Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHU3İYET 6 TEMMUZ 2004 SAI
8 HABERLERÎN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edırne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manısa
Aydın
Dentzlı
A
A
A
A
A
A
A
A
29
33
31
32
38
39
40
37
Sinop B 26 Adana A 37
Samsun B 26 Mersın A 34
Trabzon PB 26 Dıyarbakır A 39
Giresun PB 26 ganlıurfa A 42
Ankara A 32 Mardin A 38
Eskişehır A 32 Siirt A 39
Konya A 31 Hakkâri PB 33
Sıvas B 28 Van PB 29
Zonguldak B 25 Antalya A 38 Kars B 24
0Açık ı buluttu
Doğu Karadenız ıle
Doğu Anadolu'nun
doğusu yer yer çok
bulutlu, üığer yerler
az bulutlu ve açık qe-
çecefc. Hava sıcaklı-
ğı. artmaya devam
edecek. Rüzgâr, ku-
zey ve doğu yonler-
den hafıf ara sıra orta
kuvverte, yurdun ku-
zeybatı kesımlerınde
yer yer kuvvetlı ola-
rak esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Y
PB
Y
Y
Y
Y
PB
Y
18
18
17
22
21
22
24
21
Münih Y 26 Zürih
Berün
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
PB
PB
PB
A
B
A
A
21
29
28
21
31
21
31
32
Y 20 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahire
Y
A
PB
A
PB
Y
Y
A
20
35
24
36
27
28
25
38
A 41
Bulutlu \ Çok butrtfu % Yağrrurfu Sulu kar k Gc* gurültulü
G U I V C E L CÜNEYT ARCAYÜKEK
• Baştarafi 1. Sayfada
da'dan yurda dönmüş, avukatlığı sırasında edin-
diği derin hukuk ve demokrasi bilgisini konuştu-
ruyor.
Her zamanki gibi ne şiş yansın ne kebap üslu-
bu içinde tabii AİHM'nin türban karanna çatıyor;
terör ve şiddet çağrıştırmadığı sürece alabildiği-
ne özgür yaşanmasını istiyor.
Bir başka savı da -birdenbire tam kadro Avru-
pacı oldular ya- türbanın üniversitelerde yasak-
iandığı Avrupa Konseyi üyesi yoktur, diyor.
Meclis Başkanı'nın bu iki yargısı Türkiye ger-
çekleriyle örtüşmüyor. Türkiye'de türban, terör
ve şiddet olayları kadar kaygı verici bir olgu. Si-
yasal simge türban, Islami düşünceyi egemen
kılmak, sindirmek için kullanılıyor.
islami bir cumhuriyet arzusunu çağrıştırıyor.
Avrupa Konseyi ülkelerinde türban yasağı o\-
maması doğal. Zira bu ülkelerde Türkiye'deki gi-
bi, üniversiteleretürbanla girmeyi siyasal biryön-
tem olarak kullanan da yok, kullanmak da. O ül-
ke/erde din etkeninı siyasal açıdan sömüren bir
harekete, bu konuda toplumu rahatsız edecek
eylemler zincirine de rastlanmıyor.
Tabii Meclis Başkanı öteden beri türban tutku-
suyla siyaset yapan bir eski RP'Iİ, SP'li ve niha-
yet bu zincirin son halkası bir AKP'Iİ olduğu için
madalyonun diğer yüzüne bakmıyor.
• • •
Bu kadro, tornadan çıkmış gibi belirti konular-
da aynı içerik ve biçimsellik içinde konuşuyor.
örneğin Arınç, -tabii genel bir ifade kutlanıp hu-
kukçular diyerek- türban kararını yeniden göz-
den geçirmesini istediği AİHM'ye yükleniyor.
Başbakan beyefendi de toplumu, İHL sorunu-
nu reddeden, laikliği temel öğe kabul eden sivil
asker bütün kurumlara karşı kışkırtıyor.
-Cumhuriyet dışında- Başbakan'ın kışkırtıcı üs-
lubuna görsel veya yazılı tek bir yayın organı kar-
şı çıkmıyor.
• • •
Medyanın kayıtsızlığı, sadece bu konularda mı?
Ulusal sorunların pek çoğuna medya duyarsız.
Kuzey Irak'ta yuvalanan PKK/Kongra-Gel'e
karşı TC hükümetinin eli kolu bağlı. Amerika, Irak
savaşına başlarken PKK'yi temizlemek için
TSK'nin Kuzey Irak'a girmesine karşı olduğunu
Ankara'ya bildirdi.
O gün bugündür bu hükümet sayesinde Türki-
ye'nin Irak'ta ne kırmızı çizgileri ne de PKK'yi te-
mizleme umudu kaldı.
Askeri sivili; VVashington'da ya Amerikalı ilgili-
lerin Ankara'ya teşriflerindeki sözleriyle ya da
ABD Büyükelçisi'nin höt höt açıklamalarıyla ye-
tinmek, "Amerika'nın terör örgütüne karşı silahlı
mûcadeleye gihşmesini beklemek" zorunda.
Bu acz karşısında PKK harekete geçti. Can alı-
cı iki konudaki hazırlıklannı "güvenlik birimleri"
basın aracılığıyla:
PKK/Kongra-Gel'in "1500'e yakın silahlı terö-
ristiküçükgruplar halinde Türkiye'yegeçlrdiğini"
ve son bir yıida, yani ABD'nin Kuzey Kürt aşiret-
leriyle birlikte TSK'nin PKK'yi temizleme harekâ-
tına karşı çıktığı günlerden bugüne 1 milyar 700
milyon dolarlık yeni silahlar aldığını kamuoyuna
duyurdu.
Her türden silah. Kalaşnikof tüfeklerden Kan-
nas suikast silahına, roketatarlara, anti-tank, an-
ti-personel mayınlan...
Dört kol çengi Kürt oyunu yeni bir aşamaya gir-
di; Kuzey Irak'taki PKKTürkjye'de kanlı eylemle-
re girişiyor. Elimiz kolumuzABD'ye bağlı. Hâlâ bö-
lücülükten sanık Leyla Zana ve çevresi Anka-
ra'da büyükelçileri yemeğe davet ediyor. Dışişle-
ri Bakanımız /ütfetmişler, davete yoğun işleri ol-
duğunu öne sürerek katılamayacaklannı bildir-
mişler. llk habertere göre, Dışişleri birmemurgön-
derecekmiş yemeğe. Güneydoğu'daki mitingler-
de Bıji Apo; Apo'ya af haykınşlan yükseliyor.
Türban, türban diyesürekli konuşan bu iktidara
Kürt sorunu nereye diye soran yok!
Ümit Pamir'in adı öne çıkıyor
MGK'ye sivil sekreter
A.NKARA (Cum-
buriyet Bürosu) - Mil-
li Güvenlik Kurulu
(MGK) Genel Sekre-
terliği'ne sivil bürokrat
atanmasına yönelik ça-
hşmalar sürüyor. Kulis-
Ierde Büyükelçi Ümit
Pamir'in adı öne çıkı-
yor. Başbakan Tayyip
Erdoğan bu konuda
yaptığı açıklamada.
"Ağustos ayından jti-
baren MGK Genel
Sekreteri'nin sivilles-
mesi yönflnde AB'ye
verdiğimiz sözü ger-
çekleştireceğiz" dedi.
ÖZGÜR KURTÜLUŞ
SEVGİ VE ÖZLEMLE
ANIYORUZ
AİLESİ
Sınavda ahiret sorusuB Baştarafi 1. Sayfada
Edinilen bilgilere göre Dışişleri Ba-
kanhğrnın 14-15 Haziran tarihlerinde
yapılan "aday hukuk müşavirliği sına-
vı"nın ardından geçen gûnlerde adayla-
ra psikolojik bir test uygulandı. Bu test-
te adaylara "Ahirete inanır mısınız",
"Haftada kaç defa Kuran okursu-
nuz". "Peygamberin gökyüzüne çıktı-
ğına inanır nıısınız" gibi sorular yönel-
tildi. Bu sonılann, AKP hükümeti döne-
minde yöneltilmesi dikkat çekti. Aday-
lar, psikoloji testinde dinsel tercihlerine
yönelik sorular yöneltilmesine tepki gös-
terdiler.
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan
üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkili-
si ise adayların girdiği mesleki sınavlar-
da dinsel hiçbir sorunun sorulmadığını
savundu. Yetkili şunlan kaydetti: "Aday-
lara 4-5 senedir psikolojik bir test de
uygulanıvor. Lzman bir psikoloğun
uyguladığı bu teste Minnesota, çok
yönlü kişilik envanteri adı veriliyor.
Evrensel bir test. Buradaki sorulan
bakanlık belirJemiyor. Bu testte bu
yönde sorular sorulmuş olabilir."
Din duygulannın devlet işlerine kanştınlmamasının önemini vurguladı
BımıiıAleıı laiklik uyarısı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Anayasa Mahkemes) Baş-
kanı Mustafa Bumin. Anayasa
Mahkemesi üyelerinin, kutsal din
duygulannın, devlet işlerine ve
politikaya kesinlikle kanştınla-
mayacağını göz önünde tutmak
zorunda olduklannı beJirtri.
Anayasa Mahkemesı'nde dü-
zenlenen törende, Aysel Peki-
nelin emekliye aynlmasıyla bo-
şalan yedek üyeliğe seçilen Fet-
tah Oto ıle Ali Hüner'in emek-
liye aynlmasıyla boşalan asıl
üyeliğe seçilen Serdar Özgül-
dör, ant içerek görevlerine baş-
ladılar. Törende konuşan Bumin,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa-
sı'nı korumak, Anayasa Mahke-
mesi üyeliğini doğruluk, taraf-
sızlık ve hakka saygı duygusu
içinde yerine getirmek sözlerini
de içeren andın içilmesi zorunlu-
luğunun büyük anlam taşıdığına
işaret etti.
Anayasaya sadakat
Tarih ve Türk ulusu önünde
yüklenilen sorumluluğun önemi-
ni vurgulayan ant ıçme töreninin,
anayasaya sadakat görevini de
sımgelediğini belirten Bumin
"Anayasa Mahkemesi üyeleri,
anayasanın 148. nıaddesiyle di-
ğer maddelerinde öngöriilen
görevlerini yerine getirmesi ve
tanınan yetkilerini kullanma-
sında. laiklik ilkesinin gereği.
kutsal din duygulannın, devlet
işlerine ve poİitikaya kesinlikle
kanştırılamayacağının özenle
vurgulandığı başlangıç bölü-
münü de göz önünde tutmak
zorundadırlar" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nin ba-
Göreve yeni başlayan üyeler için düzenlenen törene Cumburbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Bülent Arınç da katıldı. (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY)
ğımsız ve güvenceli yapısının,
ödünsüz görev yapma anlayışını
egemen kılacak bir çalışma orta-
mı yarattığını vurgulayan Bumin
şöyle konuştu: "Son derece
onurlu, ancak aynı ölçüde de
sorumluluk gerektiren Anaya-
sa Mahkemesi üyeliği görevi-
ne, bugün ant içerek başlaya-
cak olan Oto ve Özgüldür'ün,
anayasanın bağlayıcıbğı ve üs-
tünlüğü ilkesini savunarak gö-
revlerini sorumluluk bilinci
içinde anayasaya, yasaya ve hu-
kuka uygun olarak yerine geri-
recekleri kuşkusuzdur."
Klsvelerl glydirlldl
Oto ve Özgüldür'ün, ant içme-
lerinin ardından, Bumin yeni gö-
reve başlayan üyelere kisvelerini
giydirdi. Törene, Cumhurbaşka-
nı Ahmet Necdet Sezer, TBMM
Başkanı BülentAnnç, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Başba-
kan Yardımcısı Mehmet Ali Şa-
hin, Yargıtay Başkanı Eraslan
Özkaya, Danıştay Başkanı En-
der Çetinkaya, Sayıştay Başka-
nı Mehmet Damar. Askeri İrar-
gıtay Başkanı Hâkim Tuğamiral
Ferhat Ferhanoğlu,Askeri Yük-
sek ldare Mahkemesi Başkanı
Hâkim Tuggeneral Erol Alpar,
Yargıtay Cumhunyet Başsavcısı
IVuri Ok,YÖK Başkanı Prof. Er-
doğan Teziç veAnkara Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Melih
Gökçek de katıldı.
Azmi: Gericiliğekarşı çözümlaiklik
Tübingen ÜniversitesVnceLucas Ödülü'ne layıkgörülen Suriyeli düşünür, Türkiye:i
nin
Batı karşısında ciddiye alınabüirbirgüç olmasında, laiklikdışındaşansı olmadığını söyledi
22 üniversitenin rektûfieri atandı
Cumhurbaşkanı
5 ismideğiştirdi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer, 22 üniversi-
tenin rektörlerini atadı. Sezer,
17 üniversiteye YÖK'ün kendi-
sine gönderdiği listede ilk sıra-
da yer alan rektör adaylannı
atarken Gazi, Erciyes, Cumhu-
riyet, Fırat ve Trakya üniversi-
telerinin rektörlükleri için, ikin-
ci sıradaki adaylan seçti. Sezer,
Gazi Üniversitesi'nde 1064 oy
alan mevcut rektör Prof. Dr. Rı-
zaAyhanın yerine 366 oy alan
ikinci sıradaki Prof. Dr. Kadri
Yamaçı atadı.
Sezer. rektörlerinin görev sü-
releri ağustos ayında bitecek
olan 22 üniversitenin rektörle-
rini atadı. Sezer, YÖK'ün ken-
disine gönderdiği listede ve üni-
versitelerindeki seçimlerde ilk
sırada yer alan 5 adayı eledi.
Cazl'ye Yamaç'ı seçtt
Sezer, Gazi Üniversitesi'nde-
ki seçimlerde 1064 oyalan Prof.
Ayhan'ın yerine 366 oy alan
Prof. Yamaç'ı, Cumhuriyet Üni-
versitesi'nde 163 oy alan Prof.
Dr. Faruk Kocacık'ın yerine
115 oy alan Prof. Mehmet Ba-
kır'ı, Erciyes Üniversitesi'nde
284 oy alan mevcut rektör Prof.
Zeld Yılmaz'ın yerine 239 oy
alan Prof. Cengiz Utaş'ı, Fırat
Üniversitesi'nde 245 oy alan
mevcut rektör Prof. Ahmet
Feyzi BingöTün yerine 159 oy
alan Prof. Mehmet Hamdi
Muz'u, Trakya Üniversite-
si'nde de 126 oy alan Prof. Le-
vent AümgiTin yerine 109 oy
alan Prof. Enver Duran'ı atadı.
Sezer'in 17 üniversiteye ata-
dığı rektörler de şöyle:
Akdeniz Üniversitesi'ne
Prof. Mustafa Akaydın, Anka-
ra Üniversitesi'ne Prof. Nusret
Aras, Atatürk Üniversitesi'ne
Prof. Yaşar Sütbeyaz, Boğazi-
çi Üniversitesi'ne Prof. Ayşe
Soysal, Çukurova Üniversite-
si'ne Prof. Alper Akınoğlu,
Dicle Üniversitesi 'ne Prof. Fik-
ri Canoruç, Dokuz Eylül Üni-
versitesi'ne Prof. Emin Alıcı,
Ege Üniversitesi'ne Prof. Ülkü
Bayındır, Gaziantep Üniversi-
tesi'ne Prof. Erhan Ekinci,
Inönü Üniversitesi'ne Prof. Fa-
tih Hilmioğlu, Istanbul Teknik
Üniversitesi'ne Prof. Faruk
Karadoğan, Karadeniz Teknik
Üniversitesi'ne Prof İbrahim
Özen, Mimar Sinan Üniversite-
si'ne Prof. tsmetVildanAlpte-
kin, Ondokuz Mayıs Üniversi-
tesi'ne Prof. Ferit Bernay, OD-
TÜ'ye Prof. Ural Akbulut,
Uludağ Üniversitesi'ne Prof.
Mustafa Yurtkuran, Yıldız
Teknik Üniversitesi 'ne Prof.
Dunıl Ören.
• Baştarafi 1. Sayfada
Sadık Azmi, dönemin aydın-
lanma düşüncesinden yararla-
nan özgür düşünceli, eğitimli
bir kadın olan annesinin ve ba-
basının. Mustafa Kemal Ata-
türk ün hayranı olduğunu söy-
ledi.
Atatürk hayranı baba
Dinin kötüye kullanılması ve
siyasete alet edibnesinde aile-
den gelen bir dikkate sahip ol-
duğunu kaydeden Azmi, Isviç-
re 'de yayımlanan Neue Zürcher
Zeitung'un sorulannı yanıtlar-
ken şu açıklamalarda bulundu:
"Annem ve babam ilerici bir
yaşam sürmek isrivordu. Ge-
leneksel çevremizle karşılaş-
tırıldığında bayağı öncü bir
aileydik. Özellikle annem di-
nin kötüye kullanılmasıvia il-
gili olarak bizi duyarlı kıldı.
Babam KemalAtatürk hayra-
nıydı. İkinci Dünya Sava-
şı'nda Arap dünvasında Al-
man yanbsı bir hava egemen-
ken de müttefiklere sempati
duyuyordu."
Sömürgecilik tarihine ve kor-
kunç savaşlara rağmen Avrupa
veABD'nin ailesi için model ol-
duğuna işaret eden Azmi, araş-
tırmalan sürecinde A\xupa'da
devlet ile dinin birbirinden ay-
nlma sürecinin ne kadar şiddet-
le dolu olduğunu bildiğini söy-
ledi. Tutucu çevrelerin şimşeîc-
lerini zaman zaman üzerine çek-
mekten çekinmeyen 69 yaşın-
daki düşünür, Islam ve Arap
dünyasının Batı için bugünkü
koşullarda ciddi bir tehdit unsu-
ru olamayacak kadar zayıf ol-
duğunu savundu. Laikliğın ana-
Sadık Azmi klmdlr?
Sadık Azmi, 1934'tetanın-
mış bir Sünni ailenin oğlu ola-
rak Şam'dadoğdu. 1963'teYa-
le Üniversitesi'ndeki çalışma-
lannın ardından Beyrut Ame-
rikan Üniversitesi'nde dersler
vermeye başladı. Marksist ol-
madığını söyle-
yen Azmi, ken-
disini materya-
list bir düşünür
olarak tanımla-
dı. 1968'deya-
yımlanan ve
Altı Gün Sa-
vaşlan'ndan
sonra.Araplann
"gözünün açı-
lışını" analiz ettiği kitabı
"Bozgun Sonrası Özeleştiri"
ile ünlenen Azmi'nin kitapla-
n, Arapça dışında Ingilizce,
Almanca, Italyanca, Hollanda
ve Norveç dillerinde yayım-
landı. Azmi, yalnızca Şam ve
Beyrut'ta değil, Harvard, Prin-
ceton ve Hamburg üniversite-
lerinde de dersler verdi.
yasalara sağlamca yerleşmesi
halinde gerici hareketlerin altın-
dan kalkılabileceğini vurgula-
yan Sadık Azmi şöyle devam et-
ti: "Aslolan ilkedir. Dinsel
azınlıklann aşağılanması, ka-
dınlann baskı altında kalma-
sı, vücuda yönelik cezalar:
Dogmatik tslamın bütün bu
kuralları sadece belli bir za-
man için bir kenara bıraküa-
maz. Bu, sadece laf olur. Bu
kurallar bütün zamanJar için
geçersiz kılınmalıdır. Yani İs-
lam ilahiyatı da kendi içinde
reforma gitmelidir."
GUNDEM MLSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
at 01.00 sıralannda yaşama veda ettin...
9 yıl oldu... Şimdi Piriştina başkanla nicesinizdir
bilmiyoruz ama, bizim buralarda olupbitenler tam
Aziz Nesin'lik...
Nereden başlasak? Işimiz gereği, önce güncel
konulara girelım... Hükümet bütün temsilcileriyle
tam bir demokrasi dersi veriyor. Başbakan yen gel-
dikçe gelmedikçe, "Milliirade herşeydir. HaJkbirşey
istiyorsa onun önünde duramazsınız" derdi. Geçen
hafta sonu halka çıkıştı. Imam hatip üniversiteleri ya-
sasını Köşk'ten döndükten sonra yeniden Meclis'e
getirecektik ama, ayağa kalkan olmadı, dedi. Baş-
bakan'ın mantığına göre zikir affedersiniz, fikir yü-
rütmek gerekirse mademkı halk istemiyor, vazgeç-
mek gerekir... Ama Öyle demedi, toplum bedel öde-
meye hazır olsun, o zaman yeniden getiririz, dedi.
Hiçbir siyası de ayağa kalkıp "Demokrasilerde be-
del ne demek, çıkar ağzındaki baklayı" demedi!
Avrupa'yla ilişkilerimizde de "tam demokrasi" sü-
recindeyiz. Insan Haklan Mahkemesi türbanla ilgili
bir karar aJdı. Han/ sızin, olmazsa olmaz dediğiniz
laikliğın korunması için üniversitelerde bazı kurallar
konabileceğıne ilişkin bir karar.
Hükümet oybiıiiğiyle alınan bu kararı elbirliğiyle
çürütmek için harekete geçti. En etkili çalışmayı yü-
ce Meclis'in başkanı yapıyor. Dedi kı:
"Bu karar) hukukçulann enine boyuna tartışması
gerekir!"
Karan alan rnahkeme, hükümetin temel hedef i-
lan ettiği Avrupa'nın yüksek yargı organlanndan bi-
ri. Meclis Başkanı, bu karan demokratik tartışmaya
açıyor!
Bundan böyle demokrasiye yeni bir unsur daha
ekleniyor:
Mahkeme kararlannı tartışmaya açıp kabul etme-
me hakkı!
Hani cimri birine sormuşlar:
iki kere iki kaç eder?
O da karşı soru yöneltmiş:
Satın alırken mi satarken mi?
Bizim iktidar da hukuka o kadar çok önem veri-
yor ki, yargı kararlannın bazen altını çiziyor, bazen
üstünü!
Çin'i geçeceğiz!
Ekonomi mükemmel... Herşeyimiz büyüyor. Hal-
kın durumu kötü ama rakamlar iyı. Zaten önemli
olan da bu!
Arada biri çıkıp "Kardeşim sorunlar da büyüyor"
dediğinde, "lyiya" diyorlar, "biz de her alanda bü-
yüdüğümüzü söylemiyor muyuz?"
Hükümetin, ekonomi uzmanlarının ve medyanın
işbirliğiyle her alanda o kadar hızlı büyüyoruz ki, ya-
kında şöyle bir manşet çıkarsa şasmayacağız:
"Nüfusumuz Çin'i geçti!"
Enflasyonda da büyük bir düşüş var. Halkın her
gün gereksinım duyduğu temel tüketim maddeleri
arasında yer alan kireç taşı, süpürge sapı, gaz lam-
bası fitili fıyatları düştü. Et, süt, yumurta fiyatlarında
artış var ama, eee olacak artık o kadar!
Geçen ayın sonunda Istanbul'da NATO zirvesi
vardı. Amerikan başkanı Boğaz'da konuştu. Arka-
daki, Boğaz Köprüsü ve carni manzarasına herkes
bayıldı. Belki de Amerikan başkanı sizin deyiminiz-
le bu iki manzarayı kullanıp şöyle demek istedi:
Dar bir boğazdasınız, cenaze namazınızı kim kıl-
sın!
Işin şakası bir yana, Istanbul'daki NATO zirvesi-
nin özeti şuydu:
1950'de biz NATO'ya girdik, 2004'te de NATO bi-
ze girmek istiyor!
Amerikan yönetiminin NATO'yu taseron kullanıp
bütün Türkiye'yi kullanmak istediği Amerikan Sena-
tosu'nda konuşuluyorama, Türkiye'de konuşulmu-
yor. Söyleyeni yalanlıyorlar... Mektuba son verirken
bir soru:
Herölüm yıldönümünde senin o ünlü yüzde 60'lık
oranın tartışılıyor. 1- Bu oranda oynama mı yaptın?
2- Kalan yüzde 4O'ı hangi s/nıfa koydun? Hani de-
bil, embesil de insana göre de...
ankcum « cumhuriyet.com.tr
özel yetkili ağır ceza mahkemeleri
Yarsuvat: Yasa
yeni, kafa eski
tstanbul Haber Ser-
visi- DGM'lerin yerine
kurulan "özel yetkili
ağır ceza" mahkeme-
lerinin anayasaya aykı-
n olduğunu belirten hu-
kukçularherkesi "ana-
yasaya aykjnlık itira-
zında bulunmaya" ça-
ğınyor.
Türk Ceza Hukukçu-
lan Derneği'nce Galata-
saray Üniversitesi'nde
düzenlenen "DGM'le-
rin yerine kurulan ağır
ceza mahkemeierinin
uygulaması" konulu
toplantıya Prof. Duy-
gun Yarsuvat, Prof.
Köksal Bayraktar ve
Prof. Erdener Yurtcan
konuşmacı olarak katıl-
dılar. DGM'lere ilişkin
anayasanın 143. madde-
sinin kaldınldığı dönem
ile 5190 sayılı yasanın
yürürlüğe girdiği tarih
olan 30 Haziran'a kadar
yapılan işlemlerin ana-
yasaya aykın olduğunu
belirtenYarsuvat, "Yeni
bir yasa çıkanldı, an-
cak kafa eski. Şark
kurnazlığıyla Batıyı
kandırmaya çalışıyor-
lar. Bafılı bu kadar ap-
tal değii" diye konuştu.
DGM hâkim ve savcıla-
nnı "kendilerini devlet
zannetmekle" eleştiren
Yarsuvat, "Bu mahke-
melerde yıllardır bü-
rün usul kurallan hiçe
sayıldı. Ancak biz eleş-
rirdik diye değil,
AİHM kararlan yü-
zünden kaldınldılar"
dedi.
DGM'lerin yerine
"uzman mahkemele-
rin " kurulmasının gün-
demde olduğu dönem-
de Adalet Bakanı Ce-
mil Çiçek'in "Avru-
pa'da da bu tür mah-
kemeler var" açıkla-
ması yaptığmı annnsa-
tan Bayraktar "bu
açıklamamn doğru ol-
madığını" vurguladı.
Yeni düzenlemenin
"yargı birliği", "adil
yargılanma". "hukuk
ilevleri" ve "eşitlik"
ilkelerine aykın oldu-
ğunu ifade eden Yurt-
can ise hukukçulan ya-
sanın iptali için anaya-
saya aykınlık itirazında
bulunmaya çağırdı.