Katalog

Cumhuriyet İntiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI alınaİLHANSELÇUK Genel Yavın Yönetrneni: îbrahim Yüdız # Yazıişleri Müdürü: Saüm A^3astan#Sorumlu Müdün Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Istıhbarat: Cengiz Yıldınm # Ekonomı: Özlem Yüzak • Kültür: Egemen Berköz 9 Spor: Ab- dülkadir Yücelman 9 Makaleler: Sami Ka- raören • Düzeltme Abdullab Yazıcı 0 Bil- gi-Belge: Edibe Buğra • YurtHaberlen: Meh- met Faraç 0 Avrupa Temsilcisi: Güray Öz Yayın Kurulu: tlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Da- nışman). Orhan Erinç, Hikmet Çetinkava, Şükran Soner, tb- rabim Yıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balbay. Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balba> Ataturk BuK an No: 125, Kat 4. Bakanlıklar Tel 4195020(7hatl, Faks 4195027•IzmırTemsılcısr S«rdarKızık,H.ZiyaBk 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 4418^45 • Adana Temsılcısı: Çetin YiğeDOğlu, lnonuCd 119S No 1 1. Tel: 363 12 11, Faks. 363 12 i 5 Antalya Temsılcısı. Ahmet Onıçoğiu Cumhurivet Cad 80 5 Tel 0242 2480057 Fax 2430509 • Muessese \fü- • Cumhuri\et RekJam: dürir Erol Erkut •Genel Müdün Özfem Avden # Bıleı Işlem 0 Genel Müdür Yardımcısı. AhmetKorulsan Semra^aacıTel 10212)512 • Satış Fazilet 41 19-512 48 30-512 47 78 Kuza Fax (0212) 513 84 63 Y»>ımJa)»o: YenıGünHaber Ajaeı Basn ve Yayıncıhk A.Ş. TüıkocagıC3d.39 4] CagaJoSlu MB4 laanhjl PK.246-St&eay»}5Ist Tei (ö212ı5l20îu5(2flhatl Faks (0212)513 8595 B*skı: \fcrkarGazeteDeigı Basım YaymcılıkSaa veTıc ASBarterosBuivan \o !25Be«ıkas-ia.D»iıaiB:Merijs[Da4mmPa2ariamaSaıneTK \-Ş 22MAYIS2004 irasak:3.41 Güneş 5 33 Ögle: 13.08 tkındı:17.0? Akşam. 20.30 Yatsr 22.13 Ayhan Korkmaz, toplumun tuhaf olarak karşıladığı âdetleri ve davranışlan kitaplaştırdı Eşcinsel samuraylar A ANKARA (AA) - Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan toplumlann bugün için bize "manılmaz" gelen tuhaf âdetleri, kitaba konu oldu. Ayhan Korkmaz'ın kaleme aldığı "Tabular ve Tuhaf Âdefler" adlı kitap, Aykın Yayınlan'ndan piyasaya çıktı. Kitapta, A\-ustralya yerlilerinden Afrika kabilelerine, Avrupa ülkelerinden Uzakdogu'ya kadar pek çok toplumun "tuhaf" gelenek ve inanışlanna yer veriliyor. Korkmaz'ın araştırmalannagöre, inanılması güç âdetlerden bazılan şöyle: \/ Kuzeybatı Melanezya'da teyze çocuklan arasındaki ilişki ensest olarak kabul edilirken halayla ilişki "yerinde bir iüşki n olarak değerlendırilirdi. • Bakirelığın hoş karşılanmadığı KamchdaFda evlendiğı kızın bakire olduğunu gören erkek. kayınvalidesine "kazmm yetişmesinde ihmalkâr davrandığı" ıçın sitem ederdi. • Japonya'da tmparator Buşido devrinde Samuray denilen savaşçı kastın üyeleri arasında eşcinsellik bır kuraldı. . ^ ^ ^ _ _ ^ _ ^ _ _ «/ Eski Roma'da 24 Nisan kadın fahişelerin, 25 Nisan da erkek fahişelerin günü olarak kutlanıyordu. %/ Avustralyah Kamilaroiler cesur bir insanın kalbini ve cığerlerini yerlerdi. Filipinlerde yaşayan Eflıgaolar ise öldürdükleri düşmanın beyninı emerlerdi. • Tıbet'te misafir aynhrken ona dil çıkararak uğurlarlardt. • Eskimolar ve Hıntlılerde misafirin yediği yemek dolayısıyla ev sahıbıne teşekkür etmesi, gegirmeyleydi. L azımlık kullanan Avrupa Kirliliğin temel kural olduğu ortaçağ döneminde de ilginç uygulamaiar yaşandı. Bunlardan bazılan şöyle: ^ Ortaçağda A\Tupa'daki rahibelerin yüz ve ellennden başka yerlerinı yıkamalan kesın olarak yasaklanmıştı. Kastilya Kraliçesi îsabella bıle 50 yıldan fazla süren hayatı boyunca iki kez banyo yapmıştı. • 1600'lerde tstanbul'a gelen Ingıliz büyükelçiler, lazımlık kullanma ve bunu da pencereden boşaltma âdetleri yüzünden şehirden uzak olan Tarabya'dakı bir konağa gönderilmiştı. 19. yüzyıla gelindığinde. kesin olarak tuvalet kullanma sözü vermeleri üzerine Taksim'e taşınmalanna izin verilmişti. yhan Korkmaz'ın kaleme aldığı *;•' "Tabular ve Tuhaf Âdetler" adlı kitaba göre Tibet'te misafir evden aynhrken ona dil çıkararak uğurlamak bir . gelenek. :<K Vlrvndnr'Hn OÜTPUPV oeridi Bu\tUHaaran'da53'tacüsüdüzenlenecekolanKâ- ı^nvuuuı uu gu^eııtr gc±ıut jngtGûzeDikYanşmaaiçingerisayıııınıbsşladıgışu günkrde ev sahibi ülke Ekvador'un sokaklan güzeilerie şenleniyor. Ekvadoriular, Quito kentinde dü- zenlenecek yanşnıa öncesinde hem prova yapan hem de ülkeji gezen ada> lara yakın ilgi gösteriyor. Dün de tanıtun bandı için çekim yapıldı. Böykce. çekim için kent sokaldannda gruplar haünde dizikn adaylar görenlere "gûzefler geçidi" yapmış oldu.(Fotoğraf: REUTERS) 'Mankenler soyunurken üşümemeli' Modaevlerine TSE standartıgetirildi MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Zıppır Gym Salonu... ANKARA (ANKA)- Türk Standartlan Enstitüsü modaevlerine de standart getirdi. Buna göre, TSE'li bir modaevi hedef kitlenin istek ve beklentilerini ve dünyadaki moda çizgılerini göz önüne alacak. TSE'nin modaevlerine getırdiği standarda göre, modaevi tercihen tekstılle ilgili işyerlerinin yoğunlukla bulunduğu yerlerde olacak. Standartta, giysılenn müştenye tanıtımı amacıyla düzenlenecek defileler için podyum ve soyunma odalannın bulunması öngöriilürken bu odalann uygun bir sistemle ısıtılıp yetkilı makamlann izın \erdığı yakıtı kullanması önerildı. Müşteri, göriişmecı bekletme ve kabul yerinde. modaes'inin verdiğı hizmetlerin örneklerini gösteren giysi örnekleri. resimler, fotoğraflar ve kataloglann bulunması koşul olarak getirilen standartta. "Modaevinde, tasanm bölümü bulunması halinde diğer ülkelerdeki moda geüşmelerinin izknebildiği bir sistem bulunmalıdır" denildi. jT>^entlerde spor salon- ^ V lan birbiri ardına açı- lıyordu. Hayvanlardabü- yük bir 'sağhkh yaşam' akımı başgöstermişti. Dü- nün kendi halinde doğal yaşayan hayvanlan artık bundan vazgeçmişler, da- ha uzun, daha sağhklı ya- şamamn peşıne düşmüş- lerdi. Bunun yollanndan birisi de spor yapmaktı. Irili ufaklı bütün hay\an türleri koşu bantlannda tempo tutuyor, ağırhk kal- dınyor, çeşitli salonlarda ter ahyorlardı. Zıppır Cym... i '"Tıppır'a gitmek çok £j tutulan bir trend ol- muştu. Artık dil de de- ğişmeye başlamış, eği- lim yerine trend demek gerekli olmuştu. 'Zıppır Gym' neden tutuluyor- du? Burasını pireler işle- tiyordu. Bu spor salonu- nun özelliği zıplamayı öğretmesı> dı. Salondakı yaylı yataklar, üzennde zıplayan hayvanlan )1ik- seklere fırlatıyor. yeni- den yere düşerken büyük bir heyecan duyuluyor- du. Ama bu salonun bu denli tutulması sadece he- yecan verişinden değil- di. \aptıklan işlerde he- men zıplamak isteyenler burada öğrendiklerinden çok yararlanıyorlardı. 'Hemen aplamak'. ar- tık çalışma dünyasında çok istenen bırdurumdu. Geçmişin bir adım atmak için gereken yıllarca ça- lışmak, işe yaradığını ka- nıtlamak gibi yöntemle- ri artık geçerli değildi. Şimdi, yapılan işlerde he- men yükselmek gereki- yordu. Bunun için de zıp- lamayı iyi bilmek şarttı. Medyada, reklam dünya- sında, sinemada, basın- da, borsada, bankacıhk- ta, hemen her ışte 'he- men zıplamak' gereki- yordu. Becenklilık, ba- şanlı olmak bununla öl- çülüyordu. Onun ıçın de pırelerin "Zıppır Gym' salonu çok tutuluyor, zıp- lamayı dereceyle öğre- nenlere de 'nppır' deni- liyordu. 'Zıppır'lar, işle- rinde hemen yükseliyor, çok para kazanıyor, son- ra da bu parayı ne yapa- caklannı bilemediklenn- den saçma sapan işler ya- pıyorlardı. Ama olsun, herkes 'nppır' olmamn yolunu anyordu. Tazıman 1$ yapar... 'T^azılann yöntemi L farklıydı. Tazılar, kendi salonlannda 'en hızlı' olmayı öğretiyor- lardı. Çünkü artık çok hızlı olmak gerekiyordu, geride kalanlar ezilirdi. Onun için de 'Tazıman Spor Salonu'na gelenle- re hep atik olma teknik- leri öğretiliyor, hızlı çıkıp hızlı koşma eksersizlen yapılıyordu. Hızlı koşa- mayanlar kusura bakma- malıydı, geride kalmaya mahkûmdular. Şişman- lar, göbeklı erkekler, ge- niş kalçalı kadınlar bü- yük zahmetlerle tazılann öğrettıklerini uygulama- ya çalışıyor ama çoğu ya- n yolda kalıyorlardı. Ta- zılann yöntemini uygula- mak için densi kemiğine geçmiş olmak gerekiyor- du. Yan aç yaşayanlar, günlerini light samanla geçirenler tazılann koşma tekniklerine uyum sağla- yabilıyorlardı. Otobüse, vapura, trene koşmak için bu tekniği öğrenmek isteyen dar ve orta gelirlilere indirimli kurslaraçdıyordu. En çok da onlann bu tekniklere gereksinimi vardı. ûnce yürümeyi öğren... lonu' ise her yaş- ta bayanlara 'keklik se- kişi' denilen yürüme tek- niklerinı öğretiyordu. Burada görevli eğitmen keklikler şöyle beli dık tutup kalçalar üzerinde yaylanarak yürümeyi öğ- retiyordu. Böyle keklik sekışıyle yüriirken saç- lan ild yana sa\ıırtup ge- çen bayanlar bütün baş- ların onlara çevrilmesi- ne yol açıyor, trafik du- ruyor, hafta onlara ba- kan sürücüler kazalara neden oluyordu. Bu ne- denle kimileri bu keklik sekişinin kamu düzeni- ni bozucu niteiiğinı öne sürüyorlar, bunun yerine masum ördek yürüyüşü- nün desteklenmesini is- tiyorlardı. .Ama erkekle- rin çoğunluğu buna kar- şı çıkıyor. artık ördek ve kaz yürüyüşlerınin tari- he gömüldüğünü, kek- lik sekişinin kentlen gü- zelleştirdiğini savunu- yorlardı. Bakalım, hayvanlar da- ha neler göreceklerdi? RENAULTRENAULT OTOMOBILLER YARATIR AIDS'liler için • Çeviri Servisi - Film festivali için sinemanın devlerinı ağırlayan Cannes kenti, AIDS'le mücadele için gelir toplamayı amaçlayan bir etkinliğe de ev sahipliği yaptı. Kenttekı ünlüler geçidini fırsat bilen kampanya yetkılıleri "Moulin de Mougins" adlı lokantada bir gece düzenledı. Çarşamba akşamı, "AIDS'e karşı amfAR sinema etkinliği" adı altında düzenlenen gecede ünlü aktris Sharon Stone ve şarkıcı Liza Minnelli birlikte şarkı söyledi. (Fotoğraf: REUTERS) Evenesre en hızlı rafic'te fark edilirsiniz! Renault Trafic ile iş hayatınızda da özel yaşamınızda da fark edileceksiniz! Farklı tasarımı, kompakt ölçüleri ve geniş iç mekanı size keyif ve prestij sağlayacak. Mükemmel yol tutuşu ve yüksek performansı ise size güç vereeek. Gücüyle farklı! • 100 bg dCi motor, • 6 kademeli ileri vites, • 240 Nm tork. tırmanış • KATM.4NDU(A.\)- Nepalli şerpa Pemba Dorji, dünyanın en yuksek tepesi Everest"ın zırvesine 8 saat 10 dakikada tırmanarak bu alanda rekor kırdı. Yerel yetkililer, 26 yaşındakı şerpanın böylece 10 saat 46 dakika ile şerpa Lakpa Gelu'nun geçen yıl kırdığı rekoru eline geçırdiğini belirtti. Konforuyla farklı! Ön konsola entegre vites kolu, Elektrikli camlar, Eiektrik ayartı buz ve buğu çözücülü yan aynalar, Direksiyondan kumandalı müzik sistemi, Klima ve soğutmalı torpido gözü.