Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 TEMMUZ 2004 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
AÇI
MO1TAZ SOYSAL
Korunma İçgüdüsü
TARTIŞMALARIN en kısırlarından bırı, "ka-
rrusalalan" tartışmasıdır Onunla bır yere va-
nabıleceğını duşunuyorsanız, yanılıyorsunuz.
özellıkle, Mustafa Kemal Atatürk un kur-
djğu Turkıye Cumhurıyetı'nde
• nceden ınceye "yonetım hukuku" tartışma-
I larına gırmeye gerek yok, evınız dışındakı her
alan "kamusal"ö\r
Hatta, evınız bıle Örneğın, geceyansı radyo-
nuzu sonuna kadar açıp komşuları rahatsız
edemezsınız Ya da açık pencereler onunde
"tsşhırcılık" sayılabılecek kadar çırılçıplak so-
yunup dolaşamazsınız Toplum, bırlıktelığın ku-
ralarını koymuştur Başbakan, kamusal yaşa-
mı çeşıtlılık olarak tanımlayıp devletı de bunun
guvencesı sayarken ancak bır olçude haklıdır
Çeşıtlılık ozgurluk sayılsa bıle sınırları vardır,
bunlann aşılmasını en başta devlet engel olur
Devlet, Turkıye Cumhunyetı'nde olduğu gı-
bı, gıyım kuşama ılışkın yasaklar bıle koyar ör-
neğın, bu ulkede, 1925'ten berı, "Şapka Iktı-
sâsı Hakkında Kanun" gereğı, fesle ve sarıkla
dolaşamazsınız
Nıçın?
Çunku, bu çeşıt yasaklann delınmesı, cum-
hurıyetın temel ılkelerıne karşı başkaldırma,
meydan okuma veya en azından "Eskı Rejım "e
ozlem nıtelığı taşır
Çunku, Turkıye Cumhurıyetı, tıpkı 1789 Dev-
rımı nın urunu olan Fransa Cumhunyetı gıbı, bır
devrımden doğmuştur Boyle bır cumhurıyet-
te bırtakım yasaklar devrım urunu olmayan
devletlerden farklı olarak, bırer bayrak sayılır
Bazısı sımgesel olarak, bazısı da oze doku-
nurcasına
Fes ve sarık yasağı gıbı 1934 tarıhlı "Bazı
Kısvelenn Gıyılemeyeceğıne Daır Kanun " da
sımgesel yasak orneklerıdır Ama, 1924 tanh-
lı "öğretımın Butunleştırılmesı", 1925 tarıhlı
"Tekke ve Zavıyelerle Turbelenn Seddı ve Tür-
bedariıklar ıle Bırtakım Unvanların Men ve ll-
gası" ya da "Harf Devrımı" konulanndakı ya-
saklan sadece "sımgesel" sayabılır mısınız'?
Bunlann getırdığı sınırlamalar ve yasaklar re-
jımın ozune ılışkındır
Çunku, cumhurıyet, toplumu bu yollardan
"ozgürleştırme "nın rejımıdır Insanları es-
kı duzene, akılcı olmayan "murşıt"\ık\ere bağ-
layan her şeybu yasaklar yoluylayıkılacak, va-
tandaşlar o bağlıhklardan kurtuldukça daha
ozgurolacaklardır 'Jakoben"duşunceyeâşı-
na olmayanlann Kemalıst cumhurıyetın felse-
fesını anlamaları beklenemez
O halde, hangı duzeyde olursa olsun, oğren-
cılerın başlarını ortmesı eğer gencı çevrelenn
kışkırtmalarıyla artık cumhurıyete karşı bayrak
açmanıtelığı kazanmışsa, "kamusal alan" tar~
tışmasına falan gerek yoktur, cumhunyetın bu
eylemı yasaklayarak kendını koruması doğal ve
neredeyse ıçguduseldır
Sorun bu kadar basıt olunca, yanıtı da aynı
olçude kesın olmalıdır
BAŞSAĞLIĞI
Odamız uyelennden
Profesor ILHAN BERKTAY'ın
sevgılı eşı
SOLMAZ
BERKTAY'ın
aramızdan aynlması nedenıyle aılesme,
yakmlanna ve tum sevenlenne
başsağlığı dıhyoruz
TMMOB
INŞAAT MUHENDÎSLERIODASI
YONETIM KURULU
Cumhuriyet
k ı t a p > a r ı
BIZE DE BANAZ'DA
PİR SULTAN DERLER
Ali Haydar Avcı
Yenı belge ve bilgiler ışığında Pir Sultan Abdal
Çag Pazarlama 4 Ş Turkocağı Cad No 39/41
UİM CağaJoğiu-Istânbııl
Tel (0212) M4 01 96 Faks (0212) 514 01 95
KAKTAL1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİNDEN
Esas Ko 2004 122 Karar No 2004 W
Vfahkememızın yukanda Esas ve Karar numarası
vazılı 18 06 2004 tanhlı karan ıle Istanbul - Sarıver
Merkez Mah nuflısuna kayıtlı Faık \e Aslıve'den ol-
ma 22 08 1983 d lu <\bdulkadır Erkan'ın, Abdulka-
dır olan îbinı Kadır olarak duzeltılmıştır Ilan olunur
Basın 32378
Cumhuriyet ve Devrim TehlikededirL
m
Yurt ve ulus bılıncıne sahıp, akıl ve bılımı esas tutan, Ataturkçuluğe saygılı,
antıemperyalıst, çağcıl, ılencı ve toplumculann demokratLk ışbırhğı ıçınde
bırleşmelen vazgeçılmez zorunluluktur Çunku, gun o gundür'
Av. Ertugrul KAZANCIADD Genel Başka
S
ozluk "eşkıya" deyımını çoğul
bır karşılıkla, "dağda, kırda yol
kesenler" şeklınde tanımlamak-
tadır Zorba eylemlere dayalı el
koyma yontemı olan eşkıyalık,
açık denızlere veya zamanla gokyuzune
doğru da uzanarak "korsanbk" nıtelemesıy-
le amJmıştır ToplumsaJ aşamayla bırlıkte ıier-
leyen teknıkbılım, kara, hava ve denızler-
dekı yol kesenlen, ınsanlık adına ızleyerek
etkısız duruma getırmekte gecıkmemıştır
Bu kez ıssızlıklarda pusu kurmaktansa ko-
ye kente ınerek "çeteciBksistemiyle" toplu-
mun ıçınde yer tutabılme surecıne gınlmış-
tır Bırkısım eşkıya, değışun ve başkalaşım
becensıyle demokrahk yollardan geçerek sı-
yasal erk sahıbı bıle olabılmeyı başarabıl-
mıştır Dığer taraftan tanhsel sureç, eşkıya-
hğa ozgu duruşlann. bır kısım devletlenn
sıyasetlenru oluşturma gerçeğıne de tanık-
lık etmıştır
Kımı sıyasal rejım, ınsanlık yaranna ol-
mayan katı davranışlan yırmıncı yuzyılda
ınsanogluna acılarla yaşatmıştır Eşıtlık,
adalet v e ozgurluk adına ustun amaç olan
uygarlık. emperyalıst karakterlı saldırgan-
lığın bıhmsel sılahtarlığına da donuşebılmış-
tır Demıryolu tunelı açmak uzere bulunan
dınamıt. Birinci Dünya Savaşı'nda cepheler-
de savrulmuştur
Enerjı elde etmek ıçın fızıksel alanda ya-
pılan çalışmalar, tkinci Dünya Savaşı'nda
atom bombalanna doğru gelışerek "Naga-
zakT ve "Hiroşima
r
kentlennde ust uste pat-
latılabılmıştır
Emperyalıst saldırganlık dunden bugune
ezıcı guçle temsıl edılırken. bu gucun ya-
nına sıralanan "stratejik uydular", onaylı.
oranlı ve çaplanyla eşdeğer >ol kesıcılığe
soyunmuşlardır koruculsivasaliködarian
vönetsel erk olarak oluşturanlar; nice sah-
teci. kandırmacı ve hedef sapüran olgular-
dan doğmuşlardır "Özü ve sozu bir olma-
\an* ve "şaibeli" bazı sıyasetçılenn huku-
met olarak yonettıklen devletler ıse tanhın
"insanlık suçlulan" kategonsınde sıralan-
maktan kurtulamamışlardır
îrdeleme
İsmet Paşa, "Eşkrvanın, yarın ne yapaca-
ğı befli otaıaz" der Paşa, dağda, kırda ge-
zerek, havada uçarak ve nıhayet denızde
fersah fersah yol alarak yapılan eşkıyalık-
tan soz etmemektedır İsmet Inonu. kendı
elıyle kurduğu demokrasıden yararlanarak.
kentte. ılçede ve beldede "shaset ticareti"
yaptıktan sonra yollan Ankara ya duşenle-
nn onemhce bolumunu kamuoyuna sergı-
lemektedır TBMM'de sulta kurmaya çalı-
şan, kondorlannı basan v e> a "tahkikat ko-
misyonlannı*1
kurarak yasal erkın yenne
geçmeye uğraşanlara değınmektedır
ismet Paşa, haramılerden. Uşak'ta başı-
na taş atıp Topkapı'da lınç eylemıne gınşen-
lerden veya Yeşilhisar'da tren durdurarak
yol kesenlerden, dın ıstısmarcılarından. ta-
kıyyecılerden kızgınlıkla konu açmaktadır
Demokrası gıbı tartışmasız savunulması ge-
reken bır kurumu kışılıklennde v eya sıya-
sal ıktıdarlarında temsıl edemeyen kımıle-
nnın varlığı ulusu surekh uzmuştur Ulus adı-
na Inonu'nun, demokratık ışleyış yolunu
kesmeye yeltenen becen sahıplenne sesle-
nışı haklı olarak çok serttır
1919-1923 arası yıllar yerlı ve yabancı eş-
kıyaya karşı ulusal bır karşı koymadır Onur-
lu, bılınçlı ve kararlı bır sılkınış. buyuk bır
de\ nmın eşlığınde AnadoJu da antıemper-
yalıst başan kazanmıştır 1950 tanhıne ka-
dar gelışen sosyoekonomık ve kulrurel aşa-
malar, Kemaüst ıdeolojının utkusunu kut-
lar Ama 1945 sonlarında umutlarla başla-
tılan demokratık yonelış, ulusu zamanla ka-
ramsarlıklara goturmuştur
Ulke, demokrası yorgunluğunu yaşamış-
tır Atatürk ve tnonu'den ustun bır kalıtsal
ışleyış olarak bırakılan demokrasıv ı sarsan-
iann "vebafleri" buyuktur Dunya uzennde
Nazi\e £aşistlenn ışbaşına geldıklerı yolun
adı da ne yazık kı demokrasıdır Bazılan ıse
dınsel oğelerle genış halk kıtlelennın duy-
gulannı payanda y apmışlardır "Birlokma,
bir hırka" halk ıçın, "uçsuz-bucaksız mad-
desel yararianma ve erksel saltanab sürdür-
me" kendılerı ıçın hak sav ılmıştır Halkın.
laık, demokratık, sosyal v e kulturel ılerle-
yışının "jolunu kesenJer" bunlardır Her
olumlu. bılımsel ve akla yatkın çabayı kos-
tekleyenJeryıne bunlardır Toplumcu çaba-
lara, yıllarca set vuranlar, "mazlıun" ulus-
lara onderlık etmış bır ulke orneğını zede-
leyenler. uretım planlaması yenne borçlan-
ma polıtıkasını seçenler, "sosyaldevieti" yı-
kanlar, ozelJeştırme yasası çıkhğında TBMM
tavanlanna çığkofte atarak kutlama yapan-
lar. koklen parasal ve ruhsal çıkar uğruna
dışa sarkanlar bu yol kesıcılerdır Boylele-
nne yakıştınlacak çeşıtlı tanımlamalann,
Inonu'nunsoylev vedemeçlenndegenışçe
yer aldığını anımsatınz
Turkıye bınbır çetın ortamdan geçmek-
tedır Cumhuriyet v e Kemalızmle esaslı bır
hesaplaşmanın peşınde olanlar vardır 14
Mayıs 1950'den bu tarafa donem donem. sah-
tecılık dolu "değjşim" aldatmacasıyla hal-
kı ıstırap ıçensınde yaşatmaya çalışanlann
"Ak"lık sa\ lan, ulkenın karayazgısı olmuş-
tur "Sevr" yandaşı, maddecı, dış odaklara
bağdaşık, acımasız emperyalızmın saldın-
lan bıter gıbı değıldır
Sonuç
Cumhuriyet v e onun ozundekı ce\ her olan
Ataturkçuluğun yol kesıcılen yanm yuz-
yıldır kısa aralıklarla hep ışbaşındadırlar
Yurt ve ulus biüncinin onuruna sahip, akıl
ve biMmi esas tutan, antiempenaüst, çağcıl,
ilericive topiumcu insanlann demokratik duz-
lemde bır arava gelmeieri zorunluluk taşı-
maktadır.
Demokrası. ulusal egemenlığın halk ısten-
cıne bağlı olarak yansıdığı bır sıstemdır
Ama Turkıye'dekıdemokrasıve, 1925 1930
ve 1945 yıllannda ıçtenlıkle onderlık eden
Atatürk ve Inonu, cumhuriyet ve buyuk
Turk devnmının temel ılkelennı çerçeve
olarak ongormuşlerdır Ulusal esenlık boy-
lesı yuksek ıdealde saklıdır
Demokrası ıçındekı aydınlanmanın, halk-
çı-de\1etçibaşansı yakalanmalıdır O aydın-
lanmanın ıçenğı ıse Kemalızmdır Gun o gun-
dur'
Irak'a Silahla Girdiler, Türkiye'ye Yasayla...
Bİlal ŞİMŞÎR/:«/mr Sanat
A
BD ve AB koahsyon
guçlen, Irak'a gırdıkle-
nnın 3 gununde, tum
dunya kamuoyunun gözlerı
onunde Irak Mıllı Kutuphane-
sı'nı yakıp yıktılar, ardından 7
bın yıllık tanhsel \ e kulturel de-
ğerlen yağmalayarak 170 bın
esen kendı ulkelenne kaçırdılar
Irak'ta bu ışı silahla yapanlar, bı-
zım ulkemızde yasayla yapmak
ıçın Kamu Yönetimi Yasa Tasa-
nsı'nı demokratık kıtle orgut-
lennın uyansı ve ana muhalefet
partısının karşı durmalarına kar-
şın komısyonlardan alelacele
geçırerek Meclıs gunderrune ge-
tırmışlerdır
Burada hedef. 'ulusal kül-
tür'umuzdur Hangı ulus olur-
sa olsun, ulusal kulturun saca-
yaklannı, kuşkusuz o ulkenın
sanat kurumlan, ortak tanhı ve
kulturel mıraslan (muzeler, oren
yerlen, SlT alanlan \s ) kutup-
hanelen, bılımsel çalışmalan,
eğıtım kurumlan vd oluşturur
Bız burada konumuz gereğı sa-
dece sanat kurumlanmız, kultu-
rel ve tanhsel mıraslanmız ıle ku-
ruphanelenmızı ele alıyoruz ve
bu kurumlarda ongorulen değı-
şıklıklenn, ulkemız ıçın kapan-
ması mumkun olmayan yaralar
açacağını duşunuyoruz
Bılındıgı uzere bu yasayla mu-
zeler, oren yerlen, SlT alanlan,
sanat kurumlan ve kuruphane-
ler, ya ozel ışletmelere venlecek
ya da yerel yonerımlere devre-
dılecek Tasannınflkbüviıkhan-
dikapı, hukümetin kültur \e sa-
nat hizmederi gjbi derdinin ot-
nıadığı yönündedir. Çunku tasa-
nnın 7 maddesınde bu hızmet-
ler, merkezı ıdarenın gore\ len
arasında gostenlmedığı gıbı 8
maddeyle yerel yonenmlenn go-
revlen arasına da konmamıştır
Bu şeklıyle AKP hukumeh, bır
toplumsal zorunluluk olan kul-
tur \e sanat alanlannda hızmet
urermek sorumluluğundan fe-
ragat etmıştır Nıtekım 57 hu-
kumetın kultur bakanı, muste-
şan, 58 ve 59 hukumetın baş-
bakanlık musteşan Sayın Fikret
L çcan sendıka yonetım kurulu-
muzla yaptığı goruşmede, "Sat-
may a mıizelerden başlay acagız.
-Sen Genel Başkam
Tryatro, opera, koro. kiıtüphane-
leri de devre dışı bırakarak biz
bakanlık olarak sadece organi-
zegöreviyapacağız" sozuyle bu
goruşumuzu doğrulamıştır
Kütüphanelere tarikat khap-
lan: Aynı yasanın geçıcı 1-b
maddesıyle ulusal nıtelık taşıma-
yan kutuphane v e muzeler, kul-
tur merkezlen, taşınır taşınmaz
mallan ve personelıyle bırlıkte
beledıye sınırlan ıçınde beledı-
yelere, beledıye sınırlan dışın-
da da ozel ıdarelere devredıl-
mıştır Hal boyle olursa, halk
kutuphanelerının beledıyelere
devn, bu kurumlarda sıyası kad-
rolaşmayı arttıracak ve raflann
Fethullah Gülen'lerın. Said-i
Nursi'lenn kıtaplanyla dolma-
sıru sağlayacaktır Beledıyele-
nn yetkılen olmasına rağmen
Turkıye genelınde ıkı elın par-
maklannı geçmeyen beledıye
kutuphanelenne belkı bır o ka-
dan eklenecek, dığerlen ıse bı-
nalan ve personelıyle saf dışı
bırakılacaktır Bırçok kutupha-
nemızde bulunan tanhı elyaz-
malannın kaden ıse belırsız. da-
ha doğrusu talana açık bırakıla-
caktır
Sanat kurumlan tasfiye ediB-
yor: Yasanın 5-6 \e bu geçıcı
maddelen ıle de "kültür \e sa-
nat hizmetiyürüten kurum MEku-
ruluşlann tabi okluklan her tür-
lü yasa ve kamu mevzuatı bu ya-
sadakiükeierdoğrultusunda 1 yıl
içinde değiştirilecek ve bu ku-
rumlar 2 yıl içinde tasfiye edile-
cektir. Sanat kurumlarunızdan
trvatro, opera, korolanmızın du-
rumu >asaya göre, 1 yd içinde
değjştirilecek" ıbaresı konmuş-
tur Ne "gireceğiz" dedıklerı
AB "de ne de başka bır ulkede ol-
mayan bu uygulama ıle ulke-
mızde kultur ve sanat kurumla-
nmız ışlevsızleştırılerek yok
edılmek ıstenmektedır
MüzeveSIT
alanlarma talan:
1. Beledıyelere vermek:
4848 sayılı yasayla 1 derece-
de doğal SlT alanlanyla ılgılı
olarak koruma kurullannın go-
re\ len daraltılarak aynı yasanın
112 d maddesıyle laıltur ve ru-
nzm koruma ve gelışım bolge-
lennın sınırlannın tespıtı Ba-
kanlar Kurulu'na devredılmış-
tır Bu duzenlemenın nedenı
açıktır Koruma alanlannı ıma-
ra açmak, tanhı ve kulturel çe\ -
reyı ranta talan ettırmektır Sı-
yası ıktıdarlarla yerel yonetım-
lerın sıyası paralellığı doğru
yondeyse bu talanı engellemek
mumkun olmayacaktır Halıha-
zırda SlT alanlannı ımara aç-
mak suçundan çok sayıda bele-
dıye başkanının yargılandığını
duşunursek gelecegı daha ıyı
kavrayabılınz
2. (Kedne ciğer emaneti) Ya-
bancı fırmalara muze işletme-
lerini vermek:
Sayın Kultur ve Tunzm Baka-
nı Erkan Mumcu. "Müzelerin
işletmelerini özel şirketJerc dev -
redeceğiz'
1
açıklamasını kamu-
oyuna yapmıştır Yıne bır tele-
v ızyon kanalında Kultur Baka-
nı Musteşar Yardımcısı İsnıail
Kökbulut. Ayasofya Muzesı'ne
Itaryanlann tahp olduğunu, me\ -
cut gelın ıkı katına çıkaracakla-
nnı soylemıştır
Sayın Malıye Bakanı Kemal
Unaİatan, "Ğözlerinıi kapaüp
dev lete ait olan her şeyi babalar
gibi satacağım" dedıkten sonra
bu devlet kurumlannı Avrupa'ya
pazarlamaya gıtmışn Bızler sen-
dıka olarak kultur bakanı ve bu-
rokratlann açıklamalanndan,
satıhnaya hazırlanan muzelen-
mızden sadece Ayasofya'yı oğ-
renebıldık Mevlana, Topkapı,
Efes, Anadolu Medenıyetlerı
muzelenmıze hangı ulkelenn
tahp olduğunu oğrenemedık
Muzelenmızın ve muze der-
neklennın ozel kuruluşlara de\ -
redılmesını özellıkle yabancı
kuruluşlann hevesle bekledığı-
nı bılıyoruz Kımlerden oluşa-
cağını bılmedığımız dernek mu-
tevellı heyetlen tarafindan yone-
tılecek muzelenn mudurlen de
buyuk olasılıkla bu heyetler ta-
rafından atanacaktır Muzelenn
gereksınımlennın nasıl karşıla-
nacağı belırsız bırakılmış v e en
onemlısı, muzelenmızde yal-
nızca teşhır salonlannda değıl,
depolannda da bulunan ve en-
v anten yapılmamış 580 bın ese-
nn akıbetının ne olacağı soru-
su, aklımıza doğrudan Irak or-
neğını getırmektedır Oren yer-
lennın yabancı ulkelenn talep-
len doğrultusunda yabancı ku-
ruluşlara devn, 2003 yılında par-
Iamentoca da kabul edılen ve
kamuoyunda ıkız yasalar dıye bı-
lınen uluslararası sozleşmeye
gore, bazı topluluklarca, kımı
muze ve oren yerlen ıle ılgılı
olarak mulkıyet ıddıasında bu-
lunma yolunun da açılabılece-
ğı kuşkusunu taşıyoruz Şımdı-
lık ışletme hakkıru ısteyen Ital-
yanlann ılende mulkıyet hakkı
ıddıa ederek ıbadete de açmaya-
cağınrn herhangı bır garantısı
bulurunamaktadu"
Buradakı kaygımızın temelı-
nı gormezden gelınemeyecek
olçude açık olan ulkemızın her
yennde surdurulen mısyonerça-
lışmalan oluşturmaktadır Kuş-
kusuz doğrudan etkılenecek bır
başka alan da akademık çevre.
yanı bılımsel çalışmalar olacak-
tır Cunku parayla olçulemez
değerler taşıyan ulkemızde, ar-
keolojı ve başka bılım dallann-
dakı çalışmalarda "bifei iktida-
n" çatışmalannın yaşandığı bır
gerçektır
Bır muze mudurumuzun, "LT-
kem adına kavgıbyım, endişeli-
vinı ve çok üzgünüm. Korkanz,
bu anlavış devam ederseyakm ge-
lecekteTürkiyeCumhuriyeti di-
ye bir şey kalmayacaktır^ şek-
lındekı ıfadesı. hepımızın duy-
gulannı kısaca anlatmaktadır
Kamu Yonetımı Yasa Tasan-
sı 'nın bu halıyle parlamentodan
geçınlmesı, Cumhunyetımızm
kurumlanndan olan muze, tı-
> atro, opera. koro v e guzel sa-
natların bır kısmının ortadan
kaldınlması, oburlennın de ış-
le\ sız duruma getınlmesı, unı-
ter devlet yapımızın çokertıl-
mesının hedeflenmesı demek-
tır Ulus olmanın temel ılkele-
nnden olan 'kültur politikasf nı
felç edıp eyalet sıstemının te-
mel taşlannı oluşturmaktadır-
lar
Irak'takı ışgalcı guçler Tur-
kıye'yı silahla yıkmadan once
tıpkı Kurtuluş Sa\aşı'nda oldu-
ğu gıbı aynı guçlere karşı unut-
tuklan dersı v ermek uzere ulke-
mızdekı butun demokratık kıt-
le orgutlennı bırhkte mucadele-
ye çağınyoruz.
ÇAN ASLİYE HUKUK xMAHKEMESİ'NDEN
Savı 2002 1026 Esas
2003'827 Karar
Davacılar Izzet Ozdemır, Sınbıle Ozturk vekıllen Av rbrahım Karahan tarafindan TK 1 Gn Md alevhuıe açılan maddı hata bedelının tahsılı da-
vasının Mahkememızde yapılan açık yargılması sonucunda davanın lusmen kabulune daır venlen 14 10 2003 tarıh ve 2002 1026- 2003 827 numa-
ralı kararının Yargıtav 18 H D'nın 13'04 2004 tanh ve 2004 1194-3040 savılı ılamı ıle dos>anın 2002 909 E savılı dosya ıle ırübatı nedenı ıle bn-
leştınlmesı ve bedelın hak sahıbı adına bankaya yatınlması gerektığınden bozulmasına karar venlmış olup Yargıtav ılamının Çan Vlallı Kovu 228
Parsel malıkı dahılı davalı Mehmet Gundoğan'a teblığ yenne kaım olmak uzere ılan olunur 10 06 2004
Basın 28931
PENCERE
TesettÜPlü Olimpiyat
Sansürcü Kafa..
••
Cumhurıyet'ın spor bolumunde, arkadaşımız Es-
ra Peker'ın"/bref///c" bır haberı yayımlandı
Başlığı
"Haremlık - Selamlık"
Okuyalım
"islam Oyunları krızı buyuyor"
"Suudı Arabıstan 'da 8 - 20 Hazıran 2005 'te du-
zenlenecek olan İslam oyunlanna Turkıye de da-
vet edıldı Ancak organızasyonun bayan sporcu-
lara 'haremlık - selamlık' şartı getırmesı spor ca-
mıasında tepkıye neden oldu Çunku bu organı-
zasyona katılmamız halınde bayan sporculanmız
normal musabaka kıyafetlennı gıyemeyecek, baş-
lannı kapatmak uzere tamamen ortülu gıysılehe ya-
rışacaklar '
Alın bakalım
Turban krızınden sonra bır tesetturbunalımı da-
ha gundeme gırıyor
•
Turkıye Mıllı Olimpiyat Komıtesı Başkanı Togay
Bayatlı demış kı
"Bundan önce de Iran'dakj İslam Oyunları'nda
bayan sporcularla musabaka yapmamız ıstendı.
Ancak Gençlık ve Spor Genel Muduıiuğu ıle bır-
lıkte sporcu gondermeme karan aldık Çunku on-
lar bayan sporculann başlannı örtmelennı ve eşof-
man gıymelennı ıstıyohar Aynca hakemler ve ant-
renorter de bayan oluyor Salona ya da stada hıç-
bır erkek almmıyor Böyle çağdışı bır olayı kabul
etmemız mumkun değıl "
•
Suudı Arabıstan da yapılacak 'Tesetturlü Olım-
pıyatlar'da durum ne?
Dışışlerı Bakanlığı'na sorulmuş
Eşı tesetturlü Dışışlerı Bakanımız kabul etmış',
ama daha sonra "Hancıyemız" demış kı
'- Yalnız erkek oyuncuları gönderelım. "
Anlayacagınız selamlıkta vanz
Haremde yokuz
1
İslam Olımpıyatlan'ndaturbanlı veeşofmanh ka-
dın atletler nasıl koşup dunya rekoru kıracaklar, yuz-
meyanşlarında tesetturlü hanımlar nasıl kulaç ata-
caklar^
Muslumanlığı uygar dunyanın gozlen onunde
gulunçleştırıp 'İslam'dakı kadın-erkek eşrtsızlığını •
spor meydanlannda da sergıleyen dıncılık dalga-
sının Turkıye'yı sarması, yalnız spora değıl, de-
mokrası ve ozgurluk yaşamına da buyuk darbedır
Kadını ıkıncı sınıf ınsan sayan bu sıvıl darbeden
korkmalı
1
•
AKP ıktıdarını destekleyen dıncı gazeteler var
Vakıt
Mıllı Gazete
Yenı Şafak
Zaman
Daha once bır ıkı kez yazmıştım bu gazetelerın
spor sayfalarında sansur geçerlı
Kıme sansur?
Sporcu bayanların fotoğraflan bu cerıdelerde
ancak sansur edılerek basılabılır
Süreyya Ayhan rekor mu kırdı
Yalnız kafası yayımlanır
Etvan ıçın de uygulama sansuıiudur bayan spor-
cunun tesettur' kuralı dışındakı beden resmı dın-
cı gazetede spor sayfasına gırmez
•
Kadını erkekle eşıt saymayan dıncı ıktıdar ıle ya-
laka takımı bır de demokrasıden soz açmıyorlar mı .
Vah benım zavallı memleketımei
Cumhuriyet
IRAK BATAKLIGINDA
TÜRK-AMERİKAN
İLİŞKİLERİ
Mustafa Balbay
TurkAmerıkar lışkılennı
dc nlemes ne ıncdeven uzun
yılbnn n ş çıkışbr n
k taplaşt ran pek ç:k
tarıhç T Z araşt mac m z
yazar mız var Ber kı
ulke lışkılerını jzun
zarran dıl m ^âe ırdelemek
,er ne saaece 'rak olay
cerçe.e^ınde ve D r
llık zaman dıl m nde
/aşaoanları kor
u ehnn
Çağ Pazarlama K Ş Torkocağı Cad >o 39/41
34334 Cağaloğlu-htanbul
Tcl <0212) «14 01 9i Faks (0212) 514 01 9<
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Osmanlı Gerçeği
Erdoğan Aydın
frdogan Avd n ın 90 lı v Ib dc
y w w x i g Isbmıvef Gefçegı"
le Nas Av'us ürrai Olduk
9
odlı kjtapta ı yaln z /crarlcn fcn
aeg I gczlerı açan e^erler de
obular Yazar rr z pek Dad br
3r3sf TO dal'as cu k r ~ b
talem "Osmarlı Ge _eg "
kanu'/la ılgılı otarak b rkaç d se
dokuntjr çoi jmodon b' Bu
tıap okjnmadar
C^ran tarfı
or aş brraz Server Tanılı
Çağ Pazarlama \ Ş Turkocağı Cad No W41
34134 CagaloJİD-lstanbul
Tel (0212) '14 01 96 Faks (0212) 514 01 95