Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 MAYIS 2004 PAZAfl
14 KULTUR kultur(2 cumhuriyet.com.tr
Tiyatro Festivali kapsamında sahnelenecek olan oyun bugün saat2030y
da Taksim SahnesVnde
Aşk alanlar,aşksatanlar
ECEBAKTIAYA
Memur, kadın, kuaför. ev sahibi,
koca, genç kadın, şair, oyuncu ka-
dın, milletvekili, fahişe... Hepsi de
kendine, diline, bedenine yabancı-
laşmış ve benliksizleşmiş birer fi-
gür... Arttıur Schnitzler'in Avust-
ralyalı yazar Werner Schvvab'dan
ödünç aldığı birer kahraman... tsim-
leriyok...
Schwab'ı ülkemizde ilk kez sah-
neye taşıyan ise Tiyatro Oyunevi. Ti-
yatro Festivali kapsamında sahne-
lenecek olan 'Döne Döne - Baştan
Çıkarma Rondu' adlı oyunu Mahir
Günşiray yönetiyor.
Blr NlşkHer yumağı
"Bir ağustos günü, Lorca'nın bir
oyununun üzerinden bir proje yap-
maya karar vermiş iken aniden his-
sedersiniz ki, bu çahşma çok iyi ola-
bilir ama size bir şey öğretmeyecek;
cepten yiyeceksiniz. O an çok ani ve
radikal bir kararia dünyasmı hiç bffl-
mediğiniz bir başka yazann oyunu-
nu çahşmaya karar verebüirsiniz.
Bu bir deötiknr. Bu risk sizi heyecan-
landınr.
İşte Tiyatro Oyunevi, VVerner
Scbvvab'ın 'Döne Döne'sine böyle
karar verdi. İçerdiği temalan ve di-
li kadar, oyunculuk çahşması için de
mûkenunelbiroyımdu.Oyunu oku-
yup okutup 'Teşekkür ederim ben
alamayacağım' diyenler de oldu,
kendine güvenle beş ay çahşıp bu
oyunu bugüne getirenler de" sözle-
riyle anlatıyor Mahir Günşiray oyu-
nu seçiş serüvenlerini...
On sahneden oluşan bu rontta top-
lumun çeşitli kesimlerinden kişile-
rin birbirleriyle olan ilişkilerini gö-
rüyoruz.
"Fahişeyi, memuria buükte görii-
yoruz; memuru kuaförle,kuaförii da-
ha sonra ev sahibiyle, ev sahibini ev-
tikadınla~. Oyunun sonuna doğru
oyuncu kaduıİa miOetvekUınin iKş-
kisine kadar süriip gidiyor. Her iHş-
kide muüaka bir cinsel birleşme söz
konusu.MeselaSchnJtzJer'in metnin-
ahir Günşiray'ın
yönettiği, kadın-erkek
ilişkilerinin. bulunduklan
toplum içinde
değerlendirildiği oyun.
kahramanlannın sosyal
konumlannı, ilişkilerini ve
bakış açılannı gözler
önüne sererken Arthur
Schnitzler'in. farklı
çiftlerin ilişkisine bakarak
sorduğu "Aşk var mı?"
sorusuna yanıt anyor.
de ve yapılan diğer uyariamaiarda,
bu cinsel birleşmelere sıra geldiğin-
de sahne karanr ve biz anlanz ki
bundan sonra bu kişiler sevişecek».
Arthur Schnitzler'in rondunda
cinselük ve erotizm bu şekilde gös-
terilmiş.Oysaburadabu kişilerbir-
birierini bir cinsel birleşmeye kadar
baştan çıkarmak için bir süriinuma-
ra vapıyorlar. Aslında göriivoruz ki
bu tamamen ahşveriş üzerine kuru-
lu bir inşkiler yumağı. Oyuncu ka-
dın miHerveküivie beraber anıa 'Be-
nim durumumu bakanla görüşecek-
sin değil mı?' diye soruyor. Tama-
men çıkar ve ahşveriş flişkueri."
Çağdaş Avusturyah tiyatro oyu-
nu yazan Schwab'ın, Arthur Schnitz-
ler'in 'Ront' oyunundan yola çıka-
rak yazdığı oyunda ortaya çıkan
farklıhklar Günşiray'ın yorumun-
da da kendini göstenyor.
Cinsel bırleşmeler içleri tamamen
boşaltıhnış mekanik hareketler ola-
rak verilirken birleşme sırasındakı
devüıim, bir motorun piston hare-
ketleriyle aynı düzleme indirgeniyor.
Cinsel uzuvların yerini televiz-
yon, ınternet ve diğer medya yoluy-
la rahatlıkla erişilebilir durumdaki
plastik organlar alıyor. Bu tür ilişkı
ıçin insan bedeni gerekmez bile:
Fuhuş sektöründen evlilik ilişkisi-
ne, zina durumundan işveren-işgö-
ren ilişkisine kadar tümünde sade-
ce birer cinsel organ olması yeter-
lidır.
"Schvvab'ın dilinde olan özellik
aynı zamanda oyunun anlamında
ve sahnelenişinde de bir izlek oluş-
rurur; tez veantitez bir aradadır. Bu
oyun heni cinseOik üzerinedir, hem
değil; hem erotiktir, hem değil; hem
acıtıcıdır, hem şakadır; hem hakiki-
dir, hem yapaydır; penisler, vajina-
lar vardırama vokturlar: karakter-
ler vardır, ete kemiğe bürünmüşler-
dirama bir değiş-dokuş nesnesine dö-
nüşnıüşJerdir; kendilerine, difierine
yabancüaşnuşlardu; npkı organlan-
nın kendi dışlanna itildiği gibi ken-
dilerine aitounayan dilözneden uza-
ğa düşmüşrürr
Yaşamımıza. bulunduğumuz top-
luma da göndermeleryapılıyor oyun-
da. Her gün televizyonda izlediği-
miz magazin programlannda öne
çıkanlan cinsellik, yaşanan günübir-
lik ilişkiler. "pazar mah'na dönen in-
san bedeni tiyatro sahnesine taşını-
yorbirbir...
Alışverîs nesnesl dnsellHc
"Öyle bir gösteri toplumu ki, mö-
nüden bir rol seçiyorsunuz va da aç
katavorsunuz, Kendini birtakan imaj-
lara göre haariarken hakiküiğini y>
tirdiğinin, gittikçe köleleştiğinin, me-
kanikleştiğinin veböyiecebiryandan
üretim aracı olarak nesneleşerek,
her şeyin sadece para oiduğu çürü-
meye doğru giden bir diinyanın
uyunılu bir bedeni olduğunun ayır-
dında olamamakya da aynuşsan da
çaresizlik hissetmek trajik bir du-
rum.
Foucault'nun da dediği gibi, cin-
selliğin basünlmış olduğundan de-
ğil arnk onun pozitif olarak üretil-
mesinden konuşulabUir. Böviece *ik-
tıdar' için ashnda tehüketi olabile-
cekolancinseüiginüretimininvede-
netiminin elde tutulabiimesi söz ko-
nusudur. Aynızamanda da cinsellik
'alışveriş'in en önemli nesnesi hali-
negehniştir*' diyor ve devam ediyor
Günşiray. ^OişkOer bir şekilde sade-
ce çıkar ilişkisine dönuşmüş ve dili-
miz bize ait değil sankL. Schvvab'ın
sözcükierhie; bizarük konuşma ba-
lonu 3tihabt durumuna düşûvDruz.*'
Günşiray'ın dediği gibi; şimdi
tüm bunlann oyunla ilişkisini unu-
talım, çünkü bir oyun her şe>i an-
larmaz, sadece sizin gördükleriniz-
den ıbarettir, asla daha fazlası değil.
EmreUluerÖzdiTin dilimıze çe-
virdiği oyunun sahne ve kostüm ta-
sanmı Claude Leon'a, müzikleri
Tolga Yenilmez'e, ışık tasanmı ise
Yüksel Aymaz'a ait. Oyunda; Na-
lan Kunıçim. Erkan Bektaş, Ayça
Danıgac», Sinan ÇahşkanoğJu, Ay-
nur Tokluoğlu, Hakan Milli, Banu
Fotocan rol alıyor. (Oyun, bugün
ve yann saat 20.30'da Taksim Sah-
nesi'nde görülebilir.)
Beklenmeyen başanlar ve hayal hnklıklarıyla 57. Cannes Film Festivali bu akşam kapanıyor
Şen olaşenlikşen ola...UĞURHÜKÜM
R\RİS- 57. Cannes Şenliğj kayıtlara "ka-
Htesi zengin,gövdesi ku\vetii, rayihası hoşve
de art lezzeti kahcı" bir fesrival diye geçe-
cek gibi görünüyor. Quentin Tarantino baş-
kanlığındaki Resmi Yanşma Seçici Kuru-
lu'nun kararlan da, umanz. gerçek sinema-
severlerin zevkiyle çakışır ve beyazperde
kendinden beklenen misyona layık serüve-
nini sürdürür...
Festival izleyicileri, ABD'li JonathanNos-
siter'in 'Mondovino'sundaki tekelci ve tek
boyutçu güçlerin elinden kurtanlmış şarap
keyfınden, birbaşka belgeselle, türünün us-
talanndan yine Amerikalı, Oscarlı, Palmi-
yeli \Qchaei IMoore'un olağanüstu çarpıcı,
ancak şaşırtıcı ohnayan 'Fahrenheit 9/11 'i
ile uyandı.
Asya slneması çıkıyta
Resmi bölümde yanşma dışı sunulan Şi-
lili sanatçı Patrick» Guzman ın 'Sarvador
Aflende'si, Iranlı sinema şahı Abbas Kiaros-
tami'nın 'Five'ı, büyük fotoğrafçı diye bil-
diğimiz Fransız Raymond Depardon'un
mahkemede duruşmalara tanıklık eden '10e
Chambre Instants d'Audiences'ı, belgesel sine-
manın dünyadaki giderek artan ve vazgeçilmez
yerinin yeni göstergeleriydi.
19 yanşma filminden 6 sının Asya'dan gelme-
si rastlantı değil. Izlediklerimizden, 1963 do-
ğumlu Güney Koreli yönetmen Park Chan-wo-
ok'un, senaryo ve kurgusu olağanüstu güclü 'Old
Boj''u bize de hayret-hayranlıkla iğrenme arası
çelişik duygular yaşattı.
Son yıllann pek revaçta bir diğer Koreli yönet-
menı, Hong Sangsoo'nun filmı 'VVbman Is The
Future Of IVIan / İnsan'm - veya Erkeğüı - Gete-
ceği Kadın', bu deyişi gündelik dile kazandıran
dev yazar Louis Aragon'u mezannda döndüre-
cek nitelikteydi bizce, ama epeyce saygıdeğer
eleştirmen görüşümüzü paylaşmıyor.
Japon Mamoru'ninmanga ve pop-kültürün be-
ğenilen başka bir örneği, 'Ghost In The SheU'ın
2. bölümü 'Innocence/Masumiyet' adlı çızgi fil-
mı üzerine ilk izlenimler olumlu. Son iki Asva
\>xannes Film
Festivali'nde
sonun sıradanlığı
rahatsız edici olsa
da; eleştiren,
uyaran bir sinema
anlayışında siyasi
arayışlar adma
sevindirici bir
gelişme.
Sevindiren bir
haber de, şenliğin
uluslararası
pazannın kamuya
açık sergisi
'Village
International'm 1
numaralı standının
Türkiye Standı
olmasıydı.
'Ladvkülers
yapımı, göremediğimiz ancak sürpriz yapacağı-
nı da sanmadığımız Taylandlı genç sınemacı
Apkhatpong Weerasethakulun (1970) 'Tropical
Melody'si ıle baştan beri favorilerden sayılan
Hong-Konglu yani şimdılerde açıkça Çinli Vİbng
Kar-wai'ın '2046'sıydı.
Göstenleceği günün sabahı kurgusu tamamla-
nıp uçağa konan yapıt, festivalin en heyecanla bek-
lenen 3 filminden biriydi (diğerleri Kusfurica ve
Moore'unkiler).
Güney Amerika son vıllarda dünyaya Arjan-
tın sinemasını hediye etfi. 38 yaşmda ikinci fil-
mi 'La Nina Santa / Kutsal Kız'la Cannes'a ka-
tılan Lucreda Martel bu bereketli ocagın yeni gü-
zel öraeğiydi. Fılmde anne \e kızmı ovTiayan
oyuncular gönlümüzde en iyi kadın oyunculuğa
adaydırlar.
Açış filmi Almodovar\apımı KötüEğitim'ın
başroldeki kurbanı genç oyuncu GaeiGarciaBer-
nal Brezilyalı VValter Saües'ın 'Diarios de Mo-
tockleta /MotorsikletGünhlğü'nde Ernesto Che
Guevara'yı canlandınyor. Kuzey Amerika'dan
gelen ve yanşma dışı gösterilen filmleri, Cannes
haberi diye 'Demokratbabaranrransparan lazTnı
\
r
eren sayın Türk basınına bırakıp Andrev\Adam-
son,KeDv'Asburyve Conrad Vernon üretimi çiz-
gi film, son derece sevimli 'Shrek2'ye gerçek bir
saygı ve hayranlık duyduğumuzu, ancak umutla
beklediğimız Coenkardeşlerin 'Ladykillers'ımn
genel bir hayal kınklığı yarattığını belirtelim.
Avrupa'dan Fransa önde
Bu yıl AvTupa sineması Fransa ağırlıklıydı.
Doğru ve güçlü kamu ve özel girişim desteğini
arkasına alan Fransız sineması 2003 jilında 213
uzun filmin yanı sıra çok sayıda kısa-orta met-
rajlı ve belgesel filmin yapımını da gerçekleştir-
di. Zaten, her dalda ödüle aday görebileceğimiz
film de 39 yaşındakı Fransız kadın yönetmen
AgnesJaouimn 'CommeUneImage/Bir
Resün Gibi' adlı filminde, hayattakj eşi Je-
an-Pierre Bacri ve genç oyuncu Marilou
Berry ile başrolü paylaşan Jaouı aynı zaman-
da filmin senaryo yazan.
Bu sevgili kişiliğin, tüm sanat dallan ça-
lışanlannın (113 bin oyuncu. teknisyen. ış-
çi vs.) işsizlik sigortalanyla ilgili bir vıldır
süren savaşımlannda sözcülük yaptığını da
belirtelim.
Avrupa'dan son seçim ise. Cannes'ın bu
\ılki genel çızgisini belki de en ıyı özetle-
yenfilm.Yani politik... 1970 doğumlu A\vs-
turyalı Hans VVeingartner'in ikinci filmı
Alman yapımı 'Die Fetten Jahre Sind Vor-
bei/BoDuk Yıflan Geride KaMı\ üç gencın
bireysel başkaldınlannı ele alıyor.
Sinemaseverlenn 'Goodbve Lenhı'den
anımsayabileceği Danid Brûhl ile iki genç
oyuncunun başanyla canlandırdığı üç asi
genç, bu yeni türde politik filmde seyırciye
duygulu anlar yaşatıyor. Sonun sıradanlığı
bızi rahatsız etmiş olsa da; eleştiren, uyaran,
yadırgatan birsinema anlayışında siyasi ara-
yışlar adma sevindirici bir gelişme.
Cannes'dan sevindiren bir haber de, şen-
liğin uluslararası pazannın kamuya açık ser-
gisi 'VilageInternational'm 1 numaralı stan-
dının Türkiye Standı olmasıydı.
Geçen yılın Seçici Kurul Büyük Ödülü sahibi
Nuri Büge Ceylan'ın (Ceylan'a France Culture
Radyosu 2004 En iyi Yabancı Yönetmen ödülü
de verildi) Kısa Metrajlı Filmler Seçici Kurulu
üyeliği, 2004 Istanbul Festi\ali'ne Fransız bası-
nmda yer avTilması, Fatih Akın m Berlin Film Fes-
tivali'ndekı başansı, "VTzontele luuba'ya Paris-
li sinemaseverlerin gösterdiği ilginın yanı sıra
başta SESAM Başkanı Kadri Yvrdatap ve Ar-
zu Djouani ile Kerem Ayan olmak üzere, Türk
standındakı kişilenn güleç ve sıcak varlığı bura-
yı bir çekım odağı halıne getırmişti.
Sinema pazanna katılan olası alıcı sayısınm
8500'ü, özel gösterilen film sayısuıın da 1400'ü
(5'iTürk yapımı) aşması bu vitrinin önemini bir
kez daha kanıtlıyor.
Şimdi gözler ve kulaklar 2004'ün en ıyilerini
duyuracak seçici kurula çevnldi. Bakalım bu bu-
luşmanın haklı talihlileri kımler olacak?
DVD / VCD Yeniler ASLI SELÇUK
Schindler's List (Schindler'in Listesi) /
Yön: Steven Spielberg / Oyn: Liam
Neeson, Ben Kingsley, Ralp Fiennes /
1993, siyah-beyaz, 187 dakika/
Universal-Tiglon.
Thomas
KeneaD>'nin
"Schindler's Ark"
kitabından
uyarlanan çahşma,
Nazi partisi üyesi,
karaborsacı, silah
ımalatçısı Oskar
Schindler'in 1200
Yahudiyı ölüm
kamplanndan
kurtarmasımn
ilgmç öyküsünü
anlatıyor.
Schindler'in gerçek
yaşamöyküsü aynı
zamanda dünyanın
yaşadığı en büyük
savaşın da tanhi,
trajik bir
panoraması. 7
Akademi Ödüllü
yapımın 2 Diskti Ozel
Versiyon'unda
soykınmdan sağ
kurrulan Schindler'ın
Yahudileri yaşama
dirençlerini, nefretle
savaşımlannı. O.
Schindler'in ilginç
kışiliğını, ölüm
kamplanndaki
acımasız gerçeği
anlatıyorlar. Shoah
Sağ Kurrulanlar
Görsel Tarih
Vakfı 'nın da tamtımı
ve işlevi irdeleniyor.
tnsanlık tarihinin en
karanlık
dönemlennden,
1939-42 yıllannı
anlatan Spielberg, bir
insanın kimı zaman
olaylann akışını nasıl
değıştirebıleceğim,
sıradan insanlann
baskılann.
amansızlığın
üstesinden gelerek
nasıl sıradışı bir
direnç
gösterebileceklerini,
ezilmışlerin cesaretle,
dayanma gücüyle
kurruluşa
ulaşmalannı ustalıkla
anlatıyor.
• • •
The Hours (Saatler) / Yön: Stephen
Daldry/Oyn: Nicole Kidman, Meryl
Streep, Julianne Moore / 2002, renkli,
110 dakika / Film Pop-Palermo.
Michael
Cunningham'ın
Pulıtzer ödüllü
"The Hours"
romanından
uyarlanan yapım.
üç ayn zaman
dihminde yaşayan
üç farklı kadını
anlatıyor. Cnlü
Vlrginia NVoolf,
Los Angeleslı bir
ev kadını ve Nevv
Yorklu bir edıtör:
film, kadınlann
yaşamın anlamını ve
mutluluğu ararken
yaptıklan aynksı
seçimlerle, bu
seçimlerin ödenen
bedellerini yalın.
derin bir anlatımla
betimleyen etkileyici
bırpsikolojik dram.
Özel BÖIümler'de
filmin biçemi ve
iletısi, set görüntüleri,
müziğin yaratımı,
oyunculann
özellikleri.
karakterlerin
oluşumu, yönetmen
ve oyunculann
çahşma yöntemleri,
aynca V. Woolf un
özyaşamöyküsü.
edebi kişiliği,
romandan filme
kadar uzanan aktanm
evresi var. S.
Dakiry'nın. rüm
zorluklara \e
trajedılerine karşın
yaşamı kutlayan,
yaşamı cesaretle
göğüslememız
gerektiğini, yaşamın
insanlara sunulan en
güzel. en güçlü şey
olduğunu v^ırguladığı
bu çok özel dokulu,
titiz çahşma V
VVoolf'u yorumlayan
N. Kidman'a daEn
iyi Kadın Oyuncu
Oscan'nı kazandırdı.
Bedia Muvahhit OdülU vepHff
• Kültür Servisi - Türkiye Kadınlar Bırlıği
Istanbul Şubesi'nin düzenlediğı 'Bedia Muvahhit
Ödülü'. 19 Mayıs'ta Kadıköy Haldun Taner
Sahnesf nde yapılan törenle verildi. 'Medea' adlı
oyunun korosunda yer alan oyuncular Vildan
Türkbaş, Betül Kızılok Bavli, Çığdem Gürel.
Selın Işcan, Senan Kara, Özgür Tanık, Ece Onur
ve Derya Cetinel, ödüllennı Türk Kadınlar Birliği
İstanbul Şube Başkanı Nurten Altaç, Istanbul
Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan Genel
Sanat Yönetmem Nurullah Tuncer ve yönetmen
yardımcısı Mustafa Arslan'dan aldı.
Dört Türk sanatçı Londra'da
• KiUtür Servisi - Küratörlüğünü Nina
Dımitriadı'nın yaptığı ve 30 Ma>ns'a dek
Londra'daki MenierGallen'deyeralacakolan
'Eyes Dreams" sergisine Zeynep Dağlı, Londra,
Berlin ve Istanbul'da yaşayan Nurdan Özçın, Erkm
Peprek ve Banş Gürkan katıhyor. Gündehk
yaşamın minimalist nesneleriyle tesadüfi bıçimler
kurgulayan sanatçılar, nesneler de gizli olan
oyunsu görüntüleri keşfe çıkıyor. Sergı. kurgunun
yerine rastlantısallığı yerleştirerek hem seçilen
nesnelerde, hem de oluşturulan biçimlerde tesadüfi
bir yaklaşım öneriyor. Böylelikle sanatçılar.
günümüz sanatının anlatım araçlannı -v ideo,
tuval, dijital baskı vb...- kullanarak nesnenin farklı
görüntülerini yakalamaya çahşıyor. c"