Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 MAYIS 2004 CUMARTE
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Her Şey Aleni, Ama
KjmseGörmekIstemiyor
Tarihımizin adı dillerden düşmeyen, ama öyküsü
pek bilinmeyen, kendine özgü kişisi Sakallı Celal,
1910 yılında tayin edildiği Üsküp Suttanisi Müdürü
iken, okulun yanındaki arsaya futbol sahası yaptırt-
öğı, öğrencitere uzun donlar ve fanilaiar giydirerek,
sahaya sürüp, Fransa'dan getirttiği meşin toplarla fut-
bol oynattığı için, Üsküp Müftüsü'nün başvurusuy-
la, "sakalından utanmayan bu gâvur" görevinden alı-
nacaktı.
Osmanlı dönemindeydik ve Abdülhamid'in hafi-
yelerinin gâvurlarla top endaht eden, gençleri jurnal-
ledikteri, aralannda nazır çocuğu paşazadelerin de
bulunduğu gertçlerin Selimiye Kışlası'nda komuta-
nınhışmınauğradıklan.birtek Ahmet Robinson'un
güzel Ingilizcesi ile yabancı taklidi yaparak kurtuldu-
ğu dönemin üzeıinden daha henüz birkaç yıl geç-
mişti.
Birkaç yıl sonra gönderildiği Kastamonu'da da,
aynı Sakallı Celal, gâvur gibi başı açık dolaştığı, Bü-
yük Fransız Devrimi'nden söz ettiği, "müspet ilmin
ve aklın inanmadığı boş sözlere değer verilmeme-
sini" söylediği ve Kerbela'da Imam Hüseyin'i şehit
edenterin kesik başına tekme attıklannı bilmezden ge-
lerek, çocuklara ayak topu oynattığı gerekçesiyle, bir
kez daha hışma uğrayıp, görevinden alınacaktı.
Evet bir zamanlar toplumumuzda futbol, zındıklık,
ihtilalcilikle bir tutulan tehlikeli bir olaydı.
• • •
Futbolarök toplumumuzun baş tacı oldu, önde ge-
len yıldızlar, dolar milyoneri ulusal kahramanlar hali-
ne geldiler.
Ama futboldan hergeçen gün daha pis kokular gel-
meye başladı.
Artık futbol mafyanın kucağında, her türlü şaibe-
ye bulanmış bir durumda.
öyle ki. Gençlerbirliği'nin deneyimli başanlı Baş-
kanı llhan Cavcav açıkça, "Futbol ligi bu sezon çok
kiıiiydi; o kadar ki, ligin tescilini bile engetleyebilir.
Bunlan bilen çok ama korkudan herkes suspus ol-
du"diyebiliyot
Son olarak da, Alaattin Çakıcı'nın yurtdışına ka-
çışı öncesi pasaport aimak için Beşiktaş Kulübü'nden
verilmiş bir yazıyı kullandığı ortaya çıkıyor.
Sinan Engin'in, yakın dostu AJaattin Çakıcı ve kar-
deşi Gencay ile 62 telefon konuşması yaptığı sap-
tanıyor, bunlan polis dinliyor, ama Çakıcı, Beşiktaş
Kulübü aracılığıyla aldığı pasaport ile elini kolunu
sallayarak yurtdışına çıkıyor.
Gerçekler ortaya dökülüyor, Sinan Engin ortada,
ama hiçbir şey olmuyor, Sinan Engin, dost oldukla-
nnı söylediği emniyet mensuplanyla görüşüyor, son-
ra da elini kolunu sallayarak içimizde dolaşıyor.
Kendisine küfredildiği için başkanlıktan aynlma
jesti yapan, centilmen Beşiktaş Başkanı Serdar Bil-
gili hiçbir açıklama yapma gereğini duymuyor.
• • •
Kimse futbol kulübü-mafya ilişkisinin Beşiktaş ile
sınırlı olduğunu düşünmesin, Galatasaray'dan Ergun
Gürsoy'un da adı Çakıcı ilişkisine kanşıyor. Kimse
debuilişkilerdenrahatsızgörünmüyor.zarardagör-
müyor.
Başka kulüplerin aynı ya da değişik mafya çevre-
leriyle ilişkileri futbol basınının kulislerinde dolaşıyor.
Her kulübün kendi küçük mafyası, taaa amigoJar ka-
tna kadar iniyor.
Akçaabat Sebatspor maçında Ankaragüçlüler, ta-
banca ve bıçakla tehdit edildiklerini, bu koşullar al-
tında maçı oynamak zorunda kaldıklannı söylüyor-
lar, gerekli yerierden çıt çıkmıyor.
Cumhuriyet'ten Ecevit Kılıç bu durumda çok hak-
iı olarak "Türk futbolu Çakıcı'ya emanet" diye bir ha-
beryapıyor, Futbol Federasyonu seçiminde Çakıcı'nın
oynadığı rolü anlatıyor, başka yazartar Çakıcı'nın yıl-
lardır Beşiktaş secimlerinde etkin olduğunu bildiri-
yoriar.
Belki de, bu haberlerin tek eksiği, olayın Çakıcı ile
srnırfı kalması, çünkü başka mafya çevreleri de, bir-
çok kulüp de, karşılıklı ilişkiler içindeler.
Bu durumda, Ecevit Kılıç'ın haberini "Türk futbo-
lu mafyaya emanet" olarak da okuyabiliriz.
Mafya yöntemleri yani kaba kuvvetle karşısında-
kini sindirme, artık statlanmızda en geçerli davranış
biçimi oluyor. Federasyon bunlan seyrediyor, Avni
Aker'deki olaytardan sonra Trabzonspor'un sahası
kapatılmıyor, daha doğrusu kapatılma karan verilir-
ken gelen bir telefon ile karar değişiyor.
Basın Çakıcı-Beşiktaş ilişkisini "Futbolun Susur-
luk'u" dıye niteliyor.
Doğru.
Anımsayalım, o olay ortaya çıktığı zaman "Susur-
luk'ta birMercedes birkamyona arkadan çarptı, ar-
tık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" denmişti.
Oysa her şey eskisi gibi devam etti.
Şimdi de, her şey, herkesin gözü önünde oluyor,
kimseye dokunulmuyor, kimseye birşeyolmuyor, her
şey eskisi gibi sürüp gidiyor.
Futboldan pis kokular geliyor.
Yalnız futboldan mı?
Hayır.
"Bütün renkleraynı hızla kirieniyohar, birincilikbe-
yaza veriliyor."
DSP kurultayı
Ecevit'in adaylığı
tartışma başlattı
ANK4RA(Cumhuri-
yet Bürosu) - DSP lideri
Bütent Ecevit'in kurul-
tayda yeniden aday gös-
terilebileceği haberi tar-
tışnıa yarattı. Genel baş-
kanlığa aday obnası bek-
Jenen eski milletvekille-
rinden Atifla Mııtman.
"Sayın Ecevit, inanıyo-
rum ki, önümüzdeki ku-
rultayda DSP'nin kendi
kanatlanyla uçmasına
firsat verecektir" dedi.
DSP Genel Başkan
Yardımcısı Rahşan Ece-
vit'in delegelerden imza
toplayıp eşıni aday gös-
termeye hazırlandığı ha-
berleri başkent kulisle-
rinde dile getırilmeye
başlandı. Yanşa girece-
ğini açıklayan Atilla Mut-
man, bunun üzerine yap-
tığı yazıh açıklamada şu
görüşleri dile getirdi:
"Saym Bülent Ecevit,
Türkiye'ye siyasi dam-
gasmı vıırmuşbüyükbir
deviet adamıdır.' Seçhn
öncesi,flkkurultayda ay-
nJacağını ve kesinKkle
aday obnayacağıru açık-
lamıştı. Bundan dolayı
Savm Ecevit'in kendi ağ-
zmdanduymadrirça,aday
oiacağmaihtimaJvenni-
yorum. DSP'nin halka
maJ okmış bir parti ve
emanet edebileceği kad-
robn oktuğunu söytemiş-
ti. tnanıyorum ki önü-
müzdeki kurultayda
DSP'nin kendi kanatla-
nyla uçmasınafirsatve-
recektir."
CHP grubuna sunulan öneri infaz sürelerinde değişiklik yapılmasını öngörüyor, çete suçlan kapsam dışı
r~w •• • •
zana onensıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP grubunda oluşturulan komis-
yon, eski DEP milletvekili Leyla Za-
na ve axkadaşlannın cezaevinden çık-
ması için hazırladığı 2 seçenekli öne-
riyi grup yönetımine sundu. Düzen-
lemeden sağ eğilımlı ve PKK'li 577
kişi ile sol görüşlü 3 bin 278 hüküm-
lünün yararlanacağı hesaplanıyor. Yö-
netimin öneriyi oyalaması durumun-
da bir grup milletvekilinin düzenJe-
meyi Meclis'e sunması bekleniyor.
CHP Grup Başkanveküı HahıkKoç
ile Doğu ve Güneydoğu nıilletvekil-
leri, düzenledikleri basın toplantısın-
da Zana ve arkadaşlannı cezaevin-
den kurtaracak bir yasa önerisi vere-
ceklerini açıkladılar. Ancak, daha
sonra bu düzenlemeden "tBDA-C,
Hizbullah mensuplanile çıkar amaç-
h suç örgütierinin de" yararlanacağı
kaygısıyla geri adım atıldı. Parti yö-
netimı konuyu "soğutmaya" bıraicır-
SEZERONAYLADI
Yeni
anayasa
yürürlükte
• Değişiklik paketi ile
Yükseköğretim Kurulu'ndan
Genelkurmay Başkanhğı
temsilcisi çıkanlırken TSK
harcamalan Sayıştay
denetimine açıldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkaıu Ahmet Necdet
Sezer, Avrupa Birliği'ne uyum
amacıyla hazırlanan 10 maddelik
anayasa değişiklik paketini
onayladı. DeğişikJik ile kadın ve
erkeklerin eşit haklara sahip
olduğu ifadesi anayasaya
konuldu. Yükseköğretim
Kurulu'ndan Genelkurmay
Başkanlığı temsilcisi çıkanlırken
TSK harcamalan Sayıştay
denetimine açıldı. Sezer'in
onaylamasıyla yürürlüğe giren
değişiklik ile anayasarun 10.
maddesıne "Kadnüar ve erkekkr
eşit haklara sahiptir. Deviet, bu
eşitiiğin yaşama geçmesini
sağlamakia yükümiüdür" hükmii
eklendi. Anayasadalü ıdam ile
ilgili hüküm ve ifadeler ayıklandı.
Anayasanın 30. maddesindeki
değişikhkle, basın işletmesi
olarak kurulan basunevi ve basın
araçlanna, suç aleti olduğu
gerekçesiyle el konulması
yasaklandı "Savaş ve çok yakm
savaş tebdidi ve terör suçlannda"
ölüm cezası verilebilmesine
ilişkin hüküm anayasadan
çıkanlırken "ölüm cezası ve genel
müsadere cezası verfleme>f
eceği"
anayasaya eklendi. Yurttaşlann,
suç nedeniyle yabancı bir ülkeye
verilemeyeceğine ilişkin anayasa
hükmü kaldınldı. DeğişikJiğe
göre, yasalann aynı konuda farklı
hükümler içermesi nedeniyle
çıkabilecek uyusmazhklarda
uluslararası anlaşma hükümleri
temel alınacak. Düzenleme ile
Yükseköğretim Kurulu'ndan
Genelkurmay Başkanlığı
temsilcisi çıkanlırken DGM'lerin
kuruluş amacı ve yapısın)
düzenleyen 143. madde de
kaldınldı.
• Düzenlemeden sağ eğilimli ve PKK'li 577 kişi ile sol görüşlü 3 bin 278 hükümlünün
yararlanacağı hesaplanıyor. Yönetimin öneriyi oyalaması durumunda bir grup
milletvekilinin düzenlemeyi Meclis'e sunması bekleniyor.
ken grupta oluşturulan bir komisyon
seçenekli bir öneri hazırladı. Muhar-
remKıhç,ZiyaYergök,AtibKaı1,Me-
sut Değer, Nuri Saygun, Yüksel Çor-
bacıoğhı, ŞerifErtuğrui. Atifla Emek
ve Tunca\ Ercenk taraftndan hazırla-
nanan rapor grup yönerimine sunul-
du.tki seçenekli yasa önerisi şöyle:
1. "Bu kanun kapsamma giren suç-
lardan mahkûm oianlardan, TBMM
tarafindan ölüm cezalannın yerine
georifanemesine karar verilenler 36
yıllannı, müebbet ağn- hapis cezasma
karar verilen hükumlüler 30 yıOan-
nL diğer şahsi hürrtveti bağbyıa ce-
zalara mahkûm ediİmiş olanİar hü-
kümlülük süresinin 2/3'sini çekmiş
ohıp da iyi halB hükümlü nitenğinde
buhınduklan takdirde taJepleri oJ-
maksızm şartb sabverilnier."
2. 3713 Sayıh Terörle Mücadele
Kanunu'nun cezalann arttınlması
başhklı maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir:
"3. ve 4. maddelerde yazüı suçian
işleyenJer hakkmda ilgili kanunîara
göre tayin edOecek şahsi hürrtveti bağ-
lajıa cezabrveyaparacezalan L3 ora-
nında arttınlarak hükmolunur. Bu
suretie tayin ohınacak cezalarda, ge-
rek o fiii için, gerek her nevi ceza için
muayyen olan cezanın yukan snun
aşılabSir. Ancak şahsi hürriyeti bağ-
lavıcı cezalarda bu smır ağır hapiste
36, hafif hapiste 10 vih geçemez."
Komisyon raporunda adi suçlar için
yüzde 40, terör suçlulan için ise yüz-
de 75 oranında infazm söz konusu
olduğuna dikkat çekilerek şu değer-
lendirmeler yapıldı:
"1. seçenekte, adalet ve hakkaniyet
kuraDan çerçevesinde değeriendirnıe
yapıkhğında amaca uygun bir düzen-
leme yapıhmş olacakür. Ancak bu in-
dirim vapıkbğı takdirde,4422 saydı Çı-
kar Amaçb Suç ÖrgürJeriyle Müca-
dele Kanunu'na göre yargılanan ve
hüküm giyenlerin de bu düzenleme-
den yararjanmalan söz konusu olabi-
lecektir. 15 yılhk bir ceza esas ahndı-
ğında. mevcut infaz hükümlerine gö-
re 11 yıl 2 ay 5 günlük bir infaz söz ko-
nusu obnaktadır. 17. maddede 2/3 ola-
rak değisiknk yapıldığı takdirde ise
infaz süresi 10 yıl olmaktadır. 1 yıl 1
a> ve5günlük bir \ararlanma sözko-
nusu ohnaktadn-.
2.seçenekuygulanırsa; 168/2. mad-
deye muhalefet halinde 10 yıl olan te-
melceza, 1/3 artunknğmda 13yıl4 aya
çıkacakür. Bunun infaz olarak karşı-
bğı ise net olarak 10 yıldır. Bunlann
(faşmda, TCK'nin 168. maddesindeki
müevyideJerin aşağı sınırlara çekil-
mesi ve bu maddeyle sınırh bir .vasa
tektifnün gündeme getirflmesi haH de
3. seçenek olarak düşünülebilir. An-
cak, hem bu konuda TCK'de genel
birçalışmav-apıimaktaobnaa,hemce-
za potitikasındakigenelSkelervehem
de Ceza Kanunumuzda mevcut ey-
lemlere yöneük olarak yeni indirim
ve arttınm yapıhnası ve hukuka uy-
gun dengeh' bir vapuun gerçekleştirO-
mesi zonınluluğu karşısında bu aşa-
mada dikkate ahnmaması gerektiği
göriişündeviz."
Ekmekçi. aramızdan aynkşnun 7. yddönümünde mezan başında törenle anıkh. (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY)
Mustafa Ekmekçi anıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yazanmız
Mustafa Ekmekçi, ölümünün 7. yıldönümünde et-
kinliklerle anıldı.
Ekmekçi için dün ilk tören, gömütü başında ger-
çekleşti. Törene gazetemiz Ankara Temsilcisi Mus-
ta&Bafljay, TBMM Başkanvekili Y*nazAteş, CHP
millervekJlleri Yakup Kepenek, Kemal Kıhçda-
roğlu, Fikret Ünhî, Ekmekçi'nin eşi Aldogan Ek-
mekçi ve ailesi, TMMOB Başkanı Kaya Güvenç,
okurlan, dostlan, gazetecilerie Cmnhnriyetçah-
şanlan katıldılar. Eski Çağdaş Gazeteciler Derne-
ğı Başkanı tsmet Denürdöğen, törene katılanlan,
Ekmekçi'yi "Çobanyıkhzı'' diye tanımlayarak say-
gı duruşuna davet etti.
Törende birkomışma yapan Türkiye tnsan Hak-
lan Kurumu Başkam Nevzat Hervaa. "Ekmek-
çi'yi sesi duyufanayan insanlann sözcüsü diye ta-
nunlamak doğru bir saptama olar. Yalmzca yaz»-
lanyla değfl, kişisel geBşimleriyle de birçok soru-
nun çözümünü sağbdL Patronlann iş takipçisi de-
ğfldi, emekçi Idtkterin yanmda saf tuttu. Egflme-
di, başı gökte, gönlü tophımun gönenci ve insanla-
nn muHuhığunda, gözü doğacak umudun uflaın-
daydL Demokrasi savaşımına yön veren böyie ay-
dm insanJann yokluğunda üstümüze karanhk bir
örtü örtmek istiyorlar." dedi.
Ekmekçi için ıkinci etkinlik Uğur Mumcu Araş-
tırmacı Gazetecilik Vakfi'nda gerçekleştirildi. Ga-
zetemiz Ankara îdare Müdürü Mehmet Açıktan'ın
yönettiği açıkoturuma Aldoğan Ekmekçi. Köy
Enstitüleri ve Çağdaş Eğitün Vakfi Başkanı Ühan
Alkan, Hûrriyet gazetestnden Faruk Btktirici,Abit
Dursun ve gazetemiz yazan ŞükranSonerkatıldı.
Ekmekçi'nin çok duygusal bir insan olduğunu
söyleyen Aldoğan Ekmekçi, eşinin eğitimin öne-
mine yürekten inandığım belirtti. Faruk Bildirici,
Ekmekçi'nin, inandığı sorunun üzerine gitmede
kararlı bir kişiliğe sahip olduğunu ifade ederek "Jyi
gazeteci dinfer, kötü gazeteci ise konuşur. tşte Ek-
mekçi, dHuemesmi bOen bir insandT dedi.
SEZER'E IKÎNCÎ VETO HAKKI
YÖK Yasası
'anayasa
ozurluANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in
anayasa değişikliğı paketini onaylamasıyla,
içerisinde Genelkurmay'ın YÖK'e temsilci
seçmesine olanak sağlayan madde bulunan
YÖK Yasası anayasal olarak "özürlü" hale
geldi. Hükümetin, YÖK Yasasf nın iade
edilmesi durumunda, Genelkurmay'ın
temsilci seçmesine ilişkin maddeyi metinden
çıkarması, Cumhurbaşkanı Sezer'e ikinci bir
veto hakkı yaratacak. AKP hükümetinin,
toplumun tüm kesimlerinden yükselen
tepkilere "kulak okayarak" ÖSS'ye
yetiştirmek için hızla TBMM'den geçirdiği
11 maddelik YÖK Yasası'nın,
Cumhurbaşkanı Sezer tarafindan iade
edilmesi olasılığı yükseldi. Sezer'in dün
onayladığı
anayasa
değişikliğı • Cumhurbaşkanı
paketi ile Sezer'in anayasa
Genelkurmay J «.• -i !•»••• i *.• •
Başkanlığı'nın ueglŞlkJlgl paketini
YÖK'e onaylaması ile
temsiici Çankaya
'Iktidar Yürüyüşü' hareketi CHP'ye muhalif olmadıklannı belirtti
Partiyiiktidaryapmak istiyoruzANKARA (Cmnhuriyet Büro-
su) - CHP'li 30 milletvekilinin
oluşturduğu "İktidar Yüriivüşjii"
hareketi, parti yönetiminin sert
tepkisine karşılık. muhalif olma-
dıklannı, "kenduerini parti içi ik-
tidara taşunayı değfl, partiyi ikti-
dara taşunayı" hedefledıklennı
bildirdi.
İktidar Yürüyüşü Hareketi, CHP
yönetiminin deklarasyon yayımla-
malanna gösterdiği sert tepkiye
yanıt verdi. Hareket Sözcüsü Si-
yam Kesünoğhı tktidar Yürüyü-
şü'nün bir muhalefet hareketi ol-
madığını belirterek "Toplumun
CHP'den obm talepleri doğrultu-
sunda partimizi büvütme ve geniş
halkkttielernie kucaklaşnrma ha-
rekeocür. Hedefimizkendnnizi par-
ti içi iktidara taşımak değü, parti-
mizi ikrjdara taşunaktir'" dedi.
Kesimoğlu, şu görüşleri dile ge-
tirdi: "Hareketimiz CHP'yi bü-
tünleştirerek daha da güçlendir-
me>i ve bu amaçla savunduğu de-
ğerleripaylaşan tünı sos\aldemok-
radankucaklamayı veyıDardırsü-
regelen soldaki bölünmüşlüğe son
vermeyi amaçlamaktadır. Hareke-
timiz, CHP'yi toplumda çok daha
güvenilir bir konuma taşımayı
amaçlamaktadır.''
sona erdı. bulunan YOK
Ancak Yasası 'anayasa
^ y , * A özürlü' hale geldi.
Koşku nde °
incelemesi
süren YÖK Yasası'nda, Genelkurmay'ın
kurulda bir üye bulundurması öngörülüyor.
Bu durumda Sezer, YÖK Yasası'nı
anayasaya aykın olduğu için iade edebılecek.
Sezer'in, kendisine 13 Mayıs 2005'te
gönderilen yasa hakkmda 28 Mayıs tarihine
kadar karar vermesi gerekiyor. 19 Mayıs
mesajmda, AKP iktidannı laiklik ve öğretim
birliğinin korunması konusunda sert bir dılle
uyaran Sezer'in yasayı veto eönesine kesin
gözüyle bakılırken hükümet yasayı
çıkarmakta ısrarcı olursa. yasayı yeniden
düzenleyerek anayasaya uyumlu duruma
getirmek zorunda kalacak. Hükümetin,
Geneikurmay temsilcisi ile ilgili değişiklik
yaparak Çankaya Köşkü'ne onay için
yeniden göndermesi durumunda Sezer,
yasayı "değişiklik yapıldığı'' gerekçesiyle bir
kez daha veto edebılecek. TBMM Anayasa
Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu. geçen
günlerde yaptığı açıklamada. yasayla ilgili
"karmaşa doğacağnu" kabul etmişti.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.t
Vıyana - Avrupa'ya goç eden insan-
lanmız da Türkiye'nin Avoıpa Birli-
ği'ne girip girmemesini. girip gireme-
yeceğini tartışıyoriar. Dün ünz'de yap-
tığımız birtoplantıda konu Türkiye'nin
AB'ye girip girmemesi üzerineydi. Ço-
ğunluğunu sosyalistlerin oluşturduğu
salonda eğilim AB'ye girmemek yö-
nündeydi. AB'nin Türkiye'deki de-
mokratikleşmeye katkıda bulunduğu-
nu kabul ediyorlardı ancak buna rağ-
men Türkiye'nin alınmayacağını, alın-
sa bile bu kabulün Türkiye'nin yara-
nna olmayacağını düşünüyorlardı.
13 Haziran'daAB üyesi ülkelercteAv-
rupa Parlamentosu seçimleri yapıla-
cak. Bu nedenle Avrupa'nın siyasi
akımlan bu seçimlere hazjrlanıyortar.
vlyana'nın sokaklarında dolaşırken
en çok dikkat çekici olan ünlü Avus-
turyalı ırkçı Haider'in partisinin (Avus-
turya özgürlük Partisi) adayı Hans
Kronberger'in heryeri kaplayan pro-
pagandaafişleriydi. Kronberger, "fîa-
na verin Türkiye'ye hayırdiyeyim" an-
lamında bir slogan kullanıyordu. An-
laşılan o ki, Avusturya ırkçılan ve ge-
Avrupa'da Avrupa Birliği'ni Tartışmak
ricileri Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne
girmemesjni bu seçimlerde temel mai-
zeme olarak kullanacaklardı. Diğer ül-
kelerdeki durumu tam olarak bilmi-
yorum. Ancak bildiğimiz bir gerçek
var Oda Avrupa'nin sağcılannın Tür-
kiye'yi istemediği. Onlar, artan işsiz-
lik sorununu yabancılann üzerine yı-
karak siyaset yapmayı tercih ediyor.
Tipik bir ırkçı siyaset. Yıllardır yapılan
bu siyaset şimdi Türkiye'nin adaylığı
üzerinde yeniden gündeme getirili-
yor.
Bu örnekleri, buradaki solcu Türk-
lere gösterip bakın onlar zaten Türki-
ye'nin girmesini istemiyoriar, siz bir
anlamda onlaria aynı çizgiye düşü-
yorsunuzdediğimiz zaman, "Bizion-
laria aynıparalelde değeriendirmeyin,
bizim karşı çıkış nedenimiz farklı" ce-
vabını veriyorlar. Türkiye'de de ülkü-
cülerin, aşın milliyetçilerin Türkiye'nin
AB üyeliğine karşı çıkması acaba bir
rastlantı mı?
Avrupa'daki Alevi yurttaşlanmızın
en büyük örgütü ve yabancılar içinde-
ki en etkili kitle örgütlerinden birisi
olan Avrupa Alevi Birlikleri Konfede-
rasyonu ile Türkiye'deki Alevi Bekta-
şi Federasyonu daAvrupa'da 7 dilden
bir broşür yayımlayarak Türkiye'nin
AB üyeliğini desteklediklerini açıklı-
yor. Bu bildiri Avrupa'daki yurttaşla-
nmız arasındaki genel eğilimi de dile
getiriyor diyebiliriz.
Bu bildirinin bazı bölümlerini sizler-
le paylaşmak istiyorum: "Avrupa Bir-
liğiyolunda demokratikleşen bir Tür-
kiye'ye evet.
Avrupa AJevilerinin kurumu Avru-
pa Alevi Konfederasyonu, Alevilerin
kendilehni Avrupa toplumunun bir
parçasj ve Aleviliği de Avrupa kültü-
rünün bir parçası olarak tanımladık-
larını sevinçle görmektedir. Temel
AlevideğerieriileAvrupa Biriiği'nin de-
ğerleri üst üste örtüşmektedir. Bu
bağlamda; -Eşit ve demokratikhuku-
ka dayalı bir toplum yaratılması; -Da-
yarnşma ve sosyaladalet ilkelerinin ku-
rumlaşması; -Düşünce ve inanç öz-
gürlüğünün sınırsız olarak yaşanma-
sı; -Banş için, köktendincilik, ırkçılık
ve terörle mücadele edilmesi en baş-
ta gelen amaçlanmızdandır."
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederas-
yonu bu noktadan sonra şunlan be-
lirtiyor: "Bu amaçlann Avrupa Birliği
içinde gerçekleşeceğine inanıyor; bu
nedenle Türkiye'nin de Avrupa aile-
si içinde yer almasını destekliyoruz.
Türkiye'nin yeri insanlığın kazanımı
olan Anadolu medeniyetinin de kat-
kı sunduğuAvrupa medeniyetinin ya-
şam alanıdır. Avrupa Birliği yolunda
Türkiye 'nin gereklidemokratik ve sos-
yal reformlanyapmasını talep ediyor
ve destekliyoruz."
Bu noktada Alevilerin bazı önemli
talepleri de dile getiriliyor: "Alevilik
hukuksal güvence altına alınmalı ve
aynmcı uygulamaya son verilmelidir.
Zorunlu din dersleri kaldınlmalı vı
Alevi öğrencileri asimile etme politi
kasından vazgeçilmelidir. Okullard,
Alevilik dersleri verilmelidir. Alevileriı
inanç ve kültüneriniyaşattklan cemev
leriinanç kurumlan olarak kabul ediı
melidir."
•••
V1yana'ya4 gün önce gelsem Ettoı
John'un konserini izleme olanağır
varmış, kaçırdığıma hayıflandım. Be
vedere Galerisi'nde Gustav Kilmt'i
"öpücük" başlıklı sergisini gezmeyi teı
cih ettim. Aynı gaJeride Kokoscha nı
ve Schiele'nin bazı seçme tablolar
nı da görebildim. Vlyana'da gündÜ2
leri sıcaklık 25 dereceyi bulduğu içi
kafeler doluydu. Viyanalılar, artan ber
zin fiyatlarını, yeni katılan AB üyesi i'
kelerin kendilerinden neler götüreb
leceğini tartışıyoriar ve yazı karşılî
maya hazııianıyortardı. Ortadoğu g(
zisinin ardından Viyana, iki kültürarc
sındaki farklan sıcağı sıcağına karş
laştırma olanağı verdi. Artık bu karş
laştırmayı da başka bir yazıda yap;
nm.