19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EYLÜL 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EVCELEME ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK Bıl m PÛNYAUAlKl NLAfWlZ. &A MÇAS î>Aik£' NIİ PEiJıLEi 0ÎP1İKTE KAHİKUIADE HAC2RAIASI Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı, kitabmda PKK'yle savaşmı anlatıyor Doğu'daunutulmayanlar MEHMETFARAÇ T amburah Paşa olarak adlandınlan Emeklı Korgeneral Hasan Kundak- *<*" çı, 15 Ağustos 1984'te Eruh ve Şemdinli ilçelerini basarak ilk silahlı eylemlerini gerçekleştiren PKK'ye karşı verilen mücadele ve örgüt lideri Ab- dullah Ocalan ın yakalanmasına kadar geçen sürede yaşadıklannı "Güneydo- ğu'da Unutulmayanlar" adıyla ki- taplaştırdı. Kronolojik olarak sıra- ladığı anılannda tanhe notlar düşen Kundakçı Paşa, siyasiler ve medya- nın teröre bakış açısını sorguluyor, PKK'yi destekleyen ülkelerin gerçek yüzünü ifşa ediyor. Trajik olaylann da yansıtıldığı kitapta Güneydo- ğu'daki büyük operasyonlann per- de arkası veriliyor, çarpıcı insan öyküleri sıralanıyor. ALFA Yayınlan'ndan çıkan ki- tapta terörle mücadelenin Yuna- nistan gibi bir ülkenin büyüklüğün- ı deki coğrafi alanda sürdürüldüğü f belirtiliyor, Türkiye'nın 1984-1999 yıllan arasında insan ve para kayıp- larıyla ilgili veriler de yansıtılıyor. KlRILMA NOKTASI... PKK'nin kınlma noktası. büyük operasyonlann son halkası Cudi Dağı / harekârının aynntılannın verildiği ki- tapta, komşu ülkelerin PKK'ye verdi- ği açık destek gözler önüne seriliyor, devletin bölgede olaylann başlaması için boşluk bu-aktığı da açık yüreklilik- le dile getiriliyor. Kitapta Pervari'deki Körkandıl Da- ğı 'nda şiddetli fırtına ve tipiye yakalanan bir timi kurtarmak amacıyla bölgeye gön- derilen helıkopterden düşen teğmenin pi- lot tarafından kurtanlışı çarpıcı bir dille anlatılıyor. Yakın tarihimize ışık tutan kita- bın ikinci bölümünde ise Suriye'nin PKK'ye verdiği açık destek sıralanıyor; bu ülkenin neden daha önceleri uyanlmadığı sorgulanıyor. Öcalan'ın21 Ekim 1998'deRusya'yagit- mesinin ardından bu ülkeyle yapılan diplomasi trafiği, Yunanistan'la bu yüzden iplerin geril- mesi, Italya'nın teröre bulaşan yüzü kitapta tüm açıklığıyla gözler önüne seriliyor. Kundakçı, va- tan savunmasında politikacılann, askerlerin, gü- venlik güçlerinin ve basının tutumunu değerlen- dinneyi de ihmal etmiyor. BlNBAŞININ BASINA CELEN!.. Tamburah Paşa anılannda bazen oldukça traji- komik olaylara da yer veriyor: "Piyade komando üsteğmen C.Ü.'nün komuta- sındaİd komando biriiği Karadağ'a giderken, ya- kmındaki N. kövünün civannda da piyade ko- mando binbaşı M.Ü. 2 timiyie pusu için görevlen- dirUmiştL Gfadilik isteyen bir görevdi, PKK kurye- lerinin geleeekleri bir yerdi Etrafta görünmeme- leri gerekiyordu. Tîmler hedef köye gece sessizce yaklaşuiar, pusu mevzilerine yerleşirier, etrafi din- lerler. Sabah gün ışımaya başlayinca etrafi dikkat- lice gözedeıier, hiç kımıldanıazİar. Güneş doğar- ken köyün kadınlan evlerinden çıkarlar, askerle- rin bulunduğu yere doğnı getiıier. Askerlerin mevzilendiği yere 10-15 metre kala etrafa bakar- lar, künse yoktur. Çömenrler, ihtiyaçlannı giderir- ler. Dışkılannı yumnık büyüklüğündeki taşlara si- lerek, askerierin pusu kurduğu yere doğnı atarlar. 8-10 taş da askerlerin üzerine düşer. Bu arada Binbaşı M.t. de payını alır. bir kuü taş kafasına gelir. Pusudadır, kmuldayamaz, sesini de çıkaramaz. Ama içinden, Hey Allahım, ellenn başına ne kısmetler, şanslar yağduırsın, bizim ba- şımıza da bo... taşlardan mı layık gördün' deyip için için gükr..." Kundakçı Paşa'nın anılannda yer verdiği bir olay da PKK'nin önemli yöneticilennden Mah- sun Korkmaz'ın öldürülmesi. Bekaa Vadisi'nde- ki örgüt kampına adı verilen Korkmaz'la ilgili "Hiç bekJenmeyen kayahklarda kurulan pusuda vurulup öunüştü" deniliyor. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Silopi'ye gelişinde Korgeneral Hasan Kundakçı tarafından karşılanıyor (1 Mayıs 1995). ATESE DALAN ANNE! Ki undakçı kitabında, 14 Ekim 1993 Yağcılarköyü baskınında terönstlere karşı koyan bir annenin çocugunun diri diri ateşe atılmasının ibret venci öyküsünü aktanyor: "PKK 14 Ekim gecesi Şirvan'ın Yagcüar köyünü bastL 8 kişiyi öldürdükten sonra köyün evierini ateşe verdi. Evler cayır cayır yanarken. evde uyuyan çocuğunu zorla kurtaran genç bir anne teröristlerin üzerine yürüyerek ağzuıa geleni söyier. Teröristier kadmı dipçikle döverier, yine de susturamazlar. Bu sefer kadının kucağındaki bebeği ahp ateşin içine atarlar. Kadın iyice çıldınr. bütün gücünü toplavarak yartıgı y erden kalkar. yangının içine dalar v e çocuğunu kurtanr. Bu acıyla lanetler ederek tekrar teröristlerin üzerine gider. Mücadele göz >aşarücı bir haie gelir. Köy kadınlan dayanamazlar ve honıurdannıaya başlarlar. Teröristier bakariar ki pabuç pahata, kaçıp giderier. Olaydan 25-30 dakika sonra köye indiğimde evler cayır cayır yanıyor, kadınlann ağıtlan ve çığhklan geliyordu. Etrafta koyu bir duman ve is kokusu v ardı. Doğruca kaduıın yanına gjttim. Perişan haldeydi. Beni gönince biraz rahadadL Doktor, çocuğu ve anneyi muayene etmeye başladı Ben de 'Kızım sakin ol! Bak her şey geçti. Çocuğun iyi olacak. Evini de yaptınnz. Merak etme. Suçlulan da bulup cezalannı vereceğiz. Her şey düzelecek' dedim. Biraz rahaüadj." Skorsky'ye incirli tedavi! 1 MİLYON DOLARLIK TERÖRİST t T amburalı Paşa anılannda PKK'nin bölge insanını vergi adı alünda haraca bağladığını, kendilerine yakın bele- diyelerde PKK'lilerin işe alındığı- nı. buralardaki paralann örgüte ak- tanldığını anlatırken l milyon dolar parası olan bir kadın teröristle ilgili anısını da aktanyor: " 1993-1994 yiDannda Jandarma Asayiş Komutanlığı'nda itirafçı bir ka- dın terörist vanu. Başka bir itirafçıyla evleneceğini personel subayı bana söyiedi Kendisini çağırdım: - Kızım. yeni yuva kuracaksuuz, ihtiyacınız olmaz mı?_ - Efendim, bizim paramız var, her şeyimizi aldıkL - Kızım senin aldığuı para beüi, bununla bir şey alamazsın!.. - Ben örgütteyken vergi toplamada görevüydim!- - Topladıysan örgütüne topladm_ - Efendim para toplamaya giderken bir cebimde PKK'nin, diğer cebimde de benim fişlerim vank l vanık olanlara örgütün fışlerini, saf olanlara kendi fışlerimi veriyordum!.. - Peki kızım ne kadar paran var?» -12-13 milyar kadar!» Bu para 1993'te 1 milyon dolar ederdiL" H asan Kundakçı'nın anılannda terörle mücadele- de, hangi koşullarda nelerden yararlanıldığına ılışkın bir anı da bulunuyor: "3 Ocak 1994'te Ok- çuJar'daki operasyonun durumunu görmek için Şırnak'a hareket ettim. Heükopter Okçular'a inmek için alçal- nıava başladL Teröristier doğudan, Tahareş kay^lıkla- nndan 14^'lik uçaksavar toplanyla ateş açûlar. Bir- denbire içeride büyük bir padama oldu. Oturdu- ğum yerin 15-20 santim kadar üstünden 24 delik açılmışü. Helikopterin soğutma donanımı büyük hasar gördü. Heükopter tebüke alarmı vermeye başladL Yağlar üzerime akn_. .-Aşağı üıdik Pilot Albay Güner Ekici neşeli ne- şeü yanundan geçti. Albay Güner'e takılarak He- likopter vuruldu diye mi seviniyorsun' dedim. 'Yok komutanım, vurulan kurşun deliklerini kapat- mak için kilerden incir buldum. Ona seviniyorum' dedL Hemen helikopterin yanına gJttL açılan deükleri incirle bir bir kapatü. Heükoptere binip Siirt'e gittik. Albay Güner'e yeniden takıldım: 'Güner Albayım, bu senin incirler ne müthiş şeylermiş, teknoloji harikası Skorsky helikopterini bile tamir edip uçuruyor!.." DACDA OLEN ROCK SANATCISI... Askerler tarafından ele geçirilen Hakurk Kampı'na çıkan Jandarma Asayiş Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı, gerekli bilgiyi aldıktan sonra askerlerle tek tek ilgilendi (28 Mart 1995). Kundakçı Paşa'nın kitabında terörle mücadelede şehit olan silah arkadaşlanyla ilgili anılar da yer alıyor: "Asteğmen Ümit Yılbar, 25 Eyhîl 1993 günü Yassı Dağ'da PKK'li teröristfcrie girdiği çanşmada şehit olmuştu. 26 vaşın- dav dı. GitaristtL Rock müzik sanatçısıydı. Yüreği vatan sev- gisiyle doluydu. Komando olmak ve Güneydoğu'da mücadele etmek istedl Siirt'e gjtti, çatışmalara gjrdi, Yassı Dağ'da şehit oldu. Yazdığı şiir. silah arkadaşlanna anı olarak kaldı: Bümiyordum dağlann bu kadar dik olduğıuıu. Bümiyordum gecelerin bu kadar uzun olduğunu. Bilmivordunı zanıanın bu kadar yavaş gittiginL Ama biKyordum içimdeki vatan sevgisini. BiByordunı içimdeki aşkı.-" GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Aceleye Gerek Var mı? Türk Ceza Yasası'nı 63'üncü kez, ama tümüyle değiştirmeyi amaçlayan tasarının görüşülmesine 14 Eylül Salı günü başlanacak. iktidar partisi grubu adına yapılan açıklamalar- da, tasannın yeni yasama yılının başlangıcı olan 1 Ekim'e kadar görüşülerek yasalaştırılmasının he- deflendiği belirtiliyor. 346 maddelik bir tasan için iyimser bir süreç he- sabı yapıldığı anlaşılıyor. Hele Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edi- len "temelyasa" tanımına yakın bir içtüzük deği- şikliğinden cayılmış olmasının yanı sıra kimi mad- delerde ana muhalefet partisi ile uzlaşmaya varıl- mamış olması da dikkate alınınca, evdeki hesabın çarşının gerçeklerine uymayacağı ortaya çıkıyor. Yürürlük maddesinde "Bu kanun yayımından biryıl sonra yürürlüğe girer" denildiğine göre de değişiklik için bunca aceleye Avrupa Birliği'ne ve- rilecek mesajın dışında fazla bir gereksinim olma- dığı da görülüyor. • • • Adalet Yılı'nın açılış töreninde Yargıtay Başkan- vekili Mater Kaban'ın yaptığı konuşmanın bir bö- lümü, nedense medyada fazla iltifat görmedı. Oy- sa Kaban, konuşmasında yasalann yapılması ko- nusuna da değinmiş ve şöyle demişti: "Bazı yasalann yeterli bir araştırma ve incele- me yapılmadan, konuyla ilgili kurum ve kuruluş- lara uygun süreler verilip görüşleri alınmadan çı- kanldığı görûlmektedir. Bu olgunun en önemli ka- nıtını, birçok yasada, çıkartılmalanndan hemen sonra zorunlu nedenlerle değişikliklere gidilmesi oluşturmaktadır. Kısa bir süre sonra Meclisimiz- de ele alınacağı öğrenilen ve hukuki müessese- ler ile yaptınmlarda temel değişiklikler öngören ye- ni Türk Ceza Yasa Tasansı'nın da bu eleştiri kap- samında bulunduğunu belirtmek istiyorum." • • • Türk Ceza Yasası'nın değiştirilmesi çalışmaları yıllar önce başlamıştı. 1997 yılında bastınlan öntasan Adalet Bakanı Ol- tan Sungurlu tarafından tartışmaya açılmış, bu ara- da Yargıtay Başkanlığı'na da gönderilerek görüş sorulmuştu. Yargıtay'ın açılış konuşmasını yapan Kaban, o dönemde de başkanvekiliydı. Ceza daireleri baş- kanlannın, kendilerine verilen sürenin azhğından ya- kınarak uzmanlık alanlarına göre düzenledikleri görüşleri toplamış, hem ayrı ayn hem de toplu gö- rüşleri 4 Şubat 1998 günü dönemin başkanı Meh- met Uygun'a sunmuştu. Bu nedenle Kaban, konunun uzağında olmayan biri olarak degerlendirme yapma olanağını bul- muş bir yetkili olarak konuşmuştu. 1997 öntasarısı 496 maddeden oluşturulmuş- tu. Yeni tasan 346 madde olduğuna göre epeyce maddenin birleştirildiği anlaşılıyor. Ancak, Yargıtay dairelerinin öntasarıyı değer- lendirirken eleştirdikleri konuların başında suç ta- nımlarını "soyut" bulmaları gelmişti. önemli nok- talardan bir diğeri de ceza öngören kimi yasalar- la çelişen maddelerin bulunmasıydı. Yargıtay'ın belirttiği görüşlerin son tasarı hazır- lanırken dikkate alınıp alınmadığını bilemiyoruz. Ama aynı aksaklığın sürdüğünü söylemek ola- sı. Her ne kadar tasannın 2'nci maddesi "Kanu- nun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ce- za vehlemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz" diyorsa da özellikle ifade özgürlüğünü sınırlayan maddelerde, tanımları açık olmadığı için heryana çekilebilecek suçlar yer alıyor. Yeni Basın Yasası ile tanımlanan ve para ceza- sı öngörülen kimi suçlar için de 1 yıldan başlayan hapis cezası verilecek olmasındaki çelişkiler de ay- n bir konu. • • • Tasannın hapis ve para cezası arasında seçim yapma hakkını hâkime tanıyan maddeleri de var. Ama hırsızlar için bile öngörülen bu yaklaşım ga- zeteci, yazar, çizer ve bilim insanlarından esirge- nivermiş. "Hapislerde süründürme" geleneğini Avrupa Birliği'ne girerken de değiştirmeyeceksek tutarlı bir nedeni olmalı. Biröğrenebilsek... [email protected] Boğaziçi Üniversitesi'nde baslıyor ARI Hareketi'nden güvenlik konferansı İstanbulHaberServi- si - ARI Hareketi. NA- TO işbirligiyle bugün Boğaziçi Üniversite- si'nde "Küresel Gü\«n- Hk Tehdhlerinin Yöne- tihnesi'' konulu bir kon- ferans düzenleyecek. ARI Hareketi altı yıl- dır düzenli olarak sür- dürdüğü "GüvenükKon- feranslan" geleneğini 9- 10 Eylül tarihleri arasın- da düzenlenecek olan "Küresel Güvenlik Teh- ditierinin Yönetümesi" başhklı "Lluslararası Güvenlik Konferansı" ile devam ettiriyor. ARI Hareketi'nden yapılan açıklamada, "Konferans, transaüantik güvenliği- nin geleceğinin NATO bağlamında ve NATO ötesinde tartışılması, AB'nin özellikle küresel güvenlik alanuıda degi- şen rolünün beKrienme- sini amaçlamaktadır. Konferans NATO'nun geleceğiyle ilgili Türk, Amerikan ve Avrupa perspektifve beklentûe- rinin açık bir şeldlde ifa- de edildiği, Türkiye'nin, AB'nin bölgesel ve kü- resel etkinliği için yara- tabileceği katma değer ile NATO içinde bölge- sel geöşme ve istikrarm geüştirilmesindeki rolü- nün tarüşıldığı bir plat- form ofanayıhedeflemek- tedir" denildi. KONYA ÎKİNCt AİLE MAHKEMESt'NfDEN Esas No 2003 66" Da\acı Duran Ertural tarafından da\alı Pusat Koşü Kadınhanı Konva adresınde oturur \e Kavsen ılı Tomarza ılçesı Koprubaşı kö- yü 8 hanede nufusa kavıtlı Nİehmet \e Se\ım'den olma 1961 do- ğumlu A\şe Ertural aleyhıne taraflann boşanmalanna karar \enlme- sı ıçın maM.ememıze açıian ışbu dava dosyasında da\a dılekcesının davalışa 7 201 sa\ıh Yasa'nın 28 maddesi gereğmce ılanen teblığıne karar %enlmekle duruşma gıinu olan 0^ 10 2004 gunu saat 09 02'de mahkemsıl ettırmenız. duruşma) a gelmedığınız ve\a kendınızı bir vekılle temsıl ettırmedığınız takdırde \argilama\a vokluğunuzda de- vam edılecegı \e karar venleceğı. da%a dılekçesı \e duruşma günu- nun ılanın >a\ın tanhınden ıtıbaren 7 gun sonra teblıg edılmış sa\ı lacağı ılanen teblıg olunur Basın. 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle