Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 MAYIS 2004 PAZAF
HABERLER
DUNY4DABUGUN
ALİ SİRMEN
Ne Kadar Troyalıyız?
Ihıva Ne Kadar Bizim?
Sevgili,
Hani bir deyişvardır, "komşuda pişer, bize de dü-
$er"diyeya. Bu kez komşuda değil, taaayedi dağ,
üç deniz ötede pişti, yine bize de düştü.
Başrolünü Brad Pitt'in oynadığı, Hoolywood ya-
pımı Troya filminden söz ediyorum.
Filmin bütün dünyada gösterime girmesi üzeri-
ne, Türkiye'ye olan ilginin, ülkemize gelecek olan
turist sayısının artacağında hemen herkes hemfi-
kir.
16Mayıs'ta, HalukŞahin, "TroyalılarTürkmüy-
dü?" başlıklı bir yazı yazdı.
llk kez ortaya atılan bir sav da değil bu.
Rivayet edilir ki, Mustafa Kemal 10 Eylül 1922'de
Izmir'egirdiğinde, "Tnıva'nın intikamınışimdialdık"
demiştir.
Mustafa Kemal Atatürk çağdaş bir tarih bilinci-
ne sahip olan, bize yalnızca bir kavmin, bir dinin,
bir hanedanın değil bu toprak üzerindeki bütün
zenginliklerin tarafımızdan benimsenmesini telkin
eden bir liderdi.
Anadolu'nun bütün geçmişinin Türkler ile bağ-
lantılandınlması, bana göre, bir ırkı yücettmekten çok
bir ulusa topraklannın bütün tarihini benimsetmek
amacını güdüyordu. Tıpkı Ingilizlerin, aslında ırk
olarak kendilerine yabancı olan Norman krallannı
da benimseyip tarihlerinde onlan da kendilerinden
olarak okutmalan gibi...
• • •
Bizde çok kişi, Truva savaşını, Ege'nin iki yaka-
sı arasındaki bir Yunan iç savaşı olarak algılar.
Bu düşünce külliyen yanlıştır.
Her şeyden önce, Ege'nin öte yakasında oturan-
lar Yunan değildirter. Aslında Perslerin, lyonyalıla-
ra kendi dillerinde verdikleri addır "Yunan". Yani Yu-
nanlılar Ege'nin doğu yakasında oturan batı Ana-
dolululardır.
Bu açıdan bakınca, Truva savaşı Akhalar ya da
Attikalılar ile Yunanlılar arasında bir savaştır ki, Mus-
tafa Kemal 1922'de bunun intikamının alındığını
söylerken haklıydı.
fürk aydınlanmasının kimi öncüleri, Mustafa Ke-
mal Atatürk'ün düşüncesinden yola çıkarak lyon-
ya'nın bizim vatanımız, eski lyonyalılann da atala-
nmız olduğunu ileri sürerier. Sabahattin Eyüboğ-
lu, Halikarnas Balıkçtsı, Melih Cevdet Anday, Az-
ra Ertıad gibi kişilerin öncülüğünü yaptığı bu akı-
mın üyeleri şu Truva savaşı ile ilgili tek yazılı kay-
nak olan llyada'nın bizim ilk efsanemiz olduğunu
söylerler.
Aynca, şimdilerde pek yaygınlaşmış olan "Mavi
Yolculuk"u da onlann bir kültür gezisi olarak baş-
lattıklannı belirtmek isterim.
"Bütün Anadolu medeniyetlerinin ne kadar mi-
rascısı ne kadar devamı olduğumuz" şorusunun
yanıtının ise "onane kadarsahip çıkabilirsek, o ka-
dar" olduğunu düşünüyorum.
Başka bir deyişle ne kadar Ekrem Akurgal'lar
ne kadar Kenan Erim'ler yetiştirebilir, Sebahattin
Eyüboğullanmızı, Halikarnas Balıkçılanmızı, Melih
Cevdetlerimizi ne kadar arttırabilirsek o uygariıklar
da o kadar bizim, biz de o kadar onlann devamı-
yız demektir.
• • •
Işte tam bu noktada Sevgili, Mine Kınkkanat'ın
19 Mayıs günkü köşesinde yazdığı "Troya bizim,
at bizim, kim ne kanşır?" yazısına değinmek isti-
yorum.
Aziz dostum, bu yazısında, Arkeoloji Müzesi'nin
dokuz yıldır personel yokluğundan kapalı olan Tro-
ya bölümünün Kültür Bakanı Erkan Mumcu tara-
fından yeniden ziyarete açılmış olmasından duydu-
ğu sevinci dile getirdikten sonra, çok haklı olarak
bir soruyu da at/yor ortaya.
Demek ki, diyor Mine "Türkiye'de ya müze per-
soneli olacak nitelikte adam yok ya da müze per-
soneli istihdam edecekpara."
Sonra da, ekliyor: "Oysa dokuzyıldır Türkiye'de
binlerce imam ve hatip yetiştirildi, çoğu işsiz. De-
mek ki, Türkiye bunca yıldırihtiyacı olmayan sayı-
da imam hatip yetiştirmek için para buldu ama ih-
tiyacı olan sayıda müzeci yetiştirecek ya da istih-
dam edecek sayıda para bulamadı."
Doğru söze ne denir?
Hatta Troya'yı ve topraklanmız üzerindeki birçok
zenginliği padişah fermanı ile kefereye hediye eden
de bıziz.
Şimdi, kimileri daha ileri giderek eski zenginlik-
lerin kalıntılannı, halkımızin binayapımındataş ola-
rak kullandığını söyleyecektir.
Doğrudur ama ben gaflet-i amiyaneler değil, gaf-
let-i şahaneler üzerinde durmak ıstiyorum. Sultan,
elin gavuruna "algötür!" diyecek de yoksul zaval-
lı da bunu ınşaatında taş olarak kullanmayacak mı?
Üstelik salt bize mahsus birdavranış değil baş-
ka ülkelerde de görülüyor.
Maltalılann yaptıklan Bodrum Kalesi'ne baktığı-
nızda, Halicarnassus Mosoleum'undan alınmış taş-
lan görebilirsiniz.
Ama bu durum da, bizim bir zamanlar, salt Sel-
çuk - Osmanlı eserierini onarmamızı öneren daha
öncekileri ise gavur işi olarak niteleyen kişileri, kül-
tür bakanı olarak başımıza getirtmemizi de mazur
gösteremez.
Bütün bunlardan sonra Sevgili, ne kadar Truva-
lıyız, Truva ne kadar bizim sorusuna maalesef ke-
sin bir yanıt bulamıyorum. "Ama, diyorum, bir za-
manlarbugün olduğundan daha fazla bizimdi."
Baykal'ın girişimi sonuç verdi
Sosyalist Enternasyonal
Istanbul'da toplanacak
ANKARA (ANKA) -
Sosyalist Enternasyonal,
CHP'nın daveti üzerine
IstanbuFda toplanacak.
CHPGenelBaşkaıu De-
niz BaykaL mayıs ayının
ılk günlerinde Brüksel'de
katıldjğı PES Genel Ku-
rulu'nda Avrupalı sosya-
list ve sosyal demokrat
partilerinin Türkiye'ye
bakışlannda edindiği
olumsıız tzlenim üzerine
girişimlerini artördı. Bay-
kal"ın, toplantı sırasında
Sosyalist Enternasyo-
nal'inbirtoplantısını Tür-
kiye'de gerçekleştirmesi
için yaptığı girişimler so-
nuçverdi ve SosyalistEn-
ternasyonal bir toplantı-
sını Türkiye'de yapma
karan aldı. CHP Genel
Başkan Yardımcısı Onur
Oymcn yaptığı açıklama-
da, Sosyalist Enternas-
yonai'in haziran ayında,
NATO zirvesinden önce
Istanbul'da toplanacağı-
nı bildirdı. Öymen, top-
lantı ile ilgili çalışmala-
nn sürdügünü belirtti.
AKP'nin 'ekonomide yanlış adımlar attığını' vurgulayan Hisarcıklıoğlu iktidan eleştirdi
TOBB'den hükümeteuyanTOBB'den
eleştiriler.
• Ekonomide gerekli
adımlar atılmadı.
^ Birbiriyle çelişen
açıklamalar yapıldı.
• Halk beyanat değil,
somut icraat bekliyor.
Erdoğan'dan
anında yanıt:
•* Yaptığımız reformlan
gÖrmüyorsunuz.
v' Ekonomi, sadece
göstergelerle izah
edilemez.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TOBB. 59. genel kurulunda hüküme-
tin son dönemdeki ekonomi politıka-
lannı eleştirdi. Başbakan RecepTay-
yip Erdoğan ise TOBB'nin eleştirile-
rine anında yanıt verdi. TOBB Baş-
kanı RifatHisarcıkhoghı reform prog-
ramına sahip çıkıldığının topluma an-
latılamadığını, birbiriyle çelişen açık-
lamalar yapıldığını ve gerekli adım-
lann atılmadığını vurgulayarak, "Ka-
mnoyu hükünıettcn sadece beyanat
değil, pozitif şok şekünde somut icra-
adarbeklemektedir'dedı Erdoğan'ın
eleştirilere yanıtı ise, "Reformlan-
mıa gÖrmüyorsunuz.Ekonomide tek
bir göstergeye bakmaym" oldu.
TOBBnin 59. genel kurulu dün si-
yasilerin yoğun katılımıyla gerçek-
Cenel klirul liyilttU Uzunsürenkonuşmalarzaman2araaııkurulakatilanbazıkonuklanvordu.
Başbakan Erdoğan ve Devlet Bakanı GüJdaJ Akşit bir ara uyuklarken, DevJet Bakanı Aü Babacan
ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise uykuya yenilmemek için kendilerini zorladı. (SERDAR ÖZSOY)
leştirildi. Genel kurula TBMM Baş-
kanı Bülent Annç. Başbakan Devlet
Bakanlan Ali Babacan, Kürşat Tüz-
men,Güldal Akşit, Adalet Bakanı Ce-
mil Çiçek, Sanayi ve Ticaret Bakanı
AfiCoşkun, CHP lideri DenizBaykal
ve DYP liden Mehmet Ağar katıldı.
Kurulun açüışını yapan TOBB Baş-
kanı Hisarcıklıoğlu, piyasalarda son
dönemdeki dalgalanmalann bir uya-
n olduğunu belirtti. Geçmişe bakıl-
dığında kısa dönemli ekonomik iyi-
leşmelenn siyasi amaçlar için sorum-
suzca harcandığına şahit olduklanna
işaret eden Hisarcıklıoğlu, hüküme-
tin reform programına sahip çıkıtma-
dığuıı ve konuyla ilgili çelişkili açık-
lamalar yapıldığını söyledi. Hisarcık-
lıoğlu, "Kanıuoyu hükümetten sade-
ce beyanat degiL Pozitif şok şeldinde
somut icraarJar beklemektedir. 2003
vılında ekonomideki yapısaJ reform-
lar açısından yav-aş kabnnuşür. 2004
yılmda bu gidişaOn tersine çevTİlme-
si gerekmektedir
n
diye konuştu.
Sıyaset künsenin tekeÜnde değil
Hisarokhoğlu, sıyaserin bu top-
lumda yaşayan herkesin ortak sorum-
luluğu olduğunu voırgulayarak, "Siya-
set hiç kinısenin ve hiçbir göriişfin te-
ketinde değildir'' dedi. IMF'yle ilgi-
li tartışmalara da değüıen Hisarcıklı-
oğlu, IMF siz bir ekonomi yönetinü-
ne sahip olmanın yolunun uygulan-
makta olan programı başanyla so-
nuçlandırmaktan geçtiğini belirtti.
Hisarcıklıoğlu, cari açıkla ilgili son
gelişmelere de dikkat çekti. Cari açı-
ğın Macaristan, Polonya, Çek Cum-
huriyeti gibi ülkelerde de ciddi ra-
kamlara ulaştığını, ancak bu ülkele-
re her yıl mılyarlarca dolar doğrudan
yabancı sermaye yatınmı geldiğini
Mirgulay'an Hisarcıklıoglu, Türkiye'de
ise yatınmcının 170 imza ahnak zo-
runda olduğuna işaret etti. Bu soru-
nu "bürokratiktaassuba"* bağlayan Hi-
sarcıklıoğlu, "Bunun kmtanası için
hükümet, siyasiiradesinigüçlü biçim-
de ortaya koymalT dedi.
Erdoğan'dan anında yanıt
Hisarcıkhoğlu'nun hükümete yöne-
lik eleştirilerine salonda bulunan Baş-
bakan Erdoğan anında yanıt verdi.
Reformlann geç kaldığı eleştinleri-
ni kabul etmeyen Erdoğan, "Biz bir
yandan ekonomik göstergeleri iyileş-
ürirken; ekonomry i de sağlam temel-
lereoturtma çabasmdaolduk. Ama bir
degörünmeyen, ya da görüünek isten-
nieyen, ısrarlagöz ardı edilen reform-
lanmızvar~dedı "Birtekrakamabir
tek göstergeye bakılarak ekonominin
geneö üzerinde yorum yapmanın or-
manı bırakıp ağacıgörmek oldugu^nu
savunan Erdoğan, reformlann devam
edeceğini ve ekonomik programdan
sapmayacaklanm söyledi.
'Uçak sağlam'
Ekonomide en küçük bir sarsmtı-
da "estekköstekolanlann" bulundu-
ğunu savunan Erdoğan, "Uçak kö-
çük bir türbülansa girince paniğe ka-
pılanlar, ortahgı veKefeye\erenkr var.
Oysa uçak sağlam. Uçak işini bifea
tecrübeü kaptanlann eünde. En kü-
çük sarsınöda krizvardiye bagmrsan
kendine zarar vıerirsin, çevTene de*
diye konuştu.
Büyük rüyalar görmeyenlerüı, bü-
yük diişlerkurmayanlann büyük adım-
lar atamayacagını savunan Erdoğan,
şöyle devam etti: "Ülkenin başanla-
n rahatsız edryor birilerini. Çünkü
hayalkri ahnıy or... Birileri başını kıı-
ma gömmüş. bütün görebüdiği ka-
rannk. Dünyayı da göremiyor, Türki-
ye'yi de» Hiç kuşkumuz yok ki, ha-
len sorunlanmız var. Ama bu sorun-
Ian da çözeceğiz. Khnse kötü sürpriz
bekJemesin. hayal kmkbğı ummasm.
Bunlara asla mahal vermeyeceğiz.
Ekonomik programımızdan sapma
ya da tavizsöz konusu oJmayacakOr."
CHP lideri, dış ticaret açığının 24 milyar dolara ulaştığını, bunun çok tehlikeli olduğunu söyledi
Baykal kriz uyarısında bulundu• CHP lideri Baykal, Derviş'in bir dönem
yürüttüğü IMF programrnı eleştirirken
ekonominin borçla felç edildiğini, borç
kuşatması sürdüğü için "ekonomi
rahatladı" denilemeyeceğini vurguladı.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP lideri
Deniz BaykaL dış ticaret
açığına dikkat çekerek
hükümete kriz uyansı
yaptı. Baykal, eski yar-
dımcısı Kemal Deniş'in
bir dönem >oirüttüğü IMF
programını eleştirerek
programın sonuç verme-
diğini söyledi.
TOBB' Genel Kuru-
lu'nda konuşan Baykal,
ekonominin durumunun
soğukkanlılıkla tartışıl-
ması gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin 5 yıldır uy-
guladığı ağır IMF prog-
ramını sürdüreceğinin or-
taya çıküğını anlatan Bay-
kal, bunun programın so-
nuç vermediğini, başan-
lı olamadığınıgösterdiği-
ni bildirdi. Ekonominin
borçla felç edildiğini,
borç kuşatması sürdüğü
için "ekonomi rahatla-
dı" denilemeyeceğini
vurgulayan Baykal, 12
ayda dış ticaret açığının
24 mih/ar dolara ulaştığı-
nı, bunun çok tehlikeli
olduğunu söyledi. "25
milyardolarhk bir dış ti-
caret açığının daha önce
krizitetikledigini hiçbiri-
mizunuünuyoruz" dıyen
Baykal, sıcakpara teme-
linde istikrar programı
uygulanmasını eleştirdi.
Hükümetın moral açıkla-
malanyla ekonominin
düzelmediğini anlatan
Baykal, "Sıcak paraya
yıkîa dolar bazmda yiiz-
de 85 kazanç sağlayacak
bir ekonomi işletiyorsa-
nız,yabancı sermayegel-
mesinibeklemekgerçek-
çi olmaz" dedi
Türkiye'nin sıcak pa-
ra cenneti olmaktan çı-
kanlması gerektiğini bil-
diren Baykal, "Yoksa
Türkekonomisindeki ka-
namayı önleyemezsiniz.
Türkiye'nin istikran ya-
kaladığını^anneünekteh-
tikeü bir kendini aidat-
maca olur" dedi
Yüksek vergi oranla-
nnın ülkeyi "kötürüm''
ettiğini anlatan Baykal,
Türkiye'nin altına girdi-
ği borç yükünü bugünkü
mekaruzmalarla karşıla-
ma şansınıngiderek azal-
dığını söyledi.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇlN Kurultay istemi
CHP'de
muholifler
birleşiyor
BAHAR TANRISEV^R
AMtARA-CHP'deya-
yımladığı deklarasyonla
olağanüstü kurultaya gidil-
mesi çağnsı yapan 'tktidar
Yürüyüşü Hareketi' içın-
deld bazı miOetvekilleri dün
CHP'nın eski genel sekre-
terlerleri Ertuğrul Günay,
Adnan Keskin, eski Adı-
yaman Millervekili Celal
Topkan ve eski PM üyesi
Erol Tuncer'in de aralann-
da olduğu muhalifgruplar-
la bir araya geldi. Hareket,
diğermuhalifgruplarla bir-
likte davranma karan ala-
rak cepheyi genişletri.
CHP'nin Iktidar Yürü-
yüşü Hareketi ile diğermu-
halif gruplann önümüzde-
ki günlerde ortak basın top-
lantısı yaparak bu karan
açıklaması bekleniyor. Tü •
zük değişikliğı ve yeni kad-
ro için seçimli kurultaya gi-
dilmesi istenilen toplantıda.
ortak hareket edilmesi ge-
rekriğinin altı çizildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tı
18 Mayıs 1973, Diyarbakır'dan Ib-
rahim Kaypakkaya'nın ölüm ha-
berinin geldiği tarih. Bizler o sırada
Ankara MamakAskeri Ceiaevi'ndey-
dik. Ben 11 Temmuz 1971 tarihinde
Gaziantep'te yakalanmıştım ve Ibra-
him'i en son o gün gördüm. Yaka-
lanmadan önce biriikteydik, Muzaf-
fer Oruçoğlu nu bekliyorduk. Oru-
çoğlu, Gaziantep'te bir akrabasının
yanında kalryordu. Biraz gecikince sı-
kılmış, ibrahim'i oturduğumuz çay
bahçesinde yalnız bırakıp dolaşma-
ya çıkmıştım.
Gaziantep Emirgân Çay Bahçe-
si'nin yanı başında, o yıllarda Kızılay
binası vardı. Orada bir kalabalık top-
landığı görünce oraya yöneldim. O
yıllarda eski Içişleri Bakanı Faruk
Sükan'ın başında bulunduğu De-
mokratik Parti'nin birtoplantısıymış
bu. Konuşan da Faruk Sükan'dı. Bu
partinin millervekillerinden birisi de
Tarsuslu Hilmi Türkmen'di. Karde-
şi Ekrem Türkmen de benim sınıf
arkadaşımdı. Beni orada görünce
tanımışlar ve hemen partililere ve
Kaypakkaya'yı Anmak ve 68'i Anlamak
polise haber vermişler. Ben oradan
yeniden Emirgân Çay Bahçesi'ne
yönelince arkama bir grup DP'li ta-
kıldı. Çay bahçesine gelip Ibrahim'e
beni takip ettiklerini söyledim. Ibra-
him'le farklı yönlere yönelmeye ka-
rar verdik. Gaziantep'in Tabakçılar
(dericiler) çarşısındaki bir kovalama-
cadan sonra yakalandım. Ibrarıim'in
de peşine düştüklerini, onun kurtul-
duğunu daha sonra başka arkadaş-
lardan öğrendim.
Ibrahim, 1949 doğumluydu. Ben
yakalandığımda o henüz 22 yaşın-
daydı. İki yıl sonra öldürüldügünde
ise 23 yaşına yeni gimnişti. Ibrahim,
bizim kuşağın okumaya, araştırma-
ya meraklı olanlarındandı. Istanbul
Çapa Yüksek öğretmen Okulu'nda
okurken, birbildiri yüzünden birçok
arkadaşıyla birlikte okuldan kovul-
muştu. O dönemde çıkan Türk So-
lu dergisine, Işçi Köylü gazetesine ve
Aydınlık dergisine yazılaryazıyordu.
Tahlilci bir bakış açısı vardı.
Türkiye'deki düzene, Türkiye'nin
yakın tarihine bizlerden farWı bir yak-
laşımı olduğunu söyleyebilirim. Bir
kısmı tartışılsa bile 22 yaşındaki bir
gencin böylesine araştırıcı, eleştirel
birtutumla, genel geçerfikirlerekar-
şı çıkması, o yaşta birçok insanı ör-
gütleyip birşeyleryapmak üzere ha-
rekete geçmesi önemli bir olaydır.
Daha da önemlisi, Türkiye'yi o za-
man yönetenlerin bizim kuşağa kar-
şı acımasızlığı ve öfkesiydi. Bizim
kuşağın belki bugün çılgınlık sayıla-
bilecek eylemlere girişmesinin bir
nedeni de köşeye sıkıştırılmış ruh
halidir. Numak Dağlan'nda Sinan
Cemgil, Alparslan Özdoğan ve
Kadir Manga'nın çok kolay yakala-
nabilecekken kurşuna dizilip öldürül-
meteri o dönemki darbecilerin ruh ha-
lini yansıtıyor.
Ibrahim Kaypakkaya'nın dayaka-
landıktan sonra yaşadıklan aynı an-
layışın ürünüydü. Birileri bizim kuşak-
tan intikam almak, bizim kuşağın
öncülerini yok etmek istiyordu. Bu-
nu büyük bir istekle yapıyordu. Bu
ülkenin özgüriük ve eşitlik isteyen
gençleri, daha ne yapacaklannı tar-
tışırken kendilerini silahlı bir gücün
karşısında buluvermişlerdi.
Savunmayla direnme arasına sıkı-
şan bizim kuşağın en yetenekli, en
sağlam olanları ilk çatışmada yok
edildiler.
Denizler'in idamı da aynı anlayı-
şın sonucu gerçekleşti. Tabii, dev-
rimci gençlerin en sevilen, en atak,
en yetişkinlerinin acımasızca yok
edilmesi, Türkiye'de devrimci hare-
ketin belki de sağlıklı bir zemin üze-
rinde gelişmesini engelledi. Duygu-
lar, çoğuzaman aklın önüne geçme-
ye başladı. Hakselık çok büyüktü. Ya-
pılanlar, hâlâ içimize sindiremediği-
miz büyük öfkeler, hepimizde trav-
malara neden oldu.
Türkiye'nin dört bir yanında veAv-
rupa'da binlerce insan, Denizler'ir
idamını, Kaypakkaya'nın Diyarbakıı
Cezaevi'nde öldürülmesini anıyor, c
acryı unutmuyor. Aradan tam 31 yı
geçtiği halde, bir kısım gençler hâ-
lâ bu toplumun yüreğinde bir yere sa-
hipse, bunun bir anlamı olmalı.
• • •
Türkiye'yi yönetenler bizim kuşa-
ğı anlamadılar. Belki de iyi anladıiar
Süleyman Demirel'i düşünüyorum
Denizler'in idamı için ne kadar ço\
gayret göstermişti. O gün Denizler'ir
idamını, Ibrahimler'in acımasızc;
yok edilmesini isteyenler de bir da
ha doğru ve sağlıklı bir noktaya ge
lemediler.
Türkiye geçmişiyle hesaplaşmaya
bir ülke. Geçmişinden korkan bir ül
ke. Ne Deniz'in, ne Ibrahim'in öldü
rülmesine neden olan olaylann he
sabı görüldü, ne de tarihimizdeki bü
yük katliamların ve cinayetlerin. Su
suriuk'un hesabı bile görülemed
Bu hesaplaşma olmadan top
lumumuz sağlıklı bir hale gelemez