Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6TEMMUZ2004SALI CUMHURİYET SAYFA
JljJvUiM U l f j J . ekonomicgcumhuriyet.com.t 13
Büyüme rakamlanrun gerisinde, borçlanarak tüketim yapma alışkanlığrnın hızla artması yatıyor
Borçlanarak yaşıyoruzHACER BOUCTOĞLU
ANKARA - Ekonomıde geçen
hafta içinde açıklanan büyüme ra-
kamiannın gerisinde; borçlanarak
tüketim yapma ahşkanlığınm hızla
artması yer alıyor.
Uzmanlar, bu rakamlann "nüfusun
üçtebiıükbölümünün büyümedenya-
rarianmadıgr gerçeğini ortaya koy-
duğunu belırtiyor. Rakamlar, kamu-
nun artık "yabnnı yapmakia" ugraş-
madığuu da gösteriyor.
Geçen hafta içinde açıklanan yüzde
12.4'lük büyüme rakamlanna yönelik
Insanlar bankalardan borçlanarak tüketiyor. •* Büyümenin baş aktörü ithalat
Kamu artık yatınmın yanından bile geçmiyor.
•/Nüfüsun üçte biri büyümeden pay almıyor
uzmanlann görüşleri özetle şöyle:
• Tüketimin gerisinde borçlanma
van Devlet Istatistik Enstitüsü tarafın-
dan açıklanan rakamlara göre, özel tü-
ketim harcamalanndaki büyüme yılın
ilk 3 ayında yüzde 10 oldu. Uzmanlar
bu rakamın gerisinde büyük ölçüde tü-
ketici kredıleri ve kredi kartlannın bu-
lunduğuna dikkat çekiyor. Bu talep
patlamasının sonucu olarak; 2003 so-
nunda 16 katnlyon lira olan tüketici
kredisi ve kredi kartı büyüklüğü; 11
Haziran itibanyla 24.4 katnlyon lira-
ya ulaştı. Talep artışında; otomotiv. be-
yaz eşya gibi ertelenmiş ihtiyaçlann
önemli bir yer tuttuğu belirtıliyor.
• Nüfiısun üçtebiri bihümedenya-
rarianmıyor: Büyüme, tanm sektörü-
nün yanından bile geçmiyor. Geçen
yıl yüzde 2.5 küçülen tanm sektörü,
yılın ilk çeyreğinde de yüzde 7.5 da-
raldı. Tanmdaki küçülmede, çiftçilik
ve hayvancılıktaki yüzde 9'luk gerile-
me etkili oldu. Tanmdaki küçülme, is-
tıhdam açısından önemli bir yere sa-
hip. Mevcut istihdamın yüzde 32.7'si
tanm sektöründe çalışıyor. Yaşanan
daralma nedeniyle, nüfusun üçte biri-
ne yakın lasmı; ekonomide görüldü-
ğü belirtilen büyümeden pay almıyor.
• Kamu, yaünm yapmayı unuttu:
Rakamlar, kamunun artık yatınm adı
altında bir harcama kalemi olmadığı-
nı da gösteriyor. Verilere göre. kamu-
nun yatınm harcamalan yılın ilk 3
ayında yüzde 11.3 azaldı.
• tthalat ana aktör: Büyüme ra-
kamlannda, en büyük pay ithalatun.
Sektörel bazda en yüksek büyümeyi
yüzde 33.8'le ithalat vergileri gerçek-
leştirdi. Yetkililer, ithalattaki büyüme-
de Çin gibi ucuz ithalat olanağı sağla-
yan ülkelerin ciddi bir payı olduğuna
da dikkat çekiyor. Çin ve Uzakdoğu
ülkelerinden yapılan ucuz ithalat; itha-
lat rakamlannı arttınrken kayıt dışı
ekonominin de kayit içine alınmasına
katkı sağhyor.
Yüzde 66'sı ikinci işte çalışıyor
Oğretmenler
haydiekişe!İstanbul Haber Servisi - Yoksulluk
sınınnın 1 milyar 250 milyona da-
yandığı Türkiye'de, aldıklan ücret
"yaşamlannı sürdürmeye" zoraki ye-
ten oğretmenler için "ekiş" kaçınıl-
maz hale geldi.
Eğitim ve Bilim Emekçıleri Sendi-
kası'nın (Eğitim-Sen) yaptığı bir
araştjrmaya göre öğretmenlerin yüz-
de 66'sı ek iş yapıyor. Ekonomik so-
runlann yaşama şanslarını ortadan
kaldırdığını belirten oğretmenler,
"Yapüğımız iş, insan yetiştirmek ve
işinıizin ciddiyetiyabuzcaöğrencileri-
mizi düşünmemizi gerektiriyor. Ama
düşündiiğümüz en önemli şey 'geçi-
nebılmek" dediler.
Masraf çok para yok..
Özellikle büyükşehırlerde yaşayan
öğretmenlerin aldıklan ortalama 700
milyon liradan kira, ulaşım, eğitim,
gıda, sağlık gibi zorunlu harcamalar
düşüldüğünde geriye para kalmadığı
gibi gereksınimler de bitmiyor.
Eğitün-öğretim sezonunu tamam-
layan oğretmenler, yaz tatillerini adı-
na uygun şekilde dinlenerek değil,
çahşarak geçiriyor.
Kamu çalışanı olarak adlan ve
okullannm yazılmasını istemeyen
oğretmenler genellikle "tekstil, eğ-
lence ve turizm sektörierinde çahşa-
rak ve özel ders vererek" geçım sıkın-
tılannı azaltmaya çalışıyorlar.
Oğretmenler, "Derse girdiğimizde
ekonomik sıkıntılanmızdan sıynla-
mryoruz. doiayısıyia da öğrenciye oian
ilgnniz azabyor. Var olan strese bir de
öğrencilerin sonımluluğu eklenince
verimlilik en alt düzeye iıuyor" diye
konuştular.
Oğretmenler, bilimsel ve entelek-
tüel anlamda gelişime ihtiyaçlannın
olduğunu belırterek. sosyal etkinlik-
lerin ücretlerinın yüksekliği nedeniy-
le bu tür etkınliklere yönelmelerinin
engellendığini anlattılar.
Eğitim-Sen 8 No'lu Şube Başkanı
Mustafa Turgut öğretmenlerin tatil-
lerde çalışmalannı onaylamadıklan-
nı, hükümetin bu konuda Eğitim-Sen
ile birlikte çahşarak sorunun gideril-
mesi gerektiğini söyledi.
Turgut, öğretmenleri kademelere
ayıran yasayı da eleştirdi.
Maaşlar Kore'de bile daha yüksek
Ülke
Türfciy»
Isvıçre
Japonya
Kore
Yeni Zellanda
Danimarka
Ispanya
Belçıka
Tayiand
Lübnan
Filipinler
Uruguay
Endonezya
Kaynak. Kamu-Sen
Türkiye 'cteto maaşlar 2002 'nın btle gen&nde...
Maaş (yıllık/ USD)
5.440 (2004)
42.724 (2002)
41.201
39.921
32.260
31.000 _J
29.590
28.496
15.759
15.233
Yasa değişiyor
Hükümet
ihalelere
göz dikti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP iktıdan, eski hükümet döne-
minde ihalelerdeki usulsüzlükleri ön-
lemek üzere çıkanlan Kamu Ihale
Yasasfnı değiştiriyor. Yatınmlann
geciktiği gerekçesiyle yeni düzenle-
me yapmaya hazırlanan hükümet, es-
ki sisteme paralel değişiklikler öngö-
rüyor. Başbakan Vardımcısı Mehmet
AJi Şahin, "Yap .ak degişiklik üe
2005 yıhnda yaönmlan hrdandırmayı
hedeffiyoruz" dedi. Bakanlar Kurulu,
dün Başbakan Tayyip Erdoğan baş-
kanlığında yaklaşık 5 saat süren bir
toplantı yaptı. Toplantıda; Aile He-
kimliği Pilot Uygulaması Hakkındaki
Yasa Tasansı, Tanm Sigortalan Yasa
Tasansı ile Sinema Filmlerinin De-
ğerlendirilmesi ve Sınıflandınlmasıy-
la Desteklenmesi Hakkında Yasa ta-
sanlannın TBMM'ye sevki kararlaş-
tınldı. Kurulda görüşülen en önemli
yasalardan biri Kamu îhale Yasası ol-
du. Erdoğan. Hazine'den sorumlu
Devlet Bakanı Ali Babacan, Maliye
Bakanı KemaJ l nakıtan ile Bayındır-
lık ve Iskân Bakanı Zeld Ergezen'in
birçalışma yapmasuıı istedi. AKP ik-
tidannın. herhangi bir usulsüzlük id-
diası durumunda tüm sürecin Kamu
Ihale Kurumu'nun denetiminden
geçmesini öngören yasanın ilgili
maddelerini değiştirmeyi amaçladığı
belırtildi. Başbakan Yardımcısı Şahin
ise yapacaklan düzenlemede, şeffaf-
lık ilkesinden asla ödün vermeyecek-
enni, 2005 yıhnda tüm yatınmlan
ıızlandıracaklannı söyledi.
Sık sık ekonomik durgunJuk vaşanan Türkiye'de, işçi pazarianodaki tabto ne ywak ki degişmh-or. (Fotoğraf:ARŞtV)
Yüzde 12.4'lük büyüme işsizliği önlemeyeyetmedi
İşsizlik parası alanlar arttı
Ekononü Senisi - Ekonomıdeki
yüksek oranlı büyümenin istihdama
yansımadığına ilişkin eleştırileri, iş-
sizlik Sigortası Fonu tarafindan iş-
sizlik ödeneği ödenen işsizlerin sa-
yısındakı gelişmeler de doğruladı.
Fon'un verilerine göre
ekonomide yaşanan yüzde
12.4'lük büyümeye rağmen,
işsizlik ödeneği aianlann sa-
yısı bu yılın ilk yansında
yüzde 33.6 artış kaydettı.
Arahk 2003 'te 52 bin 965
olan işsizlik ödeneği aianla-
nn sayısı yılın ilk altı ayında, sürek-
li artarak haziran sonunda 70 bin
739'a kadar yükseldi. Bu. fonun
ödemelere ilk defa başladığı Mart
2002 den bu yanaki en yüksek ışsiz
sayısına ışaret ediyor.
işsizlik Sigortası Fonu geçen yıl
aralık ayında 52 bin 965 işsize top-
lam 10.6 trilyon hralık ödeme yap-
mıştı. Bu yıl ocakta 56 bin 145 kişi-
ye 12.8 trilyon, şubatta 64 bin 579
kişiye 15.3 trilyon, martta 66.6 bin
KJeçen yıl 53 bin 965 kişi işsizlik
ödeneği ahrken bu yıl ekonomıdeki
yüzde 12.4'lük büyümeye karşın ödenek
aianlann sayısı 70 bin 739'ayükseldL
kişiye 15 trilyon, nisanda 68 bin 345
kişiye 15.8 trilyon, mayısta 70 bin 13
kişiye 16.6 trilyon lira ödeme yapıl-
dı. Bu yılın ilk altı ayında işsizlere
yapılan toplam ödeme 92.4 trilyon
lira oldu. işsizlik ödeneği, son üç yıl
içerisinde son 120 günü sürekli ça-
lışmış olması koşuluyla, kendi istek
ve kusuru olmadan işini kaybetmiş
olanlardan, 600 gün çalışmış sigor-
tahlara 180 gün. 900 gün çalışmış si-
gortalılara 240 gün ve 1080 gün ça-
lışmış olanlara da 300 gün sü-
reyle ödeniyor.
Öte yandan, ilk fiili prim
tahsilatuıa Temmuz 2000'de
başlayan Fon'nun toplam
varlığı dört yılda 11 katnl-
yon 114 trilyon lira olarak
gerçekleşti.
Işçi ve işverenlerce bugüne kadar
3.5 katrilyon lira prim ödemesi ve
1.2 katnlyonluk devlet katkısı yapı-
lan Fon, 6.7 katrilyon liralık fak ge-
liri elde etti. Fon'un giderleri ise
322.2 trilyon liradakaldı.
Federasyon çatısı altında toplanan sektörel dernekler işbirliğinde iddialı
İş dünyasına taze kan• SEDEFED'in ilk genel
kurulunda, Türk Girişim ve İş
Dünyası Konfederasyonu'nun
kurucu üyesi olması için çalışmalara
başlaması kararlaştınldı.
Ekonomi Servisi - 2000 yılı sonunda 9
sektörel dernek ve TÜSlAD tarafindan ku-
rulan Sektörel Dernekler Platformu, fede-
rasyon kimliğini aldıktan sonra ilk icraatı-
na başladı.
îlk genel kurulunu dün îstanbul'da ger-
çekleştiren Sektörel Dernekler Federasyo-
nu'nun (SEDEFED), Türk Girişim ve Iş
Dünyası Konfederasyonu'nun kurucu üye-
si olması için çalışmalara başlaması karar-
laştınldı. SEDEFED, uluslararası sektörel
entegrasyonu sağlamak, Avrupa Birliği mü-
zakere sürecine sektörel temelde katkı sağ-
lamak amacıyla oluşturulan bir federasyon.
Federasyonun kurucu üyeleri, Demir-Çe-
lik Üreticileri Denıeği, Seramik Kaplama
Malzemeleri Üreticileri Derneği, Türk Sa-
nayicileri ve Işadamlan Derneği, Türkiye
Ayakkabı Sanayicileri Derneği, Türkiye
tlaç Sanayi Derneği, Türkiye Kimya Sana-
yicileri Derneği. Türkiye Müteahhitler Bir-
liği, Türkiye Turizm Yatınmcılan Derneği,
Uluslararası Nakliyeciler Derneği, Ulusla-
rarası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üre-
tenler Derneği. Üye sayısı ise 41.
SEDEFED Kurucu Başkanı GüngörKeş-
çl Türkiye'nin AB fonlanndan 18 milyar
Euro'luk pay alması için çalışmalar yapfık-
lannı söyledi. Keşçi, Türkiye'nin AB fon-
lanndan çok az yararlanabildığıne işaret
ederek bu fonlann özellikle sosyal yapının
iyileştirilmesıni sağlayacak ve istihdam ya-
ratacak projeler için verildiğini kaydetri.
Keşçi, Ar-Ge Merkezi kurulması ve gıda la-
boratuvan oluşturulması için projeler hazır-
landığınıi>elirtti.
Boğaz Tüp Geççi'niii ikinci etabını Avrupa Yaünm Bankası'run fuıanse edeceği açıklandL (AA)
Raylı sisteme AB desteği
İstanbul Haber Servisi - Ulaşım alamndaki
sonınlann karşılıklı görüş alışverişi ile
çözülmesi amacıyla Dünya Ulaştırma
Araştırmalan Konferansı Derneği'nce
(WCTRS) düzenlenen "10. Dünya Ulaştırma
Araşönnalan Konferansı" dün başladı.
Çağımızın ulaşım modelinin, raylı sistem ve
buna bağlı ulaşım modlannın kullanılması
olduğunu söyleyen Ulaştırma Bakanı Binati
Yıldınm, rayh sisteme yönelik projelerin
sadece ulusal kaynaklarla finanse
edilemeyeceğine, AB'nin bu konuyla ilgili
2020 yılına kadar bir eylem planı hazırladığına
işaret etti. YıJdınm, Türkiye'de bu
doğrultudaki bazı projelerin finanse edilmesi
konusunda Ulaştırma Bakanlığı nezdinde
çalışmalar yürütüldüğünü ve Boğaz Tüp
Geçişi'nin ikinci etabının A\Tupa Yatınm
Bankası tarafindan finanse edileceğini ifade
etti. Gemi ve liman güvenlik kodu olan ISPS
kodu uygulaması kapsamında şu ana kadar
gemi ve liman tesislerinin yüzde 98'inin
değerlendirilmesinin tamamlandığını, yüzde
57'sinin belge aldığım belirten Yıldınm, 10
gün içinde de hepsinin belgelendirileceğini
bildirdi. Yılduım, Sabiha Gökçen
Havaalanı 'nda kargo ve tarifesiz charter
uçuşlanna daha fazla yer verilmesi konusunda
Milli Savunma Bakanlığı ile mutabakata
vanldığını söyledi.
İŞÇÎNİNEVREMNDEN
ŞÜKRAN SONER
ABD mi,AB mi?
AKP, Erdoğan Hükümeti iktidannı destekleyen
kutsal ittifakçılar, son günlerde ABD-AB'nin çıkar-
lannın çatıştığı, ekonomik, siyasal, askeri strateji
yollannın aynldığı noktalarda hangi tarafı tutacak-
lan konusunda ciddi şaşkınlıklaryaşamaktalar. NA-
TO zirvesi, AİHM karan üzerine yazılanlar, savunu-
lanlarda örneğin biri ak derken diğeri kara diyor.
Sermaye örgütlerinin sözcüleri, marka olmuş
isimleri, medya yıldızlannın Başbakan Erdoğan
ve AKP iktidannın her yaptığını alkışlayabildikle-
ri günler hızla geride kalıyor. Türkiye'de bir ikti-
dann en ateşli AB lobicisi olarak pazarlanıp en
profesyonel ABD'ci olarak icraat yapabilmesi gü-
nümüz karmaşık çıkar ilişkileri içinde öyle kolay
olabilecek bir iş değil. Hele de Türkiye'nin kimli-
ği, çıkariarını tümden yok sayarak. Dış politika-
nın en zorlu dengeleri öngördüğü birsüreçte, uz-
manlığın, yıllann deneyim ve birikimini bir yana
atarak olupbitene sadece ve sadece Başbakan
Erdoğan ve AKP iktidarı gözlükleri, uyanık tüc-
carkültürü, ucuz, günlük iktidarhesaplan içinde-
ki.. yaklaşımlan giderek daha fazla sırıtıyor.
AB'ciliği, insan haklan, demokrasi ilkelerini, Tür-
kiye'ye özgü koşullarda askerin gücünü kırmak, si-
yasal Islama yol açmak, iktidara yerfeşme aracı ola-
rak kullanabilmenin sınırlan varelbette. Kokusu çok
çabuk çıkıyor. AKP iktidannı AB'nin yolunu açma-
da araç olarak görmek isteyen büyük sermaye, li-
beraller Erdoğan Hükümeti'nin gerçek amaçlan ile
yüz yüze geldikçe kıvranmaya başladılar. AHİM ka-
ran, YÖK Yasası, Erdoğan Hükümeti'nin imam ha-
tiplervetürban projelerinin boyutları turnusol kâğı-
dı işlevi ile ayrımlan getirdi.
Bizim liberaller, uzun dönemde, iktidar icraatlan-
nın bütününde Erdoğan Hükümeti'nin Türkiye'yi
gerçekteAB'den uzaklaştırmakta olduğu gerçeği ile
yüzyüzeler...
ABD'nin bile değil, Bush iktidannda simgefeşmiş,
ABD'nin bugünkü uzun dönemde çark edileceği
tartışılmaz, şahinler kanadının acımasız saldırgan,
silahlı işgal, insan haklannı yok sayan politikalan-
nın maşası Türk iktidan politikalan ile nereye kadar
gidilebilirki?..
Erdoğan Hükümeti'nin kendi iktidar sıkışıklığı, ge-
reksinmeleri ile sadece ülke çıkarlanmız çatışmıyor,
liberallerin çıkarlan ile de aynşma büyüyor..
örneğin bizim büyük medya, sermaye, Kıbns'ta
"ver kurtulda" ya da AB uğruna özgüriükler baha-
ne, siyasal Islama, hertüraynmcılığa yolun açılma-
sında bir sakınca görmüyortardı. Ancak Kıbns'ın,
dün gelen ABD kaynaklı taze haberlere göre, bo-
yutlannın sınırı olmayan ödünlerinin AB yolunu aç-
mada işlevi olamayacağı çoktan ortaya çıktı. Kıb-
ns'ta ödünsüz politika olumsuz gerekçe yapılacak-
tı şüphesiz, fakat ödünlerin getirisi de yok. Siyasal
Islama ilişkin AB'deki gelişmeler ise çok başka bir
noktada.
AB bütünü, üyesi ülkeler içinde bir güç, tehdit
oluşturmadığı sürece, tıpkı ABD'de olduğu üzere,
ırklar ve dinler üzerine ayrımcılıklaria oynamak çok
geçerli bir strateji idi. Zengin kuzey, büyük serma-
ye tekellerinin çıkar odaklaşmasının yönlendirme-
sinde, ırklar ve dinler aynmcılığı temelinde savaş-
lar sürecini nasılsa tarihe gömdü. Yoksul güneyin
parçalanması politikalannda kullanılabilirdi. Ancak
göçler AB içindeki yapıyı değiştirince, siyasal Islam
AB içinde tehdit oluşturmaya başlayınca işin rengi
değişti. AB ülkeleri günümüzde sınırfannın zorian-
masında bugüne kadar bir sakınca görmedikleri
demokrasinin laiklik ilkesini, trtizlikle gündemlerine
aldılar. AİHM'nin Türkiye kaynaklı türban davasın-
daki karan AB'deki çok boyutlu yeni gelişmelerin
sadece bir örneği.
AB içindeki yapısal değişimi yakından izleyen ak-
lı başında her insan, AKP iktidannın politikalannın
bütününün YÖK Yasası değişikliğinden türbana
uzanan geniş açıda, Türtoye'yi AB ortaklık üyeliğin-
den hızla uzaklaştırmakta olduğu gerçeğini görmek
durumundalar.
Ancak günümüzde ABD hâlâ dünyanın en büyük
askeri, siyasal, ekonomik, saldırgan gücü olarak,
kendi toplumunu Büyük Amerika üst kimliğinde
birieştirdikten sonra, insan haklan, demokrasi, la-
iklik ilkeleri üzerindeki oyunda özgürleşme ile ay-
nmcılık smırfannda oynamayı sürdürebilir. ABD ve
Bush, BOP'un aracı olarak Türkiye'de ılımlı Islam,
Irak'ta hem ırk hem de mezhep ayrımı kartlanna,
Kürdistan, Şiiler, Araplar yelpazesinde federasyon
modeline sanlmakta hiçbir sakınca görmeyebilir.
Erdoğan Hükümeti iktidan ile; en ateşli AB'ci,
gerçekte katıksız Bush iktidannda simgeleşmiş, şa-
hinler kanadından, saldırgan ABD'ci, ikisine birden
oynayabilmenin günleri bitti. überallerie siyasal Is-
lamcılar arasında son günlerdeki ufaktan ufaktan
başlayan tartışmalann nedeni de bu.
soner@cumhuriyetcom.tr
', iç piyasaya ymekl
• ZONGULDAK (AA) - Ereğli Demir ve
Çelik Fabrikalan (ERDEMİR), sanayicilerin
ihtiyacını karşılamak amacıyla, ihracatmı
sınırlandırarak üretimin yüzde 95'ini iç
piyasaya yönlendirdi. ERDEMÎR Genel
Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada,
dünya demir-çelik sektöründe özellikle son iki
yılda yaşanan gelişmeler ve Türk demir-çelik
sektöründeki yapısal dengesizliğin ülke
sanayisi üzerindeki olumsuz etkilerini en aza
indirmenin amaçlandığı belirtildi.
Ar-Ge'de üniversrte-sanayi işbirüği
• IZMİT (AA) - Ford Otosan ile Kocaeli
Üniversitesi (KOÜ) Mühendislik Fakültesi, Ar-Ge
konulannda işbirliği yapmak üzere protokol
imzaladı. Ford Otosan Genel Müdürü Turgay
Durak, Türkiye'de yerli otomobil üretiminin 1.5
milyon adede çıkmasının asıl hedefleri olduğunu
belirterek "Bunun için en az 4 milyar dolar yatınm
gerekiyor. Yerli ve yabancı sermayedarlar yatınm
teşviklerinin çıkmasını bekliyor. Ama maalesef
kanun tasansında bu madde yok" dedi. Kocaeli
Üniversitesi ile imzaladıklan protokol hakkında da
bilgi veren Durak, "Ar-Ge çahşmalanna yeteri
kadar önem vermeyen sektörler, gelecekte üretim
konusunda büyük sıkıntılar yaşayacak. Başannın
yolu, Ar-Ge'den geçiyor. Otomotiv sektörünün,
üniversitelerle yapacağı işbirliğiyle daha da güçlü
olacağına inanıyoruz" dedi. _ j