18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10AĞUSTOS2OO4SALI OLAYLAR VE GORUŞLER EYET / HAYIR OKTAY AKBAL Yaz Serpintileri! Daktılo onunde duşunmek! Hangı zamanda- yım'? DaJıp,yıllankarıştırdığırnçokoldu Yenıbırşey değıl.' Bır kıtabı ımzalarken yetmışler, seksenler, doksanlar derken sıfıriar, bırier ıkıler uçler!.. Çok- tandır kıtap ırnzalama günlerıne gıtmıyorum Hoş bır şeydi! Bır bakıyorsun, koskoca bır delıkanlı çı- kıyor, ya da bır genç kız, elındekı kıtabı gosterıyor "Bunu ben çocukken vermıştınız " Zaman geç- mış, farkına varmadan, nerden nereye gelmışım "Yazariıkamatorce bırıştır" dıyeyazmıştım öy- ledır1 Her usta ışı yapıt amator çalışmalardan oluş- muştur Ne denlı kendını usta bılsen, ya da başka- lan senı usta gorse, sen gerçeğı en 1yı bılensın1 Ne zaman kı, "Ben artık oldum, ben artık ne yazsam lyıdır" dersen, bır yanlışlığın ıçınde olduğunu duy- malısın . Acemılığı mı ovuyorum? Onun da bır başka et- kılemesı vardır. Tazelıktır, yenılıktır, guzellıktır Kur- tulmanın tek yolu, senden oncekılerı bılmek, oku- mak! . Otatlıacemılığınbellıbırdeneyımlezengın- leşmesı Ama hep acemı kalmak başarısızlığı ça- ğırmaktır. öte yandan yaza dıze yıllar geçırdıkten sonra da, kendı kendıne "Ben bırustayım, ne de- sem, ne yazsam okuriar sever, ıster" dıye duşun- mek ıse bır çeşıt saflığa kendını kaptırmaktır Şu gunlerde kıtap ustune kıtap okuyorum Bır- den ne kadar çok yazar çıktı! Bır bolluk, bır kala- balık, bır coşkui Ş/ıralanındabu bolluk her zaman vardı Otuzlarda kırklarda, daha sonrakı yıllarda dergılerşaırlerledoluptaşardı Yineoyle! Şıınko- lay sanmanın etkısı mı? Kım kı şıın kolay bır sanat sayarsa, saymışsa daha ılk adımda bocalamıştır, ıkıncı adımda şaır olmadığını anlayarak ya susmuş- turya da şaırtığını yaşam boyu gızlıce surdurmuş- tur Yaz aylan, okumaya duşmandır, oyle sayılır Oy- sa plajda, gazınoda dınlence anlannda en yakın dost- tur okumak 1 Hele lyı yazılmışsa, "Ben neler bılı- rım" yanılgısından kendını kurtarmış bır kıtapsa! Oysa kımıne gore rahatlık değıl, rahatsızlık getırme nedenıdır şu yaz sıcağında kıtap Oh ne 1yı ınsan olaylannı, yurt sorunlannı, yanlış tutumlann nereye gıdeceğını duşunmeden gunlennı geçırmek! Geçen gun yenı emeklı olan bınyle konuşuyordum "Şım- dı yurtta olup bıtenlere karşı çıkmak gunu geldı- ğıne ınanmıyor musun, savaşmak gereğını duymu- yormusun?"dedım Yanıtı ne oldu? "Bunlarta ba- şa çıkmak bana mı kaldı, savaşmak, ben gorevı- mı yaptım, sıra başkalarında!. " Turkıye başını almış gıdıyor 1 Belırsız bır yöne Ya da çok bellı bır çıkmaza Şu hanedan duğunle- n bellı bır anlam taşımıyor m u ' Bunu her yurttaş duşunmemelı mı 9 Heleaçlık* yoksulluksınınndaya- şayan koskoca bır ulus? Gunlergeçtıgeçıyor Yıllarda oyle Bırbakacak- sınız, butun bu guzel ışler, çalışmalar, şıırler, ro- manlar, guzel umutlartanhın çopluğune ıtılmış! Bam- başkabırtoplumolmuşuz, bambaşkalaşmışız Tıp- kı, lortescu'nun ınsanlıktan çıkmış gergedanlan gı- bı' Devrim Koyuncu 1970-2008 Sevgili Devrim, Seni her geçen gün daha fazla özlüyoruz. Koyuncu ve Zeren Aileleri I. ALAETTIN ERKOÇ Emekli Öğretmen, Beşikdüzü Köy Enstitüsü Mezunu BABAMIZI KAYBETTlK Eşi: Kadriye, Çocukları: Nadire, Ethem. Ertan. Esin, Erdem, Torunu: Erdem ı Sömürünün Yeni Adı: Neo-Liberalizm Prof. Dr. Abidin KUMBASAR L ıberalızm sozcuğu Latınce'de azat etmek sahvermek,suçsuzçıkarmak anlamlanna gelen "hberare" fıılın- den turetılmıştır Yıne Latınce'de "B- berah/'s"' sozcuğu de onurlu. ıtıbarlı. elı açık, >akışıklı anlamlanna gelmektedır Toplum duzenınde ıse "fiberaJ-tiberaliaıı" soz- cuklen ılk olarak Ingıltere'de. bırejın haklannı yonetıme karşı koru>an duşunce ve eylemlen nıtelemek ıçın kullanılmışlardır John Locke (1632-1704), bıreycı bberalızmı onplana çıka- ran ve savunan ılk duşunurolarakkabul edılmek- tedır Locke, o > ıllann Ingıltere'sınde mutlak tek erke (monarşıye) karşı kışısel hak ve mulkı>etın savunmasını ıçtenlıkle \ apıp, "Devlet, hiçbir kim- sedeo mulkh^tinin hiçbirparçasmı nzası otmak- sızın alanıaz" derken aynı zamanda "İnsaniann hayafta kalmalan içingerekü olan \eryuzu urun- lerinın ondadokuzuemekleuretifir" dı> e vurgu- lamış, bovlece emeğın onemını de belırtrruştır Gene Locke, toplumun vonetımden daha once- lıklı olduğunu belırtıp, "Yonetimin çozülmesi toplumun çözülmesini gerektirmez; oysa toplum vozlaşmışsa yonetimlerin ayakta kalamavacağı kesindir" dıyerek vonetımlerden çok topluma onem verdığını gostermıştır "Ozgür iktişim yol- lan ve anlayışb olmak ne kadar kısıtianmışsa, tophımsal kargaşa için o kadar çok olasıük var- dır" dıye, kışısel haklar v e ozgurluklerden v ana olduğunu belırten de John Locke'tur tzleyen yuz yılda endustn devnmının oluştur- duğu toplumsal değışımle bırejsel gınşımcılık, duşuncenın ve yaşamın butun alanlannda etkın oldu Inançtaagnostısızm(tanımazlık), bılımve felsefede deneycılık tıcarette mutlak ozgurluk on plana çıkanlarak gınşımcıler ıçın, bırakınız geçsın - bıraknnz vapsın (Laıssez passer - Laıs- sez faıre) kuralı lıberalızmın temel ılkelen halı- ne getınldı O donemde endustnde en gelışmış ulke olan ve dunya denızlenndekı ustunluğu ıle yeryuzunun her yoresınde gucunu hıssettıren In- gıltere, boy olçulemez somuru duzenını ve zen- gınlığını, bu ılkelen gerektığınde zor da kulla- narak uygulamak yoluyla gerçekleştınruştır Endustn devnmıyle gelışen kapıtalıst somu- ru duzenını surdurebılmek ıçın lıberalızm. Her- bert Spencer (1820-1903) tarafindan gerçek an- lamından tumden saptınlıp yozlaştınlarak, ser- mayenın mutlak ozgurluğu olarak yorumlanmış- nr Spencer,ChartesDarwin'ın(1809-1882)'*Ev- rim Teoris"nın toplumsal olgularda, ozellıkle ekonomıde de geçerlı olmasının gereklı olduğu- nu one surerek zayıflann vok olmasının doğa kuralı olduğunu savunmuştur Çağının en buyuk somurge ımparatorluğunun savunucusu olan Spencer, Darvvın'm "Turterin Kökeni" çalışma- sını. dev let etkısınden annmış, denetımsız, ba- şıboş bır kapıtalızrrun butun çıkarcılığını kabul edılebılınırkıhnak ıçın kullanmıştır Bovlece lı- beralızm. savunulmaya başlanıldığında guçsuz olan bıreyın dev lete karşı ozgurluğunun korun- ması amacun guderken, çıkarcı bır yorumla, ser- maye ve somurunun acımasız kâr etme ozgurlu- ğune arka çıkan bır nıtelığe burundurulmuştur Bu yozlaştınlmış yonımla uygulanan lıberal eko- nomıkduzenle, guçsuz ulkeler yıllar boyu somur- geleştınlerek yağmalanmış, somurulen ulkelenn paylaşımındakı çıkar çatışmalan yuzunden çıkan olumcul savaşlar v aşanmış olup. gunumuzde de ulkelenn v e emeğın somurusu gıderek daha da artan boyutta ve değışen v ontemlerle surdurul- meje çalışılmaktadır Son donemde "Neo-LiberaBzm'' ve "Liberal- DemokrasT dıye sunulan ekonomık modeller de somuru ve talanın yenı bu- adla tanımlanma- sından başka bır anlam taşımamaktadır Yenı so- muru duzenının gostermelık olarak emekçılere tanımış olduğu ozgurlukler. sadece onlann so- murulmesını engellemev ecek olan ozgurlukler- dır Boylece somuru duzenı maskelenerek sur- durulmek amacı gudulmektedır Bıreye serbest oy hakkı tanınması gerçek de- mokrasmın tek koşulu gıbı sunulmakta. goster- melık sozleşmelerle de emekçıler aldatılmakta- dırlar Gerçekte acunasız, somurucu kapıtalıst duzende ışçı ıle ışveren arasındakı anlaşmalar hıç- bır onem taşımamaktadır, çunku uretımın dur- ması patron ıçın yaşamsal onem taşımazken, emekçıy ı ve aılesını aç bırakır Anlaşmalann de- ğen olması ıçın anlaşmav ı vapanlann guçlennın dengede olması en onemlı gereklılıktır Bu ku- ral uluslararası anlaşmalarda da en onemlı gu- venılırlık unsurudur Guçlu ıle guçsuz arasında \apılan anlaşma- lar sadece guçsuzu bağımlı kılar, tanh, anlaşma- lar guçluler tarafindan çığnendığınde guçsuzun hıçbu" > aptınmuun soz konusu olamadığının or- neklenj le doludur Geçmış donemlere gore çok daha guçlenerek kuresel bovoıtta etkın dunıma gelen somuru du- zenı, gunumuzde, ulkelenn v onenmlennı de ken- dı çıkarlanna gore şekıllendu-ebılmekte ve ışbır- lıkçı olmavan yonetımlen. once ekonomık bas- kı ıle yıpratmakta. gerehrse zor kullanarak de- ğıştırmekten çekınmemektedır Boylece Neo-Lıberal duzen koşullannda guç- lu ekonomık çevrelenn kuklalan halıne gelen ışbırlıkçı yonetımler de somuru duzenının so>- gunlanna aracı olma zorunluluğunda kalıp ver- gı adı altında aldığı artı değen sermavenın em- nne vererek varlıklannı surdurme>e çalışmak- talar Ulkemızde bankalarda yaşanan yonetım- sel soygunlar ve ulke değerlenrun çeşıtlı yollar- la yağmalanması bunun somut orneklendır Somuru duzenı kuresel boviita varan gucu>le ulkelenn > asama, yurutme ve y argı olarak tanım- ladığımız toplumsal denge guçlennı de etkılemek- te, adalete guven duvgulannı v ıpratmaktadır Bovlece toplumda vasalan uygulavarak duzenı sağlaması gereken guçler de sermayenın çıkar- lannı gozeten uygulayıcılar halıne gelmektedır- ler 'Günümûz dunyası'nui ulaşmış olması ge- reken 'uygarhk durâyi'nde ınsanhğuı geleceğı- nı akıl v e bılun yenne sernıayenın somurucu gu- cunun v onlendırmesıne bırakmak "Doğa Yasa- lan"na avkın bır çılgınlıkrır Akılcı bu" yorumla ırdelersek, doğadakı değerler ve onlann venı- lenmelen ıçın gereken zaman sınırlı olduğu ıçuı. hıçbu- zengınlığın sınırsız olamayacağı ve kapı- talıst-lıberal duzenın sınırsız zengınlığe ulaşma çabasının. doğanm da kendısının de sonunu ge- tımıekten başka bır sonuca ulaştıramav acağı ke- sındır Bugunku şeklıv le uygulanmasına dev am edılecek olan "Lıberal-Demokrası" F. Fukuya- ma'run vazdığı gıbı bızı "Tarihin Sonu ve Son lnsan"a değıl, ancak "İnsanüğın Sonu"na ulaş- tırabılır Lıberalızmın XX yuzyıldakısavunucu- lannın en onde gelenlennden olan John Vlaynard Keynes 11883-1946) bıle, yaşadığı deneyımler sonunda gerçeklen gorerek, 1929 ve îkıncı Dun- ya Savaşı sonrası ekonomık bunalunlanrun ço- zumu ıçın, "De\letinvergiveulusalgelirindağı- übnasında vonkndirici bir etkisi bulunmahdır" demıştır Gerçeklen gorebılmek ıçuı akıllı kapı- talıst olmak bıle yeterlıdır Tum ınsanlığı ılgılendıren somuru ve doğarun tukenışı sorunlannın çozumu ve çağımıza vara- şır bır dunya duzenı ıçın oncelıkle, amacın kâr değıl, gereksuumler olduğu bır uretım sıstemı- ne geçılerek açlık ve yoksulluğun gıdenlmesı onkoşuldur Bunun ıçın de, ınsanlığın değer y ar- gılanrun akıl ve bılun ışığında v e toplumcu bır goruşle yenıden oluştunıhnası gerekmektedu- İzleyen aşamada ıse tum yerkure boyutunda et- kın bır doğum ve nufus denetımı uygulanması, sağlık sorunlannın uluslararası boyutta ve yıne toplumcu bır bakış açısından ele alınması, eğı- tımde sadece pozıtıf ve "Doğa Biliınlerrnın oku- tularak genç kusaklann, koşullandınlarak değıl, doğal yeteneklennın gelışmesını sağlayacak şe- kılde yetıştınlmesı, son olarak da. tarafsız ve gerçekten etknı bır orgut kurularak sılah uretı- mının mutlak olarak denetım altına alınması kaçınılmazdır Demokrasi Ne Ola ki? - II Doç. Dr. Toııguç CÖKKEK U lkemızde demokrasıden ya- 1946 sonrası kanşıklık ve belır- na olmayan kışı y ok gıbıdır sızlıklerle geçen dort yıldan sonra, Her kışı doğru bıldığı dav- ranışuı demokrasi olduğu goruşun- dedır Kışılığıne değer verdığım bır- çok arkadaşım, Turkıye'nm sorun- lannın çozumunun demokratıkleş- me ıle sağlanabıleceğmı açıklamış- lardır Ancak bunca çok kışının de- mokrasi ıle ney ı kastettıklennı ay- n ayn sorabılme olanağuu bulama- dım Anlaşmazlıkhahndetarnşanıkı kışuıın, kendı goruşlennın demok- ratık olduğunu karşılıklı olarak one surduğunu, fakat anlaşmaya varama- dıklannı çogu kez ızledım Daha sonra demokrasının tam tamına ne anlama geldığını oğrenme yolunun, ulkemıze ıthal edılmış olan bu go- ruşun kaynağuıı araştırmak oldu- ğunu duşunerek rejımlennın de- mokrasi olduğunu bıldığım ulkele- nn durumlannı ınceledun Bır on- cekı yazımdan anımsanacağı gıbı, sonuç alamadım Gorunen gerçek. her ulkenın kendı yapısma ve çıka- nna u>gun bu" demokrasi tanımı ol- duğuydu Bu çıkar bazı ulkelerde ul- kenın değıl, ıktıdardakı yonetimin çıkan olarak da gorulebılıyordu Bızdekı gelışmeyı fazla aynnfly a gırmeden. Cumhunyet'le bırlıkte başlayan uygulamaları ıle ızleye- lım 1923 ıle 1946 arasında demokra- sıyı hedef almış bır halk yonetımı gerçekten vardı Ancak yonetimin ve hedefin yaraücısı Mustafa Kemal Atarürk' un. kısacık y^şamı nedenıy- le hedefe varma şansuu yakalaya- mamış ohnası, ulkemızın buyuk ta- lıhsızlığı olmuştu 195O'de ıktıdara gelen Demokrat Partı, demokrasının geldığını ılan et- tı Kısa zamanda demokrasuun ge- tırdığı ozgurluklenn. oncelıklı ola- rak neler olduğu goruldu Ezanı Arapça okuma ozgurluğu, Atarurk'un heykellenne saldırma ozgurluğu, bazı kıtaplan yasaklama ozgurluğu, yuksekoğrenım oğren- cılen ıle dıdışme ozgurluğu, unı- versıte ozerklığıne saldırma ozgur- luğu, Turk dılıru Osmanlfya do- nuşturme ozgurluğu, ılk demokra- si belırtılen oldu Yabancı ulkeler- den sınırsız borç alma ozgurluğu v e dev let ışletmelenne saldırma oz- gurluğu bunlan ızledı Vatan cephesı açıp, vatandaşı bız- den olanlar v e ohnayanlar şeklınde ıkıye bolme ozgurluğu, ıktıdar men- suplannın dolaylı yollardan koşe donme ozgurluğu, dev let ıhalele- nnden ve hayalı ıhracattan vurgun vurma ozgurluğu zaman ıçınde bun- lara eldendı Dış borçlan y atınmlara değıl, ık- tıdar destekçılenne yonlendırme oz- gurluğu ıle oy potansıyelı pekıştınl- dı MılbEmlak'eaıtarsalanoykay- nağı sayılan kıtlelere gecekondu ar- salan olarak sunma ozgurluğu ıle adım başuıa camı yaptırma ozgur- luğu, ardından gelen af kanunlan ıle yağmacıhğı teşvık ozgurluğu olaraktanhe geçtı 50 yıllık ınışlı çı- kışlı gelışmelerle ulkeyı ıflasın eşı- ğıne genren ve demokrasuun vaz- geçümez koşulu olan laıklığı orasın- dan burasından hırpalamayT başaran ekıplenn, sonunda sıyasetın dışuıa ıtıhnelen ıle, gunumuzun ıktıdan- nakavuştuk Yenı ıktıdanmız demokrasıye çok ınandığı ıçın kendısınden once ka- zanılmış ozgurluklen yeterlı gor- medı Yenı ozgurhıklen devreye sok- tu Mılletvekılı dokunulmazlıklan- nı yeterlı gormeyıp yargılanmaktan dokunuhnazlıklan sayesınde kur- tulan ıktıdar mensuplanrun ışledık- len suçlan suç olmaktan çıkaran yasalar çıkarma ozgurluğu, afkanun- lan ıle suçlulan salıvenne ozgurlu- ğu, mılletvekıllen seçımı bıttıkten sonra, once sıyaset y asağı bulunan partı başkanının y asağuıı kalduına kanunu çıkartma ozgurluğu ıle, son- ra hiçbir yasal dayanağı olmadan yalnızca bır ılde seçımı yenıleyıp partı başkanını mıllervekılı yapma ozgurluğu, partı başkanının daha mılletvekılı bıle olmadan çeşıtlı ul- kelerde Turkıye adma temaslarda bulunma ozgurluğu A^menka'ya kadar uzanıp FethuDah Gulen'e say- gı sunma ozgurluğu. aıle efradını burs ıle Amenka'da tahsıl etnrme oz- gurluğu. başbakanlara dev let gore- vı yaru sıra tıcaret yapma ozgurlu- ğu. kadınlann kafalannı torbaya sokma ozgurluğa ımam nıkâhı ısım- lı uydurmaca bır ışlemle eşlenne kuma getırme ozgurluğu. ılkel cına- yetlenne hoşgoru ozgurluğu. vergı affi y asalan çıkanp yandaşlannın vergı borçlannı odememe ozgurlu- ğu, bılun kuruluşlanna saldırma oz- gurluğu. unıversıte rektorlenru ku- laklanndan tutup atma ozgurluğu. Turk ordusuna sozlu saldında bu- lunan Avrupalı kendun bılmezlere hadlennı bıldırecek yanıt yenne onune bakıp susarak hak v enyormuş unajını yaratma ozgurluğu, yukse- koğrenım yapmak ısteyen gençlen ımam olmay a zorlama ozgurluğu, unıversıtelenn bılımsel ve yonetsel ozerkhğını kaldmna ozgurluğu, la- ıklığı ortadan kaldırma ozgurluğu. dışışlenne memur alma smavında aday lara Muslumanlık hurafelennı bılıp bıbnedıklennı sorma ozgur- luğu, devletın uçaklannı kullana- rak aılesı ıle bırlıkte komşu ulkele- re ahbap zıyarenne gıdıp duğun da- v etıy esı dağıtma ozgurluğu, başba- kanın lazının duğununde bınlerce po- lısı ve uçuş yapmak uzere helıkop- terlen gorevlendırme ozgurluğu, Toplu Konut tdaresı'nın dar gelırlı vatandaşlara konut yapmak ıçın edındığı arsalan mılletvekıllenne dağıtma ozgurluğu, mıllervekılle- nnın emeklılıklenne yem zamlar yapma ozgurluğu, enflasyon yoktur uydurması ıle her yıl değıl, her gun fıyatların arttığı ortamda emeklı maaşlanna zam yapmama ozgurlu- ğu, anayasayı yok sayma ozgurlu- ğu. bırkaç mılletvekılını daha ıktı- dar partısıne yonlenduıne olasılığı karşısında belkı de Anayasa Mah- kemesı'nı toptan yok etme ozgur- luğu Avrup Insan Haklan Mahkeme- sı'nın turbanı y asaklay an karanndan sonra. kamusal alan tanımmı da de- ğıştırme ozgurluğu gundeme gel- dı Tum bu ozgurlukler kuşkusuzhe- nuz sağlanamadı ama ısrarlı ve ınanç- lı bu" çalışma devam edıyor Buaz daha dışımızı sıkarsak, padışahhk. sadrazamhk, şeyhulıslamlık unvan- lanrun gen gelmesı ozgurluğune de tanık olabılınz Şu demokrasının ne olduğunu bır bılen bulsak Acaba ne ola kı r> PENCERE Süreyya da Süreyya... Delılık ortaçağda kutsaldı, çunku cin ya dî şeytan çarpması sayılıyordu... Acaba bızı de şeytan mı çarptı?.. Cumleten çıldırdı mı kj medya, baştan sona Sü- reyya manşetlenyle dolup taşıyor?. Duşunun 70 mılyonluk koskoca bır ulke var, at- letızmde esamısı okunmuyor. Bır zavallı kız çıkmış, şeytanın bacağını kıımış, nasıl yapmışsa yapmış, dunya pıstlennde ha var ha yok olan Turkıye'ye bınncılık kazandırmaya ve şampıyonluklar taşımaya başlamış... Kım o?.. • Bız ganp ınsanlanz, sevdığımızı ya pataklanz, ya bıçaklanz, ya da lınç edenz.. Süreyya elımızden kurtulur mu?.. Atletızmde, ta baştan ben, tek başınaTurkıye'yı uluslararası pıstlere taşıyan kızın canına okumak ıçın seferber olduk. önce ozel yaşamından başladık.. Antrenoru ıle arasında ılışkı var mı?.. Yok mu? Pekı, sana ne? . Ganp bır merak! Atletızmde sıfıra sıfır elde var sıfır olan Turkı- ye'de uluslararası tek atlet mı çıktı?.. ÇıldırdıkL • Medyamızın elıne bundan daha buyuk fırsat ge- çer mı? Süreyya oturdu, kalktı, hapşırdı, âşık, aybaşı oldu, koştu, koşamadı, formunda değıl, dopıng yaptı, yapmadı.. Hiçbir Allah'ın kulu bu kadar baskı altında ezı- lıp şaşırmadan edemez, ne yapacağını bılemez... Tek bır kışıde ılle bınncılığe şartlanmış, şampı- yonluğa adanmış tutkulu toplumun ağırlığı altın- da ezılmış bır ınsanın dengesını koruması olanak- sızdır. . Bızım toplum şırazesınden çıkt... Tıriatmış gıbıyız... • öylesıne kı, yanşmalarda atlet gıyımıyle koşan kadına 'günahkâr' gozuyle bakıp dın adına te- settur şartını koyan Islamcı basın bıle, başta Fet- hullahçı gazete olmak uzere, Sureyya'yı çıkanp batınyor Ama çıplak fotoğrafını gazetesıne koyamıyor.. Guler mısın? Ağlar mısın? Toplu çılgınlığın ruzgârında ne yapacağını bı- lemez bır ulkenın başında esen kavak yellerıyle yelpazelenmesının esıntısınde kafayı uşuttuk! • Dışardan bakan bır yabancı, Olımpıyat'lardatek kadına şartlanmış Turkıye'ye bakıp bu dengesız- lığı anlamaya çalışacaktır - Atletızmde uzun atlama, sırıkla atlama, ma- raton, dısk, çekıç atma, yuksek atlama, 100 met- re, 200 metre, 400 metre, bayrak koşulan, en- gellı koşular, ne bıleyım, bır suru dal varken bır tek atletle bu kadar dolup taşmak nedendır?.. Ne dıyeceğız. - Elvan da var!. Vah bıze!.. Eksıklığımızın acısını ve hırsını zavallı Surey- ya'dan çıkarmaya mı kalkışıyoruz?.. VEFAT Baromuzun 1893 sıcil sayısında kayıtlı AVUKAT KUTBETTİN DEMİRCİOGLU vefat etm ıştır. Azız meslektaşımızın cenazesı 10.08.2004 Salı gunu (bugun), Şışlı Camn'nde kılınacak oğle namazını muteakıp Zıncırlıkuyu Mezarlığı'na defnedılecektır. Merhuma Tann'dan rahmet, kederlı aılesıne ve meslektaşlanmıza başsağlığı dilenz. tSTÜJMBUL BAROSU BAŞKANUĞI Ferahlatan Kampanya DoğalgazaAboneUk35oMUyon milyon lİbaymak kombi hedıye I D a n ı ş m a H a t t ı 444 36 36 ) w w w . i g d a s . c o m . t r -Bu çeMİjş 1GDAŞ taıalından MrBı Pıyango ida/esi Oensl Müdukjju nûn 25 05-2004 tanh ve B 07 1 MPI0 13 00 02/733-3072 sayılı nnı la düzenlemnı^ır 31 05 2004-16 06 2004 lanhlen arasında bo^algaza abone olanlar 1001 Baymak Baxi Maın 24 Fı komt» ç&tofM, kalıimaya hak kaıanıf Bu çe^isiiı taühOlert 25 08 2004 lanhınoe saat 10 Offcte IGDAŞ Oenet Mudurtjjû Kazım Karabekv Caddesı No 4 AEbeyfcSy tetaibul adresnde yapılacak çeiuişie Deiırtenecektı/ Kaza^an tathBsr 31 08 2004 lanr»nds HOmyet Gazelası noe ia- edlecektır Çekılışlsn sonra asıl ve yeoek talıhlılenn adrasJenra PTT yoluyla teUıgal yapılacaktır K30AŞ çalışanlafi sanayı ve bOyük vcar. atxmeUğt yaptıranlar le 1S yaşından KüçuKler bu çakıfşe katHamaz katilınjş ve kazanr- ş olsa ar dahfcsamye er venlmez OTV /e KDV hariç diğef yasal yûkûmJülüiosr taiıhlıye aıttır Bu çekıiışe kaîılan hâficds bu şarHan kabul etmş sayılıf' İ S T A N B U L B Ü Y Ü K Ş E H İ R B E L E D İ Y E S İ #İGDAŞ"Gökyüzüyle ArKadaş"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle