Katalog

16 TEMMUZ 2004 CUMA CUMHUR(YET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK DÜRÜS? TA5İATİI ÎSTAN5ÜL A3DÜLCA2Î5AZ' KACSRAİAHI KISIM TSKMÎI-Î BÎSDStf Aldığı hapis cezasının onanmasının ardından yurtdışına kaçan Alaattin Çakıcı Avustıuya'da yakalandı 'Helalolsun,yineyakalandık' Alaattin Çakıcu sevgj- lisi Aslı Fatoş L'ral'a giderken yakaJandı. ANKARA (CumhuriyetBüro- su) - Çıkar amaçlı suç örgütünün kurucusu ve lideri olmaktan aldı- ğı 3 yıl 4 aylık hapis cezasının Yargıtay tarafindan onanmasının ardından yurtdışına kaçan Alaat- fin Çakıcı, Avusturya'nın Graz kentinde yakalandı. Türkiye'ye gönderilen parmak izleriyle kim- liği kesinleşen Çakıcı'nın üzerin- de FaikMeral adına düzenlenmiş yeşil pasaport çıkt. Faik Meral'in Milli îstihbarat Teşkilatı'ndan emekli bir teröruzmanı olduğu bil- dirildi. Çakıcı'nın yakalandığın- da. "Heyecanlanıp sormadan her şeyi anlatnğr ve -Helal olsun. VI- ne yakalanduV dedığı öğrenildi. Mayıs ayında yurtdışına kaçan Çakıcı'nın yakalanış operasyo- nu şöyle gelişti: Türk istihbarat birimleri, Çakıcı'nın Fransa'da olduğunu belirledi. Bunun üzeri- ne Türkiye'den bu ülkeye 3 kişi- Iik ekip gönderildi. Ekip, teknik takip sonucunda Çakıcı'nın Avus- turya'ya gittiğini belirledi. Avus- • Türk istihbarat birimleri tarafindan Avusturya'da oldugu belirlenen Alaattin Çakıcı, Avusturya polisinin düzenlediği operasyonla yakalandı. Üzerinde, MÎT'ten emekli olan Faik Meral adma düzenlenmiş yeşil pasaport bulunan Çakıcı'nın, yakalandığı sırada "Helal olsun, yine yakalandık" dediği bildirildi. Adalet Bakanlığı, Çakıcı'nın iadesine ilişkın dosyayı Dışişleri Bakanlığı'na gönderdi. turya Içişleri Bakanlığı'na ko- nuyla ilgili bilgi verildi, Çakı- cı'ya ait son fotoğraflan ve par- mak izleri gönderildi. Uyarı ateşl açıldı Avusturya'da yakın izlemeye alınan Çakıcı, araçla seyir halin- deyken birden ters yöne girdı. Ça- kıcı 'nın kendilerini fark ettiğını ve kaçtığını düşünen EKO-COBRA timi uyan ateşi açtı. Gözaltına alı- nan. Avusturya polisine önce sah- te kimlik belgesı ve pasaportunu veren Çakıcı, daha sonra gerçeğı itiraf etti. Çakıcı'nın bu sırada "Helal olsun, yine vakalandık" dedığı belırtildi. Çakıcı'nın üze- rinden Faik Meral adına düzenlen- miş sahte pasaport ve nüfiıs cüz- danı çıktı. Çakıcı'ya îtalya'ya git- mek isterken kendisine Viyana'da lokanta çalıştıran bir Türk ışada- mının eşlık ettığı belirtildi. Ala- attin Çakıcı'nın üzerinden 4 bin Euro çıktı. Avusturya Federal Kri- mınal Dairesi, Çakıcı'nın yakalan- dığı sırada "heyecanlanıpsorma- dan her şeyi anlattiğmı" bıldınr- ken Türkiye'den kaçış nedenlen- ni tüm aynntılanyla dile getirdi- ği belirtildi. Ural'ın yanına gldiyordu Çakıcı'nın İtalya'dakı sevgili- si sanatçı Sdçuk Ural'ın kızı As- ü Fatoş Ural'ın yanına girmek is- terken yakalandığı öğrenildi. Gü- venlik güçlen ve istihbarat bi- rimleri, 1998 Temmuzu'nda Ural'ı takip ederek Çakıcı'yı Fran- sa'da yakalamıştı. Çakıcı, akşam saatlerinde Vıya- na şehir mahkemesine nakledıl- di. Suçlu nakliyesi ıçin kullanılan özel bir araçla Viyana mahkeme- sine getirilen Çakıcı, gizlilik için- de mahkemenin gözaltındaki ki- şiler ıçin aynlmış bölümüne ak- tanldı. Çakıcı'nın bu hafta için- de hâkim karşısına çıkanlacağı ve Türkiye'ye iade edilip edilme- yeceğine karar verileceği öğre- nildi. Çakıcı'nın sorgusunda, Tür- kiye'den kaçtıktan sonra Fransa'da uzun süre yaşadığını; Isviçre, Ital- ya ve Avusturya'ya gittiğini söy- ledığı öğrenildi. Avusturya Inter- pol'ü, öğleden sonra, Interpol ku- rallan çerçevesinde Çakıcı'nın yakalandığı haberini Türkiye In- terpolü'ne resmen bildirdi. Adı- mn açıklanmasını istemeyen üst düzey bir yetkili, Çakıcı'nın ya- kalanmasının altyapısının Türki- ye tarafindan hazırlandığını, Inter- pol üyesi diğer ülkelerde olduğu gibi Avusturya'ya tüm belge ve is- tihbaratın Türkiye tarafindan ve- rildiğini, Avusturya güvenlik güç- lerinin buna dayanarak Çakıcı'yı yakaladığını söyledi. Türkiye'de ıdamın kaldınlması nedeniyle Ça- kıcı'nın Avusturya'daki işlemle- ri kısa sürede tamamlanarak Tür- kiye'ye iade edıleceği bildirildi. İade talebl Adalet Bakanlığı Çakıcı'nın "Türkiye'ye iade edilmek üzere njruklanması tafebinT içeren baş- \Tjruyu, Avusturya makamlanna ıletilmek üzere Dışişleri Bakan- lığı'na gönderdi. Iki ülke arasın- daki suçlulann iadesi sözleşme- sine göre iade istemi, 40 gün için- de Avusturya'ya iletilecek. Çakıcı ekibi peşinde Smulakiisim HalukKım tstanbul Haber Senisi - Ülkücü mafya lideri Alaattin Çakıcı'nın yakalanmasınm ardından sıra 7 TTP'Ii öğrencinin katillerinden Haluk Knta'ya geldi. Çakıcı'yı yakalamak için oluşturulan ekip şimdi de îtalya'da olduğu sanılan Kırcı'nnı peşine düştü. Cezasının Yargıtay tarafindan onanmasından sonra yurtdışına kaçan Alaattin Çakıcı'nın Avusturya'da yakalanması gözleri aynı j dönemde kaçan Haluk Kırcı'ya « çevirdi. Türkmenistan'a kaçan Kırcı'nın buradan îtalya'ya geçtiği sanıhyor. Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi, yanlış ceza hesabı sonucu 19 Mart 2004'te Kırcı hakkında tahliye karan verdi. ' Katledilen gençlerin avukatı Erşen Şansal'm itirazı üzerine Salihli Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye | karannı kaldırdı. Infazın nasıl 1 yapılması gerektiğini aynntıyla •< belirten mahkeme, tüm cezalann > kaldığı yerden infazına karar verdi. Ancak, Kırcı çoktan yurtdışrna kaçmıştı. Eski Besiktas Baskanı SerdarBügili'yi istifayagötürdü Haber Merkezi - BJK Travel antetli bir belgeyle "yurtdışına futbolcu bakmaya" gidıyor gerekçesiyle İbrahim An adına düzenlenen bir pasaportla yurtdışına çıkan Alaattin Çakıcı'nın Beşiktaş'ın kamp yaptığı A\Tisturya'da yakalanması dikkat çekti. Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili, bu olayın ortaya çıkmasından kısa bir süre önce istifasını vermişti. Tribünden kendisine yönelik ağır küfürler nedeniyle istifa ettiğini açıklayan Serdar Bilgili'nin aslında Beşiktaş Kulübü'nün Alaattin Çakıcı'ya vize ahnmasına aracılık etmesi nedeniyle görevi bıraktığı iddia edilmişti. 'Duyarve Parsadan \ ben vurdum Karagümrük çetesi üyeieri Ahmet Yargüder ve Saini Tokur'un yargılanmasına Afvon Ağır Ceza Mahkemesi'nde deyanı edildi. Sakıp Sabancı'nın kardeşi Özdemir Sabancı, ToyotaSa Genel Müdürü Haluk Görgün ve Sakıp Sabancı'nın sekreteri Nilgün , Hasefe'yi öldüren Mustafa Duyar"L Afyon Kapah Cezaevi'nde öldüren Karagümrük çetesi üyeieri Yargüder ve Tokur duruşmada hazır buhındu. Hakkındaki çete suçlamasmı kabul etmeyen Tokur. "Mustafa Duj^ar'ı ve Selçük Parsadan'ı ben vurdum, Nuri Ergin ve Vedat Ergin benim cezaevi dışındaki olaylanmın suç ortaklandır. Cezae\inde gerçekleşrirdiğim olaylaria ilgileri yokrur" dedi. l'oğun güvenlik önlemleri altmda gerçekleştirilen duruşma ileri bir tarihe ertelendL EDİRNEDE ÇETE OPERASYONU OZGURERBAŞ Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Alamut ve 5 adamı çete oluşturmak suçundan tutuklandı. Aynı suçtan gözaltına alınan eski Kırkpınar Ağa- sı Mustafa Altunhan ise ifade vermeden ön- ce kalp krizi geçirdiği için hastaneye kaldı- nldı. Edirne Jandarma Komutanlığı ekipleri, tpsala Gümrüğü'nün genişletilmesi ihalesin- de Ahmet Çam adlı işadamının öldürülme- siyle ilgili operasyon düzenledı. Operasyon- da Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Alamut, Kırkpınar Ağası Mustafa Altunhan ve polis memuru HuJusi Demir Alön'ın da araiannda bulun- duğu 9 kişi gözaltına alındı. Altunhan, gözaltına alındıktan bir süre sonra, ifade \ ermeden önce kalp krizi geçir- di. Trakya Üni\ersitesi Tıp Fakültesi'ne kal- dınlan Altunhan'ın Yoğun Bakım Servi- si'nde tedavisi süriiyor. Jandarmadaki sor- gulan tamamlanan Alamut, kardeşi Cavft .Ala- mut, Metin Singer,Fajsal Kaplan. Nükte Ar- pacı,Hulusi Demir Altmlı, Mustafa Dublen ve UğurEser îstanbul Cumhunyet Başsav- cılığı'na sevk edildi. Arpacı ve Dublen ser- best bırakıhrken diğer 6 kişi tutuklanarak ce- zaevine gönderildi. Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bülent Alamut ve eski Kırkpınar Ağası Mustafa Altunhan, geçen yıl temmuz ayın- da başlatılan bir soruşturma çerçevesinde, Edirne. Tekirdağ ve Istanbul'da çıkar amaç- lı suç örgütü kurmak, adam öldürmek ve si- lahla birden fazla adam yaralamak iddiala- n nedeniyle gözaltına almmıştı. AûlR CEZADA YARGILANACAK Alaattin Çakıcı'yı Türidye'de dava maratonu bekHyor • Karagümrük Spor Kulübü Lokali Baskını Davası'nda hakkında verilen hapis cezası onanarak kesinleşen Alaattin Çakıcı'nın, bu cezasının infazını tamamlaması için yaklaşık 6.5 ay daha cezaevinde kalması gereİtiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avusturya'da yakalanan Alaattin Çatacı'yı Türkiye'de yoğun bir dava maratonu bekliyor. Karagümrük Spor Kulübü Lokali Baskını Davası'nda "çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan verilen 3 yıl 4 aylık hapis cezası onanarak kesınleşen Alaattin Çakıcı'nın, bu cezasının ınfazını tamamlaması için yaklaşık 6.5 ay daha cezaevinde kalması gerekiyor. Aynı dava kapsamında "müessir fnl" suçundan bir kez verilen cezayı yetersiz bulan Yargıtay, mağdur sayısı kadar hüküm kurulmasını istemişti. Yüksek mahkemenin bu karanndan sonra Alaattin Çakıcı'nın 3 yıl 4 ay hapis cezasına ilişkin karar kesınleşirken diğer suç için DGM'lerin kaldınlması nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması gerekiyor. • Çakıcı. "Cürüm işlemek amacryla teşekkül oluşturmak" ve "Türkbank ihalesine fesat kanşürmak" suçlanndan îstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında açılan dava kapsamında da iadesi halinde hâkım karşısma çıkanlabilecek. • Tevfik Nunülah Ağansov'un da araiannda bulunduğu 4 kişinın 8 yıl önce Bebek'te öldürülmesı konusundâ îstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava da Çakıcı'yı ilgilendinyor. Mahkeme, Fransa'nın iade şartı uyannca yargılayamadığı ve dosyasını ayırdığı Çakıcı hakkında, TCK'deki değişiklikler ve yurtdışına kaçtığı ihtimalini değerlendirerek gıyabi tutuklama karan vermişti. • Çakıcı, borsacı Adil Öngen'e yönelik silahlı saldın olayuıa ilişkin açılan davada iade prosedürü gereğı yargılanamamıştı. • Eski eşi Nuri)* Uğur Kıhç'ın 20 Ocak 1995 tanhinde Uludağ'da öldürülmesi olayuıda azmertirici olduğu iddia edilen Çakıcı, iade şartlan gereği bu davadan da yargılanamamıştı. • 13 Aralık 1999 tarihinde Fransa'dan şartlı olarak Türkiye'ye iade edilen Çakıcı, hakkındaki davalardan birinin görüldüğu îstanbul 6 No'lu DGM'de. "Cürüm işlemek amacr>1a teşekkül oluşturmak ve yönetmek" suçundan 5 yıl ağır hapis cezasına çarptınlmış, Yargıtay'ın bu cezayı onamasıyla 2 yıl 2 gün tutan infazı 2001 yılının ocak ayında tamamlanmıştı. DUZYAZI ORHAN BtRGtT D8P Kurultayında İlk Sürppiz Rahşan Ecevit, 25 Temmuz kurultayında genel başkan yardımcılığından aynlacak. Gazetelerin 6. Ola- ğan Kurultay'la ilgili haberierini yanndan sonra ilk say- falannataşıyacak bu açıklamayı, Bayan Ecevit, DSP'nin sayman üyeliğini yapan, ama aynı zamanda kendisi ile birlikte örgüt biriminde de görev üstlenen Mecrt Şekercioğluna açıklıyor ve bir hayli sitemli bir söy- lem içinde, "Benden kurtuluyorsunuz" diye başlıyor söz/erine. önceki gün akşamüstü Genel Başkan Yar- dımcısı ile Sayman Üye arasında geçen bu konuşma- dan önce, Şükrü Sina Gürel'ın Istanbul'da düzenle- diği basın toplantısında gazetecilergenel başkan ada- yına Bülent Ecevit ile ilgili sorular yöneltmişler, yeni genel başkan adayından çok övücü yanıtlar almışlar, ama şu tümcesıni de kayıtlanna geçmek zorunda kal- mışlar "Parti Meclisi listemde Rahşan Ecevit'in adı bulunmayacak." Mecit Şekercioglu önceki akşam, hem çok sevip saydığı Genel Başkan Ecevit'i hem de uzun bir süre- den beri birlikte calıştığı, ama giderek yol aynmına yak- laştığını hissettiği Rahşan Hanım'ı ziyaret etti. 25 Tem- muz kurultayında genel başkanlık için bir resmı aday gösterilmesıni ıçine sindıremediğinı, bu nedenle de ha- zırianacak lıstede kendisine görev verilmemesinı rica etti. Bu konuşma sırasında Rahşan Hanım ile Şeker- cioglu arasında ılginç bir diyalog da geçtı. Yıllardır parti örgütünün nabzını Rahşan Hanım'la birlikte ve zaman zaman onun adına da tutan Şekercioglu, ken- disjni tedirgin eden, hatta zaman zaman rahatsızlık ve- ren kımi uygulamaJan anımsattı. Daha sonra genel mer- kezden örgüte yayılan asılsız söylentılerin hem kiştle- n hem de daha çok partıyı yaraladığını söyledi. Bun- lar arasında Genel Başkan'ın posterlerinın kese kâ- ğıdı yaptınlıp sattınldığı ya da SEKA'ya gönderıldiğı gı- bi, doğrudan kendisine yönelik iftiralann da bulundu- ğunu anımsattı. örgütten Sorumlu Başkan, bu söy- lentilere önce üzüldüğünü açıkladı. Daha sonra da Şe- kercioğlu'nun ısrarlı kanıtlan masa üstüne konulunca konuşmayı birtümce ile noktaladı: "Siyasetbu. öy- le gerekmiş." Şekercioglu yol ayrımı zamanının geldığinı biliyor- du. Genel Merkez'den çıktı ve Karadeniz gezisine başlayan Şükrü Sina Gürel'in ekibine katılmak ama- cıyla Ankara'dan aynldı. Gerçekten siyaset bu mu? önceki gece Mecit Şekercioğlu'ndan bu öyküyü din- lerken Rahşan Ecevit'in kendisine, kimi yaralayıcı söy- lentiler için "Siyaset bu" sözleriyle cevap vererek tar- tışmayı bitinnesini birtürlü anlayamadım. Gerçekten DSP içinde ne yazık ki bu tür karalamalar ve ıftıralar- la gıdalanan ve ancak öylelikle parti içerisinde biryer- lere gelebileceklerıni hesap eden bir sokak kalabalı- ğı çetesi kol gezıyor. Geçen hafta perşembe akşamı partinin Sanyer ilçesine giden bu çete üyelerinden bi- risınin sesini banda almışlar. Kurultayda genel baş- kan adayı olan ve Ecevit'e yıllardan ben inançla bağ- lı olduğunu saptamış Gürel'in neredeyse PKK ile bağ- lantılanndan söz etmeye kalkışmış bu kişi. Türkiye'nin en büyük kenti olan Istanbul'da örgüt ve kurultay de- legeleri üzenndeki baskı ömekleri belki dosya doldu- racak kadar yoğunken 17 il başkanının Adana'da top- lanarak "Genel başkan adaylanmızdan bir bölümü, sanki örgütler üzerinde bir baskı varmış izlenimini vererek Sayın Ecevitler'e, Genel Merkez yöneticile- rimize ve örgütümüze haksızlık etmektediher" diye- biliyorlar. Bu bildirinin altmda imzası bulunan bir il başkanı ise Gürel'etelefon ederek "Mazurgörün, bil- diriyi imzalamak zorundaydım. Kurultayda oyumu nasılolsa gizti vereceğim" açıklamasını yapmayı vic- dan görevi sayıyor. Bayan Ecevit'in genel başkan yardımcılığından ay- nlması karan, aslında Zeki Sezer'ı delegelere empo- ze etme kampanyasına karşı direnenlerin gösterdiği gerekçeyi ellerinden almayı amaçlıyor. Ama mınare- nin kılrfı elbette hazırlanmış. Sezer'in örgütten sorum- lu genel başkan yardımcılığı için Rahşan Ecevit'in ver- diği isim eski Ankara milletvekili ve DSP'nın son ba- kanlanndan Melda Bayer olarak belirlenmiş. Bayer'in genel başkan yardımcıhğına seçılirse görevini Rahşan Ecevit ile ilişkisini kesmeden yürüteceğınden kuşku duyulmuyor. Bu arada, geçen gün de yazdığım gibi, çok adaylı kurultay, DSP örgütünün üstündeki ölü toprağını bir ölçüde de olsa kaldırdı. Genel Merkez'in adayı Sezer de öteki iki aday Gürel ve Mutman da örgütü dolaş- mayı sürdürüyorlar. Zeki Sezer, önceki gün Amas- ya'da, "CHP'den umudunu kesen halk, DSP'nin ha- rekete geçmesini bekliyor" diyor. Bir genel başkan yar- dımcısının bu içten itirafı, kendi yönetimlerinin kurul- taya sunulacak çalışma raporunda da yer alacak mı acaba? Halkın CHP'den umudunu kestiği doğru. DSP'nin de kabuğuna çekilmiş, çevresini seyreden bir kadro elinde olduğu da ne yazık ki doğru. 25 Tem- muz ya o kadroyu ve çevresini izlemeyi iş yapmak sa- yan zihniyeti izne çıkartarak Şükrü Sina Gürel'in ön- ceki gece Aden Otel'de Istanbullu partililere söyledi- ği gibi, DSP'yi partileştirecek ya da dernekleştirecek. Bu son olasılığı benim gibi yanm yüzyıl bu yolda kan, ter ve gözyaşı vermekten çekinmemiş birisi olarak dü- şünmek bile istemiyorum. Ve Yılmaz Büyükerşen'in de benim gibi düşündüğünü öğrenmekten mutlu oluyorum. Faks: 0212- 677 07 62 [email protected] Mafya dili deşifreoldu Îstanbul Haber Servi- si - Gazeteci Ecevit Kı- hç'ın "Konuşan Mafja (Mafva Sözlüğü)" adlı kitabı Bılge Kannca Ya- yınlan'ndan çıktı. "Kirii Kramponlar (Futbol ve Mafya)" ki- tabıyla mafya-futbol iliş- kisini isim ısim deşifre eden Kılıç, yeni kitabı "KonuşanMafya"nın bi- rinci bölümünde Osman- lı Imparatorluğu'nda Ye- niçeri Ocağı bünyesin- de yangınlan söndür- mekle görevlendirilen "lulumbacı"ların za- manla kabadayı. baba, mafya ve çete liderleri- ne dönüşme sürecini an- latıyor. fkinci bölümde- ki mafya sözlüğünde ise yeraltı dünyasının dili var. Sözlükte mafyanın kullandığı sözcük ve de- yimlerin anlamlarının yanı sıra Sedat Peker, Alaattin Çakıcı,Kürtld- ris ve geçen yüzyıluı ba- şında yaşamış Istan- bul'un namlı kabadayı- lanndan Arap Rejlıan'ın da araiannda bulundu- ğu 700 kişinin biyogra- fısi yer alıyor. Mafya dilinde temel olan baa sözcüklerin de- ğişmediğini kaydeden Kılıç, "örneğin, 'Reis' 1510'Iu vıllarda Tulum- bacı Amiri'ne denirdi. BugünseüDcücü mafva K- derlerine denihyor. Ar- gonun temelinde mafva dili var. Mafyanın hâ- kinırvet kurduğu alanlar değiştikçe >eni sözcük ve deyimler ortaya çıktı" diye konustu.