27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYTA CUMHURİYET 9 EYLÜL 2004 PERŞEMBE DİZİ Cenazegetirirken kazatfa ötiiler • EOİST4N(AA)- Kahramanmara^'ın Elbistan ilçesLne bağlı HasanJcendi köyünde oturan Hamat ve Şülcriye Şahin çıfti. geçen hafta sonu bogularak yaşamını yitiren ogullan Rahrnu Şahin'in cenazesini Kahramanmaraş'a getirirken trafik kazas» geçirdi. Hamit ve Şülcriye Şahin~in içuıde buluncfugu otomobil, bir kamyonetle çarpıştı. Hamit ve Şülcriye Şahin olay yerinde hayahnı kaybetti. Şahin çıftı, oğullan Rahmi Şahin için hazırlanan mezanin yanma demedildi. Batifcgemi îzleniyor • BRVKSEL (ANKAJ - Avrupa Komısyonu Başkan Yardımcısı ve Enerji v e Ulaşnrmadan Sonimlu Üyesi Loyola de Palacio, AB'nin Iskendemnda batan gemi olayıru izlediğinı açıkladı. Loyola de Palacio aynca, geminin Vietnarn bandıralı olduğunu öne sürerek gemı hakkında yasal tartışmalann bulunduğuna dikkat çektı. Yargı kokteyMe mmiftu I Istanbul Haber Servisi - Yeni adli yılın başlaması nedeniyle Istanbul Barosu, tÜ Merkez Kampusu'nun arka bahçesmde, Çağdaş Avukatlar Grubu ise Atatürk Kültür Merkezi 'nde kokteyl verdi. 2004 yılını "Yargı Reformu, Hukulc Devleti" ilan eden tstanbul Barosu. yeni adli yıluı açıhşında çeşitli etkinlikler düzenledi. Bu kapsaında önceki gün başlayan "Hukuk Felsefesi ve Sosyolojik Bakışlar-2" konulu sempozyum 5 gün sürecek. Sempozyumun ardından verilen kokteyle tstanbul Valisi Muammer Güler, Istanbul Barosu Başkanı Kazım KolcuoğJu, başsavcılar, yargıçlar ve adliye çalışanlan katıldı. Ifftme engelitep konferansı • tstanbul Haber Servisi- Devlet Bakanı Gürdal Akşit, Türkiye'de 8.5 milyon insarun özürlü olduğunu söyledi. Başbakanlık Özürlüler Idaresi, Türkıye tşıtme Engelliler Mılli Federasyonu ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu 'nca düzenlenen " 1. Uluslararası Işitme Engelliler Birlik Konferansı", Maslak Princess Otel'de başladı. Akşit, devlet düzeyinde özürlüler politikası oluştunılrnası gerektigini belirterek, "Özürlüler Kanunu Tasansı"nda, bakım sigortası sistemınin öngörüldüğünü kaydetti. Gazetemize anlamh ziyaret • tstanbul Haber Servisi- Evita ve Polans Tekstil firmalanndan işten atıldıklan için direnişe geçen tekstil ışçileri ve bağımsız Tekstil-Sen temsilcüeri gazetemizi ziyaret etti. 27 Ağustos'tan bu yana direnişte olan Polans Tekstil işçilen ve 3 Eylül'den bu yana direnişte olan Evita Tekstil işçileri, kölece çahşma koşullanna karşı eylemlerinin süreceğini belirttiler. Tekstil-Sen Genel Başkanı Ayşe Yumli Yeter, "Bu zamlar ve işten atılmalar tesadüf değildir. tki aydır her gün 10'larca kişi işten atıldığı için sendikalanmıza başvuruyor" dedi. 1 kişîye 471 milyar Hra • ANKARA(AA)-Şans Topu"nda kazanan üst kolon numaralan. "8, 12, 18,29, 30", alt kolon numarası "8" olarak belirlenirken, 5 artı 1 bılen bir kişi 471 milyar 783 milyon 150 bin lira ikramiye kazandı. Çekilişte, 5 bilenler 1 milyar 683 milyon 600 biner, 4 artı 1 bıknler 102 milyon 250 bmer, 4 bilenler 11 milyon 60) biner, 3 artı 1 bilenler 4 rturyon 900 biner, 3 bilenler 1 ciilyon 450 biner, 2 artı 1 bıfenler 1 milyon 700 biner, 1 artı 1 bılenler 950 biner lira ikramiye kazandı. 21. yüzyılda aydınlonamayan insan Köktendincilik Dünyayı ^ k Mahvediyor Gül Atmaca •®\ ugün insanlıken büyükzaran emperyalizmin şımartnğı köktendinci hareketlenlen görüyor. Biryandan haksızlık, adaletsizlik ve eşitsizlik gibi meseleleri çözmeyi "öbür dünyaya" havale eden, oradaki "sonsuz cennet" için ibadet eden, gerekirse kan döken köktendinciîslam ile adeta hiç ölmeyecehnişgibi bir hırs içinde, dahafazla iktidar, bunım için dahafazla petrol vepara sahibi olmak amaayla dünymı mahveden, basını Bush 'un çektiği köktendinci Pmtestanlar ve onlann yandaslan köktendinci Yahudiler. Peki, siyasi nedenleri ve çıkariarı bir kenara btrakrsak21. yüzyılda bile insan bilim vefelsefeyi bir kenara bırahp dini dogmalara neden bu kadar tutunuyor? Biryandan, haksızca işgalettikleriIrak 'ta işkenceyapan ve ölü "düşmanının başında" sırıtamkpoz veren ABD 'li askerler, biryanda kameralann önünde insanlan kayun gibi kesen köktendinci Müslümanlar. insan nasıl bu kadar vahşi olabiliyor? Yukandaki sorulann elbette tekbiryanıtı yok Farklı kaynaklar ve kisilerfarklı yanıtlar verecek, belki de aynıfikirde olmayacaktır. Ancak en azından soru sormak, dini dogmalarınyamttığı düsünsel uyuşukluğa karşı gelmektir. Ptvf.Dr. FatmagülBerktay, güvensizlikortamının insanlann dine sanlmalannda rol oynadığını söylediKöktendincilik demokrasiyi dışlıyor / stanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden Prof. Dr. Fatmagül Berktay ile ABD Başkanı George W. Bush'un da mensup olduğu ve polirikalanm önemli ölçüde etkileyen Protestan köktendinciliği üzerine konuşfuk. - Köktendincilik nasıJ tanımlanahitir? Köktendincilik sadece Islama ve köktencilik sadece dine özgü değil. Köktendinciliğin özünde "tek hakikat oMuğu ve bunu sadece kendilerinin bikiiğine" olan mutlak inanç yatmaktadır. Köktendinciler karşı tarafı dışlar, onlann yanlış tarafta olduğuna inanır. Bu hakikaten dünyayı felakete sürükleyebilecek bir anlayış. Ancak sadece dinde yok; seküler kesimde de böyle düşünenler olabiliyor. Ama din, düzenli ve bütün bir dünya yarattığı için ideolojik olarak daha güçlü bir meşruiyet kazanıyor; dogmalardan kurulu olduğu için daha etkili, daha korkutucu olabiliyor. Köktencilik esas olarak çoğulculuğu, farklılığı ve demokrasiyi dışlıyor. şeytanl öteki - "ÖteJd" ne aniama geüyor köktendinci için? Köktendincilikte sınırlar çok önemlidir, çünkü ancak net sınırlar çizilerek "ben" güvence altına alınabilir. Haklı ve doğru "ben" ile yanılgı ve hatta ihanet içindeki "öteld'' arasındaki gerilim, köktendinciliğin aynlmaz parçası ve Amerikan Yeni Dinci Sağı'nın derin ırkçı tavnnı da açıkiamakta: Tann'nın kutsadığı biricik halk beyaz ve Protestandır. ABD'de Yeni Dinci Sağ, kapitalist ekonominin canlanması ve "dinsel/ahlald bir düzen" kurulması talebinin yaru sıra açıkça ABD'nin ülke içinde ve dışında güçlenip "askeri gücü"nü ele güne göstermesi talebinde de bulunmaktaydı. 11 Eylül'den sonı*a bu talebin içeriği artık "esas öteJd" olan Islama karşı doldurulmaya başlandı. Irak'uı totaliter diktatörü Saddam'ın şahsında Amerikan halkının en azından önemli bir kısmını etkileyecek "şeytani öteki" yaratmak pek zor değildi. Bellrslzllflln sonucu - Bu çağda din nasıl böyle güçlü olabiliyor? Çünkü kaos-kriz ortamında insanlann düzenli bir dünyaya ihtiyacı var. Her şeyin sarsılrnaya, değişmeye yüz tuttuğu modernleşmeye tepki olarak böyle güvenli bir dünyaya tutunma eğilimi doğuyor. Modernleşmenin vaatlerini yerine getirememesi, güvensizlüc, belirsizlik, eşitsizlik de insanlann dine sanlmalannda rol oynuyor. îleri kapitalist ülkelerde, örneğin ABD'de köktendincilik neden bu kadar yaygın sorusuna yanıt verirken Vietnam Savaşı yenilgisinden bahsetmek gerekir. Bu yenilgi, muhafazakârlar tarafından ABD emperyalizminin zayıfladığı şeklinde algılanmıştı. Aslında, köktendinci Evanjelist 9 """"•^^•••i Incil'e dayanan ekonomiA BD Başkanı George W. </i Bush'un temsilcisi olduğu JLJL Evanjelist köktendinci Moral Majority (Ahlaki ÇoğunJuk) hareketi, 1979 yütnda rahip JerryFahtfefl tarafından kuruldu. Ük destekçileri kırsal kesimde yaşayan ve dindar beyaz Protestan ABD'lilerdi. Yeni Dinci Sağ (New Religious Right) ile ittıfak halinde olan Ahlaki Çoğunluk hareketi, Amerikan emperyalizminin "eski güzel günleri"ne dönülmesi gerektiğini savunuyordu. Fahvell, Incil'e dayanan bir ekonominin "kuşkusuz" rekabetçi kapitalizm olduğunu savunuyor ve "hakikat''uı Kutsal Kitap'ın özdeyişler Kitabı'nda açıkça ortaya konmuş olduğunu bildiriyor. Feminizme, eşcinselüğe, kürtaja, pornografiye karşı olan bu hareket, devîet okullannda dua edilmesini, ölüm cezasını, serbest piyasa ekonomisini ve îsraij'e destek verilmesini savunuyor. hareket, ABD'de Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra vardı. - Nasıl bir hareket bu? Hıristiyanlıkta köklere (dört Incil) dönüşü savunuyor. 192 O'lerde ABD'ye, içlerinde Yahudilerin ve Avrupalılann olduğu göç dalgalan, bu dalgalann büyümesi beyaz bir rahip, köktendinci Evanjelik seçmenler blokunu seferber etmek için "Moral >Iajorit> (Ahlaki ÇoğunJuk)" hareketini kurdu. Bu blok. eski köktendinciliğin "Bolse\izm" ve Danvinizme karşı mücadelesini devralıp buna, yoksullara her türlü yardımı, devlet Fatmagül Berktay: Köktendinciler karşı tarafı dışlar, onlann yanlış tarafta olduğuna inanır. Bu hakikaten dünyayı felakete sürükleyebilecek bir anlayış. Ancak sadece dinde yok; seküler kesimde de böyle düşünenler olabiliyor. Ama din, düzenli ve bütün bir dünya yarattığı için ideolojik olarak daha güçlü bir meşruiyet kazanıyor; dogmalardan kurulu olduğu için daha etkili, daha korkutucu olabiliyor. Amerikalılar tarafından kriz olarak algılandı. "Afle geJeneklerimiz elden gküyor", "ABD elden gidiyor" demeye başladılar. 1941 'de Amerikan Hıristiyan Kiliseler Konseyi ve Evanjelikler Birliği'nin kurulması yeni bir eşik oldu. 1979 'da Jerry FaMefl aduıda yardırrunı reddeden bir yön ekledi ve böylece politik sağ ile sıkı bir ittifaka girerek militarize bir teoloji inşa etti. ABD'de, 1976-1980 arasında hızlanan Protestan köktendinciliğine televizyon programlan büyük ivme kazandırdı. Bu yüzden Televanjelizm deniyor. - Aile ve kadına bakış açılan nasıi? Onlara göre kadınlann anne-eş rolü dışına çıkması yüzünden ahlaki çöküş yaşanıyor, ABD çöküyor. Panzehir ise ABD emperyalizmini güçlendirmek, yurtıçindeyse kaduıların geleneksei rollerine dönmeleri ve bunun için erkeğe evini geçindirecek kadar ücret verilmesini sağlamak. Yani ataerkilliğin yeniden sağlamlaştuıhnasını savunuyorlar: Aile içinde hiyerarşi geri gelecek, çocuklar anne-babaya itaat edecekJer. Kadına burada, eşitlik iddiasından vazgeçmesi karşılığında, "güvence ve sa\guılık vaat edihyor". Protestan köktendinciler aynca kürtaja ve eşcinselüğe karşılar. Din ve polrtlka - Din politikayı nasıl beüıüvor? Incil ve Hınstıyanlığı son derece saldırgan yorumluyorlar. Tıpkı Islami kesimde olduğu gibi, "Havat ve dünya hakkında bilinmesi gereken her şe\ Kutsal Kitap'ta mevcuttur" diyorlar. Zaten köktendinci söylemler birbirine çok benzer. Geleneksei Hıristiyan inancı içinde Isa, alçakgönüllü, sevecen, mağdur; ancak onlar Isa ve Incil'i farklı yorumluyorlar. Bunu, saldırgan emperyalist polirikaJanna dayanak yapıyorlar. Bunu da açık sözlülükle yapıyorlar. Ahlaki Çoğunluk lideri Jerrj' Fahvell, "Kendimizi başkalanndan ayırmak sert, acımasız çaöşmalar gerektnir. Saldınlan, hatta şiddet içeren çaüşmalan gerektirir~ Şe>tan, insanlan kayrtsızhk içinde tutabilmek için se\gi propagandası yapar^." diyor. Falvvell, aynı konuşmada sevgi vaizi olarak bilinen Isa için "Kuzu değil koçtu" diye bir cümle de sarf ediyor. - Ahlaki Çoğunluk hareketi Yahudi ve Katouldere de karşı, üstünlüğün be>az Protestanlarda olduğuna inanıyor. Peki, Bush'un kabinesindeki zenci ve Yabudilere ne demefi? Şimdi kraldan çok kralcılar var. Bazen ezilen kişiler geri konumunu kabul etmek istemez, kendini egemen kişiyle özdeşleştirir. ABD Başkanı George W. Bush'un Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rise gibi. Böylelikle ikincilliğinden kurtulmaya çalışu". Örneğin, kadınlar arasında -ki bu da ezilen bir sınıftır- erkekten çok erkekçiler bulunur. I Çoğulculuk - Geleceği nasıl görüyorsunuz? Köktendincüiğe çözüm ne olabiür? Köktendincilikte, tek hakikat, tek doğru olduğu düşüncesi tehlikeli. i Halbuki dünyada başkalan da var. î Çoğulculuk çok önemli. Burada, neo-liberalizme karşı çücarken bir yandan da liberalizmin temel ve çoğulcu değerlerini önemsemek { lazun. Farklılıklan dikkate almak, j demokrasiyi gerçek anlamda uygulamak gerekiyor. Laikliğin ne kadar önemli olduğunu da görüyoruz. Bir de insanın özerk bir varlıİc olarak kendi ahlakını taşıması. Aydınlanmacı ahlak güç bir iş tabii. Yaptıklanndan sen sonimlu olacaksın, yoksa öbür türlü, suçu başkalanna atmak çok kolay. Yarın: Modern çağ Insanı çıkmazda PERŞEMBE ORHAN BURSALI Tarihsel Buluşma Aralıkta sürpriz bir gelişme olmazsa, öyle görü- nüyor ki AB'nin çekirdek güçleri, iradelerini ülke- mizin AB üyesi olması yönünde belirledi. Zaten bir süredir bunun işaretleri geliyordu. AB'nin bel ke- miği FransAJmanya mihverinin üyeliğimiz konu- sunda anlaştıklannın belirtisi olarak, Almanya Şan- sölyesi Schröder "Tamam" demişti. "Akil Adamlar" dıye nitelenen "Bağımsız Tür- kiye Komisyonu"nun raporu, Türkiye'nin üyeliği- nin AB için gerekli olduğunun altını çizdi. Verheugen, Almanların o tipik adam/, şimdi gü- lücüklerdağıtıyor. Verheugen'intavnnın, FransAI- manya'nın karanndan sonra değiştiğini görmek gerek. Kıbns Türklerinin "Birleşmeden yana" oy kul- lanmış olması, Türkiye AB ilişkilerini "rahatlattı"; AB'nin, sırtındaki "Kıbns küfesi"ri\ önemli ölçüde atmasına yardımcı oldu. AB, Yunanistan'ın arkas/na saklanmaktan vazge- çip artık ortaya çıktı. Durum böyle olunca, Yunanis- tan'ın veto olasılığı giderek geri planda kaldı. • • • Türkiye, AB üyesi ülkeler arasında, her bakım- dan, belki de en geri ülke. Eğitimsiz nüfus çoklu- ğu, politik lideriik yoksunluğu-eksikliği-yeteneksiz- liği; yolsuzluğun-hırsızlığın büyüklüğü; kara eko- nominin korkunç hacmi; bilim veteknoloji, saydam- lık-insani kalkınma endeksleri bakımından gerili- ği. Kendi ayaklan üzerinde duramayan ve 40 yılın önemli birbölümünü IMFdenetimindegeçinniş bir ülke! Üstüne üstlük, ülke, köktendinciliğin de he- def tahtalarından biri... Bütün bunlar, Türkiye'ye Avrupalılann bakışını ve tutumunu önemli ölçüde belirieyen faktörierdi. Türkiye, kendisine dayatılan zorunlu reformlan yaptı. Kopenhag kriterlerini önemli ölçüde yerine getirdi. Ben, AKP bunu başardı, yorumlanna ka- tılmıyorum. llk ulusal reform planı, AKP'den ön- ceki üçlü koalisyon döneminde hazırlandı ve ço- ğu maddesi bir gece içinde Meclis'ten geçirildi. Türkiye'nin ulusal iradesi, devleti, ordusu, ana siyasi güçleri, büyük seçmen kitlesi, işverenleri, bi- lim ve eğitim güçleriyte, esas olarak, AB üyeliğin- den yanadır. Ama, AB üyeliğimiz bizim irademize bağlı de- ğil. AB üyeliğimiz, sadece, reformları gerçekleştir- me yeteneğim/ze, hızımıza vb. bağlı da değil. Biz, Kopenhag kriterierinin hepsini en mükem- mel bir şekılde yerine getirsek bile AB üyeliğimiz gerçekleşmeyebilir. • • • Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine kabul edilme- si, büyük bir stratejik karardır. Hemen heraçıdan: Coğrafya (Kıta Avrupa'nın dışında!) ve üstelik sünekli çatışma bölgeleriyle çevrili; çok büyük nü- fus... Ve en önemlisi tarihsel, dinsel ve kültürel açı- dan başka bir ülke! Ve bütün bunlann dışında, AB'nin Türkiye'yi "kal- dınp kaldırmayacağı" ciddi bir tartışma konusu- dur. AB'nin her bakımdan varlığını sürdürebilece- ği bir optimal sınır olduğu, olabileceği düşünce- si, bütün bunlardan bağımsız olarak çok ciddidir! Türkiye'nin AB üyeliği her zaman iki yönlü yo- rumlara açık. Üyeliğimize karşı olanlartn ileri sür- dükleri bütün tezler, bir başka açıdan, Türkiye'nin AB üyeliğini gerektiren faktörlerdir. Bardağın dolu veya boş yönünü görmek gibi. Türkiye'nin nüfusu bir handikap, ama gençliği AB için avantaj. AB'ye dinamizm katacak çok iyi eğitimli önemli bir kesimimiz var. Türkiye kolay doymayacak bir pazar! AB, Türkiye üyeliği ile biriikte, çatışmalı bölge- lerde doğrudan söz hakkına uzanıyor! Petrol böl- gelerinin içine giriyor. Giderek kannaşıklaşan dün- yada, Türkiye gibi "özel" bir ülkenin AB üyeliği, si- yasal stratejiler bakımından, AB'nin dünyaya kat- kısını arttıracak. AB'de bugün ağıriık kazandığı görülen Türkiye üyeliğine evet eğiliminde bütün bu değeriendirme- lerin rol oynadığını düşünmek gerek. • • • Ve nihayet: Bu üyelik, Türkiye ile Avrupa ara- sında, tarihsel bir uzlaşmanın temelini atmıyor mu? Avrupa ve Türkiye (Osmanlı Imparatorluğu) her zaman yan yana, çatışma içinde, bazen iç içe, ba- zen dış dışa, ama hep iki ayn dünya olagelmişti. Üyelik, aynı zamanda, bu iki dünya arasında, ta- rihsel-kültürel ve dinsel "banş"ın ilanı olabilir! obursaliCg cumhuriyet.com.tr. Demokratikleşme ve öğretmenlerin sendikalaşmasında unutulmayacak katkılar sağlayan sevgili arkadaşımız ERDOĞANERDEMi kaybettik. Hepimizin başı sağ olsun. Burhan AKSAK.4L. Hidajet K.4R.4KIŞ. tclâl KARA- KLŞ. Mustafa U'KSEL. Mehmet Gİ >AYDI>. Talat TATAR, Ali YAVUZ. tlhan ALKA>, Veli YEL. Fatma 1TL. Halil GÜ>GÖR. Hasan ATASAĞLAM, l»maiJ GÖKDEMİR. Nurda/ı ÇA1TI>ARLI. Siilejman KA.V- DEMİR. Gülgiin KANDEMİR. Seher Bİ LRÜL. Temel BEKTl R. Veli KARAKl RT. Yüksel \X KSEK. Faruk ATEŞ. Ba>rara TÖRE. Erol KAV.AK, Çetin Tl'RAN. Yılmaz MIZR.AK. Hali] SOYALTIN. Ahnıet TAMER KARŞIYAKA CUMOK OUYURUSU İçinde bulunduğumuz ulusa] birlik hare- keti içinde yer alan tüm Cumhuriyet okur- lannı, sivil toplum örgütlerini, güzel tz- mirirnizin kurtuluş günü olan 9 Eylül Per- şembe saat 08.30'da Gündoğdu Meyda- nı'nda Izmir Atatürkçü Düşünce Derne- ği şubeleri içinde yer alarak, resmi geçi- de hazır olmaya ve bu güzel günün coş- kusunu kutlamaya çağınyoruz. letfştoı - DenizSapmac 0232 362 09 75-0544 24S2491
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle