23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2O AĞUSTOS 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishaba cumhuriyet.com.tr 11 Şii lider, teslim olmasmı isteyen hükümete gönderdiği mesajda,'Ya zafer ya ölüm' dedi El Sadr işgalciyerest çekti• A'abulucu heyetin banş önerilerini kabul eden Şi; lider, hükümetin teslim olması yolundaki talebini reddederek köprüleri attı. Hükümet, kısa süreiçinde Necef e saldın başlatacağmı bildirdi. Bağdat'ta Sadr semtine saldıran ABD askerleri 1 kayıp verirken 5O'den fazla Şii milisi öldürdü. DışHâberJerServisi-Necefken- tinde Amenkan güçleriyle Şii li- der Mukteda d Sadr a bağlı Meh- di Ordusu arasında iki haftadır sü- ren çatışmalann sona erdirilme- îine yönelik görüşmeler yılan hi- ttâyesine döndü. Önceki akşam Ulusal fConferans'ın gönderdiği arabulucu heyetinin banş öneri- lerini kabul ettiğini açıklayan El Sadr, dûn hükümetin yeni taleple- rini reddettiğinı bildirdi. Irak hü- kümeti de, önceki gün olduğu gi- bi dün de nihai saldınya birkaç saat kaldığını açıkladı. El Sadr'ın teslim olmayacağını açıklamasırun ardından tmam Ali Türbesi çevresinde şıddetli çatış- malar başladı. Devlet Bakanı Kasım Davud, Necef e birkaç saat içinde nihai saldın düzenleneceğini bildirdi. Hükümetin El Sadr'ı ikna için bü- tün banşçı yollan tükettiğini söy- leyen Davud, Şii lıdenn şiddeti bırakmaması, sılahlannı teslim etmemesi ve türbeyı terk etme- mesi durumunda "askeri çözüm uygulavacaklannr kaydetti.Da- vud, El Sadr'ın hükümetin talep- lerini kabul ettiğini bir basın top- lantısıyla bizzat ilan etmesi ıçin kendisine son birkaç saat tanındı- ftını, aksi takdırde saldın başlatı- ıacağını belirtti. El Sadr'ın önce- ki akşam, silahsızlanmayı ve tür- beyi terk etmeyi kabul ettiği, an- cak önce kenti kuşatan Amerikan güçlerinin saldınyı durdurmasını ve kentten çekilmesini istediği bildirilmişti. El Sadr'ın sözcüsü Ahmet el Şeybani, El Sadr'ın hükümetin ayaklanmaya koşulsuz olarak son vermesi ve milislerin teslim olma- sı yönündeki talebini reddettiğini bildirdi. El Şeybani, tmam Ali Tür- besi'ndeki gazetecilere yaptığı açıklamada, "Hükümetin taleple- rini açıkça reddediyoruz" dedi. Hükümetle görüşmeleri yürüten heyetin başkanı olan El Şeybani, milislerin teslim olmasını talep eden Davud'un, hükümet heyeti- nin üyesi olmadığını belirtti. El Sadr'ın temsilcilerinden Haydar el Turfi'ye göre, yazılı bir mesaj- la hükümetin talebini reddeden El Sadr, mesajda, u Ya zafer ya öJüm" dedi. El Sadr'ın açıklamasının ardın- dan îmam Ali Türbesi'nin çevre- sindeki çatışmalaryeniden şiddet- lendi.Kentteki bir karakola yöne- lik havan topu saldınsında, 8'i po- lis 5 Iraklı öldü, 20 kişi yaralan- dı. Necef'teki çatışmalarda bir ABD askeri de öldü. ABD asker- lerinin önceki gece Bağdat'ın Sadr semtinde El Sadr'a bağlı 50'den fazla Şii milisi öldürdüğü bildiril- di. Çatışmalarda ABD 1 kayıp ver- di. Hille'de de direnişçilerin bas- kınından kaçan Polonya aracının kaza yapması sonucu 2 asker öl- dü. Sünni Üçgeni'nin bulunduğu El Anbar bölgesınde de 2 ABD as- keri öldürüldü. Petrol şirketine baskuı Şii lider Mukteda Sadr'a bağlı milislenn, Irak Güney Petrol şir- ketinin Basra'dakı tesıslenni bas- tığı bildirildi. Görgü tanıklanna göre, milisler, şirket tesislerine girerek, depolan ateşe verdi. Son- daj malzemelerine ve dığer ekip- manlarazararveren milislerin çı- kardığı yangın, daha sonra büro- lara sıçradı. El Sadr'ın Nasınye'dekı temsil- cilerinden Şeyh Evsel Hafeci, Da- vud'un tehditlerimn ardından Bas- ra ve Amara'da bulunan petrol bo- ru hatlannın bombalandığını öne sürerek güneydeki bütün petrol kuyulannın ateşe verileceği uya- nsında bulunmuştu. #., Necere hükümetin düzenlemesi beklenen büyiik saldın öneesinde ABD uçaklan kenti bombaladL (Fotoğraf: AP) KAÇIRILAN TÜRK ŞOFÖR İÇİN 72 SAATLİK SÜRE Dış Haberler Servisi - Iraklı militanlar 3 hafta önce kaçırdıklan AyhıDah Gezmen'in çalıştığı şirketin 72 saat içinde Irak'tan çekilmemesi durumunda Gezmen'i öldürecekleri tehdidinde bulundu. Yeni görüntüleri yayımlanan Aytullah Gezmen, Başbakan Recep Tay>ip Erdoğan'dan yardım istedi. Irak'ta 3 hafta önce Bilintur şirketinde çalışırken Murat Yüce'yle birlikte kaçınlan Aytullah Gezmen'in yeni görüntüleri yayımlandı. Kasette Arapça ve Türkçe konuşan Aytullah Gezmen, çalıştığı Tepe ve Bilintur şirketlerinin Irak'tan çekilmemesi halinde 72 saat içinde öldürüleceğini söyledi. Gezmen, 24 gündür rehin tutulduğunu belirterek Başbakan Recep Tayyıp Erdoğan'dan yardım istedi. Iraklı militanlar tarafından öldürülen Murat Yüce'yle birlikte rehin alınan Gezmen, ailesinden de çalıştığı şirketin Irak'tan çekilmesi için çaba harcamasını istedi. Şirket çekiliyor Aytullah Gezmen'in çalıştığı Tepe Inşaat Grubu şirketlerinden Bilın Tur dün Irak'tan çekilme karan aldı. Şirket tarafından yapılan açıklamada, çalışanlann güvenliği için şirketin Irak'taki personelini geri çekme karan aldığı bildirildi. Murat Yüce, El Kaide'yle bağlantılı Ürdünlü militan Ebu Musab Zarkavi'nin Tevhid ve Cihad örgütü tarafından kaçınlarak öldürülmüştü. Öte yandan, "Şehadet T\ıgaylarT adlı Iraklı militanlar, ABD güçlerinin Necef 'ten çekilmemeleri durumunda, rehin tuttuklan ABD'li gazeteci Micah Garen'i de 48 saat içinde öldürecekleri tehdidinde bulundu. Iran ABD'ye meydan okudu Tahran, Bush'un ortaya attığı 'önleyici saldın' doktrininin Washington'ın tekelinde olmadığını belirterek aynı adımı atabileceği uyansında bulundu Michael Moore. Bush'a karşı 2kitap NEW YORK(AA)- Tar- tışma yaratan "Fahrenheit 9/11" filminın Oscar ödüllü jönetmenı MichaeJ Moore' un yine çok ses getirecek iki ki- tabının yakında piyasaya çı- kacağı bildirildi. Moore' un kitaplannı basa- cak yayınevi Simon & Schus- ter'in sözcüsü Victoria Me- yer tarafindan yapılan açıkla- nada, kitaplann 2 Kasım'da japüacak ABD başkanlık se- dmlerinden önce piyasaya okacağı kaydedildi. Kitaplardan birinin, ABD 3aşkanı George Bush karşı- ı "Fahrenheit9/ll" filminin DVD'siyle piyasaya çıkacağı e "The Official 'Fahrenheit * 11 Reader(Fahrenbeit9/ll Resmi Okuma Khabı)" adı- ıı taşıyacağı ifade edildi. Moore'un diğer kitabının- •a Irak'ta savaşan Amerikan ıskerlerinin yazara gönder- Jiği mektuplardan oluşacağı , e "VViD They Ever Thıst Us Vgain? (Bize Tekrar Güvene- cekler mi?) w adını taşıyacağı üelirtildi. Dış Haberler Servisi - tran Savunma Bakanı AB Şamhani îran'ın, nükleer tesislerini korumak için bölgedeki ABD güçlerine yönelik bir "önleyici saldın" gerçekleştirebileceği uyansmda bulundu. îranlı bakan, önceki akşam El Cezire televizyonunda kendisiyle yapılan söyleşide, ülkesinin, Irak ve Afganistan'daki Amerikan askeri varlığından duyduğu rahatsızlığı ifade ederek Iran'ın da bir tehdit hissetmesi durumunda "önleyki operasyonlara" yönelebileceğini belirtti. Bu açıklamanın. Tahran'ın bölgedeki ABD güçlerini hedef alan ilk tehdidi oluşuna dikkat çekiliyor. Iran Savunma Bakam Şamhani, Israil ya da ABD'nin îran'ın nükleer tesislerini vurabileceklerine ilişkin bir soruya yanıt verirken "İran'daki bazı komutanlar. önleyki operasyonlann ABD'nin tekelinde olmadığını düşünüyor" ifadesini kullandı ve "Başkalaruun, bize istediklerini yapmalanm etimiz kolıunuz bağh bekleyecek değüiz" dedi. 'ABD kuvvetleri rehinemiz' "Bölgede vartak gösteren yalmzca ABD değil, biz de Host'tan Kandahar'a Afganistan'da ve Körfez'de vanz. Irak'ta da olabiliriz" diye konuşan Şamhani, "OrtadoğıTdaki \BD askeri varhğı bize karşı üstünlük anlamına getaıez, tersine Amerikan kuvvederinin, bizim rehinemiz olacağı anlamına gefir* dedi. Iranlı bakan, "Nükleer tesislerimize yönelik bir saldınyı bütün topraklanmıza yapdmış bir saldın olarak görür ve var gücümüzle mukabele ederiz" diye konuşru. tsrail'in düşmanlığından şüphe duymadıklannı da belirten Şahmani, ABD'nın yeşil ışık yakmadığı durumda bu ülkenin kendi başına bir askeri operasyona kalkışmayacağını söyledi. Şahmani aynca, îran'ın herhangi bir saldın durumunda, Uluslararası Atom Enerjisi'ne (IAEA) verdiği sözlere bağlı kalmayacağını da vurguladı. Savunma bakanı, "Büyük Şeytan (Amerika) askeri müdahaleye kalkıştığı anda nükleer sorumluluklanmız son bulacakbr" dedı.Devrim Muhafızlan'nın bir komutanı, îran'ın nükleer tesislerine saldırması durumunda, tsrail'in Dimona'daki reaktörünün hedef alınacağmı söylemişti. tsrail askerierinin öldürdüğü 9 yaşındaki FilistinU dün Nabhıs'ta defhedOdi. (AP) Öldürmeden duramıyor Dış Haberler Servisi - Israil helikopterleri, Gazze'ye birkaç dakika arayla iki hava saldınsı düzenledi. Refah'ta 16 yaşındaki bir Filistinli çocuk Israil askerleri tarafından öldürüldü. Israil saldınlan sürerken Başbakan Ariel Şaron'un, partisi Likud'un plana destek veren Işçi Partisi ile ortaklığı reddetmesine rağmen, Gazze Şeridi'nden Israilli yerleşimcileri ve askerleri çekme planında ısrar edeceği belirtildi. ASHINGTON UYGUN ZAMAN KOLL UYOR İncirlik hazırlığı ANKARA (Cumhuriyet Büro- sn)-ABD Savunma Bakanlığı'nın, İncirlik üssü konusunda yeni öne- riler üzerinde çalıştığı öğrenildi. iki F-16 filosunu sımrlama olma- dan Incirlik'e konuşlandırma öne- risi geri çevrilen Was- hington, Ankara'nın ka- bul edebileceği yeni bir öneriyle, bir kez daha konuyu gündeme getir- meye hazırlanıyor. Diplomatik kaynak- lar, ABD'nin incirlik ko- nusunda henüz Ankara nezdinde yeni bir giri- şimde bulunmadığını belirtirken yeni önerile- rin sonbahardan önce beklendiği- m kaydettiler. ABD'nin gayn resmi kanallardan ilettiği ilk öneri, iki F-16 filosunu tncirlik'e konuşlandırmayı içeri- yordu. tki fıloyu, kriz dönemlerin- de sınırlama olmaksızın kullanabil- meyı tasarlayan Washignton'a, bu- nun Savunma ve Ekonomik Işbir- • Önerisi geri çevrilen ABD,bir kez daha Ankara'nın kapısını çalacak. liği Anlaşması (SElA) kapsamı dı- şına çıktığı ve karşılanmasının mümkün olmadığı yanıtı, yine gay- n resmi olarak verilmişti. Bunun üzerine Pentagon yeni önenler üzerinde çalışmaya baş- larken, ABD kaynakla- n şu an için incirlik üs- sünden vazgeçilmesinin söz konusu olmadığını belirtiyorlar. ABD'nin Incirlik'e kaydırmayı düşündüğü Almanya'daki Spang- dahlen üssündeki iki F- 16 filosu, Türkiye ile görüşmeler sonuçlanana •—••—— kadar bu üste kahnaya devam edecek. Savunma kulislerin- de ABD'nin incirlik kapsamında- ki taleplerinin iki F-16 filosu ile sı- nırh olmadığı, Pentagon'un U-2 casus uçaklanna Türkiye üzerinden geçiş hakkı verilmesini, üsse uzun menzilli helikopterlenni ve iki bö- lük kara birliğini konuşlandırmak istediği konuşuluyor. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI İki Dönem, İki Farklı Türkiye -1990, 1991 Birinci Körfez Krizi ve ABD-lngil- tere ikilisinin Irak ve Kuveyt'e askeri müdahalele- ri, "Saddam gerekçesi" o gün yaratıldı ve kulla- nıldı. Amaç, Sovyetler Birliği dağılırken petrol ve doğalgaz bölgesine ve ticaret yollanna tamamen egemen olmaktı. Ve o günkü Türkiye'de yönetimde Turgut Özal hâkimiyeti var. özal, Baba Bush ile anlaşıyor ve Irak ve Kuveyt işgaline ABD ve Ingiltere'nin yanın- da girmek istiyor. Türkiye-Kürdistan federasyonu konuşuluyor. 1990 ve 1991 'dekı Türkiye, özal'ın bu girişimi- ne karşı çıkıyor. - Genelkurmay Başkanı Torumtay istifa ederek ordunun tepkisini gösteriyor. Turgut özal geri adım atmak zorunda kalıyor. - Medya bugünkünden farklı. Televizyonlar bü- yük sermaye (ve Batı'ya) bağlanmamış, gazeteler hâkim. Çoğunluk ordunun ve sağduyunun yanın- da duruyor. - Sivil toplum örgütleri, halk, üniversiteler ve bü- rokrası henüz 2000'li yıllardaki "kıvamına getirile- memiş"; ulusal duruş ağır basıyor. - Türkiye henüz Gümrük Birliği ile AB'ye tek yanlı bağlanıp ipotek altına alınmamış; göz boya- ma, perdeleme oyunları yapılamıyor. Karen Fogg'lar, Verheugen'ler dönemi henüz gelme- miş; ipler henüz Brüksel'in ve VVashington'un eli- ne geçmemiş. Kısacası halkın gözü henüz bağlanmamış, sağ- duyu egemen oluyor. Turgut özal'ın yönetıminde- ki bir dönemde bile, Turgut özal geri adım atıyor; ordu karşısında, halk karşısında, gayri milli cep- he, henüz "cepA)edetoyer/r?/"alamamış. Halkın sağduyusu yetmiyor... 1995'i izleyen yıllarda halk eski politikalan tas- fiye etmek istiyor. Tepki oyları DSP ve MHP'ye gi- diyor. Bu partiler ilk iki sırayı alıyor. Halk ulusal ba- kıyor, kendinı koruyacak ulusal alternatif arayışla- n içinde: Gerçek siyasal örgütlenme yetersizliği var. Ama geç kalınmıştır artık; gayri mılli cephe te- levizyonda, gazetelerde, bürokraside, sivil toplum örgütlerindegüçlenmeye başlamıştır. Güneydoğu Asya'daki eskı "afyon savaşlannda" olduğu gibi psikolojik savaşlar yapılmaktadır. Brüksel ve VVas- hington gayri milli sermaye ile Türkiye üzerindeki denetimindeki kılcal damarlara, sinir sistemine gi- rerek yönlendiriyor. Çünkü düşman Irak'ta veya Yugoslavya'da ol- duğu gibi tanklarla, roketlerie, askerlerle saldırmı- yor; sinir sistemini, iç organlannı denetim altına alı- yor, felç ediyor. Siyaseti, bürokrasiyi, ekonomiyi, kültürü boyunduruğu altında tutuyor. Türkiye'ye yer- leşen dev şirketler işleri her alanda yönlendirme- ye başlıyorlar. Meclis'ten istedikleri kanunlan ge- çiriyorlar. Halk karşısında açık bir düşman görmüyor; af- yonla uyutulmuş gibi olaylan seyretmek zorunda bırakılıyor. Dev şirketlerın Türk köylüsüne, işçisi- ne, ulusal sanayiye verdiği zararlar reklam, med- ya, "sponsorluk" aracılığıyla maskeleniyor. Ken- dilerini "Atatürkçü ilan eden" sivil toplum örgüt- leri bile bu "sponsohuk tuzağına " düşmekten kur- tulamıyor. Hatta işçi sendikalan da kendilerini ezen dev şirketlerden ve şirketlerin güdümündeki ulus- lararası kurumlardan yardım almaya başlıyortar. Halk açık değil ama görünmeyen bir düşmanla karşı karşıya kalıyor. "Türkiye modeli" bu neden- le Batı kapitalizminin (ve emperyalizminin) en göz- de örneği haline geliyor. Ve ikinci Türkiye yaratılıyor... -199O'da, 1991 'de özal, Batı ile Irak işgaline ka- tılmayı Türk ordusuna ve halkına kabul ertireme- mişti; geri adım attı. Ancak 1991 'den bu yana yu- karıda özetlemeye çalıştığım gibi "öteki Türki- ye"nin altyapısı hazırlandı. Halkın sağduyusu 1991 'den farklı değil, ancak halk çaresiz; yaratılan yeni koşullarla sinir ve da- mar sistemine yeni virüsler şınnga edilmiş. Halk elini kaldırmak, kafasını dik tutmak istiyor, ama bu düşünce ve duygulannı adalelerine, fiilı gücüne yan- sıtamıyor. Yansıtması için virüslerden kurtulması gerekiyor. Yani gerçekleri görmesi; kimlerin virü- sü şınnga ettiğini anlaması gerekiyor. Bunun yolu da siyasi örgütlenmeden geçiyor. Ya- ni karıncalann aynı amaç doğrultusunda hareket etmesi, güçlerini birleştirmesi. Bir Brezilya yaptı, biz neden yapamayalım ki? Gazi bunu çok daha kötü koşullar altında başarmadı mı? 1995 sonrası ve özellikle 2000'li yıllardaki Tür- kiye, kendi içinde ikiye bölünmüş bir Türkiye'dir. Birtarafının ipleri "Türkiye ve bölge üzerinde, ye- ni hesaplan olan" Batı merkezlerinin ve şirketle- rinin elindedir. Birinci Körfez Krizi döneminde Türkiye'yi böle- meyenler, son 10 yıl içinde amaçlanna ulaşacak- lan alryapıyı hazırlamışlardır. Defalarca yazmaya çalıştığım gibi Türkiye şu anda sessiz, sivil ve ör- tülü bir darbe sürecini yaşamaktadır. Bu Sessiz Darbe halka, Cumhuriyet'e, ulusal değeriere ve Türkiye'nin bütünlüğüne karşı olan bir darbedir. YalnızTürkiye'yi değil, diğer bölge halk- lannı ve ülkelerini de hedef almıştır. Balkanlar'da, Kafkasya'da ve Ortadoğu'da açık (ve kanlı) bir biçimde yürütülen darbe, soğuk sa- vaşın bitimi ile birlikte Türkiye'de sessiz bir biçim- de sürdürülmektedir. AB'nin Türkiye'ye "hiçbiranlamı olmayan" ko- şullu görüşme tarihi verecek olması, yürütülen bu Sessiz Darbe'nin aynlmaz bir parçasıdır. Çünkü hal- kın oyalanması ve uyutulması ancak böyle sağla- nabilecektir. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali VEFAT ve TEŞEKKUR Seveilı varlığımız BÜRRAN AVCI mn uzun süren hastalığı sırasında ve vefatından sonra bizleri yalnız bırakmayan dostlara, onun yaşamının son üç yılında bakımını büyûk özenle üstlenmiş olan BALIKLI RUM HASTANESİ'mn, özellikle Geriatri-B Servisi'nin sevecen, özverili ve içten doktorlanna, hemşirelenne, hastabakıcılanna teşekkür edenz. AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle