18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S AGUSTOS 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Vdcıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt 'yap-işlet-devret' modeli için işadamlanna çağn yaptı Tarihieserlerkimlık• 2004 yıh bütçelerinin 44 trilyon lira olduğunu belirten Vakıflar Genel Müdürü Beyazıt, bu kaynakla sadece 4 eserin restorasyonunun yapılabildiğini açıkladı. OZCANOZGUR BODRUM - Türkiye"dekı tari- hi eserler 29 yılhğına kiralanıyor. Vakıflar Genel Müdürü YusufBe- yazrt, yap-işlet- devret modeli ile bazı tarihi eserlerin kiraya veril- diğinı belirterek işadamlanna "Burayı 29 yıl siz işletiıu çok cüzi bir kira ödeyin" çağnsı yaptı. 2004 yıh bütçelerinin 44 tril- yon lira olduğunu belirten Vakıf- lar Genel Müdürü Beyaat, bu kay- nakla sadece 4 eserin restorasyo- nunun yapılabildiğini açıkladı. Bu nedenle kaynak arayışına girildi- ğini anJatan Beyazıt, "36 bin va- krf Itiracısıyia sözleşmeleryenflen- diBuradan40trihonliraJıkekkay- naksağjandı. Vakıfbank'tan da53 trüyon liralık kaynak aktanldı. Kıbns'ın 666 kaü büyüklüğünde valafaraasibugünişgalaitmda.Bu işgalcilere kiracı olma hakJo tanı- nacak" dıye konuştu. Yusuf Beyazıt aynca 9 bin 483 olarak bilinen tarihi eser sayısı- nın yapılan envanter çalışmasıy- la 18 bin 200'e çıktığım anlattı. Genel Müdürlük bünyesinde emnıyetle ve büyükelçiliklerle iş- birliği haünde bir kaçakçılık bü- rosu oluşturulduğunu da belirten Beyazıt, bu şekilde internet orta- mında tüm ünlü müzayedeler ta- kip edilerek yurtdışına kaçınlan eserlerin izinin sürüldüğünü söy- ledi. Beyazıt, Nevşehir Damat îb- rahim Paşa Camisi 'nden Kâbe ör- tülerinin çalındığını, örtünün geri getirüdıgini, 1998yüındaElazığ'ın Harput ilçesinden çalınan 123 kdlo çininin Cenevre de bulunduğunu ve geri alındığını anlattı. OECD ARAŞTtRMASI Türkiye'nin avantajı ucuzluk • Tiirkiye, genel fiyat düzeyi açısmdan Euro bölgesinde yer alan ve turizmdeki rakipleri Ispanya, Italya, Yunanistan, Portekiz gibi ülkelerden çok daha ucuz bir ülke profili sergiledi. ANKARA (ANKA) - Türkıye, tunzmde en ve- rimli dönem olan yaz se- zonuna, bu yıl da genel fi- yat düzeyi açısından rakip ülkelere göre çok daha avantajlı bu-konumda gır- di. Türidye, genelfiyatdü- zeyi açısmdan Euro böl- gesinde yer alan Ispanya, Italya, Yunanistan, Porte- kiz gibi ülkelerden çok da- ha ucuz bir ülke profili ser- giledi. OECD tarafindan tüke- tıcı fiyatlan baz alınarak hesaplanan "karşdaşörma- h fiyat düzeyT endeksinin mayıs ayı sonuçlan yayım- landı. Buna göre Türki- ye'nin karşılaştırmalı ola- rak en ucuz olduğu ülke- Ienn başmda, OECD'nin en pahalı ülkesi îsviçre gel- di. Isvıçre'de 100 franka alınabilecek mal ve hizmet sepetı için Türkıye'de yal- nızca 39 frankkarşılığı TL ödemek yeterli oldu. Bir Japon turistin, ülkesinde 100 yene alabildiği mal ya da hizmet için Italya*da 73, Ispanya ve Yunanistan'da 67 yen karşılığı Euro, Tür- kıye'de ise yalnızca 41 yen karşılığı TL ödemesi yeter- li oldu. ABD'de bedeli 100 dolar olan mal veya hiz- met için îtalya'da 105, Yu- nanistan'da 98, Ispanya'da 95 dolar, Türkiye'de ise yalruzca 59 dolar ödemek yeterli oldu. Almanya'da lOOEuro'ya alınabilen mal Italya'da 92, Yunanistan'da 85, Ispan- ya'da 84, Türkiye'de ise 58 Euro'ya alınabildi. Bir Hol- landalı turist de ülkesinde 100 Euro'ya yapabildiği alışverişi Italya'da 92, Yu- nanistan'da 85, Ispanya"da 84, Türkiye'de ise 52 Eu- ro'ya gerçekleştirdi. En iyi 100 'de, bir Türkoteli ANTAUA (AA) - Alman tur operatörü TUI'nin, müşterileri arasında düzenlediği ve çeşitli ülkeJerdeki 8 bin 200 otel arasındaki "En iyi 100 otel" anketine, Antalya kent merkezindeki Talya Oteli de girdi. Almanya'nın sayılı tur operatörlerinden olan 65 bin çalışanıyla yılda 12.7 milyar Euro ciro yapan TUI, dünya genelinde çahştığı 8 bin 200 otele gönderdigi müşterilenne, en iyi hizmet aldıkJan otelleri sordu. Anket sonuçlanna göre Talya Oteli, en iyi hizmet alman dünyadaki 100 otel arasına girmeyi başardı. Talya Oteli Genel Müdürü Rezan Kulaksız, Antalya Kent merkezindeki, "Şehir Otefi" olan Tarya'nın aynı Ödülü 2 yıl üst üste kazandığına dıkkati çekerek "Antalya'da turizmde kafitenin düştüğü soylenen bir dönemde ahnan bu ödüDerie, böyie bir karara varmak için henüz erken olduğu ispadannuş okhı" dedi. GÖRÜS ŞAHNAZ ÇAKIRALP Ben Nasıl Yazayım? 'Cumhuriyet'e yazmaya başlamam bugün tam altıncı ayını doldurdu. Yaza- bilir miyim yazamaz mıyım derken altı ay gelip geçtı. Ben bir tiyatro sanatçısı- yım. Yazardeğılim. Tiyatro sanatçılığı ile yazarlık çok farklı şeyler. Anladım ki ya- zariık oyuncu dmaktan çok daha zor bir iş benim için. Haftada biryazmama rağ- men, yazıyı yazmak beni çok uğrastın- yor. Birde yazımı gazeteye gönderece- ğim cumartesileri yaklaştıkça da gerili- yorum ryıce. Dıyeceksıniz ki o zaman ni- ye yazıyorsun? Kendini niye zorfuyor- sun? Ama, rtiraf etmek ıstiyorum kı, ti- yatro yaparken aldığım keyfi yazarken de alıyorum. Yazdığım gazete de farklı bir gazete aynca. 'Cumhuriyet', Cumhuriyetimız- le yaşıt, 81. yılında ve çıktığı sayı 29 bin- lere yaklaşıyor. Yunus Nadi'nın kurdu- ğu, Nadir Nadi'nın yıllarca başyazarlı- ğını yaptığı, şimdi de üstat llhan Sel- çuk'un önderliğindeki gazetemız, Cum- huriyet llkeleri'ni, Atatürk Devrimleri'nı, çağdaşiığı ve laıkliğı ödünsüz savunu- yor kunjduğu günden bugüne degin. Bi- çimi, içeriği, yazı dili, fiyat ve okuyucu- sudaçokfairklı bir gazete 'Cumhuriyet'. Küçükiuğümde aile büyüklerimden hep duymuşumdur "2-3yıldevamlı 'Cumhuriyet' okuyan birkimse birüniversite bitirmiş olur." Bu kadar farklı birgazetede yazı yazmanın öyle kolay olmadığını ve özen gerekti- ren bir iş olduğunu okurianmız zaten biliyorlar. Bir de yazdıklannız için oku- yucu denetimi de var. Geçenlerde yaz- dığım biryazıda "ftfty-üfty'' ve "search" sözcüklerini kullanmıştım. Onlarca uya- n ve eleştiri geldi okurlanmdan; neden bu sözcüklerin Türkçesinı kullanmadım diye. Her çıkan yazımdan sonra bırçok okuyucu mektubu alıyorum ve bu mek- tuplarda okuyuculanm da yazdığım ko- nu ile ilgili düşünceterini, önenlenni, uya- nlannı, eieştirilerini ve begenilennı ileti- yorlar bana Haftada bir yazıyorum ya, bu da ya- zacağım konuyu seçmekte benı zorlu- yor. Belki günlük yazan birisı olsam bu sorun olmaz, daha rahat hareket ede- bilirim. Ancak günlük yazacak duru- mum da yok. Genelde hafta ıçınde olup biten ve toplumun ilgisini de çekebile- cek bir olayı ve bunun yorumunu yaz- maya çalışıyorum. Zaman zaman bu sı- yasi bir konu da olabılıyor, ama sıklıkla sosyal olaylara öncelık venyoaım. Elbet bir siyaset uzmanı ve yazan değilim, sosyolog da değilim ama siyaset de sosyal olaylar da hepimizin içınde. He- pimiz bu olaylan bire bir yaşıyoruz. He- pimizin bu olaylarla ilgili bir görüşü ve düşüncesi var. Ben düşüncelerimı sa- de bir vatandaş olarak, ancak mesleği- min bana kazandırdığı bir bakış açısı ile yazmaya çalısıyorum. Şjmdı durum bu. Ama 'Basın'da ta- nıdığım birçok büyüğüm ve bir kısım da arkadaşlanm -ki bunlann hepsi de ya- zariıklannın zirvesindeler- beni yazıla- nmdan dolayı eleştinyorlar. Yanlış anla- mayın, yazılanmı ve içeriklerini değil, tarzımı, btçimımi eleştiriyoriar. Hayırefen- dim, ben bu şekilde yazmamalıymışım. Cıvıl avıl genç bir kadının, birtiyatro sa- natçısının yazacağı yaalar değilmiş bun- lar! Diğer kadın yazarlanmızın çoğu na- sıl yazıyorlarsa öyle yazmalıymışım. Pe- ki bu kadın yazarlanmız nasıl yaayoriar? öncelikle şu iki gerçeği vurgulamalı- yım. Bir, bu kadın yazartanmızın mes- lekleri yazarlık. Geçimlenni bundan sağ- lıyorlar. Oysa benim mesleğim değişik. İki, baştasiyaset olmak üzereönemli top- lumsal konularda ve her konuda, yazı yazmak, iyinin, doğrunun ve güzelin ne olduğunu belirlemek, ahkâm kesmek ve ülkede "önemli ve etkili biryazar ol- mak" sadece erkek yazarlann tekelin- de ve öyle de olmalı inancı var. O halde kadın yazariara ne kalıyor geride? Ka- dınlar ne yazmalı o zaman? Onlara ka- la kala, hem ilginç olmalan hem de mar- jinal kesimlerde de olsa reyting yapabi- lecekleri ya kendı özel yaşamlannı ya da incir çekirdeğını ble doldurmayacak ge- yik muhabbettennı yazmak kalıyor. İki gün önce üstat Yılmaz Çetiner köşesinde; cinset hayaöannı günlük olarak detay- lan ile yazan, b.k sözcüğünü her yazı- sında üç beş kez kullanan kadın yazar- lanmızı eleştiriyor ve btınlan okumak is- teyenlerle yazmak isteyenlerin seks der- gitennegrtmelennı ısteyen ınsanlann ço- ğunluklan oluşturduğunu yazıyordu. Yaa 1 Iştedurum böyle anlayacağınız. Şimdi ben ne yapmalıyım? Cıvıl cıvıl, cinsetliğimi, özel hallerimi, yahut boş, bomboş laf olsun cüzdan dolsun misa- li geyik muhabbetlerini mi yazmalıyım, hem de argo kullanarak? Yoksa başla- dığım gibi mi devam etmeliyim? O tür yazı hiç yazmadım, denemedim, bun- lan düşüncemden de geçırmedim ama insan şöyle bir bakınca, o tür yazılar yazmak o kadar da zor bir ış değil gibi gelıyor bana O zaman her gün bile ya- zanm. Belki reytingimdeartar?Ama, bu- raa 'Cumhuriyet'. Ve ben de 'Cumhu- riyet'te yazıyorum. Yoo.. yooo.. ben o tür yazılar yazamam, yazmak elimden gelse de yapıma uymaz bunlar. Zaten cıvıl cıvıl yazan çok kadın yazanmız var. Kaldı ki bir profesyonel gibi benim de o tekelin içınde yer almak gibi ne bir iste- ğim ne de bir hevesım var. Ben tiyatro- yu seviyorum. Ha, Sayın Ibrahim Yıldız izin verdiği sürece, haftada bir elimden geldiğince bir şeyler yazanm. O kadar! scakiralp " mynet.com otoche) ILGILILERE VE KAMUOYUIMA DUYURU Son günlerde şirketimize karşı haksız şekilde yoğun bir yıpratma kampanyası yürütülmektedir. Bilgimiz dışında ve hukuka aykırı surette şirket dışına çıkarılan belgelerin yanlış yorumuna dayanan bu kampanya şirketimize ve sektörümüze zarar verecek boyutlara ulaşmıştır. Bir ürünümüzün üç ayrı fiyatla satılmasına dayanılarak başlatılan kampanya, yapılan açıklamalara rağmen devam ettirilmiştir. Kamu İhale Kanunu'nun 2003 yılında yürürlüğe girmesinden sonra, kamunun tıbbi ürün ihtiyacı için düzenlenen ihalelerde zaman zaman fiyat farklılıkları ortaya çıkabilmektedir. Bunun birçok sebebi olup, en başta geleni ise Sosyal Sigortalar Kurumu ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı Devlet Hastaneleri ile Üniversite Hastaneleri tarafindan farklı ihale uygulamalarının gerçekleştirilmesidir. Dolayısıyla bu çerçevede ortaya çıkan durum, sadece Şirketimiz için değil, bu ihalelere katılan yerli ve yabancı tüm ilaç sektörü için geçerlidir. Çözüm, Devletin ihale uygulamalarının tek bir sistem dahilinde yapılmasından geçmektedir. Sağlık Bakanlığı onaylı fiyatı 230.945.404 TL olan bir ilaç Sağlık Bakanlığı Antalya Devlet Hastanesi ihalesi için 88.800.000 TL'den depoya verilmiş, deponun da bu ürünü 92.688.000 TL'ye ilgili hastaneye fatura ettiği tespit edilmiştir. ilaç firmalarının Sağlık Bakanlığı tarafindan onaylanan fiyatın üzerinde satış yapabilmesi hukuken mümkün değildir. Roche, Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği imalatçı satış fiyatının üzerinde hiçbir işlem yapmamış olup, Sağlık Bakanlığı hastaneleri ihaleleri için ucuz ilaç vermesi bir suç olarak gösterilmiştir. Şirketimiz, işten çıkarılan bir eski çalışan aleyhinde "Tehdit suretiyle menfaat suçu" nedeniyle açılan kamu davasını, hukuk davasını ve yürütülen sorusturmaları etkilememek için duyarlılıkla davranmaktadır. Şirketimize yöneltilen haksız ve mesnetsiz iddialar ile suçlamalara karşı hukuki yoliara müracaat edilecektir. Ortaya atılan iddiaları araştırmak üzere, Başbakanlık Denetleme Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Rekabet Kurulu'nun her türlü denetimine açık olduğumuzu belirtir ve yapılan yanlış yorumların düzeltilmesi için bir an önce harekete geçmelerini talep eder, bu konu ile ilgili resmi başvuruları yapacağımızı bildirir, kamuoyunun dikkatine saygıyla sunarız. Roche Müstahzarları Sanayi Anonim Şirketi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle