Katalog

SAYFA CUMHURİYET 13TEMMUZ2004SAL HABERLER ÜıriversiteJer arasıyakmlaşmâKafkasya Uluslararası Akademik îşbirliği Konsorsiyumu, katılan üniversitelerin öğrencilerinin komşu ülkelerde okumalan ve kendi üniversitelerinden bunun için burs almalannın yolunu açacak LEYLA TA\ ŞANOĞLU Kafkasya ülkeleri ve Türkiye arasında sivil toplum ve akademik düzeyde yakınlaşmalar sürüyor. Bunun son örneğıni Ermenistan, Azer- baycan ve Gürcistan'dan altı üniversitenin Tür- kiye'den Orta Doğu Teknik Üniversitesi (OD- TU) ve Sabancı Üniversitesi'yle imzaladıklan işbiriıği protokolüyle görüyoruz. Kafkasya Ulus- lararası Akademik Îşbirliği Konsorsiyumu (Ca- ucasus International Consortium for Academic Cooperatıon) adıyla ortaya çıkan oluşum, bu- na katılan ünıversitelerm öğrencilerinin komşu ülkelerde okumalan ve kendi üniversitelerinden bunun için burs almalannın yolunu açacak. Birlığe katılan üniversiteler, Türkiye'den OD- TÜ, Sabancı Üniversitesi, Gürcistan'dan Tiflis Üniversitesi ve Tiflis Asva Afhka Enstitüsü, Ermenistan'dan Erivan ve Erivan Dil Bilimleri Üniversitesi, Azerbaycan'dan da Hazar ve Ba- kû devlet üniversiteleri. OLUSUMUN ÖYKUSÜ Bu çok ilgınç ve önemli bir gırişim. Girişimi kolaylaştıran ve yardımcı olan kuruluş da Was- hington'daki .American University. Bu üniver- sitenin Küresel Banş Merkezi Direktör Yar- dımcısı BettySitka, bu sonucun alınmasma kat- kıda bulunan program görevlisi. Sitka, oluşu- mun nasıl geliştiğini özetliyor: "2002'nin mayıs ayında bu üniversitelerin temsilcileri VVashington'a geldiler. Amerikan Ünh ersitesi de toplannva kaoJdı. İlkfikirortak master programı omştunnaka. Ama bu epey- ce zorlu bir projeydi Aralannda hiç daha ön- ce bu konuda biraniaşma yapılmamışü. Sonuç- ta işetanıtma kurslan olarakbaşianmasuıa ka- rarveriküV Gürcistan"daki Tiflis, Asya ve Afhka Ensti- tüsü Rektörü Prof. Dr. Guram Chikovani de dı- yor ki: "Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve Türkiye'den Öğrenciler konsorsiyuma üye üıû- versiteiere gidecekler, çalışma furlan yapacak- lar. Oralardaki öğrencileriedostlukilişkileriku- racaklar. Amaçlardan birisi bu." OcRENCILER İÇİN BİR SAIMS... Bakû'daki Hazar Ünı\ ersitesrrun îktisatFa- kültesi Dekanı Prof. Dr. Magomed Nuriyev bu konuda şunlan söylüyor "BramböJgedeilkke/böviebiruygularnabaş- laolacak AB'de aynı uygulama yapdıyorsa ne- den bizim öğrenctlerimiz de böyle bir şana ya- kalamasuüar?" Konsorsiyum üyesi üniversiteler Kafkaslar'a odaklanan iki temel kurs oluşturmuşlar. Bu kurslar bölgenin zengin kültürü haklonda bel- li bilgiler vermeyi amaçlıyor. B<»ARIS IÇINDE YASAMAK. . Erivan Devlet Dıl Bilimleri Üniversitesı Rek- tör Yardımcısı Prof. Dr. Antranik Arşakyan, "Ortak mirasımız ve ortak geleceğimize odak- lanmanuzın zamanıgeidi de geçiyorbile. Birtik- te öğrenmek ve banş içinde bir arada yaşamak amacıyla nrsatian, olanaklan ve zorunlulukla- n gösterebilmetrviz" diye konuşuyor. Erivan Devlet Üniversitesi Rektör Yardımcı- sı Prof. Dr. Ara Avetisyan'ın görüşlen de şöy- le: "Ekıakademikişbiriiğiıüoiuştunnakla ortak tarihimize ışık tutabilmevi ve Güney Kafkasya için banşçı bir gelecek ohişturmayı umuyoruz." KİTAP SATIŞ NOKTALARJ AKP'den kültüre ağır darbe Devlet Kitaplan Müdürlüğü ile Milli Eğitim Basımevi'nin birleştirilerek Ankara'ya taşınmasına karar veren Milli Eğitim Bakanlığı'na bilim ve kültür dünyasından tepki geldi. BakardığırTbtı kurumlann zarar ettiği iddiasıriın doğru olmadığı ileri sürüldü. İstanbul Haber Servisi - Milli Eğitim Bakan- lığı, Devlet Kitaplan Müdürlüğü ıle Milli Eği- tim Basımevi'nin birleşnnlmesini ve Anka- ra'ya taşınmasıru kararlaştırdı. Bakanlığın karanyla. Türkiye genelindeki büfun kitap satış bürolannın kapanacak olması, bilim ve kültür çevrelerinde tepki yarattı. Türk- îş'e bağlı Basın-lş Sendıkası Genel Sekreteri Yakup Akkaya, bakanlığın bu kurumlann zarar eftikleri yönündeki iddıalanrun doğru olmadı- ğını vurguladı. İstanbul'da yıllar önce kapatılan Kadıköy ve Üsküdar'daki satış bürolanndan sonra geçen yıl da Fatih ve Taksim'deki satış bürolan ka- panmıştı. Bu yılın mayıs ve hazıran aylannda ise Kocaeli, Sakarya. Kilis, Tarsus. Burdur, Manisa, Ordu, Artvin, Kırşehir, Kınkkale ve Tekirdağ'dakılerle birlikte 29 büro kapatıldı. Ay sonuna dek de Bolu, Karabük, Hatay, An- talya ve Aydın'dakiler de dahil olmak üzere 21 büronun kapatılacağı açıklandı. Türk-lş'e bağlı Basın-lş Sendikası Genel Sekreten Yakup Akkaya, "Tesislerin ve malze- melerin taşınacagu Anîkara KınkkaJe yolu üze- rinde Hasanoğlu mevkiindeki vere 25 milyon dolar harcandı. Bu çok büyük bir para" dedi. Bakanlığın, bu kurumlan "zarar ettikleri ge- rekçesijle" kapattığını ama bu kurumlann za- rar ettikleri yönündeki iddialann doğru olmadı- ğını vurgulayan Akkaya. "Bu iddia, özeDeştir- me için sunulan bir bahanedir. Kitaplan uçuk fryatiarla sanp yüksek kâr eide edebilmek için butnçti olarak yapılan bir propagandadır" dedı. Türk Eğıtim-Sen İstanbul Bölge Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hanefı Bostan da, bakanlığın bu karannı protesto ettiklerini belirterek karann bilim ve kültür hayatı için son derece yanlış ve zararlı olduğunu söyledi. İZMİR'DE SEMİNER BAŞLADI Türkler için Türkçe dersi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Yabancı dillerın istilasındaki Türkiye, Türk cumhuri- yetlerine "Türkçe" öğretiyor. Bir yandan Tür- kiye'de yaşayanlann Türkçesı "farkhJaşır- ken", Milli Eğitim Bakanlığı'nca başlatılan proje çerçevesinde Türkçenin etkisindeki 18 ülkeden gelen öğretmenlere "Türkiye Türkçe- si" dersı veriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Eğitim ve Öğretim Genel Müdürlüğü tarafından ger- çekleştirilen "Türkçe öğrenimi, Türk kültü- rünü ve milli eğitim sistemini tanıtma senü- neri" Izmır'de başladı. Türk cumhuriyetleri ve Türk akraba ve topluluklannda ilk ve or- taöğretim kurumlan öğrermenleri ile bakan- lık çalışanlanna verileeek seminer bir ay sü- recek. Seminere Afganıstan, Irak, Litvanya, Estonya, Arnavutluk, Kosova, Azerbaycan, Nahçıvan, Kazakistan, Kırgızistan, Türk- menistan, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Kı- nm. Batı Trakya. Romanya, Makedonya, Tataristan'dan gelenler katılacak. 6 Ağustos'a dek sürecek seminerde, katılımcılara hem Türkçe öğretilecek hem de Türk kültürü tanıtılacak. Seminerde ay- nca katılımcılar milli eğitim sistemi hak- kında da bileilendirilecek. / J 72. kuruluş yıJdönümü nedeniyle TDK Başkaru Prof. Dr. Şükrii Haiuk Akaiın başkanbğuıdaki heyet dün Aıutkabir'i zharet etti. (AA) Çelik'ten irkçılık 9 suçlaması Türk Dil Kurumu'nun kuruluş yıldönümündeki konuşmasında Arapça kelimeleri savunan Milli Eğitim Bakanı, öz Türkçecileri hedef aldı... ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çeük. bazı Arapça kelimelenn kullanılmasını savunurken isim vermeden öz Türkçecileri "ırkçıhkyap- makla" suçladı. Türk Dıl Kurumu (TDK) Başkaru Prof. Dr. Şükrii Haluk Akaiın. Türkçenin yanlış ve bozuk kullanılması karşısında birtakım yasal düzenlemelere gi- dilmesinin bir gereklilik halini aldığını bil- dirdi. TDK'nin 72. kuruluş yıldönümü nede- niyle Akaiın başkanlığındaki heyet dün Anıtkabır'i ziyaret etti. Akalın, Anıtkabir Özel Defteri'ne, "Ou Önder Atatürk, Türkçenin geuştirilmesi özleştirilmesi ve zenginleşonlmesi uğrunda başlatoğın kutiu çahşmavı TDK'nin bugünkü yöneticüerL, üyeİeri ve çaüşanJan olarak ilk günkü coşku ve istekk sürdüriiyor. çiznüş olduğun volda durmadan. yorulmadan viiriiyeceğimize huzurunda söz veriv^ruz" dıye yazdı Yıldönümü nedeniyle TDK'nin konfe- rans saionunda düzenlenen törene katılan Milli Eğitim Bakanı Çeük, dılın çatışma ve kavga alanı olmaması gerektiğını söyledi. Türkçede aşınlıklara kaçılmaması gerekti- ğini anlatan Çelik şöyle konuştu: "Maalesef baa çevreler tarafindan kefime bazında dil konusunda çok büyük bir ırkçı- lık yapüıvor. Bunun kabul edilebilir tarafi yoktur. Türk milletini var eden, Türk mille- tini başkalanndan ayıran ve Türk milletinin bekasuun olmazsa olmazı olan değerleri görmezlikten gelen bazı insanlann dil konu- sunda kendilerince Türkçü kesUmekrini an- lamak nıümkün degiL" Konuşmasında, "şuur, hâkimiyet, millet" gibi Arapça kökenli kelimeleri savunan Çe- lik, şu görüşlen dile getirdi: "Aşınüklardan neyi kastediyorum: Şuur kelimesiyje bilinç keÛmesini bir arada kul- lanmanın hiçbir mahzuru vok. Hâkiınhet ile medenheti hayat ve yaşamı. ulus ve nıil- lcti bir arada kullanabiliriz. Türkçenin ta- sarruf imkânlanru. deyimlerini. atasözlerini, kelimelerin şiirierde aldığı manalaruu bil- meyen insanlar kelimeleri değiştirerek bir şey değiştirdiğnıi zanneder." Lnönü Üniversitesi'nin '13. Ulusal Eğitim Bilimleri Kurultayı' sonuç bildirgesi: 'Öğretimbirliği zedeleniyor' Kurultayın sonuç bildirgesinde, "Yıllardır siyasal olarak kullanılan imam hatip liseleri sürekli olarak gündemde tutulmakta ve bu okullan özendirici çaba ve girişimler aralıklarla Türk toplumunun gündemine getirilmektedir" denildi. Okul îçin arazi arıyor Antalya'nın Alanya ilçesinde son 7 ytlda 4 okul yaptıran Abdurrahman Alaettinoğlu, yeni bir okul yaptırmak üzere, Kaymakam Günhan Sarıkaya ile protokol imzaladı. Alaettinoğlu, yeni yaptıracağı 24 derslikli okul binası için, ilçe merkezinde arazi arandığını, arazinin bulunması halinde hemen inşaata başlanacağını bildirdi. Abdurrahman Alaettinoğlu, sürekli göç alan Alanya'da bazı okullarda sınıf mevcudunun 70'e kadar yükselmesinden üzüntü duyduğunu rfade ederek Alanya ve Cikcilli beldesinde yaptırdığı toplam 4 okuldan sonra 5. okulu yaptırmaya kendisini mecbur hissettiğini söyledi. (Fotoğraf: AA) .MALATYA(Cumhuriyet)-İnö- nü Ünhersitesi'nce düzenlenen "13. Ulusal Eğitim Bilimleri Ku- rultayı" sonuç bildirgesınde, imam hatip lisesi tartışmalannın gün- demde tutularak laık. çağdaş Tür- kiye Çumhuriyeti'nin en önemli kazanımlanndan biri olan öğre- tim birliğinin zedelenmeye çalı- şıldığı voırgulandı. lnönü Üniversitesi'nin e\ sa- hipliğinde 6-9 Temmuz tanhleri arasmda düzenlenen 13. Ulusal Eğitim Bilimleri Kurultayı sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, küresel bilgi toplumu ve bunun ya- rattığı ekonomik ve siyasal reka- bette, TürkiyeVe bir öncülük ro- lü kazandırabilecek bılgili, açık fi- kirli, yaratıcı. düşünebilen birey- lere gereksinim olduğu belırtildı. ÇACDAS KAZANIM . Türkiye'nin önemJi bir bölge- sel ekonomik güç olma potansi- yelinin çok yüksek olduğu, bılgi toplumu söyleminin ve küresel- leşmenin dünyada yeni eşitsiz- liklere yol açtığı belirtilen bildir- gede şu ifadelere yer verildi: - Laik, çağdaş Türkiye Cum- hurheti'nüı en önemli kazanım- lanndan biri olan öğretim birtiği- ni zedelevici güişimlere tanık ol- maktayız. Yıllardırsiyasalolarak kullanılan. haJen de kuüanılmav-a devam edilen imam hatip lisderi sürekli olarak gündemde futul- makta ve bu okullan özendirici çabavegirişimlerarahklaria Türk toplumunun gündemine getiril- mektedir. Evrensel üniversite normlannı veuygulamalanDidik- kate almayan, temel amacı imam hatip mezunlannın yükseköğre- tsnin bünrn programİanna girme- lerine olanak sağlama amacı gü- den yasal düzenlemeier, üniversi- tereformu olarak toplunıa sunul- maktadır. Eğirimin çeşitli alanla- nnda cahşan bilim insanlan ola- rak yukanda sözü edilen yapay gündemü eğitim tartışmaîann- dan derhal uzaklaşılmasınu ülke- mizi veinsanlanmızı vukanda sö- zü edilen yeni gerçeklere hazuia- yabilmekiçinzedelenmişöğretim biriiği ilkesinin tekraronarüarak ciddi bir eğitim reformu güişimi- nin ülkemizin ve toplumumuzun bir an önce gerçek gündemi ol- ması gerektiğine inamvoruz." SALI ORHAN BURSALI İlk Veto ve Gelecek Cumhurbaşkanı, "Obez devlet", "Yerelleşiyo- ruz", "Demokratikleşiyorvz" yaftalarıyla açıklanan "yerelydnef/m "yasalardizisinden il Özel Idareleri Yasası'nın 14 maddesini veto etti. Sezer, doğru bir saptama ile yasanın, Cumhu- riyetin anayasaca öngörülen merkezi ve tekil ka- rakterini ve yerei üzerindeki egemenliğini zayıfla- tan, yer yer srfırlayan özelliklerine işaret etti. Bu yasalar dizisı, daha önce burada birkaç kez vurgulandığı gibi, tamamen ıktidann "mer/cez"den "mal kaçırma"sın\ amaçlıyo/. Bu yasalann ana babası Ömer Dinçer'dir. Söz konusu yasalar, tamamen, Dinçer'in 1995 yı- lında bir kongrede sunduğu, o ünlü bıldirisi, yeni bir Islam cumhuriyetinin yerel olarak kurulmasını öngören düşünceleri doğrultusunda hazırlandı. Şenatla kucak kucağa bir "bürokrat", Başbakan- lık Müsteşan koltuğunda oturmakta ve islamcı yönetimi egemen kılmak amacıyla Türkiye Cum- huriyeti'ni yeniden düzenlemeye kalkışmaktadır! • • • Dinçer'in hazırladığı yerel yasalar dizisinin man- tığı basrttir. Dinçer, şu doğru saptamayı yapıyon Cum- huriyeti merkezden, tepeden, Islami kültürün ege- menliğine dönüştürmek ve sokmak zor, hatta ola- naksızdır. Çünkü, laikliğin güçlü bir tabanı vardır. Anayasa ve yasalarca teminat attına alınmıştır. He- le anayasanın başlangıç ilkelerini degiştirmek hiç mümkün degildir. Ordunun üzerinde en titizlendi- ği konu, Cumhuriyetin laik özelliğidir. Dinçer, akıllıca, şu yolu öneriyor: Ankara'nın laik cumhuriyetçı yapısına karşın yerel kültür Isla- midir (yani şeriatçı veya şenata yakındır). Biz, bu anlayışı merkeze kabul ettiremeyiz, ancak yerel yönetımlerde egemen kılabiliriz. Yeni bir yerel yö- netim yasası çıkartarak, yönetimi tamamen yeni- den biçimlendirerek, merkezden mümkün oldu- ğunca çok yetkiyı yerele aktanrız... Merkez "laik- çilerin"se, bütün yerel, yani esas ülkeyönetimi ise bize geçmiş olur. Zaten dünyada egemen güçle- rin dayattığı küreselleşme ve yerelleşme politika- lan da bizim değirmenimize su taşıyor... • • • Şimdi her şey bu düşünceler doğrultusunda ye- niden yapılandınlıyor. AKP. voliyi yerelleşme ile vuracak... Parasal, zenginlik, yönetım, Islamlaştırma... Hem de nasıl! Son zamanlarda Meclis'te görüşülen ve basına yansıyan manşetleri ızliyor musunuz? Izleyin ve bütün "yerellik" haberlerınin nasıl ömer Dinçer'in "belediyeler" konseptinecukoturduğu- nu görün... Ben size birkaçını anımsatayım: • "Büyükşehire hükümetyetkisi! Büyükşehirbe- lediyelerine önemli yetkiler veren yasa Meclis'ten geçti-." "Büyükşehirbelediyeleh, Hazine garantisiile is- tedikleri kadar borçlanabilecek!" • "Beiediyelerin borçlan affedilebilecek. Yasata- sarıst, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, iste- tiiği belediyeterin borçlannı affetmeyetkisiveriyor"... • • • Görüldüğü gibi, yerelleşme yasalarının diğer bir yüzü, tamamen akçeli durumlarla ilgili... AKP nasıl kuruldu? AKP'yi kuran Erdoğan mı, yoksa İstanbul Bele- diyesi mi? Tabii ki İstanbul Belediyesi! Tayyip Erdoğan, belediyenin başkanıydı! Rahmi Koç'un da ağzında dıllenen "1 milyar dolar" söylentilerini anımsayın... Daha o zaman, İs- lamcı düşüncesahipleri, yerelliğin, yerel beiediye- lerin nasıl büyük getirilere gebe olduğunu, büyük rant kapısı olduğunu gördüler. Özellikle Akbilin en büyük musluk olduğu, bil- gisayardan iki tıktıkla, Akbil musluğundan trilyon- lann kolayca akıtıldığı, aktanldığı, uzmanlarca be- lirtildi. Şimdi iktidardalar ve büyük ölçüde kontrolleri altındaolan belediyeleri iyice paraya boğmanın kı- lıfını, olanaklarını, koşullannı, "yerelyönetim" ya- salanyla hazıriıyorlar. Bir emme-basma tulumba devreye sokuluyor! Paralar Ankara'dan, "laik Cumhuriyetin merke- zinden" kaçınlarak "yerele" basılacak... Yerelden de emilecek.. • • • Yerel belediyeler yasa dizileri, eğer bütün bun- lara olanak verirse, Islamcılar için dörtbaşı mamur yağlı ballı börek... Türkiye'nin, geride kalan kısımlannın da bu de- fa "yerelde" yenip tüketileceği bir döneme girebi- liriz. Sanki, yerelde yenenler yetmiyormuş gibi!.. obursali(a cumhuriyet.com.tr İnternette dialer' tuzağı Nette herşeye 'evet'demeyin KAYSERİ(AA)-Hür Türkiye Teknoloji Plat- formu(HTTP)Başkanı Hakan Topuzoğtu. ınter- net kullanıcılannın tüm uyanlara 'yes' deme alış- kanlıklannın internet çe- telerinin işini kolaylaştır- dığını ileri sürdü. Topuzoğlu, şunlan söyledi: "Dialer adı ve- rflenprogranüar.intemet kullamcılannm telefon hatonı uluslararası tele- fon set-vislerineyönlendi- riyor. Kuflamcılann çok yüksek telefon farurala- nilekarşüaşmalannavol açan bu programJann. fark edümemesi için ba- zı hileü yöntemler kulla- nıhyor. İnternet kuHanı- cılan, farkında ohnadan bu programlan indirip tuzağa düşüyoriar. Kuî- laıucılarm, töm uyanla- ra 'yes' yanıüvernıeahs- kanhklan internet çete- lerinin işini kolavlaştın- yor-" KoRUNMA YOLU Topuzoğlu. dialer programlannın fark edıl- memesı için birçok hile- li yönteme baş\nruldu- ğunu kaydetti. Dialerprogramlannın getirdiği tehlıkelerin kab- lo veya ADSL kullanıcı- lanru tehdit etmediğinı belirten Hakan Topuzoğ- lu, dialer tehlikesinin ön- lenmesi için Türk Tele- kom tarafindan gerekli önlemlerin alınmasuıı. yasal düzenlemeier ya- pılarak internet çetele- riyle daha etkin müca- dele edilmesini istedi.