25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 AĞUSTOS 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZIK ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK — Önal. DisteHe anılarını anlattı fSTANBUL SF3NDÎ5İ EAHİKUUtDS KACSHAIAEI Yavuz Bingöl, hüzünlü şarkılarını yanlışların unutulmaması için söylüyor Güneşin sıcağını anyorHATÎCE TUNCER Y avuz BingöL yeni albümün- de "unutmamakveunuttur- mamak" ıçin şarkılar söylü- yor. Kimler unutulmamış, neleri unutma- mıştık kı hep bırhkte. Bir gazeteye yazdı- ğı yazıda "Neler neler görmedik ki lasa- cık ömrümüzde... Kıbns harekâb, 80 ön- cesi... thtilal... Özal devrt.. Uğur Mutncu, Sıvas Katliamı, Kemal Sunal, 17 Ağus- tos..." dıyordu. Elektrik kesilınce kalınan troleybüsler- den cep telefonlanna, idealler için ölüne- bilecek günlerden sessizliğe, Nâzun'm şi- irlennin teksır makinelerinde çoğaltıldı- ğı günlerden ınternetli günlere gelirken unutulanlan anlatıyordu. "Unutulur Her Şey" albümünde duygulannı şarkılara dök- müş. "Duygulu" sesi ve bildik "saldn" müziğiyle "Sevinçleri kısa süren", "acıla- n çabuk unutan" topluma acılı bir sitem göndenyor. "Unutmanın" acısı daha bü- yük olmasın dıye, Marmara felaketinin "Orada kimse varmı" seslenişlerini anım- satıyor. 'KONTROLDEN YORULDUM' Ya\iız Bingöl'le röportajımızı. mena- jerlığinı üstlenen Abduilah Oğuz'un şir- keti Ajans'ın ofisinde sabah saatlerinde yaptık. Bir röportaj daha verecek, sonra konser provasına, daha sonra da bir tele- vizyon kanah için çekime gidecekti. 9O'lı yıJlarda sevilen şarkılarıyla genişleyen dinleyici kitlesi, dizi ve sinema filmleriy- le popülerleşmesi sonucu yaşamdan kop- mamış mıydı? Yaşam tarzı neler götür- müştü ki "unutmak"tan yakınıyordu: "Ashnda hayat bağı beslendiğimiz da- mardır. Bu yoğunluk içinde dışanyla da ba- ğınızı kopardığınız zanıan doğal olarak kakhramryorsunuz. Hep bir otokontrol sis- temiyle hareket ediyorsunuz, hep gülmek zorunda kahyorsunuz. Politikacıiar da öy- ledir. Gazetecinin sorduğu soruya değil de kendi ce\ abuuzı veriyorsunuz. Oysa sanat- çıkendi duygulanm, yaşananlan, toptumun acısun, sevincini kalbinde, beyninde taşı- yan ve toplumla Ugili bir şe>i yoğurup ya- ratan bir insandır. Asünda bizim o kadar otokontrollü gezmemizin bir anlamı olma- dığmı düşünüyorum. Ben ya da başka bir sanatçı arkadaşınuz ağlarken de görülse nor- ınal karşdanmalı. Bu kontrolden yorul- dum işin doğrusu." 'SEVILMEK CÜZEL ŞEY' "Baylar, Bayanlar", "Zerda" gibi tele- vızyon dizileriyle popülerüği artınca yol- da yürümesi de zorlaşmış. Özellikle ço- cuk hayranlan sokağa çıktığında çevresi- ni sanveriyorlar. Zaman zaman Üskü- dar'dan Beşiktaş'a motorla geçtiğinde ba- şuıa böyle şeyler gelmiyor ama Istiklal Caddesi'nde yürümesi kolay olmuyor. Eırk elh kişinin imza ve fotoğraf isteğiy- b karşılaştığı için gece yürümeyi tercih edi- y>r: "Sevümek güzel bir şey, bundan çok da şkâyetçi değilinı. Duygunuzu karşı tarafa «eçirebildiğiniz ölçüde insanlar sizi başa- nh ya da başansız olarak değerlendiriyor. îanıimi buluyorveya bulmuyor. YapOğınız nüzikle, söylediğiniz türküyle. yazdığınız Hr yazryla, oynadığuuz bir karakterle bir nrvgu\Ti, karşıdaki insanın kalbine yöneh- neyeçaüşıyorsunuz. 'Hayattan kopmuyor nusunuz' dedinizya.Ergüder Yoldaş, çok ri bir müzisyendir. Kaçıp gftti, Ada'da yü- ırca çadırda yaşadı. Onu dinlediğiniz za- ıan o kadar çok şey öğreniyorsunuz ki. hıygulan ince, çok çabuk yıpraülabüir. layafta bazı destekler abnadığııuz zaman u yolu, a\ağınızı yere basarak }ürüyemi- orsunuz. Bir doktorun desteği olabilece- i gibi, gerçekten çok sevdiğiniz ve sizi sev- iğini düşündüğünûz bir insan, anneniz, ço- ıığunuz olabiür. Mutlaka bir destekleyü- ömekte favda var bu volu. \bksa o ce\Te- deki kalabaJık ay ışığı gibi ışık veriyor ama ısıtnu\ or asluıda. Güneş ışığı gibi ısıtan bir şeye ihth acınız oluyor zaman zaman." DlZILERE VEDA Çok yoğun bir tempoda çalıştığı ve mü- zikten kopardığı için Yavuz Bingöl özel- likle Istanbul dışmda çekim yapmak zo- runda kalacağı dizilerde rol almak istemı- yor. Gelecek şubat ayında gösterime gire- cek olan "O Şinıdi Asker" filminin ikin- cisi için yakında yine kamera karşısına geçecek. Yoğun dizi ve sinema çalışma- lan arasında hazırladığı 7. albümünde. dinleyicisinin alıştığı hüzün. sevda şarkı- lan, geleneksel türküler, alışılmış "Bingör tarzıyla yorumlanıyor. "Unutulur Her Şey", Bingöl dinleyicisinin seveceği bir al- büm ama "yeni bir şey" sunup dinleyici- yi zorlayabilirdi: "Mehveş Emeç'le senfonik çalışma yap- mışbk. O çalışma>ı geliştirebilirim ama agır bütçeli bir iş. Sitemdir'dcn Önceki üç albiinı. teknik ve müzikal açıdan farklıy- dL Bu albümü Sitemdir'e yakuı buluyorum. Farkb enstrüraanlar, farklı düzenlemeler var. Duygu yoğunluğu, psikolojik durum, tophunun >aşadığı süreç, albümeyansıyor. Kendi gelgitlerim de var tabiL Sonuçta ma- navda me\~v e satmıyorsunuz. Okuduğunuz türküyk, şarkıvia bir me- sajı aktarmaya çahşıyorsunuz. Daha iyi şeyler olduk, belki beninı müziğinıdeki de- ğişimler olabilir. Havata bakışımda deği- şimlerolabiür. Ama benim son on yıldır, in- sanlann beğendiği beOi bir çizgim var ta- bü. Se\ilen bir şeyi değiştirmek de çok ko- lay olmuyor. Söylediğim türküler degişi- yor, repertuvanm değişiyor, ama ses to- num değişmiyor. Ya da \ erdiğim röportaj- larda dünya görüşüm, müzikle ilgili dü- şüncelerim çok değişmhor. Bağlama. prva- no, neş, duduk gibi vazgeçernediğim enst- rümanlar değişmh'or tabii." YUNANLI SANATÇtYLA DÜET Bingöl "Orada Kimse \ar mı" şarkısı- nın sözlennı 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin hemen ardından yazmış, da- ha sonra gazeteci Zeynel Lüle'yle Belçi- ka'da olduğu günlerde tamamlamış. Dep- remin acısının taze olduğu günlerde "duy- gu sömürüsü" yorumlanna yol açabilece- ği için albümlerine koymak istememiş. Hâlâ konut bekleyen insanlar olduğu ha- berlen ve "Orda Kimse Var mT adlı bir belgesel hazırlayan gazeteci Can Dün- darla sohbeti sonunda şarkıyı albüme al- maya karar vermış. Belçika'da tanıştığı ve uzun yıllardır dost olduğu Yunanlı sanatçı Yalentinayla 17 Ağustos Marmara, 5 Eylül Atina dep- remlerinin acılaruıı unutturmamak için düet yapmışlar. Albüm adını "Lnutuhır Her Şey" adlı hüzünlü ve albümün en güzel şar- kılanndan birinden alıyor: "Unutmava iki anlam yüklersiniz. Bir dostunuzun bir acısı varsa teselli etmek için olumlu anlamda kullanırsınız. Bazen de çok kötü toplumsaJ ola> Jan, acılan, bü- yük haksızuklan, depremleri ya da altya- pısı olmadan sefere konulan trenleri unu- tuyoruz. Bunlan unutnıanıalıyız. Sevinç- leri kısa süren, acılan çabuk unutan bir top- lunı olmaktan çıkmalıvız. Unutmamalı- \ız, unutturmamabvız." 'U nutmaya iki anlam yüklersiniz. Bir dostunuzun bir acısı varsa teselli etmek için olumlu anlamda kullanırsınız. Bazen de çok kötü toplumsal olaylan, acılan, büyük haksızlıklan, depremleri ya da altyapısı olmadan sefere konulan trenleri unutuyoruz. Sevinçleri kısa süren, acılan çabuk unutan bir toplum olmaktan çıkmalıyız. Unutmamalıyız, unutturmamalıyız.' opiiler kültürde yürümek AlbümdeBingöl'ün "popcaz"olarak nitelendırdığı "Haydi Gel" şarkısında opera sanatçısı Pervin Çakar vokal ya- pıyor. Klip çekilen "DağlarDağlar'' şarkısı, daha önce Kardeş Türküler grubunun da söylediği, Sezen Aksu'nun bir şarkı- sında kullandığı Ermenice anonimbirez- gıden alınmış. Annesi ozan ŞahsenemBa- a'nın 197O'liyıllardayazdığı"Dh'it" ad- lı uzunhavayı da seslendiren Bingöl, ge- lecek yıl annesiyle bir albüm yapmaya hazırlanıyor. Bingöl zaman zaman si- nema filmlerinde ve dizilerde rol ahp mü- ziğini ihmal ettiği görüntüsü verse de "müzikten kopması" mümkün değil. Müzik, kendi yaşamını kolaylaştırdığı gi- bi herkese bir enstrüman çalmayı öne- riyor: "Sinirlendiğim, üzüldüğüm za- manya prvanomun başına geçiyorum ya da bağlamamı elime abyorum. On dald- ka sonra bir şeyim kalmıyor." Yavuz Bingöl en sıkıntıh zamanlan magazin basınında, televolelerde görül- düğünde yaşıyor. "Gerçek dışı" haber- ler ailesini de üzüyor: "Popüter kültü- rün içerisinde yürümek zor. Vani maga- zin kısmuıda yer aldığınızda tepki ah- yorsunuz, EngeDeme şansonızyokveben de umursamıyorum arük. Ailem de ön- celeri 'Öyle bir şey var mı' diye (etefona sanhyordu. Ama türküseven, birazAna- dolulu, biraz solcu. biraz demokrat din- le>iciler bu konularda çok hassas. Be- nimle ilgili çıkan haberlerin yüzde 90'ına inanması/üar." 'Uzaklardaki dost daha uzağa gitti' ^ ' î Temmuz'da 71 yaşında yaşamını yıtiren jht%J dünyaca ünlü Fransız şarkıcı ve besteci Sac- ha Distel 601ı yıllarda "LaChansonOrientale" ad- lı şarkısını Türkçe söyleyerek Türkıye'de de çok sevilmiştı. Sözlerini Sezen Cumhur Onal'ın yaz- dığı "Kime Derler Sana Derler" şarkısı 1965 yı- lında çok tutulmuş ve Iıstelerin ilk sıralanna yer- leşmişti. Yabancı şarkılara Türkçe sözler yazarak Türk pop müziğinin doğuşunda önemli bir yere sahıp olan Sezen Cumhur Önal, Sacha Dis- tel'in ölüm ha- beriüzerineöO'lı yıllann anılannı bizimle paylaş- tı "Kime Derler Sana Derler" şarkısı FecriEb- doğhTnun Türk- çe sözlerıni yaz- dığı, Ada- mo'nun söyledı- ği "Her Yerde Kar Var" şarkı- sıyla birlikte Türk pop müzi- ğinde yeni bir dönem başlat- mıştı. Yabancı şarkıcılann "ak- sanb" Türkçele- nyle okuduklan şarkılartutulun- ca "aranjman" denılen mo- da doğmuşru. AjdaPekkan,"Kime Derler Sana Derier" şarkısını Tamer YTgit Süleyman Turan ve Vahi Öz'le oynadığı "Babamız Evieniyor" fılminde söylemıştı. Aj- da'ya sevdalı Vahi Öz de filmde aynı şarkıyı söyle- miş. şarkı dillere dolanmıştı. Çolpan İlhan da FUiz Akın v e Ayhan Işık'laçevırdığı "Kolejh'KızuıA^kı" fılminde Dis- tel'in şarkısını seslendırmışti. Şarkı, DisteFın se- sinden 4 Türk fılminde kullanılmıştı. Önal. anılarda gezınırken 1965'te Paris'te Dis- tel'le tanıştığı günlerden söz etti: "Paris'te o gün- lerde Ecole Normale'e giden Timur Selçuk, stüd- yoda Sacha Distel'in Türkçe telaffuzuna >ardımcı olmuşru. Baba dosru olan \efakâr Tınıur. benim ha- orunı kınnavıp doğum gününü, stüdvoda kavıtya- pıhrken Sacha'ya Türkçe öğretmekle geçirmişti. Kavıt bittikten sonra DisteL, sanat yönetmeni \la- urice Teze ile birlikte ParK'te bir kahvede Ilnjur'un doğum gününü birer kadeh konyakla kutlamışlar. Uzaklardan bir dosrum, artık daha uzaklara gitti Bir daha hiç dönmeyecek. Artık onun sesi, soluğu bantlarda. albümlerde kaldL Anılarda kalan eski dostluklar gibL" Sara Alexander'den secilmisler 1995'te Distel Türkiye'ye geldiğinde Sezen Cumhur Onal'la görüşmüştü. l/en IVbe endi şiirlerini de steleyen sanatçı, yazdığı kitaplaria da barış çabalarına katıldı. Kültürler ve halklar arasındaki iletişimin nefes almak kadar doğal olması gerektiğini savunun Sara Alexander, 1990'ların başından beri Paris'te yaşıyor. Barış ve özgürlük şarkıları Yeni Dünya Müzik, Sara Alexander" in ya- yımlanmış çeşitlı albümlerinden seçıl- miş şarkılan "Best of Sara Alexander-İstanbul" adıyla yayımladı. Türkiye'den giden bir anne ve Transilvanyalı bir babanın çocuğu olarak Kudüs'te dünyaya ge- len Sara Alexander. gençlik günlennde kendini banş ve özgürlük şarkılanna adadı. Elinde gita- nyla dünyanın dört bir yanını dolaştı. 1967'de Fransa'ya giden Alexander. Israil, Filistin ve Arap halklan arasında karşıhklı anlayış için mü- cadele ettı. JoanBaez,LeonadCohen,Mercedes Sosa,MarcelKhalife'yle zaman zaman aynı sah- neyi paylaşan Alexander, şarkılannı İbranca, Arapça başta olmak üzere birçok farklı dilde seslendiriyor. Alexander, politik görüşlerinin yanı sıra en sev diği çalgı olan akordeonla Yahudi, Türk, Bal- kan. Çingene geleneksel şarkılarını söylüyor. Müzığinde caz öğelerinden Ortadoğu dennlık- Ienne doğru Israil-Avrupa-Akdeniz müzığini birleştirerek yüreklere sesleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle