17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 TEMMUZ 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab(a cumhuriyet.com.tr 11 Haklarını isteyen emekçilerin iş bırakmasıyla gazeteler çıkmadı, radyo ve televizyonlar sustu Yıman basmılıak anyorMURATİLEM ATÎNA - Yunanistan'da basm emekçilerinın haklannı almak için önceki gün 24 saat greve git- mesiy le ülkede gazeteler çıkma- dı, radyo ve televizyonlar sustu. ilk grev, 48 saat olarak açık- lanmasına karşın 24 saatle sınır- lı kaluken bu sabah başlayacak yeni bir iş bırakma süreci pazar günü sa- at 08.OO'e kadar de- vam edecek. Önceki gün 48 sa- at olarak karar alın- masına karşın bir gün süren greve, ülke ge- nelinde tüm basın ça- lışanlannın katıldığı gözlendı. Grev süresınce te- levızyon ve radyolar- dakı haber yayınlan yapılmadı. gazeteler çıkmadı. Yaklaşık bir yıldan bu yana iş gü- venligi ve zam konu- sundaki ısteklerinı iş- verenlere Atina Ga- zeteciler Bırlıği kana- lı ile ileten basın ça- hşanlan, girişimleri- nin başansız olması üzerine bir dizi grev karan almışlardı. Son bir hafta ıçın- de ikincı kez grev yapan basın ça- lışanlannın. haklannı alıncaya kadar grev sürecini sürdürecek- leri belirtiliyor. Haberier yayımlanmadı Grev nedeniyle televizyonlar- da haberlerin yerine eski diziler, filmler ve eğlence programlan yayımlanırken Yunan halkı ül- kedekı ve dünyadaki gelişmele- ri kısıtlı olarak öğrenebildı. Greve devlet denetimındekı radyo ve televızyonlann yamn- da, haber ajansları da katıldı. Devlet televizyon kanalı NET nceki gün 48 saat olarak açıklanan ilk grev 24 saat sürerken basın emekçileri bugünden başlayarak pazara kadar çalışmayacak. Grev nedeniyle Yunan halkı dünyadaki gelişmeleri kısıtlı olarak izleyebildi. Gazeteciler, haklannı alana dek grev sürecinin devam edeceğini söylüyorlar. ise kısıtlı bir haber akışı sağla- yarak önceki gün Bağdat'ta mey- dana gelen patlamayı CNN'den alıntı yaparak izleyıcilerine du- yurdu. Çok önemli gelişmeler ise bazı radyo kanallanndan sa- dece anons yapılarak duyurul- maya çahşıldı. 3500 gazeteci katıldı SKY radyosu ise BBC ile yaptığı or- taklaşa yayını kısıtlı olarak sürdürmek zo- runda kaldı. Atina Gazeteciler Birliği yetkilileri de toplu- sözleşme imzalanana kadar haklannı her türlü demokratik platformda arayacak- lannı belirttiler. Yetkililer, greve Yunanistan genelin- de 3500 gazetecının katıldığını açıkladı- lar. Cumhuriyet'e ko- nuşan sendika yetki- lileri. istemlerini ana başhklarla şöyle özetledıler: Buna göre sendi- ka, yenı işe başlayan basın mensuplannın sigortasız çalıştınl- mamasını, yeni gazetecilere es- ki çalışanlarla aynı haklann ve- nlmesini, emeklilik süresi gelen basın mensuplannın her türlü haklannın verilmesini, sürekli kötüleşen çalışma koşullannın iyileştirilmesini, ücretlenn ve ça- lışma şartlannın AB ülkelennde- kı ölçütlere göre ayarlanmasını istiyor. Yetkililere göre bu sabah 08.00'de başlayacak yenı grev sürecıne günlük, haftalık, aylık, ekonomik yayınlarda çalışan tüm basın mensuplan ile Yunanistan Fotoğrafçılar Birliği üyeleri de ka- tılacaklar. Almanya'da binkrceişçi,otomotrv devinin tasarruf önkmlerinekarşıeylemkr başlatü. (Fotoğraf: REUTERS) DaimlerChrysler'in planlanna karşı eylemler başladı Alman işçisi ayakta FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya'da, yaklaşık 80 bin işçisi bulunan otomotiv devi DaimlerChrysler şirketüıin almak istediği tasarruf önlemlerine karşı ilk kitlesel eylemler başladı. Alman-ABD ortaklığındaki şirketın Sindelfingen kasabasındaki fabrikasında 20 bin ışçı, dün iki saatlik iş bırakma eylemi yaptı. Protestolar, önceki gece Düsseldorf "taki fabrikada gece vardiyasında çalışan işçilerin meşale eylemiyle başladı. Düsseldorf, Hamburg ve Berlın'deki Mercedes fabrikalanndaki işçiler dün bir süreliğine ış bırakırken kuzeydeki Bremen kentinde binlerce ışçi, fabrika önünde yaptıklan gösteride, atılması planlanan adunlan protesto etti. DaimlerChrysler yönetimi, "uhıslararası rekabet basktsT nedeniyle eğer sendikalar ücretlerde indirim sağlayacak önlemleri kabul etmezse üretimin belli bölümünü Almanya dışına taşımaya kararlı olduğunu bildirmışti. Mercedes şirketinin başkanı Jürgen Hubbert daha önce yaptığı açıklamada, Mercedes'in C serisi üretiminde 2007 yılından itibaren her yıl 500 milyon Euro tasarruf yapılamadığı takdirde, Sindelfingen kasabasındaki fabnkada çalışan 30 bin kişiden yaklaşık 6 bininin işten çıkanlabıleceğini söylemişti. DaimlerChrysler yönetiminin tutumunu değiştirmemesi durumunda eylemlerin büyüyeceği, direnişin diğer sektörlere de yayılabileceği söyleniyor. On binlerce işçi serbestpiyasapolitikalarına karşı greve gitti Peru'da dev protesto • Perulu işçiler önceki gün 24 saatlik greve gitti. Bazı kentlerde eylemcilerle polis arasmda çatışmalar yaşanırken 66 kişi tutuklandı. Perulu işçiler yoksullaşmalannın sonımlusu olarak Toledo'yugösteriyorlar. (Fotoğraf: AP) Dış Haberier Servisi - Peru'da, Devlet Başkanı Akjandro Tole- do'nun ekonomı ve sosyal po- litikalannı protesto eden on bin- lerce çalışan, önceki gün ülke ça- pında grev yaparak protesto gös- tenleri düzenledi. Grev, başkent Lima başta ol- mak üzere ülkenin pek çok ken- tinı felç etti. Bazı yerlerde po- lısle çatışmalar yaşanırken 66 eylemci tutuklandı. Ülkedeki en büyük sendika konfederasyo- nunun çağnsıyla yapılan bir gün- lük genel grevde. Devlet Başka- nı Toledo'nun 3 yıllık iktidan sü- resince uyguladığı serbest pi- yasa yanlısı ekonomi politika- lan protesto edildi. Halk yoksullaşıyor Sendikalar, Toledo'yu uygu- ladığı serbest piyasa politika- sıyla ülkeyi yoksulluğa sürük- lemekle suçluyor. Lima'da bin- lerce kışi gösteri yaparken bazı bölgelerde polisle protestocu- lar arasında çatışmalar çıktı. Po- lis, çeşitli kentlerde toplam 66 kişiyi tutukladı. Greve, aralannda eğitim ala- nında çalışanlann da bulundu- ğu 150 örgütün katıldığı, çahşan az sayıda toplutaşıma aracı ne- deniyle ulaşımda aksakhklar ya- şandığı belirtildi. Muhalefet, işçilerin yüzde 70'inin greve katıldığını öne sü- rerek hükümetin istifa etmesi gerektiğini bildirdi. Beş yıllık gö- rev süresi 2006'da sona erecek olan Toledo'nun halk desteği yüzde lO'laradüştü. Güney Afrika'dan 10 ülkenin katıldığı "Amerika Kupası" maçlanna ev sahiplıği yapan Pe- ru'da. grev süresince güvenliği sağlamak için, 93 bin polisin alarma geçirildıği kaydedildi. İsrail Başbakan Yardımcısı Olmert, Ankara'ya politikalannı değiştirmeyecekleri mesajını iletti Tel Aviv, Filistin'de bfldiğiıii okuyacak • Ehud Olmert, Ortadoğu sorununun çözümünde ne Türkiye, ne ABD ne de başka güçlerin yapabileceği bir şey oldugunu savundu. ANKARA (Cumhuriyet Büro- sı)/İstanbul Haber Servisi -Tür- kye-Israil arasuıdaki ilişkileri dü- zdtmek amacıyla Ankara'ya ge- len İsrail Başbakan Yardımcısı Ehud Otanert ülkesinin Filistin konusun- dı tek taraflı tutumunu sürdürece- gni. bu kapsamda şu aşamada "ara- taılucuya" gereksinim olmadığını s3yledi. Olmert, temaslannın son günün- <E bazı gazetecilerle sohbet top- lıntısı düzenledi. Sohbetın günde- rinde Dışişleri Bakanı Abdullah Cül'ün yeniden gündeme getirdi- £ Turkiye'nin arabuluculuğu öne- rsi de yer aldı. CüJün önerisine yanıt Olmert. Turkiye'nin gelecekte hzı fırsatlan olabileceğıni belir- trken "Ancak îsraiL Filistin tarafiy- L diyalog yapnıadan tek taraflı bir «lem yürütüyor. Diyalog başlat- mak için henüz zaman uygun değil ve zaman harcamak istemiyonız. Bu çerçevede şu an için ne Türld- ye'nin ne de ABD'nin fazla yapabi- İeceği bir şey yok" diye konuştu. Ohnert'üı bu sözleri Gül'ün öne- nsine bir yanıt olarak değerlendi- nliyor ve "Politikalanmızı değiş- tirmeyeceğiz'' mesajı olarak görü- lüyor. Kürüerle işbirliğini yalanladı Ankara'dan Istanbul'a geçen ve Conrad Otel'de dün akşambir basm toplantısı düzenleyen Olmert, Kuzey Irak'ta Kürtlerle işbirliğini yalanla- dı. Ehud Olmert, yaptığı görüşme- lerde ikı ülkenin ekonomik ilişkile- rinin geliştirilmesinin öneminin kar- şılıklı olarak vurgulandığıru dile ge- tirerek şunlan kaydetti: "Bütün görüşmelerim çok iyi atmosferde geçti. Her fırsatta Türk meslektaş- larıma Kuzey Irak'ta olmadığı- HÜKÜMETTEN İSRAİL'E CAP GÜVENCESİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümeti, îsrail'in, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında olan, ancak ekonomik önlemler nedeniyle askıya alınan 6 sulama projesinin yeniden yaşama geçirileceği güvencesini verdi. Siyasi ilişkilerdeki soğumaya karşın ekonomik alanda işbirliğini güçlendirmeye çalışan Türkiye ve îsrail, atüacak adımlan belirleyecek 'Mutabakat Zaptı'nı imzaladılar. israil Başbakan Yardımcısı Ehud Olmert, ticaret hacminde yeni hedefin 5 milyar dolar oldugunu belirtti. Tanm Bakanı Sami Güçlü ile Olmert'in imza attığı Mutabakat Zaptı'nda şu konularda düzenlemeler öngörülüyor: "Serbest Tîcaret Anlaşması'nın tanm ürünlerini de kapsaması; Türk müteahhitlerin İsrail'de üstlendiği işlerde Türklerin istihdammm kolay laşünlması; GAP ve Konya Ovası Projesi'yle ügiH ortak sulama projelerinin geöştirilmesi.'' Olmert dün. 1.5 milyar dolar olan dış ticaret hacminin 5 milyar dolara çıkanlmasını hedeflediklerini kaydetti. Ehud Olmert, Devlet Bakanı AH Babacan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmelerde, GAP'taki projelerin ileride uygulanacağı yönünde cesaret verici açıklamalar duyduğunu belirtti. Îsrail'in ilgilendiği GAP kapsamındaki 870 milyon dolarlık 6 sulama projesi durdurulmuştu. Ohnert'in, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilnıi Güler ile görüşmesinde, santrallann yenilenmesi, yenilenebilir enerji konusundaki yatınmlar ve yeni yatınmlar konusunda ortak projeler ele alındı. mızı, orada hiçbir faaliyerte bulun- madığımızı ilettim. Irak'ın tek ve üniter vapısının devamından ya- nayız. Israil'in Kürtler ile işbir- liği içinde olduğu söylentileri ke- sinlikle yalandır. İsraiFin Irak politikası Turkiye'nin ve ABD'nin Irak politikasıyla örtüşmektedir" 'Iran sorun oluşturuyor' Ehud Olmert, bir gazetecinin, is- rail hükümetinin birçok kez ülke- leri için en büyük tehlikenin Iran'dan geldiğini belirttiğini hatırlatarakbu- nun hâlâ geçerli olup olmadığını sor- ması üzerine şöyle dedi: "tran bizim için de, başka iilke- ler için de sorun oluşturuyor. Te- rörist faaliyetleri ve grupları des- tekliyor. Kitle imha silahlan ya- pımında kullanılabilecek uran- yum zenginleştirme programına devam ediyor." Olmert, başka bir gazetecinin, "İran'a karşı güç kullanmayı düşünüyor musunuz" sorusuna, "ABD ve Avrupa Birli- ği diplomatik önlemlerle tran'ın uranyum zenginleştirme progra- mının engellenebileceğine inanı- yor. Umarım başarılı olurlar" ya- nırını verdi. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Piyasa, Demokrasi ve Yeni Uberalizm - Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra Batı'da hem iktisatta, hem siyaserte "Yeni Uberalizm - neo li- beralizm" yükselen değerler olarak dünyaya su- nuldu. - Demokrasinin serbest piyasa ekonomisi ol- madan gerçekleşmeyeceği görüşü öne sürüldü. ABD ve Avrupa dışarıdaki dünyaya, sürekli bu gö- rüşleri (ve dayatmaları) pazarladılar. Iktisadi, siya- si, askeri ve kültürel dış ilişkilerinde "serbestpiya- sa - demokrasi" özdeşliğini psikolojik birsavaş bi- çiminde sundular. - Acaba demokrasi ile serbest piyasa ekonomi- si beraberlik içinde miydi? Yoksa ortada bir "fu- zak" mı vardı? Varsa bu tuzak neydi? ABD'nin ve Avrupa'nın dev şirketleri mali, ticari, teknolojik avantajlara sahiptiler. Üstelik arkalarında kendi devletlerinin siyasi ve askeri desteklerı vardı. Ba- tı'da artık devletler ve şirketler bütünleşıyorlardı. IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret örgütü (WTO) ABD ve AB'nin denetimi altındaydı. Bu kurumlar kanalıyla da kendi üstünlüklerini güçlendirdiler. - Ancak ortada bir tehlike vardı; ya Batı (ve ka- pitalizmi) dışındaki ülkeler de Batılıların yaptığı gi- bi kendi ulusal çıkariannı korumaya kalkarlarsa; ya onlar da sanayilerini ve teknolojilerıni geliştirmek için uzun vadeli politikalaryürütürlerse; yaBatı'nın dış şirketlerinin kendi ülkelerinde piyasalan elleri- ne geçirmelerine karşı çıkarlarsa ne olacaktı? Batı dışındaki ülkeler toplumsal ve (ve toplum- ca) demokrasi yolunda adımlar atmaya başladık- lan zaman Batı kapitalizmi zorlanacaktı. Her zaman, dün Iran'da (1953'te), son 30 yılda Türkiye'de ol- duğu gibi "işleri Batı lehine ayariama operasyon- lan" ve darbeleri yapılamazdı. Piyasayı açın, yeter... Batı dışındaki ülkeler serbest piyasa ekonomisi uyguladıkları zaman dışarıdaki her şey tereyağın- dan kıl çeker gibi çözülüyor. - Serbest piyasa ekonomisi, "güçlü Batı şirket- lerinin serbestçe" piyasalarda egemen olmalan- na yol açıyor. - Batı'nın dev şirketleri ile Batı'nın devletleri ara- sında tam bir ışbirliği var (*). ABD şirketi ekonomi- de egemen olunca VVashington da güçleniyor. Tür- kiye'yi ele alalım; Özal zamanında başlatılan fur- ya yalnız iç piyasamızı bağlamadı; Batılı devletle- rin Türkiye üzerindeki etkilerinı de genişlettı ve de- rinleştirdi. - Batı kapitalizminin şirketleri yalnız iktisadi ve ticari faaliyette kalmıyoriar, bürokrasiyi kendi çıkar- lan doğrultusundayönlendirmeye başlıyortar; eği- tim, iletişim, sağlık, ulaştırma gibi alanlardatekel- ler oluştunjyorlar. - Eğer ülkede bizde olduğu gibi "Dış operasyon- lann rahatlıkla ilişkilendirildiği" borsalar varsa iş- ler daha da kolaylaşıyor. Para ve sermaye hare- ketleri de Batılı şirketlerin ve devletlerin denetimi- ne sokulabiliyor. - Ve en önemlisi yabancı şirketlerin egemenliği ile söz konusu ülkelerde "patron kulüpleri" oluş- turularak ülkenin siyaseti ve ekonomisi bu gayri mil- li sermaye çevreleri tarafından yürütülmeye baş- lanıyor. O ülkede parti mi kurulacak, patronlar ku- lübü, VVashington ve Brüksel bıriikte hareket edi- yorlar; iktidarın değiştirilmesi mi gerekiyor; yine aynı üçlü operasyonu birlikte yürütüyor. Bu konuda Türkiye, en güzel (!) örneği veriyor: şu anda Kıbns, Ege, Patrikhane, ruhban okulu, AB'ye tek yanlı bağlanma konularında bu üçlü, si- yaseti de denetimi altına alarak birlikte hareket ediyorlar. Bu olanakları hep "serbest piyasa eko- nomisi" sağlıyor. Bu serbestlik, - Batı şirketlerine ve sermayesine özgüriük ta- nıyarak Turkiye'nin her alanda dış denetim altına girmesine yol açıyor. - Biçimsel demokrasi kılıfı içinde "Bafy için ser- best bir piyasa"; Türkiye ve halkı için "yasaklı bir piyasa" oluşuyor. Piyasa, yabancı şirketlerin de- netiminde; siyaset ve bürokrasi yabancı merkez- lerin etkisine sokulmuş bir düzen oluşuyor. ABD (ve Batı) Büyük Ortadoğu Projesi ile Batı kapitalizminin ve şirketlerinin serbestçe faaliyette bulunduklan genişletilmiş bir Ortadoğu istiyoriar. Şirketlerinin, uluslararası kurumlannın ve Batılı dev- letlerin serbestçe at oynattıklan bir düzen sağla- maya çalışıyoriar. Batı için liberal ve serbest bir piyasa düzeni böl- gemizde örtülü faşizmin, emperyalizmin ve şirket- ler oligarşisinin bir maşası yapıhyor. Demokrasi ve neo-liberalizm adı altında neo-fa- şizm bölgeye dev şirketler aracılığı ile yerleştirili- yor. örnek mi? Işte Türkiye! (*) Dünyada ve Türkiye'de Büyük Sermaye, 2003. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali İsrail - Türkiye ilişkileri Washington'dan Ankara'ya mesaj VVASHÜSGTON (AA) - ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Rk- hardBoucber, Türkıye- Israil ilişkileri konusun- da "Biz, daima ülkekrin tsrail ile iyi iUşkide ol- masını memnuniyetle karşıladık Türkiye bu rolü alırsa, bunu yap- mak isterse, bu iyidSr" dedi. Gazetecilerle ko- nuşan Boucher, "Türk- tsrail inşküerindeki ger- gmnk kaygı oluşturmu- yormu" sorusunu, "Bu konuda yorum yapma- nm bana düştüğünü san- mıyorum. Bunu Türkle- re ve İsraillilere bıraka- cağız" diye yanıtladı. Boucher, soruda ısrar edilmesi üzerine, "Biz, her zaman ülkekrin ts- rail ile iyi ilişkide olma- lannı teşvikettik. İsraiL bölgenin önemli bir par- çasL Biz, daima insan- lann İsrail ile ryi ilişkide olmasını memnuniyetle karşıladık ve bötgede ile- riye doğru gjtme, ban- şa ilerleme yönünde olumhı bir güç ounaya çalıştık. Eğer Türkiye bu rolü alırsa, bunu yap- mak isterse. bu ryTdH-" di- ye konuştu. Sözcü Boucher, Suri- ye Başbakanı'nın Türki- ye'ye yaptığı ziyaret ko- nusundaki yorumunun sorulması üzerine de "Kimin kimi ziyaret et- tiği, nasıl konuşruklan. birbfaierhie ne yapükla- n, onlara kalmış bir şey" vanıtını \erdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle