19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-SAYFA CUMHURfYET 9 EYLÜL 2004 PERŞEMBE HABERLERIN DEVAMI TURKİYE f stanbul Edırne H<ocaeli C^anakkale Iszmır Nt/anısa >ösydın CUenızlı Y Y Y Y PB PB PB Y 22 22 21 23 29 29 30 29 Sınop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y PB Y Y Y PB PB 24 24 25 24 24 23 27 24 Adana B 33 ronguldak Y 20 Antalya PB 31 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B A A A A B B 30 36 36 33 35 31 28 PB 26 Yurdun kuzey ve ıç ke- sımlen parçalı yer yer çok bulutlu Marmara'nın ku- zey ve doğusu, Iç Ege. gol- ler yoresı tç Anadolu nun kuzey ve batısı ile Batı ve Orta Karadenız sağanak ve gök gurultulu sağanaK > a- ğışlı dıger yerler az bulüt- )u ve açık geçecek Hava sıcaklığı yurdun kuzeybatı kesımlennde bıraz azala- cak. dığer yerterde onemlı bır degışıklık olmayacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınki Stockho/m Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn A PB PB PB B PB B PB 20 17 19 25 24 24 27 21 Münıh B 26 Zürıh Berlin Budapeşte Madrıd vlyana Belgrad Sofya Roma At/na B B Y B PB PB PB PB 20 19 30 19 20 21 28 30 PB 25 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahıre PB A B PB B Y PB B 13 35 21 30 30 29 31 32 B 35 \ Parçalı bblutiır : Ssı "\ BtJİLtlu ^ Çok bulutlu Yağmurfu C__iKartı C _ 3 Sulu kar Gok gunJlîulu G r U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK ^ B Baştamfı 1. Sayfada Oinci gazeteler dışında yazıh basın zinayt T- C"V'ye taşıma çabasına karşı çıktı, çjkmaya de- v a m ediyor. Oünlerdir iktidara karşı savaşım verenlere bil- diçjini okuyan, ülkeyi de Meclis'teki çoğunluğun çj-Ttliği sanan Başbakan Beyefendi, zinayı ceza- landırmakta direniyor. E3rüksel'deki açıklamalarından sonra Komser Ves"Tfneugen'in AB'nin üzerinde özenle durduğu kadın- erkek eşitliğini konu ederek zina girişim- lerı ne karşı çıkacağını umanlar yanıldı. B u , ilk örnek; RTE önderliğinde AKP yönetici kacJrolarının ömürboyu savunduklan dinsellikten kaynaklanan kimi konuları; (a)- Kopenhag siyasal ölçtJtleri kapsamına girmediğini, (b)- Her ülkenin kendine özgü toplumsal kuralları olduğunu öne sürerek bir birgündeme getirip uygulamaya ala- cağşını gösteriyor. • • • Adalet Bakanı Çiçek Cemil'in, doğal olarak ona. destek veren Başbakan'ın onca demeçleri- ne Karş/n gelişmeler; içeride ve dışandaki karşı tepKilerin dur durak bilmediğini ve bu gidişle din- meyeceğini gösteriyor. Bu iktidarı ya doğrudan ya da gerekli gördüğü zaman destekleyen medya- dan bir iki örnekle dünkü duruma göz atalım: örneğin Güneri Cıvaoğlu şöyle yazıyor: "Brûk- sel'den aldığım izlenimlere göre Kıbrıs Rum lobi- si 'Gördünüz mü referandumda Türklerle bütün- leşrneye neden hayır dediğimizi' söyleminegeç- miş Jbile. Türkiye karşıtfanndan Türkiye, üyelik için ol- gun değil... Avrupa kültürüyle uzlaşamaz. Bu gi- bi nedenlerle Türkiye'nin Avrupalı olamayacağı görüşünü savunuyoruz' yorumları yoğunlaşmış. Zina için ceza hükmü 'flörtün yasaklanması, be- kâret zorunluğu, kadın haklarından geriye gidiş olarak' sunuluyormuş." "Bir çuval incir berbat ediliyor mu?" diye soru- yor Cıvaoğlu, fakat; "evlenme yaşını 17'ye çıka- ran, hâkim karanyla 16 yaşında evliliği de kabul e- den yeni TCY'nin, 15-18yaşlan arasındaki ikigen- cin birbiriyle flört etmesiniyasakladığına, 'Evlen- meden önce ilişkiye giremezsiniz' demeye getir- diğine... Eski Kadın Sorunlan Genel Müdürû, An- kara Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Selma Acu- ner'in 'Yani, flört suçtur, flört fahişeliktir' kavramı- nın yasada bir biçimde yer aldığını öne süren gö- rüşüne koşut... Çiçek Cemil'in 14 yıl önce 'Flör- tün fahişelikten ne farkı var' diyen açıklamasına" değinmiyor. Ertuğrul Özkök; idam cezasını kaldıralım mı, gecekonduları yıkalım mı diye anketlere başvur- mayan RTE'nin, dün (önceki gün) zina konusun- daki kararını, bir oto galerisine girerek oylattığını ve "halkın yüzde 80'inin zinaya ceza verilmesini istediğini" bir ankete dayanarak açıkladığını yaz- dıktan sonra; bir başka anketin sonuçlannı veri- yor: Geçen yıl 30 bine yakın boşanma davası kara- ra bağlanmış. Bunların yüzde 69'u zinadan. Bu boşanmaların yüzde 64'ü kadın zina yaptığı için gerçekleşmiş. Ya erkekler, zina (dava) sayısı yüz- de 5! • • • Şimdi bir anımsatma, bir sonuç: RTE, zina gi- rişimini başlattıklarında, "ilgili düzenlemenin 'ka- dın-erkek eşitliğini sağlamaya' yönelik olduğu- nu" söyledi. (2 Eylül 04) Tepkilerin yoğunlaşmasından sonraki son de- mecinde: "Biz şu anda 'kadına saygının gereği- ni' yerine getiriyoruz. Kadının hakkını koruyoruz" dedi. (7 Eylül 04) Karşı tepkileri umursamıyor. Nuh diyor Pey- gamberdemiyorama; bağlılığını, saygısını birsa- niye olsun eksik etmediği Kuran, kadın-erkek eşitliği konusunda bakalım ne diyor: İki erkeği de bu muameleye tanık tutunuz. İki erkek bulunmazsa... bir erkekle iki kadın tanık ol- sun. (Bakara Suresi, 282. ayet)".... "Allah'ınkimi- ni kimine üstün kılmasından ötürü erkekler kadın- larüzerinde hâkimdiher. İyikadınlar gönülden bo- yun eğendir. (Nisa Suresi, 34. ayet)"... "(Ey erkekler, kadınlarla) aranızdaki üstünlüğü unutmayın. (Bakara Suresi, 237. ayet)".... "Erkek- lerin onlardan (kadınlardan) bir üstün dereceleri vardır. (Bakara Suresi, 228. ayet)" Kadın-erkek eşitliğini gerekçe yaptığına göre; RTE, Kuran'da da reform mu yapıyor ne? 'Flörtfahişeliktir demedim' • Baştarafi 1. Sayfada Çiçek, 1990 yılında "Flört fahişelikten farksız" başlığıyla ya- yımlanan haberin ger- çeği yansıtmadığını biJ- dirdi. 1990 yılında ga- zetemizde yayımlanan haberde Çiçek'in. "Bu hayvani içgüdülerle insanların birbirine ş aklaşmasıdır. Kon- feksivoncu dükkânı Tiı bu! Sık sık elbise jibi değiştiresin. Bunu vabul etmek mümkün leğil. Flörtün fahişe- ikten ne farkı var? ionuçta bundan hep Ladın zararlı çıkıyor" sözlerine yer verilmişti. Adalet Bakanı Çiçek açıkJamasında, "Bu asılsız ve gerçeği hiç- bir zaman vansıtma- yan konuyu o gün ga- zetenizde çalışan ve haberleştiren Hakan Aygün seneler sonra bir televizyon kana- lında açıklamıştır" dedı. Gazeteci Hakan Ay- gün, geçen yıl Çemil Çiçek'in konuk olduğu bir televizyon progra- mında, "Söz konusu röportaj içinde flört fahişeliktir sözü yok- tu" demişti. Raylarda sabotajgirişimi Yurt Haberler Servisi - Hatay'ın Dörtyol ve ayas ılçeleri arasmda Yakacık mevkiindeki Ya- acık Köprüsü'ne bomba yerleştirmeye çahştığı îlirtilen bir terörist, bombanın patlaması sonu- ı öldü. Kahramanmaraş-Narlı arasındaki demir- )lunda ise teröristlerce ray bağlantılan söküldü. Rektörler, görevden alma isteminin demokratik olmadığını vurguladılar Alemdaroğlu'na destek FIRAT KOZOK AİVKAR4 - YÖK'ün Istan- bul Üni\ersitesı Rektörü Prof. Dr. KemalAlemdaroğlu nu gö- revden alma talabı rektörlerden tepki gördü. Karann "kabul edilemeyeceği" görüşünde bir- leşen rektörler. Alemdaroğlu hakkındakı çylamaya "evet" oyu veren YÖK üyelerini açık- lama yapmaya davet ettiler. Rektörler," YÖK'ün Istanbul Üniversitesi Rektörü Alemda- roğlu hakkında Denetleme Ku- rulu taraftndan hazırlanan ınce- leme raporuna dayanılarak alı- nan ve Cumhurbaşkanı'na ileti- len göre\den alma karannı Sezer, Tezic ve Alemderoğlu ile görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer, YÖK'ün Istanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu hakkındaki dosyayı kendisine iletmesinin ardından YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Tez- iç ve Alemdaroğiu ile ayn ayn görüştü. Teziç'ten konuyla ilgili bilgi alan Sezer, ögleden sonra da Alemdaroğlu'nu kabul etti. Alemdaroğlu'nun, hakkındaki iddialarla ilgili Sezer'e kısa bir savunma yaptığı ve cumhurbaşkanına suçla- malan yanıtlayan bır dilekçe sunduğu öğrenildi. Cumhuriyet'e değerlendirdi. Bazı rektörlenn konuya ılişkin degerlendmneleri ana hatlany- la şöyle: Ankara Üniversitesi Rektö- rü Nusret Aras: Bunun kesm- likle olağandışı bir yaklaşım ol- duğunu düşünüyorum. Seçilmiş bir rektörün sadece bır rapora dayanılarak görevden alınması, bir tahkikat yapılmadan suçlu i- lan edilmesi bence kabul edile- Hamili Yıldınm sorguda Suriye Öcıılanhr\ kurmayım iade Yurt Haberleri Servisi - Yaklaşık iki ay önce 15 kişilik silahlı grubuyla Türkiye'ye girmek isterken Suriye güvenlik güçlerince yakalanan PKK'nin kuruculanndan Hami- li Yıldınm ve 6 arkadaşı Türkiye'ye iade edildi. PKK Merkez Komitesi üyesi ve es- ki Tunceli sorumlusu olan Yıldınm, hafta içinde Suriye güvenlik makamlannca Ha- tay'da Türk yetkililerine teslim edildi. Yıl- dınm ve 6 PKK / KONGRA-GEL üyesinın Hatay'dajandarma ve polis tarafindan ortak- laşa sorgulandığı belirtiliyor. Yıldınm'ın Hatay'da sorgulandıktan sonra Tunceli'ye gönderilmesi bekleniyor. Tunceli doğumlu olan Hamili Yıldınm, PKK'nin kurucu üyelerinden. 1980 askeri darbesı sonrası Elazığ'da yakalandı ve 16 yıl cezaevinde yattıktan sonra 1996 yılında tah- liye edildi. Yasadışı yollardan Suriye'ye gi- derek Abdullah Ocalan'la buluştu. PKK Merkez Komitesi üyeliğine alınan Yıldınm, 1997 yılında Tunceli'ye gönderilerek P- KK'nin bölge sorumlusu oldu. Yılduım, 1999 yılında Öcalan'ın Türkiye'ye getiril- mesinin ardmdan örgütün silahlı güçlerini Türkiye'nin dışına çekme karanna karşı çık- tı. Daha sonra örgüt tarafindan af edilen Yıl- dınm, 2002 'de tekrar K. Irak'a gitti ve KA- DEK yönetimince PKK'nin Rusya sorum- luluğuna getirildi. KONGRA GEL yöneh- minde de yer alan Yıldınm, haziran ayında Öcalan'ın talimatıyla tekrar Türkiye'ye gönderildi. Yıldınm, örgütün Hatay ve Aİc- deniz sorumlusu olarak Suriye üzerinden Amanos Dağlan'na geçmeye çalışyken sı- nırda Suriye güvenlik güçlerince yakalandı. PKK'nin kuruculanndan Hamili Vıldınm iade edildL mez bir yaklaşım. Anadolu Üniversitesi Rek- törü Engin Ataç: Alınan kara- ra hem şaşırdım hem üzüldüm. Mimar Sinan Üniversitesi Rektörü ve ÜAK Başkanı Is- met Vildan Alptekin: 8u kara- n doğru, bilimsel ve demokratik bulmuyorum. Bu tür kararlann çok daha etraflı düşünülerek bir- takım yasal gereklere dayandı- nlması gerektiğini düşünüyo- rum. Çok büyük oyla ve Çum- hurbaşkam'nın onayıyla seçil- miş bulunan, Türkiye'nin en es- ki üniversitesinin rektörünün bu şekilde bir olaya muhatap olma- sını hiçbır açıdan doğru bulmu- yorum. Bu arkadaşımız. kendi üniversitesinin gelışmesi konusunda ve çağdaşlık konusunda büyük müca- deie vermiş bir arkadaşı- mızdır. Herhangi bir yargı karan, disiplin soruştur- masının sonucu böyle bır karan gerektiriyorsa say- gımız sonsuz, ancak bu durum bu haliyle bizlen üzdü. Tam birlik olmamız gereken bir dönemde, baş- ka ışlerle uğraşmamız ge- reken bir dönemde zama- nımızı buna ayırmış ol- mak bizleri üzdü. ODTÜ Rektörü Ural Akbulut: Çok üzgünüm. Çünkü, ben bu tür olaylar- da mutlaka mahkeme ka- ran ve soruşturma olması gerektiğini düşünüyorum. Konuyla ilgili herhangi bir belge görmedik. Açık- lama da yapılmayınca bu bizi hem üzdü hem de ra- hatsız etti. Inönii Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğ- lu: Neolursa olsun bir ki- şinin savunması, ifadesi alınmaksızın görevden alınmasının teklifı doğru değil. Biz öğrencilere bile, bir ifade almadan, savun- ma almadan en basit uyar- mayı dahi vermezken bir rektör hakkında nasıl olur da ifadesi alınmaksızın, savunması ahnmaksızm doğrudan böyle bir karar verilebilir, bunu anlamak mümkün değil. Böyle bir rapora hiçbir savunma ve ifade alınmaksızın "evet" diyen YÖK üyelerinin de çılap bir açıklama yapma- lan gerekir. Okııl yine sorunlarla açılacak Eğitim Servisi - 2004-2005 öğretim yılı 13 Eylül'de başlayacak. 60 bin okulda, ilk ve or- taöğretimdeki 16 milyon 650 bin öğrenci ve 600 bin öğretmen ders başı yapacak. 2004-2005 öğretim yılının ilk yanyıl tatı- li 24 Ocak-7 Şubat2005 tarihleri arasmda ya- pılacak. Okullar 10 Haziran'da kapanacak. YakJaşık 1 milyon 300 bin ilköğretim birin- ci snııf öğrencisinin eğitime başlayacağı ye- ni öğretim yılında zil yine sorunlarla çalacak. Kalabalık sınıflar, yetersiz okul araç-gereç- leri, yeni müfredat tartışmalan... Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğirim-Sen) Genel Başkanı Alaaddin Din- çer. dün Makina Mühendislen Odasfnda yaptığı toplantıda, eğitim sisteminin duru- munu "içler acısı" olarak niteledi. AKP'nin eğitim anlayışmın çarpıklıklarla dolu olduğunu belırten Dinçer, "AKP hü- kümeti, iktidar olduğundan bu yana eği- timin temel sorunlarını çözme noktasında en ufak bir adım atmamış, yaptığı uygu- lamalarla kendisinden önceki iktidarlar gibi eğitim sistemini adeta yap-boz tahta- sı'na çevirmiştir" dedi. Dinçer, eğıtimin te- mel sorunlarını özetle şöyle sıraladı: " • Türkiye'de 30'ar öğrencili sınıflar- da normal eğitim yapılabilmesi için yak- laşık 200 bin öğretmen, 135 bin derslik ge- rekiyor. • Eğitimin niteliğini yükseltmek için 2005 yılında 50 bin kadroîu öğretmen ata- ması, 40 bin derslik yapılması gerekiyor. • Hâlâ 8 bin 325 okulda ikili. 17 bin 636 okulda ise birleştirilmiş sınıflarda eğitim veriliyor. • Velilerden 'gönüllü bağış' adı altında alınan paralar kimi yoksul semtlerde 100 milyon lira iken ekonomik durumu iyi olan insanların yaşadığı kimi semtlerde 6 mil- yar lirajı buluyor. • Ders kitaplarınm içeriği bilimsel ol- mayan, ırkçı-gerici-cins aynmcı öğelerle dolu. • AKP hükümeti döneminde kadrolaş- ma, eğitimin temel sorunu haline gelmiş, kadrolaşmaya paralel olarak sürgünler, cezalar ve kıyımlar eğitim emekçilerini mağdur etmiştir. • Çalışma yaşamında yaşanan antide- mokratik uygulamalar devam ediyor, özel- likle sendikamız üyelerine yönelik baskı, sürgün ve cezalandırmalar yaşanıj or. • Yeni müfredat programı ileyapümak istenen değişikliklerle ilgili hazırlık ve ka- tılım süreci yetersiz olup şimdiden yığınla sorun ortaya çıkmış bulunmaktadır." AB: RAPOR ERTELENMEYECEK TUSİADDAN KIBRIS ELESTİRİSİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara, AB Ilerleme Raporu'nun teknik bır erteleme ile 13 Ekim'de açıklanmasını beklerken AB Komisyonu'ndan "Erteleme yok. rapor 6 Ekim'de yayımlanacak" açıkJaması geldi. Raporun daha geç açıklanmasının, Türkiye'nin reform adımlannı daha güncel bir şekilde yansıtacağı düşünülürken Dışışleri kaynakJan "Türkiye kritik eşiği aşmıştır, öteki ayrıntıların raporda yer alıp almaması çok da önemli değil" görüşünü sa\aındular. Türk diplomatik kaynaklann raporun açıklanmasınm ertelenebileceğini ifade etmelerinin ardından AB Komisyonu'ndan jet açıklama geldi. Istanbul'da bulunan AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in sözcüsü Jean- Christophe Filori, raporun öngörüldüğü gibi 6 Ekim'de yayımianacağını belirtti. AıNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TÜSÎAD heyeti, Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde AB'yi KKTC'ye yönelik sözlerini tutmamakla eleştirirken, "Kıbrıs kamuoyu harekete geçirilebilir. Çünkü AB'den hâlâ somut adım yok" dediler. Işadamı Omer Sabancı başkanlığmdaki TÜSIAD heyetinin Başbakan Erdoğan ile dün Başbakanlık'ta yaptığı görüşmede, ekonomik ve siyasi konulann yanı sıra dış politikadaki gelişmeler de değerlendirildi. Türkiye'nin AB'ye üyelik yolunda gereken her şeyi yaptığını ve adımlan attığını vurgulayan Sabancı,"Artık müzakerelere hazır olduğumuz mesajı verelim" önerisini getirdi. TÜSlAD heyeti, AB'yi KKTC'ye yönelik ambargolann kaldınlması yönündeki sözlerini tutmamakla eleşrirdi. GUNDEM Ml'STAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada reti öncesinde kadrosuyla şu değerlendirmeleri yapmış olsa gerek: - Türkler, damardan iyi şeyler söylenmesine çok önem verirfer. Kulağa hoş gelecek sözcükler bu- lup ziyareti süslemek gerek. - Türklere bugünkü durumun iyi olduğunu söy- ledikten sonra onlar yakın gelecekte yapılması gerekenlerte ilgilenmezler. Biz mevcut durumun iyi olduğunu söy/eyip i/eride işlerin kolay gitmeyece- ğini anlatalım. Ikinci bölüm nasıl olsa öne çıkmaz, ama ileride bize laf edecek olurlarsa, önlerine ko- yarız. Gezi bu çerçevede geçiyor. Verheugen Türkle- rin genlerini bütün ayrıntılarıyla çıkarmış, davra- nışlannı da ona göre biçimlendiriyor. Vitrinsel, süs- lü sözleri bir kenara koyarsak, bu ziyaretle bir kez daha netleşen durumları sütuna yatıralım: 1 - AB, AKP iktidarına istediği her şeyı yaptıra- bileceğini gördü. Bu iktidarı kaybetmemek için her şeyi yapacak. Bunun başlıca yolu, aralıkta Türkiye'ye anlatılabilir bir müzakere tarihi veril- mesi. AB, döne döne bunu formüle etmenin yol- larını anyor. 2- AB, Türkiye'yi gümrük birliğine (GB) alırken şu temelden hareket etmişti: Türkiye nüfusunun 15 milyonluk dilimi Avrupa gibi tüketiyor. Bu rakam pek çok AB üyesinin bü- tün nüfusundan fazla. GB, AB ürünlerinin pazar bulması açısmdan yararlı olacak. AB, Türkiye'nin tüketim gücü yüksek kesimini gözüne kestirdi, GB'ye aldı. Gerçek bu kadar ba- sitti. 3- Şimdi Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi de benzer bir zeminde tartışılıyor. Türkiye'den ne ka- dar, "Siz bizi içinize almazsanız Türkiye bambaş- kayeriere sürüklenir, kötü olur" gibi uyarılar gider- se gitsin, AB kendi çıkarına yönelik işaretler bul- madığı sürece Türkiye'ye sırtını dönecektir. AB'nin kafasından şöyle bir Türkiye geçiyor gibi görünü- yor: Avrupa ailesınin içinde, AB çemberinin dışında! Koşul nerede yok? 4- Verheugen'in sözleri bir başka açıdan şöy\e yorumlanabilır: Türkiye'ye birtarih verilecek ama bu birdizi ta- rifi içinde barındıracak! Bir başka deyimle müzakerelere başlamak, tam üyeliğe kesın gıdiş anlamına gelmeyecek. Türki- ye'ye özgü maddeler, koşullar eklenecek. Bunu dolaylı da olsa ilk doğrulayan Dışişleri Ba- kanı Abdullah Gül oldu. Gül, "Reformlar müza- kerelerbaşladıktan sonra da sürecek" derken şu- nu demek istedi: - Müzakerelerin başlamasından sonra da AB'nin ek istemleri olacak. Biz onları da yerine ge- tireceğiz! 5- Ankara'yı en çok sevindiren ve gazete man- şetlerine taşman tümce şu oldu: Yeni koşul yok! Niçin yok? Müzakerelere başlanması için. Müzakerelerin başlamasından sonra koşul var mı? Evet... Bu tanımlamayı şöyle örneklendirebiliriz: Sinemaya girış bedava, çıkış parayla! 6- AB ile AKP arasındaki derin işbirliğinin bir yansıması da zinanın suç olup olmayacağına iliş- kin tartışmada ortaya çıktı. Verheugen bu ve ben- zeri konulara şöyle bir değindi ama, ona göre de ciddi bir durum yoktu. Oysa tanıdığımız AB, böy- le bir değişiklik için sadece '"Bu çağdan değil" de- mekle yetinmez, Türkiye'yi yerden yere vururdu. Şu aşamada bunu bir sorun olarak koymak AB'nin de işine gelmiyor olsa gerek! 7- Verheugen'in Diyarbakır - izmir temasları sı- rasında dile getirdiği istemlerden çıkan bir sonuç da şu: AB; Türkiye'nin her şeyi rayına oturmuş, geliş- miş, AB düzeyini yakalamış bir ülke olmasını de- ğil, AB'nin istediği her şeyi verecek bir çaresizlik- te olmasını istiyor! ankcum <( cumhuriyet.com.tr Jlhan Selcuk'tan cağrı 'Tahyyeciiktidara karşı birleşelim' İZMÎR (Cumhuri- yet Ege Bürosu) - Ga- zatemiz Imtiyaz Sahibi ve Yaym Kurulu Başka- nı tlhan Selçuk, laik cumhuriyetin korun- ması için yurttaşlann siyasi partilerin üstünde baskı kurmasını istedi. Menemen Belediyesi tarafindan düzenlenen 18. Kültür Sanat ve Kurtuluş Şenlilderi kapsamında "Kurtu- luş, Cumhuriyetin Kuruluşu, Güncel So- runlar konulu söyleşi- de konuşan Selçuk, Kurtuluş Savaşı'nın emperyalızme karşı ya- pıldığını vurguladı. "Hem ulusallaştık hem de l lusal Kurtu- luş Savaşı verdik. Şu anda Irak'ta yaşanan belki bir kurtuluş sa- vaşı olacaktır. l m- metçilikten ulusalhğa geçildiği zaman bu gerçekleşecek" diyen Selçuk, Türkiye'de bu- gün gericiliğin iktidara geldiğini söyledi. Geri- cilikle ulusculuğun ara- sında bağlantı bulun- madığmı kaydeden Sel- çuk, "Eğer demokrasi istiyorsak dinciliğe ve ümmetçiliğe karşı çık- maüyız" dedi. Yurttaş- lan takıyyeci iktidara karşı birleşmeye çağı- ran Selçuk, dünyada 1.5 milyar Müslüman ara- sında yalnızca Anadolu halkının laikliği benim- sediğini dile getirdi. Güncel sorunlan da değerlendiren Selçuk, şunlan kaydetti: "AB'ye girmeye çaü- şıyoruz. Değişiklikler yapılmaya calışıhyor. Zinayı suç kapsamına almaya çalışıyorlar. Ayrıntılarla uğraşan iktidar laik devrimi gerçekleştiren Ata- türk'ü yok saymaya çalışıyor" dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle