Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SJVYFA CUMHURİYET 8 AĞUSTOS 2004 PAZAR
HABERLER
OkullardakayıtheyecanıSmavda başanlı olan öğrenciler yanndan itibaren ortaöğretim kurumlarma,
23 Ağustos'tan sonra da ilköğretim kurumlanna başvuruda bulımabilecekler
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) janlar 16 Ağustos Pazartesi günü enaz4.00olmasıveherhangibiror- len ılan edilecek. Bu öğrenciler 10 gerçekleştirilecek. Bu okullarda sı-ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ortaöğretim kurumlanna kayıtlar
y a n n başlayacak. Kayıtlar, 17 Eylül
Cıuma gününe kadar kabul edilecek.
iLköğretim kurumlannın kayıtlan ise
2 3 Ağustos'ta başlayacak. Sınavla
öğrencı kabul eden hselere kayıtlar
ise belirlenen değışik tanhlerde ger-
çekleştirilecek.
Fen, Anadolu, Anadolu öğretmen
liseleri ve Sosyal Bilimler Lisesı'ne
kesin kayıtlar, 12-15 Ağustos gün-
leri arasında yapılacak. Açık konten-
janlar 16 Ağustos Pazartesi günü
ilan edilecek ve buna göre ön kayıt
baş\-urulan kabul edilecek. Anado-
lu meslekı ve teknık ortaöğretim ku-
rumlan, Anadolu imam-hatip lisele-
ri, sağlık meslek lıselenne kayıtlar
16-20 Ağustos arasında yapılacak.
Yabancı dil ağırlıklı hselere (süper
liseler) ön kayıt başvurulan, 24-31
Ağustos 2004 günleri arasında il ve
ilçe milli eğitim müdürlüklerine ya-
pılacak. Süper lıseye başvurmak is-
teyen öğrencınin, diploma notunun
en az 4.00 olması ve herhangi bir or-
taöğretim kurumuna hıç kayıt yap-
tırmamış olması gerekiyor.
Başvuru sırasında adaylar 5 okul
tercih yapabiliyor. Kesin kayıt hak-
kı kazainan öğrencilerin listeleri, 2 Ey-
lül 2004 'te ılan edilecek. Kesin ka-
yıtlar, 2-4 Eylül 2004 tanhlennde
yapılacak. Boş kontenjanlar 6 Eylül
2004'de ilan edilecek. Boş konten-
janlar ıçın 7-8 Eylül'de yeniden ön
kayıt alınacak. 9 Eylül'de kesin ka-
yıt hakkı kazanan öğrencilerin isım-
len ılan edilecek. Bu öğrenciler 10
Eylül'de kesın kayıt yaptıracak. Sü-
per liselere gelecek yıl için 64 bin 620
kontenjan aynldı.
Yetenek sınavı sonuçlanna göre
öğrenci kabul eden Anadolu güzel
sanatlar lıselerinin de sınavlan baş-
lıyor. Öğrencilenn yetenek sınavla-
n, Ankara Anadolu Güzel Sanatlar
Lısesi, Istanbul Avni Akyol Anado-
lu Güzel Sanatlar Lisesi ve tzmir
Işılay Saygın Anadolu Güzel Sanat-
lar Lisesi'nde 9-1 1 Ağustos 2004'te
gerçekleştirilecek. Bu okullarda sı-
nav sonuçlan 13 Ağustos'ta açıkla-
nacak. Diğer Anadolu güzel sanat-
lar lıselerinde 16-18 Ağustos 2004
tarihleri arasında yetenek sınavı ya-
pılacak. Öğrenciler, 3 aylık tarilin
ardından 13 Eylül 2004 Pazartesi
günü ders başı yapacak. Yanyıl ta-
tıli, 24 Ocak-6 Şubat 2005 tarihlen
arasında yapılacak. tkınci yanyıl, 7
Şubat 2005 Pazartesi günü başlaya-
cak ve 10 Hazıran 2005 tarihinde
sona erecek.
TÜRK EĞİTİM VAKFI
Çağdaş
eğitimin
neferleri
• TEV Yönetim Kuruiu
Başkanı seçilen Rona
Yırcalı, eğitim
seviyesinin oldukça
düşük olduğunu
belirterek bunun nedeni
olarak finansal kaynak
eksikliğini gösterdi.
GOKÇE U\ GUN
Kurulduğu 1967 yılından bugüne değin çağdaş
eğitimin yaygınlaşması amacıyla, Atatürk
ilkelerine, laik ve demokratik Cumhuriyet'e
inanmış çocuk ve gençlere eğitim desteği
sağlayan Türk Eğitim Vakfı (TEV), eğitim
yolculuğuna devam edıyor. TEV Yönetim Kuruiu
Başkanı Rona Yırcah, "Herkesin şikâyetçi olduğu
eğitim sistemimiz baştan yenilenmeli. Bu konuda
bizim gibi kuruluşlara ve yurttaşlara görev
düşüyor" dedi. Dünya ülkelerinde gelışmışliğin
ölçütlerinden en önemlisinın eğitim olduğunu
belirten Yırcah, Türkiye'nin bu noktada çok
sayıda ülkeden geri kaldığını söyledi. Özellikle
doğuda eğitim seviyesinin oldukça düşük
olduğunu anımsatarak bunun finansal kaynak
eksikliğinden oluştuğunu ifade eden Yırcah,
"Örneğin 1993 yılında genel bütçe içinde eğitiıne
aynlan pay yüzde 14.ldi. Bu rakam, 2003 yıhnda
yüzde 6.9'a düştü. Eğmme daha fazla pay
aynlmasL, daha iyi fınanse edilmesi gerekirken
bunun tam tersi bir durum yaşanıyor. İşte bu
noktada okumaya hevesli. ancak maddi durumu
yeterti olmayan öğrencilerin desteklenmesinin
gerekliBği ortaya çıkanyor" dedi.
Yırcah, TEV'in, hıçbır sıyası oluşum ile
bağlantısı olmamasının burs verilecek kişi
seçiminde objektifliği, sonuç olarak da bu
durumun vakfin güvenilirlığini sağladığını dile
getirdi. TEV'in uluslararası alanda da etkili
olduğuna dikkat çekerek tngiltere, Fransa,
Almanya, Japonya gibi çok sayıda ülke ve
kurumun, kendileri aracıhğıyla Türk öğrencilere
burs verdiğini söyledi.
Sponsor arayısı
En önemli projelerden biri olan TEVÎTÖL
projesine de değinen Yırcah, sözlerini şöyle
sürdürdü:*2001 yıhndan bu yana Gebze'deki Türk
Eğitim Vakfi înanç Türkeş Özel Lisesi'nde üstün
zekâh ve yetenekli gençlere yatıh- ücretsiz eğitim
veriyoruz. TürkKe'nin çok sayıda bölgesinde her
yıl 6Ö'ı kız. 6O'ı erkek olmak üzere 120 genç eğitim
atayor. Bu çocuklann eğitiminc mümkün
olduğunca erken başlanması gerek. Ancak bazı
kanunlar çocuklann beUi yaştan önce aileden ayn
yaşamasına izin venniyor. Bu noktada bir
handikap yaşanıyor. Aynca bu eğitim bize yılda 3
trüyona mal oluyor. Bu nedenle sponsor anyoruz."
TEV, 66 milyon
dolar burs verdi
^ Merkezi Istanbul olmak üzere 11 şubesinde
toplam 105 kişinin görev yaptığı TEV, yurtiçinde
48 milyon 535 bin 358 dolar, yurtıdışında da 17
milyon 752 bin 336 dolar olmak üzere toplam 66
milyon 287 bin 694 dolar değerinde burs verdi.
• TEV, 14 ilköğretim okulu, 1 Anadolu lisesi, 1
güzel sanatlar Anadolu lisesi, 2 öğrenci yurdu, 1
toplum eğitim merkezi ve 1 çıraklık eğitim
merkezi olmak üzere 20 eğitim kurumunu
hizmete açtı.
• TEV'in sürdürdüğü mutlu ve acı gün
çelenkleri sistemi sayesinde eğitime katkı
sağlamak mümkün. Buna göre çelenk göndermek
yerine vakfa bağış yapılarak, bir ya da daha fazla
öğrencinin eğitimine destek olunabilir. 0 212 217
58 58 numaralı telefondan ve www.tev.org.tr
internet adresınden aynntıh bilgı alınabilir.
,STANBUL EĞİTİM HASTANESİ
RADYODIAGNOSTIKKUNIGI
SSK hastanelerinde yaşananlar sağbk sisteminin geldiği durumu ortaya çıkanyor. (Fotoğraf: VEDAT ARIK)
Hastanede sıra bekleyenlerparasızhktan, sağlıkçalışanlan insanüstü çahşmaktan şikâyetçi
Hasta da doktor da utanıyor
MERAL AYDOĞAN
Sabahın erken saatleri... Çi-
menlere uzanmış solgun yüzlü
insanlar, kimi dalgm bir şekil-
de boşluğa dikmiş gözlerini, ki-
minin elinde bir sigara sızlayan
ayaklannı dinlendirmeye çalı-
şıyor... Burası, AB'ye girmeye
aday, çağdaş Türkiye'den bir
hastane manzarası. Umutlannı
kaybetme noktasına gelmiş bu
insanlar da "sağhklanna yeniden
kavuşmaya" gelmiş hastalar...
Ne var ki hastaneleri "şirket",
hastalan da "müşteri" gibi algı-
layan hükümet politikalan nede-
niyle hastanelerde iyileşmek bir
yana. sağlam yurttaşlar bile has-
ta hale geliyor.
SSK hastanelerinde hasta ve
hasta yakınlannın sorunlannı
paylaşıyoruz. Yaşlı bir amca adı-
nı söylemek istemiyorbize. Ama
"başıma bir iş açılır korku-
su"ndan değil, utandığından...
"Neden utanıyorsun" diye soru-
yoruz, "Parasızhktan utanryo-
rum eviadım. Ashnda param var,
devletin bana layık gördüğü(!)
üç kuruşluk emekli maaşını.
Ama bu neye yetiyor kL. Far-
kındayım asıl utanması gereke-
nin kimler olduğunun.. ancak
bu neyi değiştirir kL." diyor. Bir
başka hasta. Adı Uğur Saydam
(40), uzun yıllardır sigara içi-
yor. Göğsünde şiddetli ağn his-
sedıyor.
Saydam, "Hemengittimhas-
taneye. îlk aşama oldukça zor-
luydu. Muayene olmak için tele-
fonla randevıı alnıak gerek. O
telefon numaralannı düşürebi-
lene aşkolsun. Neyse zar zor bir
numara alnuşöm. Ama neden-
se sıram bir türlü gelmiyor. Za-
ten ağnlar dayanümaz. Bir debu
uzun kuyrulL." dıye yakınıyor.
ÖmerYuva da 3 saattir ılaç için
beklediğinı vurgulayarak "Da-
ha önce doktorun verdigi ilaçlar
ters etki yapti. Şimdi yazdığı ilaç-
lar da hastanede yok. YetkiBler
ilaç birazdan gelecek diye oyalı-
yorlar" diye konuşuyor.
Göğüs kanseri nedeniyle ame-
liyat olan ve tedavisi süren 45 ya-
• Adının açıklanmasını istemeyen bir doktor,
idealist düşünceyle SSK hastanelerinde
çalışmaya başladığını söylüyor.
Doktor, " Yaşanan rezillikleri gördükçe
ne çalışma hevesim ne de insanlara yardım
isteğim kaldı" diyor.
az ücret karşıhğı. bedenimizin
dayanma sınınnı aşan uzun sü-
relerde çahşıyoruz. Bir doktor
ya da hemşire haftada 80 saatça-
lışabilir mi?" dıye konuşuyor.
"Bazen çokyorgun ve gergin ol-
duğunu ve bu halde iken psiko-
lojisine söz geçiremeyerek, has-
talara istemeden de otea sert dav-
ranmaya başladığını" anlatan
bir acil servıs hemşiresi. şunla-
n söylüyor:
"Bu acil servism bütün böKim-
lerinegünde600'eyakın hastage-
liyor. Ama bunlaruı yaklaşık 30
tanesi gerçek acil vaka. Çünkü
insanlar, telefonla randevu al-
nıak sonra hastancye gidip sa-
atierce nıuayene ve ilaç sırası bek-
lemekyerine buraya gehneyi ter-
cih ediyorlar. Bu durumda zaten
az olan sağhk görevBsi iyice ye-
tersiz kahyor. Malzeme konu-
sunda da sıkıntılar var. Bir acil
serviste olması gereken 2 önem-
li alet vardır. Ama buradaki iki
cihaz da bozuk. Böyk bir ortam-
da hastalara ne kadar iyi hizmet
verebiüriz?"
"Ben bir doktorum" diye sö-
ze başhyor yine admın açıklan-
masını istemeyen bir doktor ve
şındaki Besime Kone, hastane
personelinin daha güleryüzlü
olmasını istiyor. Kone, "Bizza-
ten hastayız, moratimiz bozuk.
Bir de onlar ters davranınca iyi-
leşmeye olan inancımız daha da
azahyor. Gerçi onlar da kendile-
rince haklı ama™" diyor.
'Ben bir doktorum'
Işte bu manzaralardan ve ya-
şananlardan hastalar kadar sağ-
lık personeli de şikâyetçi... "İş-
lerinden obna" endışesi ile ad-
larının yazılmasını istemeyen
doktor ve hemşireler, "Burezil-
hk Türkrye'nin bir gerçeği ola-
rak kabul edilnıiş ve kanıksan-
mış. Evet durum bu. Ama bu ol-
mamah" diyorlar.
Çalışma şartlanmn zorlukla-
nndan yakınan sağlıkçılar. "Has-
taneler, oldukça gergin ortamlar.
Çünkü herkesin bir derdi, bir
sorunu var. Hastalar bizden, biz
hastalardan yakuuyoruz. Ama
her ikitaraf da kendine göre hak-
b.Onlarhaklı çünkü saaüerce bit-
mek bOmeyen kuyruldarda bek-
lemek insanhğa sığmayan bir du-
rum. Biz de hakhyız. Çünkü çok
Bir tek simitçi mutlu
Samatya SSK
Hastanesi'nin önünde
çalışan simitçi amca "Işler
fena değil" diyor, "Fena
değil çünkü insanlann
simitten başka bir şey
alacak parası yok ki" diye
ekliyor. Amca, hiç
unutamadığı bir olayı da
şöyle anlatıyor: "Benim de
maddi durumum iyi değil.
Amabazen öyle insanlar
görüyorum ki cebindeid
son para ile çocuğuna ilaç
abyor. Üzülüyorum tabii.
Bir gün yaşh bir teyze tam
önümde baydrverdL
Sonradan öğrendik ld
açlıktannuş. Ona başka
yiyecekler vermek
isterdim ama sadece
simit verebildim..."
devam ediyor:
" Çocukken, doktor olup, in-
sanları sağhklanna kavuştur-
mayı hayal ederdim. Sonra dok-
tor oldum. Sadece parası olanın
insan muamelesi gördüğü özel
hastanelerde olmayı reddederek
SSK hastanesinde çahşmaya baş-
ladun. İlk zamanlarda insanla-
ra yardım etme hevesi içinde bü-
tün gün güleryüz ve sonsuz bir
anlayışla, işimi büyük bir istek-
le yapardım. Ama sonra içim SH
kılmaya başladı bu rezillikleri
gördükçe. Şimdi ne çahşma he-
vesim ne de insanlara yardım is-
teğim kaldı..."
Hastane korldorları...
Hastane koridorlan, kimi za-
man saatlerce süren uzun kuy-
ruklarda beklemekten sinirleri
gerilmiş yurttaşlann tartışma-
lanna sahne oluyor. Tartışma-
lar genelde sıra yüzünden çıkı-
yor. Çünkü sıra, çok değerli; sı-
ranın kaybedilmesi bir sonraki
gün aynı işkencenin yine yaşan-
ması anlamına geliyor. O ne-
denle hasta ve yakınlan bu ko-
nuda çok dikkatli. Koridorlarda
sık sık "Kardeşim sıraya geçse-
ne, biz burda sabahtan beri bek-
liyoruz" sesleri yankılanıyor.
.\ncak sadece tartışmalar oluş-
turmuyor hastane koridorlann-
da yaşananlan. Nevra Uzun an-
latıyor:
"Annemin tedavisi için sürek-
K gelhorum hastaneye. Her ge-
Hşimde de kapının girişinde yer-
de yatan, yaşh ve yoksul olduğu
her hahnden beffi olan bir teyze
görürdüm. Bir gün kimi kimse-
siolup obnadığını sordum. Kim-
sesi yokmuş, ogullan onu yaşh-
lar yurduna bu-akmışlar, aravip
sormuyorlarmış. O da ne yapsm-
hastahğı nedenh le her gün has-
taneye gelmek zorunda. Ama
\Tirt ile hastane arasındaki o yo-
lu gidip gelmeje ne takati ne de
parası var. O gün o teyze üe ta-
nıştun. Şimdi 3 ay oldu. Annem,
ben ve o beraber yaşı>oruz. İn-
sanlar umutsuzama birbirimizin
umudu olabiliriz."
PAZAR
ORHAN BURSALI
YOK - Kıbrıs ve
Hediye Yasası
Bu pazar iki güncel konuya değineceğiz. Birin-
cisi YOK'ün Kıbns ile çatışması... Tkincisi ise Meh-
met M. Yılmaz'ın (Milliyet) gündeme getirdiği He-
diye Yasası.. CHP ve sosyal demokratlar konusu,
birazbeklesin...
YÖK'e kör ve bağnaz düşmanlık o boyutlarda
ki, doğru dürüst bir karar aldıklarında bile topa tu-
tuluyor. YÖK, Kıbrıs'ta bazı üniversitelerin öneri-
len kontenjanların çok üzerinde, hem de önkayıt-
la öğrenci aldıklarını saptamış, öğrenci listelerini
istemiş, fakat bu listeler gönderilmemiş.
YÖK, ülke dışındaki üniversitelerin müfredat ve
kalite uyumunu gözetmekle, yasaca yükümlüdür.
Böylece kimin hangi uyduruk ve on para etmez üni-
versitelerden hangi koşullarla aldığı bilinmeyen
diplomalara bir standart getirilmektedir. En niha-
yet, bu kişi, diplomasını göstererek bu ülkede ya-
rar sağlamaktadır!
Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'ndeki üniversi-
teler de YÖK'ün diploma denklik kararlanna tabi-
dir. Gürüz yönetıminde, bazı üniversitelerin kon-
tenjanlann çok üzerinde öğrenci almalanna göz yu-
mulmuş, birçok konuda olduğu gibi, siyasi davra-
nılarak çifte standart tutum alınmıştı.
Şimdi, Teziç yönetımi çifte standartlığı kaldırdı
ve Kıbns'taki üniversitelerden kurallara uyması is-
tendi. Aksi takdirde yatay geçiş yapılamayacak
ve diplomalara denklik verilmeyecek.
özellikle Kıbns'ta hukuk fakühtelerinde haddin-
den fazla büyük yığılmalardan söz ediliyor. Düşü-
nün: Burada hukuk fakültesine giremeyenler, ora-
da önkayıt yaptırarak öğrenime başhyor. Bunlann
dışında, üniversiteler, normal kontenjanlannı da
yasal olarak dolduruyor.
• • •
Bu durumun yol açtığı sonuç: 1) Kıbns'taki üni-
versitelerde özellikle hukuk gibi bazı alanlarda mu-
azzam öğrenci yığılmalan.. Dolayısıyla, öğrenim ka-
litesi daha da düşüyor. 2) Türkiye'de merkezi sis-
temle üniversiteye giremeyen kişiler, oradan al-
dıklan diplomalarta Türkiye'de fink atıyor.
YÖK'ün denklik uyansına veryansın edenler di-
yor ki; zaten Kıbns ekonomisi zor durumda, onla-
n niye zoriayalım kı, bırakın para kazansınlar, vb!
(Bir 'diplomasi'yazarı, konuya yabancıyım deme-
sine rağmen, YOK kararından büyük komplo te-
orileri çıkartıyor! İnsan, aklın nerede olduğunu me-
rak ediyor!)
Peki Türkiye'ye, buradaki avukata ve diğer üni-
versite mezunlanna yazık değil mi? Burada üniver-
siteye giremeyen, Kıbns'ta da parasıyla diploma
alamayan yüzbinlere, kalitesı denetlenemeyen bir
diplomanın ülkemizdeyaratacağı hasara yazık de-
ğil mi?
YÖK üyesi Burhan Şenatalar da YÖK'ün bu ka-
rannı doğru buluyor ve "Kıbns'takiler, bizim üni-
versiteler nasıl öğrenci alacaklarsa öyle alacaklar.
Akademik kriterteri gözetmek zorundayız, eşgü-
düm ve kalite çok önemli" diyor.
Bence de... Cumhurbaşkanı'nın bu akademik
kalite konusuna siyasi karışması yersizdir.. Kıbns
üniversiteleri temsilcilerinin, alacaklan üç beş ku-
ruş için, bu haksızhğın sürmesi amacıyla akade-
mik standartların çöpeatılmasını istemelenni, aka-
demik dürüstlükle ızah etmek mümkün değil..
Kıbns üniversiteleri üniversite olmak istiyor
mu istemiyor mu?
Hediye Yasası
Bir gazeteci arkadaşıma bir paket geldi. Sonra
fark etti ki, ilgili bir şırketin gönderdiği bir cep te-
lefonu bu. Telaşlandı, hemen telefon etti. oradan
kıvırdılar, sadece deneme amaçlı kullanmanız için,
geri alacağız, dediler...
Gazetelerin ilgili bölümlerine veya kişilerine böy-
le hediyeler gelir. Gazeteciler, bazen eşleriyle, bir
iki günlüğüne tatile de gönderilir. Bunlar arasında,
bilgi ve konferans amaçlılar daha masumdur.
Gazeteciler Cemiyeti veya bütün gazeteler,
çalışanlannın "hediye" kabul sınırlannı kesinlikle be-
liıiemelidir. Bu, gazetenin ve gazetecinin, bağım-
sızlık ve tarafsızlıklarının korunması için büyük
önem taşır.
MehmetY. Yılmaz, Milliyet'teki köşesinde, ABD
ve Ingiltere'de başbakan, cumhurbaşkanı, siyaset-
çiler ve bürokratlann kabul edebilecekleri hediye-
lerin değerlerine sınırlama getirildiğinı yeniden gün-
deme getirdi. Buna göre örneğin Bush ancak 100
dolarlık şahsi hediye kabul edebilir, daha pahalı-
lar hazineye gelir yazılır.
Yılmaz, haklı olarak soruyor: Erdoğan'ın aile
düğünlerine ne kadar hediye geldiği niçin açıklan-
maz? Bizde neden devlet yöneticileri için hediye
kabul yasası yoktur?
Erdoğan'ın, şahsi servetini sünnet vb gibi düğün-
lerden gelen altın ve hediyelerle yaptığı konusun-
da açıklamalan vardır.
Erdoğan, Beyaz Saray'a, 100 dolan aşmayan he-
diye seçerken, bir siyasi olarak, ülkemizde bu ko-
nuda bir sınır ve yasa olmamasını bir ahlak soru-
nu neden yapmıyor, merak etmez misiniz?
obursalifo cumhuriyet.com.tr.
Prof. Dr. Nalan Kabay
Bilimsel komiteye
Türk temsilci
İZMİR (AA) - Ege
Üniversitesi (EÜ) Mü-
hendislik Fakültesi De-
kan Yardımcısı Prof. Dr.
Nalan Kabay, Ortado-
ğu ve Türkiye temsilci-
si olarak Uluslararası
lyon Değiştirme Tek-
noloji Komitesi"ne se-
çildi.
EC'den yapılan açık-
lamaya göre su antımı
ya da sert niteliklere sa-
hip suyun yumuşatıl-
masında kullanılan iyon
değiştirme teknoloji-
siyle ilgili her 4 yılda bir
Ingiltere'nin Çambrid-
ge şehrindeki Churchill
College'de gerçekleşti-
rilen "Lluslararasıİyon
Değiştirme Kongre-
si'nde" bir uluslararası
komite kurulmasına ka-
rar verildi.
Türkiye, ABD, Ka-
nada, tngiltere, Avust-
ralya, Japonya, Ispanya
ve Almanya'dan bilim
adamlannın yer aldığı
"Uluslararası İyon De-
ğiştirme Teknoloji Ko-
mitesi''nde, EÜ Mühen-
dislik Fakültesi Dekan
Yardımcısı Prof. Dr. Na-
lan Kabay da Türkiye ve
Ortadoğu'yu temsilen
seçildi.