Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6TEMMUZ2004SAU
10 DIŞ HABERLER dishab(a cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Sado-Mazo-Dekolte-Güllü Ham'fendi
Bu satıriann yazarı kadın giysilerin-
den hele modadan pek anlamaz. An-
cak bu köşenin okurları, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emi-
ne Ham'fendinin bir karış topuklu
ayakkabılarla Atina'da Akropol Tepe-
si'ne tınmanıp Parthenon'u gezme-
sindekı saçmalığı yadırgayacak ka-
dar bir giysi kültürüne sahip olduğu-
nu anımsarlar. 0 zaman bazı yazar-
lar da Emine Ham'fendinin "topuklu
ayakkabı" ve "tesettüriü giysileri" ara-
sındaki çelişkiye değinmişlerdi. O ya-
zılardan sonra Ham'fendinin terzisini
değiştireceğini ummuştuk. Yanılmı-
şız!
ABD Başkanı George W. Bush'un
Ankaraziyaretınde, sonra istanbui'da
NATO toplantısı boyunca Ham'fendi-
nin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in yasakları dışında sahneye
çıkma fırsatı buldukça ne kadar gü-
lünç duruma düştüğünü tüm Türk ka-
muoyu ve yabancı konuklar hayretle
gözlediler. Yalaka basının bir bölümü,
Cumhurbaşkanlığı'nın Ham'fendiyi
NATO protokolünden dışlamasının
"s/rano'a/"yarattığını dahı yazdı. Dör-
düncü kuvvet basınımız "anayasa bir
kez delinmekle bir şey olmaz" man-
tığı içinde hareket etmekle yetinme-
di, protokol gereği Cumhurbaşka-
nı'nın eşi Semra Sezer dururken Emi-
ne Ham'fendiden "First Lady (başka-
dın)" diye de söz etti.
Ancak ne var ki Emine Ham'fendi-
nin beyaz biyeli mavı ceketi, lacivert
biyelı uzun beyaz eteği, beyaz sıkma
başörtüsünden görülecek saçlannı
örten lacivert alınlıktan oluşan teset-
türünü, göğsündeki nal gibi birgül ta-
mamlıyordu. Hertürlü yalakahğa kar-
şın Güllü Ham'endinin bu giysisi ba-
sınımızda alışılmışın dışında ilginç yo-
rumlara yol açtı:
29Haziran Hürriyet: "Modacılann fa-
vorisi: Semra Sezer" başlıklı haberın
girişinde şu yangıya yer verildi: "Türk
modacılar, dünya liderlerinin eşleri-
nin giyim stiliyle bizim cepheyi karşı-
laştırdı. Sonuçta Semra Sezer, Emi-
ne Erdoğan'a açık ara fark attı. Emi-
ne Erdoğan, önceki gün giydiği gül-
lü kıyafetiyle
puankaybet-
ti." Haberde
modacılann
görüşlerine
de yer veril-
mişti. Bu gö-
rüşleri şöyle
özetleyebili-
riz.
Nur Yerii-
taş: Emine
Ham'fendi-
nin güzel yüz
hatlannıöven
modacı "Gi-
yimindeki
detaylar (ayrıntılar) yüzünün önüne
geçmemeli. ömeğin yakasındaki çi-
çek çok daha sade olabilirdi" dedi.
Vural Gökçayiı: "Emine Erdoğan'ın
tarzı moda standartları dışında. Ken-
di modasını yaratıyor. Çağdaşmoda
ile kendi modasını uygulamak istese
de, bu her zaman tutmuyor. Üzerin-
de çalışılması lazım. Çünkü Türk ka-
dınını ve Türkiye'yi temsil ediyor."
Fevziye Çamar "Emine ve Hay-
rünnisa (Gül) hanımlarev kadını de-
ğiller, zirveyi temsil ediyoriar. Bugü-
nün modası çiçek diyerek yakaya çi-
çek takamazsınız. Dekolte üzerine
küçük bir kamelya ya da çiçek koya-
bilirsiniz ama kocaman bir gülü ka-
palı bir elbisenin üzerine yapıştıra-
mazsınız."
Ata konan bir kelebek benzerii bu
yargı üzerine bir soru da bizden:
"Acaba Emine Ham'fendi dekolte
üzerine küçük bir çiçek koysa nasıl
olurdu?"
Ingiliz Daily Express Gazetesi: "Ne-
redeyse vücudunun tamamını kapla-
yan burkası eksikti." Insanın aklına
bu kez az öncekinin tersi bir soruyu
getiriyon "Acaba Ham'fendi Afganlar
gibi burka giyip üzerine gül kondur-
saydı nasıl olurdu?"
Milliyefte Mehmet Y. Yılmaz, 30 Ha-
ziran'da köşesini "tıaz; kişileri sinir-
lendireceğini bile bile Emine Erdo-
ğan'ın giyim tarzına" ayırmıştı.
Ham'fendinin "herhangi birkişi'o\m&-
dığını, "Başbakanm eşi" olduğunu
anımsattıktan sonra şöyle yazıyordu:
"Neredeyse bir çocuk kafası bü-
yüklüğünde güllerden, ağır salon
perdelerini bağlamaya yarayan tür-
den dev fiyonklardan, birbiriyle uy-
mayan renk tercihlerinden, harabe-
leri gezerken giyilen sivri topuklu çiz-
melerden, Boğaz'daki tekne turun-
da giyilen pardösülerden söz ediyo-
rum. Türkiye tekstil ülkesi ve bu ko-
nudayetişmiş ciddi modacılara sa-
hip bir ülke..."
Aynı gün Cumhuriyet'te llhan Sel-
çuk'tan bir alıntı: "Gazetelerde fo-
toğraflan, televizyonlarda filmleriya-
yımlanan Emine Erdoğan Hanım'ı kim
giydiriyorsa evlere şenlik!.. Emine Ha-
nım da konu mankeni!.." Hani bir za-
manlar ter kokusu saçan güzel bir kız
hakkında "O'na birileribiimem ne de-
odarantını anımsatsa" gibilerden bir
TV reklamı vardı....
1 Temmuz'da Cumhuriyet'te Hik-
met Çetinkaya. dikkatlerden kaçan
bir noktaya değinerek Başbakan'ın,
smokinli resmi devlet yemeğine smo-
kinsiz gelmesini eleştirdikten sonra
"2004 yılında, Mustafa Kemal Ata-
türk'ün kurduğu Türkiye Cumhuri-
yeti'nin başbakanının eşinin giyim
tarzı çağdaşlığı değil, ilkelliği sergili-
yor" diyordu. Devlet protokolünde
böyle bir yemeğe smokinsiz gelenle-
ri Protokol Genel Müdürü içeriye al-
maz. Acaba bu protokol görgüsüzlü-
ğünü yapan davetlinin, Protokol Ge-
nel Müdürü içeriye girmesine neden
izin verdi? Anladıgım kadan ile Hikmet,
bu köşede zaman zaman yazdığım bir
olguya dikkati çekiyor olmalıydı. Bil-
diğiniz gibi günümüzde uygar olarak
kullanılan "medeni" sözcüğü gerçek-
te Arapça'da °kentii"yan\, "kentin-top-
lumun temel kurallanna uyan kişi"
anlamınadır. Arapçada bunun karşı-
lığı ıse "6ecfew"olup Türkçe "köylü"
anlamınadır. Yani kurallara uymayan
ilkel kişi...
Aynı gün Radikal'deki köşesinde
konuyu irdeleyen Perihan Mağden,
smokinı "penguen üniforması"olarak
tanımladıktan sonra Ham'fendinin giy-
sisini ise şöyle yorumluyordu:
'Ve fakat Emine Erdoğan başının
başlığıyla değil de, aşırı kendine gü-
venin dışavurumuyla yaptığı kılık kı-
yafet tercihiyle cümlemizi şok etti.
Hakikaten. Lahana boyutlanndaki o
korkunç gülün travmasını üstümüz-
den atamamıştık ki, saten fiyonguy-
la tekmilimizi paralize etti. O yetme-
di, belden sıkıca bağlı beyaz pardö-
süyle tekne gezisi!
Benzaten KaramanlisV/ı kansının
koluna girip de Atina 'daki tapınakla-
n gezerken ayağına giymiş bulundu-
ğu sado-mazo aşırı topuklu rugan
çizmelerinin ağıriığını üstümden ata-
bilmiş değilim. Yunan(lı) hanımın aya-
ğında bir çift dümdüz babet var iken
Emine Hanım'ın çizmeleri tek keli-
meyle 'müstehcen' idi."
llhan Sefçuk hızını alamamış olacak
ki 4 Temmuz'da aynı konuya "Tür-
banlı Hükümet Olurmu?" başlıklı bir
yazı iledönmüş. Selçuk'un yazısı Ho-
ca'nın bir öyküsü ile şöyle sona eri-
yordu:
"Nasrettin Hoca'y/ çirkin birkadın-
la evlendirmişler, hanım ilk gün sor-
muş:
- Efendi,
kime görü-
neyim, kime
görünmeye-
yim?..
Hoca:
- Hanım,
demiş, bana
görünmede
kime görü-
nürsen gö-
rün!..
AKP hü-
kümetinin
Başbakanı
ile Bakanla-
nnın eşleri eli yüzü düzgün hanımlar
ama ortalıkta görünmeseler iyi ola-
cak..." Meslektaşlann Ham'fendi ile
kendi eşinin giysileri hakkında Beyrut'ta
sorduklan soruyu Dışişleri Bakanı Ab-
dullah Gül, "Emine Hanım'ın seçti-
ği kıyafetler kendi zevki" sözleri ile
yanıtlamış, türban konusunda ise "Bu
konuda Lübnan örnek alınabilir" de-
mışti. Vallahi de pes doğrusu! Dünya-
ya örnek olacak "Atatürk devrimleri"
dururken Lübnan'ı örnek gösteren
bakanın bu yanıtından sonra llhan
Selçuk yandı! Demek ki bundan son-
ra daha çok güllü ham'fendiler göre-
cek!
Bush, Dolmabahçe Sarayı'nı ne-
den makam odası olarak kullanma-
dığını Erdoğan'a sormuş. Anımsarsı-
nız eskiden Osmanlı ya da Batı saray-
fannda renk renk abartılı giysileri için-
de padişahlan, krallan eğlendiren soy-
tarılar vardı. Acaba Bush'un aklına bu
soruyu sotmak nereden gelmişti? In-
şallah Ham'fendinin bundan böyle
Dolmabahçe Sarayı'nın soytansı kılık-
lanna bürünmesini önleyecek moda-
cılar süratle devreye sokulur.
Garip bir rastlantı! Ham'fendi hak-
kında ilk yazı çıktığı gün Strasbourg'da
Avrupa Insan Hakları Mahkemesi
(AİHM) "44774/98 sayılı Leyla Şa-
hin'/'n türban yasağının önlenmesi
başvurusunu" 27 sayfalık bir gerek-
çeli kararla ret etti. Davacılar arasın-
da Zeynep Tekin adlı bir Türk vatan-
daşı daha vardı.
AlHM'nin karannı okurken birden ak-
lımıza bir soru takıldı. Acaba, Dışişle-
ri Bakanımızın eşi Hayrünnisa Hanım
devleti temsil eden eşine karşı
AlHM'de açtığı türban davasından
vazgeçmeyip Şahin ve Tekin gibi da-
vasını sürdürseydi ne olurdu? Eşinin
bu başvurusuna karşın Dışişleri Ba-
kanı Gül Türkiye'yi mahkemede "Tür-
ban yasağı insan haklan ihlali değil-
dır" sözleriyle savunmak zorunda kal-
mıştı. Bu savunmadan bir süre son-
ra Bayan Gül, başvurusunu geri çek-
miş, ancak Başbakan'ın etkisi ile Bay
Gül, ilk savunmasını yumuşatan birek
savunmayı da mahkemeye gönder-
mişti.
Işın ilginç yanını AlHM'nin kararia-
rını göklere çıkaranların türban kara-
rına karşı tavır koymaları oluşturuyor.
Sezer'in kamu yerierinde türban ya-
sağı kararı önce Türk Anayasa Mah-
kemesi'nde, sonra da AlHM'de onay-
landı. Acaba Sezer'in, NATO toplan-
tılarına türbanlıları davet etmeyişi mi
yoksa türbanlıları destekleyen hol-
dingci medyamız mı skandal yarattı?
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
Cumhuriyef, komisyonun KKTC'ye yönelik yardım paketinin aynntılarına ulaştı
AB'dendoğrudanyardımAYHAN ŞİMŞEK
ANKAR\- Cumhuriyet AB
Komısyonu'nun Kıbns Türk-
lerine yönelik açıklayacağı yar-
dım paketinin aynntılaruıa ulaş-
tı. AB, 2004-2006 yıllan arasın-
da Kıbns Türk tarafina "doğru-
dan" 259 mılyon Euro'luk ma-
li yardımda bulunacak.
KKTC'de yerel otoriteler, ka-
mu idareleri, kooperatifler ve
si\il toplum örgûtlerinin yarar-
lanabıleceği yardım, bölgesel
kalkınma projeleri, altyapının
güçlendirilmesi, iki toplumun
yakmlaştınlmasına yönelik pro-
jelerde kullanılabilecek.
AB Komisyonu'nun Genişle-
meden Sorumlu Üyesi Günter
\%rheugen ve Bütçeden Sorum-
lu Üyesi Michaele Schreyer ta-
rafindan hazırianan Kıbns Türk-
lerine yönelik açılım paketinin
• AB, KKTC'ye 2004 için 6, 2005 için 114, 2006 yılı için de 139 milyon
Euro mali yardım verecek. Mali destekten yerel otoriteler, kamu idareleri,
kooperatifler, sivil toplum örgütleri, dernek ve vakıflar yararlanabilecek.
Yardımm kullanımında, Rum yönetiminin söz hakkı olmayacak.
tamamlandığı öğrenildı. AB Ko-
misyonu'nun Brüksel'de yann
yapacagı toplantıda kabul edil-
mesi beklenen paketin yaşama
geçmesi için AB Konse\i tara-
findan onaylanması gerekiyor.
Paket, 2004 yılında fizibilite
çalışmalan için 6, ardından 2005
yılı için 114 ve 2006 yılı için de
139 milyon Euro mali yardım
öngörüyor.
Doğrudan yardım
Cumhuriyet'in ayrıntılanna
ulaştığı 8 sayfalık taslak belge-
nin önemli unsurlan şöyle:
Kıbns Türk tarafina doğru-
dan yardım: AB Komisyonu,
Annan Planı'na "hayır'' dıyen
Kıbns Rum tarafina tepki ola-
rak mali yardımı "doğrudan"
Kıbns Türk tarafina yapacak.
AB'nin, hukuken adamn tü-
münü temsil eden "Kıbns Cum-
huriyeti''ni baypas ederek yar-
dımı doğrudan Kıbns Türk ta-
rafina yapacak olmasının Rum-
lann büyük rahatsızhğına ne-
den olduğu öğrenildi. Komis-
yonun paketinde, mali yardı-
mın, "sjyaadurum" da göz önü-
ne alınarak "doğrudan" aktanl-
masının öngörüldüğü vurgulan-
dı. Bununla birlikte Kıbns Türk
tarafi için "Kıbns Türk toplu-
mu" ifadesi kullanıldı.
Yerel otoriteler yararianabfle-
cek: AB Komisyonu'nun yardı-
mın işlerlik kazanabilmesi için
hazırladığı tüzük taslağında,
mali destekten yararlanabile-
cek olanlar şöyle sıralandı:
ABVehaarük
"Yerel otoriteler, kooperatif-
ler, srvil toplum temsilcikri. sos-
\al taraflann örgütleri, iş destek
kuruluşJan, kamu ajanskn, ka-
mu idarefeti yerel ya da gelenek-
sel tophıhjklar, dernekler, vakrf-
lar. kâr amacı gütmeyen kum-
hışlar. hükümet dışı kuruluşlar.
gerçek kişiler."
KKTC, AB've hazırlanacak:
AB'nin taslak tüzüğünde, mali
desteğin "Kıbns'ın yeniden bir-
leşmesine" yardımcı olmak ama-
cıyla öncelikle Kıbns Türk top-
lumunun ekonomik kalkınması
ve adarun ekonomik entegrasyo-
nunu amaçladığı vurgulandı.
Mali desteğin kullanılabileceği
alanlar ise şöyle sıralandı:
AB hukukuna uyum ve uygu-
lamanın güçlendirilmesi, özel-
likle bölgesel kalkınma ve insan
kaynaklanru geliştirmeyi ıçeren
sosyal ve ekonomik kalkınma
programlan. enerji. ulaşım, te-
lekomünikasyon ve su kaynak-
lan alanında altyapı yatınmla-
n, sivil toplumun güçlendiril-
mesi. iki toplum arasında gü-
ven arttıncı önlemler, Kıbns
Türk toplumunu AB 'ye daha da
yakınlaştıracak bilgilendırme
programlan. Kıbns dışında üye
ülkelerde eğitim için burslar.
IYE REDDETTtK?
Rum lider
gerekçesini
açıkladı...
• Annan Planı'nı
Türklerin lehine olduğu
için reddettiklerini
söyleyen Papadopulos,
plandaki 11 maddenin
"10.5'inin Türklerin
müzakere dahi etmeden
elde ettikleri isteklerini
içerdiğini" öne sürdü.
VTYANA (AA) - Resmi ziyaret
için Avusrurya'nın başkenti
Viyana'da bulunan Kıbns Rum
yönetimi lideri Tasos
PapadopuJos. Der Standard
gazetesine verdıği demeçte,
Annan Planı'nı "Türklerin lehine
olduğu için" reddettiklerini
söyledi. BM Genel Sekreteri
Kofi Annan'ın taraflara sunduğu
çözüm planındaki 11 maddenin
"10.5'inin Türklerin masada
müzakere dahi etmeden ekte
ettikleri isteklerini içerdiğini"
ıleri süren Papadopulos, bu
iddiasına örnek olarak
"Türk askerinin Kuzey Kıbns'ta
kaunasma izin verihnesini"
gösterdi. Bir soru üzerine.
bundan sonra ikinci bir
referandum yapılamayacağını
belirten Papadopulos, "Ancak
birkşme siyasi hedefimiz olarak
kalacakbr" dedi. Kıbns
sorununun çözümü için Avrupa
Birliği'nin devreye girmesini de
"u>gun görmediğini" ifade eden
Papadopulos, şunlan kaydetti:
"AB üyesi çok sa\ ıda ülke Kıbns
sorununa taraf olduğu için AB,
sorunun çözümüne ilgi
duvmaktadır. Ancak AB başka
sorunlarla yeterince meşgul
olduğu için BM'nin sorunun
çözümüyle ilgOennıeye devam
etmesi daha uygun ohır."
Seçimin favorisi Susüo Bambang Yudhoyono'nun yandaşlan şimdiden sevinç gösterilerine başladılar. (Fotoğraf: AP)
Endonezya'da, liderlik seçimini eski askerin kazanması bekleniyor
Generallî demokrasi sınavı
Dış Haberler Servisi - Endonezya'da
seçmenler. ilk kez lıderlenni doğmdan
seçmek üzere dün oy kullandılar. Ke-
sin sonuçlar iki hafta boyunca sürecek
sayım işlemlerinin ardından açıkJana-
cak. Ancak eski general \ e gü\ enlik ba-
kanı Susilo Bambang Yudhojono'nun
seçimi kazanması bekleniyor. Yudho-
yono'nun ilk turda kazanmak için ge-
rekli olan yüzde 50'lik barajı aşıp aş-
mayacağı ise kesin değil.
15 binden fazla takımadadan oluşan
ülkede 150 milyonu aşkın seçmenin oy
kullanabilmesi için, yanm milyon oy
sandığı kuruldu.
Endonezya'yı 30 yılı aşkın bir süre
"tekadam" olarak yöneten Devlet Baş-
kanı Suharto bundan altı yıl önce dev-
rilmıştı. Ancak kendisinden sonra ge-
len devlet başkanlan da meclis tarafin-
dan seçildi. Bu yöntemle seçilen son lı-
der olan Megawati Sukarnoputri ise
anket sonuçlanna göre bu göreve ye-
niden gelemeyecek. Sukarnoputri'nin
• Ülkeyi 30 yılı aşbn bir
süre "tek adam" olarak
yöneten Suharto'nun
1998'de devrilmesinden
sonra devlet başkanlığı için
ilk kez doğrudan seçim
yapıldı. Yanşın iki
favorisi de asker kökenli.
en önemli rakibinin, oyların yüzde
43'ünden fazlasını alması beklenen Su-
silo Bambang Yudhoyono olduğu be-
lirtiliyor.
Doğu Timor'da insanlığa karşı suç iş-
lemekten yargılanmak üzere hakkında
suç duyurusunda bulunulan eski Silah-
lı Kuvvetler Komutam General WTran-
to'nun ikincilik için Sukarnoputri ile ya-
nştığı gözlenirken diğer adaylar ılımlı
Müslüman lider Emin Reis ve şu anki
De% let Başkanı Yardımcısı Hamza Haz
onlan izliyor.
Dünyanın en büyük Müsiüman nü-
fusuna sahıp olan Endonezya'da yapı-
lan seçimde, eğer ilk turda hiçbir aday
seçmenlerin yüzde 50'sinin oyunu ala-
mazsa en fazla oyu alan iki aday 20
Eylül'de tekrar karşılaşacak.
Eski başkan sözünü tutmadı
Kamuoyu yoklamalannın gösterdiği
bir dığer sonuç, seçmenin en büyük
kaygısının ekonomi ve gü\enlik oldu-
ğu. Ülkeyi üç yıldır yöneten Megawa-
ti Sukarnoputri iktidara, reform sözüy-
le gelmişti. Ancak yolsuzlukla müca-
dele, artan ışsızlık ve süregelen dini ve
aynlıkçı şiddet konusunda başanlı ola-
madığını düşünen Endonezyalılar ha-
yal kınkJığı içinde.
Seçime katılan tüm adaylar, işsizlik,
fakırlik ve yolsuzlukla mücadele sözü
verdi. Seçmenin büyük bölümünün ter-
cihini kendisinden yana yaptığı Gene-
ral Yudhoyono, mart ayına kadar
kabınede Güvenlik Bakanlığı yapmıştı.
İsraiVe nükleer baskısıdehai Vanunu, Ku-
düs'teki tsrail tnsan Haklan Derneği önünde, bu açıklamaları yapüğı gazetenin oriji-
nal kopyasını basın mensuplanna gösterdi. İsrail'in nükker suian üzerinde yoğunla-
şan Birleşmiş Milletler l luslararası Atonı Enerjisi Kurumu (IAEA) BaşkanıMuham-
med £1 Baradey bugün İsrail'e gidiyor. Baradey'in iki gün sürecek zryaretinde İsrailli
yetkilileri, nükleer süahlara ya da bunu yapacak kapasiteye sahip olduğu yönünde açık-
lama yapmaya zoriaması bekleniyor. (Fotoğraf: AP)
Başbakan Erdoğan Ürdün'e gitti
Kral Abdullah ile
özel görüşme
ANK\R4 (CumhurKet Büro-
su) - Başbakan Tayyip Erdoğan,
resmi programında yer almadığı
halde dün Ürdün'e gitti. Ziyare-
tin gerekçesini gizli tutan Başba-
kanlık, "OzeJbirgöriişmeyapüa-
cak" açıklaması ile yetindı. Er-
doğan, bu özel gö-
rüşmeye, dış politika
danışmanlannı ve
diplomatlannı götür-
medi.
Erdoğan, geçenay
ABD'de gerçekle|en
G-8Zirvesi'ndeUr-
dün Kralı Abdullah
ile bir araya geldi.
Kral Abdullah, Chi-
cago ziyareti sırasında özel gö-
rüşme yaptığı Erdoğan'ı Ürdün'e
Veliaht Prens tbrahim Hamza nın
düğününe davet etti. Istanbul'da-
ki NATO zirvesi sırasında da\e-
tini yineleyen Abdullah, yazılı da-
vetini Erdoğan'a ulaştırdı.Başba-
• Erdoğan
görüşmede
Ürdün'de
Uzanlar'ın mal
varlığını da
gündeme getirdi
kan Erdoğan'ın bu görüşmeyi giz-
li tutması ise dikkat çekti. Resmi
programda yer almayan Ürdün zi-
yaretini pazartesi günü kamuoyu-
nun bilgisine sunan Başbakanlık,
görüşmenin özel olacağını belirt-
ti. Edinılen bilgiye göre, Erdoğan
bu görüşmede Ur-
dün'de şirketleri bulu-
nan Uzanlar'ın mal var-
lığını da gündeme ge-
tirdi.
Erdoğan, Ürdün'e
özel davet nedeniyle
gittiğini söyledi. Dışiş-
leri Bakanı Abdullah
Gül de bu konuda
"Özel bir görüşme ya-
pacaklar" demekle yetindi. Erdo-
ğan"ın görüşmede, NATO zirve-
si sonuçlan ve îstanbul Gırişi-
mı'nde alınan kararlar, Büyük Or-
tadoğu Projesi'nde NATO'nun ro-
lü gibi konularda Kral Abdullah'a
bilgi verdiği de ifade edildi.