18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2O AĞUSTOS 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA JcjJVVfiıU1VJJ. [email protected] 13 Tfe'rakısı piyasada • İZMİR (Cumhııriyet Ege Bürosu) - Türkiye'de özel sektörün ürettiği ılk rakı olma özelliği *aşıyan "Efe"'nin yurtdışı satışına başlandı. Almanya'ya 2 TIR Efe rakısı gönderdiklerini belirten Elda Içecek Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, gelecek hafta iç piyasaya da sunulacak üriinün beklentilerin üzerinde ilgi gördüğünü dile getirdi. Demirtaş yakında piyasaya "Dobra" markasıyla votka da süreceklerini bildirdi. Otomotiv pazarı daralıyor • ANKARA(ANKA) -Türkiye'nin ithalatındaki ve ekonomisindeki büyümeyi körükleyen sektörlerin başında *elen otomotivin ^atışlan önceki aylara göre azalıyor. Temmuz ayındaki otomobil satışlan, bir önceki aya göre yüzde 11 azalarak 33.4 büıe indi. Otomotiv Distribütörleri Derneği'ne göre satışlann 54.6 binle rekor düzeye ulaştığı mayıs ayına göre gözlenen toplam düşüş yüzde 40'ı buldu. AB'den 300 milyon Euro • Ekonomi Servisi - Türkiye'nin gelecek yıl tam üyelik müzakerelerine başlamayı umduğu Avrupa Birliği'nden (AB)mali işbırliği kapsamında 2005 yılında alınması inaörülen toplam 300 milyon Euro için proje çalışmalan eylül ayından itibaren ycsunlaştınlacak. Mali işbirliği kapsamında AB. Tûrkıye'ye 2004-2006 döneminde toplam 1.050milyarEuro vermeyi planlıyor. Kibul edilen projeler çerçevesinde 2004 yılı içm AB'den 250 ntlyon Euro sailanırken, 2005 yılı içın 300 milyon Euro, 206 için de 500 nııiyon Euro alınması öEÖrülüyor. Küçük ülkeler yurtdışına yatırımda önde ICENEVRE(AA)- Wusu küçük ülkelerin ytrtdışına yaptıklan kei başına yatınmlarda broik ülkeleri geride baktığı bildirildi. Brleşmiş Milletler Tıcaret ve Kalkınma Ksıseyi'nin horladığı rapora göre ksı başına düşen yrtdışı yatınm mktannda Hong fcng, en yakın rakibi Inçre'yi 2'ye kîlayarak ilk sırada yralıyor. Singapur, feı başına yurtdışı jtınmda 3'ncü sırada hiunuyor. fagapur'u Avrupa'nın bçük devletleri Belçika ve lisemburg takip eavor. Mal ve hizmetler üzerinden alınan KDV oranlan vergi sistemindeki çarpıklığı gözler önüne seriyor Altınavergiyok, sütevarEkonomi Servisi - Satın alı- nan mal ve hizmetler üzerin- den alınan Katma Değer Ver- gisi (KDV) oranlan vergi sis- temindeki çarpıkhğın boyutu- nu gözler önüne seriyor. En te- mel gıda ürünlerinden bile, hâ- lâ yüzde 8 ile 18 arasında Kat- ma Değer Vergisi (KDV) alı- nırken mücevherden alınan vergi sıfıra indirildi. KDV oranlannın, ilk uygulanmaya başladığı tarihten bu yana sa- yısız değişikle tutarsızhk ve eşitsizlik kaynağı haline gel- diğini belirten tstanbul Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşa- virler Odası (ÎSMMMO) Baş- kanı Yahya Ankan. lüks mal- lar ile zorunlu ürünlerin net bir biçimde aynlması ve ona gö- re vergilendirilmesi gerektiği- ni söyledi. KDV Kanunu'na göre, KDV oranı yüzde 10. Ancak Bakanlar Kurulu bu oranı dört katma kadar arttırmaya, yüzde l'e indirmeye ve bu oranlar dahilinde çeşitli mal ve hiz- metler ile bazı ürünlerin pera- • Zorunlu tüketim ürünlerindeki KDV oranlannı düşürmesi bekienirken lüks tüketim ürünü arasında yer alan mücevherden vergi alınmaması karan alan hükümet vergideki çarpıklığı derinleştirdi. Buna göre, yurttaş elektrik, su tüketimi « üzerinden yüzde 18 ve gıda ürünlerinde ortalama yüzde 8 KDV öderken mücevher takı satın alan hiç vergi vermeyecek. kende satışında farklı vergi oranlan tespit etmeye yetkilı. Bakanlar Kurulu, zorunlu ürünlerden alınan KDV oran- lannı düşürmek yerine son olarak lüks tüketim maddesi olan mücevherden alınan KDV'yi sıfıra indirdi. Buna göre, en temel gıda ürünlerini ve elektrik, su gibi kamusal hizmetleri bile alırken yüzde Suvekozmetikürünükullananaynıvergiyiödüyor Ürün ya da hizmet Ekmek Peynır Süt Kuru gıda llaç Bınek oto (İkinci elj Konut (150 metrekareye kadar) Akaryakıt Sebze-meyve1 Telefon Su Elektnk Tavuk-balık Kitap Eğrtim (özel okul) Lüks oto Kozmetik ürünleri Değerli taş, mücevher, pırlanta Perakende KDV Oranı (% 18 civarında KDV ödenirken mücevher alan bir kişi hiç ver- gi vermeyecek. 'Oranlar yûksek değJT Türkiye'de OECD ülkelen- ne göre vergi oranlannın yük- sek olmadığını çarpık uygula- madan kaynaklanan bir denge- sizlik olduğunu belirten An- kan'ın verdiği örnekler de bu alandakı karmaşayı özetliyor: V Sıfır kilometre binek oto- lann satışı yüzde 18 KDV'ye tabi. Sıfır kilometre bir aracı alıp bir ay sonra satarsanız ödeyeceğiniz KDV yüzde 1. */ Gazeteler, dergiler yüzde 1 oranında KDV'ye tabi iken bunlann kullandıklan kâğıt yüzde 8. Kitaplann satışından alınan KDV yüzde 8. Kâğıtlar yüzde 18 oranına tabi. */ Kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı, ceviz, findık, fis- tık çeşitleri toptan satıhnca yüzde 1 KDV'ye tabi iken pe- rakende satış fiyatlan üzerin- den yurttaştan yüzde 18 alını- yor. • Pamuk, yün, tiftik gibi ürünler toptan sahlırsa yüzde 1, perakende sahlırsa yüzde 18 KDV alınıyor. */ Buğday, arpa, mısır, soya, lcuru fasulye gibi kuru gıdalar toptan satılırsa yüzde 1, pera- kende sahlırsa yine yüzde 18 KDV'ye tabi. • Et ürünleri toptan satılır- ken yüzde 1 olan KDV pera- kende de yüzde 18'e çıkıyor. ^ Özel okullar, özel üniver- siteler ile kreşlerde verilen eği- hm hizmetleri yüzde 8 oranın- da KDV'ye tabi iken hazırhk, bilgisayar kurslan yüzde 18 KDV'ye tabi. 5 bin personel gerektiren denetimler, Tanm Bakanlığı'nca 1006 personelle yürütülüyor Gıdada denetim kaosu• Gıda denetiminin, yeterli personel ve laboratuvan bulunmayan Tanm Bakanlığı'na devri ile başlayan karmaşa tüm hızıyla sürüyor. Yurttaşlara, özellikle üretim ile son kullanma tarihi ve açıkta satılan gıdalar konusunda dikkatli davranmalan konusunda uyan yapılıyor. Ekonomi Servisi - Sağlık Bakanlığı'nca yürütülen gıda denehmi görevinin, bu iş için ye- terli personel, araç-gereç ve laboratuvan bulun- mayan Tanm Bakanlı- ğı'na devrinin yol açtığı denetimsizlik sürüyor. Yurttaşlara, özellikle üretim, son kuiJanma ta- rihi ve açıkta satılan gı- dalar konusunda dikkat- li davranmalan konu- sunda uyan yapılıyor. Gıda üretim ve satış yerlerinin denetimı Ha- ziran 2004'te Sağlık Ba- kanlığı'ndan alınarak Tanm Bakanhğı 'na dev- redildi. Ancak ülke ge- nelindeki denetim için en az 5 bin personele ıh- tiyacı olan bakanlığa personel devri hâlâ ger- çekleştirilmedi. Sağlık Bakanhğı'nın denetim elemanlannın Tanm Ba- kanlığrnın bünyesine katılması için Arahk 2004'e kadar süre tanın- dı. Bu nedenle Tanm Bakanhğı, denetimi 1006 personelle yürüt- meye çalışıyor. Sağlık BakanlığVnın, denetim yapması için 500 çevre sağlığı teknis- yenini gelecek hafta Ta- nm Bakanlığı'na devret- mesi bekleniyor. Tanm Bakanlığı'nda gıda denetimi için yeter- li personelin yanı sıra gerekli araç, cihaz, ekip- man ve laboratuvar da bulunmuyor. Öte yandan Tanm Ba- kanlığı denetimin aralık- sız sürdüriildüğünü sa- vundu. Bakanlığın açık- lamasına göre personel devrinden önceki bu sü- re içinde denetimleri sürdüren Tanm II Mü- dürlüğü ekipleri, Anka- ra, Istanbul ve Izmir'de yaklaşık 1.873 işletme- de denetimler gerçekleş- rirdi. 161 işletmeye para cezasi verildi, Hişletme de "halk sağhğını tehdit ettikleri" gerekçesiyle savcılığa sevk edildi. Yapımına 1986 yıhnda başlanan proje için bugüne kadar 860 trilyon 650 milvar liralık harcama yapıkh. (AA) Bolu Dağı Tüneliyeniden.,. Ekonomi Servisi - Kredi temininde yaşanan sorun nedeniyle çalışmalanna ara verilen Bolu Dağı Tüneli'nde, 300 milyon dolar dış kredi sağlanması üzerine inşaata yeniden başlandı. Yapımına 1986 yılında başlanan Bolu Dağı Tüneli toplam 5 bin 742 metre olacak. Proje için bugüne kadar 860 trilyon 650 milyar liralık harcama yapıldı. Inşaat yüzde 80 oranında tamamlandı. Düzce'de yaşanan depremde tünelin Düzce kesiminde bulunan viyadükler hasar görmüş, bundan kaynaklanan zarar, sigorta şirketi tarafından karşılanmıştı. Karayollan Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen "Gümüşova-Gerede" otoyolu projesinın bir bölümü olan "Bolu Dağı GeçişT, 25.6 kilomeh"esi otoyol, 1.6 kilometresi bağlantı yolu olmak üzere toplam 27.2 kilonıetreden oluşuyor. NOTDEFTERİ ZEKERtYA TEMİZEL Petrolle Oynanan Oyun Petrol fiyatlanndaki tırmanış, yeniden, ekonomi- lerin karabasanı oldu. Petrolün varil fiyatının 47 do- lan aşması, 1970'li yıllardaki birinci ve ikinci petrol şoklarıyla karşılaştırılıyor. 1970'li yıllarda olanları, kısaca hatırlamakta yarar var. 1973 ve 1979 petrol şoklannın sonucunda 9 do- lar olan petrolün varil fiyatı 39 dolara tırmandı. Sa- nayileşmiş ülkeler, tekel konumunda olduklan sana- yi ürünlerinin dış satım fıyatlarını ayarlayarak, bu maliyeti, bu ürünleri ithal etrrtekzorunda bulunan ge- lişmekte olan ülkelerin sırtına yükleyerek krizi aşma- yı başardı. Üstüne üstlük gelişmiş ülkeler gelecek- te böyle bir petrol şokuna karşı dayanıklılıklarını art- tırmak için de alternatif enerji kaynaklan ile kendi kaynaklarına yöneldi, petrol ve dışa bağımlılıklarını azalttı. Petrol fiyatlannın artışı ile petrol ihraç eden ülke- lerde oluşan "pefrocto/ar"ların gelişmiş ülkelerin fi- nans piyasalanna akmasıyia da kredi maliyetleri düş- tü. Kısacası 1970'li yıllardaki petrol şoklan sonucun- da ortaya çıkan fiyat artışlanndan sanayileşmiş ül- keler yarariandı. Krizin bedelini dış satım fiyatlarını ayariamaolanağı olmayan ülkeler ödedi. Üstelikpet- role olan bağımlılıklannı azaltamadıkları için de üre- tim maliyetleri yükseldi, büyümeleri yavaşladı. Kri- zin suçu ise petrol ihraç eden ülkelere yüklendi, OPEC günah keçisi oldu. • • • Birinci ve ikinci petrol şoklan, o zamana kadar ge- lişmekte olan ülkelerin sanayileşmesınde bir olanak olarak görülen "ithal ikamesine dayaiı sanayileş- me politikalan"nın da sonu oldu. İthal ikamesine dayanan sanayi, hem ithal girdi fiyatlannın hem de enerji fiyatlannın artışı nedeni ile gereksinim duydu- ğu dövizi sağlayamadığı için çöktü. ömeğin o dö- nemde Türkiye'nin petrol için odediği döviz, toplam ihracat tutannın yüzde 126'sı düzeyine çıkmıştı. Ya- ni Türkiye'nin tüm ihracat geliri, petrol ithalatını bile karşılayamıyordu. Bu krizden sonra, "Liberal polttikalar ve ihraca- ta yönelik sanayileşme polrtikalan" bu ülkelere tek çözüm olarak dayatıldı. Gelişmekte olan ülkelerin bu yapısal değişimi için gereken kaynak ise petrol ihracatçılarının elinde yı- ğılan trilyonlar düzeyindeki "petrodolarlardı". Gelişmiş ülkelerin bankacıltk sistemine akan pet- rodolarlar, gelişmekte olan ülkelere borç olarak ve- rildi. Bu kaynaklar gerçekten de ihracata dönük sa- nayi için kullanılsaydı, yine de bir çözüm olabilirdi. Ni- tekım çok yarariı yatınmlarda da kullanıldı. Ancak devletlerin de kamusal gereksinmeleri karşılamak için de bu kaynaklara yönelmesi, uyguladıkları teş- vik politikalanyla alınan borçlann hayali yatınmlar ve hayali ihracatlarda çar çur edilmesi, bu kaynak bol- luğundan yararlanarak geri dönüşü olmayan göste- riş yatınmlanna girmeleri, hatta cari giderterini bile alı- nan borçlarla karşılamalan ülkeleri borç alarak kal- kınma tuzağına düşürdü. Neredeyse zorla borçlan- dınlan ülkeler borç ve faiz sarmalına girdiler. Yıllardır oluşturduklan ulusal variıklannı yok pahasına sata- rak faiz ödediler. Kalkınma yanşında geri kaldılar. ••• Şimdi dünya yeni bir petrol şokuyla karşı karşıya. Petrol fiyatlannın artma nedenleri ise yine bilinen klasik nedenler olarak sunuluyor. Yani, suçlu yine üretimi yeteri kadar arttıramayan petrol ihraç eden ülkeler (OPEC) ile talebi patlatan Çin ve Hindistan. Venezüella'daki referandum, Meksika körfezindeki kasırga gibi nedenler de işin tuzu biberi. Ancak geliyorum diyen yeni petrol krizinin neden- leri bu kadar yüzeysel değil. ABD'nın palavra nedenlerle Irak'a saldırısı ile baş- layan savaşın bu sonuçlan yaratacağı biliniyordu. Bu köşeyi izleyenler hatırlayacaklardır. Irak sava- şının başladığı günlerde yayımlanan ve Irak savaşı- nın ekonomik maliyetini irdeleyen yazımızda, Yale Üniversitesi profesörierinden William D. Nordha- us'un "Irak'a Savaşın Ekonomisi" adlı inceleme- sine değinmiştik. Prof. Nordhaus incelemesinde, savaşın uzun sür- mesi halinde petrol fiyatlannın tıımanışa geçerek 75 dolara kadar yükseleceğini, özel tüketim ve toplam talebin gerilemesi sonucunda ekonomilerin dura- ğanlığa düşeceğini ortaya koyuyordu. Bu çöküntü- nün dünya ekonomisine de damgasını vuracağı ve durgunluğun yayılacağı uyarısını yapıyordu. Şimdi ham petrolün varil fiyatı 47 doları aştı. ÂBD, petrol savaşı yüzünden dünya ekonomisini krize sürüklüyor. Sonuçlan mı? Onu da önümüzdekı günlerde göreceğiz. temizel ' cumhuriyet.com.tr Yatınm yasasında akademik kariyerin ne işi var? Vekillerin profesörlük ısran, yatınmlan yaktı ANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - Akademisyen milletvekillerine daha kolay koşullarda profesör olma yolu açma ısran, yatınmlan zora soktu. Bazı yatınmlan hızlandırmak için ha- zırlanan yasa tasansına son anda, mil- lervekili ve bakanlann görev yaphk- lan sürelerin. akade- mik unvan için de bek- leme süresı olarak de- ğerlendirilmesi mad- desi eklendi. Cumhur- başkanlığı da \ ekiller- le ilgili kısım nedeniy- le yasayı iade edınce Borçka, Muratlı, Deri- ner. Ermenek barajla- n, Istanbul Içme Suyu Projesi ve Bolu Dağı Geçişi Projesi'nde ak- sama yaşanması gün- deme geldı. ~ " ~ ^ — — Temmuz ayı içinde TBMM'den ge- çen. bazı kanun ve kararnamelerde değişiklik yapan yasa tasansına ekJe- nen düzenlemeye göre, doçent unvan- lı milletvekilleri profesör olmak için 5 yıllık bekJeme süresini TBMM'de görevlennı yürütürken tamamlayabi- lecekti. Aynı tasanda yer alan bir baş- ka maddeyle ise 2004 tylı Yatınm • Cumhurbaşkanlığı, vekillerle ilgili kısım nedeniyle yasayı iade edince Borçka, Muratlı, Deriner, Ermenek barajlan, Istanbul İçme Suyu Projesi ve Bolu Dağı Geçişi Projesi'nde aksama yaşanması gündeme geldi. Programf nda yer alan ve yukanda sözü edilen projelerde kullanılmak üzere Devlet Su İşleri Genel Müdür- lüğü'ne 450 hilyon lira daha kaynak aktanlması öngörüldü. Aynı madde- de, Bolu Dağı Geçişi'nı de kapsayan Gümüşova-Gerede Otoyolu Proje- si'neise 106 trilyon lira aktanlması be- nimsendi. Ancak akademisyenlikJe ilgili düzenlemeler nedeniyle yasa veto edilince kaynak ak- tanmlan da iptal edildi. 'Yatınmlar için çok gec' Ekonomı bürok- ratlan, veto edilen yasanın TBMM yeniden açılınca gündeme geleceğine, ancak bu duru- mun yatınmlardaki aksamayı gider- meyeceğine dikkat çekiyor. Bilgi ve- ren bir yetkili de "Yasanın eyiül-ekim ayında tekrar çıkanlnıası. söz konusu projelere bir yarar getirmez. Eylül- ekün ayında yapılacak düzenleme bi- zim için geç olur" dıye konuştu. MALİYE YAŞAMINDAN /' MLST.AFA PAMLKOĞLU pamukm << superonline.com 1 - Deniz ve hava taşıma araç- lan için liman ve hava meydan- larında verilen hizmetler tekrar "tam istisna" kapsamına alın- mıştr. • Tam istisna uygulama- sı, indirilemeyen vergilerin iadeyoluylaalınmasınıte- 7/\ min eden ve dolayısıyla Y/ \ yüklenilen KDV'nin mali- f l yet olmaktan çıkanlması- / pA. nı sağlamak demektir. J B ^ T * «- • Bu hizmetleri hava meydanlan ve liman işletmeleri ya- nında diğer gerçek ve tüzelkişiler de yaparsa istisna uygulanacaktır. 2- Attın, gümüş ve platin ile il- gili arama, işletme, zenginleştir- me ve rafinaj faaliyetlerine yö- nelik yapılan teslim ve hizmet- ler de istisna kapsamına alın- mıştır. Sadece petrol arama faaliyetle- ri değil, bu kıymetli madenlerin be- lirtilen faaliyetlerine yönelik teslim ve hizmetler de KDV'den istisna edilmiştir. Bunun anlamı, bu türfa- aliyetlenözendirmek, bolaltın, gü- müş ve platin bulmayı, işlemeyi, zenginleştirmeyi, rafıne edilmeyi teşvik etmektir. Ülke ekonomisi açısından bu faaliyetlere çok önem atfedilmektedir. 3- Limanlar ve hava meydan- lannın inşası, yenilenmesi ve genişletilmesi işlerini fiilen ya- pan veya yaptıran mükelleflere yapılan mal teslimleri ile inşaat taahhüt işleri KDV'den istisna edilmiştir. Burada yeni hava meydanlan ve 5228 Sayılı Kanunla Yapılan KDV ile İlgili Değişiklikler limanlar yapmak, mevcuîlan da- ha iyi standarda getirmek amacı taşınmaktadır. Bu inşaatlan ya- pan büyük müteahhitler mal alır- ken ve taahhüt hizmeti satın alır- ken ödedikleri KDV'lerağırbiryük oluşturmuş ve bu ne- denle bu işler yavaşla- mış ki bu istisna getirilmiş olmak- tadır. 4- Milli Savunma ve İç Güven- lik amacıyla ilgili güvenlik kuru- luşlannın satın alacaklan birçok mal, malzeme, araç ve gereç alımında KDV istisna edilmiştir. Bununla, ithalatta KDVİstisna- sı olan bu araç, gereç ve malze- meleryurtiçinden temin edildiğin- de de yerli savunma sanayiimizi desteklemek ve rekabet eşitsizli- ğini gidermek amacıyla KDV'den istisna edilmesi sağlanmış olmak- tadır. _ 5- Üniversrte, yüksekokullar ile (özel okullar) okulöncesi eği- tim, ilköğretim, ortaöğretim ku- rumları ile bu düzeyde haber- leşmeyle öğretim kurumlarının ilgili dönem kapasrtelerinin yüz- de 10'unu geçmemek üzere ve- rilen "bedelsiz hizmetler" KDV'den istisna edilmiştir. Bununla, belirtilen kurumların 10 kişiden bir kişiye bedava eği- tim vermelerini teşviketmek ve bu yolla yüksek fiyatlı eğitim ücretle- rini ödeyemeyecekdunımda olan yetenekli çocuklann okumalannı sağlamaya katkıda bulunmaktır. 6- Barolar, yeminli mali mü- şavir odalan gibi kamu kurumu sayılan mesleki kuruluşlar tara- fından yapılan mal ve hizmet teslimleri (izin, ruhsat, onay vb.) ticari amaç taşımamak kaydıy- la KDV'den istisna edilmiştir. 7- Milli Piyango idaresi'nin düzenlediği şans oyunlannın düzenlenmesi veya oynanması KDVden istisna olmuştur. Bu istisna, anılan ida- renin özel- leştirilmesi halinde uygu- lanacaktır. Gerekçe- si, şans oyunlan vergisinin getiril- miş olması nedeniyle mükerrer vergilemeyi önlemektir. 8- Elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safîr, zebercet, inci, kübik virconia alımında 1.8.2004 tarihinden itibaren KDV ödenmeyecek. Zorunlu ve temel ihtiyaç malla- nnı alırken ödenen yüzde 18 KDV, bu kıymetleri satın alanlara uygu- lanmayacak. Bu istisna ile herhal- de Türk insanının yatınm amacıy- la bu kıymetli taşlarayönelmesinin sağlanması amaçlanıyor veya ziy- net hediye geleneğimizin geliş- mesi teşvik ediliyor. Başka birge- rekçe de "kuyumcular zaten bel- ge vermiyorlar; KDV yükü kalkar- sa alıcı belgesini ister ve böylece kayıt içine alınma gerçekleşir" di- ye mi düşünülüyor? 9- Hazine ve Arsa Ofisi Genel Müdürlüğû'nce yapılan taşın- maz mal teslimleri ile Hazine'ce yapılan irtifak hakkı tesisi işlem- leri KDVden istisna edildi. Bununla, Hazine'den ve Arsa Ofisi'nden taşınmaz almak teşvik ediliyor ve Hazine yerlerinin irti- fakla verilmesi cazip hale getirili- yor. 10- TMSFye mallann intikal etmesi ve TMSF tarafından mal- lann satılması KDV'den istisna edildi. Bununla TMSF'nin malları daha çabukparaya çevinvesi, külfeti azaltan devirişlem- leriyapılması amaçlanmaktadır. 11 - Hurda lastik ve kauçuk da hurda kâğıt ve cam gibi KDV ödenmeden teslim edilebile- cek. KDV'de yapılan değişiklikler, ağırtıkb olarak istisnalann arttı- nlması yönünde olmuştur. Bu, Avrupa normlanna uygun gö- zükmemektedir. Sayın Şükrü Kı- zılot'un salı günü Hürriyetteki köşesinde belirttiği gibi, simit alırken, musluk tamir ederken, kefen bezi alırken yüzde 18 KDV ödemeye devam edece- ğiz. Ama elmas ve yakut alır- ken artık KDV ödemeyeceğiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle