24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 AĞUSTOS 2004 PAZAR 12 PAZAR KONUGU TBMM Başkanvekili ve CHPMilletvekili YılmazAteş'le son dönemin sıcak siyasigelişmelerini konnştuk S Ö Y L E $ İ : LEYLA TAVŞANOCLU Ieyla.ta\ sanoglu(S cumhuriyetcom.tr TBMMbir yasama yılını daha kapadı. Bu dönem içinde t&m 236yasa çıkarıldı. Arada hükümetpartisi, bacak arasından gol atma örneği, yangından mal kaçırır gibi bazı kendi istekleri doğrultusunda yasaları geçirmeye kalkışsa da bu ya TBMM kürsüsünden ya da Cumhurbaşkanı 'ndan döndü. Döne döne neredeyse başları döndü. Yasama yılının bitimiyle TBMM Başkanvekili ve CHP Milletvekili Yılmaz Ateş 'le bir durum değerlendirmesi yaptık. Son dönemde yaşanan sıcak siyasi gelişmeler dahil, sanıyorum Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu aynntısıyla konuştuk. Hiç yorumsuz aktarıyonım. Siyaset-medya iç içe- Gensoru önergesinin blok AKP oylanyla red- dini nasıl karştladınız? ATEŞ- Milletvekilleri vicdanlannın sesini dinle- yerek hareket etmeliydiler. Bunun bir arkadaş daya- nışması mantığıyla olmaması gerekirdi. Bu acı ola- yın sorumlusu sadece fl Sağlık Müdürü olamaz. Esas sorumlular siyasi kararlan alanlardır. Dolayı- sıyla da sorumluluklann bilindnde olarak onlann der- hal istifa etmeleri gerekirdi. Ama yapmadılar. Dün- yanın hiçbir ülkesinde böyle şey olmaz. - TBMM'nin tatile girmesinden önceki son bir hafta Meclis'e başkanlıkyaptımz. Tam anlamıy- la maraton bir çalışma döneminden geçtiniz. Son hafta toplam 57.5 saat çalışarak bir de rekor kır- dınız. Bunu haftaya böldüğünüz zaman beş haf- talık bir çalışma süresi ediyor. Bu çalışmanızla mesai almantz gerekmiyor mu? ATEŞ -(Gülüyor.) Biz Meclis başkanvekilleri ay- da bir hafta görev yaparız. Benim açımdan baktıgı- ruz zaman ben beş ayda yapmam gereken işi dört gün- de yapmışım. Üstelık bu dört gün içinde 18-19 ya- sa çıkardık. Tabıi ki bu övünülecek bir durum de- ğil. Çünkü bildiğiniz gibi yasalann kamuayunda, Meclis kürsülennde yeterince tartışılması gerekir. Ger- çi Meclis Genel Kurulu'nda yetennce tartışma ol- du. Onu sağlıyoruz. Ama özellikle kamuoyunda tar- tışılması gereken tasanlar da oluyor. Son hafta aıle hekimlığı bır önergeyle getirilmek istendi. Ben ona izin vermedün. Çünkü daha komisyonda da görû- şülmemıştı. Ben toplumun bu konuda bu denli du- yarlı olduğunu da bılmiyordum. Çok sayıda tabıp oda- sından teşekkür telgrafi, yazısı ve telefonu aldım. - Bunun gibibacak arasıgol atılmak istenen, ör- neğin Kılık Kıyafet Yasası gibi başka yasa tasan- ları var ınıydı? - Komisyonlarda mümkün olduğu kadar muhale- fet engellemeye çalışıyor. Ofsayttan gol atmaya ça- lıştıklan oluyor. Yakaladığım zaman önlüyorum. Seçlm slsteml -Meclis 'tebirmuhalefetpartisi, birhükümetpar- tisi, birkaçdabağımsızmilletvekili var. SizAKP 'nin icraatını nasıl değerlendiriyorsunuz? - Bunlar sonuçta gökten zembille ınmediler. Se- çim sistemi nedeniyle bu parlamento oluştu. Yasa- lar, anayasa çerçevesinde birbirimize tahammûl ede- rek bu dönemi götüreceğiz. - CHP'den istifa edip AKP'ye geçen iki millet- vekili hakkında ne düşünüyorsunuz? - Bu parlamentoda çok güzel işler de yapılıyor. Ör- neğin 1 Mart tezkeresi, örneğin dokunulamaz sanı- lan bir dönemin yetkililerinin Yüce Divan'a sevk edil- meleri karan gibi... Ama tabii parlamento karan de- ğü, bireysel karariandır, bu iki rnületvelrilının CHP'den aynlıp AKP'ye geçmeleri yüz karası uygulamalar- danbirisidir. bence... Bireysel gibi görünse de bu si- yasete, demokrasiye, siyaserin saygınJığına gölge düşürmüştür. Onlann ifadelennden bu işin içinde Sa- yın Başbakan'ın da olduğu anlaşüıyor. -Nasü? - Çünkü kendi partisinin MYK'sinde Sayın Baş- bakan o akşam, "Bu iki miBetveküi bize geJecekler" diye açıklıyor. Oysa aynı akşam saat 18.00 sırala- nnda benım şahıt olduğum bir olay var. Ben Sayın Bavkal'la görüşmeye gitmiştim. Içeride NecdetBu- dak'ın olduğu banasöylendi. Görüşme bitüğınde Bay- kal'la bıraragörüşmefirsatıbuldum. Bana orada söy- lenen, Budak'ın yeniden parûye döneceğiydi. Bay- kal. isrifasının geri alınmasıyla sorunun çözülüp çö- zülemeyeceğini bana sordu. Ben saatin 18.00 oldu- ğunugörünce, *\armbenbunabakarnn" dedim. Nec- det Bey de beni arayacağını söyledi. Ertesi sabah tam evden çıkarken televizyon haberleri, bu iki millet- vekilinin .AKP'ye geçtiİdenni duyurdu. Doğrusu şo- ke oldum. Ben hayarımda insan onuruyla bağdaşma- yan bir davranış biçimıne ilkkez şahit oluyorum. Bu, utanç vencı bir manzaradır. Öbür Adana milletve- kili de eskiden CHP'yi yeterince Kemalist olma- makla suçlamıştı. - Yani ona göre AKP daha mı Kemalist oldu? - Daha mı Kemalist. daha mı çağdaş bir parti, bi- lemiyorum; ama bu arkadaşımız parti içinde îktida- ra Yürüyüş Hareketi'nin öncülerindendi. Bütün bu yapılanlar esas ınsan ahlakı açısından utanç verici. YILMAZ ATEŞ 1953, Tunceli doğumlu. Konya Selçuk Eğitim Enstitüsü 'nü bitirdL 1972 başında gazeteciliğe başladu Çeşitligazetelerde muhabirlik, istihbarat şefliği, yazıişleri müdürlüğû yaptu 1982'de Yankı dergisinin yazıişleri müdürüyken mesleği bıraktu 1983'teyayıncıhğa atıldu Çeşitli meslek örgütlerinin yönetim kurullannda görev aldı. Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin kuruluş çahşmalara katıldı; dört dönem genel başkanlığımyaptu 1989 'da SHP üyesi oldu. 1991 'de Ankara 11 Sekretertiği'ne seçildL 1993-95 arası SHP Ankara fl BaşkanlığıyaptL CHPSHP birleşmesinden sonra CHP'nin Ankara il başkant oldu. 1995'tekikurultayda PM üyesi, aynıyılaralık ayındakiseçimlerde Ankara milletvekili seçildL 2002 seçimlerindeyeniden milletvekili, ayrıca da TBMM Başkanvekili oldu. - Peki, bu kisüerin, seçmenlerine karşı da say- gısızhk ettiklerini düşünmüyor musunuz? - Saygın kışilerse bunlann mılletvekılliğinden de istifa etmeleri gerekir. Bakın benim tepkim CHP'den istifa ettikleri için değil. AKP'de aynı olay olsa ona da ben aynı tepkiyı gösteririm. Çünkü bizim bır gö- revimiz de TBMM'nin ve milletvekillerinin saygın- üğını ve seçmene olan saygıyı korumaktır. - TBMM Başkanı ile Başbakan arasında mil- letvekili lojmanları meselesiyaşandu Arınç "pü- fiirük " diyerekgeri adım attu Esas mesele neydi? - Ben Sayın Arınç'la çalıştığım için değil, ama doğ- rusu burada Başbakan yerden göğe kadar haksız. Bir başbakanın böyle bir duruma düşmesını de doğru- su üzücü buldum. Toplu Konut Idaresi (TOKİ). bel- li bir sayı olursa kurumlarla anlaşma yaparak o ku- rumlara konut yapıyor Millervekıllen lojmanlannın kullanılmaması bır hataydı. Tayyîp Bey celallendı ve o lojmanlar boş bırakıldı. Şu anda mezbelelik halın- de öylece duruyorlar. Milletvekıllerinden gelen ta- lep üzenne TBMM böyle bır çalışma yapmış. Be- nim de sonradan haberim oldu. TOKÎ'yle konuşul- muş ve böyle bir olanak sağlanabileceği kendilen- ne söylenmiş. Milletvekillenne lojman yapılması istenen yeri biliyorum. Benim de seçün bölgem. Bir kere o bölgenin daha iman yok. TOKİ orada 10 bin konutluk arazi almış. Milletyekillen oraya giderler- se o bölge değerkazanacak. İkinci olarak, daha yüz- de 40"ının temeli atılmadan mılletvekılleri parasını ödeyecekler. Geri kalamnı da banka kredisi alarak borçlanacaklar. Burada kârlı olan TOKİ oluyor. Mil- lervekıllenne kullandınlan bır devlet olanağı varsa Başbakan haklı olarak onu önler. Sadece, "Benyap- ünnam" diyor. Daha lojman fılan ortada yok ki. MHP ve terör -Peki, Başbakan anlamadan dinlemeden neden böyle sertleşiyor? - Bilemem. Ama Meclis Başkanı sonunda geri adım ara. Gürleyen Tayyip Bey degen adım attı. "Ba- na lojman dediler. Buna karşı çıküm" dıyor. Birbaş- bakanm araştırmadan, ıncelemeden böyle ortaya çı- kıp bir bardak suda fırtına koparmasının anlamı var mı? Hoş olmadı. Başbakan'ın, işi neden bu nokta- ya getirdiğini de anlayabılmiş değilim. - Ülkenin binlercesorunu varken AKP ille desık- mabaşa, imam hatiplere odaklanıyor. Kamusal alan tarttşmalan açûryor. AİHMkaran var. En son da Fransa ziyareti sırasında, anlaşılan sıkmaba- şa nokta kondu. Siz laik Türkiye Cumhuriyeti'nde sıkmabaş ve imam hatiplerde bu derece ısrarlı olunmasının ne anlamageldiğinidüşünüyorsunuz? - Hatırlayacaksınız, bir dönem MHP denılınce hep terörle ıhşkısı gündeme gelırdi. Fakat Sayın DevletBahçetiMHP yönetımine geldikten sonra ger- çekten terörle partisini aynşnrdı. Bu da gerçekten de- mokrasimiz açısından bır kazanç olmuştur. Demok- rasi bizim hedefımiz. O nedenle de AB'ye girmek istiyoruz. Dolayısıyla birsiyasi parnmızın terörle anıl- ması. demokrasimiz açısından da sağlıklı bır durum değıldir. Sayın Erdoğan, "Ben degiştinı" dıyor. Er- doğan bu demokrasi sayesınde ıktdara geldi. Erdo- ğan'ın daha önce uğruna mücadele ettıği, örnek al- dığı ülkelerde böyle demokratik sistemle, halkın ira- desıyle rejıme aykın yönetımlerin işbaşına gelme- leri mümkün değildir. AKP gerçekten bir Türkiye partisi olmak istiyor- sa demokrasi, laiklik ve cumhuriyet karşıtlannı ce- saretlendirecek eylem ve söylemlerden vazgeçme- lidir. Bence vazgeçtiği an hem Türkiye partisi ola- caknr, hem Türk demokrasisi ve kendileri açısından bu bir kazanç olacaktır. Ben doğrusu rürbandaJd ıs- rarlannda halen demokratik. laik hukukun üstünlü- ğüne dayalı birtaraf göremiyorum. Atatürkdevrim- lerini içine sindirememiş bırgörünrü, AKP'ye önü- müzdeki süreç içinde çok pahalıya mal olacaktır. Türklyeye zarar verlrler' -Nasıl? - Çünkü AKP. söylemlennde, programında türban dıye bir sorunlan olmadığını ve bunu çözeceklerini vaat ettı. Şimdi, bunda ve imam hatıplerdeki ısrar- lannı anlayabılmiş değilim.KOBl'lerde eğıtilmiş in- sana ihtiyaç var. Bana göre. Türkiye'nin ıhtıyacı bu soruna yönelik bir eğitim sistemının behrlenmesı- dır. CHP'nin de programında bu var. Liselerin dört yıla çıkanlması ve ikinci yıldan itıbaren öğrenci han- gi alanda yetenekliyse o alandaki meslek eğitimine yönlendirilmesi gündeme getinlmeli. Biz Başba- kan'la Ankara Sanayi Odası'nın toplantısındaydık. Oda Başkanı, benim ve Başbakan'ın gözlerinin içi- ne baka baka şunlan söyledi: "Organize Sana>i Bölgesi'nden girerken karşırru- m ilan panolan çıkryor. Şimdi o panolar işçi ilanla- rryla dolu.Tûridye'de 10 miryonun üzerinde işsizvar, ama kalifrye işçi wk. Tûrkije'nin çeüşkisi bu." Bütün dünya artık meslek eğitimine önem \enr- ken imam ya da hatıp olmak isteyenleri ılle de mü- hendis, doİctor, avukat, hâkim yapmaya kalkmanuı biranlamı varmı? Eğerkafalannın arkasında demok- rasiye. laikhğe, hukukun üstünlüğüne karşı çıkma ve rejimle kavga erme gibi fıJdrleri yoksa bu sevda- lanndan vazgeçmeleri lazımdır. Bu sevdalanndan vazgeçmedikleri sürece hem kendilerine. hem Tür- kiye'ye zarar verirler. Ben Türkiye'de halkın büyük çoğunluğunun laikliğe, demokrasiye. hukukun üs- tünlüğüne aykın bir uygulama yapılmasıru kabulle- neceğini hiç sanmıyorum. 'Yurttaşların katili oldular' - Hızlandırılmış tren konusunda da uz/nan- lann uyanlanna kulaklannı tıkayıp inatlaş- madılar mı? Hatta hızlandırılmış trenin ilk se- ferinde Erdoğan kafasındaki kırmızı kasketiy- le Onuncu Yıl Marşı 'nı ve ülkenin demir ağ- larla örüldüğüne dikkat çeken bölümünü ala- ya almadı mı? - Türkiye'nin kuruluş yıllannda Atatürk'ün çizdiği yol Batılı güçleri yenmiştir. Ama kendi- si Batı'yı üstün kılan değerler sisteminı de aynen almıştır. O zamanlar yükselen değerler ya faşizm ya da sosyalizmdı. Ama Mustafa Kemal halkın iradesüıe dayah bir rejimi kurdu. Bu, bugüne ka- dar da geldi. Bütün gelişmiş ülkeler Ortadoğu'ya, Islam âlemine Türkiye'yi örnek gösteriyorlar. 1 mıryar 250 milyon nüfuslu Islam âleminde insan haklanna dayalı, demokratik, laik sistem bir tek Türkiye'de var. Bunlar arasında AB'ye aday gös- terilebilen tek ülke yine Türkiye'dir. Bu, Musta- fa Kemal Atatürk, arkadaşlan, bugün onlann kurduğu partiyi yaşatanlar ve Cumhuriyetin ay- dmlanma ışığıyla yetişenkitleler sayesinde olmuş- tur. Bu arkadaşlanmız hâlâ türban ve imam ha- tiplerde ısrar ederlerse kendi bindikleri dalı kes- miş olurlar. Aynca, Cumhuriyet döneminde ya- pılanlan küçümseyerek bir yere varamayız. Ha- a Bektaş Veii daha 1200'lü yıllarda, "İKm ile gi- dilmeven yolun sonu karanhkür" demiş. Musta- fa Kemal'ınsözü: "EnhakikimurşitinnHİir.''Bu arkadaşlanmız 7 trilyon liraya hızlı tren kurduk- lannı söylediklerinde inanamadık. Ama bütün dünyada hızlı tren için özel ray sistemi döşendi- ğini de biliyorduk. Bütün dünya bunu yaparken ve bilim adamlan da uyan üstüne uyan yapmış- ken çok ucuz yöntemlerle büjiik siyasi başan el- de etmeye kalkıştılar. Ve o sayıda yurttaşımızın resmen katili oldular. - lyi de bu halle AB sevdası ne olacak? - Birtaraftan, AB'ye girelım, deniyor. Ama öbür yandan da bilimle, deneyimie ilgısız ışlen alla- yıp pullayarak ve siyasi çıkarpeşinde koşarak Tür- kiye'yi bu noktaya getiriyorlar. Hiç hoş olmadı. -AKP'nin, meşruiyetiniyurtdışında, ABD ve AB 'de aramasını nasıl karşılıyorsunuz? - Niye Arap ülkelerinde. demokrasinın olma- dığı ülkelerde meşruiyet aramıyorlar da gelişmiş ülkelerde anyorlar? Önce bunu sormak lazım. Tür- ban konusunda hep "AB kriterieri" dendi. Ama AİHM'nin verdiği bir karar var. Bu karan beğen- miyorlar. Bu samimiyetlerinin bir ölçüsüdür. *DervişHngerekçesi olamaz' - Bir de Sizin partinize gelelim. En son bu Kemal Derviş olayı var. Bazı gazetecilere tür- banı başörtüsünden dahaşık bulduğunu söy- ledi. Ama bu sözleriyayımlanınca dayalan- lamayolunu seçti. Çok açık biçimde CHP'yle doku uyuşmazlığı olan bir kişi sizce neden partinize alındı, hatta genel başkan yardım- cılığına getirildi? - Kendisi çok iyi eğitim görmüş, uluslararası kuruluşlarda önemli görevler yapmış, iyi bir teknokrat arkadaşımız. Türkiye'nin 2001 krizine sürüklenmesinde hiçbir kusuru olmayan, gemi karaya oturduktan sonra kurtarmaya çağnlan ve kendi yöntemıne göre gemiyi kurtarmaya çalışan bir kişi. CHP içinde ayn düşünceleri olması, as- lında CHP açısından bır kayıp değildir. Fakat Sayın Derviş hep Batı'da örnek gösterdiğı sos- yal demokrat partilerde olduğu gibi parti içi platformlarda seslendirse benim söyleyecek hiç- bir sözüm olmaz. Ama doğrusu bunu yaym or- ganlannda, topluma açık toplantılarda, iktidar partisini eleştirmediği oranda kendi partisinin ken- dine göre eksık gördüğü yönlennı piyasaya sun- masını haklı gösterecek hıçbir gerekçesi olamaz. TBMM Başkanvekili kürsüsünden baktım. Partıler arası tarafsız bir makamda olan birisı olarak söylüyorum. Hoş olmamıştır. Bah'daki siyasi partilerin hiçbirinde bu olmaz. Sayın Der- viş birkaç ay öncesine kadar genel başkan yar- dımcısıydı. Halen de PM üyesi. Parti içi platform- larda bunlan soylemeyip kamuoyunda dıllendir- mesi yakışık almamıştır. - Şimdiki TBMM Başkanı ve Başbakan 'ın şimdiden cumhurbaşkanhğı hesaplanyaptık- lan söyleniyor. Ama daha cumhurbaşkanhğı seçimine üçyıl var. Sizce neden bu tür hesap- lar içindeler? - 2OO7'ye sizin dediğiniz gibi daha üç yıl var. Türkiye'de 1950'den bu yana olan sürede yapılan hiçbir genel seçim olmamıştır. Hep bırkaç ay ön- cesi ya da bir yıl öncesi seçimler gerçekleşmiş- tir. Bu yapısıyla, bu parlamentoyu Türkiye 2007'ye kadar taşır mı taşımaz mı, bunu bilemiyoruz. TBMM Başkanlığı da Başbakan- lık da önemli makamlardrr Dolayısıyla bu ar- kadaşlanmızın bir makam kapma gibi bireysel mücadele içine girmelerini pek doğnı bulmam. TBMM Başkanı'nın da "2007'ye kadar kiın gider, kim kahr" biçiminde sözleri oldu. O neden- le pek doğnı davranış biçımleri değil tabii... Hükümet ülkeyi iyi yönetemiyor -Sizgazetecitikmesleğindengelen birsiyaset- çisiniz. Meslekilkelerinebağlıyayın organlann- da görev aldınız. Siz bugün Türkiye 'de siyaset- medya-iş âlemiarasındakibu denli iç içegirmiş ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz? - Çok acıklı buluyonım. Bu çevreler tarafindan CHP'ye, tt lyi muhalefet vnpanuyorsunuz" diye eleştiri getiriliyor. Bildiğiniz gibi, muhalefet yü- rütmenin başında değildir. Yürütmenin başında olan hükümettir. "Siz iyi muhalefet yapamryorsu- nuz" demeyi diğer yönden okursanız şu ortaya çı- kar: "Bu hükümet bufilkeyiiyi yönetemiyoıf Bu ülkeyi iyi yönetemeyen hükümete, "Bu ûl- keyi iyi yönetemhflrsunuz" deme cesaretini gös- teremeyenler dönüp ana muhalefet partisine, "tyi muhakfet \-apamrviorsurHiz'1 diye yükleniyor. Ama aynı ana muhalefet partisinin eylemlerüıi, çalışma- lannı yansıtmıyorlar. Eski bir gazeteci olarak söy- lüyorum, tam tersine, ana muhalefet parbsine yö- nelik, hele de kendi içinde bir çalışma varsa, onu da çok abarölı bir biçimde yansıtıyorlar. - Peki, bunun altında sizce ne var? - Üzülerek söylüyorum, siyaset, iş âlemi ve med- ya iç içe girmiştir. Kimin elinın kımuı cebınde ol- duğu belli değil. Inanın, zaman zaman ısyan duy- gulan içindeyim. Düzgün bir basın dönemi yaşa- dığım için bunlan söylüyorum. 1999'da bir baş- bakan, bankalann içinın boşaltılması operasyo- nunda resmen taraf oldu. Ben o zaman MYK üye- siydim. CHP, hükümeti düşürdü. O dönem ban- kalann içinin boşaltılması yüzünden giden para 3.6 mihyar dolardı. 2001'in başına geldiğimızde bize göre bu rakam 43.6 miryar dolara çıktı. Sayuı Baş- bakan'a göre de şimdi 80 milyar dolan buldu. O zaman sivil toplum örgütleri, gazeteler, köşe ya- zarlan. "Kimin parasınıIdmeverryorsunuz" diye- rek bir başkaldın içinde olsalardı inanın Türkiye bugün IMF'ye boyun eğen, 200 bin işyeri kapan- mış ve bu süre içinde 2 milyon insanını işsiz bı- rakmış bir ülke durumunda olmazdı. DokunuimazlıMar - Peki, bu noktaya nasılgeldik sizce? - Çünkü o zaman da siyaset, iş âlemi ve medya iç içegirmişti. Işte. göriiyoruz. Medyapatronu, ban- ka patronu oldu. Devletten bankanın biri 150 mil- yon dolara alındı. 100 milyon dolan diğer banka- lardan kredi olarak alındı ve ödendi. 50milyon do- lan ödenmedi. 2 yıl sonunda da o banka devlete, içi 485 milyon dolar boşaltılmış olarak iade edil- di. Bunun adı da özelleştirme. O nedenle Türki- ye'de eğer bir şeylerin düzelmesini istiyorsak ar- tıkbir şeyleryapılmah. Eğer siyasetçinin dokunul- mazlığının kürsüyle sınırlandınlmasını istiyorsak bunun aynısını medyadan da istememiz gerekir. Kamuoyunu şekillendiren organlar Türkiye'nin gerçekten temiz bir topluma dönüşmesini istiyor- larsa önce bunu kendilerinden başlarmalılar. Biz de TBMM'nin, siyaseün, demokrasinin saygın ol- masmı istiyorsak kendimizden başlayacağız. O milletvekili transferine isyanım da ondan. Bunlar yüz kızartıcı işlerdir. Medya temiz bir toplum is- tiyorsa işe kendinden başlamah. Medya Türki- ye'de hukukun, yasalann üstünlüğünü, sistemin iş- lerliğini istiyorsa önce kendisimn çıkar gruplany- la ilişkilerini gözden geçirmelidir. Bunu elbirliğiy- le yaparsak Türkiye'yi düze çıkannz. tktıdan elin- de bulunduran çevreler de o iktidargücünü hukuk ilkeleri çerçevesinde kullanmalıdır. Çok ilginçtir. Ankara Sanayi Odası'nda yedi meslek komitesi adı- na birer işadamı konuştu. Yarumda oturan işada- mına, "Çok merak ediyorum. Şimdi Başbakan'a methhe mi düzuJecek, yoksa deştirilecek mi" de- diğimde şu yanıtı aldım: "Dümanmenkorkakin- sanian işadamlandır. Hele de Uzanlar'uı başlan- na gelenden sonra hiçbirimiz cesaret edip eleştiri- de bulunamavTZ. Çünkü korkuyoruz. Hak hukuk tanunazlarsa hepimizi üç ay içinde bhTririer." - Yani bugün bizde iktidargücü, evrensel hu- kuk ve hak kavramlanna uygun kullanılmıyor mu? - Kullanılmıyor. Amabunu yaparsak ancak onur- lu bir toplum yetiştirebiliriz. Sadece hakkını ara- dığı için mağdur edilen bir toplum yaratılu^a o za- man köle bir toplum olmaya doğnı gideriz. Köle bir toplum, hakkını arayamaz. Böyle bir toplumun da kalkrndığı. demokratikleşriği tarihte görülmemiştir. - AKP'nin başt, seçimlerden önce döne döne dokunulmazlıklann kaldınlacağı sözünü ver- miştt Ama şimdibunu ağzına almıyor. Sizce ne- den dokunulmazltk kalkanı arkasına sığınma- ya çalışıyor? - Şu anda parlamentoda olan iki siyasi partinın genel başkanı Sayın Erdoğan ve Sayın Baykal, 70 milyonun karşısında, "Gefir gehnez ilk yapaeagı- mrz işlerin başmda milletvekiK dokunuhnazhkla- rmı kursü dokunulmazhğrv la suurlandırmak ola- cakür" dediler. Ama ne yazık ki Sayın Başbakan, daha sonra CHP bu konuda çok üzerine gidince şunu söyledi: "Ben bir yıl bu dokunulmazhklara dokundurtmam.'*Şımdi sırası değil. Şimdi, üzerin- den 20 aydan fazla zaman geçti. Bunu gündeme getirmeyip hep ertelettiğiniz zaman halkı aldatmış oluyorsunuz. Halkı aldatan bir iktidar uzun ömür- lü olamaz. Bizim toplumun, çok yerinde verdiği kararlar vardır. Günü gelince hesabuıı sorar. Sa- yın Başbakan, milletvekilleri ya da bakanlann böyle bir zırh altına girmemeleri lazım. Hep AB diyoruz. Milletvekilinin çalışma koşullannı da AB standartlanna uydurmamız gerekir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle