Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-SAYFA CUMHURfYET 9 EYLÜL 2004 PERŞEMBE
HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
f stanbul
Edırne
H<ocaeli
C^anakkale
Iszmır
Nt/anısa
>ösydın
CUenızlı
Y
Y
Y
Y
PB
PB
PB
Y
22
22
21
23
29
29
30
29
Sınop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
Y
PB
Y
Y
Y
PB
PB
24
24
25
24
24
23
27
24
Adana B 33
ronguldak Y 20 Antalya PB 31 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
A
A
A
A
B
B
30
36
36
33
35
31
28
PB 26
Yurdun kuzey ve ıç ke-
sımlen parçalı yer yer çok
bulutlu Marmara'nın ku-
zey ve doğusu, Iç Ege. gol-
ler yoresı tç Anadolu nun
kuzey ve batısı ile Batı ve
Orta Karadenız sağanak ve
gök gurultulu sağanaK > a-
ğışlı dıger yerler az bulüt-
)u ve açık geçecek Hava
sıcaklığı yurdun kuzeybatı
kesımlennde bıraz azala-
cak. dığer yerterde onemlı
bır degışıklık olmayacak
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockho/m
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
A
PB
PB
PB
B
PB
B
PB
20
17
19
25
24
24
27
21
Münıh B 26 Zürıh
Berlin
Budapeşte
Madrıd
vlyana
Belgrad
Sofya
Roma
At/na
B
B
Y
B
PB
PB
PB
PB
20
19
30
19
20
21
28
30
PB 25 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflıs
Kahıre
PB
A
B
PB
B
Y
PB
B
13
35
21
30
30
29
31
32
B 35
\ Parçalı bblutiır : Ssı "\ BtJİLtlu ^ Çok bulutlu Yağmurfu C__iKartı C _ 3 Sulu kar Gok gunJlîulu
G r U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
^ B Baştamfı 1. Sayfada
Oinci gazeteler dışında yazıh basın zinayt T-
C"V'ye taşıma çabasına karşı çıktı, çjkmaya de-
v a m ediyor.
Oünlerdir iktidara karşı savaşım verenlere bil-
diçjini okuyan, ülkeyi de Meclis'teki çoğunluğun
çj-Ttliği sanan Başbakan Beyefendi, zinayı ceza-
landırmakta direniyor.
E3rüksel'deki açıklamalarından sonra Komser
Ves"Tfneugen'in AB'nin üzerinde özenle durduğu
kadın- erkek eşitliğini konu ederek zina girişim-
lerı ne karşı çıkacağını umanlar yanıldı.
B u , ilk örnek; RTE önderliğinde AKP yönetici
kacJrolarının ömürboyu savunduklan dinsellikten
kaynaklanan kimi konuları; (a)- Kopenhag siyasal
ölçtJtleri kapsamına girmediğini, (b)- Her ülkenin
kendine özgü toplumsal kuralları olduğunu öne
sürerek bir birgündeme getirip uygulamaya ala-
cağşını gösteriyor.
• • •
Adalet Bakanı Çiçek Cemil'in, doğal olarak
ona. destek veren Başbakan'ın onca demeçleri-
ne Karş/n gelişmeler; içeride ve dışandaki karşı
tepKilerin dur durak bilmediğini ve bu gidişle din-
meyeceğini gösteriyor. Bu iktidarı ya doğrudan ya
da gerekli gördüğü zaman destekleyen medya-
dan bir iki örnekle dünkü duruma göz atalım:
örneğin Güneri Cıvaoğlu şöyle yazıyor: "Brûk-
sel'den aldığım izlenimlere göre Kıbrıs Rum lobi-
si 'Gördünüz mü referandumda Türklerle bütün-
leşrneye neden hayır dediğimizi' söyleminegeç-
miş Jbile.
Türkiye karşıtfanndan Türkiye, üyelik için ol-
gun değil... Avrupa kültürüyle uzlaşamaz. Bu gi-
bi nedenlerle Türkiye'nin Avrupalı olamayacağı
görüşünü savunuyoruz' yorumları yoğunlaşmış.
Zina için ceza hükmü 'flörtün yasaklanması, be-
kâret zorunluğu, kadın haklarından geriye gidiş
olarak' sunuluyormuş."
"Bir çuval incir berbat ediliyor mu?" diye soru-
yor Cıvaoğlu, fakat; "evlenme yaşını 17'ye çıka-
ran, hâkim karanyla 16 yaşında evliliği de kabul e-
den yeni TCY'nin, 15-18yaşlan arasındaki ikigen-
cin birbiriyle flört etmesiniyasakladığına, 'Evlen-
meden önce ilişkiye giremezsiniz' demeye getir-
diğine... Eski Kadın Sorunlan Genel Müdürû, An-
kara Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Selma Acu-
ner'in 'Yani, flört suçtur, flört fahişeliktir' kavramı-
nın yasada bir biçimde yer aldığını öne süren gö-
rüşüne koşut... Çiçek Cemil'in 14 yıl önce 'Flör-
tün fahişelikten ne farkı var' diyen açıklamasına"
değinmiyor.
Ertuğrul Özkök; idam cezasını kaldıralım mı,
gecekonduları yıkalım mı diye anketlere başvur-
mayan RTE'nin, dün (önceki gün) zina konusun-
daki kararını, bir oto galerisine girerek oylattığını
ve "halkın yüzde 80'inin zinaya ceza verilmesini
istediğini" bir ankete dayanarak açıkladığını yaz-
dıktan sonra; bir başka anketin sonuçlannı veri-
yor:
Geçen yıl 30 bine yakın boşanma davası kara-
ra bağlanmış. Bunların yüzde 69'u zinadan. Bu
boşanmaların yüzde 64'ü kadın zina yaptığı için
gerçekleşmiş. Ya erkekler, zina (dava) sayısı yüz-
de 5!
• • •
Şimdi bir anımsatma, bir sonuç: RTE, zina gi-
rişimini başlattıklarında, "ilgili düzenlemenin 'ka-
dın-erkek eşitliğini sağlamaya' yönelik olduğu-
nu" söyledi. (2 Eylül 04)
Tepkilerin yoğunlaşmasından sonraki son de-
mecinde: "Biz şu anda 'kadına saygının gereği-
ni' yerine getiriyoruz. Kadının hakkını koruyoruz"
dedi. (7 Eylül 04)
Karşı tepkileri umursamıyor. Nuh diyor Pey-
gamberdemiyorama; bağlılığını, saygısını birsa-
niye olsun eksik etmediği Kuran, kadın-erkek
eşitliği konusunda bakalım ne diyor:
İki erkeği de bu muameleye tanık tutunuz. İki
erkek bulunmazsa... bir erkekle iki kadın tanık ol-
sun. (Bakara Suresi, 282. ayet)".... "Allah'ınkimi-
ni kimine üstün kılmasından ötürü erkekler kadın-
larüzerinde hâkimdiher. İyikadınlar gönülden bo-
yun eğendir. (Nisa Suresi, 34. ayet)"...
"(Ey erkekler, kadınlarla) aranızdaki üstünlüğü
unutmayın. (Bakara Suresi, 237. ayet)".... "Erkek-
lerin onlardan (kadınlardan) bir üstün dereceleri
vardır. (Bakara Suresi, 228. ayet)"
Kadın-erkek eşitliğini gerekçe yaptığına göre;
RTE, Kuran'da da reform mu yapıyor ne?
'Flörtfahişeliktir
demedim'
• Baştarafi 1. Sayfada
Çiçek, 1990 yılında
"Flört fahişelikten
farksız" başlığıyla ya-
yımlanan haberin ger-
çeği yansıtmadığını biJ-
dirdi. 1990 yılında ga-
zetemizde yayımlanan
haberde Çiçek'in. "Bu
hayvani içgüdülerle
insanların birbirine
ş aklaşmasıdır. Kon-
feksivoncu dükkânı
Tiı bu! Sık sık elbise
jibi değiştiresin. Bunu
vabul etmek mümkün
leğil. Flörtün fahişe-
ikten ne farkı var?
ionuçta bundan hep
Ladın zararlı çıkıyor"
sözlerine yer verilmişti.
Adalet Bakanı Çiçek
açıkJamasında, "Bu
asılsız ve gerçeği hiç-
bir zaman vansıtma-
yan konuyu o gün ga-
zetenizde çalışan ve
haberleştiren Hakan
Aygün seneler sonra
bir televizyon kana-
lında açıklamıştır"
dedı.
Gazeteci Hakan Ay-
gün, geçen yıl Çemil
Çiçek'in konuk olduğu
bir televizyon progra-
mında, "Söz konusu
röportaj içinde flört
fahişeliktir sözü yok-
tu" demişti.
Raylarda sabotajgirişimi
Yurt Haberler Servisi - Hatay'ın Dörtyol ve
ayas ılçeleri arasmda Yakacık mevkiindeki Ya-
acık Köprüsü'ne bomba yerleştirmeye çahştığı
îlirtilen bir terörist, bombanın patlaması sonu-
ı öldü. Kahramanmaraş-Narlı arasındaki demir-
)lunda ise teröristlerce ray bağlantılan söküldü.
Rektörler, görevden alma isteminin demokratik olmadığını vurguladılar
Alemdaroğlu'na destek
FIRAT KOZOK
AİVKAR4 - YÖK'ün Istan-
bul Üni\ersitesı Rektörü Prof.
Dr. KemalAlemdaroğlu nu gö-
revden alma talabı rektörlerden
tepki gördü. Karann "kabul
edilemeyeceği" görüşünde bir-
leşen rektörler. Alemdaroğlu
hakkındakı çylamaya "evet"
oyu veren YÖK üyelerini açık-
lama yapmaya davet ettiler.
Rektörler," YÖK'ün Istanbul
Üniversitesi Rektörü Alemda-
roğlu hakkında Denetleme Ku-
rulu taraftndan hazırlanan ınce-
leme raporuna dayanılarak alı-
nan ve Cumhurbaşkanı'na ileti-
len göre\den alma karannı
Sezer, Tezic ve Alemderoğlu ile görüştü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer, YÖK'ün Istanbul Üniversitesi Rektörü
Kemal Alemdaroğlu hakkındaki dosyayı kendisine
iletmesinin ardından YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Tez-
iç ve Alemdaroğiu ile ayn ayn görüştü. Teziç'ten konuyla
ilgili bilgi alan Sezer, ögleden sonra da Alemdaroğlu'nu
kabul etti. Alemdaroğlu'nun, hakkındaki iddialarla ilgili
Sezer'e kısa bir savunma yaptığı ve cumhurbaşkanına suçla-
malan yanıtlayan bır dilekçe sunduğu öğrenildi.
Cumhuriyet'e değerlendirdi.
Bazı rektörlenn konuya ılişkin
degerlendmneleri ana hatlany-
la şöyle:
Ankara Üniversitesi Rektö-
rü Nusret Aras: Bunun kesm-
likle olağandışı bir yaklaşım ol-
duğunu düşünüyorum. Seçilmiş
bir rektörün sadece bır rapora
dayanılarak görevden alınması,
bir tahkikat yapılmadan suçlu i-
lan edilmesi bence kabul edile-
Hamili Yıldınm sorguda
Suriye Öcıılanhr\
kurmayım iade
Yurt Haberleri Servisi - Yaklaşık iki ay
önce 15 kişilik silahlı grubuyla Türkiye'ye
girmek isterken Suriye güvenlik güçlerince
yakalanan PKK'nin kuruculanndan Hami-
li Yıldınm ve 6 arkadaşı Türkiye'ye iade
edildi. PKK Merkez Komitesi üyesi ve es-
ki Tunceli sorumlusu olan Yıldınm, hafta
içinde Suriye güvenlik makamlannca Ha-
tay'da Türk yetkililerine teslim edildi. Yıl-
dınm ve 6 PKK / KONGRA-GEL üyesinın
Hatay'dajandarma ve polis tarafindan ortak-
laşa sorgulandığı belirtiliyor. Yıldınm'ın
Hatay'da sorgulandıktan sonra Tunceli'ye
gönderilmesi bekleniyor.
Tunceli doğumlu olan Hamili Yıldınm,
PKK'nin kurucu üyelerinden. 1980 askeri
darbesı sonrası Elazığ'da yakalandı ve 16 yıl
cezaevinde yattıktan sonra 1996 yılında tah-
liye edildi. Yasadışı yollardan Suriye'ye gi-
derek Abdullah Ocalan'la buluştu. PKK
Merkez Komitesi üyeliğine alınan Yıldınm,
1997 yılında Tunceli'ye gönderilerek P-
KK'nin bölge sorumlusu oldu. Yılduım,
1999 yılında Öcalan'ın Türkiye'ye getiril-
mesinin ardmdan örgütün silahlı güçlerini
Türkiye'nin dışına çekme karanna karşı çık-
tı. Daha sonra örgüt tarafindan af edilen Yıl-
dınm, 2002 'de tekrar K. Irak'a gitti ve KA-
DEK yönetimince PKK'nin Rusya sorum-
luluğuna getirildi. KONGRA GEL yöneh-
minde de yer alan Yıldınm, haziran ayında
Öcalan'ın talimatıyla tekrar Türkiye'ye
gönderildi. Yıldınm, örgütün Hatay ve Aİc-
deniz sorumlusu olarak Suriye üzerinden
Amanos Dağlan'na geçmeye çalışyken sı-
nırda Suriye güvenlik güçlerince yakalandı.
PKK'nin kuruculanndan Hamili Vıldınm iade edildL
mez bir yaklaşım.
Anadolu Üniversitesi Rek-
törü Engin Ataç: Alınan kara-
ra hem şaşırdım hem üzüldüm.
Mimar Sinan Üniversitesi
Rektörü ve ÜAK Başkanı Is-
met Vildan Alptekin: 8u kara-
n doğru, bilimsel ve demokratik
bulmuyorum. Bu tür kararlann
çok daha etraflı düşünülerek bir-
takım yasal gereklere dayandı-
nlması gerektiğini düşünüyo-
rum. Çok büyük oyla ve Çum-
hurbaşkam'nın onayıyla seçil-
miş bulunan, Türkiye'nin en es-
ki üniversitesinin rektörünün bu
şekilde bir olaya muhatap olma-
sını hiçbır açıdan doğru bulmu-
yorum. Bu arkadaşımız. kendi
üniversitesinin gelışmesi
konusunda ve çağdaşlık
konusunda büyük müca-
deie vermiş bir arkadaşı-
mızdır. Herhangi bir yargı
karan, disiplin soruştur-
masının sonucu böyle bır
karan gerektiriyorsa say-
gımız sonsuz, ancak bu
durum bu haliyle bizlen
üzdü. Tam birlik olmamız
gereken bir dönemde, baş-
ka ışlerle uğraşmamız ge-
reken bir dönemde zama-
nımızı buna ayırmış ol-
mak bizleri üzdü.
ODTÜ Rektörü Ural
Akbulut: Çok üzgünüm.
Çünkü, ben bu tür olaylar-
da mutlaka mahkeme ka-
ran ve soruşturma olması
gerektiğini düşünüyorum.
Konuyla ilgili herhangi
bir belge görmedik. Açık-
lama da yapılmayınca bu
bizi hem üzdü hem de ra-
hatsız etti.
Inönii Üniversitesi
Rektörü Fatih Hilmioğ-
lu: Neolursa olsun bir ki-
şinin savunması, ifadesi
alınmaksızın görevden
alınmasının teklifı doğru
değil. Biz öğrencilere bile,
bir ifade almadan, savun-
ma almadan en basit uyar-
mayı dahi vermezken bir
rektör hakkında nasıl olur
da ifadesi alınmaksızın,
savunması ahnmaksızm
doğrudan böyle bir karar
verilebilir, bunu anlamak
mümkün değil. Böyle bir
rapora hiçbir savunma ve
ifade alınmaksızın "evet"
diyen YÖK üyelerinin de
çılap bir açıklama yapma-
lan gerekir.
Okııl yine sorunlarla açılacak
Eğitim Servisi - 2004-2005 öğretim yılı 13
Eylül'de başlayacak. 60 bin okulda, ilk ve or-
taöğretimdeki 16 milyon 650 bin öğrenci ve
600 bin öğretmen ders başı yapacak.
2004-2005 öğretim yılının ilk yanyıl tatı-
li 24 Ocak-7 Şubat2005 tarihleri arasmda ya-
pılacak. Okullar 10 Haziran'da kapanacak.
YakJaşık 1 milyon 300 bin ilköğretim birin-
ci snııf öğrencisinin eğitime başlayacağı ye-
ni öğretim yılında zil yine sorunlarla çalacak.
Kalabalık sınıflar, yetersiz okul araç-gereç-
leri, yeni müfredat tartışmalan...
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası
(Eğirim-Sen) Genel Başkanı Alaaddin Din-
çer. dün Makina Mühendislen Odasfnda
yaptığı toplantıda, eğitim sisteminin duru-
munu "içler acısı" olarak niteledi.
AKP'nin eğitim anlayışmın çarpıklıklarla
dolu olduğunu belırten Dinçer, "AKP hü-
kümeti, iktidar olduğundan bu yana eği-
timin temel sorunlarını çözme noktasında
en ufak bir adım atmamış, yaptığı uygu-
lamalarla kendisinden önceki iktidarlar
gibi eğitim sistemini adeta yap-boz tahta-
sı'na çevirmiştir" dedi. Dinçer, eğıtimin te-
mel sorunlarını özetle şöyle sıraladı:
" • Türkiye'de 30'ar öğrencili sınıflar-
da normal eğitim yapılabilmesi için yak-
laşık 200 bin öğretmen, 135 bin derslik ge-
rekiyor.
• Eğitimin niteliğini yükseltmek için
2005 yılında 50 bin kadroîu öğretmen ata-
ması, 40 bin derslik yapılması gerekiyor.
• Hâlâ 8 bin 325 okulda ikili. 17 bin 636
okulda ise birleştirilmiş sınıflarda eğitim
veriliyor.
• Velilerden 'gönüllü bağış' adı altında
alınan paralar kimi yoksul semtlerde 100
milyon lira iken ekonomik durumu iyi olan
insanların yaşadığı kimi semtlerde 6 mil-
yar lirajı buluyor.
• Ders kitaplarınm içeriği bilimsel ol-
mayan, ırkçı-gerici-cins aynmcı öğelerle
dolu.
• AKP hükümeti döneminde kadrolaş-
ma, eğitimin temel sorunu haline gelmiş,
kadrolaşmaya paralel olarak sürgünler,
cezalar ve kıyımlar eğitim emekçilerini
mağdur etmiştir.
• Çalışma yaşamında yaşanan antide-
mokratik uygulamalar devam ediyor, özel-
likle sendikamız üyelerine yönelik baskı,
sürgün ve cezalandırmalar yaşanıj or.
• Yeni müfredat programı ileyapümak
istenen değişikliklerle ilgili hazırlık ve ka-
tılım süreci yetersiz olup şimdiden yığınla
sorun ortaya çıkmış bulunmaktadır."
AB: RAPOR ERTELENMEYECEK TUSİADDAN KIBRIS ELESTİRİSİ
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara, AB
Ilerleme Raporu'nun teknik
bır erteleme ile 13 Ekim'de
açıklanmasını beklerken AB
Komisyonu'ndan "Erteleme
yok. rapor 6 Ekim'de
yayımlanacak" açıkJaması
geldi. Raporun daha geç
açıklanmasının, Türkiye'nin
reform adımlannı daha güncel
bir şekilde yansıtacağı
düşünülürken Dışışleri
kaynakJan "Türkiye kritik
eşiği aşmıştır, öteki
ayrıntıların raporda yer alıp
almaması çok da önemli
değil" görüşünü sa\aındular.
Türk diplomatik kaynaklann
raporun açıklanmasınm
ertelenebileceğini ifade
etmelerinin ardından AB
Komisyonu'ndan jet açıklama
geldi. Istanbul'da bulunan AB
Komisyonu'nun genişlemeden
sorumlu üyesi Günter
Verheugen'in sözcüsü Jean-
Christophe Filori, raporun
öngörüldüğü gibi 6 Ekim'de
yayımianacağını belirtti.
AıNKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TÜSÎAD heyeti,
Başbakan Tayyip Erdoğan
ile görüşmesinde AB'yi
KKTC'ye yönelik sözlerini
tutmamakla eleştirirken,
"Kıbrıs kamuoyu harekete
geçirilebilir. Çünkü AB'den
hâlâ somut adım yok"
dediler. Işadamı Omer
Sabancı başkanlığmdaki
TÜSIAD heyetinin Başbakan
Erdoğan ile dün
Başbakanlık'ta yaptığı
görüşmede, ekonomik ve
siyasi konulann yanı sıra dış
politikadaki gelişmeler de
değerlendirildi. Türkiye'nin
AB'ye üyelik yolunda
gereken her şeyi yaptığını ve
adımlan attığını vurgulayan
Sabancı,"Artık
müzakerelere hazır
olduğumuz mesajı verelim"
önerisini getirdi. TÜSlAD
heyeti, AB'yi KKTC'ye
yönelik ambargolann
kaldınlması yönündeki
sözlerini tutmamakla
eleşrirdi.
GUNDEM Ml'STAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
reti öncesinde kadrosuyla şu değerlendirmeleri
yapmış olsa gerek:
- Türkler, damardan iyi şeyler söylenmesine çok
önem verirfer. Kulağa hoş gelecek sözcükler bu-
lup ziyareti süslemek gerek.
- Türklere bugünkü durumun iyi olduğunu söy-
ledikten sonra onlar yakın gelecekte yapılması
gerekenlerte ilgilenmezler. Biz mevcut durumun iyi
olduğunu söy/eyip i/eride işlerin kolay gitmeyece-
ğini anlatalım. Ikinci bölüm nasıl olsa öne çıkmaz,
ama ileride bize laf edecek olurlarsa, önlerine ko-
yarız.
Gezi bu çerçevede geçiyor. Verheugen Türkle-
rin genlerini bütün ayrıntılarıyla çıkarmış, davra-
nışlannı da ona göre biçimlendiriyor. Vitrinsel, süs-
lü sözleri bir kenara koyarsak, bu ziyaretle bir kez
daha netleşen durumları sütuna yatıralım:
1 - AB, AKP iktidarına istediği her şeyı yaptıra-
bileceğini gördü. Bu iktidarı kaybetmemek için
her şeyi yapacak. Bunun başlıca yolu, aralıkta
Türkiye'ye anlatılabilir bir müzakere tarihi veril-
mesi. AB, döne döne bunu formüle etmenin yol-
larını anyor.
2- AB, Türkiye'yi gümrük birliğine (GB) alırken
şu temelden hareket etmişti:
Türkiye nüfusunun 15 milyonluk dilimi Avrupa
gibi tüketiyor. Bu rakam pek çok AB üyesinin bü-
tün nüfusundan fazla. GB, AB ürünlerinin pazar
bulması açısmdan yararlı olacak.
AB, Türkiye'nin tüketim gücü yüksek kesimini
gözüne kestirdi, GB'ye aldı. Gerçek bu kadar ba-
sitti.
3- Şimdi Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi de
benzer bir zeminde tartışılıyor. Türkiye'den ne ka-
dar, "Siz bizi içinize almazsanız Türkiye bambaş-
kayeriere sürüklenir, kötü olur" gibi uyarılar gider-
se gitsin, AB kendi çıkarına yönelik işaretler bul-
madığı sürece Türkiye'ye sırtını dönecektir. AB'nin
kafasından şöyle bir Türkiye geçiyor gibi görünü-
yor:
Avrupa ailesınin içinde, AB çemberinin dışında!
Koşul nerede yok?
4- Verheugen'in sözleri bir başka açıdan şöy\e
yorumlanabilır:
Türkiye'ye birtarih verilecek ama bu birdizi ta-
rifi içinde barındıracak!
Bir başka deyimle müzakerelere başlamak, tam
üyeliğe kesın gıdiş anlamına gelmeyecek. Türki-
ye'ye özgü maddeler, koşullar eklenecek.
Bunu dolaylı da olsa ilk doğrulayan Dışişleri Ba-
kanı Abdullah Gül oldu. Gül, "Reformlar müza-
kerelerbaşladıktan sonra da sürecek" derken şu-
nu demek istedi:
- Müzakerelerin başlamasından sonra da
AB'nin ek istemleri olacak. Biz onları da yerine ge-
tireceğiz!
5- Ankara'yı en çok sevindiren ve gazete man-
şetlerine taşman tümce şu oldu:
Yeni koşul yok!
Niçin yok?
Müzakerelere başlanması için.
Müzakerelerin başlamasından sonra koşul var
mı?
Evet...
Bu tanımlamayı şöyle örneklendirebiliriz:
Sinemaya girış bedava, çıkış parayla!
6- AB ile AKP arasındaki derin işbirliğinin bir
yansıması da zinanın suç olup olmayacağına iliş-
kin tartışmada ortaya çıktı. Verheugen bu ve ben-
zeri konulara şöyle bir değindi ama, ona göre de
ciddi bir durum yoktu. Oysa tanıdığımız AB, böy-
le bir değişiklik için sadece '"Bu çağdan değil" de-
mekle yetinmez, Türkiye'yi yerden yere vururdu.
Şu aşamada bunu bir sorun olarak koymak AB'nin
de işine gelmiyor olsa gerek!
7- Verheugen'in Diyarbakır - izmir temasları sı-
rasında dile getirdiği istemlerden çıkan bir sonuç
da şu:
AB; Türkiye'nin her şeyi rayına oturmuş, geliş-
miş, AB düzeyini yakalamış bir ülke olmasını de-
ğil, AB'nin istediği her şeyi verecek bir çaresizlik-
te olmasını istiyor!
ankcum <( cumhuriyet.com.tr
Jlhan Selcuk'tan cağrı
'Tahyyeciiktidara
karşı birleşelim'
İZMÎR (Cumhuri-
yet Ege Bürosu) - Ga-
zatemiz Imtiyaz Sahibi
ve Yaym Kurulu Başka-
nı tlhan Selçuk, laik
cumhuriyetin korun-
ması için yurttaşlann
siyasi partilerin üstünde
baskı kurmasını istedi.
Menemen Belediyesi
tarafindan düzenlenen
18. Kültür Sanat ve
Kurtuluş Şenlilderi
kapsamında "Kurtu-
luş, Cumhuriyetin
Kuruluşu, Güncel So-
runlar konulu söyleşi-
de konuşan Selçuk,
Kurtuluş Savaşı'nın
emperyalızme karşı ya-
pıldığını vurguladı.
"Hem ulusallaştık
hem de l lusal Kurtu-
luş Savaşı verdik. Şu
anda Irak'ta yaşanan
belki bir kurtuluş sa-
vaşı olacaktır. l m-
metçilikten ulusalhğa
geçildiği zaman bu
gerçekleşecek" diyen
Selçuk, Türkiye'de bu-
gün gericiliğin iktidara
geldiğini söyledi. Geri-
cilikle ulusculuğun ara-
sında bağlantı bulun-
madığmı kaydeden Sel-
çuk, "Eğer demokrasi
istiyorsak dinciliğe ve
ümmetçiliğe karşı çık-
maüyız" dedi. Yurttaş-
lan takıyyeci iktidara
karşı birleşmeye çağı-
ran Selçuk, dünyada 1.5
milyar Müslüman ara-
sında yalnızca Anadolu
halkının laikliği benim-
sediğini dile getirdi.
Güncel sorunlan da
değerlendiren Selçuk,
şunlan kaydetti:
"AB'ye girmeye çaü-
şıyoruz. Değişiklikler
yapılmaya calışıhyor.
Zinayı suç kapsamına
almaya çalışıyorlar.
Ayrıntılarla uğraşan
iktidar laik devrimi
gerçekleştiren Ata-
türk'ü yok saymaya
çalışıyor" dedı.