Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10AĞUSTOS2004SAL
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
'Ayrılıkçılar'ın
Korsika Toplantısı
Aynlıkçı ya da bağımsızlıkçı hareket temsilcisi, çe-
şitli ülkeye mensup kuruluşlann Korsika'daki son top-
lantılan, bizim basının nedense dikkatinden kaçtı.
Oysa Türkiye bu hareketlerden, şimdilik, birinın
rıedef tahtası haline gelmiş bir ülke.
Hemen belirtmek isterim ki, Cumhuriyet'in verdi-
ği haberde de bana ters gelen bir başlık vardı. Ha-
berin üst başlığında, "Azınlıklar Korsika'da" deni-
yordu.
Oysa aynlıkçı ya da bağımsızlıkçı hareket men-
suplan kendilerini azınlık olarak görmemekte, bu yön-
de lehlerine yapılacak olan düzenlemeleri kabul et-
meyerek, kendi kaderierini kendileri saptamak, içın-
de bulunduklan devletleri parçalamak istemektedir-
ler
Burada Önce "Korsika olgusu"na değinmek isti-
yorum.
Korsika sorununa Paris'in yaklaşımını baştan be-
ri kavrayabilmiş değilim.
200.000 kişilik bu ada 20. yüzyılın ikinci yansından
başlayarak, Fransa'nın başına bela olmuş durumda-
dır.
Kıta Fransası'ndan her bakımdan geri ve ilkel olan
ada sakinleri kendilerini başka bir ulus olarak görrnek-
te, ayn bir dili konuşmaktadııiar. Ama bugün Korsi-
kalılann çoğunfuğu ada dışında, Fransa'nın diğer
bölgelerinde yaşamaktadırlar.
• • •
Adada egemen olan aşiret - mafya egemenliğinin
anakaradaki uzantısı da Korsika mafyasıdır ki Fran-
sa'daki en büyük yeraltı gücünü oluşturur.
Paris Korsika'yı ekonomik bakımdan ka/kındırmak,
adanın uzaklığının doğurduğu sakıncalan gidermek içın,
vargi muafıyetleri dışında, doğrudan da sübvansiyon
yapmakta, böylece her malınfiyatını,üretildiği bölge-
dekine eş değerde tutmaya çalışmaktadır.
Ancak deneyimler göstermiştir ki bu destekler hiç-
bir işe yaramamakta, fiyatlar sanki onlar olmamış gı-
bi oluşmakta, aradaki fark da Korsika'ya egemen
olan, FLN denen bağımsızlıkçı örgütle ıç içe yaşayan
mafyanın cebine gıtmektedir.
Bu durum, etnik taleplerin, ekonomiyi ayağa kal-
dıracak desteklerle engellenebileceği masalını da
boşa çıkarmaktadır.
Avrupa'nın en merkezci ve katı ulus devleti olan
Fransa, Korsikalılara yürüriükteki anayasayı zortaya-
rak, kimi ayncalıklar vermeye çalışmasına karşın.
Korsika'daki bağımsızlık hareketini genletmeyi başa-
rabilmiş değildir.
Üstelik bu hareket, ETA ve PKK düzeyinde olma-
sa bile ölümle sonuçlanan terör eylemlerinden de ka-
çınmamaktadır.
Bu durumda Fransa'nın kendisine her bakımdan
pahalıya mal olan, herhangi bir yararsağlamayan, ken-
di başına kaldığı takdirde yaşaması ve sürdürülebi-
lir bir kalkınmayı yakalaması mümkün görülmeyen bu
belayı başından defetmemekte hâlâ neden direndı-
ğini doğrusu anlayamıyorum. Konunun uzmanı bir
Fransız dostum, bu görüşüme "Ama Korsikalılarba-
ğımsızlık istemiyortar ki" yanıtını verdiğinde ona şa-
ka yollu şu soruyu sormuştum:
- Peki siz Fransızlann self-determination hakkınız
yok mu? Korsikalılar Korsika hakkında karar verebi-
liyorlar da siz Fransa hakkında karar veremiyor mu-
sunuz?
• • •
Korsika toplantısında, aynlıkçı örgütler, self-deter-
mination kavramını fazlaca dile getirmişler veAB'nin
bir uluslar topluluğu değil de bir halklar topluluğu ol-
ması isteğini ileri sümnüşler.
Doğrusunu söylemek gerekirse, yalnış yere tezgâh
açmışlar. Çünkü Avrupa politikası taa 19. yüzyılın ba-
şından, Restorasyon dönemini başlatan 1815 Vtya-
na Kongresi'nden beri self-determinatıon kavramı-
na uzak durmuş, tam tersine, var olan sınııiann ko-
aınması fikrine sanlmıştır. O kadar ki Avrupa'nın bü-
yük devletleri, sonradan Osmanlı'ya karşı olduğu için
destekledikleri, Mora Yunan ayaklanmasına bile baş-
langıçta karşı çıkmışlardı.
Self-determination politikası Avrupalı olmaktan
çok VVİIson Prensipleri ile birlikte dünya gündemine
giren bir Amerikan yaklaşımıdır.
Alman rövanşar politikasının yol açtığı İkinci Dün-
ya Savaşı'ndan sonra da Avrupa politikasının oda-
ğını, mevcut sınıriann tanınması ve korunması oluş-
turmuştur.
Banş içinde bir arada yaşama politikasının teme-
linde bu ana fikir yatar.
Sovyet Bloku'nun yıkılmasından sonra, eski Yugos-
lavya'da patlak veren olaylarda, şumulü fazla geniş-
letilmiş bir self-determination politikasının etnik te-
mizlik uygulamalanna kadar varan felaketlere yol aç-
tığı, yaşanarak görülmüştür.
AB ise bugünkü haliyte bir halk/ar topluluğundan
çok, uluslar topluluğudur ve daha bir süre de öyle ka-
lacak görünmektedir.
öyle anlaşılıyor ki aynlıkçı örgütler Korsika toplan-
tılannda havanda su dövmüşlerdir.
Bu yargı bir özlem değıl, nesnel olduğunu sandı-
ğım bir gözlemdir sadece...
Adalet Bakanı Cicek acıkladı
'Korsakoffnedeniyle
123 kişitahliyeedildV
ANKARA (Cumhu-
riyetBürosu)-Hükümet
Sözcüsü ve Adalet Ba-
kanı Cemil Çiçek, ceza-
evlerinde yaptıklan aç-
lık grevleri nedeniyle
Korsakoffhastalığina ya-
kalanan tutuklularuı ce-
zalannın Ceza Muhake-
meleri Usulü Kanu-
nu'nun 399. maddesine
göre ertelendiğini kayde-
derek bugüne kadar 123
kişinin cezalannın in-
fazlannın bu yolla erte-
lendiğini acıkladı.
Çiçek, düzenlediği ba-
sın toplantısında kamu-
oyunda büyük tartışma
yaratan Ceza tnfaz Ya-
sa Tasarısf yla ilgili so-
rulan yanıtladı. Yeni ya-
sayla mahkûmlara tek
tip elbise giydirilmesi-
nin söz konusu olmadı-
ğını kaydeden Çiçek,
Korsakoffhastalığına ya-
kalanan tutuklulara iüş-
kin bilgi verdi.
Çiçek, Korsakoffhas-
tahğı sebebiyle 2001-
2004 yıllan arasında 123
kişinin ceza infazının er-
telendiğini ve tahliye
edildiğini acıkladı. 66
kişinin talebinin ise Ad-
li Tıp tarafindan kabul
edilmediğini ve infazının
ertelenmesine gerek du-
yulmadığını kaydeden
Çiçek, hastalık nedeniy-
le ceza infazı ertelenen
254 tutuklunun ise 6 ay
sonra yapılması gereken
muayeneye gelmediği-
ni bildirdi. Çiçek, mu-
ayeneye gelen 87 tutuk-
lunun ise Korsakoffhas-
tahğının devam ettiği-
nin belirlenerek cezaevi
dışında kalmaya devam
ettiğini acıkladı.
Teröristin evine taziye ziyaretine giden Diyarbakır Belediye Başkanı kamu vicdanını yaralamakla suçlanıyor
Baydemir'esuçduyurusu
Osman Bavdemir.
2 er sehit
DıYARBAKIR/AMC4RA
(Cumhuriyet Bürosu) - Diyarba-
kır Valiliği, bir bekçinin şehit
edildiği saldın sonrasında, Hev-
sel Bahçelerinde öldürülen
PKK Kongra:Gel militanı
Mehmet Sait Özgün'ün aile-
sine taziye ziyaretine giden Di-
yarbakır Büyükşehir Belediye
Başkanı Osman Baydemir hakkın-
da suç duyurusunda bulundu. Va-
lilik, Içişleri Bakanlığı'ndan so-
ruşturma için müfettiş de istedi.
Baydemir ise taziyeye gitmenin
dini inancın bir gereği oldu-
ğunu belirtti.
Valilik, Baydemir'in ya-
nı sıra Özgün'ün ailesine ta-
• Ziyaretin her şeyden önce "dini inancın ve geleneklerin gereği" olduğunu
söyleyen Osman Baydemir, Mardinkapı'da meydana gelen saldıruıuı yaşandığı
akşam hastaneye giderek yaşamını yitiren görevlinin ailesine başsağlığı,
yarahlara da geçmiş olsun dileğini ilettiğini vurguladı.
Valiliğin suç duyurusunu alan lıştıklannı savunarak "Bundanziye ziyaretine giden Bağlar Be-
lediye Başkanı Yurdusev Ozsök-
menler, Yenişehir Belediye Baş-
kanı Fırat Anh, Kayapınar Bele-
diye Başkanı ZüJküfKaratekin ve
Sur Belediye Başkanı Abdullah
Demirbaşhakkında da suç duyu-
rusunda bulundu. Suç duyuru-
sunda, teröristin taziyesine gidil-
mesiyle kamu \icdanınm yara-
landığı belirtilirken aynca ziya-
retle kanunun suç saydığı bir fi-
ilin övüldüğıi de kaydedildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsav-
cıhğı, dilekçeyi işleme koydu. Va-
lilik, belediye başkanlannın ey-
lemleri hakİanda inceleme yap-
ması için Içişleri Bakanlığı'ndan
müfettiş istedi.
Yazılı bir basın açıklaması ya-
pan Osman Baydemir, diğer baş-
kanlarla birlikte göreve başladık-
lan günden bu yana kentte güven
ortamı, demokrasi kültürü, hoş-
görü ve sevgiyi oluşturmaya ça-
rahatsHhk duyanlar bia olduğu-
muzdan farkb gösterme çabası içi-
negirmişlerdir'' dedi. Mardinka-
pı'da meydana gelen saldınnın
yaşandığı akşam hastaneye gide-
rek yaşamını yitiren görevlinin
ailesine başsağlığı dilediğini, ya-
ralılara da geçmiş olsun dediğini
kaydeden Baydemir, Hevsel Bah-
çeleri'ndeki operasyonla kentin
büyük bir gerilim yaşadığını an-
lattı. Bu gerilimi düşürmek için
Askere
bombalı
saldın
HAKKÂRİ/VAN
(Cumhuriyet)- Hâkka-
ri'nin Çukurca ilçesine
bağlı Narlı köyü yakınla-
nnda askeri aracın mayı-
na çarpması sonucu 2 er
şehit oldu, 1 astsubay ya-
ralandı. Yüksekova ilçe-
sinde de askerlik şubesi
binası ile askeri lojmanla-
nn arasına bırakılan za-
man ayarlı bombanm pat-
laması sonucu 1 'i asker, 2
kişi yaralandı.
Askeri yetkililerden edi-
nilen bilgiye göre, Çukur-
ca tlçe Jandarma Alay Ko-
mutanlığı'na bağlı askeri
araç, dün akşam saatlerin-
de Narlı köyü sırurlannda
bulunan Şorti Tepesi'nde-
ki askeri noktaya malze-
me götürdüğü sırada te-
rör örgütü PKK/Kongra-
Gel üyeleri tarafindan ön-
ceden yola döşenmiş ma-
yına çarptı. Meydana ge-
len patlamada, araçta bu-
lunan ve isimleri açıklan-
mayan 2 er şehit olurken
1 astsubay da yaralandı.
zaman ayarlı
Yüksekova Eski Kışla
Mahallesi'nde bulunan
Askerlik Şubesi ile aske-
ri lojmanlann arasına bı-
rakılan zaman ayarlı bom-
banın önceki gece patla-
ması sonucu jandarma er
ErgunGöktepe ile yoldan
geçen Harun Ayvabk ad-
lı bir kişı hafıf yaralandı.
Patlamada, askeri lojman-
lar ile çevredeki binalann
camJan kınldı.
Öte yandan Van'da, Bit-
lis yolu üzerindeki polis
kontrol noktasına yerleş-
tirilen bombanın patlama-
sı sonucu, bir teröristin
ölümü, diğerinin ise yara-
lı olarak ele geçirilmesinin
ardından başlatılan soruş-
turma sürüyor. Yaralı terö-
ristin üzerinden çıkan sü-
rücü belgesinin sahibi Me-
sutOzriçek, sürücübelge-
sini yaklaşık 1.5 yıl önce
Ağn'nın Doğubayazıt il-
çesinde kaybettiğini ve ga-
zeteye kayıp ilanı verdik-
ten sonra yeni sürücü bel-
gesi çıkardığını belirtti.
tGNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
sivil toplum örgütleriyle birlikte
çaba harcadıklannı savunan Bay-
demir, taziyeye gidişlerinin bu
kadar abartılmasına anlam vere-
mediğini söyledi. Baydemir şun-
lan dedi: "Her şeyden önce bu,
dini inancınuzın ve geleneklerinü-
zin gereğidir. Kim olıırsa olsun
bunun yapıbnası nornıaJdir. Kal-
dı ki bizim hiçbir annenin dul ve
yetim kalmış eş ve çocuklannın
acıian arasında aynm vapmama-
mız gerekir. Bu on günKik dönem-
de yaşanan rünı acılar nepimizin
ortak acısıdır. Bir daha böylesi
olaylann yaşanmaması için çaba
gösterilmesi gerekirken birbiri-
mizi oiduğumuzdan farklı göster-
me çabası içine girilmesi,
TürkrvT'nin kavuşması ge-
reken güven ve banş orta-
mına da katkı sunmaya-
cakür. Bizim ae hastane
ziyaretimiz, ne yaşamını
yitiren insanlanmızı veya-
raUan zryaretimiz ne de ta-
ziye zharednıizgi/Jiceger-
çekleşrnemiştir. Tamamen
açıkor. Amatör kamera
denilen çekim de emniye-
te ait kamcradır.**
SHPden açıklama
SHPGenelBaşkanYar-
dımcısı Mehmet Gülce-
gûn, Diyarbakır Büyük-
şehir Belediye Başkanı
Osman Baydemır'in SHP
üyesi olmadığını bildirdi.
Gülcegün, yaphğı açıkla-
mada, Baydemir'in örgüt
ve üyelerden gelen istem
ve uyanlar dikkate alına-
rak 28 Mart seçimlerinde
Demokratik Güçbirliği
çerçevesinde aday göste-
rildiğini belirtti. Gülce-
gün, Baydemir'in şu anda
bağımsız bir belediye baş-
kanı olduğunu kaydetti.
Örgüt üyesi 2 kişinin eyleme hazırlandığı açıklandı
îstanbul'daPKK
operasyonu: 4 tutuklama
Erdem, rapora tepki gosteren Hikmet Tan'ı eleştirdi
CHP: Van VaJisi iktidann
sözcüsügibikonuşuyor
tstanbui Haber Servisi - Dönemın
Tunceli Valisi An* Cafer AJtyüz'ün
konvoyuna geçen yıl Pülümür kara-
yolunda silahlı saldın düzenlenmesi
eyleminin de aralannda bulunduğu
çeşitü eylemleri gerçekleştiren 2 te-
rör örgütü PKK/Kongra-Gel üyesiy-
le bunlara yardım eden 5 kişi gözal-
nna ahndı. Bugüne dek
5 askerin şehit olduğu
çeşitli saldınlara da ka-
nştıklan belirtilen bu
kişilerin sansasyonel
eylemlerde bulunmak
üzere Istanbul'a gel-
dikleri açıklandı. tstan-
bui Cumhuriyet Baş-
savcıhğı'na sevk edi-
len 7 kişiden 4'ü rutuk-
• Gözaltına alınanlann
gerçekleştirdikleri
eylemler arasında 8
Temmuz2003'teiki
askerin şehit olduğu,
Tunceli Valisi Akyüz'ün
de içinde bulunduğu
askeri konvoya silahlı
saldın da yer alıyor.
lanırken 3 kişi serbest bırakıldı.
Istanbul Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada,
yakalanan bu kişilerin üst ve evlerin-
de yapılan aramalarda, 8 elektrikli
rîinye, 1 örgütsel şifre anahtan, 1 ey-
lem taümatı içeren örgütsel doküman
ve 2 sahte nüfus cüzdanının ele geçi-
rildiği ifade edildi. Açıklamada, as-
keri ve siyasi eğitim aldıklan kayde-
dilen zanlılann daha önce Tunceli'nin
kırsal alanlannda silahlı faahyet gös-
terdikleri anlatıldı. Açıklamayagöre,
bukişilerin gerçekleştirdikleri önem-
li eylemler şöyle:
-13 Mart 1999'da, Gaziosmanpa-
şa Karayollan Mahallesi'nde bir spor
derneğine bomba atıünası ve çevre-
deki otomobülerin tahrip edibnesi.
- Aynı yıl, bir geçici köy korucusu-
nun yaralanması.
-2002'de,Kırmızıdağ
Pilvenk sırtlannda gü-
venlik kuvvetleriyle si-
lahlı çatışma.
-2003'te,AvkasorDe-
resi olarak adiandınlan
bölgede güvenlik kuv-
vetleriyle silahlı çatış-
maya girümesi.
-8 Temmuz 2003'te,
Tunceli-Pülümür Karayolu üzerinde
Vali Akyüz'ün de içinde bulunduğu
askeri konvoya saldın düzenlenmesi
ve 2 askerin şehit edilmesi.
- 2003'te, Pülümür-Nazimiye br-
sal alanında güvenlik kuvvetleriyle
silahlı çahşmaya girümesi ve 1 aske-
rin şehit edilmesi.
-Aynı yıl, Tunceli-Ovacık'taki as-
keri birüklerin nöbet tuttuklan mev-
zilere bomba yerleştirilerek patlatıl-
ması ve 2 askerin şehit edilmesi.
HaberMerkezi- Van Valisi HDonet
Tan, CHP'nin, eski milletvekilinin
oğlu HamitBayTam'ın polis merke-
zinden kaçınlmasıyla ilgili raporunu
eleştirerek Deniz Baykal'ın Van'ın
ticari, ekonomik ve kültürel yaşamı-
nadarbevurduğunuönesürdü. Tan'ın
açıklamalanna tepki gosteren CHP
Genel Başkan Yardun-
cısı Eşref Erdem ise
" Vafi siyaset adamı gi-
bi cevap vereceğine gö-
revini yapsm" dedi.
Van'da Kültür Mü-
dürlüğü Atatürk Kül-
tür Merkezi'ndeki bir
sempozyuma katılan
Tan, gazetecilerin soru-
larını yanıtladı. Eski
millervekili Mustafa Bayram'ın oğ-
lunun polis merkezinden kaçmlma-
sıyla ilgili CHP'nin hazırladığı ra-
poru değerlendiren Tan. "CHP, ba-
şından beri bu işisansasyonel hafcge-
tiriyor'' dedi. CHP'nin Van'a kötü-
lükyaptığuıı savunan Tan, "CHP bir
aydan bu yana bu konuyu işlivor. Sa-
ym BaykaL, \an'ın ticari, ekonomik
ve kültürel hayaüna darbe vııruyor.
Burada kendisineoyveımçbirçokin-
sanvutbr" diye konuştu. Rapordayer
• Eşref Erdem, CHP
liderinin Van'a darbe
vurduğunu öne süren
Vali Tan'ın "haddini
aşan" ifadeler
kullandığını söyledi.
Erdem, "Siyaset adamı
gibi cevap vereceğine
görevini yapsm" dedi.
alan "yerel pazarkk" ifadesine de de-
ğinen Tan, ortada bir pazarlık olma-
dığını, devlerin olaya el koyduğunu
belüterek olay günü ortaya çıkarak
Mustafa Bayram'ın teslim ohnası ge-
rektiğini, teslim ohnaması halinde
de gerekii işlemleri başlatacağını ifa-
de ettiğini anımsattı.
CHP'li Erdem yap-
tığı açıklamada, Tan'ın,
Baykal'a, hükümet söz-
cüsügibi cevap verme-
ye çalıştığını belirtti.
Tan'ın Van Raporu'nu
açıklayan CHP Genel
Başkanı Deniz Bay-
kal'a, "haddini aşan"
yanıtlar verdiğini an-
latan Erdem, şu görüş-
leri dile getirdi:
"Uyuşturucu kaçakcılannı kurtar-
mak isteyenkrin baskuu sırasında,
emniyet biriminin sesstz kalmasının,
teshm obnasının besabını veremeyen-
lerin, konuşmaya hakkı yoktur. Hele
beteVaB'nin,ana muhafefet partisinin
muhatabıgibicevapvermeye hiç hak-
layoktur. Van VaKsLAKPiktidannın
sözcüsü gibi davranmak yerine dev-
letinotoritesûıisagiamakiçinüzerine
düşeni yapmabdnf
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Heybeliada'dan birgençten mek-
tup aldım. Adı bende saklı olan genç,
Heybeliada'nın geçmiş günlerini ve
son olarak Adalar Festivali sırasın-
da yaşanan ülkücü engelini anlatı-
yor. Mektup şöyle: "Geçen günler-
de annem 44 yaşına girdi. 'Adalı'//-
ğının da 44 yılı bitti.
Doğduğundan beri aynıyerde ya-
şıyoro: Heybeliada 'da. Heybeliada
Sanatoryumu 'ndaki kötü sağlık ko-
şullarını ve dönemin başhekimini
protesto edip seslerini duyurmak
amacıyla hastaneyi işgal eden has-
talardan olan babamla da bu işgal
sayesinde tanışmışlar.
Hastalara destek veren, adanın
devrimci gençlerindenmiş o da.
Kendi yaşadığı yerde çokmutlu ol-
masına karşın denizin ortasındaki
bu küçük kara parçasını o kadar
sevmiş ki babam, annemi de alıp git-
mekyerine kendiyeheşmiş Heybe-
liada'ya.
80 sonrası doğan; düşünmeme-
Heybeli'den Mektup...
si, araştırmaması, apolitikleşmesi
istenen kayıp kuşaktanım ben de
anlayacağınız. Yaşamda sanki ina-
dına hergün karşımıza çıkan olum-
suzluktara karşıgünün sonunda ogü-
zel Heybeli'ye kapağı atarak huzur
bulurum ben hep. Çokseverim ben
ada'mı. Adalararası vapuryolculuk-
lannda ödemek zorunda kaldığımız
fahiş fiyata, her sene neden ve na-
sıl yandığı bilinmeyen(!) ormanlan-
na hatta 'Aman belediyeyi AKP kap-
masın' diye seçimlerde ANAP'a oy
veren eski sözde devrimcilerine kar-
şın çok severim ben ada'mı, Ada-
lanmı.
Hatıriıyorum da eskiden Deniz ü-
sesi'nde cuma akşamlan film gös-
terimi olurdu ada halkına. (Yazın
kendi öğrencileri olmadığından sa-
dece kış aylannda olurdu bu gös-
terimler.) Ucuzdu, iyiydi, hoştu da on-
lar ne getirirse onu seyretmek zo-
runda kalırdık. Ama ne yalan söyle-
yeyim aslında pek de şikâyet et-
mezdikbu altematifsizlikten. Kış ay-
lannda, hafta içi hem de akşam sa-
atlerinde ilkaşkımızla buluşmak, bir
kızın elini ilk defa başka duygularia
tutmak ve karanlıkta yanağına bir
öpücük kondurmak için tek fırsattı
ozamanlarsinema akşamlan. 90'la-
nn başıydı, ama o sinemada kötü
adamlaryuhalanır, mutlu sonlar hep
ayakta alkışlanırdı gözyaşlanyla.
Yıllar geçti, biz büyüdük. Istan-
bul'u ve başka şehirleri gördük üni-
versiteyıllannda ve çoğumuz ilk kez,
8 ayn filmin aynı anda gösterildiği
sinema salonlanna gittik. İlk gözü-
müze çarpan, ada saflığının buralar-
da olmadığıydı. Mutlu sonlan kim-
se alkışlamıyordu buralarda. Sonra
ilk defa düşüncelerimizden, hatta
saç sakalımızdan ya da sevdiğimiz
kızla sokakta el ele yürümemizden
dolayı dövüldük küçük Anadolu şe-
hirierinde.
Adalara geri döndüğümüzde bir de
ne görelim? Sosyalyaşam festivalle-
re, Istanbul'la aynı anda gösterime gi-
ren filmlere, Sultanahmet köftecile-
rine, sabahlara kadar açık intemet
kafelere bırakmışyerini. Gazetelerbi-
le adalardan bahsederolmuştu. Istan-
bul'da yaşayan her dört kişiden biri-
nin hiç gitmediği o Adalardan...
24 Temmuzakşamı Heybeliada'da
'3 Kadın' konseri olacaktı. Hem de
ücretsiz. Bozuk kasetçalarlardan
dinlemekle yetindiğimiz Yeninur
Ada, bir dönemin yasaklılanndan
Sumru ve canlı dinlemek için deiir-
diğim Yasemin Göksu geliyordu.
Her gün geçtiğim Rıhtım Cadde-
si'nden Yasemin'in sesiyankılana-
caktı. Konseri dinlemeye ge/enler
arasında Etyen Mahcupyan ve Is-
kender Pala da vardı. 13 ayn dilde
aşk türküleri söyleyen 3 Kadın Kürt-
çe türküye sıra geldiğinde kendile-
rini Adalann sahipleri olarak gören
bir grup tarafindan yuhalanmaya
başladılar. Sonunda 'Burası Heybe-
li, buradan çıkış yok' diye sahneye
fiili müdahalede bulundular polisin
gülümseyen bakışlan arasında. Ya-
semin Göksu, konseri kesmek zo-
runda olduklannı söyledi.
Planlı olduğu çok belli olan saldı-
rıyı gerçekleştirenlerin yıllardır aynı
sokakları paylaştıkları Rumlardan,
kann tokluğuna evlerinin yapımında
çalıştırdıklan Kürt inşaat işçilerin-
den ya da okey masasında beraber
kaybettikleri Ermeni komşulanndan
insanlık, dostluk adına hiçbir şey
öğrenmediklerini bir kez daha gör-
dük. Evet doğru, burası Heybeli,
ama burada sizin işinizyok. Adalar
bizimdir."