24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 AĞUSTOS 2004 PAZAR 14 UJ\ kuttur(2 cumhuriyet.com.tr Usta ve yenilikçi çizer Oğuz Aral, karikatürü halk sanatı haline getirmeyi başarmıştı O gerçekbiryurtseverdiYAKUP KARAHAIV Bir Anadolu kasabası; elektrikle- rin doğru dûrüst yanmadığı, suyun evlere henüz taşınm adığı, sokak çeş- tnelerinden temin edildiği, telefo- nun ne olduğunun meredeyse bilin- mediğı ve motorlu h»ir postacının ge- lip size telefon var, çarşıya gelin de- diği yıllar. Televizyonun ise henüz neredeyse Türkiye 'de tanınmadığı yıllar. Gazetelenn tarihLnden birkaç gün sonra ancak ulaşabildiği bir Ana- dolukasabas. Anadolu'nun diğerka- saba ve şehirlerinden hiçbir farkı yok. Olabildiğince feüyük bahçeler, tarlalar. Bütün dünyanın buralardan ibaret olduğunu sanan kasabalı, köy- lü çocuklar. Ankara ve Istanbul de- nen büyük şehirlerin sadece adını duyduğumuz, oralara girmeyi aklı- mızdan bile geçirmediğimiz, gitme- ye cesaret bile edemeyeceğimiz yaş- lardayız. Işte böyle bir yaşta ve yer- de tanıştım ben Gırgır dergisiyle. Benden büyük kardeşlerimin satın aldığı, benim yeni yeni okumayı söktüğüm, sadece resimlerine bak- tığım ve gerçekten ilgi ve hayranlık- la okumaya çalıştığım mızah dergi- si Gırgır. Yaşarken deflerl blllndl Oğuz Abi, daha kim olduğunu bil- meden çizgilerine rıayran olduğum incelediğim çizer. Artık bir aksilık olmaz, Gırgır kasabamıza ulaşırsa dünyanın en mutlu çocuğu olduğum zamanlar. Işte böyle bir yerden ilk çizgi de- nemelerimi îstanbul'a gönderdiğim- de Oğuz Abi'den bir mektup aldım. Hiç erinmeden o koskocaman adam oturup bana uzun uzun mektup yaz- mıştı. Hem de iki karikatürümü sa- tın aldığını belirten, daha iyi karika- tür nasıl çizebileceğimi anlatan, o gü- zelim yazısıyla yazdığı bir mektup. Ben çalışmalanmın beğenilme- sinden öte böyle usta bir çizerin ba- na verdiği değerle meşguldüm. Mek- tubu okuduktan sonra saatlerce sey- rettün. Çıkıp dışanlarda oynadım, B koştum, eve gelip gene o güzel el- yazısı ile yazılmış mektuba baktım, ama bıkmadan usanmadan günler- ce baktım. Çizgiye yeni başlayan bir çocuk için sanınm bundan daha iyi bir motivasyon olamaz. Oğuz Abı, ıyı bir karikatürist, iyi bir sanatçı olmanın yanı sıra iyi bir yöneticiydı. Varlığı, çizer çocukla- nnı hep ayakta tuttu. Şimdi gerçek- ten kimsesiz gıbiyiz. Oğuz Abi ol- madan kim bakacak bizim karikatür- lerimize, kim söyleyecek daha gü- zel nasıl çizilebileceğini? Metin'in söylediği gıbi "Karikatür çizerken hep başımızdaymış gibi bir disipün verdi bizc." Kendi kendimize yap- tıklanmızı beğenmemeyı, daha iyi nasıl olur demeyi öğretti bize. Ana- dolu'nun köylerinden, kasabalann- dan çizerler yetiştirdi. Bugün Ana- dolu'nun köylennden çıkan çocuk- lann bir kısmı Avrupa'da, dünyanın çeşitli ülkelerinde meslekleri ile ya- şıyor; çizer, sanatçı kimliğı ile çalı- şıyorlarsa Oğuz Abi sayesindedir. Her zaman biraz uzağında gibi de olsam ilişkimiz hep sürdü, hiç kop- madı. ilişkimiz bir baba-oğul ilişki- si gibiydi. Hatta insanlara oğlum di- ye tanıştırdığı oldu, benim için ne bü- yük bir mutluluk. Bazı sanatçılar vardır, öldükten sonra değerleri anlaşılır. Oğuz Abi yaşarken de değeri bilınenlerden ol- du. Gerek Gırgır'da yetiştirdıği, şim- di her biri dünya çapındaki çizer ço- cukları, gerekse Gırgır dergisinin okurlan hep büyüklüğünü kabullen- di, gereken saygıyı gösterdi. O sa- dece bizlerin değil, aynı zamanda Gırgır dergisi okurlannın da abisi oldu. Ölümü hepimizi derinden üzdü. Bu topraklar mutlaka çok değerli sanatçılar yetiştirmiştir ve yetişrire- cektir. Yalnız, bir daha eşi benzeri ge- lir mi bilemiyorum. Ölümünden bir ay kadar önce ken- disi ile görüşme, sohbet etme şan- sım oldu. Amsterdam'da çocuklara verdiğim karikatür derslerinden, Hol- landalı çocuklann bile Avni'yi ne kadar çok sevdiklerinden bahsettim. Hatta çocuklann yaptığı, aralann- da Avni'nin de bulunduğu çalışma- lan gösterdım. Hasta halinde saat- lerce bu çalışmalara baktı ve çocuk- lara daha iyi nasıl yardımcı olabile- ceğimi anlattı. Düşünceyt yaşama geçlrmek Ve bir sorum üzerine, "... beni çevrede pek sevmeyenler de var bi- Hyonım. Bunun nedeni elit sanatı olan karikatürü halk sanaü haline getirmemdir.»" dedi. Oğuz Abi hal- kını seven tüm sanatçılar gibi dav- 'azı sanatçılar vardır, öldükten sonra değerleri anlaşılır. Oğuz Abi yaşarken de değeri bilinenlerden oldu. Gerek Gırgır'da yetiştirdiği, şimdi her biri dünya çapındaki çizer çocuklan, gerekse Gırgır dergisinin okurlan hep büyüklüğünü kabullendi, gereken saygıyı gösterdi. O sadece bizlerin değil, aynı zamanda Gırgır dergisi okurlannın da abisi oldu. randı. Düşüncelerini yaşama ge- çirmeyi başardı. Halkı da onu çok sevdi.Çok id- dialı olup hiçbir şey yapmayan bir sürü insana da iyi bir halk sanatçı- sı nasıl olunduğunu gösterdi. Ken- disinin de söylediği gibi, karikatü- rü bir halk sanatı haline getirmiş- tir. Yurtdışında yaptığımız Türk ka- rikatürü ve çizgi romanı ile ilgili ta- nıtım çalışmalannda, Türk sanat- çılannın yaptıklannı gören Avru- palılar ve Avrupa'nın sanatçılan şaşkınlıklannı gizleyememişlerdir. Burada da Oğuz Abi 'nin çok bü- yük payı ve emeği vardır. Hem yenilikçiydi, hem insanını severek çalıştı. Bana göre gerçek bir devrimci, gerçek bir yurtsever- dı. Anısı önünde saygıyla eğiliyo- rum. KULTUR • SAMAT o O ,(0212) 293 «9 7» SinemaTEK Tlf: 0 2 1 6 . 3 4 6 0 1 4 1 Bıhıriye Slkız GÜIU Sok No 29 SEVGİ ve DOSTLUK ÜZERİNE BİR BAŞYAPIT ! KADIKOY'DE İLK DEFA SADECE SİNEMAMIZDA1 Hayatın İçinden Eser Taşkıran, Meltem Taşkıran, Figen Çakmak ve Müjdat Gezen (soldan sağa). Taşkıran kardeşlerin büyük başarısı Beyoğlu Alkazar (293 24 66) Mecidiyeköy Odeon Cineplex (216 37 90) Altunizade Capitol Spectrum 14 (651 33 30) KadıköyRexx (336 01 12) Kadıköy Tepe Cinemaxx (339 85 85) 12:15- 14:30- 17:00- 19:15-21:15 11:40 - 14:10 - 16:50 - 19:20 - 21:50 11:50- 14:10- 16:30- 19:00 - 21:30 10:45 - 13:00 - 15:15 - 17:30 - 19:45 - 21:45 13:30 - 16:00 - 18:30 - 21:00 - C./Ct. 23:30 Kültür Servisi - Bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Mısır Iskenderiye Müzik Festivali'nde Meltem Taşkıran birincilıği elde etti. 30 ülkenin katıldığı yanşmada alınan bu birincilik Türkiye'nin uluslararası alanda aldığı en önemli ödüllerden biri. Taşkıran yanşmada 'Empty Rooms' (Boş Odalar) adlı parçayı Ingilizce yorumladı. Sözlerini Uluslararası Festivaller Federasyonu Asbaşkanı Figen Çakmak'ın yazdığı şarkının bestesi ise Meltem İaşkıran'ın kardeşi Eser Taşknran'a ait. İngiltere, Fransa. Almanya. tran gıbi ülkelerin katıldığı etkınlikte ışlerınin zor olduğunu söyleyen Meltem Taşkıran. özellikle Afrika ülkelerinin aralanndaki bağı kırmanın büyük bir başan olduğunu dile getirdi. 43. ödülünü aldı Taşkıran birincilik dışında bütün ödüllerin ikiye paylaştınldığı yanşmada, birinciliği tek başına Türkiye'nin almasının ve ödül anonsunun 'tabii ki Türkrye' diye yapılmasının gururunu yaşadıklarını belirtti.Meslek yaşamında 43. ödülünü kazanan Taşkıran, 8 yıldır Egoist topluluğunun solistlığini yapıyor ve 6 yıldan beri de Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nın (MSM) Hafif Batı Müzi|i Bölüm Başkanlığı'nı başanyla sürdürüyor. Piyasa kaygısından uzak bir müzik yaptıkJannı dile getiren Taşkıran tarzlannı alternatif rock olarak adlandırdı. Parçanın bestecisi Eser Taşkıran ise başanlı müzik kariyeriyle adından sıkça söz ettiriyor. 4 yaşında tstanbul Cnrversitesi I>ev1et Konservaruvan Piyano Bölümü'nde başladığı müzik yaşamına 31 yaşında olmasına karşın birçok ödül sığdırdı. 1991 yılında katıldığı Banş Manço'nun efsane topluluğu Kurtalan Ekspresinde halen klavye çalmakta olan Eser Taşkıran Mançoloji albümünün aranjörlüğünü ve müzik yönetmenliğini üstlenmişti. Eser Taşkıran Harun Kolçak, Burak Kut, Yaşar Kurt gibi sanatçılann albümlerinde besteci, aranjör, piyanist ve tonmaister gibi görevlerde bulundu. Taşkıran 2000 yılında Haldun Dormen'in yazıp yönettiği 'Nerede Kalmışük', 2001 yılında yine Dormen'in yazıp yönettiği 'Bir Kış Öyküsü' adlı müzikallerde aranjörlük ve orkestra şefliği yaptı. MSM'de düzenlenen basın toplantısında Meltem Taşkıran, kendisine yöneltilen "Niye İngilizce parça ile yanşmaya kaüldınız?" sorusunu. müziğin evrenselliğinin önemine dikkat çekerek ve başka dillerde şarkı söylemenin gerekliliğini savunarak yanıtladı. A Man Called Horse (Vahşi Kahraman) / Yön: Elliot Silverstein Oyn: Richard Harris, Dame Judith Anderson 1970, renkli, 111 dakika/Paramount- Palermo. Dorothy M. Johnson'ın 1950tanhli öyküsünden yola çıkan fîlmde. 1820'de Amerika'nın Güney Dakota bölgesinde avlanmaya giden Ingiliz soylusu Lord John Morgan'ın Sioux'larca kaçınlması gerçekçi bir anlatımla vurgulanıyor. Kabile şefinin annesinin hizmetine verilen Lord, kendi kültüründen çok ayn olsa da zamanla Sioux'lann yaşam biçimini ka\Tar, gelenek ve göreneklerinin içindeki insani sağlamlığı benimser. Pastoral görüntüler eşliğinde Sioux'lann özgün, şaşırtıcı dünyasını olduğunca yansıtan çalışmada gıysiler ve çevre düzenı oluşturulurken tümüyle Sioux kabilesinden esinlenilmiş, "Güneş Andı" ritüeli gerçek kaynaklardan oluşturularak betimlenmiş, çekim gerçek mekânlarda, Dakota'da yaşayan Rosebud Sioux topluluğunun topraklannda yapılmıştır. KJasik Hollyvvood vvesternlerinde şablon bir anlatımla irdelenen Amerika'nın asıl yerlileri Kızılderilileri değişik bir yaklaşım, özgün bir bakışla ele alan yapım, ustaca çekilmiş etkıleyicı bir epik serüven. ••• The Lords Of Flatbush (Flatbush'un Lordlan)/Yön: Stephen F. Verona, Martin Davidson/Oyn: Perry King, Sylvester Stallone/1974, renkli, 81 dakika/Columbia Tristar-Sony. 50'lerin New York'unun yoksul göçmenlerinin sığındığı Brooklyn semtinde. Flatbush Lordlan çetesının üyeleri kenar mahalle gençleri Chico, Stanley, Wimpy ve Butch'ın yaşamlan aynı sıkıcı sıradanlıkta akıp gitmektedır. Başıboş dolaşmak, oraya buraya takılarak zaman öldürmek, öğretmenlerle dalga geçmek, okulu asmak, kızlan önemsememek onlann başlıca uğraşlandır. Brooklyn'de sıkışıp kalmışlardır, orta sınıf yaşamlannı da büyük bir olasılıkla burada tamamlayacaklardır. Chico küçük burjuva bir kıza âşık olur, aralanndaki başa çıkılmaz sosyal uçurum onlan ayınverir. Yaşama çok erken adım atan bu gençlerin yazgılannda delikanlıyken evlenip çoluk çocuğa kanşmak da vardır. Özel Bölümler'de yönetmen ve başrol oyunculannın fihnografisi, fragmanlar var. Belgesele yakın bir yaklaşımla gerçekleştirilen bu sosyal dram, göçmen azınlıklar, onlann düşlen, beklentilen, kırgınlıklan, gelecek umutlan üzerine yalın, dokunaklı bir çalışma. Lord Voldemort: Ralph Rennes • Kültür Servisi- 'tngiliz Hasta' ve 'Schindler'in Listesi" filmlennin ünlü oyuncusu Ralph Fiennes, yeni fılminde Harry Potter'ın başının belası "Lord Voldemort' rolünü üstleniyor. Filmin yapımcılan, " Harry Potter and The Goblet of Fire -Harry Potter ve Ateş Kadehi' adlı romandan beyazperdeye uyarlanan fılmdeki, Lord Voldemort rolüne uzun süredir usta bir oyuncu anyordu. Çalışmalanna başlanan filmde 41 yaşındaki deneyimli o>aıncu, Harry Potter ile aynı güçlere sahıp, küçük büyücünün ailesinin ölümünden sorumlu olan ve Harry'nin alnında bir yara açan Voldemort'u oynayacak. İlk üç filmde isrru dilden düşmeyen, ancak görünmeyen Lord Voldemort, ilk kez ete ve kemiğe bürünecek. Filmde, Miranda Rıchardson ise gazeteci Rıta Skeeter'ı canlandıracak. Danıel Radcliffe'ın dördüncü kez Harry Potter'a can vereceği yapımda, genç oyıncuya arkadaşlan "Ron Weasley" rolünde Rupert Grint, 'Hermione Granger' rolünde ise Emma Watson eşlik edecek. Gösterime 18 Kasım 2005'te girmesi planlanan filmin yönetmenliğini Mike Nevvell üstleniyor. Foçalılardan Artjaş'a vefası • Kültür Servisi - Foça Belediyesi, Foça Halk Kütüphanesi ile Foça Bilgi ve Kültür Merkezi Derneği'nin işbirliğiyle. ilçede yaşayan ve geçen yıl yaşamını yitiren Avni Arbaş'ın anısına, Belediye Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen serginin açılışım, ressam Ferruh Başağa ve Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ birlikte yaptı. Ressamın çok sayıda yapıtından oluşan sergi, 20 gün açık kalacak. Arbaş, ölümünden önce 7 yıl boyunca çok sevdiği Foça'da yaşamış ve yine bu ilçede ölmüştü. Theodorakis hastanede • Kültür Servisi - Ünlü Yunanlı müzisyen Mikis Theodorakis'ın, safra kesesi rahatsızlığı tanısıyla hastaneye kaldınldığı bildırildi. Sanatçıyı tedavi eden doktorlar. Theodorakis'in birkaç gün içinde hastaneden taburcu olabileceğini belirtti. BUGUN • KADIKÖY GENÇLİKMERKEZİ'nde 'Kalamış'ta Yazhk Sinema Kejfi' kapsamında 21.00"de 'Eşkıya' filminin gösterimi. (0 216 349 77 68) • BEYOGLU StVEMASI'nda '9. Onat Kut- lar Şenliği'kapsamında 11.30, 14.00, 16.30, 19.00 ve 21.30'da '21 Gram' filminin gös- tenmi. (0 212 251 32 40)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle