18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10AĞUSTOS2004SALJ 10 DIŞ HABERLER dishaba cumhuriyet.com.tr KAVŞAK OZGEN ACAR Citius, Altius, Fortius' Cuma günü 2002 ülkeden 11 bin sporcu "citius (daha hızlı), altius (daha yüksek), fortius (daha güçlü)" oldukla- nnı kanıtlama yanşına Atina'da başla- yacak. Ancak Atina Olimpiyat Oyunlan alı- şılmışın dışında "kırmızı alarm" veril- miş bir savaş ortamında geçecek. 1972 Münih Olimpiyatı'nda Filistinli terörist- lerin 11 sporcuyu kaçınp öldürmeleri, Yu- nanistan'da 17 Kasım örgütü'nün ey- lemleri, ABD'de 11 Eylül terör olaylan yalnızca Yunanistan'ı değil tüm ülkefe- ri kaygılandınyor. ABD Dışişleri Sözcü- sü, "Yunanistan, Avrvpa 'da terörie mü- cadelenin en zayıf halkasıdır" diyor. Sorun NATO'da masaya yatınldı. Ara- lannda ABD, ingiltere, Israil, Türkiye gi- bi ülkelerin de bulunduğu Güvenlik Eş- güdüm Komitesi kuruldu. FBI-CIA iki- lisi, 1500 Yunan polisini biyolojik, kim- yasal, nükleer silahlar konusunda eğit- ti. ABD'den uzman komandolar Yuna- nistan'da konuşlandmldı. 70 bin Yunan polisi ve askerine görev verildi. BaştaAtina olmak üzere yarışmaların yapılacağı kentlerdeso- ^ ,.;. ^ kaklara 1400 kamera yerleştirildi. Kameralar "1984" filminde olduğu gibi sokaktaki her ki- şiyi izliyor. Görüntüler havada sürekli do- laşan bir zepline iletilerek eşgüdüm sağlanıyor. Yunan Hükümeti bu iş için Amerikalı bir firmaya 250 milyon Avru ödedi. Aralannda Türklerin de bulunduğu NATO'dan 35 kadar savaş gemisi Yu- nanistan'ın deniz gücüne destek verdi. NATO'nun, erken uyan AvVACS'lanna ek olarak, hava saldınsına karşı çeşitli noktalara Patriot füzelen yerleştirildi. Karayollarına bomba yüklü kamyonla- rı saptamak için dev metal detektörier hizmete konuldu. Yunan Hükümeti, Sid- ney'deki bütçeyi dört katı aşarak, Ati- na'ya terör gölgesi düşürmemek ama- cıyla 1.2 milyar Avru harcadı. 4 milyar Avruluk toplam maliyet ön- görüsü tutmadı, fatura 6 milyar Avru'ya yükseldi. Maliye Bakan Yardımcısı Pet- ros Dukas'a göre açık 11 yılda kapa- nacaktı. Olimpiyat oyunlannda madal- yalan kim kazanırsa kazansın, harcama- larda kaybeden Yunan Hükümeti'ne karşılık, gerçek kazançlı Yunan halkı olacak. Şantiyeye dönüşen ülkede iş- sizlik oranı azaldı... Atina görkemli bir havaalanı kazan- dı. Kent içinde 21 km. uzunluğunda, hızlı (hızlandınlmış değil), istasyonlann- da kent attındaki antik Atina'yı sergile- yen müzecikleri de bulunan bir metro- ya kavuştu. 14 günlük olimpiyatlar son- rasında kent ulaşımı rahatlamış, Atina- lılar ve turistler daha ucuz, daha kolay bir ulaşım altyapısına kavuşmuş ola- caklar. istanbul'un adaylığının benimsen- meyişinde, 12 milyon nüfuslu kentte metronun bulunmayışı etkili olmuştu. Oteller yenilendi, Yunan turizmine ye- ni, çağdaş oteller eklendi. Güneydeki yarımadayı ana kıtaya bağlayan, tek gidiş gelişli ve trafikte bü- yük darboğaz oluşturan eski köprünün ya da 45 dakikalık sıkıntılı feribotlu ge- çişlerin yerini çağdaş bir köprü aldı. Fransız-Yunan yapımı yeni Rion-Anti- rion Köprusü bu süreyi 4 dakikaya in- dirdi. 2.3 km. uzunluğundaki görkemli köprü, 770 milyon Avru'ya mal oldu. 370 milyonunu AB karşıladı. Yunanlar en az 2 milyon turist bekli- yoriardı. An- c a '< t e r 0 " r i z m k o r k u " sunun bu W ~,.~, rakamı 1.5 milyona in- dirdiği söyleniyor. Tüm oyunlar için 5.3 milyonluk bilet kapasitesinden temmuz başına değin şimdilik 2 milyonunun sa- t/ldığı açıklandı. Müslüman oyuncu ve ziyaretçiler için Atina'ya cami yapılması konusunda Olimpiyat Komitesi'ne verilen söz yeri- ne getirilmedi. Anayasasının birinci rnad- desinde "BirOrtodoksdevlet" yazılıYu- nanistan'da Atina Başpiskoposu Hı- ristodolos un sözü geçti. Yunanistan'ın Olimpiya antik kentin- de lö 776'da yapılan "ilk" yanşmalan 1896'da Fransız Baron Pierre de Co- ubertin "ilk" çağdaş oyunlarla bugün- kü olimpiyat ruhunu canlandırmıştı. Işin ilginç yanı ne antik dünyada ne de 1896 Olimpiyatı'nda "meşale yakma" ge\e- neği vardı. Gösteriş peşindeki diktatör Adotf HHter 1936 Beriin Olimpjyatlan'na renk katmak için Atina akropolünde yaktırdığı "ilk" meşaleyi bir Yunan at- letine taşıtmıştı. Bugünkü olimpiyatın hatası sevabı iki Yunan kadıntn olacak. Ulusal Olimpiyat Oyunlan Sorumlusu Yana Angelopulos Daskalaki ite Ati- na Belediye Başkanı Dora Bakoyan- nis gerçek madalyayı alarak tarihe ge- Ç6C0Kİ6T. Son ordinaryüs kim? Her ne kadar az önce "ilkleri yazmışsak da Cum- huriyet'teki kıdemli dostlar çok iyi anımsarlar! "İlk" ve "son" sözcüklerinin haber- lerde "ilk" ya da "son" söz- cüğünü kullanmalarına da- ima karşı çıkmışızdır. Yazıiş- leri müdürü, sayfa düzenleyi- cisi, muhabir, hatta yazann bu sözcükleri "bilerek" kullan- malan gerekir. Genç meslek- taşımız, birolayı, birkişiyi, bir bilgiyi "ilk kez" duyuyor, ondan sonra da oturup "bilmem nerede, bilmem hangi tarihte 'ilk kez' şunu yaptı" diye yazıyor. Oysa, o olaydan ya da o kişi- den önce o olay yaşanmış olabilir. Ama, o meslektaşın yaşı, ansiklopedik bilgi birikimi ile okurun karşısına "ilk" ya da "son" sözcükleri ile çıkması önemli ya- nılgılara yol açabiliyor. Benzeri olaya, Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer'in ölüm haberinde tanık ol- duk. Çoğu gazete "Son ordinaryüsün ölümü" başlıklannı attılar. Basit anlatı- Son ordinaryüs 86yaşmda mıyla "ordinaryüs" sözcüğü "profesörierinprofesörü" an- lamına gelen Avrupa kökenli birakademikunvan. 1960'tan sonra bu unvan Türkiye'de kaJdınldı. Acaba bu başlığı kul- lanan meslektaşlarımızın önünde "son ordinaryüsleri" gösteren bir liste var mıydı? Hürriyet gazetesi, Ord. Prof. Dr. Reşat Kaynar ile mülakatıy- la "son ordinaryüs" hatasını, düzeltme yoluna gitti. Sayın Kaynar yaşıyordu, Dönmezer "son or- dinaryüs" değildi. öteki gazeteler ha- talannı düzeltme yoluna bile gitmedi- ler. Hürriyet bu düzeltmeyle bile hata- sını sürdürdü. Sanki değerii bilim ada- mı Kaynar son ordinaryüs profesördü! Oysa Kaynar "son ordinaryüs" değil- di. Ankara'da DTCF'nin değerii Hitito- loji hocası, Ord. Prof. Dr. Sedat Alp'in varlığı belleklerinden silinmişti. 92 ya- şındaki Alp, kısmi felç geçirmesine kar- şın, pınl pınl beyninin ürünü yeni kita- bını geçen yıl yayımlamıştı. Bir yanlrşı yinelemek! Dil Tarih-Coğrafya Fakültesi Deka- nı Prof. Dr. NecdetAdabağ "Biryan- lışı düzeltmek..." başlıklı yazısı ile adı açıklanmayan bir gazetede, adı ve- rilmeyen bir profesörün, içeriği belli olmayan yazısına salı günü, Cumhu- riyet gazetesinin 2. sayfasını yanıt için kullandı. Dil ağırlıklı bir bilim kuruluşunun dekanının dört sütunluk yanrtının ama- cını, ancak 2. sütunun sonlannda 14 Haziran'da gazetelerde çıkan bir ha- berle bağlantı kurulunca anladım. AA'nın bir haberi gazetelere "Tezler SEKA'da hamur oldu" başlığıyla yan- sımıştı. Yazının sonunda bir "asteriksO" eşliğinde 18 Haziran'da arka sayfa- da yayımlanan "Kitaplardan yükse- len imdat çığlığı" başlıklı haberimize de gönderme yapılmıştı. O haberde, bir bilim kuruluşunun kitap deposunun acı durumunu gös- teren bir fotoğraf eşliğinde şöyle de- miştik: "DTCF'nin kitap deposunda yerkalmadığı ve yeni kitaplara koya- cak yer bulunmadığı gerekçesiyle, aralannda bazı ünlü bilim adamlan- nın eskiden yaptıkları doktora tezle- ri de bulunmak üzerepek çok yayın, dergi ve kitap depodan atılıyor." Bun- dan sonra "önemlibölümü SEKA'ya kâğıt hamuru olmak üzere gönderil- diği ya da yakıldığı bildirilen bu ya- yınlar" hakkında Dekanlığın 2 Tem- muz'da öğretim üyelerine gönderdi- ğı bir genelgeye de yer vermiştik. Genelgede Adabağ'ın imzası bu- lunmasına karşılık adını yazmamış, üs- telik "Fakültenin eski yöneticilerinin ilgisizlik ve sorumsuzluğunu dayan- sıtan bu kitap kıyımınm" önlenmesi için öteki öğretim üyelerinden gelen olumlu önerilere de yer vermiştik. Bu haberden bir-iki gün sonra ken- disinden aldığımız "sitem dolu" te- lefonda "kendisine karşı olan sağcı öğretim üyelerinin tahrikiyle bu ha- beri yazdığımızı", "Imtiyaz Sahibi- miz Sayın llhan Selçuk'a şikâyet edildiğimizi", aynca "2. sayfamıziçin biryazı hazıriadığım" öğrenmiştik. Sa- yın Dekan'a göre SEKA'ya "öğrenci- lehn mezuniyet tezleri" gönderilmiş- ti. Dekan'ın Cumhuriyet'te yayımla- nan yazısı şu iki noktada toplanıyor- du: 1. "Bir tek kitap ya da dergi, iddia edildiği gibı yakılmayacak ya da SE- KA'ya gönderilmeyecektir." Böyle- ce Dekan, bazı yayınlar ile bazı tez- lerin SEKA'ya gönderildiğini kendi yazısında da doğruladı. 2. Yüksek lisans ve doktora tezle- rini fakülteler değil enstitüler ile YÖK saklıyordu. YÖK kurulmadan önce bu tezleri "EmanetçiSultana"n\n sak- layıp saklamadığını ise anlayamadık. Sayın Dekan'dan birricamız var. Fa- kültenin dev profesör kadrosunda yer alan, "DTCF mezunu", örneğin Emin Bilgiç, Kemal Balkar\ Cev- det Bayburtluoğlu, Coşkun Özgü- nel, Mehmet Altay Köymen, Baki Öğün, Orhan Bingöl, Tomris Bakır, Güven Bakır, Mebrure Tosun, Gün- gör Varinlioğlu, Vedat Idil, Seyhan Doruk, Fahri Işık, Cengiz Işık, Ra- mazan Özgan, Levent Zorooğlu, Ahmet Tırpan gibi profesörierin bi- tirme tezlerini bir araştırma konusu yapmak istiyoruz. Acaba DTCF oca- ğından yetişmiş bu değerii DTCF pro- fesörlerinin "bitirme tezleri" eğer SEKA'da hamur olmadıysa birer kop- yasını bize gönderebilir mi? Elmek: [email protected] Faks:0312-442 79 90 Tahran'ı sürekli hedef alan Irak Savunma Bakanı Şalan ipleri iyice gerdi: Iran en büyük düşman• Necef teki Şii direnişçilerin silahlannın Iran'dan geldiğini belirten Hazım Şalan, bu ülkeyi Irak'ın bir numaralı düşmanı ilan etti. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Rice da ülkesinin Iran'a karşı tüm seçenekJeri gözden geçirdiğini söyledi. Dış HaberlerServisi-ABD, nükleer programından dolayı Iran'a yüklenmeyi sürdürür- ken, işgal ettiği Irak'ın hükü- meti de gerginlıği tırmandın- yor. Irak'ta ajan olduğu öne sü- rülen 4 Iranlının tutuklanma- sından bir gün sonra Irak Sa- vunma Bakanı Hazun Şalan, Iran'ı, Şii isyancılara silah yardımı yapmakia suçladı. Şalan, El Arabiye televizyo- nuna yaphğı açıklamada, Ne- cef teki suçlulann elinde Iran yapımı silahlann bulunduğu- nu, bunlann Iran sınırından geçinldiğini söyledi. Irak Savunma Bakanı, "Irak halkımn başına gelenlerin, Irak'ın bir numaralı düşma- nı olarak düşündükleri üike- nin başının alündan çıkoğuu" söyledi. Şalan, daha öncekı açıkla- malannda, Iran'ın "Irak'ın birinci düşmanı" oldugunu söylemiş ve Tahran'ı ülkesin- KONSOLOSUN DURUMU İYİ TAHRAN (AA) - Iran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi, Irak'ta kaçınldığı bildirilen îran'ın Kerbela Konsolosu Feridun Cihaninın sağhğının, alınan bilgilere göre iyi oldugunu söyledi. Harrazi, Tahran'ı ziyaret eden Pakistan Dışişleri Bakanı Hurşit Mahmut Kasuri ile düzenlediği ortak basın toplantısında, "Irak'ta Feridun Cihani'nin kaybolduğuna dair haberi ahr almaz İngihere'nin Tahran Bü>ükelçiliği ve ABD'nin tran'daki çıkaıiannı koruyan tsviçre Büyükelçiliği ile temasa geçtik ve konuyu yakından izlemeye akfak" diye konuştu. Harrazi, Iraklı bir grubun önceki gün Cihani 'yi kaçırdıklanru açıklayıncaya kadar Irardı dıplomatın akıbeti konusunda bir fıkir sahıbi olmadıkian için herhangi bir açıklama yapmadıklannı söyledi. Durumun açığa çıkmasıyla konuyu izlemek için Dışişleri Bakanlığı'nda bir heyet oluşturduklanru belirten Harrazi, "Şimdrye kadar akhğunız haberler, Cihani'nin sağhğuun i>i oldugunu Kerbela Konsolosu Cihani'nin görüntüleri El Arabiye tdevhyonunda yayımlandı. (AP) göstermektedir. Cihani'nin kimler tarafından kaçuıkuğuıı ve serbest bırakılması için hangi koşullann yerine getirürnesi gerektigmi btklevip görmemize Uıtiyaç vardır" dedi. deki şiddeti kışkntmalda suç- lamıştı. Diptomasi 'ilk' tercih ABD Ulusal Güvenlik Da- nışmanı Condoleezza Rice, Iran'ın nükleer amaçlarıyla mücadele için her türlü seçe- neği gözden geçırdiklerini. ancak diplomasının halen "ilk tercihleri'' oldugunu belirtti. NBC televizyonunda katıJ- dığı programda konuşan Ri- ce, "ABD, tran ve Kuzey Ko- re'deki nükleer silah geliştir- me tehditieriyle mücadelede aktif ve agresifbir diplomatik strateji izüyor" dedi. Uluslararası toplumun Iran hakkındaki Amerikan endi- şelerine yanıt vermeye başla- dığını söyleyen Rice, buna BM Uluslararası Atom Ener- jisi Ajansı 'nın da dahil oldu- gunu kaydetti. Rice, ABD'nin, Iran'ın nük- leer programını gızli bir ope- rasyonla ortadan kaldırma gi- bi bir niyeti olup olmadığı so- rusuna doğrudan yanıt ver- mekten kaçınırken, yöneti- min diplomasiye güvendiği- ni ve gerekirse başka seçe- nekleri kullanmaya hazır ol- dugunu belirtti. Bu soru, New York Times gazetesinde çıkan bir haber- den kaynaklandı. Gazete, adı- nı açıklamadığı yönerim ve istihbarat yetkililerinin, Iran üzerinde diplomasınin çok az etkısi oldugunu ve tran'a kar- şı örtülü eylemlere başlama zamanının geldığine inandığı- nı yazdı. Rice ise "Elbette Başkan, önündeki bütün imkânlara bakacaktu*" diye konuştu. Ri- ce, uluslararası toplumun nük- leer silahlarla donanmış Iran'ı kabul etmeyeceğini ve ABD'nin de oturup seyret- meyeceğini söyledi. Condoleezza Rice, "tran- lılann nükleer silah geliştir- mesineizin veremezsiniz. Lius- lararası toplunı, bir arava gel- menin bir yolunu bulmaiı ve bunun gerçekleşmemesiniga- ranti alüna ahnah" dedi. tran, nükleer programının sivil amaçlar taşıdığını söylüyor. Harrazi'den tepkj Amerikalı yetkililerden peş peşe gelen demeçlere tepki gösteren tran Dışişleri Baka- nı Kemal Harrazi. ABD'nin, sorunu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 'ne götüre- meyeceğini savundu. Harrazi, "Gü\enlikKonse- yi'nden yalnızca Amerikab- lar söz ediyor. Ama konuyu Konsey'e götürmeniz için bi- zûn açıkça ihlallerde bulun- nıamız gerekir. İran'ın tüm yaptıklan ise uluslararası an- İaşmalar doğrultusundadır. Hiçbir ihlali yoktur" dedi. Direnişi önleyemeyen hükürnet, Şiileri abluka altına alıyo Sokağa çıkma yasağı ŞH Bder direnecek. (REUTERS) Sadr meydan olaıdu Dış Haberler Servisi - Iraklı radîkal Şii lider Mukteda Sadr, "kanınm son damlasma kadar Neceri savunacağmı" söyledi. Necef teki Hz. Ali türbesinin önünde basın toplantısı yapan radikal lider, 'Necerteki işgali sona erdirinceye dek mücadele edeceklerini'' yineledi. ABD kuvvetleriyle Şii milisleri arasında 5 gündür şiddetli çarışmalara sahne olan kentte konuşan Sadr, "Kanımın son damlasma kadar Necef'i savunacağun. Bize Mehdi Ordusu'nun mücahitleri değil, kenrin savunuculan devin" dedi. "İşgakilerçekipgitmefl ki demokratik süreç başla>abilsin" diyen Sadr, "Mücahitleri desteldemek için burada kahyorum. Bütün dini öndeıierden de aynı şeyi yapmalarmı istrv'orum" diye konuştu. Dış Haberler Servisi - Irak hükümeti, başkent Bağdat'ın ağırlıklı olarak Şiilerin yaşa- dığı kesiminde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Dün ülkedeki saldınlardaysa biri ABD aske- ri 7 kişi öldü. tçişleri Bakanlığı Sözcüsü Sabah Kadim. dün yerel saat- le 16.00'da başlayarak bu sa- bah 08.00'e kadar süren soka- ğa çıkma yasağının, güvenlik durumuna bağlı olarak ıkincı bir emre kadar her gün uygu- lanacağını belirtti. Bağdat'ın Sadrkenti mahallesinde, Şii li- der Mukteda El Sadr'a bağlı milislerle ABD askerleri ara- sında 5 gündür süren çanşma- larda onlarca kişinin öldüğü bildirilmişti. TuğgeneraJ kaçınldı Bu arada milislerin, Iraklı bir tuğgenerali kaçırdıklan bildi- rildi. El Cezire televizyonun- da yayımlanan bir video kay- dında, Sadr kentinde yaşayan RaadMuhammed Hudr. mas- keli militanlann önünde gö- rülüyor. Militanlar, ABD güç- lerince tutuklanan Mehdi mi- lislerinin serbest bırakılması- nı isterken Bakanlık sözcüsü Kadim de kaçınlma olayını doğruladı. Necef teyse Sadr'a bağlı milislerle ABD güçleri deste- ğindeki Irak polisi arasında şiddetli çanşmalar dün de sür- dü. Kentten ABD güçlerinin tank ve havan topu atışı ile makineli tüfek seslerinin du- yulduğu, ABD helikopterle- rinin milislerin mevzilerine ateş açtığı belirtildi. Üst düzey ABD'li askeri biryetkili, per- şembe gününden bu yana Sadr'a bağlı 360 mılisi öldür- NecePte Şü milis, işgalci mevzilerini havanla dövüyor. Mukteda El Sadr'a bağlı Şii tninsler Necef ve Bağdat'ın bazı semtlerinde günlerdir direniyor. (Fotoğraf: REUTERS) düklerini kaydetti. Vali yardımcısına saldın Irak'ın başkenti Bağdat'ın kuzeydoğusunda dün sabah, patlayıcı yüklü araçla düzen- lenen intihar saldınsmda en az 5 polis memuru öldü, 16 ki- şi de yaralandı.Polis, Diyala Bölgesi Vali Yardımcısı Akil Hamid'uı Bakuba'ya bağlı Ba- lad Ruz'daki evinden çıkar- ken saldırının gerçekleştiğini söyledi. Hastane yetkilileri, Hamid'in de aralannda bulun- duğu 14 kişinin yaralandığını belirttiler. Hamid'in hafifya- ralarla atlattığı saidında 5'i polis 6 kişi öldü. İntihar komandosu Polis yetkilisi DavudMah- mud, saldırının bubi tuzağı- nın kurulduğu bir araçla, bir in- tihar komandosu tarafmdan düzenlendiğini söyledi. Irak'ın orta kesiminde bir ABD aske- rinin, Basra'da da 1 İngiliz askerinin öldürüldüğü bildi- rildi. Bu arada. BM Genel Sekre- teri Kofi Annan'ın. Necef kentindeki çatışan taraflara, "barışçıl bir çözüm bulun- ması ve ateşkes" çağnsında bulunduğu bildirıldi. An- nan'ın, çatışmalarda ölenle- rin sayısından dolayı "çok endişeli" olduğu belirtildi. Hükümet Türkler için ek önlenı arayışında ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tav'jip Erdoğan başkanlı- ğında toplanan Bakanlar Kurulu, geçen hafta Irak'ta Zarkavi örgütünce öldü- rülen Türk işçi Murat Yüce'nin ardın- dan bu ülkede çalışan Türkler için alı- nabilecek güvenlik önlemlerini görüş- tü. Toplantıda bu çerçevede ABD ile da- ha çok temasa geçilmesi kararlaştınl- dı. Gelecek hafta Türkiye'ye resmi zi- yarette bulunacak olan Irak Devlet Baş- kam Yaver'e de Irak'ta iş yapan Türk- lerin yaşadığı sıkıntılar anlatılacak. Bu çerçevede Irak'a mal sevkıyatında bulunan nakliye şirketlerirün yol güven- liği, güvenli mal taşıma, aktarma ve de- polama olanaklannın arttınlması, buko- nuda personel düzenkmesi yapıhnası, alternatif yol güzergâhlannın belirlen- mesi konulannda Iraklı makamlarla işbir- liği yapılması kararlaşnnldı.Toplantının sonunda açıklama yapan Hükümet Söz- cüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Henüz aunan önlemlerin \etmediğinin farkuıdavız. Bu konuda gerekirse Uavetedbiıier alınacak*" dedi. Türk şoförden haber yok Irak'a yük taşıyan Gaziantepli Türk kamyon şoförünün eşi Nuriye Çapa- ruşağı, Irak'taki ABD askerlerine su götüren Ramazan Çaparuşağı'ndan 40 gündür haber alamadığını söyledi. Nuriye Çaparuşağı, şunlan söyledi: "Eşim 25 yıldır kamyonculuk yapı- yor ve en son Dursel Nakliyat adı- na yüklediği suyu Irak'a götürdü. Irak'ın kuzeyindeki Zaho'dan, KJ- bç Nakliyat adına yük aldı. Ancak daha sonra kendisivle bağlantımız koptu, bir daha haber alamadım." Nuriye Çaparuşağı, gazetecilere yap- tığı açüclamada, "Arkadaşları fark- b ifadelerde bulunuyor. Kimi eşi- min trafik kazası yaptığını, kimi Irak polisi tarafından tutuklandı- ğını söylüyor" dedi. ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle