Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10AĞUSTOS2004SAL
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Y 26 Sinop Y 27 Adana B 33
Edirne Y 27 Samsun PB 27
Kocaeli Y 28 Trabzon PB 27
<Çanakkale Y 28 Giresun B 29
Szmir PB 32 Ankara Y 29
'Manisa PB 35 Eskişehır Y 29
•Aydın PB 34 Konya B 32
B 31Denizlı PB 34 Sıvas
Zonguldak Y 24 Antalya B 31 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
B
B
B
B
B
B
31
40
41
37
38
33
27
Y 28
Yurdunkuzey.e ba-
t, kesımlen ıle doğu AJ<-
denız parçalı bulutiu,
Marmara, Iç Ege iç
Anadolunun kuzeybatı-
sı, Batı, Karaderız ıle
Doğu Anadolu'nun ku-
zeydoğusu sağanak ve
gok gurultulu sağanak
yağışlı, dığer yerTer az
bulutlu ve açık geçecek.
Hava sıcaklığında
önemlı bır değışıklik ol-
mayacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
B
B
Y
Y
Y
Y
B
29
26
27
26
30
26
24
26
Münih B 29 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
B
B
B
B
Y
Y
B
B
31
29
26
29
25
23
31
34
Y 30 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Biıkek
Tiflis
Kahire
Y
B
Y
B
B
B
B
A
23
36
21
33
33
28
33
34
A 36
Taşkent
Tahran
t Parçalı bulutiu Sısl, , Bulutiu t Çok btılutlu ' Vağmurlu
m w
Kariı k Gok gunjttulu
m «
C U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştaraft 1. Sayfada
her gün çoğalan bir gerçek.
Dışişleri Bakanı Gül. aylardır ABD'nin PKK/Kongra-
Gel'e karşı "yeterli tedbirialmadığından"yakınıyor. Ara-
da bir beş paralık değeri olmayan "Kanşmam ha" de-
meye gelen kimi sözler de söylüyof. "Hassasiyetlerimi-
zin dikkate alınışına göre biz de başkalannın hassasiye-
tini dikkate alınz" gibi çıkışlar yapıyor.
Bu çıkışlar, eleştiriler, yakınmalar ABD'nin bir kulağın-
dan giriyor, diğerinden çıkıyor. Kılını bile kıpırdatmıyor.
Işte bağımlı politikanın eseri; Gül ve hükümeti, biraz
olsun dik durabilen, verilen sözlerin artık yerine getiril-
mesini dayatan konuma giremiyor.
ABD'den çekiniyor, ABD'nin şerrinden korkuyor bu
hükümet; Amerika'nın verdiği sözleri yerine getirmedi-
ğini söylemekten öteye gidemeyen yakınmalar içinde.
• • •
Başkan Bush, NATOzirvesinı vesile ederek ziyaretet-
tiği Ankara'da Türkiye'nin bölgesel bütün sıkıntılannı
çözeceklenne söz verdi.
Hiçbir sorunumuzu çözmedi. Çözeceğine işaret eden
h&rhangi bir işaret de alınamıyor. (Bush yönetiminin P-
KK ile ilgili politikasını eleştiren) Amerika'nın kimi yayın
organlan bile bizimkinden daha sert açıklamaiar yapı-
yorlar. örneğin National Review, "PKK, 1 Haziran 'dan
beri Türkiye'dekisaldın eylemleriniyeniden başlattı. An-
kara 'nın PKK ile ilgili kaygılannı paylaştığını söyleyen
Washington, buna uygun adım atmıyor. Bush, Türki-
ye 'yle birlikfeyürüttüğümüz 50yıllık orîaklığı da tehlike-
ye sokuyor" diye yazıyor.
Bizımki her gün cana kıyan, Güneydoğu ve Doğu'da
yeniden korkunun, tedirginliğin yeşermesine yol açan
PKK sorunu çözümlenmezse Türkiye'nin Ortadoğu.
özellikle Kuzey Irak polıtikalannı gözden geçirebilece-
ğini, önlem alabileceginı söylemekten aciz.
Gül'ümüz, yakınma ustası. ABD'den şikâyetçi bile
olamıyor.
• • •
ABD Savunma Bakanı Rumsfeld, çeşitli ülkelere yap-
tığı ziyaretlerden söz ederken (Türkiye'nin çok duyarlı
olduğu olasılığı resmileştirerek) birçok ülkenin yanında
Kürdistan'ı öa sayıyor. Bizimki ABD yönetimıne (hiç de-
ğilse bir demeçle) Rumsfeld'i şikâyet edemiyor.
•••
Türk yasalanna göre içimizde yaşayan Fener Rum
Patriğı Bartholomeos öteden beri ABD'yi, şımdi de
AB'yi kışkırtıcı bir sıyaset izlıyor. 80 yıldırgıklan çıkma-
dı. Gelrniş geçmış sağcı hükümetler patrikhanenin şı-
kâyetlerını dikkate almadı, ısteklerini yenne getirmedi.
Fakat bu hükümetin ABD karşısındakı aczinden, fa-
kat bu hükümetin AB'den tarih alma tutkusundan ya-
rarlanan Patrik Bartholomeos, gitti Amerika'ya. oradan
gelenleri Istanbul'da kışkırttı. Şimdi de AB üzerinden bi-
ze şantaj yapıyor.
Aramızda hayıflananlar var; ağız değiştirdi patrik di-
ye. Hayır, ağızdegiştirmedi, yumuşak kamını gördü Tür-
kiye'nin: Bu hükümet!
Boşluklardan yararlanıyor, Dün "dini vecibelerini, gö-
revleıini büyük bir hürriyet içinde yerine getirdiklen'ni"
söyleyen patrik, bugün "Türkiye'de (AB'nin kafaya tak-
tığı) din özgürlüğünün oldukça kısıtlı ve yüzeysel oldu-
ğunu" açıklıyor.
Yasa ve yönetmelikler çıkanldı, gayrimüslim vakıflar
mülk edinme ve üzerinde tasamıfta bulunma hakkını al-
dılar. Şimdi AKP hükümeti (bır yasa hazırladı) Atatürk
döneminden bu yana kamulaştırtlan mallannı geri ver-
meye hazırlanıyor. Ne ki patrik de, AB de bugüne kadar
bu konularda atılan adımlardan memnun değil.
Bartholomeos'un Avrupa Birliği'ne Türkiye'yi birçe-
şit jumalleyen bu ve benzeri demeçlerine bizimki yazı-
lı bir açıklamayla yanıt vermiyor. Açık bir demeçle pat-
riğin şikâyetlerinden şikâyetçi de olamıyor.
Sayılagelen olaylara Gül'ün yanıtı; "d/ş politikadaki
duyarlı dengeler" olabilir.
ABD ile AB korkusunun yeni kılıfı "duyariılık!"Ama ne
duyarlılık!
AL GÖZÜM SETRETLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Sanaledebiçok
severken
• Baftanıjı .4rka Sayfada
kede, iki üniversite öğren-
cisinin daha akıllı dâvra-
nıp bu yatıp kalkma işıne
teknolojıyi katmalan hiç
yadırgatıcı ve şaşırtıcı de-
ğil. Önce bilelim, dijital
kameralann çıkmasıyla
bu iş adeta çocuk oyunca-
ğı haliae geldi. İkincisi
kızlar akıllıymış. ister
profesör olsun. ister çok
ünlü bir dızi yıldızı. ister
iyi aile babası... Erkek
cinsinin genetik zaafını
hemen kavramışlar.
Durumu kavramayan,
dizideki Meltem'i ve Taş
Fınn erkeğini pek saf san-
mak gafletinde bulunan.
çekirdek aiieye pek bir
meraklı. kol kırılır yen
içinde kalın ödev belle-
miş muhterem halkımız.
Tabii, bır de medyamn
gazıyla da halkımızı yö-
nettiğini sanan, dizide hiç
durmadan toplumsal gö-
revler hakkında nasihat-
ler yumurtlayan dizinin
yaraticılan. Bütün aile içi
ihanetler bilinirken. gece-
kondularda babalar kızla-
nnı satarken, ev kadınla-
n aile bütçesini denkleş-
tirmek için yanm gün fa-
hişelik yaparken. metre-
sini ve eşini aynı yatta
ağırlayan işadamlan
medyada fiitursuzca do-
laşırken. en keskin femi-
nist söylemleri dile geti-
ren kadınJareşlerinin sev-
gilileriyle kolkola gezer-
ken bu sanal edep, hepi-
mizin çok hoşuna gitti. A-
man aman ne güzel aile
bu... ÇocukJannın önün-
de kavga bile etmekten
çekiniyorlar. Herkes de
birbirine ne kadar saygılı.
Adam herhangi bir kadı-
na yan gözle bakmıyor,
kaduı da ne kadar sadık...
Hiç unutmuyorum, bir
gün bir eve konuk gittim.
Son derece yoksul bir ai-
leye. Yemek yiyorlardı.
öyle masada filan değil,
yerde sofra örtüsünün üs-
tünde, kadın bir şeyler
söylemek istedi, galiba
"Para bırakacak mı-
sın?" dedi, erkek işaret
etti, "kapıya". Bunun üs-
tüne kadın yüzünde tuhaf.
ona hiç yakaşmayan bir
gülümseme, kapıya doğ-
ru gitti, ardından evin er-
keği. Kapıyı açtılar ve
muhtemelen o gün eve bı-
rakılacak para miktan
için kapının dışında bir
süre atıştılar, sonra ikisi-
nin de yüzünde o tuhaf
gülümseme, yer sofrasına
döndüler. Kendimi bir ti-
yarro sahnesinde gibi his-
settim o gün. Şu sanal
dünya hepimizi nasıl da
içine çekrnişti, tabii en şa-
şırdığım şeylerden biri de
CHP Kadın Kollan'nın,
Pınar Altuğ'u dizideki
anne rolünden ötürü yılın
annesi seçmeleriydi. İşte
bu kadar.
Bu konuda daha pek
çok şey söylenebilir ama
yerimi aştım. Şimdilik
keselim.
isilozgen turk(a superon-
Une.com
Alıııaıı solıı krizdeOSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Almanya'daki
Oskar Lafontaine depreminin, sa-
dece ülke siyaseti üzerinde değil Av-
rupa solu üzerinde de etkili olması
bekleniyor. SPD'nin eski genel baş-
kanı Lafontaine'in, hafta sonunda
"SPD neoliberal çizgiden vazgeç-
mezse" buna karşı mücadele etmek
üzere sahaya çıkmakta kararh oldu-
ğunu açıklaması ve Başbakan Ger-
hard Schröder'i istifaya davet etme-
si, iktidarpartisi yönetim kadrolann-
da büyük tepkiye yol açtı. Partınin
türa yönetim kadrolan üzerinde etki-
li "Schröder ekibinin" Oskar La-
fontaine'in "kendini beğenmişli-
ği"ni öne sürerek artık bu partiye ya-
kışmadı|ını savunması ve halkın tep-
kiyle karşıladığı son reformlann "as-
lında çalışanların, emeklilerin ve
işsizlerin lehine olduğunu kanıtla-
yamaması" dikkat çekti. SPD yöne-
timi, Lafontaine'i, "partiyi bölerek
iktidann Hıristiyan demokratlann
eline geçtnesini kolaylaştırmakla"
suçladı.
Başbakan Schröder, Lafontaine ta-
rafindan kendisine yöneltilen suçla-
malara ve istifa talebine hiçbir yanıt
vermezken basın sözcülüğünden ya-
pılan bir açıkJamada, "kamuoyun-
da dile getirilen her ifadenin Al-
manva Başbakanı'nca kişisel ola-
rak yorumlanacak kadar değerli
olmadığı" vurgulandı. Üst yönetim
WILLY BRANDT'IN SOLCU TORUNU OSKAR LAFONTAİNE
1943 'te Saarlouis'te doğan Oskar
Lafontaine, üniversitede fızik oku-
du. 1966 yılında SPD'ye üye oldu.
1977 yılında SPD SaarYönetim Ku-
rulu, 1979'da da Federal Yönetim
Kurulu üyeliğine getirildi. Karşıtla-
nnca "kendini beğenmişlik" ola-
rak göstenlen kendine güveni, kıv-
rak zekâsı ve kitle karşısında
konuşma yeteneğiyle Al-
man siyaseti içinde ken-
dine ayn bir yer edinen
Oskar Lafontaine,
1998'deki genel seçim-
lerde 16 yıllık HelmuC
KohJ iktidanna son ve-
ren kadroyu bir araya getirerek büyük prestij kazandı.
1999 yılı mart ayında seçmene verilen sözlerin tutulma-
dığı gerekçesiyle Federal Maliye Bakanlığı ıle birlikte
partideki tüm görevlerinden aynlan Lafontaine, uzun sü-
re partisine zarar vermemek için SPD kar-
şıtı açıklamalarda bulunmadı. Son bir-
kaç yıldır kitaplannda SPD-Yeşiller hü-
kümetinin izlediği politikalan şiddetle
eleştiren etkili politikacı, SPD'nin sos-
yal demokrasinin temel ilkelerinden ay-
nldığını ve sağ bır çizgide neoliberal re-
formlarla kendi sonunu hazırladığım
ileri sürüyor. Oskar Lafontaine,
Yugoslavya'ya askeri müdaha-
leden başlayarak son dönemde-
ki sosyal kazanımlan tırpanla-
yan reformlara kadar geniş bir
çerçevedeki uygulamalann,
Schröder ve çevresinin
SPD'yi sol birparti olmaktan
çıkardığım kanıtladığmı savunuyor. Çok sayıda kitabı
bulunan ve bunlardan bazılan Türkçeye de çevrilen Os-
kar Lafontaine, sosyal demokrasinin pratiğe de egemen
sol kuramcısı olarak tanımlanıyor.
sert; ama temkinli SPD Genel Sekre-
ten Klaus Uwe Benneter, Lafonta-
ine'ın "kibirli bir kendini beğen-
mişlik" içinde olduğunu ileri sürerek
SPD içinde bulunup da karşıt siyasal
oluşumlara destek verilemeyeceğini
hatırlattı. Parti içinde kesın sınırlar
bulunduğunu kaydeden Benneter,
Lafontaine'i ıma ederek "Parti için-
de de çoğunluk aranması gerekir"
diye konuştu.
Berlin Eyalet Hükümeti ve Beledi-
ye Başkanı Klaus Wowereit da La-
fontaine'in hiç de partisiyle bir daya-
nışma içinde olduğunun söyleneme-
yeceğini, bu nedenle istifa etmesi ge-
rektiğini kaydetti. SPD Genel Başka-
nı Franz Müntefering, önceki gün
Lafontaıne'e yanıt vermiş ve 4 eya-
lette seçim arifesınde bulunan bir par-
tiye izlediği politikalan körülediğini
belirtmişti.
SPD'nin kalesi olarak bilinen ve
800 bine yakın Türk'ün de yaşadığı
Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde de
parti içinde Lafontaine karşıtı yöne-
ticiler söz aldı. Eyaletin ağır toplann-
dan ve Federal Meclis Üyesi Hans-
Peter Kemper. "Lafontaine kendi-
si karar vermezse o zaman SPD'-
den atılmak zorunda kalır" dedi.
Bu arada "SPD'nin solu" olarak ad-
landınlan kesimlerin önde gelen söz-
cülerinin, Lafontaine ile aralanna
mesafe koymaya çalıştıldan gözlen-
di. SPD Meclis Grubu Başkanvekilı
ve partideki sol milletvekillerinin
sözcüsü konumundaki Michael Mül-
ler. "Lafontaine partiyi bölmek mi
istiyor, yoksa yapıcı bir siyaset mi
izlemek istiyor, açıkça belirtmeli"
görüşünü dile getirdi. MüJler, "La-
fontaine gibi son derece yetenekli
bir politikacının. neden küreselleş-
me şartlarındaki reform politikaJa-
rından yana çıkmadığını bir türlü ı
anlayamıyorum" dedi.
Öte yandan Almanya'daki siyasal '
gözlemciler ve akademik çevre. La- ,
fontaine'ın SPD'den aynlarak sol bir '
partiye katılması halinde o partinin
büyük güç kazanacağını öne sürdüler.
Ülkenin önde gelen parti uzmanla-
nndan Prof. Jürgen Folter, "Lafon-
raine'in yönettiği bir parti yüzde
15-20 arası bir oy potansiyeüne sa-
hip. Eğer eski SPD Genel* Başkanı
tehditlerini yerine getirirse bu SPD
için büyük sorun olur" diye konuş-
tu. Işsizlikle mücadele adı altında >oi-
rütülen reformlann büyük tepki gör-
düğünü hatırlatan bazı uzmanlar da
"Pazartesi Gösterileri" türünden
eylemlerin yaygınlaşması durumun-
da, önümüzdeki aylarda doğuda ya-
pılacak eyalet seçimlerinde SPD'nin
>üzde 10'lann bile altına düşebilece-
gını iddıa etriler. Dün akşam saatle-
rinde Almanya'nın doğu eyaletlerin-
de toplam 40 bini aşkın göstericinin
katılımıyla hükümetin sosya) haklar-
da kesınti öngören yasal düzenleme-
leri protesto edildi.
Azmlık vakıflan AİHM gündeminde
Haber Merkezi - A\Tupa Insan
HakJarı Mahkemesi (AİHM), Fe-
ner Rum Erkek Lisesı Vakfı tara-
fından Türkiye'ye karşı yapılan
mülkiyet ve aynmcılık başvuru-
sunu"kabuledilebilir" ılan ede-
rek esastan ıncelemeye aldı.
NTV'nin haberine göre, AÎH-
M'nin bu kararla yakın bır gele-
cekte Türkiye'deki dini azınlıkla-
nn mülk edinmesi sorununa ve
Lozan Antlaşması'nın bu konuda-
ki maddelerine yenı biryorum ge-
tirebileceği ileri sürüldü.
Hazine ve Türk mahkemeleri-
nin azınlık dinlerine mensup va-
kıflann mülk edinme hakkına kar-
şı çıktığını gerekçe gösteren
Vakıf, bu durumun Avrupa Insan
Haklan Sözleşmesi'nin (AlHS)
mülkiyet hakkıyla ilgili maddesi-
ne aykın olduğunu ileri sürmüş ve
1996 yılında Strasbourg Mahke-
mesi'ne başvurmuştu.
Türk hükümeti bu iddialara kar-
şı Strasbourg'a ilettiği ilk savun-
mada, vakfın Türkiye"deki iç hu-
kuk yollannı tüketmeden Strasbo-
urg'a başvurmasına karşı çıktı.
.Ankara nın. "davacı vakıf sene-
dinin değiştirilmesi davası aça-
bilirdi" tezi AİHM tarafından
"Yargıtay'ın 1974'te aldığı ka-
rar davacının etkin başvuru yo-
lunu tıkıyor" gerekçesiyle redde-
dildi.
Türk hükümeti buna karşıhk va-
kıflann sadece tuzüklennde belır-
tilen ölçüde mülk sahibi olabile-
ceklerini, Fener Rum Erkek Lise-
si Vakfi 'mn mülk edinmesinin hu-
kuksal değer içermediğini ve Türk
mahkemelerirün hukuksal değeri
bulunmayan mülk edinme belge-
lerini iptal karannın kamu çıkan-
nı korumaya yönelik olduğunu
vurgulayan bir sa\ıınma sundu.
Vakıf, 1974 tanhlı Yargıtay ka-
rannın dini azınlıklar tarafından
kurulmuş vakıflara karşı "aynm-
cı bir politika" anlamına geldiğı
Hükümet
sözcüsü Cemil
Çiçek, Patrik
Bartholomeos'u,
"kendi özel ta-
leplerini Avrupa
Birliği üzerin-
den gerçekleştir-
meye çalışmak-
la" suçladı.
AKP'den Bartholomeos'a tepki
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hükümet Sözcüsü ve
Adalet Bakanı Cemil Çiçek. Tür-
kiye'de dini özgürlüklerin hâlâ
sağlanamadığım söyleyen Fener
Rum Patriği Bartholomeos ile
Mardinkapı'da polis noktasına
saldında bulunan teröristin evini
ziyaret eden Diyarbakır Büyük-
şehir Belediye Başkanı Osman
Baydemir'e sert tepki gösterdi.
Çiçek, Bartholomeos'u, "ken-
di özel talepleriniA>rupa Birli-
ği üzerinden gerçekleştirmeye
çahşmakla". Baydemir'i de ya-
pılan vahşete arka çuanakla suç-
ladı. Çemıl Çiçek, Bakanlar Ku-
rulu toplantısının ardından gaze-
tecilerin sorusu üzerine Heybe-
liada Ruhban Okulu'nun bir an
önce açılması gerektiğini savu-
nan ve Türkiye'nın diğer AB üye-
si ülkelere göre dini özgürlükler
açısından hâlâ eksikJikJerinin bu-
lunduğunu savunan Bartholome-
os'un açıklamalannı eleştirdi.
Çiçek,AB ülkelerinin kendi ül-
kelerinde de benzer düzenlemeler
olmasına karşın Türkiye "deki ba-
zı düzenlemeleri gündeme getir-
diklerini söyledi. Çiçek, "Bunlar
sizde de var, siz uyguluyorsunuz'
dediğimizde, 'Ama bunlar sizin
vatandaşlannızın talepleri' di-
yorlar" diye konuştu. Çiçek,
Türkiye'deki bazı sivil toplum ör-
gütlerinin kendi özel beklentile-
rini AB üzerinden gerçekleştir-
meye çalıştığını kaydetti.
tezini de tekrarladı. Türk hüküme-
ti ise bu teze karşılık olarak Erme-
ni azmlığa ait bir vakfa verilen
mülk edinme iznini Örnek göster-
di. AlHM bu tezler ışığında dava-
yı "kabul edilebilir" ilan ederek
esastan incelemeye aldı.
GHP Genel Başkan Yardımcısı
ve emekli büyükelçı Onur Öy-
men, AlHM'nin Lozan Antlaşma-
sı'nı yeniden yorumlamak gibi bir
yetkisinin bulunmadığını söyledi.
Öymen, "AİHM'nin kararı gö-
rüşülebilir bulması nihai karar
değildir.Ancak hükümet,Türki-
ye'nin hakJarını dikkatlice ko-
mmaljdır" dedi.
'Haberin
gerçekle
ilgisi yok'
Haber Merkezi - Fener
Rum Patrikhanesi'nden ya-
pılan yazılı açıklamada,
Bartholomeos'un Reuters
Ajansı 'na verdiği demecin,
gazetelerde "AB Türki-
ye'ye baskı yapsın" veya
"Heybeiiada Ruhban
Okulu AB baskısıyla açı-
lacak" şeklinde yer aldığı
belirtilerek "Kamuoyunu
rencide edici ifadelerle ba-
sına intikal etmiş olan ha-
berin, hakikatle hiçbir il-
gisi yoktur" denildi.
Bartholomeos'un deme-
cinde sadece "Heybeiiada
Ruhban Okulu'nun ya-
kında açılacağını üniit et-
tiğinden" bahsertiği vurgu-
lanan açıklamada. "Bu tas-
hih, Reuters Ajansf nca
Patrikhane yetkilisinin
kendileri ile irtibatından
sonra kendi hataları o-
larak kabul edilmiştir" i-
fadesine yer verildi.
İsteklerinr sıraladı
Bartholomeos'tan
sonraMutafyan
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür-
kiye Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan,
Dışişlen Bakanı Abdullah Gül'e mektup
göndererek Türkiye'deki Ermeni cemaati için
yeni düzenlemeler istedi.
AB sürecinde Müslüman olmayan cemaat-
lerin özgürlüklerini genişletmeye dönük re-
formlar yapılmasuıa karşın pratikte ancak
"bir arpa boyij yol katedildiğini" savunan
Mutafyan, sorunlarrnı ve taleplerini sıraladı.
Mutafyan,cemaat vakıflannın mülkiyet edin-
mesi konusunda da kendilerine diger vakıf-
larla eşit hak tanınmasmı talep etti.
Fener Rum Patriği Bartholomeos,AB'den
Heybeiiada Ruhban Okulu'nun açılması ve
faaliyetlerinin kolaylaştınlması için Türkiye
üzerindeki etkisini arttırmasını isterken Er-
meni Patriği Mutafyan da Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül'e mektup yazarak sorunlannı
ve taleplerini şöyle sıraladı.
• Patrikliğin statüsü, konumu ve yönerimi
konusunda henüz somut bir düzenlemeye gi-
dilmemesi.
• Cemaat valaflannın mülkiyet haklannın
diğer vakıflarla eşit duruma getirilmeyişi ve
çıkanlan yönetmelikle daha önce bu yönde
çıkanlan yasalann işlemez hale geririlmesi.
• Cemaat vakıflannın yaşamasının önün-
de engel teşkil eden vakıf yöneticisi seçimi
sorununun, bu alandaki aksama ve ihtiyaçla-
nn ne olduğu soruhnadan gizliden düzenle-
nen soyut ve olumsuz biryönetmelik çalışma-
sıyla sonuçlandınlmak istenmesi.
• Ermeni azınlık okullanna ilişkin henüz
özgün bir düzenleme yapılmamış olması.
• Dil ve din öğrermeni ile ruhban eğirimi
için bir çözüm getirilmemiş olması ve bu ko-
nuda yetkili makamlara sunulmuş olunan
önerilerin değerlendirilmemesi.
• Ders kitaplanndaki Ermeni düşmanlığı
doğurucu ve gelecek nesilleri Ermeni karşıtı
olarak yetiştirecek bölümlerin düzeltilmemiş
olması.
• Cemaati olduğu halde bazı illerdeki iba-
dethanelerin hâlâ kapalı turulması.
' Patrik smırını astı
9
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Grup Başkanvekili AJi
Topuz, Türkiye'yi din özgürlüğü
konusunda eleştiren Fener Rum
Patriği Bartholomeos'a tepki gös-
tererek "Türkiye üzerinde baskı
oluşturmaya çabşması kabul edi-
lemez" dedi.
Topuz, Fener Rum Patriği"nin ta-
lepleri varsa bunu hükümetteki il-
gili muhataplanyla konuşabilece-
ğini belirtirken "Ama patrik,
AB'yi Türkiye üzerinde baskı
kurmaya yönlendirerek kendi ta-
leplerinin yerine getirilmesini is-
tediği zaman işler karışır. Patri-
ğin bu şckilde harekete geçmesi
doğru ve hakü değil" diye konuş-
tu. Türkiye'nin anayasası ve yasa-
lan olduğunu anlatan Topuz, şu gö-
rüşleri dile getirdi: "Türkiye'de
laikük karşıtı hareketler her za-
man bir tehlike oluşturabilir. O
nedenle bizim kendi sistemimizi
ve toplumsal dengelerimizi koru-
mak konusundaki duyarülığımı-
zı hiç kimse kendi beklentiJeri
doğrultusunda bozabileceğini
sanmamalıdır. Patriğin Türkiye
hükümeti üzerinde bir baskı
oluşturmaya çalışması kabul edi-
lebUir değil."
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Onur Öymen, Fener Rum Patri-
ği'nin yetkilerinin sınınnı aştığmı
belirterek, "Bir din adamı bulun-
duğu ülkenin hükümetine ya-
bancı baskılar yapılması için
çağnda bulunmaz. Aynı derece-
de şaşırtıcı olan Türk hüküme-
tinin buna karşı sessiz kalmış ol-
masıdır" diye konuştu.
Sevgili Gökhan, Sevgili Ağabeyim,
Oldu mu şimdi ?
Böyle zamansız, aniden...
Şimdi kim patlatacak en güzel fıkrayı,
kim gülecek gevrek gevrek,
kim yapacak en kıvrak dansı...
Hiç olmadı hiç...
Seni çok özleyeceğim!
Oz Saka