Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13TEMMUZ2004SALI
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Y 3 2 Sinop PB 27
Edıme Y 29 Samsun PB 29
Kocaelı Y 33 Trabzon PB 28
ÇanaKkale Y 32 Gıresun PB 21
Izmır B 34 Ankara PB 34
Mamsa B 37 Eskışehir PB 33
Aydın B 37 Konya B 33
Denızlı B 38 Sıvas B 31
Zonguldak Y 26 Antalya A 41 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siirt
Hakkârı
Van
A
A
A
A
A
A
B
B
34
32
37
39
34
35
28
26
B 21
Yurdun kuzeybat! kesım-
lerı parçalı yer yer çok bu-
iuttu Marmara ıle Batı Ka-
radentz ın batısı sağanak
yağışlı dığer yerier az bu-
lutFuveaçtKgeçecek Ha-
va sıcaklığınöa or>eml< bır
değışıkiık olmayacak.
Ruzgâr yurdun bâtı ke-
sımlennde guney ue batı,
dığer yerterde kuzey ve
dogu yonlerden hafif ara
sıra orta. yağış anında yer
yer kuvvetlı olarak esecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo Y 18
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
20
18
22
19
11
21
18
Münıh Y 18 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
B
PB
Y
Y
Y
Y
Y
18
23
31
20
25
21
27
33
Y 16 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
BJskek
Tiflis
Kahire
Y
Y
Y
Y
PB
Y
Y
A
22
31
24
30
31
29
15
39
A 40
Parçalı bulutlu Sıslı Buluflu t Çok bolu'Jü ı Yağmurlu
O U N C E L Cİ NEYT ARCAYÜREK
• Başiarafı 1. Sayfada
Nikâh töreninin yapıldığı mekânı türban baş-
lılarlakaraçarşaflılar"serazaf" doldurursa.. kuş-
kusuz bu manzara RTE'nin özlemini çektiği bir
manzaradır; gözlerinin yaşarması kızının mürüv-
vetini gören bir baba olmaktan çok, bu neden-
ledir.
Koca koca gazeteler, RTE'yi memnun etmek
için haberlerinde "dekoltesiz, parfümsüz" diye
övdükleri düğünde, kıskançlıkları kışkırtan Yu-
nan Başbakanı Karamanlis in eşi Nataşa'ya
yarı dekolteli kadın diye neredeyse sert eleştiri-
\er yöneltecekler.
Yalakalığın son noktasındaki kimileri de düğü-
nü, "Başbakan yıl sonunda AB'den müzakere
takvimi almak için her fırsatı değeriendiriyor" di-
ye yorumlamaz mı?
Yazılısı görseliyle Türk medyası; dünyadaki,
içimizdeki olaylan bir yana bırakmış, kız baba-
sının oturduğu koltuğu kullanarak görkemli geç-
sin diye uğraş verdiği nikâh törenine alabildiği-
ne büyük yer vermek için önceki günlerden be-
ri yarış halinde.
Değirmenin suyu da merak konusu. Gelenek
gereği masrafları üstlenmek zoaında olan da-
mat tarafı, Bay Albayrak, -giderin 50 milyar ol-
duğunu yazan basının yaiancısıyız- gerekli gi-
derleri bulmakta zorlandı mı acaba? Ya da Baş-
bakanlığı kullanarak davet ettiği Yunanlıyı, Pa-
kistanlıyı, Romanyalıyı bir büyük otelin büyük
yatında Boğaz'da akşam yemeğinde ağırlayan
RTE, bırakalım öteki giderleri, -yat ücreti dahil-
bu yemeğin masraflannı cebinden mi ödedi yok-
sa?..
Yoksa, sonradan ödeme koşuluna bağlanan
düğün masrafları konuklardan gelen takılardan
mı karşılanıyor?
Şakşakçısı, yalakası bol; yan Osmanlı, yarı Is-
lamcı bir acayip düğün.
• • •
Kız babası Kasımpaşa'daki düğün salonlann-
dan başka bir mekân görmeyen bir beniâdem
ama, -medyanın zırva diyeceği yerde zirve gibi
düğün diye tanımladığı- Lütfi Kırdar Sergi Sara-
yı'na ulaşan yollar ve çevre olağanüstü önlem-
lerle "halka kapandı".
Bütün bunlartepkisiz, munis, vurensesineto-
katı a\ ağzından lokmayı istanbul halkına eziyet-
miş, saatlerce görev yapan polislerin yemekle-
ri, su gereksinmeleri karşılanıyor mu, gariban
emir kulu az ücretle çalışan bu insanlar saatler-
ce ayakta ne yapıyor, soranı da yok, tabii yala-
kalığa gölge düşürür diye yazanı da...
Dört kişilik bir ailenin haziran ayı içinde yok-
sulluk sınırının 1 milyar 668 milyona, açlık sını-
rının 611 milyon 500 bin liraya yükselmesi,
RTE'nin umurunda mı?
Minarenin kılıfı herhalde çoook önceden ha-
zırlanmıştır. Bizimki bu kadar olağanüstü önle-
mi bir kızla bir oğlan için değil, "Yabancı konuk-
lan teröristlerden korumak için" diye açıklarsa
sakın şaşırmayın!
• • •
Adam veya adamlar elbette serazat davrana-
cak. Içimizden çıkanlara bile laiklik karşıtı hare-
ketlere yıllardır sürdürülen savaşımı anlatama-
dık. Örneğin yıllardır Amerika'da yaşayan Prof.
Kemal Karpat, o denli gurbetçi olmuş ki...
Derya Sazak, Karpat'a; Islami rejim projesi
ürkütüyor, RTE imam hatipler sorununda halkı
tepki göstermeye çağınyor, demiş, "Neyapma-
lı" diye sormuş. Buyurun yanıta: "Devleti temsil
eden organlarmesela Cumhurbaşkanı, Islam bu
ülkenin dinidir, kültürüdür, siyasete kanşmadık-
ça her Müslüman korkuya kapılmadan ibadetini
yapar desin, mesele kaimaz."
Oysa profesörüm bir iki gün önceki gazetele-
ri okumuş olsaydı; Cumhurbaşkanı Sezer'in bu
iktidarla, laiklik karşıtı kafalara karşı savaştm
verdiğini, dinle devlet işlerinin birbirinden ayn tu-
tulmasını içeren temel ilkeyi.. yıllardır içeride sa-
vunduğu gibi, bu iktidan, ılımlı Islam akımını ok-
şayan Başkan Bush'a karşı da savunduğunu,
söylediğini görecekti.
Hastanede klor zehiplenmesi
• ADANA (AA) - Adana SSK Hastanesi'nde,
kazan dairesındeki tüpten sızan Jdorgazından 4'ü
hastane personeli 12 kişi zehirlendi. Yetkılilerden
alınan bilgiye göre öğle saatlerinde acil servıs
koridorlannda belirlenen kokunun, kazan
dairesındeki klor gazı tüpündeki sızıntıdan
kaynaklandığı anlaşıldı. Tüpü hastane dışına
çıkarmaya çalışan Hasta Yönlendirme Görevlisi
Huzeyfe Karanfildağ (22), Hasta Karşılama
Görevlileri Nuri Çınar ve Abdullah Yardımcı,
Temizlik Görevlisi tzzettin But ile onlara
yardımcı olmaya çalışan 6 vatandaş zehirlendi.
Ankara'da öpgüt operasyonu
• ANKARA (AA) - Bir istihbaratı
değerlendıren terörle mücadele şube müdürlüğü
ekipleri terör örgürü PKK'Kongra-Gel adına
faaliyet gösteren ve örgütün Iç Anadolu
yapılanmasını organize etmeye çalıştığı öne
sürûlen Ali O. ve Mehmet B. adlı kişileri
yakaladı. Bu kişilerin terör örgütü içerisinde
özel ku\^etler adı verilen sabotaj ve suikastlara
yönelik uzmanhk eğitim aldığı belirlendi.
Nişan dönüşii kaza: 3 ölü
• UŞAK (AA) - Uşak-Gedız karayolunda
meydana gelen trafik kazasında nişan töreninden
dönen yolculan taşıyan llhan Uzun
yönetimindeki minibüs karşı yönden gelen
tbrahim Söylemez'in kullandığı kamyonla
çarpıştı. Kaza sonucu sürücüler Uzun ile
Söylemez'in yanı sıra yolculardan Nuray
Ertuğrul olay yerinde hayatını kaybetti.
Kazada yaralanan 29 kişi ise çevre
hastanelere kaldınlarak tedavi altına alındı.
Abdülhamit sansürü• Baştarufı 1. Sayfada
lahçı. şeriatçı ya da Fethullahçı
gibi nitelemelerde bulunan ha-
berler yazılamayacak. Hırsıza
'hırsız' bile denemeyecek. Bir
kişiyle röportaj yaptınız, ama
saçmaladığının farkına vardı.
O haber gazetede çıktığı za-
man, ben bu röportajın çıkma-
sına izin vermedim diyebilecek.
Özel hayatın gizliliğivle Ugili ge-
tirilen maddelerle. bir başbaka-
nın mayolu fotoğrafı basilama-
yacak ya da akşam yemeğinde
yediği yemeği yazmak bile so-
run çıkaracak. Bir gazetenin
arka sayfasında yayımlanan bir
fotoğraf, teşhircilik sayılabile-
cek. Bir mafya babasıyla bir ba-
kan arasında geçen telefon ko-
nuşması yayımlanamayacak."
Eraslan, tasannın bu haliyle
çıkması durumunda gazetecile-
rin "Sayın başbakan böyle bu-
yurdular ki, sayın hanımefen-
di ne kadar güzel nıodaya uy-
muş" gibi haberler yapabilece-
gini \-urgulayarak "Basın zap-
rurapt altına alınıyor. Bu dü-
zenlemeler, Abdülhamit'in bi-
le gerisinde, neredeyse Abdül-
hamit'in burnu olayı yeniden
hortladı" diye konuştu.
Tasannın basınla ilgıli madde-
lerinin bazılan şöyle:
•' Bir kimseye onur, şeref ve
saygınlığını rencide edebilecek
nitelikte somut bir fiil veya olgu
isnat eden ya da yakışttrmaiarda
bulunmak veya sövmek suretiy-
le bir kimsenin onur, şeref ve
saygınlığına saldıran kişi. 3 ay-
dan 3 yıla kadar hapis veya adli
para cezası ile cezalandınlacak.
Hakaret suçunun basın ve yayın
yoluyla işlenmesi durumunda
ceza üçte bir oranında arttınla-
cak. Buna göre, kişiye "hırsız,
rüşvetçi, sahtekâr. fahişe. fa-
şist, komünist, mürteci" gibi
nıtelemeler hakaret sayılacak.
• Kışiler arasındakı haberleş-
menin gizlılığini ıhlal eden kim-
se, 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve-
ya adli para cezası ile cezalandı-
nlacak. Bu gizlilik ihlali haber-
leşme içeriklennin kaydı suretiy-
le gerçekleşırse 1 yıldan 3 yıla ka-
dar hapis cezası hükmolunacak.
Kışiler arasındakı haberleşmele-
rin içenğinin basın ve yayın yolu
ile yayımlanması durumunda ce-
za yan oranında arttınlacak.
^ Kişiler arasında aleni ol-
mayan konuşmalan. taraflardan
herhangi birinin nzası ohnaksı-
zuı bir dinleme aleti ile izleyen
\eya bunlan bir ses alma cıhazı
ile kaydeden kişi 2 aydan 6 aya
kadar hapis cezası ile cezalandı-
nlacak. Bu konuşmalann basın
ve yayın yoluyla yayımlanması
durumunda verilecek ceza üçte
bıri oranında arttınlacak.
• Kişilerin özel hayatının giz-
liliğıni iiılal eden kimse, 6 aydan
2 yıla kadar hapis veya adlı para
cezası ile cezalandınlacak. Kışi-
lerin özel hayatına ılışkîn görün-
tü veya seslen ıfşa eden kimse, 1
yıldan 3 yıla kadar hapisle ceza-
landınlacak. Bunun basın ve ya-
yın yoluyla yapılması durumun-
da ceza yan oranında arttınlacak.
TCY tasarısında çağdışı ifadeler
AdııletKomisyonu
buyanlışıdüzeltmeli!
ZEPNEP OR.4L
Bugün Adalet Komis-
yonu, TCY tasansını mü-
zakere için son kez topla-
nıyor. Ve tasanda hâlâ
son derece olumsuz, ge-
ricı. ayrımcı. çağdışı
maddeler yer alıyor. Bun-
ların değişebilmesi için
son gündeyiz. O nedenle
TBMMAdalet Komisyo-
nu'na seslenip "Bu yan-
lışları düzeltin!" diye
haykınyorum.
Aksi halde bu ülkede
kadına yönelik şiddet,
baskı %e aynmcılığın as-
la önüne geçemeyeceğiz.
"Namus cinayetleri-
nin" sonu gelmeyecek!
Bütünleşmeye çalıştığı-
mızAvrupa Birliği'ne as-
la böyle çağdışı yasalar-
la uyum gösteremeyece-
ğız; altına imza attığrmız
uluslararası taahhütleri
yenne getirdiğimızi asla
savxınamayacağız.
Ne yazık ki, bir kısım
medyada sanki yasa tasa-
nsı mükemmeİmiş gibi
sunuldu, kamuo\Tj alda-
tılmak istendi. Oysa TCK
Platformu, izlenecek yo-
lu bin kez gösterdi, İco-
mısyona sundu. çoğu kez
onay aldı... Bin kez bun-
lan yazdık. Nevdi istek-
lenmız? TCK' Platfor-
mu'nun acil taleplerinı
özetlıyorum:
^ Bekâret kontrolünün
yasaJdanması... Basmda
çıkan kimi yazılann aksi-
ne yasaklanmadı. "Reşit
olmayanla cinsel ilişki"
adı altında eklenen bir
maddeyle yenı bekâret
testlerineyolaçıldı!
•Adam öldürmede ni-
telikli hallen belırleyen
maddeve "namus sa-
ikiyle" sözünü bir türlü
ekleyemedıler! Bunun
yerine "töre saikiyle"
ıbaresinı ekleyerek "na-
mus saikiyle" işlenen ci-
nayetlere, ceza indırimle-
rine olanak tanıdılar!
Anımsayacaksınız, kimi
mıllehekılleri "töre"de-
ğilse de "namus" adına
cinayet ışlenmesini anla-
yışla karşılayabilecekle-
rini söylemişlerdi!
• 15-18 yaş arasında-
kı gençlenn, kendı arzu-
lanyla girdikleri cinsel
ilışkilere hapis cezası ge-
tirerek dünyada bir ilke
imza attılar!
• Alt komısyon çalış-
malannda "aynmcıhk"
maddesine "cinsel yöne-
lim'" ifadesi konulmuştu,
bunu çıkardılar. Yani eş-
sincellere aynmcılığı en-
gellemek bir yana, onla-
ra karşı aynmcılığı des-
teklediler.
•Tasanda. istenilen
yana çekilebilen müp-
îıembir "müstehcenük
ifadesiyle ve maddesıyle,
ifade ve yayın, eğitim ve
basın özgürlüklerine sı-
nırlamalar getirdıler...
TCK için verilen mü-
cadeleyı yakından biliyo-
rum. Adalet Komisyo-
nu'nun en yalın, en açık
seçik. en karşılanması ge-
reken, en "aklın yolu
birdir" dedirten talepler
karşısuıda bile direncine
tanık oldukça. acaba **re-
form" adı altında yapı-
lan her şey göstermelik
mi, yalruzca göz boyama-
ya mı dayanıyor diye kuş-
kuya düşmeliten kendimi
alamıyorum...
DilerimAdalet Komis-
yonu bu yanlışlan düzel-
terekbeni vanıltır!..
Bush'un, A1DS ile mücadele için prezervatif kullanımından zivade cinsel iliş-
kiden kaçınmavı tavsiye etmesi protestolara neden oldu. (Fotoğraf: AP)
Washington 'ın AIDS
politikasına tepki yağdı
Dış Haberler Servisi - DünyaAIDS
Kongresı, ABD'nın AIDS ile müca-
dele politikasına yönelik eleştiriler
arasında öncesi gün Tayland'ın baş-
kenti Bangkok'ta başladı. ABD Ba§-
kanı George Busfa'un, AIDS ile mü-
cadele için prezervatif (kondom) kul-
lanımından ziyade cinsel ilışkiden ka-
çmmayı tavsiye etmesi, uzmanlann
yoğun eleştirilerine hedef oldu.
ÂBD Kongresi'nın Demokrat Par-
tili üyelerinden Barbara Lee, AB-
D'nın HJV ve AIDS'le mücadele ko-
nusunda 5 yılda 15 milyar dolar yar-
dım taahhüt ermesinin takdire değer
olduğunu belirtmekle bırlikte, Was-
hmgtonm AIDS'le mücadele politi-
kasına sert eleştınler yöneltiyor.
Lee'ye göre cinsel ilışkiden kaçınma
hâlâ dünyadaki birçok kadın için
mümkün değıl ve AJDS'le mücadele-
yi olumsuz etkıleyecek bir öneri.
Bush yönetiminın eleşririldiği başka
nokta ise ABD'nin, Afhka, Karayibler
ve Vietnam'da AIDS'le mücadele için
ayırdığı 15 milyar dolarlık yardımı, ül-
kelerin kendi projelenni yaşama ge-
çirmelerine olanak tanıyan "Küresel
Fona" aktarmayı reddetmesi.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan
bütün dünya liderlerine, diyaloğa geç-
meleri çağnsında bulundu. Konferan-
sm açılışında konuşan Annan, birçok
devletin AIDSTe mücadele konusun-
da yeteri kadar çaba göstermediğini
belirtti. Annan, AIDS'ten en çok etki-
len grubu oluşturan kadınlara gereklı
yardımuı yapılmadığınrn altını çizdi.
30 milyon k\$\ HlV taşıyor
Dünya Sağlık Örgütü'nün yayımla-
dığı rapora göre, gelişmekte olan ül-
kelerde 30 milyon kişi HIV virüsü ta-
şıyor. Tedaviye ihtiyacı olan kişilerin
sadece 500 büıi bu olanağa sahip. Ör-
güt geçen yıl, gelişmekte olan ülke-
lerdeki 3 milyon kişiye gelecek yıl so-
nuna kadar tedavi ulaştırmayı amaç-
lamıştı. Ancak bu sayı 400 binle sınır-
lı kaldı. Örgüt, ihtiyacı karşılayabil-
mek için 100 bin ek sağlık çalışanına
ihtiyaç olduğunu kaydediyor.
Akaryakıt bayileri hükümetle uzlaştı
TRT cenel Müdürlüğü
Danışmnyönetimetalip
BAHAR TANRISE VER
ANKARA - TRT Genel Müdürü Şenol Demi-
röz'ün danışmanı ve kurumun basın sözcüsü Cev-
det Tellioğlu, TRT yönetim kurulu için aday oldu.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşe-
hir Belediye Başkanlığı döneminde danışmanlık
yapan Tellioğlu, Demiröz'ün genel müdür olduk-
tan sonra TRT'ye getirdiği isimler arasında yer alı-
yor. AKP'nın ılk kurucular kurulunda yer alan
Yrd. Doç. Dr. Hüse>injuğcu da TRT Yönetim
Kurulu üyeliği için RTÜK'e başvurdu. RTÜK'ün,
göre^' süreleri 3 Ağustos'ta sona erecek olan TRT
Yönetim Kurulu üyelerinin yerine yenilerini seç-
mek amacıyla başlattığı süreç bugün doluyor.
RTÜK'e şu ana kadar 25 kişi başvurdu. Üst kurul,
başvuranlar arasından 12 aday belirleyerek Bakan-
lar Kurulu'na sunacak. Bakanlar Kurulu da
6 kişiyi yeni yönetim kurulu üyelen olarak sapta-
yarak onay için Çankaya Köşku'ne gönderecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Akaryakıt bayileri ve ana dağıtım şırket-
leri, 2 sentlik kâr artış taleplerinden \az-
geçerek, hükümerin önerisi olan 1.5
sentlik artış talebini kabul ettiler. Hükü-
metle vanlan anlaşmaya göre, akaryakıt
bayilerinin kâr payı ağustosta 1 sent,
ekimde 0.5 sent arttınlacak.
Akaryakıt bayileri, Ankara'da yap-
mayı planladüdan pompa kapatma ey-
leminden vazgeçerken hükümetle uzla-
şarak orta yolu buldu. TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Akarya-
kıt Bayileri Petrol Gaz Şirketleri Işve-
ren Sendikası (TABGİS) Genel Başka-
nı Atıf Ketenci ve Petrol Ürünleri tş-
verenler Sendikası (PÜÎS) Genel Baş-
kanı Muhsin Alkan başkanhğındakı
akaryakıt sektörünün temsilcileri, dün
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la
görüştü. Enerji Bakanı Hilmi Güler ve
Devlet Bakanı Ali Babacan'ın da yer
aldığı görüşmede. Erdoğan'ın eylem
ginşimi nedeniyle sitem ettiği öğrenil-
di. Erdoğan'ın "Niye eylem yapmaya
teşebbüs ettiniz. Ülkede kaos olma-
malı" dediğı, sektör temsilcilerinin ise
"Bu tabandan gelen bir hareketti.
Pankartlanmızı da, eylemlerimizi de
geri gelmemek üzere kaldırdık" gö-
rüşünü dile getirdiği belirtildi.
1.5 sentlik kâr artışı
Hisarcıklıoğlu, mevcut kâr marjı ne-
deniyle benzin istasyonlannın çahşamaz
hale geldiğini, şu anda brüt yüzde 4.5 ci-
vanndaki kâr marjuıın yüzde 2-2.5'inin
kredi kartlanna gittiğini, yüzde 2 ile
benzin istasyonu çalıştırmanın mümkün
olmadığıru kaydetti. Erdoğan'ın bunun
üzerine "Arkadaşlanmla konuşup ge-
reğini yapacağım" dediği öğrenildi.
Daha sonra Devlet Bakanı Babacan,
Enerji Bakanı Güler ve Maliye Bakanı
Unakıtan bir araya gelerek akaryakıt ba-
yilerinin kâr payını karara bağladı.
Akaryakıt bayileri, hükümetın önerisi-
ni kabul ederek, 2 sentlik kar marjı öne-
rilerini aşağıya çekti. Buna göre. akar-
yakıt bayilerinin kâr payı ağustosta l
sent, ekimde de 0.5 sent arttınlacak.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Meclis'te yasa mı yapılacak; sanki sonsuza dek ik-
tidarda kalacakmış gibi hareket ediyorlar. O an dev-
letin hangi organını ele geçirebileceklerini ya da ele
geçirdiklerini düşünüyoriarsa, onun yetkilerini olağa-
nüstü arttınyorlar. Diyelim ki devletin bütün hesapla-
rını denetleme yetkisine sahip Sayıştay'da etkinlikle-
rinin biraz olsun azalacağını hissediyorlarsa, demok-
ratik gelenekleri birtarafa koyup yeni yasa değişikli-
ğinegiderler...
Kimi temel yasalar da bu tür iktidarlar döneminde
düğün çorbasına döner. İçinde yok yoktur, ne arar-
san... Bu tür yasalarda üç yanlış madde bir doğru
maddeyi götürür ilkesini uygulasan, ortada yasa met-
ni kaimaz!
Sıkışınca en çok kullandıkları tanım da şu olur:
Bir kerelik!
Iş bir kereliğe bindi mi, gerisini koyver gitsin...
İktidan sağlamlaştırmak için arada bir şunu söylet-
menin yollannı ararlar:
Kardeşim iyi şeyler de yapıyorlar be!
Bu çok sihirii tümce pek çok zehirli etkiyi ortadan
kaldırabılir.
Sözümüz bugünden dışan, diyelim ki bir "üleş dur-
ma" bakanı hızlı hareket etmek istedi. Işe hızlı trenle
başlar, arkasından ne gelirse!
Böyle bir durumda etrafını da trene bakanlardan
kurmalısın ki işin soru soranı, olupbitene kafa yoranı
az olsun...
Tozla gelen düğün bayram
Demokrasi anlayışlan da evrensel kavramlan zor-
layacak derinliktedir. Altı da bir üstü de birdir yerin,
sözü şu şekilde hayata geçer:
Yeraltı dünyası da yerüstü dünyası kadar geçerli-
dir!
Bunun somut örnekleri çok sık ortaya çıkmaz ama
çıktı mı tam çıkar. örneğin, ülkenin doğu illerinden bi-
rinde yasalann dışına çıkma özgürlüğünü de kullana-
rak her türlü işe bulaşmış bir kişi nasıl olduysa gözal-
tına alınır. Saçmalık işte. Hiç böyle bir insan yasaları
çiğnedi diye gözattına alınır mı? Olacak şey mi? Ta-
bii hemen gereği yapılır, gözaltında tutulan arkadaş
her türlü yöntem kullanılarak alıp kaçırılır. Yani özgür-
leştirilir!
Toz olur!
Böyle bir durumda ortalığı çok da toza dumana ver-
memek gerekir. Orta yolu bulmak için de resmi gö-
revlileıie özel görevliler işbirliği yapar. Dedik ya; ye-
raltıyla yerüstünün demokratik işbirliği...
Aslında bu organizasyonlan başaranlarözel olarak
ödüllendirilmeli ve onlara içinde "hero" sözcüğü ge-
çen evrensel bir unvan verilmelidir:
Heroin!
Iktidarcıllaşma sürecinde zaman zaman yol kaza-
larına da neden olan bir hastalık vardır:
Çekirdek tabanın istemleri!
Bunu hem unutmamak hem uyutmak gerekir...
Ikisini birlikte başarabilmek özel yetenek ister. Asıl
olanın iktidarda kaimak olduğunu unutmadan hare-
ket etmek birinci koşuldur. Aslında buna çekirdek ta-
ban da o kadar hazırdır ki, başka iktidarlar dönemin-
de cami önlerini eylem yeri ilan edenler, böylesi dö-
nemlerde Başbakan sokağa dökülün dese, çekinir-
ler!
ilke şudur:
Hem iktidarda kalmalı hem de hiç bedel ödeme-
meli...
Bedel dediğin nedir, diye sorsan çıkışırlan
Ne be-deli!
Iktidarcıllaşmış partilerin en kolay yürüttükleri şey
dış politikadır. Zaten adı üstünde, dış politika.
Yabancı ülke başkanlanyla karşılıklılık ilkesine da-
yalı bir ilişki yürütülür. Düğünlerde onlar bizim gös-
terdiğimiz yere imza atar, zirvelerde biz onlann gös-
terdiği yere...
Iktidarcıllaşma kavramı zamanla çok daha zengin-
leşecek, şimdilik burada keselim.
ankcumı« cumhuriyet.com.tr
Veto gerekcelerini anlayamadılar
AKPSezer'e çaîtı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - AKP, II
Özel îdareleri Yasası'm
veto eden Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Se-
zer'i "felsefe" yapmak-
la suçladı. AKP Grup
Başkanvekili Salih Ka-
pusuz. "Ben veto ge-
rekçesinden fazla bir
şey anJamadım. Cum-
hurbaşkanı'nın felsefi
değerlendirmesi ve ki-
şisel yorumu" dedi.
Kapusuz, dün gazete-
cilerle sohbet toplantı-
sında Sezer'in veto ge-
rekçelerine ilişkin soru-
lan yanıtladı. Kapusuz,
Sezer'in iade gerekçe-
lerinin "kendi amaçla-
n, siyasi partilerin ka-
muoyuna deklare etti-
ği görüşler ve toplu-
mun beklentileriyle"
uyuşmadığını söyledi.
Vetonun Cumhurbaşka-
nı'nın kişisel yorumu
olduğunu kaydeden Ka-
pusuz, iktidar olarak ko-
nuyu enine boyuna tar-
tışüklannı, parti progra-
mı \'e hükümet progra-
mındaki konulan yasa-
ya taşıdıklannı belirtti.
Konunun yıllardan beri
tartışıldığıru, merkezde-
kı bazı yetkilerin yerel
bınmlere aktanlması-
nın artık ertelenemez
olduğunu düşündükleri
ni, bu nedenle de yasaı
düzenleme yaptıklannı
anlatan Kapusuz, yasa-
mn hemen Meclis'ten
geçirilmesi yerine diğer
düzenlemelerle birlikte
paket olarak gönderii-
mesinin mümkün olabi-
leceğini söyledi. Se-
zer'm anayasaya aykın-
lık gerekçesiyle yasayı
veto ettiğinin anımsatıl-
ması üzerine Kapusuz.
yurürlükteki anayasa
hükümlerinin göz önün-
de bulundurulduğunu
belirterek kendilerine
göre anayasaya aykınlı-
ğın söz konusu olmadı-
ğıru savundu.
'Düğün mütevazı'
Kapusuz, "Başba-
kan'ın kızının düğü-
nünü nasıl buldunuz
mütevazı diyebilir m^
siniz" sorusu üzerine,
"Güzel ve nezih bir
düğün oldu, mütevazı
sayılır, abartılı bir şey
yoktu. Adeta bir sen-
tezdi. Yabancı devlef
adamları vardı, bu ve-
sUeylede Türkiye'nin
tanıtımına ve diplo-
masisine katkı sağla-
dı" görüşünü savoındu.