Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 TEMMUZ 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishab(a cumhuriyet.com.tr 11
Haklarını isteyen emekçilerin iş bırakmasıyla gazeteler çıkmadı, radyo ve televizyonlar sustu
Yıman basmılıak anyorMURATİLEM
ATÎNA - Yunanistan'da basm
emekçilerinın haklannı almak
için önceki gün 24 saat greve git-
mesiy le ülkede gazeteler çıkma-
dı, radyo ve televizyonlar sustu.
ilk grev, 48 saat olarak açık-
lanmasına karşın 24 saatle sınır-
lı kaluken bu sabah başlayacak
yeni bir iş bırakma
süreci pazar günü sa-
at 08.OO'e kadar de-
vam edecek.
Önceki gün 48 sa-
at olarak karar alın-
masına karşın bir gün
süren greve, ülke ge-
nelinde tüm basın ça-
lışanlannın katıldığı
gözlendı.
Grev süresınce te-
levızyon ve radyolar-
dakı haber yayınlan
yapılmadı. gazeteler
çıkmadı. Yaklaşık bir
yıldan bu yana iş gü-
venligi ve zam konu-
sundaki ısteklerinı iş-
verenlere Atina Ga-
zeteciler Bırlıği kana-
lı ile ileten basın ça-
hşanlan, girişimleri-
nin başansız olması
üzerine bir dizi grev
karan almışlardı.
Son bir hafta ıçın-
de ikincı kez grev yapan basın ça-
lışanlannın. haklannı alıncaya
kadar grev sürecini sürdürecek-
leri belirtiliyor.
Haberier yayımlanmadı
Grev nedeniyle televizyonlar-
da haberlerin yerine eski diziler,
filmler ve eğlence programlan
yayımlanırken Yunan halkı ül-
kedekı ve dünyadaki gelişmele-
ri kısıtlı olarak öğrenebildı.
Greve devlet denetimındekı
radyo ve televızyonlann yamn-
da, haber ajansları da katıldı.
Devlet televizyon kanalı NET
nceki gün 48
saat olarak
açıklanan ilk grev
24 saat sürerken
basın emekçileri
bugünden
başlayarak pazara
kadar
çalışmayacak.
Grev nedeniyle
Yunan halkı
dünyadaki
gelişmeleri kısıtlı
olarak izleyebildi.
Gazeteciler,
haklannı alana
dek grev sürecinin
devam edeceğini
söylüyorlar.
ise kısıtlı bir haber akışı sağla-
yarak önceki gün Bağdat'ta mey-
dana gelen patlamayı CNN'den
alıntı yaparak izleyıcilerine du-
yurdu. Çok önemli gelişmeler
ise bazı radyo kanallanndan sa-
dece anons yapılarak duyurul-
maya çahşıldı.
3500 gazeteci katıldı
SKY radyosu ise
BBC ile yaptığı or-
taklaşa yayını kısıtlı
olarak sürdürmek zo-
runda kaldı. Atina
Gazeteciler Birliği
yetkilileri de toplu-
sözleşme imzalanana
kadar haklannı her
türlü demokratik
platformda arayacak-
lannı belirttiler.
Yetkililer, greve
Yunanistan genelin-
de 3500 gazetecının
katıldığını açıkladı-
lar.
Cumhuriyet'e ko-
nuşan sendika yetki-
lileri. istemlerini ana
başhklarla şöyle
özetledıler:
Buna göre sendi-
ka, yenı işe başlayan
basın mensuplannın
sigortasız çalıştınl-
mamasını, yeni gazetecilere es-
ki çalışanlarla aynı haklann ve-
nlmesini, emeklilik süresi gelen
basın mensuplannın her türlü
haklannın verilmesini, sürekli
kötüleşen çalışma koşullannın
iyileştirilmesini, ücretlenn ve ça-
lışma şartlannın AB ülkelennde-
kı ölçütlere göre ayarlanmasını
istiyor.
Yetkililere göre bu sabah
08.00'de başlayacak yenı grev
sürecıne günlük, haftalık, aylık,
ekonomik yayınlarda çalışan tüm
basın mensuplan ile Yunanistan
Fotoğrafçılar Birliği üyeleri de ka-
tılacaklar.
Almanya'da binkrceişçi,otomotrv devinin tasarruf önkmlerinekarşıeylemkr başlatü. (Fotoğraf: REUTERS)
DaimlerChrysler'in planlanna karşı eylemler başladı
Alman işçisi ayakta
FRANKFURT (Cumhuriyet
Bürosu) - Almanya'da, yaklaşık 80
bin işçisi bulunan otomotiv devi
DaimlerChrysler şirketüıin almak
istediği tasarruf önlemlerine karşı
ilk kitlesel eylemler başladı.
Alman-ABD ortaklığındaki şirketın
Sindelfingen kasabasındaki
fabrikasında 20 bin ışçı, dün iki
saatlik iş bırakma eylemi yaptı.
Protestolar, önceki gece
Düsseldorf "taki fabrikada gece
vardiyasında çalışan işçilerin
meşale eylemiyle başladı.
Düsseldorf, Hamburg ve Berlın'deki
Mercedes fabrikalanndaki işçiler
dün bir süreliğine ış bırakırken
kuzeydeki Bremen kentinde
binlerce ışçi, fabrika önünde
yaptıklan gösteride, atılması
planlanan adunlan protesto etti.
DaimlerChrysler yönetimi,
"uhıslararası rekabet basktsT
nedeniyle eğer sendikalar ücretlerde
indirim sağlayacak önlemleri kabul
etmezse üretimin belli bölümünü
Almanya dışına taşımaya kararlı
olduğunu bildirmışti.
Mercedes şirketinin başkanı Jürgen
Hubbert daha önce yaptığı
açıklamada, Mercedes'in C serisi
üretiminde 2007 yılından itibaren
her yıl 500 milyon Euro tasarruf
yapılamadığı takdirde, Sindelfingen
kasabasındaki fabnkada çalışan 30
bin kişiden yaklaşık 6 bininin işten
çıkanlabıleceğini söylemişti.
DaimlerChrysler yönetiminin
tutumunu değiştirmemesi
durumunda eylemlerin büyüyeceği,
direnişin diğer sektörlere de
yayılabileceği söyleniyor.
On binlerce işçi serbestpiyasapolitikalarına karşı greve gitti
Peru'da dev protesto
• Perulu işçiler önceki gün 24 saatlik greve gitti.
Bazı kentlerde eylemcilerle polis arasmda
çatışmalar yaşanırken 66 kişi tutuklandı.
Perulu işçiler yoksullaşmalannın sonımlusu olarak Toledo'yugösteriyorlar. (Fotoğraf: AP)
Dış Haberier Servisi - Peru'da,
Devlet Başkanı Akjandro Tole-
do'nun ekonomı ve sosyal po-
litikalannı protesto eden on bin-
lerce çalışan, önceki gün ülke ça-
pında grev yaparak protesto gös-
tenleri düzenledi.
Grev, başkent Lima başta ol-
mak üzere ülkenin pek çok ken-
tinı felç etti. Bazı yerlerde po-
lısle çatışmalar yaşanırken 66
eylemci tutuklandı. Ülkedeki en
büyük sendika konfederasyo-
nunun çağnsıyla yapılan bir gün-
lük genel grevde. Devlet Başka-
nı Toledo'nun 3 yıllık iktidan sü-
resince uyguladığı serbest pi-
yasa yanlısı ekonomi politika-
lan protesto edildi.
Halk yoksullaşıyor
Sendikalar, Toledo'yu uygu-
ladığı serbest piyasa politika-
sıyla ülkeyi yoksulluğa sürük-
lemekle suçluyor. Lima'da bin-
lerce kışi gösteri yaparken bazı
bölgelerde polisle protestocu-
lar arasında çatışmalar çıktı. Po-
lis, çeşitli kentlerde toplam 66
kişiyi tutukladı.
Greve, aralannda eğitim ala-
nında çalışanlann da bulundu-
ğu 150 örgütün katıldığı, çahşan
az sayıda toplutaşıma aracı ne-
deniyle ulaşımda aksakhklar ya-
şandığı belirtildi.
Muhalefet, işçilerin yüzde
70'inin greve katıldığını öne sü-
rerek hükümetin istifa etmesi
gerektiğini bildirdi. Beş yıllık gö-
rev süresi 2006'da sona erecek
olan Toledo'nun halk desteği
yüzde lO'laradüştü.
Güney Afrika'dan 10 ülkenin
katıldığı "Amerika Kupası"
maçlanna ev sahiplıği yapan Pe-
ru'da. grev süresince güvenliği
sağlamak için, 93 bin polisin
alarma geçirildıği kaydedildi.
İsrail Başbakan Yardımcısı Olmert, Ankara'ya politikalannı değiştirmeyecekleri mesajını iletti
Tel Aviv, Filistin'de bfldiğiıii okuyacak
• Ehud Olmert, Ortadoğu
sorununun çözümünde ne
Türkiye, ne ABD ne de
başka güçlerin yapabileceği
bir şey oldugunu savundu.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
sı)/İstanbul Haber Servisi -Tür-
kye-Israil arasuıdaki ilişkileri dü-
zdtmek amacıyla Ankara'ya ge-
len İsrail Başbakan Yardımcısı Ehud
Otanert ülkesinin Filistin konusun-
dı tek taraflı tutumunu sürdürece-
gni. bu kapsamda şu aşamada "ara-
taılucuya" gereksinim olmadığını
s3yledi.
Olmert, temaslannın son günün-
<E bazı gazetecilerle sohbet top-
lıntısı düzenledi. Sohbetın günde-
rinde Dışişleri Bakanı Abdullah
Cül'ün yeniden gündeme getirdi-
£ Turkiye'nin arabuluculuğu öne-
rsi de yer aldı.
CüJün önerisine yanıt
Olmert. Turkiye'nin gelecekte
hzı fırsatlan olabileceğıni belir-
trken "Ancak îsraiL Filistin tarafiy-
L diyalog yapnıadan tek taraflı bir
«lem yürütüyor. Diyalog başlat-
mak için henüz zaman uygun değil
ve zaman harcamak istemiyonız.
Bu çerçevede şu an için ne Türld-
ye'nin ne de ABD'nin fazla yapabi-
İeceği bir şey yok" diye konuştu.
Ohnert'üı bu sözleri Gül'ün öne-
nsine bir yanıt olarak değerlendi-
nliyor ve "Politikalanmızı değiş-
tirmeyeceğiz'' mesajı olarak görü-
lüyor.
Kürüerle işbirliğini yalanladı
Ankara'dan Istanbul'a geçen ve
Conrad Otel'de dün akşambir basm
toplantısı düzenleyen Olmert, Kuzey
Irak'ta Kürtlerle işbirliğini yalanla-
dı. Ehud Olmert, yaptığı görüşme-
lerde ikı ülkenin ekonomik ilişkile-
rinin geliştirilmesinin öneminin kar-
şılıklı olarak vurgulandığıru dile ge-
tirerek şunlan kaydetti: "Bütün
görüşmelerim çok iyi atmosferde
geçti. Her fırsatta Türk meslektaş-
larıma Kuzey Irak'ta olmadığı-
HÜKÜMETTEN İSRAİL'E CAP GÜVENCESİ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümeti,
îsrail'in, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)
kapsamında olan, ancak ekonomik önlemler
nedeniyle askıya alınan 6 sulama projesinin
yeniden yaşama geçirileceği güvencesini verdi.
Siyasi ilişkilerdeki soğumaya karşın ekonomik
alanda işbirliğini güçlendirmeye çalışan
Türkiye ve îsrail, atüacak adımlan belirleyecek
'Mutabakat Zaptı'nı imzaladılar. israil Başbakan
Yardımcısı Ehud Olmert, ticaret hacminde yeni
hedefin 5 milyar dolar oldugunu belirtti.
Tanm Bakanı Sami Güçlü ile Olmert'in imza
attığı Mutabakat Zaptı'nda şu konularda
düzenlemeler öngörülüyor: "Serbest Tîcaret
Anlaşması'nın tanm ürünlerini de kapsaması;
Türk müteahhitlerin İsrail'de üstlendiği işlerde
Türklerin istihdammm kolay laşünlması; GAP ve
Konya Ovası Projesi'yle ügiH ortak sulama
projelerinin geöştirilmesi.''
Olmert dün. 1.5 milyar dolar olan dış ticaret
hacminin 5 milyar dolara çıkanlmasını
hedeflediklerini kaydetti. Ehud Olmert, Devlet
Bakanı AH Babacan ve Dışişleri Bakanı Abdullah
Gül ile yaptığı görüşmelerde, GAP'taki projelerin
ileride uygulanacağı yönünde cesaret verici
açıklamalar duyduğunu belirtti. Îsrail'in ilgilendiği
GAP kapsamındaki 870 milyon dolarlık 6 sulama
projesi durdurulmuştu. Ohnert'in, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Hilnıi Güler ile görüşmesinde,
santrallann yenilenmesi, yenilenebilir enerji
konusundaki yatınmlar ve yeni yatınmlar
konusunda ortak projeler ele alındı.
mızı, orada hiçbir faaliyerte bulun-
madığımızı ilettim. Irak'ın tek ve
üniter vapısının devamından ya-
nayız. Israil'in Kürtler ile işbir-
liği içinde olduğu söylentileri ke-
sinlikle yalandır. İsraiFin Irak
politikası Turkiye'nin ve ABD'nin
Irak politikasıyla örtüşmektedir"
'Iran sorun oluşturuyor'
Ehud Olmert, bir gazetecinin, is-
rail hükümetinin birçok kez ülke-
leri için en büyük tehlikenin Iran'dan
geldiğini belirttiğini hatırlatarakbu-
nun hâlâ geçerli olup olmadığını sor-
ması üzerine şöyle dedi:
"tran bizim için de, başka iilke-
ler için de sorun oluşturuyor. Te-
rörist faaliyetleri ve grupları des-
tekliyor. Kitle imha silahlan ya-
pımında kullanılabilecek uran-
yum zenginleştirme programına
devam ediyor." Olmert, başka
bir gazetecinin, "İran'a karşı güç
kullanmayı düşünüyor musunuz"
sorusuna, "ABD ve Avrupa Birli-
ği diplomatik önlemlerle tran'ın
uranyum zenginleştirme progra-
mının engellenebileceğine inanı-
yor. Umarım başarılı olurlar" ya-
nırını verdi.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
Piyasa, Demokrasi
ve Yeni Uberalizm
- Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra Batı'da hem
iktisatta, hem siyaserte "Yeni Uberalizm - neo li-
beralizm" yükselen değerler olarak dünyaya su-
nuldu.
- Demokrasinin serbest piyasa ekonomisi ol-
madan gerçekleşmeyeceği görüşü öne sürüldü.
ABD ve Avrupa dışarıdaki dünyaya, sürekli bu gö-
rüşleri (ve dayatmaları) pazarladılar. Iktisadi, siya-
si, askeri ve kültürel dış ilişkilerinde "serbestpiya-
sa - demokrasi" özdeşliğini psikolojik birsavaş bi-
çiminde sundular.
- Acaba demokrasi ile serbest piyasa ekonomi-
si beraberlik içinde miydi? Yoksa ortada bir "fu-
zak" mı vardı? Varsa bu tuzak neydi? ABD'nin ve
Avrupa'nın dev şirketleri mali, ticari, teknolojik
avantajlara sahiptiler. Üstelik arkalarında kendi
devletlerinin siyasi ve askeri desteklerı vardı. Ba-
tı'da artık devletler ve şirketler bütünleşıyorlardı.
IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret örgütü (WTO)
ABD ve AB'nin denetimi altındaydı. Bu kurumlar
kanalıyla da kendi üstünlüklerini güçlendirdiler.
- Ancak ortada bir tehlike vardı; ya Batı (ve ka-
pitalizmi) dışındaki ülkeler de Batılıların yaptığı gi-
bi kendi ulusal çıkariannı korumaya kalkarlarsa; ya
onlar da sanayilerini ve teknolojilerıni geliştirmek
için uzun vadeli politikalaryürütürlerse; yaBatı'nın
dış şirketlerinin kendi ülkelerinde piyasalan elleri-
ne geçirmelerine karşı çıkarlarsa ne olacaktı?
Batı dışındaki ülkeler toplumsal ve (ve toplum-
ca) demokrasi yolunda adımlar atmaya başladık-
lan zaman Batı kapitalizmi zorlanacaktı. Her zaman,
dün Iran'da (1953'te), son 30 yılda Türkiye'de ol-
duğu gibi "işleri Batı lehine ayariama operasyon-
lan" ve darbeleri yapılamazdı.
Piyasayı açın, yeter...
Batı dışındaki ülkeler serbest piyasa ekonomisi
uyguladıkları zaman dışarıdaki her şey tereyağın-
dan kıl çeker gibi çözülüyor.
- Serbest piyasa ekonomisi, "güçlü Batı şirket-
lerinin serbestçe" piyasalarda egemen olmalan-
na yol açıyor.
- Batı'nın dev şirketleri ile Batı'nın devletleri ara-
sında tam bir ışbirliği var (*). ABD şirketi ekonomi-
de egemen olunca VVashington da güçleniyor. Tür-
kiye'yi ele alalım; Özal zamanında başlatılan fur-
ya yalnız iç piyasamızı bağlamadı; Batılı devletle-
rin Türkiye üzerindeki etkilerinı de genişlettı ve de-
rinleştirdi.
- Batı kapitalizminin şirketleri yalnız iktisadi ve
ticari faaliyette kalmıyoriar, bürokrasiyi kendi çıkar-
lan doğrultusundayönlendirmeye başlıyortar; eği-
tim, iletişim, sağlık, ulaştırma gibi alanlardatekel-
ler oluştunjyorlar.
- Eğer ülkede bizde olduğu gibi "Dış operasyon-
lann rahatlıkla ilişkilendirildiği" borsalar varsa iş-
ler daha da kolaylaşıyor. Para ve sermaye hare-
ketleri de Batılı şirketlerin ve devletlerin denetimi-
ne sokulabiliyor.
- Ve en önemlisi yabancı şirketlerin egemenliği
ile söz konusu ülkelerde "patron kulüpleri" oluş-
turularak ülkenin siyaseti ve ekonomisi bu gayri mil-
li sermaye çevreleri tarafından yürütülmeye baş-
lanıyor. O ülkede parti mi kurulacak, patronlar ku-
lübü, VVashington ve Brüksel bıriikte hareket edi-
yorlar; iktidarın değiştirilmesi mi gerekiyor; yine
aynı üçlü operasyonu birlikte yürütüyor.
Bu konuda Türkiye, en güzel (!) örneği veriyor:
şu anda Kıbns, Ege, Patrikhane, ruhban okulu,
AB'ye tek yanlı bağlanma konularında bu üçlü, si-
yaseti de denetimi altına alarak birlikte hareket
ediyorlar. Bu olanakları hep "serbest piyasa eko-
nomisi" sağlıyor. Bu serbestlik,
- Batı şirketlerine ve sermayesine özgüriük ta-
nıyarak Turkiye'nin her alanda dış denetim altına
girmesine yol açıyor.
- Biçimsel demokrasi kılıfı içinde "Bafy için ser-
best bir piyasa"; Türkiye ve halkı için "yasaklı bir
piyasa" oluşuyor. Piyasa, yabancı şirketlerin de-
netiminde; siyaset ve bürokrasi yabancı merkez-
lerin etkisine sokulmuş bir düzen oluşuyor.
ABD (ve Batı) Büyük Ortadoğu Projesi ile Batı
kapitalizminin ve şirketlerinin serbestçe faaliyette
bulunduklan genişletilmiş bir Ortadoğu istiyoriar.
Şirketlerinin, uluslararası kurumlannın ve Batılı dev-
letlerin serbestçe at oynattıklan bir düzen sağla-
maya çalışıyoriar.
Batı için liberal ve serbest bir piyasa düzeni böl-
gemizde örtülü faşizmin, emperyalizmin ve şirket-
ler oligarşisinin bir maşası yapıhyor.
Demokrasi ve neo-liberalizm adı altında neo-fa-
şizm bölgeye dev şirketler aracılığı ile yerleştirili-
yor. örnek mi? Işte Türkiye!
(*) Dünyada ve Türkiye'de Büyük Sermaye, 2003.
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
İsrail - Türkiye ilişkileri
Washington'dan
Ankara'ya mesaj
VVASHÜSGTON
(AA) - ABD Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü Rk-
hardBoucber, Türkıye-
Israil ilişkileri konusun-
da "Biz, daima ülkekrin
tsrail ile iyi iUşkide ol-
masını memnuniyetle
karşıladık Türkiye bu
rolü alırsa, bunu yap-
mak isterse, bu iyidSr"
dedi. Gazetecilerle ko-
nuşan Boucher, "Türk-
tsrail inşküerindeki ger-
gmnk kaygı oluşturmu-
yormu" sorusunu, "Bu
konuda yorum yapma-
nm bana düştüğünü san-
mıyorum. Bunu Türkle-
re ve İsraillilere bıraka-
cağız" diye yanıtladı.
Boucher, soruda ısrar
edilmesi üzerine, "Biz,
her zaman ülkekrin ts-
rail ile iyi ilişkide olma-
lannı teşvikettik. İsraiL
bölgenin önemli bir par-
çasL Biz, daima insan-
lann İsrail ile ryi ilişkide
olmasını memnuniyetle
karşıladık ve bötgede ile-
riye doğru gjtme, ban-
şa ilerleme yönünde
olumhı bir güç ounaya
çalıştık. Eğer Türkiye
bu rolü alırsa, bunu yap-
mak isterse. bu ryTdH-" di-
ye konuştu.
Sözcü Boucher, Suri-
ye Başbakanı'nın Türki-
ye'ye yaptığı ziyaret ko-
nusundaki yorumunun
sorulması üzerine de
"Kimin kimi ziyaret et-
tiği, nasıl konuşruklan.
birbfaierhie ne yapükla-
n, onlara kalmış bir şey"
vanıtını \erdi.