Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 TEMMUZ 2004 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
ARADABİR
MACIDE TAMRPevletSanatç^
Sayın Başbakan Kızmış!
NATO zirvesine katılan delegeler onuruna Cum-
hurbaşkanımızın verdiği davete protokol gereği
davetlilerin tümünün smokin giyerek katılmalanna
karşınTürkiyeCumhuriyeti Başbakanı'nın, protes-
to ederek günlük elbisesi ile geldiği haberini tele-
vizyonda spikerden öğrendim; o anda kafamda
çözürnleyemediğim bir soru belirdi. Sevgili okur-
lar sizinle bu konuyu paylaşmak istiyorum. O ne-
denle adım adım gidelim:
Şimdı efendim: Yüce Atatürk 15 yıl gibi çok çok
kısabirsürede, akılalmaz, inanılmazdevrimlerya-
parak, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin te-
mellerini attı. Bizi kapıkulu, Padişahımız efendimi-
zin ümmeti olmaktan kurtanp millet olmamızın, bi-
rey olmamızın kurallannı koyma adına ömrünü har-
cadı ve de gençhğe hitabetinde bu günleri ve de
ne olacağı belli olmayan geleceğe karşı tedbirli ol-
mamızı bir bir söyledi.
Bugün. Riyaseti Cumhur makamında oturan ki-
şi, büyük Atatürk'ün koyduğu yasaları, kurallan
harfi harfine uygulamak için yüreğiyle çırpınan bir
büyük hukukçu, Atatürk ilkelerine bağlı, sade, adam
gibi bir adam.
Buraya kadar yanlışım yok. Bir de:
Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin hiç mi
hiç uygulanmayan kıyafet yasası var. Şimdi, Sayın
Başbakan'ın eşi dini hiçbir gerçeğe, dini kurallara
dayanmayan, ancak ve ancak şeriatın simgesi olan
biçimiyle başını örten bir hanım.
Oysa Peygamber Efendimiz, zamanında evli ha-
nımlann bekârhanımlardan aynlması için, eviilerbaş-
lanna birer örtü atsınlar diye buyurmuş. Olay bu...
Pekiii, daveti yapan Reisicumhur, Atatürk ilkele-
rine aykırı şeriatın ayakseslerini nasıl buyuretsin?
Bu ulusun dört kişisinden üçü Sayın Cumhurbaş-
kanımızın düşünceleriyle aynı doğrultuda. Çok isa-
betli, titiz bir düşünceyle Başbakan'ın, Dışişleri Ba-
kanı'nın eşlerinin, şeriatın ayak izleri, Ata'nın bu-
lunduğu yertere giremez demiş. işte sevgili okur-
lar, anlayamadığım noktaya geldik. Başbakan ön-
ce kızmış.. gitmek istememiş, ikna etmişler ve pro-
testo için kravat-kostüm giymiş. Şimdi bundan,
laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin Başba-
kanı. yasalan, kurallan uygulamak isteyen Cumhur-
başkanı'na kızıyor, yani laik Cumhuriyeti reddedi-
yor anlamı çıkmıyor mu?
Sonra bir noktaya daha değinmek istiyorum:
Emine Erdoğan ın Laura Bush'u çayda konuk
ettiği fotoğraf da aynca düşündürücü.. öncelikle biz-
leri, beni temsil etmesini kabul edilemez buluyo-
rum. Ikincisi, hanım hanıma otururken sıkma ba-
şını koruduğuna göre hanımların saçlarını hanım-
lara göstermesi de günah demek... Şeriat kuralla-
n bunu gerektiriyor anlaşılan...
Pekiii.. sokaklarda sıkma başlı genç kızlanmızın
elleri, kolları, ayakları çıplak görünümünün güna-
hına ne cevap vereceksiniz? Ayrıca gönül isterdi
ki; Sayın Başbakan'ın laik demokratik Türkiye Cum-
huriyeti vatandaşı olarak kızacağı yerde evine te-
lefon edip eşine: "Senin saçlarını saklamanın Is-
lam dininde yeri olmadığına göre, hemen berbe-
re git, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın eşi ola-
rak, Türkiye nüfusunun 4/3'ünün sade giysiieriy-
le bu kutsal davete gel, çağdaş Türkiye'yi temsil
etmeye çalış" demeliydi. İşte o zaman Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti'nin vatandaşı olarak gö-
revlerini yerine getirmiş olacaktı.
llaveten türban konusunda AİHM'nin aldığı ka-
rar da Cumhurbaşkanı'nın haklılığını bir kez da-
ha vurguladı. Herkes bunu böyle bilsin ve de ulu-
sun 4'te 3'ünü tedirgin ve mutsuz etmekten vaz-
geçsin.
Çağdaşlaşma Kolay Değil...
Dr.KemalONEN
Ç
ağdaşlaşma kolay değil. Sosyal,
siyasal yaşam ve sistem ya da
düzende ve de bilimde. düşünde,
sanatta vb. alanlarda da çağdaş-
laşmak kapsamlı, zor bir süreç-
tir. "Çağdaş uygarbk düzeyini anıaçlayaıT
Atatûrkün kastettiği bu idi. De\Tİmlerin
çok boyutlu olması da bunun kanıtıdır. Çağ-
daşlaşmanın temel öğeleri ise rasyonalizm
ve laiklik-sekülerleşmedir. Çağdaşlaşama-
mak veya geçmişe çakılıp kalmak bir yeter-
sizlik ve bir uyumsuzluk olup bunun daha
da ötesi ve beteri 'taassup'tur (bağnazlık).
Taassup göreli (izafi) bir deyim-kavram-
dır. Zamana. toplumlara. uğraş türlerine,
konulara göre değişebilir. Genel olarak ni-
teliği, uyum sürecinin yetersizliği, aksaklı-
ğı ve bir fikre. inanca veya nesneye körii kö-
rüne veya aşın şekılde bağlanmadır. Degi-
şik alanlarda gözlemlenebılen bir olgudur.
Dinsel taassup da bunlardan biridir ve de en
belırgın, dayanıkJı olanlanndandır; belki de
tabiatı gereği. Nitekim hâlâ çağdaş dediği-
miz toplumlarda da şekıl ve aynntılan de-
ğişmekle birlikte başlıca "evren kavramı-
na ve anlayışına" ilışkın taassup, yumuşa-
tılmış bir şekilde de olsa sürüyor.
Aslında bilimlerin ve düşünün bugün ulaş-
tığı ve modernizmin deyeryerasılarakpost-
modernizmin konuşulduğu, moleküler bi-
yoloji ve "genom -DNA- epijenetik" gibi
konulann öne çıktığı bir dönemde eğer in-
sanlar hâlâ yüzyıllar önceki anlayış, yaşam,
görüş, tutum ve uygulamalan "değişmez
gerçekler ve korunması zorunhı değerier"
gibi algılıyorlar ve mitlere bilimden, rasyo-
nel buluş ve verilerden daha çok önem ve-
riyorlar ve de sağduyuya daha uygun gözü-
ken mitolojik anlatımlar veya aktanmlan ör-
neğin moleküler bıyolojinın bulgulanna ter-
cih ediyorlarsa bu taassuptur. Evolüsyoner
(evrimci) epistemolojiyi (bilgi Jcuramı) ve
düşün tarihini bir yana itiyorlar, asırlar bo-
yunca süren ve pek çok yorum. değişim ve
anlayışlar içeren "insanın dinsel deneyimi-
ni" göz ardı ederek hem çağda yaşamak. onun
nimetlerinden yararlanmak ve hem de yüz-
yıllar önceki değer yargılannı, ritüelleri ve
o günkü retoriği (söylemi). inaç adına sür-
dürüyorlarsa bunlara da mutaassıp denile-
bılir. Taassup da bunun ötesi yobazlık da çağ-
dışıhktır \r
e bir bakıma irticadır. Hatta bu ay-
nca ambivalans (karşıt değerlilik) içeren
bir ruh halidir Zira bunlar. söylemlerde, dış
görünüşlennde modern bilimin yanında gi-
bi görünürken yaşamlannda ve buna daya-
lı bazı eylemlerde taassubu sergilerler. Ge-
rek eMİmci ve gerekse hatta kreasyonıst ev-
ren görüşlerinin sürekli geliştiği ve de de-
ğiştiğı, dinle bılim arasında bir diyalog oluş-
turma çabalannın yaşandığı, "evolüsyoner
kreasyonizmden (evrimci yaraticıhk)" bah-
sedildiği çagdaş düşün ve din dünyasında.
köktenci düşüncelerin ve yaklaşımlaruı için-
deyseniz çağdaşlaşmadan uzaksınız demek-
te pek de hata yoktur.
Dinsel eğıtim ve öğretimin kendine özgü
yapısını göz ardı ederek onu laik eğitim sis-
temıne sokarak genel eğitim ve öğretimin
doğal bir kısmı haline getirmeye yelten-
mek; ya yanılgı içinde ya bir özel amaç pe-
şinde olmayı veya taassubu çağnştınr.
Büyük bölümüyle sekülerleşmiş çağdaş
(modern) toplumlarda ve de ülkemizde say-
gın yeri ve fonksiyonu belli olan dini, fark-
lı olarak algılıyor veya siyasallaştırmaya
yöneliyorsanız taassuptasınız ve gerçek an-
lamda çağdaş değilsiniz demektir. "lnanç,
kişi özgürlüğü, gelenekler" gibi sloganlarla
dinsel dogmatizm ve hatta fanatızmi sim-
geleyen girişimler, yazı veya beyanlara kar-
şı, hoşgörüden de öte. müsait yaklaşımlar
taassubun belirtileridir.
"Çocuklan, dinlerini Ki öğrenmeleri için
iınanı hatip okuluna göndermeyi" dini öğ-
renmenın tek yolu ve yöntemi olarak gör-
mekJe milyonlarca Müslüman yurttaşın ade-
ta dinlenni bilmediği izlenimini bırakmıyor
musunuz? Modern ve seküler ülkelerde ve
de AB'de çocuklar ve gençler genel öğre-
nim dönemlerinde ruhban okullan veya ben-
zeri kurumlarda zorunlu din eğıtimi almı-
yorlar. Dini öğreten, telkin eden veya öğüt-
leyen aileler. dinsel kıtaplar, medya. ma-
betler. din adamlan, din bilginleri veya özel
eğitim programlan vardır.
Türkiye'de din. Cumhuriyet döneminde çe-
şitli boyutlanyla ibadetler. âdetler, bayram-
lar ve diğer şekil ve uygulamalan ile ve de
din-ahlak dersleriyle hep öğrenildı, öğretil-
di, sürdü ve sürüyor. Dini öğrenmek için özel
bir okul veya öğretim kurumu gereksinimi
doğmadı. Bu hususun genel bir ihtiyaçmış
gibi gösterilmesı sadece son 25-30 yıllık
dönem işidir. Ancak din görevlisi ihtrvacı
için amacıbeffiokullaraçılması daha 19201ı
yıllarda da öngörülmüştür. Kımse dini dış-
lamamıştır ve ne de dışlayabilir.
Esasen Jslam dininde amaç, "belB koşui-
lar ve esaslann" yanında ve onlarla birlik-
te olmak üzere bir 'sahih hadis'te de belir-
tildiğı üzere \\lekârim-iahlâkıikmakiir\ Bu-
nun yolu yordamı, ille de dinsel okullarple-
torası oluşfurnıak değildir. Bu yaklaşun is-
ter istemez dinsel taassuba yol açabiür; he-
le antientelektüel saldın. çahm, demagoji ve
tantana ile birtikte ise».
Çağdaşlaşma aktanm değil. bir beyinsel
ceht (çaba) işidir. Dedim ya kolay değil.
ABD-NATO-Türkiye
TANTİK CAFE & BAIt
RESTAURANT
HER SALI
VE HER AKŞAM
CANLI HALK MÜZİGİ
İSTIKLAL CAD. BALO SOK. NO:1 KAT3
BEYOCLL
www.otantikbar.com
intCHioUntikbar.com
Rezervasyon: 0 212 293 6515 .
02122451197 /
Tanju ERDEM AmiralfE)
2
1 "inci yüzvTİın başında ABD'yi
yöneten kadrolar dünyaya ege-
men bir güç olduklarına ve bu
gücün sürdürülebılmesi için Avras-
ya'ya hâkim olmalan gerektiğine ka-
rar verdiler ve bu kararlannı bir ey-
lem planı halinde uygulamaya baş-
ladılar. Bu planın düşünce bazında
kökleri çok daha derindedir. En
azından 2'nci Dünya Savaşı sonra-
sına uzanır. Sovyetler Birliği'nin
ABD'den kısa bir süre sonra nük-
leer bomba yapması ve bü\ük kon-
vansıyonel gücü. sadece Doğu Av-
rupa"ya değil, ulusal kurtuluş sava-
şımı veren ya da milli demokratik
devrim sürecini yaşayan ülkelere
ve halklara desteği, bu Amerikan rü-
)asını o zamanlardondurmuştu.
ABD. BOP ginşimleri ile dünya
hâkimiyeti projesını şimdi ha\ata ge-
çiriyor. Sahip olduğu askeri, polı-
tik, teknolojik güç öğelerine güve-
nerek acele hareket etmek istiyor.
Belki de Avrasya'da Rusya. Çin.
Hindistan üçlüsü ve onlarla daya-
nışabilecek bölge ülkelerinin katı-
lınuyla yeni bir güç merkezi oluş-
madan, AB'nin bağımsız bir güç
merkezi olarak yükselmesinden ve
bu potansiyel güçlerin olası daya-
ruşmalanndan evvel sonuç alarak bu
önemli petrol. doğalgaz zengini je-
opohtik konumda egemenliğinin
sürdürülmesini istiyor.
ABD, üstün teknolojiye sahip as-
keri gücüyle bir ülkeyi işgal etse
bile, o ülke halkı direndiğinde iste-
diği düzenlemeleri yapmada zorla-
nacağını gördü. Uluslar sömürge
yönetimleri istemiyorlar. Askeri ha-
rekâtın karar ve eylem asamalann-
da BM'leri dışla>an ABD, Irak'ta zo-
ra gelince NATO'nun Avrupalı müt-
tefiklerini de\Teye sokmak istiyor.
NATO zin'esinde bu konu da gün-
demde idi. Zirve uzlaşma arayışla-
rıyla geçti. Afganistan'da NATO
bayrağı altında mevcut güvenlik
kuvvetinin nitelik ve nicelik olarak
arttınlma karan dışında. Irak ve
BOP'la ilgili tasanmlanna NATO
Avnıpa ayağı başat ülkelen mesa-
feli davranıyorlar Bunun sonucu
olarak BOP kapsamındaki ülkele-
rin istedikleri düzene dönüşümleri
için arayışlar sürecek. öncelikle di-
yalog yöntemlenyle Avrasya'nın
gelişmekte olanJanna hâkimiyet
saglanma>a çalışılacak gibi görünü-
yor. Ama sonuçta NATO, temelde
bir kolektif savunma paktı. Başlan-
gıçta caydıncı nitelikte olsa da as-
keri güce gereksınim duyulacaktır.
ABD, NATO'voı BOP içıne çeker-
ken AB'yi de kontrol etme olana-
ğını bulacaktır.
Bu noktada NATO içinde Türki-
ye'nin dunımu ön plana çıkıyor.
Türkiye yeni NATOnun merkez
üssü yapılmak isteniyor. Bunun için
ABD'nin. Türkiye'nin hemen her
yöresıni kapsayan askeri üslenme ta-
iepleri gündeme gelme durumunda-
dır. AvTasya'ya demokrasi, özgür-
lük. neo-liberal ekonomiler getirme
söylemıyle ülkeleri kontrolleri al-
tına almayı planlayan ve bunun için
NATO'yu kullanan ABD, üsleriy-
le. limanlanyla, konuşlandıracağı
askerlen>le Türkiye^-i Batı'nın as-
keri kalesi haline getirmek istiyor.
Eğitim ve hazırhk düzeyi üstün bir
muharip güç olan TSK'nin de bu
projenın ihtiyaç duvıılabileceği böl-
gelerde acil mukabele gücü olarak
kullanılmak isteneceği değerlendi-
riliyor.
Kendi de bir BOP ülkesi olan
Türkiye'nin yeniden yapılandınlıp
model ülke niteliğiyle sunumu da
gündemde. Bu faaliyetler sonucu
Batı'da yıldızmız parlar. ekonomı-
nize katkılar sağlanır vb. takdirkâr
ve teşvikkâr söylemlerle Türkiye 'de
kamuoyu oluşturuluyor. Bunlar em-
per>
r
alizmin işlerini görene kadar
kullanacağı boş sözlerdir.
ABD yönetimi acaba hangi cü-
retle Atatürk'tenbu ülkeye miras ka-
lan banş ve istikrarlı güvenlik po-
litikalannı terk etmek anlamında.
Montreus'jü delmeye, komşulan-
mıza yönelık tecavüz ve tehditlenn
odağı haline gelmemize ve terörün
Türkiye'yi hedef almasma. ülke-
mizin istikrarsızlaştınlmasına. kom-
şulan ve İslam dün)asıyla karşı kar-
Bir devre-tatil var...
sntfım Ttırtar
Vlasım ûahildir)
Yûeelen Hotel - Gokova f€o
t
tmtry - Kazdağt (5 Gün
10 yıl tatil yapın
10 ayda ödeyinî
Nasıl mı~> "Tatil Aboneliği*" sistemiyle.
Bu sistemle 5 veya 10 yıllık tatilinizi bugünden güvence
attına alacaksınız. Ustelik tatil yapacağıne yeri*, dönemi
ve süreyi siz belirieyeceksiniz. Ve bir kez abone olduktan
sonra her yıl sadece bavulunuzu toplayıp tatile
gideceksiniz!
afresn ayaret vkv. Aynca üjm sonJama yaaic@yaaic.cam.1T ye yazat>lırsımz
"ftvacağm Bd abone* sod^mea, Tûtetayı Koruma Yasas ve 2003 Haaran aymda
ç t o s n Oevrs T3fif YSretTDetğTne uvgureJıf
Tata AboneBği AvanUjlan
Düşük Abonelik Fıyatian
Sabrt ve Uygun Aıdatiar
Devre_.
jCahvalp Muesseseden1
•n imkanıTam
de < 7 Gün Y.P.)
10- l'Jİzmrı,
5 ve ya 10 Yıllık Abonelik Seçenekteri
lOAyttkÖdemePtanı
Yücelen Otel - Gökova, Muğla
GoHo*a mr talDtnae denızın \a~t\m ^e dsğafin a n rjtta&ınaa lcun.imuş olar Tuceifrn Dte
ahşK) mıman ve de<0'*sv0'^-'Y
t
3 saiıtrm <e l>uzuu oır stmoste
r
s salvo Efes ICaanos Fedr
Daîça ve Bocrum gjfcn turstf* merteıerın ıam orasmda \& alan tesıs p ^ fravuzu bariar
Ongen Country Hotel - Küçükkuyu, Çanakkale
3c-ğantn tazeııâın j * g i^'.asıni" üwp4)irn ve mrcıopinın Düvûsöf'iJ ırnsa'ırterne iCunîrv tarzı e$sız rtr
tes sıe ^aşafmav amaçla-.ar eko-!aıılın Tjrtr^ede < orçusu Qrgen Ccvrv* -to'el'9e tait v* dtnıcv--en
her ate^arıfi .ar ^omıne* viiiatar' kSfneir s^jper h&tuzv gerrş fopJarrj s3tönu, kendı çttf&yte 3esîefc%c*
rnu^ağı tJcğal vunj^jş partufu kutjpnar-est Assos Truva gibı b"*Çûit îârıhı merltîe ve"u.Tfctye'nır ^^
remır d«ifii"« yakıntıği b, (esıa 4 mevsım unu(u*nayacah »atıllar geçıreceğnc tw yer t*aine getırr fO'
Tropic Hotel - Side, Antalya
C«rMze "str* arft* S"W ve 3CO- A«ı
z btf Ta-il ,aa«dry0
-
.yapic.cofn.tr y a p i c @ Y a p ( c . c o m . t r Türk Ocağı Cad Bas-n Sarayı No 1 <at t IGazetecıler Cemıyetı ustû) Cağalojlu - IslanDul T a l : ( 0 2 1 2 ) 5 2 0 2 1 9 1 - 9 2 / ( 0 2 1 2 ) 5 2 2 4 9 2 6 Faks 0212)5205023
şıya gelmesine neden olabilecek
planlann hazırlığındadır. Yakın geç-
mışinde empeıyalizmle savaş ver-
miş. utku kazanmış, mazlum ulus-
lann umudu olmuş bu onurlu. ba-
ğımsız yaşamaya meftun özgür Türk
ulusunu. çevrelerindeki egemen ış-
birlikçi kadrolara bakarak, tarih bi-
lıncinden. akıldan, sagduyudan yok-
sun mu sanıyorlar? 1 Mart tezkere-
sinin reddıyle gerekli dersleri alan-
lar şimdı NATO'yu kıyısından ke-
nanndan de\Teye sokrnak suretiy-
le bugüne değın NATO ittifakı için-
de uyum gösteren Türkiye'nin nza-
sını almayı düşünüyor olabilırler.
NATO, koşullan gereği alan dışı
operasyonlara yönelecekse -ki öy-
le gözüküyor- Türkiye bulunduğu
bölgede teennı ile hareket etme,
gerçek anlamda banşı koru\
r
ucu ve
sürdürücü maksatlarla ve diğer NA-
TO ülkeleriyle dengeli, ölçülü des-
tek ve katkı sağlama durumunda
olmalıdır. Bu coğrafyada Türki-
ye'nin Batı emperyalizminin hâki-
miyetprojelerinde öne çıkması yan-
lışhr. Fazla risk alması, zamanı gel-
dığinde bir ateş çemberinın ortası-
na kendisini atması anlamına gelir
Aksi. ABD ve NATO'nun bölgeye
daha banşçı, yumuşak yaklaşımla-
nna sebep olacaktır.
BOP tasanmında ABD'nın NA-
TO aracıhğıyla Türkiye topraklan-
ru kullanma talepleri ıttifak dayanış-
masını aşan nıtelıktedır. Bu bir Or-
tadoğu ülkesi olan Türkiye'nin iş-
gali yolunda atılmış bir
adımdır. Istikrarsızlaştınl-
masıdır. Atatürk Cumhuri-
yeti'nin, ulusal ve üniter
Cumhuriyetimizin temel de-
ğer ve ilkelerinin tasfıyesi ile
olanaklıdır Bu taleplerin
kabulü parçalanmanın da
yollannı açabilir. TSK'miz
ise görevleri anayasa ve ya-
sa ile belirlenmiş ulusal or-
dudur. Emperyaİizmin ezi-
len milletlere kullanabıle-
ceği acil mukabele gücü de-
ğıldır.
Sonuç olarak; Türkıye'yi
NATO'nun merkez üssü ya-
pacak cüretkâr talepler ka-
bul edilmemelidir. Hatta
NATO'ya tahsısli ve SE-
IA'la ABD tarafindan kul-
lanıhnakta olan üslerin fe-
aliyetleri, yeniden değerlen-
dinlerek Türk ulusu ve kom-
şulan yaranna olmak üze-
re sınırlandınlmalıdır.
Bağımsız, demokratik. la-
ik ve sosyal hukukde\letin-
de özgürce yaşamak iste-
yen onurlu Türk ulusu ve
Türk devleti BOP'un mer-
kez üssü olma rolünü kabul
etmeyecektir.
Büyük Atatürk'ün öğre-
tisiyle gaflet ve dalalet ve
hatta hıyanete uzanan bir
yolu inanıyoruz ki bu ülke-
de kimse ızlemeyecektir. Bi-
zim ulusal çıkarlanmızı ve
bölgenin çıkarlannı ön pla-
na alan davranışlarunız dün-
yamızın ve ABD'nin de
yarannadır.
Türkiye, ABD'nin her
koşulda istediği gibi kul-
lanabıleceği arka bahçesi
değildir.
Hâlâ öğrenilemedi mı?
PENCERE
Başbakanlık Nikâhının
Kerameti Ne?..
Bir dostumla pazar günü buluşacaktık, telefon
edip dedi ki:
- Görüşmeyi erteleyelim..
- Niçin?..
- Başbakan Erdoğan ın kızı evlenecek diye yol-
lan kesmişler...
HayAllah!..
Aile, eksik olmasın bana da davetiye yollamış;
ama, gidemedim.
Gençlere mutluluklar diliyorum.
•
Ancak iş bu kadarla bitmiyor..
Çünkü bu olay özelliğini yitirdi; toplumsal ve si-
yasal sorun oldu..
Dilimizde birtakım sözcükler vardır ki insan ya-
şamında önemlidirier
Görgü..
Gösteriş..
Estetik..
Etik..
Görgü, 'adabı muaşeref anlamını dataşır; söz-
gelimi birsofradaönünüzegelen çorbayı bitirirken
dibini de mideye indirmek istiyorsanız, tabağı ken-
dinize doğru değil, ters yöne eğeceksiniz; bu yol-
da kanun zoru yoktur; ama, kural böyle...
Nikâha giderken damadın giyimi kuşamı nasıl ol-
malı dersiniz?..
Gelin tesettüre uyuyorsa, damadın da başını ört-
mesi gerekmez mi?.. Agel kefiye, sank ya da fes,
türban ya da sıkmabaşa daha çok yakışmaz mı?..
Neden kadınları örtüyor da sere serpe dolaşıyor
erkek milleti?..
Eşitliğe sığar mı bu?..
Demokrasi kadın-erkek eşitliği değil mi?.. Yasa
'Insanlar özgür ve eşit doğartar' demiyor mu?..
Başbakan Erdoğan'ın kızının nikâhı tam bir 'an-
tidemokratikmanzara' sergiliyordu.
•
Ama gösterişe gelince..
Maşallah!..
7000 kişiye davetiye ne demek?.. Seçim propa-
gandası mı yapılıyor?..
Yoksa Recep Tayyip ailesi gösterişe bu denli mi
düşkün?..
Bana bile davetiye gönderildiğine göre kim bilir
kimlerçağrıldı?.. Devlet başkanları mühürtü mum-
la buyur edildi!.. Bir nikâhı bu denli gösterişe kur-
ban etmek görgüsüzlük sayılmaz mı?..
istanbul'da Başbakan'ın kızı evleniyor diye yol-
ları kesmek, polisi seferber etmek; alçakgönüllü,
erdemli, dengeli, demokrat bir başbakana yakışır
mı?..
Nikâhtan sonra Boğaz'da yat sefasına ne buyu-
rursunuz?..
•
Peki, ya estetik?..
Yaetik?..
Bu iki güzelim kavramı da bu ilginç nikâhta ara
ki bulasın!..
Bir kez yoksulluktan kınlan Türkiyemde bunca
tantanalı bir evlenme töreni etik olamaz; halk ara-
sından çıkmış Recep Tayyip, dengesini mi yitir-
di?.. Ne oldum delisi mi oldu?..
Islamda böyle bir şey kesinlikle yoktur, gerçek
bir Müslüman, yoksullann önünde görgüden uzak
bir gösterişle nikâh yapmaya kalkışmaz.
Recep Tayyip nikâh eylemineyatırdığını fakirfu-
karaya dağıtsa Anadolu'daki Hazreti Muhammet
ümmetine daha çok yakışan bir başbakan olurdu.
TEŞEKKÜR
Bırkaç hafta önce ani bir rahatsızlık sonucunda apar topar
gıttıeım Florance Nıghtıneale Hastanesı'nın Voğun Bakım
SerMsrnın o akşamkı nöbetçi hekimlen
Dr GÜLHAN BAYRI«
or ZEKİ ÖZYEDEKv.
daha sonra ıncelemeye alındığım aym hastanenin
Kardıvolojı Senısı'nde değerlı ılgisıni esirgemeyen
prof or NURAN YAZICIOĞLU
ve yıllardır kahnmı çeken arkada^ım
Dr METtN SEZGIÇ e
anjıyomu bü\iık bir başanvla \apan, anji\o ustası
Prof Dr VEDAT AYTEKlN e
dıyabetıme karşı amansız bır savaş açan
Prof Dr HASAN İLKYUVA va
ve Dr SERKAN TATLIAĞAÇa
\e Florance Nıghtıngale Hastanesı 'nde kaldığım sürece. müşfık
\ardımlannı esırgemeven rüm hemşıre \e görevlılere %e hastaneye
yartığım andan ıtıbaren benı koruyucu bir kalkan altma alan
YAPI ve KREDÎ SİGORTA n,n
sevımlı sorumlularına \e daha sonrakı günlerde konuya
dıkkatle eğılen dostianm
Pro.Dr B İ N G Ü R S Ö N M E Z ™
Prof Dr BAKİ K O M S U O Ğ L U na
ve gene > rilardır benım v e hemen tüm aiiemın kahnnı çeken
\e bu arada anjıyo \e elektrolarımı
Prof Dr ZEKl Ö N G E N e
de okutan deSerlı arkadaşım
Prof Dr VEDAT HAMURYUDAN a.
ve endoskopımi ve kolonoskopimı büyük bır başanyla ve
dostluk çerçevesınde aerçekle^jtıren
Dr ORHAN SAMÎ GÜVEN
ve bu konuda en başından ben ilgısini esirgemeyen
Doç Dr AYKUT ÇELÎK'e.
ve hastane ve ev ımi arayan, hatır soran. çıçek gönderen tüm
arkadaşlarıma. gazetenız aracılığıv la reşekkür edenm
TOKTAMIŞ ATEŞ
Türkiye Gazeteciler Cemıyetı'nın yayinladığı günlük
Bizim Cazete
Ülke sorunlanna ilişkin raporlanyla, araştırmalanyla.
köşe yazılanyla, tarafsız haberteriyte s/vil toplumlann gazetesi.
Düzenlı okumak ıçın abone olun.
Td: 0.212.511 0875