Katalog

SAYFA CUMHURİYET 29 OCAK 2005 CUMARTESİ CHP KURULTAYI BUGUN Genel merkezde il başkanlan, delegeler, partililer katlarda elde hesap makineleriyle dolaştı 'Son dakika' kulisleriTÜREYKÖSE ANKARA-CHP'nin 13. olağa- nüstü kurultayı öncesinde "ola- ğan" kurultay kulislerini yürüten partililer dün gün boyunca genel merkezde, TBMM'de, muhalifle- rin seçim bürolannda partinin ge- leceğini tartıştı. Seçim bürosunu "Biz Hazınz" afişleriyle donatan ZülfiiLivaneli'nin "hazırolmadı- ğı" görülünce, ikili yarışın gali- biyle ilgili "son dakika" kulisleri sabaha dek sürdü. CHP genel merkezinde il başkan- lan, delegeler, partililer katlarda do- laşırken elde hesap makineleri ile delege hesapları yapıldı. II baş- kanlan ellerinde listeîerle tt fire"le- • Zülfıi Livaneli aday olmayacağını açıklayınca, bürosunda umutsuzluk egemen oldu. înal Batu "Tek aday formülleri karaya oturdu. Şimdi kurultaya katılmamak dahil tüm seçenekleri değerlendireceğiz" sözleriyle umutsuzluğunu dile getirdi. Bugün son sözünü söyleyecek delegelerin bir bölümü "Baykal-Sarıgül" ikilemiyle gidilen kurultayın partiyi bir yere götürmeyeceğini ifade etti. rini netleştirmeye çalıştı. Samsun îl Başkanı Suat Binici, "18 delegemiz var, 13'ii genel baş- kanımızın. Sangül'e bizden S oy çıkar" dedi. Binici, CHP lideri De- niz Baykal'ın ilk turda 750 oyla seçileceğini de söyledı. ELDE KÎTAP Ancak, genel merkezde kurultay kulisi yapan tüm partililer aynı ka- nıda değildi. Adana'dan gelen Is- mail Atabay "Yönetimin değişnıe- sini istiyoruz. Tayyip Erdoğan bu ülke için nasıl bir şanssızlıksa, bu yönetim de CHP için aynı derece- de büyük şanssızlık" dedi. Genel merkezden çıkan birçok partilinin elinde "SangüL Düğün Eviııin Tefçisi, Ölü Evinin Yasçısı" adlı kitabın yer alması dikkati çe- kerken "Sarıgülkazanamazsaay- npartikuracak" söylentilen de ya- yılıyordu. Çevre sokaktaki genel merkez bı- nasının bulunduğu sokakta öğle- den sonra hareketlilik arttı. Hur- şitGüneş aday olmayacağını açık- layıp sokaktan ayrılırken 5-10 da- kika sonra da genel merkezin bir- kaç blok aşağısında bulunan Zül- fü Livaneli'nin seçim bürosundan benzer bir açıklama geldi. BAYKAL'IN MEKTUBU Atatürk Havalimam'nda gazetecilerin sorulannı yanıtlayan İsınail Cenı,CHP kurultayıyla ilgili görüşlerini açıkladı. Ceın, Yeni Türkiye Partisi'nin bir süre önce CHP'ye katünıa kararı aldığını ammsatarak bundaCHP lideri Baykal'ın yazdığı mektubun etkili olduğunu belirtti. (AA) Tedavi gördüğü ABD'den dönen YTP Başkanı, CHP kurultayına katılacak Cem'den 'yenileşme' beklentisi İSTANBUL(AA)-Kendisıni feshederek CHP ile bütünleşme karan alan Yeni Türkiye Parti- si (YTP) Genel Başkanı ve eski Dışişleri Ba- kanı İsmail Cem, "CHP bizim milli mücadele geleneğinıizilesosyaldemokratgeleceğünizinbü- tünlüğüdür. Ve biz bu şekilde yaklaşmaktayız. Bugünkü kurultayda benbu doğrultuda bir an- layış, yenileşme beklenıekteyim" dedi. Tedavisini ABD 'de sürdüren îsmail Cem, eşi ElçinCem ile birlikte dün tstanbul'a döndü. Türk Hava Yollan'na (THY) ait uçakla New York'tan gelen Cem, Atatürk Havalimam'nda gazeteci- lerin sorulannı yanıtladı. Sağlık durumunun iyi olduğunu ve 2-3 ay sonra kontrol için ABD'ye gideceğini belirten Cem, "Ban yan etkileri, sı- kıntıları oluyor, anıa esasının çözüldüğü anlaşı- hyor, ondan çok mutluyum. Hem Türk, henı Anıcrikalı hekinıler gerçekten çok iyi sonuç al- dı" diye konuştu. CHP'nin, bugün yapılacak kurultayıyla ilgi- li görüşlerini açıklayan Cem, Yeni Türkiye Par- tisi'nin (YTP) bir süre önce CHP'ye katılma ka- rarı aldığını ammsatarak bunda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yazdığı çok nazik ve • Kurultaydan sosyal demokrasinin, CHP'nin, Cumhuriyetçiliğin özü, esası, ilkesi doğrultusunda bir yenileşme beklediğini söyleyen İsmail Cem, "Böyle bir anlayışa ihtiyaç var. CHP'nin bu anlayışlara sahip çıkmasına ihtiyaç var" dedi. o ölçüde içerikli mektubunun etkili olduğunu kaydetti. Baykal'ın mektubunda "Mustafa Ke- mal'inaydınlıkyolunda, sosyaldemokrasinin eşit- lik ve özgürlük ideallerinin bütünlüğünde hep beraber bu mücadeleyi omuzlayanm" dedığini ifade eden Cem, şöyle devam etti: "Bu benim de hayat boyu inandığun, savun- duğunı bir anlayış. Türkiye'nin ihtiyaç duydu- ğu bir anlayış ve doğrusu arkadaşlarla birlikte artık CHP Ue çalışmayı, biz YTP'liyiz onlar CHP'li, gibi anlayışlara fabii ki hiç yer verme- nıeyivemücadelemizi,siyasetimizi yenibir unıut- la, inada, inançla devam ettirmeyi öngördük. CHP tabii önemlidir. Biz 1993-1994 yıllann- da CHP'yi yeniden kurduğumuzda benim kul- landığun bir ifade vardı. CHP programına da geçnnşti. Diyordum ki, 'CHP bızim mılli mü- cadele geleneğimiz ile sosyal demokrat gele- ceğimizin bütünlüğüdür.' Kurultaydan da bu doğrultuda bu anlayışla yenileşme beklemekteyim. Yani laf ola bir yeni- leşme değiL,başkalanile benzeşmeyiyenilik say- mak değil. Anıa sosyal demokrasinin, CHP'nin, Cumhuriyetçiliğin özü, esası, ilkesi doğrultu- sunda bir yenileşme. İlkclcrdc, özünıüzde, temel tercihlerünizde sağlam durmak, bunlan haya- tageçirecekyöntemleri yenileştirmek. Böylebir anlayışa ihtiyaç var. CHP'nin bu anlayışlara sa- hip çıknıasına ihtiyaç var." Türkiye'de, ciddi bir yabancılaşmanın yaşan- dığını vurgulayan Cem, bunun hem Türkiye'nin bütününde hem de müesseselerde dikkati çek- tiğini söyledi. CHP'nin, böyle bir yabancılaş- ma tuzağma düşmemesi gerektığini kaydeden Cem, bugün yapılacak CHP kurultayına katı- lacağını sözlerine ekledi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol kurultay için iddialı konuştu: Baykal giderse görevi bırakınm ANKARA(CumhuriyetBürosu) -CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, kurultaya ilişkin iddiası- nı "DenizBaykal kaybederse grup başkanvekiIÛğini bırakınm" söz- leriyle dile getirdi. Meclis'te gazetecilerle sohbet eden Anadol, kendisine sık sık "Baykal kaybederse neyapacaksı- nız" diye sorulduğunu ammsata- rak "SayınBaykalkaybedersegrup başkanvekUliğini derhal bırakı- nm" dedi. Anadol, "Böylebirola- sılık görüyor musunuz" sorusuna "Hayır, ama sorulduğu için söylü- yorum" yanıtını verdi. • TBMM'de gazetecilerle sohbet eden Anadol, kendisine sık sık "Baykal kaybederse ne yapacaksınız" diye sorulduğunu ammsatarak "Saym Baykal kaybederse grup başkanvekilliğini derhal bırakırım" dedi. MAL BEYANI Kurultay sürecinde "iyi olnıa- yan şeylerin yaşandığuu" belirten Anadol, CHP îzmir II Başkam Ala- attin Yüksel'in, Baykal'ı destek- leyen 13 milletvekilinı hedef aldı- ğını ifade etti. Yüksel'in "Paray- la potitika yapıyorlar" sözlerine karşı mal beyanında bulunduğunu kaydeden Kemal Anadol, şunları söyledi: "Milletvekilleri maaşlannı ana- yasaya dayanarak ahyor. Millet- vektti maaşlarımn meşruiyetinin kaynağı anayasadır. Kendisi 4 yıl- dır il başkanı ama bir tek mal be- yanı yok. Bu parlamentoda maaş alma- dan politika yapmak isteyenler de var. Şirket sahipleri, holding da- nışnıanlan, büyüktopraksahiple- ri, bedava burada olmaya hazır. Ama rejimin sağhkh işlemesi açı- suıdan maaş karşılığı burada bu- lunulması daha doğru." Kemal Anadol, CHP Izmir İl Yönetim Kurulu üyeleri, il genel ve büyükşehir beledıyesi meclis üyeleri tarafindanyapılan, "Kurul- taysonrasında herkesingörevinede- vam etmesi gerektiği" yönündeki açıklama ıçın "sapla saman birbi- rinekanşürılıyor'' değerlendırme- sinde bulundu. Bu isteğin, "eşyanuı tabiatına aykuı olduğunu" belirten Kemal Anadol, siyasi partılerde örgütle- rin genel merkezle uyumlu çalış- ması gerektiğini söyledi. Anadol, "Genel başkanı, 13 nüuetvekilim, 7 nıetropol ilçe başkanını karşına alacaksın, sonra da 'herkes göre- vine devam etmeli' diyeceksin" diye konıışnı Livaneli, basın toplantısına baş- lamadan önce TRT ekibini bek- lerken kararının ipuçlarını bir öy- kü anlatarak verdi: "Hazreti Süleyman'ın yaşadığı günlerde bir kadının çocuğu ol- nıuş, ancak çocuğunu terk etmiş. Sonra bu çocuğu bir başka kadın bulnıuş ve büyütmüş. Çocuk 10 yaşına gelince annesi çıkıp gehniş, çocuğunu istemiş. Çocuğa bakan kadın, ben emek verdim, vermem, denıiş. Anlaşa- manuşlar, Hazreti Süleyman'a git- mişler. Süleyman bir daire çiznıiş, çocuğu ortaya koyun, çekin hangi tarafa giderse onundur, denıiş. tki tarafçekiştirmeye başlanuş, çocuk parçalanacak. Çocuğu büyüten kadm, ben emek verdim, onun parçalannıasına gön- lüm razı olmaz deyip çocuğu çekiş- tirmeyi bırakmış. Hazreti Süley- man da bunun üzerine, çocuk emek verenindir, denıiş. Biz bu partiye emek verdik, partinin bölünmesi- ne gönlümüz razı olmaz." U MUTSUZLUK. Livaneli aday ohnayacağını açık- layınca, bürosunda umutsuzluk egemen oldu. Başından beri ken- disine destek veren Izmir delege- lerinden RecaiAcar, içlerinde bu- lundukları durumu şöyle özetledi: "40 katır mı, 40 satır nu, derler ya, bu ikilem içinde sıkışıp kaldık. Bir seçenek yaratmaya çahşük. Ol- nıadı. Şimdi iki adaya da oy verme- ye v icdanınnz razı olmaz. Herhal- de boş oy veririz. CHP'ye yazık oluyor." Büroya gelenlerden Hatay Mil- letvekili Înal Batu da "Olmayan- ları gördük, Akil adam olsun, de- dik, ohnadı, Livaneli olmadı. Tek aday formülleri karaya oturdu. Şimdi kurultaya katılmamak da- hil tüm seçenekleri değerlendirece- ğiz. CHP'nin bu kurultayından Idm çıkarsa çıksın partinin büyü- meyeceğini düşünüyordum. Kö- tümserliğinı arttı'' sözleriyle umut- suzluğunu dile getirdi. SARI CULLEP Mustafa Sarıgül'ün bürosunun girişınde san kaşkollu partililer ve "Sarı Zeybek'in bırakrığı emane- ti gül iktidara taşıyacak" pankar- tı dikkati çekiyordu. San güller, sa- rı kasımpatılarla süslü büroda bir süre çalışan Sarıgül, öğleden son- ra kurultay konuşmasını hazırla- mak üzere ayrıldı. Mustafa Sangül'e destek veren- ler ıddialıydı. îstanbul Milletvekı- li Ahmet Güryüz Ketenci, "Bu iş ilk turda bitecek" dedi. Ketenci, Anadolu delegesının büyük çoğunluğunun kendilerine destek verdığinı söylerken "Îstan- bul delegesinin de en kötü ihtimal- le yaıısının Sangül'e oy vereceği- ni" öne sürdü. Sangül ekibı, aday- lıktan çekilen Livaneli'ye destek veren delegeleri de yakın izleme- ye aldı. Yıllardır Baykalcı olarak bili- nen partı meclisi üyelerinden Sem- ra Aksakal artık Sangül'ün büro- sundaydı. Aksakal, "Livaneliçeki- lince, ona destekverenler Sangül'e gelir. Izmir'in üçte ikisi bize gelir. Tereddütlü üç kişi var, onu da bu geceçözeriz" sözleriyle iddialı ol- duklarını ortaya koydu. Mustafa Sarıgül'ün seçim bü- rosunda dün gün boyu seçimlerin çarşaf hsteyle yapılması için de delegelerden ımza toplandı. UçÜNCÜ YOLCULAR CHP'nin 13. olağanüstü kurul- tayı öncesinde alışılanın aksıne "suskun" partı yöneticilerinin sa- yısının yüksek olması da dikkat- leri çekti. Grup başkanvekillerin- den Kemal Anadol Baykal'a des- teğini açıklarken AliTopuz ve Ha- lukKoç suskun kalmayı yeğledi. Bir seçenek yaratamayan "3.yol- cular" da "seyirci muhaüfler" ola- rak gelişmeleri sadece ızlemek du- rumunda kaldı. Kurultay öncesinde en sık yine- lenen sloganlar, içinde "değişinı" sözcüğü geçen sloganlar oldu. De- legelerden bir bölümü bu özlem- lerine yanıtı Mustafa Sarıgül'de bulurken bir bölümü de "Degişim şart, ama..." diyerek "Baykal-Sa- ngül" ikilemiyle gidilen kurulta- yın partiyi bir yere götürmeyece- ğini ifade etti. Bugün delege son sözü söyleye- cek, partinin genel başkanını se- çecek. Ancak öyle görünüyor ki CHP'nin geleceğiyle ilgili tartış- malar bu kurultayla bitmeyecek. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU 'Bırakalım Geçsinler' mi?.. Irak'ın işgali, Rusya'daemekli haklarının geri alın- ma girişimi, Izmit SEKA fabrikasının kapatılması... llişkisiz görünse de birbiriyle ilgili olgular... Hepsinin temelindeki anlayış tek ve aynı: Serma- yenin serbest hareketi önündeki tüm engelleri kal- dırmak... Bu engel insansa eğer, onu da yok etmek... Bir başka deyişle, ekonomik gelişme ile (bunu zen- ginlerin daha zengin olması diye de okuyabilirisi- niz) hertürlü ahlaki değer arasındaki karşıtlıkta, ne pahasına olursa olsun "ekonomik gelişme"r\\n, "ilerleme"ri\n yanında yer almak... Sovyetler Birliği'nın ve onun öncülüğündeki sos- yalist sistemin yıkılışından sonra bugün dünyada egemen olan anlayış budur. CHP Kurultayı'nı bu karşıtlaşmanın dışında dü- şünemeyiz... ••• Kurultay öncesinde en solcusundan en sağcısı- na kadar basında CHP'yle ilgili pek çok yazı yayım- landı. CHP kurmaylarının bütün bu yazıları topluca değerlendirerek sonuçlar çıkaracağını umarım. Bu ilgi, gerçek birsol muhalefete duyulan gerek- sinimın göstergesi olarak ayrıca önem taşıyor... "Sol muhalefet" sözcüklerini özellikle seçtim, çünkü iktidardaki parti "yen;7/i>era/"siyasetin, "ser- best piyasa" ekonomisinin gereklerini, Türkiye si- yasal yaşamında şimdiye kadar görülmedik bir gö- zü karalıkla zaten yerine getirmekte... Cumhuriyet Halk Partisi'ni bu konudaAKP'nin gerisinde kalmak- la eleştirmenin, başarısızlığının nedenlerini bunun- la açıklamanın bir anlamı olamaz... Eğeramaç, CHP'nin bugünkü genel sekreteryar- dımcısı Prof. Oğuz Oyan'ın çok ilginç saptaması ve deyimi ile, "siyasi yelpazenin 'solunda' AKP'nin simetriğinin yaratılması" değilse... ••• Prof. Oyan'ın yukarıda andığım "CHP'ye Atış Serbest!" başlıklı (CHP'nin şimdiki genel başka- nının, başkan adaylarının, kurmaylarının ve kadro- larının çok iyi okuyup üzerinde düşünmeleri gere- ken) yazısı dışında, kurultay öncesinde CHP için- den sayılabilecek tek "kuramsal" yaklaşım Kemal Derviş'ten geldi. "Sayılabilecek" deyişimin nedeni, Sayın Derviş'in gerçekten de, azıcık müstehcen bir fıkradaki gibi, CHP'nin içinde mi dışında mı olduğunun pek an- laşılamaması... Kemal Derviş geçen hafta (cumartesi ya da pa- zar günü) "Milliyet" gazetesinde yayımlanan ince- leme yazısında özetle, "so/"un "serbest piyasa" ekonomisi dışında kalamayacağını, fakat düzenle- yici bir yetkeye de (devlet) gereksinim olduğunu ile- ri sürüyor... Konu, belli ki herkes anlasın diye oldukça basit bir anlatımla ele alınmış... Belki de bu nedenle, sözü edilen 'gereksinim' (dev- letin düzenleyici işlevi), incelemenin bütününde ya- pıştırma gibi duruyor, inandırıcı görünmüyor... Nitekim "Hürriyet" yazarı Ülsever, Kemal Der- viş'in yazısından daha karmaşık "özef'inde ("Ke- mal Derviş ve Sol!" başlıklı iki yazısından ikincisin- de), Kemal Derviş'in "liberal-demokratpolitikalarile bütünlük içinde" olduğunu vurguladıktan sonra, bu yapıştırma "sol" söylemden artık vazgeçmesi ge- rektiğini (çok da haksız olmayarak) ileri sürüyor... ••• Görünürdeki karşıtlıklar, CHP içi iktidar-muhale- fet çatışkısının görünürdeki yüzü ne olursa olsun, CHP'nin asıl sorununun, ekonomide ve her alan- da, gerçek anlamda bir "sol" siyasetin gereklerini yerine getiremeyiş olduğunu düşünüyorum. Bu "sol" siyaset, ne "serbest piyasa" olgusunu yok saymak, ne şoven ulusalcılık, ne dar kadrocu- luk, ne halk dalkavukluğu (popülizm); fakat ne de halkın acil gereksinimlerini yok sayan, tüm insani değerleri "ekonomikgelişme"sloganına indirgeyen, bir ulusu o ulus yapan özellikleri küçümseyip gör- mezden gelen "serbestpiyasa"c\, "küresel"c\, "koz- mopolıt" anlayıştır... CHP bu gerçek sol kimliği kazanabildiği, bu "sen- fez"leri yapmayı başarabildiği ölçüde, bugün pırıl- tılı görünen her türlü popülizm, küreselcilik, ser- best piyasacılık mum ışığı gibi sönükleşecek, siya- sal ve toplumsal yaşamda herkes kendisine en çok yaraşan yeri alacaktır... ataol b(acumhuriyet.com.tr Faks:(0212)513 85 95 ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞI ÇORLU ŞUBESİ ADALET VE DEMOKRASİ HAFTASI ETKİNLİĞI KONFERANS 17 Aralık Sonrası Türkiye-AB llişkileri Prof. Dr. Erol MANİSALI Istanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı 30 Ocak 2005 Pazar Saat: 13.00 Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu İZMİR CUMHURİYET OKURLARI AYDINLIK BULUŞMALAR - 3 UĞUR M U M C U VE T Ü M KALPAKSIZ KUVVACILAR ANISINA... Kuşluk kahvaltısında buluşuyoruz. " 'Aydınlık', aydının da sorunu değil midir?" başlıklı söyleşisi ile Tanju Erdem (Em. Amiral) bızlerle olacak. Kitapların dünyasına kısa yolculuklar da yapacağımız bu buluşmada Evrim Yapıcılar müziği ile bizimle olacak. Sen Gelmezsen Bir Eksiğiz! Tarih/Saat: 30 Ocak - Pazar /11.00 Yer: Alara Restoran - 372 / 1-A Kordon/Alsancak (Alsancak Iskelesi'nden Liman'a doğru 100 m. ilerde sahilde) Kahvaltı ücreti 10.000.000. TL (10 YTL) olup rezervasyon için son tarih 29 Ocak 2005'tir. Rezervasyon: D. Günoğlu: 0533 765 52 67 N. Mantar: 0533 563 78 68 S. Bay: 0533 980 54 74 Ş. Aşıroğlu: 0532 692 76 08