19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13TEMMUZ2004SALI 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Y 3 2 Sinop PB 27 Edıme Y 29 Samsun PB 29 Kocaelı Y 33 Trabzon PB 28 ÇanaKkale Y 32 Gıresun PB 21 Izmır B 34 Ankara PB 34 Mamsa B 37 Eskışehir PB 33 Aydın B 37 Konya B 33 Denızlı B 38 Sıvas B 31 Zonguldak Y 26 Antalya A 41 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkârı Van A A A A A A B B 34 32 37 39 34 35 28 26 B 21 Yurdun kuzeybat! kesım- lerı parçalı yer yer çok bu- iuttu Marmara ıle Batı Ka- radentz ın batısı sağanak yağışlı dığer yerier az bu- lutFuveaçtKgeçecek Ha- va sıcaklığınöa or>eml< bır değışıkiık olmayacak. Ruzgâr yurdun bâtı ke- sımlennde guney ue batı, dığer yerterde kuzey ve dogu yonlerden hafif ara sıra orta. yağış anında yer yer kuvvetlı olarak esecek. DIŞ MERKEZLER Oslo Y 18 Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y 20 18 22 19 11 21 18 Münıh Y 18 Zürih Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y B PB Y Y Y Y Y 18 23 31 20 25 21 27 33 Y 16 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû BJskek Tiflis Kahire Y Y Y Y PB Y Y A 22 31 24 30 31 29 15 39 A 40 Parçalı bulutlu Sıslı Buluflu t Çok bolu'Jü ı Yağmurlu O U N C E L Cİ NEYT ARCAYÜREK • Başiarafı 1. Sayfada Nikâh töreninin yapıldığı mekânı türban baş- lılarlakaraçarşaflılar"serazaf" doldurursa.. kuş- kusuz bu manzara RTE'nin özlemini çektiği bir manzaradır; gözlerinin yaşarması kızının mürüv- vetini gören bir baba olmaktan çok, bu neden- ledir. Koca koca gazeteler, RTE'yi memnun etmek için haberlerinde "dekoltesiz, parfümsüz" diye övdükleri düğünde, kıskançlıkları kışkırtan Yu- nan Başbakanı Karamanlis in eşi Nataşa'ya yarı dekolteli kadın diye neredeyse sert eleştiri- \er yöneltecekler. Yalakalığın son noktasındaki kimileri de düğü- nü, "Başbakan yıl sonunda AB'den müzakere takvimi almak için her fırsatı değeriendiriyor" di- ye yorumlamaz mı? Yazılısı görseliyle Türk medyası; dünyadaki, içimizdeki olaylan bir yana bırakmış, kız baba- sının oturduğu koltuğu kullanarak görkemli geç- sin diye uğraş verdiği nikâh törenine alabildiği- ne büyük yer vermek için önceki günlerden be- ri yarış halinde. Değirmenin suyu da merak konusu. Gelenek gereği masrafları üstlenmek zoaında olan da- mat tarafı, Bay Albayrak, -giderin 50 milyar ol- duğunu yazan basının yaiancısıyız- gerekli gi- derleri bulmakta zorlandı mı acaba? Ya da Baş- bakanlığı kullanarak davet ettiği Yunanlıyı, Pa- kistanlıyı, Romanyalıyı bir büyük otelin büyük yatında Boğaz'da akşam yemeğinde ağırlayan RTE, bırakalım öteki giderleri, -yat ücreti dahil- bu yemeğin masraflannı cebinden mi ödedi yok- sa?.. Yoksa, sonradan ödeme koşuluna bağlanan düğün masrafları konuklardan gelen takılardan mı karşılanıyor? Şakşakçısı, yalakası bol; yan Osmanlı, yarı Is- lamcı bir acayip düğün. • • • Kız babası Kasımpaşa'daki düğün salonlann- dan başka bir mekân görmeyen bir beniâdem ama, -medyanın zırva diyeceği yerde zirve gibi düğün diye tanımladığı- Lütfi Kırdar Sergi Sara- yı'na ulaşan yollar ve çevre olağanüstü önlem- lerle "halka kapandı". Bütün bunlartepkisiz, munis, vurensesineto- katı a\ ağzından lokmayı istanbul halkına eziyet- miş, saatlerce görev yapan polislerin yemekle- ri, su gereksinmeleri karşılanıyor mu, gariban emir kulu az ücretle çalışan bu insanlar saatler- ce ayakta ne yapıyor, soranı da yok, tabii yala- kalığa gölge düşürür diye yazanı da... Dört kişilik bir ailenin haziran ayı içinde yok- sulluk sınırının 1 milyar 668 milyona, açlık sını- rının 611 milyon 500 bin liraya yükselmesi, RTE'nin umurunda mı? Minarenin kılıfı herhalde çoook önceden ha- zırlanmıştır. Bizimki bu kadar olağanüstü önle- mi bir kızla bir oğlan için değil, "Yabancı konuk- lan teröristlerden korumak için" diye açıklarsa sakın şaşırmayın! • • • Adam veya adamlar elbette serazat davrana- cak. Içimizden çıkanlara bile laiklik karşıtı hare- ketlere yıllardır sürdürülen savaşımı anlatama- dık. Örneğin yıllardır Amerika'da yaşayan Prof. Kemal Karpat, o denli gurbetçi olmuş ki... Derya Sazak, Karpat'a; Islami rejim projesi ürkütüyor, RTE imam hatipler sorununda halkı tepki göstermeye çağınyor, demiş, "Neyapma- lı" diye sormuş. Buyurun yanıta: "Devleti temsil eden organlarmesela Cumhurbaşkanı, Islam bu ülkenin dinidir, kültürüdür, siyasete kanşmadık- ça her Müslüman korkuya kapılmadan ibadetini yapar desin, mesele kaimaz." Oysa profesörüm bir iki gün önceki gazetele- ri okumuş olsaydı; Cumhurbaşkanı Sezer'in bu iktidarla, laiklik karşıtı kafalara karşı savaştm verdiğini, dinle devlet işlerinin birbirinden ayn tu- tulmasını içeren temel ilkeyi.. yıllardır içeride sa- vunduğu gibi, bu iktidan, ılımlı Islam akımını ok- şayan Başkan Bush'a karşı da savunduğunu, söylediğini görecekti. Hastanede klor zehiplenmesi • ADANA (AA) - Adana SSK Hastanesi'nde, kazan dairesındeki tüpten sızan Jdorgazından 4'ü hastane personeli 12 kişi zehirlendi. Yetkılilerden alınan bilgiye göre öğle saatlerinde acil servıs koridorlannda belirlenen kokunun, kazan dairesındeki klor gazı tüpündeki sızıntıdan kaynaklandığı anlaşıldı. Tüpü hastane dışına çıkarmaya çalışan Hasta Yönlendirme Görevlisi Huzeyfe Karanfildağ (22), Hasta Karşılama Görevlileri Nuri Çınar ve Abdullah Yardımcı, Temizlik Görevlisi tzzettin But ile onlara yardımcı olmaya çalışan 6 vatandaş zehirlendi. Ankara'da öpgüt operasyonu • ANKARA (AA) - Bir istihbaratı değerlendıren terörle mücadele şube müdürlüğü ekipleri terör örgürü PKK'Kongra-Gel adına faaliyet gösteren ve örgütün Iç Anadolu yapılanmasını organize etmeye çalıştığı öne sürûlen Ali O. ve Mehmet B. adlı kişileri yakaladı. Bu kişilerin terör örgütü içerisinde özel ku\^etler adı verilen sabotaj ve suikastlara yönelik uzmanhk eğitim aldığı belirlendi. Nişan dönüşii kaza: 3 ölü • UŞAK (AA) - Uşak-Gedız karayolunda meydana gelen trafik kazasında nişan töreninden dönen yolculan taşıyan llhan Uzun yönetimindeki minibüs karşı yönden gelen tbrahim Söylemez'in kullandığı kamyonla çarpıştı. Kaza sonucu sürücüler Uzun ile Söylemez'in yanı sıra yolculardan Nuray Ertuğrul olay yerinde hayatını kaybetti. Kazada yaralanan 29 kişi ise çevre hastanelere kaldınlarak tedavi altına alındı. Abdülhamit sansürü• Baştarufı 1. Sayfada lahçı. şeriatçı ya da Fethullahçı gibi nitelemelerde bulunan ha- berler yazılamayacak. Hırsıza 'hırsız' bile denemeyecek. Bir kişiyle röportaj yaptınız, ama saçmaladığının farkına vardı. O haber gazetede çıktığı za- man, ben bu röportajın çıkma- sına izin vermedim diyebilecek. Özel hayatın gizliliğivle Ugili ge- tirilen maddelerle. bir başbaka- nın mayolu fotoğrafı basilama- yacak ya da akşam yemeğinde yediği yemeği yazmak bile so- run çıkaracak. Bir gazetenin arka sayfasında yayımlanan bir fotoğraf, teşhircilik sayılabile- cek. Bir mafya babasıyla bir ba- kan arasında geçen telefon ko- nuşması yayımlanamayacak." Eraslan, tasannın bu haliyle çıkması durumunda gazetecile- rin "Sayın başbakan böyle bu- yurdular ki, sayın hanımefen- di ne kadar güzel nıodaya uy- muş" gibi haberler yapabilece- gini \-urgulayarak "Basın zap- rurapt altına alınıyor. Bu dü- zenlemeler, Abdülhamit'in bi- le gerisinde, neredeyse Abdül- hamit'in burnu olayı yeniden hortladı" diye konuştu. Tasannın basınla ilgıli madde- lerinin bazılan şöyle: •' Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakışttrmaiarda bulunmak veya sövmek suretiy- le bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi. 3 ay- dan 3 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandınlacak. Hakaret suçunun basın ve yayın yoluyla işlenmesi durumunda ceza üçte bir oranında arttınla- cak. Buna göre, kişiye "hırsız, rüşvetçi, sahtekâr. fahişe. fa- şist, komünist, mürteci" gibi nıtelemeler hakaret sayılacak. • Kışiler arasındakı haberleş- menin gizlılığini ıhlal eden kim- se, 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve- ya adli para cezası ile cezalandı- nlacak. Bu gizlilik ihlali haber- leşme içeriklennin kaydı suretiy- le gerçekleşırse 1 yıldan 3 yıla ka- dar hapis cezası hükmolunacak. Kışiler arasındakı haberleşmele- rin içenğinin basın ve yayın yolu ile yayımlanması durumunda ce- za yan oranında arttınlacak. ^ Kişiler arasında aleni ol- mayan konuşmalan. taraflardan herhangi birinin nzası ohnaksı- zuı bir dinleme aleti ile izleyen \eya bunlan bir ses alma cıhazı ile kaydeden kişi 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası ile cezalandı- nlacak. Bu konuşmalann basın ve yayın yoluyla yayımlanması durumunda verilecek ceza üçte bıri oranında arttınlacak. • Kişilerin özel hayatının giz- liliğıni iiılal eden kimse, 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adlı para cezası ile cezalandınlacak. Kışi- lerin özel hayatına ılışkîn görün- tü veya seslen ıfşa eden kimse, 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle ceza- landınlacak. Bunun basın ve ya- yın yoluyla yapılması durumun- da ceza yan oranında arttınlacak. TCY tasarısında çağdışı ifadeler AdııletKomisyonu buyanlışıdüzeltmeli! ZEPNEP OR.4L Bugün Adalet Komis- yonu, TCY tasansını mü- zakere için son kez topla- nıyor. Ve tasanda hâlâ son derece olumsuz, ge- ricı. ayrımcı. çağdışı maddeler yer alıyor. Bun- ların değişebilmesi için son gündeyiz. O nedenle TBMMAdalet Komisyo- nu'na seslenip "Bu yan- lışları düzeltin!" diye haykınyorum. Aksi halde bu ülkede kadına yönelik şiddet, baskı %e aynmcılığın as- la önüne geçemeyeceğiz. "Namus cinayetleri- nin" sonu gelmeyecek! Bütünleşmeye çalıştığı- mızAvrupa Birliği'ne as- la böyle çağdışı yasalar- la uyum gösteremeyece- ğız; altına imza attığrmız uluslararası taahhütleri yenne getirdiğimızi asla savxınamayacağız. Ne yazık ki, bir kısım medyada sanki yasa tasa- nsı mükemmeİmiş gibi sunuldu, kamuo\Tj alda- tılmak istendi. Oysa TCK Platformu, izlenecek yo- lu bin kez gösterdi, İco- mısyona sundu. çoğu kez onay aldı... Bin kez bun- lan yazdık. Nevdi istek- lenmız? TCK' Platfor- mu'nun acil taleplerinı özetlıyorum: ^ Bekâret kontrolünün yasaJdanması... Basmda çıkan kimi yazılann aksi- ne yasaklanmadı. "Reşit olmayanla cinsel ilişki" adı altında eklenen bir maddeyle yenı bekâret testlerineyolaçıldı! •Adam öldürmede ni- telikli hallen belırleyen maddeve "namus sa- ikiyle" sözünü bir türlü ekleyemedıler! Bunun yerine "töre saikiyle" ıbaresinı ekleyerek "na- mus saikiyle" işlenen ci- nayetlere, ceza indırimle- rine olanak tanıdılar! Anımsayacaksınız, kimi mıllehekılleri "töre"de- ğilse de "namus" adına cinayet ışlenmesini anla- yışla karşılayabilecekle- rini söylemişlerdi! • 15-18 yaş arasında- kı gençlenn, kendı arzu- lanyla girdikleri cinsel ilışkilere hapis cezası ge- tirerek dünyada bir ilke imza attılar! • Alt komısyon çalış- malannda "aynmcıhk" maddesine "cinsel yöne- lim'" ifadesi konulmuştu, bunu çıkardılar. Yani eş- sincellere aynmcılığı en- gellemek bir yana, onla- ra karşı aynmcılığı des- teklediler. •Tasanda. istenilen yana çekilebilen müp- îıembir "müstehcenük ifadesiyle ve maddesıyle, ifade ve yayın, eğitim ve basın özgürlüklerine sı- nırlamalar getirdıler... TCK için verilen mü- cadeleyı yakından biliyo- rum. Adalet Komisyo- nu'nun en yalın, en açık seçik. en karşılanması ge- reken, en "aklın yolu birdir" dedirten talepler karşısuıda bile direncine tanık oldukça. acaba **re- form" adı altında yapı- lan her şey göstermelik mi, yalruzca göz boyama- ya mı dayanıyor diye kuş- kuya düşmeliten kendimi alamıyorum... DilerimAdalet Komis- yonu bu yanlışlan düzel- terekbeni vanıltır!.. Bush'un, A1DS ile mücadele için prezervatif kullanımından zivade cinsel iliş- kiden kaçınmavı tavsiye etmesi protestolara neden oldu. (Fotoğraf: AP) Washington 'ın AIDS politikasına tepki yağdı Dış Haberler Servisi - DünyaAIDS Kongresı, ABD'nın AIDS ile müca- dele politikasına yönelik eleştiriler arasında öncesi gün Tayland'ın baş- kenti Bangkok'ta başladı. ABD Ba§- kanı George Busfa'un, AIDS ile mü- cadele için prezervatif (kondom) kul- lanımından ziyade cinsel ilışkiden ka- çmmayı tavsiye etmesi, uzmanlann yoğun eleştirilerine hedef oldu. ÂBD Kongresi'nın Demokrat Par- tili üyelerinden Barbara Lee, AB- D'nın HJV ve AIDS'le mücadele ko- nusunda 5 yılda 15 milyar dolar yar- dım taahhüt ermesinin takdire değer olduğunu belirtmekle bırlikte, Was- hmgtonm AIDS'le mücadele politi- kasına sert eleştınler yöneltiyor. Lee'ye göre cinsel ilışkiden kaçınma hâlâ dünyadaki birçok kadın için mümkün değıl ve AJDS'le mücadele- yi olumsuz etkıleyecek bir öneri. Bush yönetiminın eleşririldiği başka nokta ise ABD'nin, Afhka, Karayibler ve Vietnam'da AIDS'le mücadele için ayırdığı 15 milyar dolarlık yardımı, ül- kelerin kendi projelenni yaşama ge- çirmelerine olanak tanıyan "Küresel Fona" aktarmayı reddetmesi. BM Genel Sekreteri Kofi Annan bütün dünya liderlerine, diyaloğa geç- meleri çağnsında bulundu. Konferan- sm açılışında konuşan Annan, birçok devletin AIDSTe mücadele konusun- da yeteri kadar çaba göstermediğini belirtti. Annan, AIDS'ten en çok etki- len grubu oluşturan kadınlara gereklı yardımuı yapılmadığınrn altını çizdi. 30 milyon k\$\ HlV taşıyor Dünya Sağlık Örgütü'nün yayımla- dığı rapora göre, gelişmekte olan ül- kelerde 30 milyon kişi HIV virüsü ta- şıyor. Tedaviye ihtiyacı olan kişilerin sadece 500 büıi bu olanağa sahip. Ör- güt geçen yıl, gelişmekte olan ülke- lerdeki 3 milyon kişiye gelecek yıl so- nuna kadar tedavi ulaştırmayı amaç- lamıştı. Ancak bu sayı 400 binle sınır- lı kaldı. Örgüt, ihtiyacı karşılayabil- mek için 100 bin ek sağlık çalışanına ihtiyaç olduğunu kaydediyor. Akaryakıt bayileri hükümetle uzlaştı TRT cenel Müdürlüğü Danışmnyönetimetalip BAHAR TANRISE VER ANKARA - TRT Genel Müdürü Şenol Demi- röz'ün danışmanı ve kurumun basın sözcüsü Cev- det Tellioğlu, TRT yönetim kurulu için aday oldu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanlığı döneminde danışmanlık yapan Tellioğlu, Demiröz'ün genel müdür olduk- tan sonra TRT'ye getirdiği isimler arasında yer alı- yor. AKP'nın ılk kurucular kurulunda yer alan Yrd. Doç. Dr. Hüse>injuğcu da TRT Yönetim Kurulu üyeliği için RTÜK'e başvurdu. RTÜK'ün, göre^' süreleri 3 Ağustos'ta sona erecek olan TRT Yönetim Kurulu üyelerinin yerine yenilerini seç- mek amacıyla başlattığı süreç bugün doluyor. RTÜK'e şu ana kadar 25 kişi başvurdu. Üst kurul, başvuranlar arasından 12 aday belirleyerek Bakan- lar Kurulu'na sunacak. Bakanlar Kurulu da 6 kişiyi yeni yönetim kurulu üyelen olarak sapta- yarak onay için Çankaya Köşku'ne gönderecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Akaryakıt bayileri ve ana dağıtım şırket- leri, 2 sentlik kâr artış taleplerinden \az- geçerek, hükümerin önerisi olan 1.5 sentlik artış talebini kabul ettiler. Hükü- metle vanlan anlaşmaya göre, akaryakıt bayilerinin kâr payı ağustosta 1 sent, ekimde 0.5 sent arttınlacak. Akaryakıt bayileri, Ankara'da yap- mayı planladüdan pompa kapatma ey- leminden vazgeçerken hükümetle uzla- şarak orta yolu buldu. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Akarya- kıt Bayileri Petrol Gaz Şirketleri Işve- ren Sendikası (TABGİS) Genel Başka- nı Atıf Ketenci ve Petrol Ürünleri tş- verenler Sendikası (PÜÎS) Genel Baş- kanı Muhsin Alkan başkanhğındakı akaryakıt sektörünün temsilcileri, dün Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüştü. Enerji Bakanı Hilmi Güler ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın da yer aldığı görüşmede. Erdoğan'ın eylem ginşimi nedeniyle sitem ettiği öğrenil- di. Erdoğan'ın "Niye eylem yapmaya teşebbüs ettiniz. Ülkede kaos olma- malı" dediğı, sektör temsilcilerinin ise "Bu tabandan gelen bir hareketti. Pankartlanmızı da, eylemlerimizi de geri gelmemek üzere kaldırdık" gö- rüşünü dile getirdiği belirtildi. 1.5 sentlik kâr artışı Hisarcıklıoğlu, mevcut kâr marjı ne- deniyle benzin istasyonlannın çahşamaz hale geldiğini, şu anda brüt yüzde 4.5 ci- vanndaki kâr marjuıın yüzde 2-2.5'inin kredi kartlanna gittiğini, yüzde 2 ile benzin istasyonu çalıştırmanın mümkün olmadığıru kaydetti. Erdoğan'ın bunun üzerine "Arkadaşlanmla konuşup ge- reğini yapacağım" dediği öğrenildi. Daha sonra Devlet Bakanı Babacan, Enerji Bakanı Güler ve Maliye Bakanı Unakıtan bir araya gelerek akaryakıt ba- yilerinin kâr payını karara bağladı. Akaryakıt bayileri, hükümetın önerisi- ni kabul ederek, 2 sentlik kar marjı öne- rilerini aşağıya çekti. Buna göre. akar- yakıt bayilerinin kâr payı ağustosta l sent, ekimde de 0.5 sent arttınlacak. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada Meclis'te yasa mı yapılacak; sanki sonsuza dek ik- tidarda kalacakmış gibi hareket ediyorlar. O an dev- letin hangi organını ele geçirebileceklerini ya da ele geçirdiklerini düşünüyoriarsa, onun yetkilerini olağa- nüstü arttınyorlar. Diyelim ki devletin bütün hesapla- rını denetleme yetkisine sahip Sayıştay'da etkinlikle- rinin biraz olsun azalacağını hissediyorlarsa, demok- ratik gelenekleri birtarafa koyup yeni yasa değişikli- ğinegiderler... Kimi temel yasalar da bu tür iktidarlar döneminde düğün çorbasına döner. İçinde yok yoktur, ne arar- san... Bu tür yasalarda üç yanlış madde bir doğru maddeyi götürür ilkesini uygulasan, ortada yasa met- ni kaimaz! Sıkışınca en çok kullandıkları tanım da şu olur: Bir kerelik! Iş bir kereliğe bindi mi, gerisini koyver gitsin... İktidan sağlamlaştırmak için arada bir şunu söylet- menin yollannı ararlar: Kardeşim iyi şeyler de yapıyorlar be! Bu çok sihirii tümce pek çok zehirli etkiyi ortadan kaldırabılir. Sözümüz bugünden dışan, diyelim ki bir "üleş dur- ma" bakanı hızlı hareket etmek istedi. Işe hızlı trenle başlar, arkasından ne gelirse! Böyle bir durumda etrafını da trene bakanlardan kurmalısın ki işin soru soranı, olupbitene kafa yoranı az olsun... Tozla gelen düğün bayram Demokrasi anlayışlan da evrensel kavramlan zor- layacak derinliktedir. Altı da bir üstü de birdir yerin, sözü şu şekilde hayata geçer: Yeraltı dünyası da yerüstü dünyası kadar geçerli- dir! Bunun somut örnekleri çok sık ortaya çıkmaz ama çıktı mı tam çıkar. örneğin, ülkenin doğu illerinden bi- rinde yasalann dışına çıkma özgürlüğünü de kullana- rak her türlü işe bulaşmış bir kişi nasıl olduysa gözal- tına alınır. Saçmalık işte. Hiç böyle bir insan yasaları çiğnedi diye gözattına alınır mı? Olacak şey mi? Ta- bii hemen gereği yapılır, gözaltında tutulan arkadaş her türlü yöntem kullanılarak alıp kaçırılır. Yani özgür- leştirilir! Toz olur! Böyle bir durumda ortalığı çok da toza dumana ver- memek gerekir. Orta yolu bulmak için de resmi gö- revlileıie özel görevliler işbirliği yapar. Dedik ya; ye- raltıyla yerüstünün demokratik işbirliği... Aslında bu organizasyonlan başaranlarözel olarak ödüllendirilmeli ve onlara içinde "hero" sözcüğü ge- çen evrensel bir unvan verilmelidir: Heroin! Iktidarcıllaşma sürecinde zaman zaman yol kaza- larına da neden olan bir hastalık vardır: Çekirdek tabanın istemleri! Bunu hem unutmamak hem uyutmak gerekir... Ikisini birlikte başarabilmek özel yetenek ister. Asıl olanın iktidarda kaimak olduğunu unutmadan hare- ket etmek birinci koşuldur. Aslında buna çekirdek ta- ban da o kadar hazırdır ki, başka iktidarlar dönemin- de cami önlerini eylem yeri ilan edenler, böylesi dö- nemlerde Başbakan sokağa dökülün dese, çekinir- ler! ilke şudur: Hem iktidarda kalmalı hem de hiç bedel ödeme- meli... Bedel dediğin nedir, diye sorsan çıkışırlan Ne be-deli! Iktidarcıllaşmış partilerin en kolay yürüttükleri şey dış politikadır. Zaten adı üstünde, dış politika. Yabancı ülke başkanlanyla karşılıklılık ilkesine da- yalı bir ilişki yürütülür. Düğünlerde onlar bizim gös- terdiğimiz yere imza atar, zirvelerde biz onlann gös- terdiği yere... Iktidarcıllaşma kavramı zamanla çok daha zengin- leşecek, şimdilik burada keselim. ankcumı« cumhuriyet.com.tr Veto gerekcelerini anlayamadılar AKPSezer'e çaîtı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - AKP, II Özel îdareleri Yasası'm veto eden Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Se- zer'i "felsefe" yapmak- la suçladı. AKP Grup Başkanvekili Salih Ka- pusuz. "Ben veto ge- rekçesinden fazla bir şey anJamadım. Cum- hurbaşkanı'nın felsefi değerlendirmesi ve ki- şisel yorumu" dedi. Kapusuz, dün gazete- cilerle sohbet toplantı- sında Sezer'in veto ge- rekçelerine ilişkin soru- lan yanıtladı. Kapusuz, Sezer'in iade gerekçe- lerinin "kendi amaçla- n, siyasi partilerin ka- muoyuna deklare etti- ği görüşler ve toplu- mun beklentileriyle" uyuşmadığını söyledi. Vetonun Cumhurbaşka- nı'nın kişisel yorumu olduğunu kaydeden Ka- pusuz, iktidar olarak ko- nuyu enine boyuna tar- tışüklannı, parti progra- mı \'e hükümet progra- mındaki konulan yasa- ya taşıdıklannı belirtti. Konunun yıllardan beri tartışıldığıru, merkezde- kı bazı yetkilerin yerel bınmlere aktanlması- nın artık ertelenemez olduğunu düşündükleri ni, bu nedenle de yasaı düzenleme yaptıklannı anlatan Kapusuz, yasa- mn hemen Meclis'ten geçirilmesi yerine diğer düzenlemelerle birlikte paket olarak gönderii- mesinin mümkün olabi- leceğini söyledi. Se- zer'm anayasaya aykın- lık gerekçesiyle yasayı veto ettiğinin anımsatıl- ması üzerine Kapusuz. yurürlükteki anayasa hükümlerinin göz önün- de bulundurulduğunu belirterek kendilerine göre anayasaya aykınlı- ğın söz konusu olmadı- ğıru savundu. 'Düğün mütevazı' Kapusuz, "Başba- kan'ın kızının düğü- nünü nasıl buldunuz mütevazı diyebilir m^ siniz" sorusu üzerine, "Güzel ve nezih bir düğün oldu, mütevazı sayılır, abartılı bir şey yoktu. Adeta bir sen- tezdi. Yabancı devlef adamları vardı, bu ve- sUeylede Türkiye'nin tanıtımına ve diplo- masisine katkı sağla- dı" görüşünü savoındu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle