Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYTA CUMHURİYET 9 EYLÜL 2004 PERŞEMBE
DİZİ
Cenazegetirirken
kazatfa ötiiler
• EOİST4N(AA)-
Kahramanmara^'ın Elbistan
ilçesLne bağlı HasanJcendi
köyünde oturan Hamat ve
Şülcriye Şahin çıfti. geçen
hafta sonu bogularak
yaşamını yitiren ogullan
Rahrnu Şahin'in cenazesini
Kahramanmaraş'a
getirirken trafik kazas»
geçirdi. Hamit ve Şülcriye
Şahin~in içuıde buluncfugu
otomobil, bir kamyonetle
çarpıştı. Hamit ve Şülcriye
Şahin olay yerinde hayahnı
kaybetti. Şahin çıftı,
oğullan Rahmi Şahin
için hazırlanan mezanin
yanma demedildi.
Batifcgemi
îzleniyor
• BRVKSEL (ANKAJ -
Avrupa Komısyonu Başkan
Yardımcısı ve Enerji v e
Ulaşnrmadan Sonimlu
Üyesi Loyola de Palacio,
AB'nin Iskendemnda batan
gemi olayıru izlediğinı
açıkladı. Loyola de Palacio
aynca, geminin Vietnarn
bandıralı olduğunu öne
sürerek gemı hakkında
yasal tartışmalann
bulunduğuna dikkat çektı.
Yargı kokteyMe
mmiftu
I Istanbul Haber Servisi -
Yeni adli yılın başlaması
nedeniyle Istanbul Barosu,
tÜ Merkez Kampusu'nun
arka bahçesmde, Çağdaş
Avukatlar Grubu ise
Atatürk Kültür Merkezi 'nde
kokteyl verdi. 2004 yılını
"Yargı Reformu, Hukulc
Devleti" ilan eden tstanbul
Barosu. yeni adli yıluı
açıhşında çeşitli etkinlikler
düzenledi. Bu kapsaında
önceki gün başlayan
"Hukuk Felsefesi ve
Sosyolojik Bakışlar-2"
konulu sempozyum 5 gün
sürecek. Sempozyumun
ardından verilen kokteyle
tstanbul Valisi Muammer
Güler, Istanbul Barosu
Başkanı Kazım KolcuoğJu,
başsavcılar, yargıçlar ve
adliye çalışanlan katıldı.
Ifftme engelitep
konferansı
• tstanbul Haber Servisi-
Devlet Bakanı Gürdal
Akşit, Türkiye'de 8.5
milyon insarun özürlü
olduğunu söyledi.
Başbakanlık Özürlüler
Idaresi, Türkıye tşıtme
Engelliler Mılli
Federasyonu ve
Türkiye Sakatlar
Konfederasyonu 'nca
düzenlenen " 1. Uluslararası
Işitme Engelliler Birlik
Konferansı", Maslak
Princess Otel'de başladı.
Akşit, devlet düzeyinde
özürlüler politikası
oluştunılrnası gerektigini
belirterek, "Özürlüler
Kanunu Tasansı"nda,
bakım sigortası sistemınin
öngörüldüğünü kaydetti.
Gazetemize
anlamh ziyaret
• tstanbul Haber Servisi-
Evita ve Polans Tekstil
firmalanndan işten
atıldıklan için direnişe
geçen tekstil ışçileri ve
bağımsız Tekstil-Sen
temsilcüeri gazetemizi
ziyaret etti. 27 Ağustos'tan
bu yana direnişte olan
Polans Tekstil işçilen ve 3
Eylül'den bu yana direnişte
olan Evita Tekstil işçileri,
kölece çahşma koşullanna
karşı eylemlerinin
süreceğini belirttiler.
Tekstil-Sen Genel Başkanı
Ayşe Yumli Yeter, "Bu
zamlar ve işten atılmalar
tesadüf değildir. tki aydır
her gün 10'larca kişi işten
atıldığı için sendikalanmıza
başvuruyor" dedi.
1 kişîye
471 milyar Hra
• ANKARA(AA)-Şans
Topu"nda kazanan üst kolon
numaralan. "8, 12, 18,29,
30", alt kolon numarası "8"
olarak belirlenirken, 5 artı 1
bılen bir kişi 471 milyar
783 milyon 150 bin lira
ikramiye kazandı. Çekilişte,
5 bilenler 1 milyar 683
milyon 600 biner, 4 artı 1
bıknler 102 milyon 250
bmer, 4 bilenler 11 milyon
60) biner, 3 artı 1 bilenler 4
rturyon 900 biner, 3 bilenler
1 ciilyon 450 biner, 2 artı 1
bıfenler 1 milyon 700 biner,
1 artı 1 bılenler 950 biner
lira ikramiye kazandı.
21. yüzyılda aydınlonamayan insan
Köktendincilik
Dünyayı ^ k
Mahvediyor
Gül Atmaca •®\
ugün insanlıken büyükzaran emperyalizmin
şımartnğı köktendinci hareketlenlen görüyor.
Biryandan haksızlık, adaletsizlik ve eşitsizlik
gibi meseleleri çözmeyi "öbür dünyaya" havale
eden, oradaki "sonsuz cennet" için ibadet eden,
gerekirse kan döken köktendinciîslam ile adeta hiç
ölmeyecehnişgibi bir hırs içinde, dahafazla iktidar,
bunım için dahafazla petrol vepara sahibi olmak
amaayla dünymı mahveden, basını Bush 'un çektiği
köktendinci Pmtestanlar ve onlann yandaslan
köktendinci Yahudiler. Peki, siyasi nedenleri ve
çıkariarı bir kenara btrakrsak21. yüzyılda bile
insan bilim vefelsefeyi bir kenara bırahp dini
dogmalara neden bu kadar tutunuyor? Biryandan,
haksızca işgalettikleriIrak 'ta işkenceyapan ve ölü
"düşmanının başında" sırıtamkpoz veren ABD 'li
askerler, biryanda kameralann önünde insanlan
kayun gibi kesen köktendinci Müslümanlar. insan
nasıl bu kadar vahşi olabiliyor?
Yukandaki sorulann elbette tekbiryanıtı yok Farklı
kaynaklar ve kisilerfarklı yanıtlar verecek, belki de
aynıfikirde olmayacaktır. Ancak en azından soru
sormak, dini dogmalarınyamttığı düsünsel
uyuşukluğa karşı gelmektir.
Ptvf.Dr. FatmagülBerktay,
güvensizlikortamının
insanlann dine sanlmalannda
rol oynadığını söylediKöktendincilik
demokrasiyi dışlıyor
/
stanbul Üniversitesi
Siyasal Bilgiler
Fakültesi'nden Prof.
Dr. Fatmagül Berktay ile
ABD Başkanı George W.
Bush'un da mensup olduğu
ve polirikalanm önemli
ölçüde etkileyen Protestan
köktendinciliği üzerine
konuşfuk.
- Köktendincilik nasıJ
tanımlanahitir?
Köktendincilik sadece
Islama ve köktencilik
sadece dine özgü değil.
Köktendinciliğin özünde
"tek hakikat oMuğu ve
bunu sadece kendilerinin
bikiiğine" olan mutlak
inanç yatmaktadır.
Köktendinciler karşı tarafı
dışlar, onlann yanlış tarafta
olduğuna inanır. Bu
hakikaten dünyayı felakete
sürükleyebilecek bir
anlayış. Ancak sadece
dinde yok; seküler kesimde
de böyle düşünenler
olabiliyor. Ama din,
düzenli ve bütün bir dünya
yarattığı için ideolojik
olarak daha güçlü bir
meşruiyet kazanıyor;
dogmalardan kurulu
olduğu için daha etkili,
daha korkutucu olabiliyor.
Köktencilik esas olarak
çoğulculuğu, farklılığı ve
demokrasiyi dışlıyor.
şeytanl öteki
- "ÖteJd" ne aniama geüyor
köktendinci için?
Köktendincilikte sınırlar
çok önemlidir, çünkü ancak
net sınırlar çizilerek "ben"
güvence altına alınabilir.
Haklı ve doğru "ben" ile
yanılgı ve hatta ihanet
içindeki "öteld'' arasındaki
gerilim, köktendinciliğin
aynlmaz parçası ve
Amerikan Yeni Dinci
Sağı'nın derin ırkçı tavnnı
da açıkiamakta: Tann'nın
kutsadığı biricik halk beyaz
ve Protestandır. ABD'de
Yeni Dinci Sağ, kapitalist
ekonominin canlanması ve
"dinsel/ahlald bir düzen" kurulması
talebinin yaru sıra açıkça ABD'nin
ülke içinde ve dışında güçlenip
"askeri gücü"nü ele güne
göstermesi talebinde de
bulunmaktaydı. 11 Eylül'den sonı*a
bu talebin içeriği artık "esas öteJd"
olan Islama karşı doldurulmaya
başlandı. Irak'uı totaliter diktatörü
Saddam'ın şahsında Amerikan
halkının en azından önemli bir
kısmını etkileyecek "şeytani öteki"
yaratmak pek zor değildi.
Bellrslzllflln sonucu
- Bu çağda din nasıl böyle güçlü
olabiliyor?
Çünkü kaos-kriz ortamında
insanlann düzenli bir dünyaya
ihtiyacı var. Her şeyin sarsılrnaya,
değişmeye yüz tuttuğu
modernleşmeye tepki olarak böyle
güvenli bir dünyaya tutunma
eğilimi doğuyor. Modernleşmenin
vaatlerini yerine getirememesi,
güvensizlüc, belirsizlik, eşitsizlik de
insanlann dine sanlmalannda rol
oynuyor. îleri kapitalist ülkelerde,
örneğin ABD'de köktendincilik
neden bu kadar yaygın sorusuna
yanıt verirken Vietnam Savaşı
yenilgisinden bahsetmek gerekir.
Bu yenilgi, muhafazakârlar
tarafından ABD emperyalizminin
zayıfladığı şeklinde algılanmıştı.
Aslında, köktendinci Evanjelist
9 """"•^^•••i
Incil'e
dayanan
ekonomiA BD Başkanı George W.
</i Bush'un temsilcisi olduğu
JLJL Evanjelist köktendinci
Moral Majority (Ahlaki
ÇoğunJuk) hareketi, 1979
yütnda rahip JerryFahtfefl
tarafından kuruldu. Ük
destekçileri kırsal kesimde
yaşayan ve dindar beyaz
Protestan ABD'lilerdi. Yeni
Dinci Sağ (New Religious
Right) ile ittıfak halinde olan
Ahlaki Çoğunluk hareketi,
Amerikan emperyalizminin
"eski güzel günleri"ne
dönülmesi gerektiğini
savunuyordu. Fahvell, Incil'e
dayanan bir ekonominin
"kuşkusuz" rekabetçi kapitalizm
olduğunu savunuyor ve
"hakikat''uı Kutsal Kitap'ın
özdeyişler Kitabı'nda açıkça
ortaya konmuş olduğunu
bildiriyor. Feminizme,
eşcinselüğe, kürtaja,
pornografiye karşı olan bu
hareket, devîet okullannda dua
edilmesini, ölüm cezasını,
serbest piyasa ekonomisini ve
îsraij'e destek verilmesini
savunuyor.
hareket, ABD'de Birinci Dünya
Savaşı'ndan sonra vardı.
- Nasıl bir hareket bu?
Hıristiyanlıkta köklere (dört Incil)
dönüşü savunuyor. 192 O'lerde
ABD'ye, içlerinde Yahudilerin ve
Avrupalılann olduğu göç dalgalan,
bu dalgalann büyümesi beyaz
bir rahip, köktendinci Evanjelik
seçmenler blokunu seferber etmek
için "Moral >Iajorit> (Ahlaki
ÇoğunJuk)" hareketini kurdu. Bu
blok. eski köktendinciliğin
"Bolse\izm" ve Danvinizme karşı
mücadelesini devralıp buna,
yoksullara her türlü yardımı, devlet
Fatmagül Berktay:
Köktendinciler karşı tarafı dışlar,
onlann yanlış tarafta olduğuna
inanır. Bu hakikaten dünyayı
felakete sürükleyebilecek bir
anlayış. Ancak sadece dinde yok;
seküler kesimde de böyle
düşünenler olabiliyor. Ama din,
düzenli ve bütün bir dünya
yarattığı için ideolojik olarak
daha güçlü bir meşruiyet
kazanıyor; dogmalardan kurulu
olduğu için daha etkili, daha
korkutucu olabiliyor.
Amerikalılar tarafından kriz olarak
algılandı. "Afle geJeneklerimiz elden
gküyor", "ABD elden gidiyor"
demeye başladılar.
1941 'de Amerikan Hıristiyan
Kiliseler Konseyi ve Evanjelikler
Birliği'nin kurulması yeni bir eşik
oldu. 1979 'da Jerry FaMefl aduıda
yardırrunı reddeden bir yön ekledi
ve böylece politik sağ ile sıkı bir
ittifaka girerek militarize bir teoloji
inşa etti. ABD'de, 1976-1980
arasında hızlanan Protestan
köktendinciliğine televizyon
programlan büyük ivme kazandırdı.
Bu yüzden Televanjelizm deniyor.
- Aile ve kadına bakış açılan
nasıi?
Onlara göre kadınlann anne-eş
rolü dışına çıkması yüzünden
ahlaki çöküş yaşanıyor, ABD
çöküyor. Panzehir ise ABD
emperyalizmini güçlendirmek,
yurtıçindeyse kaduıların
geleneksei rollerine dönmeleri
ve bunun için erkeğe evini
geçindirecek kadar ücret
verilmesini sağlamak. Yani
ataerkilliğin yeniden
sağlamlaştuıhnasını
savunuyorlar: Aile içinde
hiyerarşi geri gelecek, çocuklar
anne-babaya itaat edecekJer.
Kadına burada, eşitlik
iddiasından vazgeçmesi
karşılığında, "güvence ve
sa\guılık vaat edihyor".
Protestan köktendinciler aynca
kürtaja ve eşcinselüğe karşılar.
Din ve polrtlka
- Din politikayı nasıl beüıüvor?
Incil ve Hınstıyanlığı son
derece saldırgan yorumluyorlar.
Tıpkı Islami kesimde olduğu
gibi, "Havat ve dünya hakkında
bilinmesi gereken her şe\ Kutsal
Kitap'ta mevcuttur" diyorlar.
Zaten köktendinci söylemler
birbirine çok benzer. Geleneksei
Hıristiyan inancı içinde Isa,
alçakgönüllü, sevecen, mağdur;
ancak onlar Isa ve Incil'i farklı
yorumluyorlar. Bunu, saldırgan
emperyalist polirikaJanna
dayanak yapıyorlar. Bunu da
açık sözlülükle yapıyorlar.
Ahlaki Çoğunluk lideri Jerrj'
Fahvell, "Kendimizi
başkalanndan ayırmak sert,
acımasız çaöşmalar gerektnir.
Saldınlan, hatta şiddet içeren
çaüşmalan gerektirir~ Şe>tan,
insanlan kayrtsızhk içinde
tutabilmek için se\gi
propagandası yapar^." diyor.
Falvvell, aynı konuşmada sevgi
vaizi olarak bilinen Isa için
"Kuzu değil koçtu" diye bir
cümle de sarf ediyor.
- Ahlaki Çoğunluk hareketi
Yahudi ve Katouldere de karşı,
üstünlüğün be>az Protestanlarda
olduğuna inanıyor. Peki,
Bush'un kabinesindeki zenci ve
Yabudilere ne demefi?
Şimdi kraldan çok kralcılar var.
Bazen ezilen kişiler geri konumunu
kabul etmek istemez, kendini
egemen kişiyle özdeşleştirir. ABD
Başkanı George W. Bush'un Ulusal
Güvenlik Danışmanı Condoleezza
Rise gibi. Böylelikle ikincilliğinden
kurtulmaya çalışu". Örneğin,
kadınlar arasında -ki bu da ezilen bir
sınıftır- erkekten çok erkekçiler
bulunur.
I Çoğulculuk
- Geleceği nasıl görüyorsunuz?
Köktendincüiğe çözüm ne olabiür?
Köktendincilikte, tek hakikat, tek
doğru olduğu düşüncesi tehlikeli.
i Halbuki dünyada başkalan da var.
î Çoğulculuk çok önemli. Burada,
neo-liberalizme karşı çücarken bir
yandan da liberalizmin temel ve
çoğulcu değerlerini önemsemek
{
lazun. Farklılıklan dikkate almak,
j demokrasiyi gerçek anlamda
uygulamak gerekiyor. Laikliğin ne
kadar önemli olduğunu da
görüyoruz. Bir de insanın özerk bir
varlıİc olarak kendi ahlakını
taşıması. Aydınlanmacı ahlak güç
bir iş tabii. Yaptıklanndan sen
sonimlu olacaksın, yoksa öbür türlü,
suçu başkalanna atmak çok kolay.
Yarın: Modern çağ
Insanı çıkmazda
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Tarihsel Buluşma
Aralıkta sürpriz bir gelişme olmazsa, öyle görü-
nüyor ki AB'nin çekirdek güçleri, iradelerini ülke-
mizin AB üyesi olması yönünde belirledi. Zaten bir
süredir bunun işaretleri geliyordu. AB'nin bel ke-
miği FransAJmanya mihverinin üyeliğimiz konu-
sunda anlaştıklannın belirtisi olarak, Almanya Şan-
sölyesi Schröder "Tamam" demişti.
"Akil Adamlar" dıye nitelenen "Bağımsız Tür-
kiye Komisyonu"nun raporu, Türkiye'nin üyeliği-
nin AB için gerekli olduğunun altını çizdi.
Verheugen, Almanların o tipik adam/, şimdi gü-
lücüklerdağıtıyor. Verheugen'intavnnın, FransAI-
manya'nın karanndan sonra değiştiğini görmek
gerek.
Kıbns Türklerinin "Birleşmeden yana" oy kul-
lanmış olması, Türkiye AB ilişkilerini "rahatlattı";
AB'nin, sırtındaki "Kıbns küfesi"ri\ önemli ölçüde
atmasına yardımcı oldu.
AB, Yunanistan'ın arkas/na saklanmaktan vazge-
çip artık ortaya çıktı. Durum böyle olunca, Yunanis-
tan'ın veto olasılığı giderek geri planda kaldı.
• • •
Türkiye, AB üyesi ülkeler arasında, her bakım-
dan, belki de en geri ülke. Eğitimsiz nüfus çoklu-
ğu, politik lideriik yoksunluğu-eksikliği-yeteneksiz-
liği; yolsuzluğun-hırsızlığın büyüklüğü; kara eko-
nominin korkunç hacmi; bilim veteknoloji, saydam-
lık-insani kalkınma endeksleri bakımından gerili-
ği. Kendi ayaklan üzerinde duramayan ve 40 yılın
önemli birbölümünü IMFdenetimindegeçinniş bir
ülke! Üstüne üstlük, ülke, köktendinciliğin de he-
def tahtalarından biri...
Bütün bunlar, Türkiye'ye Avrupalılann bakışını ve
tutumunu önemli ölçüde belirieyen faktörierdi.
Türkiye, kendisine dayatılan zorunlu reformlan
yaptı. Kopenhag kriterlerini önemli ölçüde yerine
getirdi. Ben, AKP bunu başardı, yorumlanna ka-
tılmıyorum. llk ulusal reform planı, AKP'den ön-
ceki üçlü koalisyon döneminde hazırlandı ve ço-
ğu maddesi bir gece içinde Meclis'ten geçirildi.
Türkiye'nin ulusal iradesi, devleti, ordusu, ana
siyasi güçleri, büyük seçmen kitlesi, işverenleri, bi-
lim ve eğitim güçleriyte, esas olarak, AB üyeliğin-
den yanadır.
Ama, AB üyeliğimiz bizim irademize bağlı de-
ğil. AB üyeliğimiz, sadece, reformları gerçekleştir-
me yeteneğim/ze, hızımıza vb. bağlı da değil.
Biz, Kopenhag kriterierinin hepsini en mükem-
mel bir şekılde yerine getirsek bile AB üyeliğimiz
gerçekleşmeyebilir.
• • •
Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine kabul edilme-
si, büyük bir stratejik karardır. Hemen heraçıdan:
Coğrafya (Kıta Avrupa'nın dışında!) ve üstelik
sünekli çatışma bölgeleriyle çevrili; çok büyük nü-
fus... Ve en önemlisi tarihsel, dinsel ve kültürel açı-
dan başka bir ülke!
Ve bütün bunlann dışında, AB'nin Türkiye'yi "kal-
dınp kaldırmayacağı" ciddi bir tartışma konusu-
dur. AB'nin her bakımdan varlığını sürdürebilece-
ği bir optimal sınır olduğu, olabileceği düşünce-
si, bütün bunlardan bağımsız olarak çok ciddidir!
Türkiye'nin AB üyeliği her zaman iki yönlü yo-
rumlara açık. Üyeliğimize karşı olanlartn ileri sür-
dükleri bütün tezler, bir başka açıdan, Türkiye'nin
AB üyeliğini gerektiren faktörlerdir. Bardağın dolu
veya boş yönünü görmek gibi.
Türkiye'nin nüfusu bir handikap, ama gençliği
AB için avantaj. AB'ye dinamizm katacak çok iyi
eğitimli önemli bir kesimimiz var. Türkiye kolay
doymayacak bir pazar!
AB, Türkiye üyeliği ile biriikte, çatışmalı bölge-
lerde doğrudan söz hakkına uzanıyor! Petrol böl-
gelerinin içine giriyor. Giderek kannaşıklaşan dün-
yada, Türkiye gibi "özel" bir ülkenin AB üyeliği, si-
yasal stratejiler bakımından, AB'nin dünyaya kat-
kısını arttıracak.
AB'de bugün ağıriık kazandığı görülen Türkiye
üyeliğine evet eğiliminde bütün bu değeriendirme-
lerin rol oynadığını düşünmek gerek.
• • •
Ve nihayet: Bu üyelik, Türkiye ile Avrupa ara-
sında, tarihsel bir uzlaşmanın temelini atmıyor mu?
Avrupa ve Türkiye (Osmanlı Imparatorluğu) her
zaman yan yana, çatışma içinde, bazen iç içe, ba-
zen dış dışa, ama hep iki ayn dünya olagelmişti.
Üyelik, aynı zamanda, bu iki dünya arasında, ta-
rihsel-kültürel ve dinsel "banş"ın ilanı olabilir!
obursaliCg cumhuriyet.com.tr.
Demokratikleşme ve öğretmenlerin
sendikalaşmasında unutulmayacak
katkılar sağlayan sevgili arkadaşımız
ERDOĞANERDEMi
kaybettik.
Hepimizin başı sağ olsun.
Burhan AKSAK.4L. Hidajet K.4R.4KIŞ. tclâl KARA-
KLŞ. Mustafa U'KSEL. Mehmet Gİ >AYDI>. Talat
TATAR, Ali YAVUZ. tlhan ALKA>, Veli YEL. Fatma
1TL. Halil GÜ>GÖR. Hasan ATASAĞLAM, l»maiJ
GÖKDEMİR. Nurda/ı ÇA1TI>ARLI. Siilejman KA.V-
DEMİR. Gülgiin KANDEMİR. Seher Bİ LRÜL. Temel
BEKTl R. Veli KARAKl RT. Yüksel \X KSEK. Faruk
ATEŞ. Ba>rara TÖRE. Erol KAV.AK, Çetin Tl'RAN.
Yılmaz MIZR.AK. Hali] SOYALTIN. Ahnıet TAMER
KARŞIYAKA CUMOK
OUYURUSU
İçinde bulunduğumuz ulusa] birlik hare-
keti içinde yer alan tüm Cumhuriyet okur-
lannı, sivil toplum örgütlerini, güzel tz-
mirirnizin kurtuluş günü olan 9 Eylül Per-
şembe saat 08.30'da Gündoğdu Meyda-
nı'nda Izmir Atatürkçü Düşünce Derne-
ği şubeleri içinde yer alarak, resmi geçi-
de hazır olmaya ve bu güzel günün coş-
kusunu kutlamaya çağınyoruz.
letfştoı - DenizSapmac
0232 362 09 75-0544 24S2491