14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13TEMMUZ2004SAÜ CUMHURİYET LJJ\ kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA 15 Plastiksanatlar, kuşaktan kuşağa aktarılabildiği, yaşamı zenginleştirdiği ölçüde 'anlam' kazanır SanatlayaşamözdeştirKAYAÖZSEZGÎN Görünürdeki olumlu gelişmeler ve iyi niyetli değerlendirmeler, kültür kö- kenlerimıze bağlı "kötii" talihinın aşıl- makta olduğunu gösterecek belirtiler taşıyor olsa da, plastik sanatlar bugün de aydın çe\Tenin yaşamma kanşmış değıl. Aldanmayalım, o hâlâ varlık neden- len yeterince ka\Tanmamış bır limon- luk bitkısidır; nasıl beslendiğı bilin- mez. kök salması için yeterli olanak- lar yararılmaz. Uzaktan, biryabancı ülke bıtkisi gi- bi bakılır ona. Çağdaşlığın gerektirdi- ği değer ölçütlen arasında. ona da yer ayırmarun zorunlu olacağı düşünüldü- ğünden, resım ve heykel ya da benze- ri ürünlenn varlığına hıç değılse ta- nıklık edılır, onlan es geçmenın aydın kimliğıyle bağdaşmayacağı ilkesi uya- nnca, vitrinde onlara da bir yer aynlır. Sevlllr ya da sevilmez Biçimsel bır ilgınin ötesıne geçmez bu da^Tanış tıpi. Çağdaşlaşmaya değil Batılılaşmaya gönül bağlamış, o neden- le de kültürün her kademesinde "Ba- nn" estetik kalıplan. hazır bir giysı bı - çıminde bedenine geçirmiş olan aydın tipı açısından, örneğin resim, sadece şasiye geçirilmiş ve çerçeveyle "albe- ni" kazanmış bır •t meta"dır. tçereceği "maddT değerin ötesinde ne gibi bir "estetik" kalite taşıyabildi- ği konusu. ancak uzmanlann anlaya- bileceği "netameu"" bir bahis olduğun- dan, yalnızca sevihr ya da sevilmez. Neden sevildiğı ya da sevilmediğine ılışkin yorumlar, herhangi bir "düşün- seT altyapıya dayanmadığından. her an yıkılmaya mahkûmdur. Işin aynntt- sına girmiş görünenler bile. böyle bir altyapıya fazlaca ıhtıyaç duymazlar. Yapıtlar, bir "moda"nın gereğı ye- rine getırilerek sahıplenilir ve duvara asılır; asıldığı yerde de çoğunlukla unutulur. Aynı zorunluluğa uyularak başka mekânlarda yer almış yapıtlar- la "mukayese" gereği duyulmaz. Sa- Ta nat yapıtlannın, kendi içlerinde ve salt kendileriyle bağımlı olarak içerdikle- ri "özgünlük"değeri, bizim aydınımı- zın gözünde, genellikJe salt isim teke- line dayalı "yahnkat" bir ayncahk ola- bılir. Falan kışınin falankonulubırya- pıtıdır o. Yapıtlann "ayıncıhk" değe- n, konu kapsamı içinde kaldığı süre- ce önemsenmez. Her sanatçının yaşa- mında dönemsel ürünler bulundugu ve bu ürünlenn gerçek degerinin, bu dönemsellik vasfı göz önüne ahnma- dan çözümlenemeyeceğı gerçeği, ço- ğu zaman göz ardı edilir ya da önem- senmez. Sanat eğitlml sorunu Bütün bu ve benzeri çelişkiler açı- sından bakıldığında. Türkiye"dekı plas- tik sanatlar olgusunun bunalımlı kat- manlannın, geniş kapsamlı ve çok yön- lü bir eğitim sorununa dayandığı so- nucuna vanlabilır. En alt basamaklar- ürkiye'dekiplastik sanatlar olgusunun bunalımlı katmanlarımn, geniş kapsamlı ve çokyönlü bir eğitim sorununa dayandığı sonucuna varılabilir. En alt basamaklardan en üst düzeye varıncaya kadar, genelplandaki eğitim süreçlerinden meslek bağlamındaki güzel sanatlar eğitimine, tam anlamıyla örgütlenmiş ve amaçları saptanmış, olanaklan planlanmış bir "sistem " söz konusu değil ülkemizde. Küreselleşme çığhklarının ortasında, konu daha da sarpa sarmış görünüyor. dan en üst düzeye vanncaya kadar. ge- nel plandaki eğitim süreçlerinden mes- lek bağlamındaki güzel sanatlar eğiti- mine, tam anlamıyla örgütlenmiş ve amaçlan saptanmış, olanaklan planlan- mış bır "sistem" söz konusu değil ül- kemizde. Küreselleşme çığlıklannın ortasında, konu daha da sarpa sarmış görünüyor. Plastik sanatlann görgü ve birikim zeminlerinde açılım sağlayabıleceğı. kuşaktan kuşağa aktanlabilen. yaşa- mı zenginleştırebilen bir olgu düze- yinde "anlam" kazanabıleceğı unutul- mamalı. Özellikle de Cumhuriyet ilke- lerinin kaynaklandığı aydınlanma bi- linci temel alırunalı bu konuda. Kül- tür kurumunun aynlmazbirbileşeni ola- rak sanatın işgal ettiği ortam, aydınlan- ma bilincınden payını almış zümrele- rin desteğınde gelişip yaygınlaşabilir. Bütün soyutluğuna karşın, "somut" bir olgudur sanat. Onu bu somutluğu içinde kavramak ve benimsemek ge- rekir. Sanatı bir ihtiyaç biçiminde al- gılamanın koşullan, bizzat sanatın ken- dısiyle bağımlı bir sorunsallıktır. Beğeni emek karsılıflıdır O sorunsallığı yüzeyden ilgilerle kavramak mümkün değildir; bunu aşıp temel yapıya inmek gerekır. Bir olu- şum sürecidir sanat. Bağlantılann özü- ne inilmedikçe, bütünlük kavranmadık- ça, "sanatgerçeği" özümlenemez. An- cak o noktada, sanatı anladığımızdan ve sevdığımizden söz edebiliriz. Sana- tın kapılan. ancak o aşamada açılır iz- leyiciye. Güzel sanatlar alanındaki gelişme- leVin akışı, günümüzde "yatay* bir ko- numda seyretmektedır. Ancak bu ya- taylık bızi yanıltmamaJı. Sanat ortamı- na sürülen yapıtlann türü ya da cinsi ne olursa olsun, onlann her birinin ar- kasında "dikey" bir oluşumun yattığı bilinmeli. Bu ıkı yönlü gelışme aşama- lan, bizi, yapıtın üretilmesinde etken olan değerleri görmeye yönlendire- cektir. Böyle bır ihtıyaçla dolu olma- dıkça, sanatın dehJizlerinde yol almak zorlaşır. Beğeni, bir emek karşılığıdır çünkü. Onun sorumluhığunu üstlenmek gerekiyor öncelikJe. Çok yalın bir dille ifade etmek ge- rekirse, sanatla yaşam iç içedir bilin- diği gibi. Içinden geldiği yaşamla den- geli bir beraberlik kurmak ıster sanat. Bu beraberliği özendiricı girişimlerin ve oluşumlann yoğunluğu, sanatla ya- şam arasındaki katı sınırlan eritmeli ve onu, aıt olduğu cevherle özdeş kılma- hdır. F OTOĞRAF SANATININ YETKİNİSÎMLERİNDEN Dick Arentz Türkiye'deKültür Senisi - Fotoğraf sanatçısı Dick Arentz Grundfos firmasının ana sponsorluğu ve Istanbul Fotoğraf Merkezi desteğıyle bir tasan kapsamında çalışmak için Türkiye'ye geldi. Arentz, özellikle arşiv ve müze fotoğrafçılığında iyı bir seçenek olan kalıcı fotoğraf 'platin ve paladyum baskı" yönteminde yetkin isimlerden. Sanatçı, Mehmet Kısmet Ergun Çağata>, Bülent Özgören ve Kerim Borayla Istanbul Fotoğraf Merkezi "ndekı (İFM) profesyonel platin ve paladyum tekniğı atölye çalışması gerçekJeştirdi. îstanbul ve Ege'de birlikte çekecelden fotoğraflar, platin ve paladyum tekniğiyle basılacak ve kasım - aralık aylannda Rahmi M. Koç Müzesi'nde sergilenecek. Aynca, 'Genç bakış- siyah beyaz Türldye' temasıyla Türkiye'de fotoğraf sevgisinin geniş kitlelere ulaştınlması ve geleneksel siyah- beyaz fotoğraf kültürünün yaygınlaştınlması amacıyla '1. Grundfos Türkiye FotoğrafYanşması 2004' düzenlenecek. 18-35 yaş arası amatör ve profesyonel herkese açık olan yanşmaya adaylar siyah-beyaz, Türkiye'de çekilmış ve konu bütünlüğü olan en az 5, en çok 10 fotoğrafla katılabılecelder. Fotoğraflann, fotoğrafçı tarafindan • 1978'de'Artve Humanities' komisyonunca '20 Arizona Sanatçısı' arasında kabul edilen, 1990'da 'Phoenbc Art Museum Trienal Sergisi'ne davet alan dört Arizonalı sanatçıdan biri olan Arentz, kalıcı fotoğraf 'platin ve paladyum baskı" yönteminde yetkin isimlerden. karanlık odada kimyasal yolla basılmış ve baskılann kısa kenan en az 18, en çok 30 cm olacak şekilde herhangi bir zemine yapıştınlmamış olması; yapıtlarla katılım formlannın yer aldığı tek bır zarfın, ön yüzüne "Grundfos Türkiye FotoğrafYanşmasT başlığı altında, katılımcının adı ve soyadı yazılarak 15 Aralık'a kadar Istanbul Fotoğraf Merkezi'ne ulaştınlması gerekiyor. Mehmet Kısmet. Bülent Özgören, Ergun Çağatay, Nevzat Çakır, Tahsin Aydoğmuş, Kenm Bora. Emine Ceylan ve Grundfos Genel Müdürü Karsten Pülukeit'tan oluşan seçicı kurul, 18 .Aj-ahk'ta yapacağı değerlendirmenin sonucunda ilk5'e giren adaylan açıklayacak. tlk beşteki sanatçılara, 2005 Şubat - Mart aylannda Dick Arentz'la adı geçen teknik üzerine 4 günlük atölye çalışması olanağı sunulmasının yanı sıra, 1.000 ABD dolan tutannda kimyasal (malzeme) ve 1 mılyarTL yürekJendirme ödülü verilecek. Yanşmada ödül kazanan fotoğraflan ıle atölye çalışması süresince öğrenmiş olacaldan platın&paladyum tekniğini kullanarak çektikJen fotoğraflar, Temmuz 2005 süresince Istanbul Fotoğraf Merkez ; 'nde sergilenecek. • Plastik Sanatlar dergisi rh+sanat, temmuz - ağustos sayısında ülkemiz ve dünya plastik sanatlar gündeminden haberler. eleştiri - araştırma yazılan ve söyleşilerin yer aldığı, zengin bir içerik sunuyor sanatseverlere. 'Deli dâhi Dali', başlıklı yazısında, Bilge Aydoğan, sanatçıyı farklı yönleriyle ele ahrken Osman Erden 'Sanatçı Hitler' başlıklı yazısında tarihin en kanlı diktatörlerinden Adolf Hitler'in sanatçı kimliğine eğiliyor. Ahmet Kamil Gören imzalı'îstanbul'un Fet- hi'ni konu alan, Hasan Rıza ve Zonaro tablolan üzerine araştırma yazısı da dergideki önemli başlıklar arasında. h+sanat'tadönemeçlerKültürServisi-Plastik Sanatlarder- gisi rh-f^anat, temmuz-agustos sa- yısında ülkemiz ve dünya plastik sa- natlar gündeminden haberler, eleş- tiri - araştırma yazılan ve söyleşile- rin yer aldığı, zengin bır içenk su- nuvor sanatseverlere. fsmail Tunab, dergi okurlan için sanatta önemli tartışma konulann- dan biri olan 'Sanatta Kahcıhk1 ko- nusunu ele alıyor. Felsefeci-yazar Tunalı, sanat tanhmın ılk dönemeç- lerinden bugüne, konuya geniş bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Dünya ve Türk tarihinin kilit olay- lanndan 'İstanbul'un Fethi'nı konu alan, Hasan Rıza ve Zonaro tablo- lan üzerine araştırma yazısı, Ahmet ., Kamil Gören imzalı. Araştırmanın bu ikinci bölümünün alt başlığı, 'Ta- rihleri, Bulunduklan Yerier, Karşı- laşürmalar. İleri Sürülen Görüşler, Yorumlar'. Dünya sanatının önemli oluşum- lanndan CoBrA'yı Sakine Çil ele alırken Gülşah Karataş. K. Ninel Cam ile, 'Gedfchte Eines Körpers im Raum/Bedenin Mekânındaİd Şiir' adlı dans gösterisi ve sanatı üzerine söyleşiyor. FerhatÖzgür, 'Değinfler' adlı kö- şesinde, 'KavramsalSanataGffiş' ad- lı yazısının ikinci bölümüne yer ve- riyor. Dergide yer alan ilgi çekıci yazı- lardan biri de "SanatTaşrayı Nasıl mı Terketti?' başlıklı. Yazıyı, Ramazan Bayraktaroğhı kaleme almış. Ffliz Karsan' ın 'Paris Ekolünün Kalbine Yolculuk' adlı yazısı, Paris'te 3 Ekım'e dek sürecek olan 'Paris Eko- lü' adlı sergiden esinlenerek yazıl- mış. Karsan, sergiden yola çıkarak okurla, plastik sanatlar açısından önemli bir konuyu paylaşıyor. 'Deü dâhi Dali', başlıklı yazısın- da, Bilge Aydoğan, sanat tarihinin en ünlülen arasına girmiş sanatçıyı farklı yönleriyle ele alıyor. İlginç bir portre çalışması da Os- man Erdene ait. Erden, tarihin en kanlı diktatörlerinden AdolfHitier'in sanatçı kimliğine eğıldiğı yazısına, k Sanatçı Hitter' adını vermiş. Küba ezgıleriyle klasik müzik •Kültür Senisi - 'Klazz Brothers & Cuba Percussion' topluluğunun 'Classic Meets Cuba' albümünde yer alan 'Air' adlı Bach uyarlaması, önümüzdeki sezonda tüm dünyada gösterime girecek Tom Cruise'un 'Collateral' filminde ve filmin soundtrack albümünde kullanılacak. Kilian Forster, Tobias Forster. Tim Hahn, Alexis Herrera Estevez ve Rodriguez Luis'den oluşan, Beethoven ve Bach gibi ustalann ünlü yapıtlannı, Latın caz, swing ve Küba ritimleriyle buluşturan topluluk, geçen yıl Almanya'nın Grammy Ödüllen olarak bilinen 'Echo Odüllen'ne değer görüldü. Geleneksel klasik müzik ile Küba ritimlerinin bir araya getirildiği dizinin 'Jazz Meets Cuba' ve 'Mozart Meets Cuba' adını taşıyan diğer 2 albümü de çok yakında Sony Müzik Türkiye etiketivle müzik marketlerde yerini alacak. (0 212 311 13 34) Bulgapistan'da Nasrettin Hoca • EDtRNE (AA) - Bulganstanda, emekli Türkçe ögretmeni Ali Ihsan îzzet, Nasrettin Hoca ile ilgili biri Türkçe 5 masal kitabı yayımladı. Emekli öğretmen, kitaplan hazırlamak için Konya'nın Akşehir ilçesinde ve Bulgaristan'da köy köy gezerek hocayla ilgili anlatılan masallan topladığım, böylece 1993 'ten bu yana yayımladığı kitaplarla Nasrettin Hoca'yı Bulgarlara sevdirdiğini vurguluyor. tzzet, Bulgar öğrencileri Sihirli Masallar, Keloğlan, îki Kardeş, Şah Murat, Tüccann Oğlu Cango Cingo ve Kırk Haramiler masallanyla tanıştırdığını ve 14 Türk masalının 11 'ini Bulgarcaya çevirdiğini belirtti. Îzzet, Bulgaristan Hak ve Özgürlük Hareketi'nın yardımlanyla 10 bin adet Nasrettin Hoca kitabı çıkararak. Bulgaristan'da Türkçe eğitim gören çocukJara dağıtacağını da söyledı. Alkala konseri • Kültür Servisi - Akbank Kültür Sanat Merkezi etkinlikleri kapsamında yann saat 2O.3O'da Grup Alkala bir konser verecek. Ali Fuat Yılmazoğlu (gitar), Rene Macaroğlu (aranjör, kompozitör, gitar), Özgür Sallıca (bas gitar) ve Bora Musul'dan (perküsyon) oluşan topluluğun aranjör ve kompozitörü olan Rene Macaroğlu, Berkley Caz Okulu'ndan mezun olduktan sonra müzik çalışmalarını Pans'te sürdürdü. Topluluğun diğer üyelerinden Yıldız Teknik Üniversitesi'nde caz eğitimi alan Özgür Sallıca, TRT Caz Orkestrasrnda çalmasının yanı sıra Selçuk Sun ile çalışmalannı sürdürürken Ankara Devlet Konservatuvan mezunu olan Musul ise birçok caz festivalinde konser verdı (0 212 282 84 30) HaHc dansları yarışması • BURSA (AA) - Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin, "43. Uluslararası Bursa Festivali" kapsamında gerçekleştirilen 18. Uluslararası Altın KaragÖz Halk Danslan Yanşması 'na katılan ülkelerin ekiplerini kabul etti. Şahin, Büyükşehir Belediyesi'nin Heykel'deki tarihi binasında gerçekleştirilen ziyarette, ekiplerin, dostluk, kardeşlik ve banş için Bursa'da bulunduklarını dile getirirken halk danslannın, yaşayan kültürün en sevilen dallanndan birisi olduğunu belirtti ve "Halk danslan, geçmişten geleceğe bir köprüdür, bu güzelliği Bursalılara yaşattığımz için size teşekkür ederim. Bursamızı, üUcemizi dünyaya tanıtıyorsunuz, bu bizim için çok önemli" diye konuştu. Şahin daha sonra 18 ülkenin halk danslan topluluğunun temsilcilerine birer rozet takarak onlan "Bursa'nın fahri hemşehrisi" ilan etti. Ekipler de Şahin'e ülkelerini simgeleyen çeşitli hediyeler verdiler. 14. Akçaabat Festivali • TRABZON (AA)-Trabzon'un Akçaabat • ilçesinde ' 14. Akçaabat Müzik ve Halkoyunlan Festivali' 16-19 Temmuz'da yapılacak. Bulgaristan, Romanya, Makedonya. Gürcistan, Gaziantep, Izmir, Antalya ve Istanbul'dan halkoyunlan ekiplerinin katılacağı festıval, 16 Temmuz'da kortej yürüyüşü. halkoyunlan gösterileri, yayla göçünün canlandınhnası, büyük horon halkasının oluşturulması ve Volkan Konak'uı vereceği konserle başlayacak. Etkinliğin ikinci gününde halkoyunlan gösterileri ve konserlerin yanı sıra Gaziantep Şahinbey Belediyesi'nce sıra gecesi yapılacak. Festival, 19 Temmuz'da yapılacak yelken yanşlan, gösteriler ve konserle sona erecek. Hacı Bektaş Müzesi ilgi bekliyor • HAO BEKTAŞ (AA) - Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesindeki Hacı Bektaş Veli Müzesi, restore edilmeyi bekliyor. Müze müdürü Cevdet Üstündağ, Hacı Bektaş Veli'nin mezannın bulundugu bölümde nem nedeniyle küf oluştuğunu ve bazı bölümlerin sıvalannın da döküldüğünü söyledi. Müzeyi ziyaret edenlerin, müzenin bakımsızlığına tepkı gösterdiğini vurgulayan Üstündağ, restorasyonun yapılması için girişimlerde bulunduklannı. ancak bugüne kadar sonuç alamadıklansiı belirtti. )
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle