Katalog

22 MAYIS 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kadıriardai BOP Sempozyumu • AMCARA (Cumhuriyet Bürosu) - Curnhuriyet Kadınlan Derneği'nce düzenlenen "Biiyük Ortadoğu Projesi, Türkıye Czermde Oynanan Oyunlar' konulu sempozyum, Türk HukukKurumu SalonıTnda gerçekleştınlecek. Sempozyumun 1. oturumunun açıhş konuşmasını Cumhuriyet Kadınlan Derneğı Genel Başkanı Şenal Sanhan yapacak. Otunımda, Prof. Dr. Sına Akşın "BOP Amerika'nın Yenı Atağı", Doc. Dr. Hüner Tuncer •'Türkiye'mn BOP'a ilişkin politıkalan ne olmalı?'", araştırmacı yazar Zeki Sanhan ise BOP'ta eğıtim konusunu irdeleyecek. Gençler Atatıipk'ü anıyor • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -14 üniversitenın koordinatörlüğünde düzenlenen ve Izmır Valiliği, Ege Ordu Komutanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin destekledığı "Cumhuriyet Gençliginüı Atatürk'ü Anma Şölenı" başladı. Ege, Dokuz Eylül, Akdeniz, Afyon Kocatepe, Süleyman Demirel, Pamukkale, Muğla. Dumlupınar, Yaşar, Adnan Menderes, Celal Bayar, Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Balıkesir ve Izmir Ekonomi üniversitelerinden toplam bin gencin katıldığı şölende. cumhuriyete ve Atatürk'e bağhlık vurgulanacak. 'Islam Sempozyumu' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyanet Işleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun da katıldığı Kırgızistan'daki Oş kentinde yapılan, 'Orta Asya'da Islam" konulu sempozyumun bildırgesınde "radikal, bölücü ve yabancı dini akımlarla mücadelede başan için dın eğitimine önem verilmesf karan çıktı. Bıldirgede, "Islamdaki cıhat anlayışının masum insanların öldürülmesi sonucunu doğuran terör ve şiddet eylemlerinin meşru olmasının olanaksız olduğuna" da yer verildi. lller Bankası Yasası'na onay • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5173 sayıh 'lller Bankası Yasasf nda Değışıklik Yapılmasına İlişkin Yasa'yı onayladı. Yasa, lller Bankası'nın sermayesini 900 milyar lıradan 3 katrilyon liraya yükseltiyor. Yasaya göre, Bakanlar Kurulu söz konusu sermayeyi beş katına kadar da arttırabılecek. İmamdan Tavla' îetvası • BALIKEStR (Cumhuriyet) - Balıkesir'de tncırli Camısi'nın imamı Halil Ülke'nin. caminin önündeki panoya "'Tavla oynayanlar, Allah ile Resulüne isyan etmiş olurlar" diye yazması kentte tartışma başlattı. tmam Ülke'nin cami çevresindeki esnaftn boş vakitlerinde oynadığı tavladan cemaatin rahatsız Dİması üzerine önce onlan jyardığı, ardındanbu 'hadis' olduğunu dile setirdiği yazıyı yazdığı jğrenildi. Yurttaşlar, ?öyle bir hadis olup Dİmadığını araştırmaya îaşlarken Ülke, tavla jynayanlann kendilenni captınp küfrettiğini, mnun da ibadet eden :emaati rahatsız ettiğini :öyledi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, bu kesime cesaret verilmemesini istedi Şeriatheveslileri varANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Yargıtay Cumhunyet Baş- savcısı NuriOk. egemenligi mil- let adına kullanmaya yetkili hiç- bir kişı ve kunımun dın duygu- lanru devlet işlerine ve sıyasete kanştıramayacağına işaret ederek "Türkrye'de rejinı sorunu yok. Güçlenme ortanu bulan kökten- dinci küçük bir radikal kesimin hevesleri görmeziikten geimemez. Bu kesime cesaret verilmemeli. etkUerüün en aza indirümesinin tedbiıieri alınmahdır" dedi. Üs- tü kapalı olarak AKP'nın imam hatıp ısranna değinen Ok, "Ya- kuı gelecekte devlete ve topluma tek bir düşünce ve ahniyetin hâ- kün oünasını sağlayacak kadro- • Üstü kapalı olarak AKP'nin imam hatip ısranna değinen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ok, "Yakın gelecekte devlete ve topluma tek bir düşünce ve zihniye- tin hâkim olmasını sağlayacak kadrolann yetiştirilmesi amacına yönelik olduğu herkes tarafmdan bilinen girişimde ısrar edilmemelidir" diye konuştu. lann yetiştirilmesi amacına yö- nelik olduğu herkes taranndan bttmen girişimde ısraredilmeme- lidir" dıye konuştu N'un Ok. "Yargıtay Cumhuriyet Başsavo hğıOnurGünü" nedenıyle düzen- lenen törende yaptığı konuşmay- la, AKP'yı sert bir dılle uyaran Ok'un konuşmasında öne çıkan konular şöyle: Din siyasete aletedflemez Ana- \asanın başlangıcında egemenlı- ği millet adına kullanmaya yet- kili kılınan hiçbir kişi ve kurulu- şun anayasada gösterilen hürri- yetçi demokrası ve bunun icap- lanyla belirlenmış hukuk düze- ni dışuıa çıkamayacagına, laiklik ilkesuıuı gereğı olarak kutsal dın duygulannın, devlet işlerine ve politikaya kesmlikle kanştınl- mayacağına vurgu yapılmıştır Bunlar çağdaş yönetim anlayışı ve demokrasınin özunde olan uyulması zorunlu evrensel kural ve ilkelerdir. Gericiüğe tepki herkesin göre- vi: Demokrasınin uzlaşma rejimı olduğu bilinmektedrr. Bu rejım- de. tartışma ve eleştiriden vazge- çilemez Her kurum ve kışı bu- na katkı yapmalıdır. Kavga ise sıstemin doğasında yer almamış- tır tstekler makul ve haklı ise mutlaka gereğı yapılmalıdır. Top- lumun geleceğını tehlikeye duşü- recek. çağı takıpten alıkoyacak is- teklere ve eğılımlere karşı da de- mokratik tepki konulması. her kişi ve kurumun görevidir. Sorun- lann çözümünde. gerginliklerin aşılmasında. demokratik tavır asıldır. Kavga etsek de, demok- ratik rejime dokunulamaz. Mil- li iradenin, her istediğini yapma, her şeyi kontrol etme yetkisini vermediğı de kabul edilmehdir. Şeriat heveslilerine dikkat: Ûl- kemizde rejim sorunu yoktur. Güçlenme ortamı bulan kökten- dınci küçük bir radikal kesimin hevesleri görmeziikten geline- mez. Bu kesime cesaret verilme- meli. etkılerinın en aza ındırilme- sınin tedbırlen aluımah, Arap ve Iran toplumu ve rejımi yapılan hayranlığma karşı demokrasının cazı- ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART İsraiTin başlatüğı "gökkuşağı operasyomında" toplam 50 Fiüstinli ha> atiru kaybetti. [email protected] Katledilen aydınlar için 'Olabilir canım, bugün bilezik için de adam öldürülüyor' dedi Öztürk'ün cinayete bakışı şaşırttı Yaşar Nuri Oztürk. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'den istifa eden Istanbul Milletvekili Yaşar Nuri Öztürk'ün, aralannda gazetemiz yazarlannın da bulunduğu aydın cinayetlerine yaklaşımı şaşkınlık yarattı. Star TVde önceki gece yayımlanan "ObjektiF' programına konuk olan CHP'lı Bedri Baykam, dm-laiklik konusuna değınirken, Turan Dursun, gazetemiz yazarlan Uğur Mumcu ve Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlah nın öldürülmelerini gündeme getirdi. Yaşar Nuri Öztürk ise Turan Dursun ile Uğur Mumcu'nun aynı kefeye konulamayacagını belirterek Dursun" un dine küfrettiğini ileri sürdü. Baykam'ın "tkiside öldürüldüJer ama" demesı üzerine Yaşar Nuri Öztürk. "Olabilir canım, bugün kolundaki bilezikler için de adam öldürüyorlar'' yanıtını verdi. Eskı CHP mılletvekıh Öztürk'ün bu yorumu şaşkınlık yarattı. Bedri Baykam ise Öztürk'e "Sulandırmayın' 1 diyerek tepki gösterdi. Bedri Bavkam. besi. ınsanlık ıdealleri ve Türkıye Cumhuriyeti va- tandaşlığı kimliği öne çı- kanlmalıdır. Demokrasinin yegâne polıtik model oldu- ğu işlenmelıdir Yakın gelecekte devlete ve topluma tek bir düşünce ve zihniyetin hâkım olma- suu sağlayacak kadrolann yetiştirilmesi amacına yöne- lik olduğu herkes tarann- dan bilinen ginşimde ısrar edilmemelidir. Aydınlık Türkiye ve çağ- daş uygarhk hedefinden vazgeçilemez insanımızın asıl sorunu; işsizlik. yok- sulluk, radikal kesimı de besleyen bağnazlık ve ceha- let ve her alanda sorumsuz- luktur. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti, toplu- mun her kesimi için güven- cedır. Yargı siyasallaşnnlamaz Sıyaset ve adalet ayn alan- lar ve değerlerdır. Bir ara- da bulunamazlar Bulunur- sa adaletı desteğine. hatta yönetunine alan siyasi gü- cün totalıter eğilımi kaçı- nıknaz sonuç olur Dahası adalet yok olur. Anayasa Mahkemesi'ne ilişkin ana- yasa değişikliği önerisinin yüce mahkemeyi siyasal- laştıracağı ortak kamsımn. Anayasa Mahkemesi tara- fından da kabul görmesi bızce beklenen ısabeth bir yaklaşım olmuştur. tktidar da kuraDara uya- cak Siyasal gücün, ülke yö- netiminde sonsuz yetki ve hâkimıyetleri olmayıp. bı- rey gibi, ulusal ve evrensel hukuk kurallanna uyma zo- runluluklan vardrr. Bu il- kenin en önemli ve belir- gin özelliğinı hukukun üs- tünlüğunun göstergesı olan yargı bağımsızlığı ve dene- tımi oluşturmaktadır. Yargı bağımsızlığı. cumhuriyet. demokratık rejım, hukuk devleti. temel hak ve öz- gürlükler yarunda. siyasal güç ve iktidarlann da en önemli güvencesıdir. Islami söylemle faaliyet gösteren cemaat ve gruplar güvenlik güçlerine karşı önlem arayışında Irtica saklanmaya çahşıyor• Bazı dinci gruplann dikkat çekmemek için dergâhlarda toplu namazlardan, müritlerin kalabalık bir şekilde bir araya gelmesi yönündeki etkinliklerden vazgeçtikleri kaydedildi. ANKARA (CumhurKet Bü- rosu) - Irticai söylemle toplum- sal alanda faaliyet gösteren ta- rikat, cemaat ve benzeri grup- lann güvenlik güçlerinin kendi- lerine yönelik çalışmalan ne- denıyle önlem arayışrna girdik- leri belirlendi. Bazı gruplann dikkat çekmemek için. dergâh- larda toplu namazlardan, mü- ritlenn kalabalık bir şekilde bir araya gelmesi yönündeki etkin- liklerden vazgeçtikleri kayde- dildi. Irticai kesimleri yakından iz- leyen güvenlik birimleri, Aczi- mendi grubunun yeni arayışlar içınde olduğunu tespit etti. Be- lirlemelere göre tankat lideri Müslüm Gündüz'ün geçtiğimiz yıllarda polis tarafından bir ka- dınla yasak ilişki sırasında ba- sılmasıyla gündeme gelen grup, bozulan imajını düzeltmek için çahşıyor. Bir yandan da grup içensinde hıyerarşik sorun ya- şanırken, "merkeziveotoriter'* bir yapı oluşturulması için ba- ZJ müritler çalışmasuıı sürdü- rüyor. Grup, "Risale-i Nur'da UsuJ ve Program'1 adını taşıyan kitapla İslamcı kesimde yenı- den gündeme gelmek istiyor. Grup üyeleri olumsuz görüntü- den kurtulmak amacıyla "ken- dilerinin Nurcu yapmın bir par- çası olduklan" yönünde propa- ganda yapmayı hedefliyor. Güvenlik binmleri, bazı ırti- cai gruplann da kendilen hak- krnda yapılacak çalışmadan kur- tuhnak amacıyla ihtiyatlı dav- randıklan \e faalıyetlerini kı- sıtlama yoluna gittıkJerinı belir- ledı. Bu kapsamda Konya'da fa- aliyet gösteren Selefi/Tekfir Grubu'nun, "bulunduklanad- reslerden avTümak", ellerinde bulunan kitap ve dokümanlan saklama, telefonlan kapatma, uygun bir süre görüşmeme yö- nünde karar aldıklan belirlendi. Özellikle Antalya yöresinde yaygın olan Süleymancılar da aynı yönde da\Tanarak 'ŞınHar- da cuma namazı küınmaması ve Kuran ögrenmek için yurtia- ra giden hatim gruplannm ev- lerde toplanması" yönünde ka- rar aldı. ANADOL: CIA MERKEZ AÇTI MI? GENERALLERDEN AVUKATLARA TALİMAT 'ABD işkencesVMeclis y te Kaçtıklanyere kadar kovala ANKARA (CumhuriyetBürosu) -AmerikanHaberalma Teşkilatı'nın (CIA) Türkiye de işkence merkezi açtığı savlan TBMM gündemine taşındı. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde New York Times gazetesinde yer alan "Türld- ye'de işkence merkezleri olduğu" sa- vımn doğruluğunun araştınlıp araş- nnhnadığını sordu. Eğer olduysa bu ginşimlerin sonucunu soran Ana- dol. "ABD'nm uluslararası huku- kun ve iç hukukunun sorumluluğun- dankaçmak için baa ülkelerdeişken- ce merkezkri kurması ve bunlann arasında Tüıidye'ıun de admuı geç- mesi nedeniyie ülke itibannm zede- lenmesini önlemek için ne gibi önlem aJmdığı'* konusunda bilgi istedi. Anadol aynca, "Koaüsyon güçk- rinin Trakhalkına yapügı insanhk rfı- şı uygulamalann parçası ohnamak amacıyla, hükümetinizin Irakpotiti- kasını gözden geçirmeyi düşünüyor musunuz" sorusunu da yöneltti. tLHANX\ŞQ ANKARA- 312 generale hakaret- ten tazmınata mahkûm olan RTÜK üyesi MehmetDoğan ile Vakit gaze- tesinin, mahkeme karannın kişilere yönelik olması nedeniyie kurtuhna- sı zor görünüyor. Vakit' in 2'şer mıl- yar lira ödeyeceği 312 generalin, avukatlan Bügin Yaaaoğiu'na "Kaç- tıklan yere kadar kovala" talımatı verdiği öğrenildi. Ankara 20. Asliye Hukuk Mah- kemesi'nin, Vakit gazetesinde ya- yımlanan "Onbaşı bile olamavacak- lann general olduğu ülke" başlıklı yazı nedeniyie 312 generale toplam 624 milyar liralık tazminatın tahsi- latı, haciz yoluyla da yapılabilecek. Avukat Yazıaoğlu, gerekçeli karar ya- zılınca, Vakit'in sahibi Nuri Aykon, yazüşleri müdürü Harun Aksoy ile Mehmet Doğan'ı icraya verebilece- ğini söyledi. Yazıcıoğlu, mahkûm olanlann Yargıtay'dan icranm erte- lenmesini isteyebileceklerini, ancak bunun için trilyon teminat vermele- ri gerektiğini bildirdi. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA DSP ve CHP... Bülent Ecevit, gerçekten iki-üç ay içinde DSP Genel Başkanlığı'ndan aynlacak mı? Hiç sanmıyorum!.. Bülent Bey aynlmak istese Rahşan Hanım bı- rakmaz! Dün Cumhuriyet'te Zekeriya Temizel'in "Par- tinin Çöküşü" başlıklı yazısını okurken hem DSP'yi hemdeCHP'ninbugünküdurumunudüşündüm... Bir haftadır Ege'deyim... Balıkesir'den Havran'a, Burhaniye den Ayva- lık'a, Dikili'den Çandarlı'ya dek doiaştığım her yerde şu soruyla karşılaştım: "Ecevit DSP'yi niçin bırakmıyor? CHP'de mu- halifler başarıya ulaşırmı?" Zekeriya Temizel, DSP'nin Maliye Bakanı'ydı... Temizel, "Partide demokratik değişim umudu sönmüştür" derken acaba haklı mıydı? DSP'de demokratik değişim umudu bana kalır- sa da sönmüştür. DSP, demokratik sol kimliği ol- mayan, Ecevttler'ı her dönem kandıran, siyaseti bir geçım aracı olarak gören belli bir kesimin de- netimine geçmiştir... Elbet umutlar tükenmez!.. Insanlar belli bir yaşa gelince siyaseti bırakma- hdırlar!.. DSP'den kaçışın başladığına tanık oluyorum git- tiğim yerlerde... Bir dönem Bülent Ecevit'e destek olanlar, "0 bi- zim Karaoğlanımız" diyen en yakın arkadaşları ba- kın bugün ne diyoriar: "En az otuz yıldır görüşmüyoruz..." Zekeriya Temizel'in yazısını Gediz Ovası'nı ge- çerken bitirdim ve takvim yapraklannı geri çevirip Bülent Ecevit'i bir an yalnız bırakmayan Mustafa Ok'u, Şeref Bakşık'ı düşündüm... Mustafa Ok ve Şeref Bakşık şimdilerde politi- kayı uzaktan izJiyorlar, hem DSP'nin hem de CHP'nin düştüğü duruma çok üzülüyortardı... • • • Gerçekten DSP'de bir tükeniş süreci başlamış- tır. Rahşan ve Bülent Ecevit'in çevresini ise nite- liksiz kişiler kuşatmıştır... Böyle olunca da Ecevitler, DSP'de demokratik değişimi savunanlan "düşman" olarak görmeye baş- lamışlardır... DSP'den kopan seçmen üç yıl sonra yapılacak genel seçimlerde "Umudumuz Karaoğlan" de- yip banş güvercinlerini yeniden mavi gökyüzüne salıverecek midir? AslaL DSP'nin Istanbul ll Kongresi'ndeki yaşananları sağduyuyla değerlendirenler, banş güvercininin yorgun olduğunu, parti yönetiminin değişimden yana olmadığını, açık biçimde görmüşlerdir!.. Çok açık söyleyeyim, halk hem DSP'den hem de CHP'den artık umudunu kesmiştirl. CHP'de bugünkü muhalif hareket bir yıl önce- ye dek Deniz Baykal'a toz kondunmuyordu... Sayıları 50'yi bulan CHP milletvekilleri (4-5 kişi dışında), antidemokratik, tek adamlığı getiren tü- zük değişimine "evet" diyerek bırbirleriyle yarış etmiyorlar mıydı? Aslında birbırlerini hiç sevmeseler de, Bülent Ecevit'le Deniz Baykal'ın siyaset anlayışı "darkad- roculuk"tur... Her ikisi de çevrelerıne 5-10 kişi toplayıp sos- yal demokrat siyaseti içe kapanık olarak yapar- lar, hiçbir zaman eleştiriden kendilerineders çıkar- mazlar!.. Ecevit ve Baykal için demokratik değişim iste- yenler "düşmandır" ve bu karşı koyuş, "özel ko- ruma biriikleri" ya da "gurkalar"\a engellenmeye çalışılır... 1999 seçimlerinde CHP yüzde 10 barajını ge- çemediğinde Baykal ne demişti: "Halk bizi anlayamadı..." 2002 seçimlerinde Ecevit ne demişti: "Halk bizi anlayamadı, gelecek seçimlerde mut- laka anlayacaktır..." • • • DSP ve CHP'de demokratik değişim umudu sönerken halk her iki partiden kopuyor... Ege, demokratik açılımlara öncülük etmiştir son elli yıl içinde!.. 28 Mart yerel seçimlerinde "Izmirsolun kalesi- dir" diyenlere benim bir sorum olacak: "Buca, Gaziemir, ödemiş, Bergama veAliağa'da AKP neden kazandı?" Bugüne dek bu soruya yanıt verilmedi... DSP çöküyor, CHP de!.. Kızmaca darılmaca yok!.. Bu birgerçek!.. Ama bu çöküş durdurulabilir. Ecevit ve Baykal bir köşeye çekilir. Her iki partide demokratik geli- şimin önü açılır... Ecevit ve Baykal bunu yaparlar mı? Yapmazlar!.. Ne kendilen izin verir buna ne de özel koruma biriikleri, yani gurkalar!.. hikmet.cetinkaya(§ cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Devlet Bakanı Besir Atalay: Tezcan'ın mektubu kişisel savunmadır ANKAR\ (Cumhu- riyet Bürosu) - Devlet Bakanı Beşir Atalay. Başbakanük Basın Mü- şaviri Ahmet Tezcan ın Gazetemiz Yayın Kuru- lu Başkanı ve Imtiyaz Sahibi tlhan Selçuk'a gönderdiği tehdit içe- rikli mektup için, "In- sanlar, her demokratik ülkede, kişisel savunma haklannı, mektup yaz- ma dahil çeşith" şekDler- de kııHanmaktafhr" yo- rumunu yaptı. Atalay, CHP Millet- vekili Berhan Şim- şek'in önergesine ver- diği yanıtta, mektubun, Tezcan'ın "kisisel mek- tubu" olduğunu, Baş- bakanlıkve Basın Mü- şaviri adına gönderil- mediğinikaydetti. Ata- lay, "Mektubun içeri- ğinde Başbakanhk Ba- sın Müşaviri sıfatına atıfta bulunulmasu bu sıfatı nedeniyle bikliği bazı konulara açıkhk getirmeye ihthaç duy- masmdan ibaret bulun- maktadır" dedi. Atalay "Kişisel olma özelhği nedeniyie zo- runlu olmadığT halde Başbakan'amektup ile ilgili bilgi verildiğini anlattı.