23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6TEMMUZ2OO4SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK DJHU3T U3İAÎLI İSÎAN3U1 EFENDÎSİ AZDCLCA.N3AZ' EA.3ÎKÜULD3 KAC3HAIAHI KISIM TEKMİIİ BÎÎDSN Avrupa'da üretilen parçalar, Türkiye üzerinden Pakistan ve Dubai'ye, oradan Libya'ya ulaştuılıyor rwı»« ı • ••11 1 •• •• 1ürkîye nukleerkoprıı• Gümrük müfettişleriniıı hazırladığı raporda nükleer silah üretim sisteminin trafiği gözler önüne serildi. Buna göre teknolojik parçalann üretildiği AB ülkeleri ve ABD'den parçalann doğrudan Pakistan, Dubai, Malezya veya Libya'ya ihraç edilmesi dikkat çekeceğinden, malzemeler farklı ülkelerde dolaştınlarak, izlerinin kaybettirilmesi hedefleniyor. tLHANTAŞO ANKARA- Nükleer sılahlann üre- timinde kullanılan parçalann 3 tatayı dolaşarak Libyada sona eren yasadı- şı trafîğini Cumhuriyetaçıklıyor. Tür- kiye'nın "sapürma noktası" olarak kullanıldığı trafikte adı geçen ülkeler arasında Almanya, tsviçre, Malezya, Pakistan ve Dubai de yer alıyor. Yasa- dışı trafiği yönetenlenn Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) de- netiminden kaçmak için parçalan çok farklı ülkelerden sağlama yoluna git- tıklen belırlendı. Gümrük müfetnşleri, yasadışı trafik- le ılgili ışbirliği kapsamında ABD'de yaptıklan temaslann ardından kap- samlı bir rapor hazırlayarak sürecin aynntılannı gün yüzüne çıkardı. Ulus- OLAYDA SUÇLANANLAR IVJ. Cire'ye ait şirketlerce, parçalann ticaretinde Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'ndan alınması gereken yasal izınlerin alınmadığı ve kaçakçılık suçu ışlendiğı belirtıldı. Eylemin teşekkül oluşturarak yapıldığı belirtilirken eylemdeki yanıltıcı belge ve beyanlar nedeniyle Türk Ceza Yasası'nın "evrakta sahteciük" suçunu oluşturduğu vurgulandı. Eylemde rol alan ve teşekkül üyesi olduğu belırtilen Güneş Cire, oğlu Kürşat Zafer Cire, Henk Slebos (Hollanda vatandaşı), Urs Friedrich Tînner (Isvıçre vatandaşı), Yani Skartitos hakkında, Istanbul Cumhunyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. NÜKLEER SANTRAL NASIL İŞLİYOR? T*\ oğal uranyumun zenginleşrinlmiş uranyuma dönüştürülebılmesı için LJ mevcut teknolojide en temel fonksiyonu gaz santrifiijleri yerine getirmektedir. Doğal uranyum kınldıktan, parçalandıktan, ufalandıktan ve basit bır kimyasal ışlemden geçinldıkten sonra UF6 diye adlandınlan ve doğal uranyumdan farklılaştınlmış bır forma getinlir. Oda sıcaklığında gaz halinde bulunan UF6 özel araçlarla tesise getirilerek sisteme verilir ve gaz santnfujlerinden geçirildıkten sonra 235U olarak da adlandınlan zenginleştınlmiş uranyum elde edilir ve özel olarak üretilmiş metal silindirlere konulur. Bu ürün artık nükleer silah üretimi için hazırdır. 5 ton doğal alüminyumdan yaklaşık 1 kılogramlık nükler silah üretılebılır. lararası Atom Enerjisi Ajansı, Lib- ya'da ve BBC Chına adh gemide yap- tığı denetimlerde, nükleer silah üre- tim programında kullanılacak hassas nükleer parçalaraulaştı. Ringmagnet, stator ve güç kaynaklan gıbi parçala- nn içinde bulunduğu kolılerin üzerin- de, "3E Endüstriyel ve Elektronik Sa- navi veTıcaret AŞ.Tırda1stanbur ya- zılıydı. ABD Başkanı GeorgeW. Bush da, Başbakan Tayyip Erdoğan a gön- derdiği mektupta, nükler silah progra- mıyla ilgili sorumlulann ortaya çıka- nlmasını ıstedı Olaya Türk şırketlennın adı kan- şınca harekete geçen Gümrük Teftış Kunılu müfettişleri, aylarca süren ça- hşmanın ardından, nükleer silah üre- tım sisteminin altyapısı için gereklı parçalann Libya'ya ulaştınlmasında ızlenen uhıslararası trafiği gözler önü- ne serdıler. Müfettişlerin 29 Haziran 2004 tarihlı raporuna göre, Türk pa- tentli parçalann ihracatçısı olan Güneş Cire'ye aıt Eti Elektroteknik AŞ ve Tekno Limıtet Şirketı'nce, ringmagnet ile UAEA tarafuıdan P2 tipi uranyum zengınleştırme ünitesinin tabanı oldu- ğu belırtilen alüminyum parçalann Pa- kistan ve Dubai'ye ihraç edildiği be- lirlendi. Ele geçirilen parçalann nük- leer silah yapımı ve zenginleştirilmiş uranyum (235U) elde edilmesi için ge- reklı gaz santrifüjlennin parçası oldu- ğu vurgulandı. Almanya'dan satın alındı Ringmagnet adh parçalann bazıla- nnın Almanya'da yerleşik Tndelta firmasmdan satın alındıktan sonra transit ticaret kapsamında Dubai ve- ya Pakistan'a gönderildiği tespit edil- dı. Bazı parçalann ise aynı fumadan ithalinden sonra Türkiye'de tel sanm işlemlerinin ardından Pakistan'a ih- raç edıldıgı anlaşıldı. Bu parçanın ithalatından önce, fir- mada görevli Yani Skaıütos'un iki kez Almanya' ya giderek eşyanın test- lerini yaptığı ve sipanşi onayladığı vur- gulandı. Aynı usulsüzlükten dava Tndelta şirketince yapılan aynı usul- süzlük nedeniyle Almanya'da dava açıldığı da ortaya çıktı. Alüminyum parçalarla ilgılı araştırmalarda ise UAEA'ya göre, P2 tipi uranyum zen- gınleştirme cihazının tabanını oluş- turan ve iki parçadan oluşan eşyanın Sarıgerme'de solar enerji tesisi Güneş enerjisi serinletecek AHMET TE\TtKORTAÇ BERLİN- Yenilenebilir enerji kaynaklanna yöne- lik çahşmalann yoğunlaş- hğı bır dönemde ve dün- yanın en çok solar enerji kolektörü bulunan ülke- lerinden Türkiye'de, sek- törün teknolojı merkezı sayılan Almanya ıle işbir- lıği içinde yeni yatınmlar yapıldığı gözlenıyor. Kars doğumlu mühendıs Dr. Ahmet Lokurlu'nun ürü- nü yeni bir solar enerjisi te- sisi, bır süre önce, kendı alanında bır "flk" olarak Sangerme'de Avrupa'nın en büyük turizm şirketle- rinden TUI'ye bağlı bir otelde hizmete girdi. Girişimin miman Lo- kurlu, 16 yıl önce maki- ne mühendisi olarak gel- diği AJmanya'da halen Jü- lich'teki "Enerji Sistem- lerinde Proses ve Mater- yal Enstirüsü"nde bilim adamı olarak görev yapı- yor. Lokurlu, Türkiye gı- bi güneşi bol ülkelerde çevreyi kirletmeyen bu tür enerji kaynaklanna yönelinmesinin öneminı vurgularken bu ürünün dığer solar kolektörler- den farklı olduğuna dik- kat çekti. Lokurlu "Güneş enerjisryie sadece buhar üretmekle kahnıyonız, ay- nı zamanda klimalandı- nyoruz da" dedı. Lokur- lu, bundan sonrakı uygu- lamalannın Ispanya, Por- tekiz ve Yunanistan'da yo- ğunlaşacağını kaydetti. I-Tsnn)nt1 hnnnhmhm M>^eSınırKapısı'ndanTürkiye'yegirisya- J7.UyVUn tiUtUKLUliIl panBulgarplakalıotomobilde,4lköpekya>ru- su bulundu. Olayla ilgili Bulgar uynıklu 1 kişi gözalbna ahndı. Edinilen bilgiye göre, Edime tl Jandarma Komutanlığına bağlı ekiplerin Ka- pıkule-Edime arasmdaki karayolunda > aptığı kontrollerde. şüphe üzerine durdurulan Vase- lin biev'in kullandığı otomobilin arka kolruğu ve bagajında. 41 adet çeşitli cins köpek yavru- su bulundu. Köpek yavruları, Edirne Belediyesi \ eteriner Müdüriüğü Kedi ve Köpek Bakım Evi'ne teslim edildi. Otomobil sahibi Diev hakkında adli işlem başlabldı. (Fotograf: AA) bir bölümünün Isviçre'de yerleşik Traco firmasından ithal edildiği sap- tandı. Parçanın içerisine motor stator konduktan sonra özel işçiliğe tabi tu- tularak üretildiği kaydedildi. TAEK'nln Iznl yok Birbirine monte edilecek şekilde üretilen bu parçanın uranyum zen- ginleştinne cihazının tabamnı oluş- turduğuna işaret edılen raporda, par- çalann Nükleer Uyan Lıstesi'nde yer aldığı, ihracatı için de TAEK'ten izin alınmadığına işaret edildi. Traco fir- masının sahibi Urs Friedrich Tin- ner'in Türkiye'de üretilen parçalann dökümü, işlenmesi aşamasında Tür- kiye 'ye geldiğı. parçalann üretim sü- recini denetlediği vurgulandı. Alman Schenck şirketinden ise 8 adet balans makinesı ithal edildiği ve başka bir ülkeye çıkanlmayacağına ilışkın taahhütname verildıği belırti- len raporda, parçalann yurtiçinde Ve- fa Makine adlı şırkete satılmış gıbı göstenlerek Dubai'ye ihraç edildiği de anlaşıldı. Türk parçalan yetmez Türk şirketince ihraç edılen parça- lann bir uranyum zenginleştirme te- sisinın ve gaz santrifüjünün yüzde 15-20 dolayında bir bölümünü oluş- turduğuna dikkat çekilen raporda, "Bu eşyalar tek başma bir tesisin ohış- masına imkân vermediği gibi, bir bü- tün gaz santrifüjünün yapıbnasına da yetecekıtfetiktedeğfldir* denıldı. Ra- porda, şu değerlendırme yapıldı: "Eşyanın nihai vanş yerinin bu ül- keJeregöre çok dahaıtibartıveriskarz etmeyen bir ülke olan Türkiye'ye sev- ki trafiğin işlemesine yardımcı olacak ve olası şüpheleri en aza indirecektir. Tümbu trafikte başta gümrük veTA- EK obnak üzere Türk kamu idaresi- nin herhangi bir ihmalinin bulunma- dığı düşünülmektedir. Türkiye'nin NSG listesindeki mallann trafiğinde rol aldığı hatta bu konuda bir üs ol- duğu Türk kamu idaresinin zafiyet içinde bulunduğu yönündeki değer- lendirmeler son derece yanhşve ama- cnu aşan bir özeflik arz edecektir." ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet@cumhuriyet.com.tr "Internet Gözaltında" başlağıyla bir rapor yayımlayan Sınır Tanımayan Gazeteciler ör- gütü, bu mecrayı sansürleyip baskı altındatut- maya çalışan rejimleri kınadı. Çin'i en baskıcı ülke olarak gösteren Sınır Tanımayan Gazete- ciler, ülkede 61 internet kullanıcısının hapiste olduğunu vurguluyor. Raporda, dünyanın ön- de gelen demokrasilerinden bıri olma iddiasın- da bulunan ABD de suçlanıyor. Intemete baskı uygulayan ülkeler arasında gösterilen ABD'nin, 11 Eylül saldınlannın ardın- dan internette ifade özgürlüğünü güvenlik ge- rekçeleriyletırpanladığının attını çizen raporda, bu karann altında imzası bulunan politikacılar da kınanıyor. Ancak tüm bunlara karşın interneti sansür- lemek öyle pek kolay bır şey değil. Hatta ço- ğu zaman seslerini hiçbir yerde duyuramayan insanlann kendini rahatlıkla rfade edebildiği tek Irak'tan Gelen Sanal Çığlıkyer belki de internet. Ülkesi, ABD askerteri tarafından yakılıp yıkılmış Bağdatlı internet yazan Salam Pax da bunlardan birisi. Çaresizliğin, zayıflamış umutlann, özlemle- rin ve korkulann dile getkildiği Pax'ın yazısı, Irak'tan çıkıp tüm dünyaya yalvarıyor. Işte Salam Pax'ın mektubu: "Savaşlar hiçbir zaman iyi çözüm değildir. Çaresizliktir savaş. Başka hiçbir yol kalmadı- ğı zaman başvurulmalıdır. Evet, dış mûdahale olmasaydı, Irak belki de Saddam Hüseyin rejiminden kendi kendine kurtuiamayacaktı. Ve bu savaşın getirdiği tek bir olumlu şey varsa o da Saddam Hüseyin 'in gitmiş olmasının getirdiği yeni umutlar. Ama, bu savaşın nasıl yürütütdüğü ve savaş sona erdikten sonra neler yapıldığı bambaş- ka konular. Çokzor ve hayal kınklıklanyla dolu garip gün- ler yaşadık. Her şeyden önce ülkemize gelip yerleşen dev Batılı gücün, aslında burada ne yapacağı konusunda hiçbir fikri olmadığını an- ladığınız gün yaşadığınız şokyeter. Çok uzun zaman susturulmuş bir toplum olarak Irak'ta şu anda sürekli birbirine aynı an- da bağınp karşısındakini dinlemeyen gruplar halindeyiz. Birsüre sonrayatışıp gerçekten otu- rup konuşmaya başlayabıleceğimizi umuyorum. Tartışmamız gereken birçok sorun var. Ve bunlan şu andaki halimizle çözemeyiz. Kürt- lerialın mesela. Son on küsuryıldır kendi böl- gelerinde sağladıklan gelişmeden guruhular ve neredeyse ayn bir ülke gibiler. Şiilerin Sünnilerle birçok anlaşmazlığı var. Sünnilerise hakikaten şu ana dek hep ağıhık- ta olduklan iktidan yitirmekten korkuyorlar. Bü- tün bu sorunları sakin sakin tartışmamız ve birbirimizi dinlememiz gerekiyor. Şu anda bağnşıyoruz. Peki ya böyle bağır- maya devam eder ve birbinmizi hiç dinlemez- sek Irak'ın hali ne olur? Işte en büyük kaygılanmdan bih bu. Ya böy- le böyle hakikaten biriç savaşın girdabına ka- pılırsak? Biryandan da, hakikaten planlandığı gibi önü- müzdeki aralık ya da ocak aylannda yapılabilir- se, seçimlerin bir tür gerçek lideriik yaratabile- ceğini umuyorum. En büyük umudum da bu. Şahsen ben ülkenin bir an önce ayaklan üzerine kaldırılmasını umuyor ve bekliyorum. Bağdat sokaklannın eski halini özlüyorum. So- kağa çıktığımda bombardımanlar ve çatışma- lardan yanmış yıkılmış beton yığınlan görmek beni üzüyor. Savaş bitti denileli bir yılı geçti. Bağdat hâlâ savaş yeri gibi görünüyor. Bu manzara değişirse herkesin ruh hali de deği- şecek." DUZYAZI ORHAN BİRGİT Sokakçı Başbakan Cem Yılmaz'ın Çeşme sahillerinde 40 derece sı- cak altında siyah eşofman üstü, kapri pantolonu ve kapalı siyah terlikleriyle dolaştığını gören DHA Izmir Bürosu'ndan Cesur Sert, ünlü şovmene ne- den böyle giyindiğini sormuş. Yılmaz verdiği ya- nıtta, gerekçe olarak "70 milyon insanın, kendisi hakkında soyunarak poz vermesine hazır olmadı- ğı yolunda bir izlenime sahip olduğu"m söyle- mış. Şovmenimiz acaba kara mizah mı yapıyor? Yok- saalkışlanyla beslendiği izleyıcilennin nabıziannı tut- mak zorunda olduğunu birilerine mi anlatmak is- tiyor? 0 "birileri" dediğim kesimin en doruğunda po- litikacılar oturmaktadır. Çatıyı işgal eden de elbet- te iktidarda olanlar. Bizim ülkemizdeki somut ör- nekle AKP'liler ve elbette hepsinin, hatta hepimi- zin omuzlanna basarak konuşmakta olan Başba- kan Erdoğan. Üç gün önce, kuruculan arasında olduğu Birlik Vakfı'nın genel kurulunda meslek okullannın sorun- lannı çözemediği için, kendisinden de kıdemli bir üyenin eleştırisine yanrt vermek amacıyla kürsüye çıktı. Meslek okullannın sorunu deyişinin aslında salt bir kılıf olduğu, amacın, o kılrf attında imam ha- tip okullannın önünü tüm fakültelere açmak oldu- ğunu Mısır'daki Sağır Sultan da biliyor artık. Nite- kim o kıdemli üye de eleştirisinde kendisinin ço- cuklanna dilediği dini eğitimi verme hakkına sahip olması gerektiğınden yola çıkmış. Başbakan, getirdikleri yasa tasansının toplumu gerebileceği gibi bir izlenim edindiklerini söyleye- bilirdi. Ülkenin öyle birgerilim ortamına girmeme- si için tasarıyı askıya aldıklannı, daha doğrusu ya- salaştırmayı artık düşünmediklerini anlatabilir, mes- lek okullannın AB adayı Türkiye için ne kadar ge- rekli olduğunun artını çızmekle de yetinmez, bu okullann üstüne her alan için bir "yüksekofcu/"lar zincınnin oluşturulmasının önünü açacak şeyler de söyleyebilirdi. O malum Siirt konuşması O anda Başbakan kımliğinı bır yana bırakmayı ve kendisıne Sıırt milletvekılliğinın yolunu açan o ünlü manzumeyı okuduğu mıtingdeki Tayyip Erdo- ğan'ı öne çıkarmayı yeğledi. imam hatip yasasının neden olduğu tepkilen göğüslemek için, sokağa dökülmeyen yandaşlannı hedef gösterdi. Güven- dıği dağlara kar yağdırmış olanlardan şikâyet ettı. Bedel ödemedikleri için bu tasarıyı yasalaştırma- dıklannı anımsattı. O ünlü Siirt mitinginde, "Minarelerin süngü, ca- milerin m/<Jfer"olduğunu nakleden manzumenin dizelerini okurken kendilennden geçerek "Allahü- ekber" nidalanyla karşılık veren yığınlardan çok daha coşkulu kalabalıklann malum yasa tasansı- nın karşılaştığı tepkileri sindirmek amacıyla sokak- ları doldurması hesabının tutmamasının, AKP Ge- nel Başkanı'nda nasıl bir düş kınklığına neden ol- duğu Birlik Vakfı konuşmasından tarihin kayıtlan- na geçmiştir. Sokaklar dolsaydı ve imam hatiplerin önlerinin açılmasını isteyen yığınlar tepkilerini göstermek için, tıpkı Sıvas'ta olduğu gibi etrafı yakıp yıkma- ya kalksalardı, düzeni korumaktan birinci derece- de sorumlu olması gereken hükümet ile bu hükü- metin başı ne yapacaklardı? Tayyip Bey ve arka- daşlan Ikinci Dünya Savaşı'nda ortalarda çok do- laşan ünlü fıkradaki gibi, kendilerine hücum emri vererek fırlayan Italyan subayını, tam siper gizle- nerek "Bravvo Kapitane" dıye alkışlayan askerle- ri çağnştıran yandaşlannı Allahtan tam zamanın- dafark etmişler. Başbakan kurucusu olduğu Birlik Vakfı'ndaki yandaşlannı da hedef alan sitemli konuşmasında "Bedel ödemeye hazır mısınız" sorusuna yanıt alamayınca hükümetin öyle bir ödemeye hiç mi hiç hazır olmadığını söyleyerek işin içinden sıynlmak istediğini mi gösterdi dersıniz? Bence olayı zamana yayıyor. Aralık ayında AB için görüşmelere başlama tarihıni koparabılirse pısınk muhalefetin dağınıklığından da yarartanarak 2005 Mayıs'ında erken seçime gitmeyi hesaplıyor. O he- sap, "müzakere tarihini alan hükümetin elini güç- lendirin ki, giriş vizesini de alsın" gibi çok tatlı ve aldatıcı bir gerekçeye yaslandınlabılir. Tabii, muhalefet dedığiniz zaman illa bugünkü CHP'yi amaçlıyor olursanız. Ve yine tabii DSP aya- ğa kalkmamakta ısrar eden görünümünü taze güç- lerle değiştıremezse. 70'li yıllardaki Ecevitçiliği ye- niden yaşama geçirtecek bir yöntemi ve yönetimi işbaşına getiremezse.. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(âe-kolay.net Afşin-Bbistan Termik Santralı • ELBİSTAN (AA) - Kahramanmaraş'ın Elbıstan tl- çesi Beledıye Başkanı Abdullah Paksoy, Afşin Elbis- tan B Termik Ünitesı için Ceyhan Nehn'nden alınacak suyun büyük bir çevre felaketine yol açabileceğını sa- vundu. Paksoy, yaptığı açıklamada, Ceyhan Nehri kaynagından su alınmaya devam edilmesi halinde ıç- me sulannın zarar göreceğıru ve nehır yatağının tama- men kuruyacağını belırtti Paksoy, suyun daha uygun olan başka noktalardan alınması önensinde bulundu. Kapıkule'de eroin operasyonu • EDtRNE (AA) - Kapıkule Sınır Kapısı'ndan )Tirtdışına çıkış yapmak isteyen bir TIR'da şüphe üzerine arama yapıldı. Arama sonucımda TIR'da 80 pakette toplam 42 kilo 918 gram eroin maddesi ele geçirildı. Olayla ilgili TIR sürücüsü, fırma yetkilisi Zeynel K. ile Mehmet A gözaltına alındı. UttePİepm kottuklan • İSTANBUL (ANKA) - Istanbul'da gerçekleştinlen NATO Zirvesi için tasarlanan mobiryalar Dışişleri Ba- kanlığı'na taşınıyor. Bakanlığa gidecek koltuk ve mo- bılyalar arasında 48 ülke hderinin toplantılan gerçek- leştırdiği yu\ r arlak masa ve sandalyelerin yanı srra ABD Başkanı ıçın hazırlanan özel çalışma odası da bulunuyor. Mobilyalar Ankara'da Dışışleri Bakanlı- ğı'nın yeni yapılan ek bınasında kullanılacak. Ortabğı birbirine kattı • ADAPAZARI (AA) - Adapazan Cumhuriyet Ma- hallesi'nde depresyon geçırdığı ıddia edılen Anf Özer adlı yurttaş, çarptığı park halindekı aracı otomobilıyle sürükleyerek yolun karşısındak] mağazanın vitrinin- den içen soktu Daha sonra aracmı vatandaşlann üze- rine de süren ve kendisıni kov-alayan polis otosuna da hasar veren Öttr, uzun uğraşlar sonuca yakalanabildı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle