Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 MAYIS 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ozel sektörde çalışan hekimler daha mutlu. SSK hastanelerinde çalışanlar ise tükenmişlik içinde
Doktoriargetive aöre duyarîı
ŞULEKÖKTÜRK
Marmara Üniversıtesi Sağlık
BiJimleri Enstitüsü Halk Sağlı-
ğı Anabilim Dalı araştırma /
görevlisi ve Istanbul Tabip / /
Odası üyesı Dr. AM Öz- (/\
yıırt'un yaptığı araştırmaya
göre îstanbul'daki hekimler,
tiikenmişliğin alt boyutlan
olan duygusal tükenme, du-
yarsızlaşma ve kişisel başan
noksanlığı hissediyor.
Araştırma sonucunda, hekımlerin
yüzde 83'ünün en alt düzeyde
tükenmişlik, yüzde 84'ünün du-
yarsızlaşma hıssettiği ve yüzde
55'inin kendini başansız gördüğü,
buna karşın yüzde 57.4'ünün iş do-
yumunun orta-üst düzeyde olduğu
belirlendi. Hekimlerin kurumdaki iş-
lerinden aynlma nedenlerinin başın-
da ise yüzde 38 ile gelir yetersizliğı
TTK'de cifte standart
Oğretmene
göre rapor
ha&rlandı
FIRATKOZOK
ANKARA - Talün ve Terbiye
Kurulu'nda, geçen yıl haziran ayında
sürgün edilen 167 öğretmenle ilgili
soruşturmalarda, "çifte standart"
uygulandığı ortaya çıktı. Öğretmenler,
inceledikleri eğitim araçlannda hata
tespit ettiklen halde "uygun
buhınmuştur" raporu düzenlemekle
suçlanırlarken, aynı raporu hazırlayan
öğretmenlerden bazılan hakkında hiçbir
işlem yaptmlmadı.
# Dr. Ali Özyurt'un îstanbul'daki doktorlar üzerinde yaptığı araştırma,
hekimlerin duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başan noksanhğı
z hissettigini ortaya koydu. Duygusal tükenme, kurumlara göre değişiyor.
SSK hastanelerinde çalışanJar duygusal tükenmede ön sıralan alırken
üniversite hastanelerinde çalışanlar ise duyarsızlaşmayı yaşıyor.
geliyor. Dr. Ali Özyurt,
farklı koşullarda çalışan he-
kimlenn tükenmişlik düzey-
leri ve ış doyumlannı sapta-
mak amacıyla, Istanbul Bü-
yükşehir Belediyesi sınırlan
içerisinde yer alan Sağlık Ba-
kanlığı'na bağlı SSK hasta-
neleri, tıp fakülteleri ve özel
hastane olmak üzere toplam
46 kuruluşta çalışan 598 hekimi kap-
sayan bir araştırma yaptı.
Yüzde 78'ini uzman doktorlann,
yüzde 11.5'ini asistanlann, yüzde
9.2'sini pratisyenlerin ve 3 1 'ıni yan
dal uzmanlannın oluşturduğu araştır-
ma 1 Şubat-1 Nisan 2003 tarihleri
arasında yapıldı "tstanbul Hekimle-
rinin tş Doyumu ve Tükenmişlik Dü-
zeyleri" konulu tez çalışmasına göre,
hekimlerin, tükenmişliğınin alt bo-
yutlan olan duygusal tükenme. du-
yarsızlaşma ve kişisel başan noksan-
lıgı yönünden en alt düzeyde olduk-
lan saptandı.
Araştırmaya göre, pratısyen ve
asistanlann en yüksek tükenmişlik
düzeyine ve en düşük iş doyumuna
sahip olduğu belirlendi. Özyurt, bu
hekimlerin mesleklerinde yeni olma-
lan nedeniyle tükenmişlik ve doyum-
suzluk hissettiklerinı belirterek, bun-
da toplum içindeki konumlannın he-
nüz belirginleşmemiş ve gelir düzey-
lennın düşük olmasının, mesleğe
uyum güçlüğü çekmelennın önemli
rol oynadığını kaydediyor.
KuRUM FARKLILIĞI
Kurum farklılığının da duygusal
tükenmede önemli rol oynadığının
belirlendıği araştırmada, en çok duy-
gusal tükenmeyi SSK hastanelerinde
çalışan hekimler yaşıyor. En çok du-
yarsızlaşmayı üniversite hastanele-
rinde çalışan hekimler hissederken,
Sağlık BakanlığTna bağlı hekimler.
en çok başansızlık yaşadığını hisse-
den grubu oluşturuyor.
ÖZEL SEKTÖR MEMNUN
Araştırmaya göre, özel sektörde
çalışan hekimler daha çok iş doyumu
yaşarken, araba sahibi olan hekimle-
rin iş doyumu puanı yüksek. Araştır-
mada aynca, eşi hekim olanlar, olma-
yanlara oranla daha az duygusal tü-
kenme ve duyarsızlaşma hissediyor,
çocuk sahibi olan hekimlerin iş doyu-
mu puanlan ise daha yüksek.
Hekimlerin kurumdaki işlerinden
aynlma nedenlerinin başında ise yüz-
de 38 ile gelir yetersızliği geliyor.
Hekimlerin yüzde 17'si emeklilik ne-
deniyle ışıru bırakırken, yüzde 13'ü
sistemın bozukluğu, yüzde 12'si özel
sektöre geçmek için, yüzde 9'u da
çok yorucu olması nederuyle kurum-
daki işini bırakıyor.
167 SORUŞTURMA
Talim ve Terbiye Kurulu
Başkanlığı'nda geçen yıl hazıran ayında
bakanlık müfettişleri Cevdet Sezgjn,
Abmet Akbaş ve Oktay Öztürk
tarafindan, Eğitim Araştırmalan
Merkezi Müdürlüğü'nde görevli 167
öğretmen hakkında soruşturma
başlahldı. Soruşturma raporunda
'inceledikleri eğitim araçlannda hata
tespit ettikleri halde uygun
bulunmuştur' raporu düzenlemekle
snçlanan" öğretmenler, görevden
alınarak sürgün edildi.
Öğretmenlerin sürgün edilmesine neden
olan soruşturma raporunda, soruşturma
konusunun 2003 yılını kapsadığı
saptanmasına karşın, soruşturmalar
2001-2002 yıllanna dönük olarak
yapıldı. Bakanhğın "sürgün
operasyonunda". 2001-2002 yıllannda
incelediği eğitim aracında hata tespit
ettiği halde "uygun bulunmuştur"
raporu düzenleyen Şube Müdürü Fuat
Tamam. Hasan Ushı, Bayram Vıktaz,
Menderes ÖzkaJan, Emel Seyrantepe ve
Süleyman Kdboğhı'nun soruşturma
dışında tutulması dikkat çekti.
1
24 saatlik nöbetler
tutan ve ayda
yaklaşık 240 saat
çalışan hemşireler,
1 kilo et almak için 3
saat emek veriyor.
Hastalarla sürekli
iletişim halinde olan
hemşirelerin, AIDS,
Hepatit-B veya
Hepatit-C, tüberküloz
gibi hastalıklara
yakalanmariskleride
çok yüksek. Buna
karşın Türkiye'deki
hemşirelerin maaşlan
300 milyon ile 634
milyon lira arasında
değişiyor.
CALISMA
KO5ULLARI
DUZELflLSI
Riskleri fazla paralan az
Istanbul Haber Senisi - Açlık sı-
nınnın 500 milyon lira, yoksulluk sı-
nınnın ise 1 milyar 500 milyon lira
olduğu Türkıye'de hemşirelerin al-
dığı maaş 300 milyon ile 634 mil-
yon lira arasında değişiyor.
Buna karşın Isvıçre'de bir hemşi-
renin aldığı maaş 5 milyar lira, Tay-
van'da 1 mılyar 600 milyon lira ve
Yeni Zelanda'da 4 milyar lira düze-
yinde. 24 saatlik nöbetler tutan ve
ayda yaklaşık 240 saat çalışmak zo-
runda kalan hemşirelerin, bu özve-
riye karşın 1 kilo et almak için 3 sa-
at çalışması gerekiyor.
M ESLEK HASTALIKLARI
Hastalarla sürekli iletişim halin-
de olan hemşirelerin en önemli ns-
ki ise meslek hastalıkla-
n. AIDS, Hepatit-B
veya Hepatit-C'li bir
hastaya iğne yaptık-
tan sonra enjetörü eli-
ne batırmak, tüberkü-
loz bölümünde çalışır-
ken tüberküloz mikro-
bu kapıp hastalanmak
ve 6 ay ile 1 yıl ilaç kul-
lanmak zorunda kalmak, ağır
bir hastayı kaldırmaya çalışırken bel
ya da boyun fıtığı olmak hemşire-
liğin kaçmılmaz nskleri arasında
yer alıyor.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emek-
çilerı Sendikası Istanbul Şubeleri
Başkanı Songül BeydiDi, sağlığın,
1980 sonrası sıyası iktidarlar tara-
findan bilinçli olarak çökertilmeye
çalışıldığını belirterek
"224 sayıü 'Koruyucu
Sağlık Hizmetlen' yeri-
ne, para getiren 'tedavi
edıci hizmetler' önpia-
naçıkanlaraksağhğaay-
nlan pay günden güne
azalbldL Hastanelerde
uygulanan döner ser-
maye yasası" ile 'Paran
kadar sağlık' anlayışının
yerleştirilmesi,bu kummlann birer
işletme haline getirilmesiyie 'sosyal
devlet" anlayışından uzaklaşıldı. Bu
sistem,bizi mesleğiınizi de u>gulaya-
maz hale getirdT dedı.
Özelleştirme çabalan içinde ele-
man açığının günden güne arttığına
da dıkktât çeken Beydıllı. "Buaçık,
sözleşmeli personel uvgulaması ile
kapatılmaya çahşıhyor. Sağhk ocak-
lannda olması gereken hemşire sa-
yısı 43 bin 93 iken bu rakam yalnız
11 bin 513. Sağlık ocaklanndaki do-
luluk oranlan, bölgelere göre yüzde
23-27 arasında değişiyor. Hastaneler-
deki hemşire açığı ise yaklaşık yüz-
de 50'dJr" diye konuştu.
8 0 SAAT FAZLA MESAİ
SES Şışli Şubesı Başkanı hemşi-
re Rabia Tuncer de, çalışma koşul-
lannın zorluğuna değınerek eleman
eksıkliği nedeniyle ayda 80 saat faz-
la mesaı yaptıklannı ve kapasıte faz-
lası hasta baktıklannı söyledı.
Nurten Ozarslan da "24 saat hiz-
met veren bizlerin ne gecesi, ne gün-
düzü ne de bavramı vanürr
dedı.
G<^ermSai<wlan:L»«ttSineraTC!RSAICFra,TsaKÜ^
DÖdU ÎCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN tLANEN TEBJJGAT
2004,34
Borçlu: M. Ah Gültekın - Gaziler Cad. Banka Sok. Onur Iş Merkezi K: 2 Gazian-
tep
Yukanda numarası yazılı dosya borcundan dola>ı hacizlı bulunan Dikili Çandarlı
Aşağıbük mevkii, 331 ada 1 parselde ka>atlı arsada 120 14400 arsa paylı 1. blok 3
nolu meskenimıze bilirkişilerce 20.000.000.000.-TL. deger takdir edilmiş olup, işbu
ilanen tebligat IİK 103 davet yenne tebliğ olunur 13.05.2004
Basuı: 23391
TUZLA ÎCRA MÜDITRLÜĞC'NDEN GAYRİMENKULÜN SATIŞİLANI
Dosya No. 2002 1911 Tal
Sablmasına karar veriktı gayrimenkulün cinsl kıvmrti adedi, e» safi:
Tuzla Orhanlı köyü Büyûk gol me\ kıınde kain tapunun 0 ada, 26 parselde kayıtlı içerisinde fabrika binası bulunan 31750
m2 miktanndakı tarla tamamı borçlu adına kayıtlı olup.
Fabrika Binası: 1728 m2 taban alanlı. tabanı paled>en döşeli, betonarme kolonlar ûzeri çelik çatı, çatı üzeri eternit döşe-
lı, bınanın içi ve dışı sıvalı boyalı ve elektnğı su>u mevcut.
Depo Binasi' Fabnka binasınm ön kısmında 198 m2 taban alaniı iki katlı tabanı beton. çelik çatı üzeri etemit döşeli, ba-
danalı. boyalı. 1dan Bina: 540 m2 taban alanJı zemin katta mutfak. mutfak tezgahı mermer. tabanı tnermer, iki adet erkek
tuvaleti. iki adet bayan tu\aletı mevcut. tuvaletienn karşısında iki adet lavabo, tuvalet tabanlan mermer, duvarlan yanya
kadar fayans döşeli. üst kata çıkış merdivenleri mermer. ûst katta üç oda, bir tuvalet vardır Oda tabanlan ve tuvalet tabanla-
n menner. tu^let duvarlan yanya kadar fayans döşeli, zemın katta bina ginşinde büyük salon vardır, tabanı mermer döşeli,
binanjn doğramalan kahve renkli alüminyum dogramadır. Bekçi Kulübesi: 50 m2 taban alanlı tek katlı çatısı kiremıt döşeli,
yığma tabanı beton, elektnğı ve suyu me\ cut. badanalı boyalıdır.
Su Deposu: 20 m2 taban alanlı zemin üzennde tek katlı, yığma, çatısı kiremit döşeli, ıçı ve dışı sıvalı. zemın altında su
deposu vardır Jeneratör Bması: 64 m2 taban alanlı su deposunun yarunda, yığma, çatısı kiremit döşeli, içi ve dışı sıvalı.
Trafo Binası: 24 m2 taban alanlı fabrika binasının arkasında 6.50 m yükseklikte, betonanne çahlı, çatısı eternit döşeli, içı
dışı sıvalı. tabanı beton Saha Betonu ve Çıt Fabrika binası ve müştemilatlanndan arta kalan yerlerde saha betonu dökül-
müş, yağmur su)^ dıranaj kanallan yapılmış arsanm çevıesi beton direkler ve tel çıt ile çevrilidır.
Imar Dunımu: Kurtköy yöresi Tuzla alt bölgesi çe\Te düzeni revizyon plan değişiklıği planda 2560 sayılı İSKJ kanunu-
nun ve ilgili yönetmelik hükümlenne tabi olan Ömerli Barajı su toplama havzasında kalmaktadır.
Değeri:
Gayrimenkulün arsa değeri. 518.400.000.000.-TL Depo binasının değeri: 118. 800.000 000.-TL
Idan bınanın değen: 324. 000.000.000.-TL Bekçı kulübesınin değeri: 8. 050.000.000.-TL
Jeneratör binasının değeri: 10.304.000.000.-TL Trafo binasının değeri 3. 864.000.000.-TL
Saha betonu ve çıtın değeri: 40 082 000.000.-TL
Toplam. 1.976.000 000 000. -TL
SaOş jartian: I- Satış, 02.07. 2004 günü saat 10.00'dan 10.15'e kadar Tuzla lcra Müdürlüğü'nde açık arttınna suretiyle
yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 60'ını ve rüçhanlı alacakJılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış
masraflannı geçmek şartı ile ıhale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şarhyla
12.07. 2004 günü Tuzla lcra Müdürlüğü'nde saat 10.00-10. 15'te ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu mik-
tar elde edilememişse gaynmenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet so-
nunda en çok arttırana ihale edılecektır. Şu kadar ki arttırma bedelınin malın tahmin edilen kıvmetinin yüzde 40'ım bulma-
sı ve satış ısteyenin alacağına riiçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevinne ve pay-
laştırma masraflannı geçmesi lazundır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektır. 2- Arttırmaya iştirak ede-
ceklerin. tahmin edilen kıymetin yüzde 20'sı nispetmde pey akçesi veya bu miktar kadar millı bir bankanın teminat mektu-
bunu vermeleri lazımdır. Satış, peşm para iledir, alıcı istediğınde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Telialiye res-
mi, ihale pulu. tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla
diğer ilgilılenn (*) bu gayrimenkul üzenndeki haklannı hususıyle faiz ve masrafa daır olan ıddialannı dayanağı belgeleri
ile on beş gün içinde daıremize bıldımıelen lazımdır. Aksi takdırde haklan tapu sicili ile sabıt olmadıkça paylaşmadan ha-
riç bırakılacaklardır 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelını yatırmamak suretiyle ıhalenın feshine sebep olan tüm alıcı-
lar ve kefilleri, teküf ettiklen bedel ile son ıhale bedelı arasmdaki farktan ve dığer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden
müteselsilen mesul olacaklardır thale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak,
bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden almacaktır, 5- Şartname. ilan tarihinden itıbaren herkesın görebilmesı için da-
ırede açık olup masrafı venldiğı takdırde ısteyen alıcıya bir ömeği gönderilebilır. 6- Satışa iştirak edenlenn şartnameyı gör-
müş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bılgı almak isteyenlenn 2002- 1911 Tal. sayılı dosya numarasıyla
müdürlüğümuze başvurmalan ilan olunur 12.05.2004 (*) llgiiiler tabırine irtifak hakkı sahıplen de dahildir. Basın: 22930
GÖRÜŞ
ŞAHNAZ ÇAKIRALP
TupizmdeBazıSorunlar
Bir yazımda çocukluk ve gençlik yıllarımın ülke-
mizin en güzel ve önemli birturistik beJdesinde geç-
tiğini, zaman zaman fırsat buldukça soluğu ora-
da aldığımı yazmıştım. Bu son gidişimde de ora-
daki turizmi bire bir yaşayan turizmcilere, bana ak-
tardıklan sorunlan köşemde yazacağıma söz ver-
miştim. önce turizm için, orta ve uzun gelecekte
turizmimiziçin büyük birtehlike olan "Herşeyda-
hil" sistemini aynntılanyla ve eleştirileri ile yazmış-
tım. Bugün de diğer önemli sorunlardan bazılan-
nı yazmak istiyorum.
• • •
2005 veya 2006'da ülkemiz için 20 milyon,
2015'lerde de 40 milyon turist ve 60 milyar dolar
hedef olarak beliriendi. Antalya bu yıl 6 milyon tu-
risti, bir veya iki yıl içinde de 10 milyon turisti bek-
liyor olacak. Antalya, turizmimizin başkenti. De-
mek ki ülke turizminin yansına yakını Antalya'da
gerçekleşecek.
Antalya ve onun eşi bulunmaz güzellikteki tatil
beldeleri, dünyanın en güzel tesisierine sahıp. Alt-
yapılar büyük ölçüde tamamlanmış. Eksiklikler
hızla gideriliyor. Antalya-Kemer yolu 4 şeritli ola-
rak hızla yapılıyor. Ancak aynntı gibi görünen ama
önemli bazı sorunlar var ki turizmi yönetenler için
onlarsorun olarak görünmüyor. O zaman çözüm-
leri de asla düşünülmüyor.
• • •
öncelikle turistik beldelerde yerel yönetim so-
runlan var.
Bugün Devlet Memur Seçme Sınavı'na ancak
lise mezunlan girebiliyor. Müstahdem olabilmek için
dahi lıse eğitimi koşul olarak aranıyor. Ancak be-
lediye başkanı olmak için böyle bir koşul yok.
Genelde 5 yıldızlı 15-20 bin yatağa sahip bu bel-
delerimizde belediye başkanlan genelde ilkokul ve-
ya ortaokul mezunu. Bu beldelerımizin sosyal ya-
pılan ve sıyasal sistem ancak buna izin venyor. Güç-
lü partilerin kapısı bu beldelerde sadece o belde-
nin yerli insanlarına açık. Kıyı şerıdinde feodal
yapının etkisi hâlâ devam ediyor. Aynca yerel mil-
liyetçilik de çok güçlü. Kaldı ki merkezi yönetimin
bu beldelere mülki yönetici atamalarındatitiz dav-
ranıp davranmadıklan da tartışılabilir.
Onlarca dünyanın en gözde tesislerinin bulun-
duğu, milyarlarca dolar döviz girdilerinin sağlan-
dığı bu beldelerin yönetim bıçimlerinin, yerel yö-
netimlerin refomne olarak yapılandınlmasının gün-
demde olduğu şu sıralarda sil baştan hem turiz-
min hem de aklın gereklerine göre yeniden yapı-
landınlması mümkün olamaz mı? En azından yö-
netici olacaklarda bazı koşullar aranamaz mı?
• • •
Burada bir önemli konu da büyük turistik tesis-
lerin çevre ile kesinlikle ilgilerinin olmaması. On-
lan sadece tesislennin içi ilgilendiriyor. Kapılannın
önü dahi umurlannda değil. Çevreye bu denli du-
yarsız ve vurdumduymaz olmalannı anlamak güç.
Belki tesis sahipleri için bu tesisleri önemli önce-
likte değil veya yerei yönetimler karşısında önem-
li açıklarının bulunması bunun nedeni. Siz turisti
tesislerinizde ne kadar memnun ederseniz ediniz
tesisin dışındaki tüm olumsuzluklarturizmi orta ve
uzun vadede mutlaka olumsuz etkileyecektir.
• • •
Bir başka önemli sorun da, bu beldelerdeki ula-
şım soaınu. Ne turistik tesislerle belde merkezle-
ri ne de turistik tesisler arasında sağlıklı bir ulaşım
sistemi var ve bundan böyle olması da beklenmi-
yor.Bu ulaşım minibüsvetaksilerle yapılıyor. Bun-
lar yerli halkın bir ayncalığı ve kendi çıkarian doğ-
rultusunda işliyor. Oysa çağdaş, ilgi çekici bir ula-
şım sistemi ve araçlanna duyulan gereksinim çok
fazla. Düzenli olmayan ve rahatsız minibüsler ve
çok pahalı taksi ücretlen turisti tesisin dışına çı-
kartmamak için biçilmiş kaftanlar sanki. Aynca
denizden ulaşım asla düşünülmüyor. Çünkü ye-
rel iktidartann seçimlerdeki dayanaklan arasında
önemli yere sahip minibüs ve taksilerı aşmak asla
mümkün değil.
Bunlar küçük gibi görünen ancak büyük sorun-
lann küçük bir bölümü. Turizm madem ki ülkemi-
zin geleceğini önemli ölçüde şekillendirecek, bu
sorunlann bir an önce çözümlenmesi şart değil mi-
dir?
scakiralp'; mynet.com
TEKİRDAĞ CUMOK'URDAN
ÇAĞRI
Istanbul CUMOK ile dostluk ve destek amacıyla bulu-
şuyoruz.
Bu buluşmada; gazetemiz ve Cumhunyet Vakfı'na kat-
kı, ulusal birlik hareketine destek, YÖK Yasası'na tepkile-
re destek ve CUMOK hareketınin ulke genelındeki geldığı
nokta gündemimızi oluşturacaktır.
Bu birliktelığe tüm Cumhunyet okurlannı, çağdaş, de-
mokrat, laık ve onuriu bir yaşamdan olan tıim yurtsever-
leri bekliyoruz.
Tarih : 23.05.2004
Yer : Liman Çay Bahçesi
Saat : 12.00
İletişim: Mehmet Merdın
Telefon : 0282 26011 66 / 0532 568 78 98
ELAZIĞ SULH HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
Dosya No: 2003/1641
Elazı| Sulh Hukûk Mahkemesi'nin 06.04.2004 ta-
rihli 2004/529 sayılı karannda mirasçı olan Mete
Ugur Ulusoy'un adresi bılinmediğinden ve tebligat
yapılamadığından bahisle, bu şahıs yönüyle ilanen
tebligat yapılması istendiğinde,
Elazıg 1. Noterliği'nin 27 Ekim 2000 tarih ve
33034 nolu vasiyetnamesinde vasiyetçi olarak bulu-
nan Risale Yusuf oğlu kendisine ait olan Elazıg mer-
kez 1. Bölge Tapu Sicıl Müdürlüğü'nde kayıtlı Izzet
Paşa Mahallesı Doğu Sokak mevkiinde bulunan ta-
punun yevmiye no: 385, cılt: 04, sayfa: 3230, pafta:
51, ada: 87, parsel: 27'de kayıtlı olan taşuunaz üze-
rinde bulunan 7^168 arsa paylı 2. kat 15 bağımsız bö-
lüm nolu meskeni eşi olan Yusuf oğlu 1933 d.lu
Mehmet Yusuf oğluna vasiyet ettiğini belirtmiş olup,
Elaa| Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 06.04.2004 ta-
rih ve 2003/1641-2004/529 sayılı karan ile V'asiyetna-
menin tüm mirasçılara tebliğ edıldığı anlaşılmakla,
esasın bu şekilde kapatılmasına mırasçılardan Meh-
met Yusuf oğlu vekilinin yüzüne karşı, diğerlennin
yokluğunda yasa yolu açık olmak üzere karar verildi-
ği, işbu vasiyetname karar metninin 7201 sayılı Tebli-
gat Kanunu'nun 29. maddesıne göre mirasçı olan ve
adresı tespit edilemeyen Ali oğlu 1953 d.lu Mete
Uğur Ulusoy'a ilanen tebliğ olunur. 10.05.2004
Basın: 23223