18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 2005 CUMA 14 KULTUR kulturigcumhuriyet.com.tr Nitelikli mizah yazarı Cihan Demirci'den yazarlığının 25. yılmda özel bir kitap: 'Büyüyünce deçocuk olucam'İREM TUNCER Nitelikli mizah yazan sayımı- zın 90'lı yıllarla birlikte ciddi bir düşüş gösterdığı kanısındayım. Popüler kültürün baş döndürücü çarkının içınde, sadece satış kay- gısıyla enmekte olan bır mizah dergısi anlayışı, mizah yazarlan- nı da mizah dergılerinden kopar- dı sanınm. Çürıkü bu dergilerde yazmayan mizah yazan artık da- ha çok. 2005'te yazarlığının 25. yılma ulaşan Cihan Demirci de, uzunca bır süredır mizah dergile- nnden uzakta, tek başına, doğru bildığı yolda yazarlığını sürdürü- yor. Zaman zaman Cumhunyet-Kül- tür sayfalannda keyifli yazılannı okuduğumuz, 25 yılda 30 kitap üretmiş bu mizah ustası 25. yılın- da özel bır kıtapla karşımıza çık- tı: 'Ben Büyüyünce de Çocuk Olucam' (Bulut Yayınlan). Ço- cukluğunu 1970'lerin hemen ba- şında yaşamış olan, 1963 doğum- lu Demırci ile, yazarlığının 25. yılını ve bu kitabı konuştuk. 'ilk yazım Cırgır derglslnde yayımlandı' - Çizerlikle yola çıkmıştınız. Hemen ardından yazarük gel- di. Bu macera nasü başlamıştı? CÎHAN DEMÎRCI - Ilk iraza- lı yazım 8 Hazıran 1980'de Gır- gır dergısınde yayımlanmıştı. Ya- nı bu anlamda 25 yıl gende kal- dı. Dedığınız gibi 1978 başında çi- zerlikle yola çıkmışhm, hâlâ da bir yandan kitap resımlemesi, kitap kapağı yaparak, sergı açarak çi- zerliğımi de sürdürüyorum. As- lında, kitapta da anlattığım gibı, hem yazarlık, hem çizerlik ilko- kul günlerine kadar gıdıyor. Be- nım başka bir iş yapmama unkân yoktu sanınm, çünkü yazmak ve çızmek benım ıçin \ ı azgeçılmez bır tutku. Böylesme akla zıyan bir ülkeye bu sayede dayanabiliyo- rum belkı de. - Bu yıl, hem çocuk kitapları hem de mizah kitapları yayım- ladınız. 25. yılınıza armağan U. olarak yazdığınız 'Ben Büyü- yünce de Çocuk Olucam' adlı kitabınızda bizi 1970'li yülara götürüyorsunuz, değil mi? DEMİRCİ - Evet. Bu benim için çok özel bır kitap. Ilk kez ço- cukluğuma dönüyor ve okuru 1970'lerin hemen başlanna gö- türüyorum bu anı kitabında. Bu- nu bıluıçli olarak yaptım. Bugü- nün gençlerıne - çocuklarına 1970'li yıllann sadece anarşıden, yokluktan, kuyruktan ıbaret ol- madığını göstermek ıstedim. Zı- ra ülkemizde özellikle 12 Eylül 1980'den bu yana dayatılan sistem bugünün gençlerine ve çocukla- nna 1970'lı yıllan sadece ve sa- dece kaos ve karabasan dolu yıl- lar olarak gösterıyor bilinçh ola- rak. Oysa o yıllarda bugün yitir- dığımız pek çok insanı güzelliğe ve değere sahiptik. Hayatımız çok daha duru ve sakindi. '70'ler sadece anarşlden ibaretdeglldll' - Peki 'Ben Büyüyünce de Ço- cuk Olucam' adlı kitabınızda neler yer alıyor? DEMİRCİ - Kıtapta 1970'lerın Istanbul'u var bir kere. Ben Istan- bul'un Aksaray-Haseki-Fatih-Fın- dıkzade-Erenköy gibı eski semt- lkemizde özellikle 12 Eylül 1980'denbuyana dayatılan sistem bugünün gençlerine ve çocuklanna 1970'li yıllan sadece ve sadece kaos ve karabasan dolu yıllar olarak gösteriyor bilinçli olarak. Oysa o yıllarda bugün yitirdiğimiz pek çok insani güzelliğe ve değere sahiptik. Hayatımız çok daha duru ve sakindi. lennde büyüdüm. Hem keyifli hem de hüzünlü bır kitap oldu. Kıtapta yer alan anılanmı 9 ayn bölümde topladım. îlkokul döne- mim benim içın çok önemlidır. Aksaray'da Aksaray Mahmudıye îlkokulu'nda okulun 100. yılı me- zunu olduğum 1973'leri anlatı- yorum. O yıllarda devlet okulla- n bugünün özel okullarını solla- yan bır kalıteye sahıpti. 1971'de Haseki'de oturduğumuz mahal- lede ılk televızyonu alan Sakıne Teyze'nın biz mahalle çocuklan- na yaşattıklan var kitapta. Aıle- mizın komık yaşlısı 'Tıkır Yen- ge'mın matrak maceralan. 'Mu- rat Amca Aile Sineması' baş- lıklı sinema tadı taşıyan bölüm- de, çocukluğumda sinemaya olan tutkumu anlatıyorum. Hulusi Kentmen'le tanışma bölümleri, Necdet Tosun'la dost olan bir ba- badan kalma satırlar, 70'lerin dü- ğün salonlannda, ev ortamlann- da yaşananlar sızi; okul yıllanm- dan anılar bizi ahp o siyah-beyaz yıllara götürüyor. O yıllarda çocuklara "Büyü- yünce n'olucaksın bakiim?" di- ye sormak çok yaygındı. Bana da bir gün amcam bu soruyu sordu. O dönemde çocukluğun keyfine ve güzelliğine kendimi fena kap- tırmışhm. Amcama: "Amca, ben büyüyünce de çocuk olucam" deyivermışim. 7O'lı yıllarda ço- cuklar çocukluğunu yaşayabılı- yordu, boş zamanlanmız çok faz- laydı, bu yüzden özellikle hafta sonlan tam anlamıyla sokakta ve hayatın ıçinde büyüyebıliyorduk. Sanınm biraz da bu durum bizi ya- zar-çizer yaptı. - Zaten kitabın girişindeki ön- sözdeşöylediyorsunuz: "...Asıl güzel olan, çocukken çocuk ola- bihnektir. Çocukken çocuk olma- yı becerebilen çocuklar, büyü- düklerinde artık çocuk olmayı de- ğil, çocuk kalmayı başanrlar bir de üstüne üstlük..." Çocuk kal- mayı başarmış bir yazar olarak 25. yılımzı kutluyorum. Şu ara bir kitabınız daha çıktı sanı- nm. DEMlRCl - Teşekkür edenm. Şunu da ileteyim; benım gibı 'ba- ğımsız' yazarlan yok etmeye ça- lışan bır medya çarkı var artık. Egemen medya tekelı artık sade- ce kendi yayınevlerinin yazarla- nnın kitaplannı tanıtır oldu. Ki- taplanmızı ancak Cumhuriyet gi- bı gazetelerde okura duyurabıli- yoruz. Şu günlerde küçük hayat sorulanndan oluşan "Hayat So- rar Türk Insanına" adlı bir kı- tabım da Inkılâp Kitabevı'nden yayımlandı. Ben biraz da kırlen- meye direnmek adına, çocuk kal- mayı ölene dek sürdüreceğım. [email protected] > Ekin Saçhoğlu 'nun ikinci Jaşiselsergisi Ruh Hali, tuval üzerine akrilik 80x90 cm. Kültür Servisi - Galeri X-ist, 26 Kasım'a dek Ekin Saçlıoğlu'nun kışisel resim sergisine ev sahıpliği yapıyor. Sergide, genç sanatçının son dönem tuval üzerine yağlıboya ve kanşık teknik çalışmalan yer almakta. Bir hayalin ressamı "Önce şöyle dedim kendi kendime: 'tstedığim her şeyin resmini istediğim gibi yapabilirim.' Kulağa oldukça basit gibi gelen bu sözle ben de, resimler de rahatladık. Arkasından şöyle dedim: 'Her resim kendi gereksinimi olan şeye sahip olsun.'Bu söz, resimleri biraz daha rahatlattı, ama sanınm benim için daha yorucu olacak gibi görünen bir dönemin başlamasına da neden oldu. Her resim kendi gereksinimi olana sahip olmaya çahşıyorsa eğer, o zaman belki de bir genelleme yapmaktansa resimlerden ayn ayn söz etmek daha uygun olabilir" diyen genç sanatçı, tema açısından yaklaşımını özetlerken de şu sözleri kullamyor: "Kendime ve başkalarına ait hikâyelerin, anılann, itiraflann, bir ruh halinin, hepimizin bildiği bir klişenin, bir sırnn, resimle ilgili bir sorunun, bir hayalin resmini yapıyorum." (0 212 231 23 00) YAZI ODASI SELİM tLERİ Fıtne FÜCUP(3) Çevirmen Adalet Cimcoz dendiğinde, neden- se hep B. Traven'in kitaplannı hatırlarım. Bu ya- zarın bir ömür boyu kendıni gizlemiş olmasından belki de. Çünkü o zamanlar, yazar olmak isteğiyle yanıp tutuşurken, eseri okura kavuşmuş bir yazarın kendini ön plana çıkartmaması, sadece eseriyle yetinmesi bana çok garip gelirdi. Yazarlık, bir ba- kıma, kimliğimizi de kamuoyu önünde kanıtlamak değil miydi? Işte o zamanlar böyle düşünürdüm. B. Traven'den önce Dinamit'i, sonra Pamuklş- çileri'ni okumuştum. Dinamit, Ataç Kitabevi'nin yayınları arasında yayımlanmıştı. Şükran Kurda- kul'un yayınevi Ataç, bizim kuşağa pek çok gü- zel kitap armağan etmiştir. Pamuk Işçileri, Bilgi Yayınevi'nin ilk kitapları arasındaydı. Bu romanın yalçın duyarlığını hâlâ tadanm. O günlerde dedikodu yazarı, Fitne Fücur im- zalı Adalet Cimcoz'dan hepimız habersizdik. Brecht'i, Büchner'i çeviren kişinin bir zamanlar dedikodular yazmasına herhalde anlam vereme- yecektik. Oysa, Adalet Cimcoz'un yaşamında iz sürersek, her ikisini gönül rahatlığıyla bağdaştı- rabiliriz. Her ikisi de Adalet Cimcoz'a, taşkın dün- yasına yaraşıyor. Kaldı ki, daha önce vurguladığım gibi, Fitne Fücuryazılan alışılagelmiş dedikodu yazılanna han- diyse meydan okur. Keskin bir mizahın verimle- ridir bu yazılar... Derken Sezuan'ın lyi İnsanı fırtınası! Istanbul Se- hirTıyatrosu'nun Tepebaşı Dram bölümünde ser- gilenen Brecht'in eseri yaka paça kaldırılıyor; oyundaki 'komünizm propagandası' günlerce konuşuluyor. Türkiye'nin komünizmden öcü gibi korktuğu dö- nemler. öküz altında buzağı aranıyor ve ikıde bir de vatan haini ilan edilen komünistler ortaya çı- kanlıyor. Şimdi hatıriayamıyorum, Adalet Hanım'ın Brecht çevirisi toplattırılmış mıydı? Fakat bu kitabı bin bir güçlükle edindiğimizi, gizli gizli, korka korka, bir yandan da övüne övüne okuduğumuzu dün gibi hatırlıyorum... 1966 sonrasında Vedat Günyol'un Çan Yayın- ları yazıhanesıne dadandığımda, Yeni Ufuklar dergisinin aboneler listesinde ünlü çevirmen, Türk filmlerinin seslendirme kraliçesi Adalet Cim- coz'un da adını göreceğim. Ortada saşılacak bir şey yok ama, yine de çok şaşıracağım. Dahası, Vedat Hoca'nın hem Adalet Cimcoz'la hem de eşi Mehmet Ali Cimcoz'la yakın arka- daş olduğunu öğreneceğim. Vedat Günyol'un anlattığı Adalet, çok şık, çok zarrf, çok neşelı, candan, çok görgülü bir kadın. Karıkoca, ikisi de, sanata düşkün kişıler, sanatı koruyan kışiler de denebilir onlara... Ne var ki, tam o sıralarda, adlarını vermeyece- ğim çok ünlü, edebiyatımızdaki saygınlıkları tar- tışılamayacak iki yazar, Adalet Cimcoz'la eşinin Sabahattin Ali'nin öldürülmesi olayında ürkütü- cü bir rol oynadıklannı ileri sürüyorlar. Apaçık bir söyleyiş değil bu. Üstü örtük. Yine de can yakı- cı. Son gece, Sabahattin Ali, iddiaya göre, onla- rın evinden çıkıp gitmiş ve onlar, büyük yazarın başına gelecekleri... Hemen Vedat Günyol'a koşuyorum. Işırtikleri- mi anlatıyorum. Vedat Bey kesenkes karşı çıkı- yor. Bir talihsizliğin bir iftiraya dönüştüğünü söy- lüyor. Bizter, o günlerin gençteri, Sabahattin Ali'nin han- gi koşullar altında öldüğünü... öldürüldüğünü yeni öğreniyorduk. Eseri de uzun yıllar boyunca okura ulaştınlamamıştı. Varlık Yayınları bu güçlü eseri, Sırça Köşk'ten uzak durmak zorunda kalarak, yeniden yayım- layınca, Sabahattin Ali en sevdiğim yazarlardan biri olmuştu. Hem öykülerini, hem Kürk Mantolu Madonna'y\ delice seviyordum. Belgin Doruk'u, Muhterem Nur'u, Türkan Şoray'ı seslendiren, o, etkileyici sesin sahibiyse büyük yazarı ölüme gönderenlerden biri olabilir miydi? Huzursuzluğu dindirmek ımkânsızdı. KuiTU* • SJUUT wvrw.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 TÖNETÜBt HMJMAS VllTfflBBlfi SOMRYO KadıkSy SİNEMA TEK Beyoğlu ALKAZAR Nsantası MOVIEP1£X 3460141 1530.1730 1930 2130 2932466 1315 1515 1715 1915,2115 2190960 1045,1230 1430 1630 1830.2030 02/2293 8? 18 Kültür Sanat İlanlannız BeyoğluBEYOOLU25132 12:15-14:30-16:45-19:00-21:15 KadıköyBROADWAY34614 81 11:15-13:15-15:15-17:15-19:15-21:15 O Öneriler Kitap / Aşk Yoksunlan, Nedret Güvenç, Inkılâp Kitabevi, 2005. (Birtiyatro ustasının anı-öyküleri...) Haikum'un 2. sayısı çıktı I Kültür Servisi - Kadir Aydemır edıtörlüğünde yayına hazırlanan Türkçenin ilk ve tek haıku şur dergısi 'Haıkum'un ikinci sayısı çıktı. Dergi, farklı kuşaklardan bırçok getinyor. Dergının bu sayısında şiırlenyle Adıl Izci, Ali Ziya Çamur, Aydın Ilen, Enver Topaloğlu, Ersan Erçelik, Kadir Aydemir, Metın Sefa, Müesser Yemay, Necati Albayrak, Ömer Cem. Sabn Kuşkonmaz, Şeref Bılsel, Tunç Tanyen, Turgay Kantürk, Ulus Fatih ve Yıldınm Vural yer alıyor. Haikum'da aynca James Hanlen'dan (Çev. Erkut Tokman) ve Koji (Çev. Pınar Tarcan)'den Türkçeleştinlen haikular da var Derginın kış haıkulanndan oluşacak 3. sayısı ıçın şairlere yem 'kış haıkulan'yla katılma çağnsı yapılan dergı, el yapımı bır dergı ve okurlanna sadece posta yoluyla dağıtılıyor. Bu ılginç dergıye şıır göndermek ısteyenler ıletışun ıçın www.haikum.com ve haikum(g'gmaıl.com adreslenni kuUanabılırler. 0 O
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle