22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 2004 PAZAR 8 HABERLERİN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denizli Y Y Y Y Y Y Y Y 17 18 18 18 23 23 26 24 Sinop PB 14 Adana PB 22 Zonguldak PB 17 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas PB PB PB Y Y Y PB 18 16 15 13 11 16 14 Y 22 Kars Mersin Dıyarbakır Şanhurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB PB B B B PB PB 22 23 22 21 17 12 14 PB Butun bolgelenmız parçalı ve çok bulutlu, Marmara. Ege. Batı Ak- denız Iç Anadolu'nun batısı ıle Batı Karade- nız'ın ıç kestmlen sağa- nak yağışlı geçecek Hava sıcaklığı, yurdun ıç kesımlennde bıraz azalırken. dığer yerier- de artacak. Ruzgâr gu- ney ve batı yonlerden hafıf ara sıra orta kuv- vette esecek DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Y B PB Y Y Y Y Y 12 9 15 11 15 15 10 8 Münih Y 15 Zürih Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y Y Y Y Y Y PB 20 15 10 15 19 14 17 21 Y 15 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahıre fci PB Y B Y B Y B 13 17 7 25 28 21 13 32 A 32 Açık Parçalı bulutlu i Sısl , Bulutlu > Çok bulutlu • Yagmuriu Gok gurültulu GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada hareket etme özgürlüğü sanarak politikalar icat ettîği de bu açıklamalarla kanıtlanıyor. Ver kurtulcu medyanın bugün üzerine gitmediğı bu konu ne yazık ki, devlet yönetimindeki derin aç- mazlan içerıyor. Devlet tanıkları teslimiyet politikasının nasıl baş- lad ığını açıklıyortar. Bir numaralı tanık; Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer "...23 Ocakgünü MGK toplantısında iki tarafın an- laşamaması sonucu doğacak boşluklann BM Ge- nel Sekreteri'nce doldurulup metnin bu durumuy- Ia iki toplumun onayına sunulması benimsenme- mişken... 24 Ocak 2004'te Davos'ta Genel Sekre- ter'le yapılan (Not: Nezaket gösteren Sezer isim vermedi, biz söyleyelim: RTE'nın)yapf/ç)/ görüşme- de 'bu hususun Türkiye (RTE)taraf ından kabul edıl- diğini'..." Harp Akademileri'nde önceki gün verdi- ği konferansta açıkladı. MGK kararının RTE tarafından çiğnendiğini lafla dillendirmedi, üstelik belgeledi de: Bu gerçek, "...Birieşmiş Milletler Genel Sekre- teıi'nin görüşmelere davet mektubundan ve bu- nu doğrvlayan Davos tutanağından öğrenilmiş- ör..."dedi. ••• Ikinci devlet tanığı Genelkurmay Başkanı: Org. Özkök, TSK'nin görüş ve önerilerinin tarih sırasına göre 15 Şubat'tan başlayarak Başbakan- lık'a aktarıldığını (13 Nisan 04'teki basın toplantı- sında) söylerken, bu işbiıiığınden "her konu ve her sonın üzerinde aynı noktaya geldiğimiz anlamı çı- karılmaz" dedi ve (asıl sorumluyu, MGK karan ak- sine Davos'ta Koti Annan'ın bütün koşullannı ka- bul eden RTE'yi işaret etmekten yoksun) şu anlam- lı vurgulamayı yaptı: "New York müzakere sürecinin 23 Ocak MGK toplantısında çizilen (Cumhurbaşkanı'nın açıkladı- ğı) 'genel çerçevenin dışına çıkması' da bunlara dahildir..." Bu saptamaların ilerleyen süreçte geldiği nokta- lar Kıbrıs sorununun ver kurtula nasıl kurban edil- diğini gösteriyor. Üçüncü tanık: KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş. Davos'tan dönen RTE, Denktaş'tan tes- limiyetçi tutumunu sakladı. Cumhurbaşkanı ile "ol- mazsa olmazlan" konuştu ve bunlardan asla ödün verilmeyeceği güvencesi vererek New York'a yol- cu ettı ve başarı diye tanımladığı bugünkü süreci başlattı. • • • Başan ha? Al sana; üstelik belgesiz konuşmayan iki devlet tanığından sözde anlaşmanın temelinı sarsan kimi sonuçlar: Cumhurbaşkanı Sezer Planın son biçimindeki (Rumların Türk tarafında seyahat, mal mülk edın- me gibi) smırlamaların (derogasyonların) Bırleşik Kıbns'ın AB'ye üye olmasından sonra da Rumların kişisel başvuruları sonucu AB temel hukukuna ya da AİHM kurallanna göre veya AB Adalet Dıva- nı'nca iptal edilebileceğini söyledi. Org. özkök, Türk Kurucu Devletini korumayı amaçlayan derogasyonların AB hukukunun birinci kaynakları arasına "mutlaka dahil edilmesini" zorun- lu gördü. Denktaş, Isviçre'de görüşmeler sürerken dero- gasyonların AB bırincil hukukuna alınmasında ısrar etti, aksi halde Rumlann anlaşmayı deleceklerini söyledi. Sezer noktayı koydu: "AB Komisyonu tarafından verilen taahhütlerie, uyum senedinin ve güvence- lerin yasal geçeriiliğinden söz edilmesi güçtür". (2 Nisan 04 tarihlı The Daily Telegraph'ın yazdı- ğına göre) 150 kilometrekare alana, 391 bin nüfu- sa sahip minnacık Malta adası üye olurken, "...AB, 77 tane derogasyonu kabul etmek zorunda kaldı. AB Malta'nın üyeliğinde neden bu kadar istekliydi? Malta'nın stratejik öneminden dolayı". Veziroğlu ile aynı yargıdayız, işte böyyük Türkı- ye'nın vardığı sonuç: "RTE esti, fakat güriemedi; çakiı, fakat yağamadı. Olmazsa olmazdedi, hiçbih olmadı. Derogasyon olmazsa, bunlar birincil hukuk haline gelmezse bu iş biter dedi; işi bitirdi, ama tes- lim olarak... ... Bihnci hukuk teşkil edecek şekilde bir tek de- rogasyon bile alamadı, bütün söyledikleri bir takıy- ye olarak havada kaldı..." 6 Annan Planı'na hayır' ıııitiııgi H Baştarafı 1. Sayfada parti ve platform temsilcisinin katılımı bek- leniyor. Komitenin açıkladığı ortak bildi- ride, emperyalizmin Kıbns için öngördüğü politikalara karşı çıkıldığı vurgulanarak "Dava ve karar adamı Rauf Denktaş'ın hak ve hukuk mücadelesini destekliyo- ruz. Birieşmiş Milletler Genel Sekreter- liği'nce halka sorulmadan hazırlanan anayasayı ve referandumu meşru bulmu- yoruz" denildi. Planın toprak. mülkiyet, yerleşim ve asker bulundurma konulannda- ki yaİdaşımlann "Türk varüğına yönel- tilmiş bir dizi kasıt" olarak eleştirildiği bildinde, şu görüşlere yer verildi: "Büyük Türk ulusunun, cumhuriyetçi ve Kema- list ilkelerin onurlu yol göstericiliği için- de Anadolu ve Rumeli Miidafaa-i Hukuk ruhuyla geleceğe sahip çıkacağı bilincin- deyiz. Ulusumuzun birlik ve dirlik yanlı- lan, işbirlikçi anlayişlara, küresel köleli- ğe ve federatifçiliğe direnç gösterecektir. Türkiye ve Kıbrıs'taki emperyalist se- naryoya ve yandaşlarına karşı tüm ulu- salcıları 18 Nisan Pazar günü saat 11.00'de Ankara Sıhhiye'de yapılacak açık hava toplantısına çağınyoruz." CHP lıden Deniz Baykal, berabennde CHP Genel Sekreten Önder Sav, Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem ve Grup Başkanvekili Haluk Koç ile dün ADD Ge- nel Başkanı Ertuğrul Kazancf yı zıyaret et- ti. Kazancı. mitinglerini anımsatırken CH- P'nin bu konuda yurtsever, Kıbns gerçek- lerine uygun bir polıtika izlediğini kaydet- ti. CHP liden Baykal da Kıbns mitingine CHP'lilerin doğal olarak katılacağını belir- tirken "Toplumda Kıbrıs konusunda bir sahiplenme, duyarhlık görmek bizi çok memnun eder" dedi. DYP Başkanlık Divanı, KKTC Cumhur- başkanı Denktaş'ı dinlemek için Meclis'e gelmeyen Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ı eleştirirken Cumhurbaşkanı Denk- taş'a desteğini yineledi. Başkanlık Diva- nı'ndan yapılan açıklamada, "Yapay ne- denlerleYüce Meclis'e gelerek Denktaş'ı dinlemek nezaketini dahi göstermeyen- ler, bugün bir tatil beldemizdeki 5 yıldız- lı otel konforuna kendini kaptırmış vazi- yette, Meclis kürsüsünden millete sesle- nenleri arzuhaki, kendini de yönetici ola- rak ilan edip küçümseyebilme cesaretini bulmaktadır" denildi. 6 Gelecek için ıımııt var' Istanbul Haber Servisi - Cumhuriyet döneminin en önemh eğitim kurumlanndan Köy Enstitülerinin 64. kuruluş yılı kutlandı. Etkinliklerde Türk eğitim sisteminin temel taşla- nndan olan Köy Enstitüleri mo- del ahnarak eğitimdeki sorunla- nn çözülmesi gerektiği belirtil- dı. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan tarafından yayımlanan bildinde, Köy Ens- titülerinin yok edilmesinin Cumhuriyet döneminin acıyla anılacak en önemli kıyımı ol- duğu vurgulandı. Köy Enstitülerinin kuruluşu- nun 64. yıh kutlama etkinlikle- ri kapsamında tstanbul Üniver- sitesi (1Ü) Fen Fakültesi'nde bir toplantı yapıldı. Köylünün yolu kesildi 9 sivil toplum kuruluşunun iş- birliğinde gerçekleştirilen top- lantmın açılış konuşmasını ya- pan 1C Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Taylan Akkayan, Köy Ens- titülerinin. köylüleri çağdaş ya- şam standartlanna götürmek için uygulanan bir model oldu- ğunu bildirdi. Akkayan, "Ama köylünün yolu köyde kesildi. Şimdi kentli yaşam var. An- cak kentlinin de kentte yolu kesiliyor. Sahne farklı, ama sonuç aynı. Bu nedenle çok dikkatli olarak Köy Enstitüle- ri deneyiminden ders çıkar- malıyız" dedi. Köy Enstitülerinin, Türki- ye'nin özgün üretimi olduğunu vurgulayan Akkayan, geçmiş- ten şimdiye açılan bu yolda mü- cadele edilerek güçlü toplumun yaratılması gerektiğini dile ge- tirdi. Etkinliği düzenleyen sivil Törende Köy Enstitüleri mezunları yeniden bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. toplum kuruluşlan adına bir ko- nuşma yapan tÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öjjretim üyesi Prof. Dr. Recep Özgültekin de "Köy Enstitülerini tırpanla- yan zihniyet, günümüzde de faaliyetlerine devam ediyor. Eğitimi bu hale getiren popü- list siyasi görüşler ya yaptık- larının farkında değiller ya da hainler" diye konuştu. Belgesel gösterimi Özgültekin, Türk eğitim sis- teminin iyileştirilmesi için Köy Enstitülerinin model ahnması gerektiğine işaret etti. Toplantıda aynca Köy Ensti- tülerini Araştırma ve E|itimi Geliştirme Derneği ile ÎU Ha- san Ali Yücel Eğitim Fakültesi çatısı altında ilk kez bir araya gelen üniversite öğrencileri ta- rafından hazırlanan "Köy Ens- titüleri Işığında Yeni Bir Eği- tim Modeli" adlı çalıştayın so- nuç bildirgesi sunuldu. "Tema ve Varyasyonlar" adlı dinleti- nin sunulduğu etkinlikte, Ah- met Soner'in Köy Enstitüleri- ni anlattığı "Geriye Kalanlar" adlı belgesel de ilk kez gösteril- di. Etkinlik, katılımcıların hep birlikte "Ziraat Marşı"nı oku- malan ile sona erdi. Çağdaş Ya- şamı Destekleme Derneği (ÇYDD) de "Köy Enstitüleri- nin Kuruluş Yasası"nın kabu- lünün 64. yıh nedeniyle bildiri yayımladı. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan tarafından yayımlanan bildinde, Köy Ens- titülerinin yok edilmesinin Cumhuriyet döneminin acıyla anılacak en önemli kıyımı ol- dugu vurgulandı. Kırsal kalkınma projesi Bildiride şu ifadelere yer ve- rildi: "Köy Enstitüleri, Tür- kiye Cumhuriyeti'nin en önemli ve dünyaca bilinen, ödüllendirilen ve değerlendi- rilen bir kırsal kalkınma ve çağdaşlaşma projesidir. Gü- nümüzde geriye dönüp bakı- yor, 'Köy Enstitülerimiz yaşa- tılsaydı, ülkemizde hâlâ 7 mil- yon okumaz yazmaz olamazdı, hâlâ bir milyon kızımız okula gönderilemez olamazdı' diyo- ruz. Türkiye'nin bu yarası hep kanayacaktır. Köy Ensti- tüleri ruhu ise asla yok olma- yacaktır." "Bu kadannı düşümııedik' Özel Deniz Anaokulu, llköğretim Okulu ve Anadolu Lisesi'nden Duyuru 2004-2005 Öğretim Yılı Kabul Şartları 19.04.2004 tarihinden itibaren Anaokulumuza, llköğretim Okulumuza ve Anadolu üsemize ön kayıtlanmız başlamıştır. 1-Ana sınıfı ve birinci sınıfa kesin kayıt, ön kayıt başvuru sırasına göre ve mülakatla yapılacaktır. 2- Ara sınıflara başvuran tüm öğrenciler bilgi ve seviye belirleme sınavı sonucuna göre alınacaktır. 3- Sınavda başarılı olup, ön kayıt yaptıran öğrencilerin kesin kaydı 01.06.2004 tarihinden itibaren yapılacaktır. 4- Ön kayıt için 2 adet fotoğraf ve nüfus cüzdanı fotokopisi gereklidir. llköğretim Anasınıfı 1. Sınıf 2. Sınıf 3. Sınıf 4. Sınıf 5. Sınıf 6. Sınıf 7. Sınıf 8. Sınıf Kontenjan 40 50 8 3 7 4 7 4 1 Anadolu Lisesî Hazıriık 9. Sınıf 10. Sınıf 11. Sınıf Kontenjan 25 5 1 1 Tel : (0232) 236 74 33 (3 hat) Fax : (0232) 236 74 37 Web : www.denizkoleji.k12.tr MURAT K1ŞLALI ANKARA - Imar Banka- sı'na el konmasından sonra bankada denetim yapan ban- ka murakıplan, müşterilere yapılan açığa bono satışlan- nın niçin önceden tespit edi- lemediğini "Açığa satış ya- pacakları, buna cüret ede- bilecekleri kinısenin aklına gelmemiştir" diye açıkladı- lar. Hafta ıcinde bankacılıkla ilgili Meclis araştırma komıs- yonuna bilgi veren Bankacı- lık Denetleme ve Düzenleme Kurumu'ndan (BDDK) iki bankalar yeminlı murakıbı, İmar'da açığa bono satışı ya- pıldığını anlamanın, banka içinden yapılan incelemeler- de bile zor olduğunu ileri sü- rerek "Sadece kurumun yetld belgesi olmadan satış yaptığı tespit edilebUirr> de- di. Bankalar yeminli murakıp- lan, BDDK'nin durumu na- sıl olup da anlayamadığına yönelik soruya da şu yanıtı verdi: "Bankalar güven müesseseleri olduğu için ve zaten halktan karşılıksız para toplamak gibi yetkile- ri olduğu için, İmar'ın Ha- zine bonosu satışına aracı- hk etme yetkisinin olmaya- cağı kimsenin aklına gelme- miştir. Böyle bir şeye cüret edebilecekleri düşünüleme- miştir." tmar Bankası'nda çok kü- çük bir parasal hareketin ta- kibinin bile birkaç haftayı bulduğunu belirten murakıp- lar, paranm çok farklı banka- lan dolaştığını, hemen gruba gitmediğini söyleyerek şu bilgileri verdi: "İmar- bank'tan para çıkıyor. Va- kıfbank, Garanti, Koç- bank'ı dolaşıyor ve geri ge- liyor. Sonra Telsim veya ÇEAŞ'a gidiyor. Bankanın fişleri ile sistem kayıtları birbirini rutmuyor. Bazı ka- yıtlar silinmiş. bazıları de- ğiştirilmiş. Sistem üzerinde gidince olay tıkanıyor. Bu da inceleme sürecini yavaş- latıyor." Komisyona bilgi veren mu- rakıplar, Imar Bankası'nda hayah hesap cüzdanlanna "şu ana kadar rastlanma- dığını" belirttiler. Belli tarih- ler itibanyla oluşan fazladan mevduatlann bir hesaba akta- nldığını ifade eden murakıp- lar, nakit ihtiyacının da bu he- saptan kullanıldığını söyledi. Kredi kullanılması dışında "gruba ne kadar kaynak aktarıldığını şu ana kadar global olarak tespit edeme- diklerini" de belirten mura- kıplar "Bir örnek belge var. Burada 2 milyar dolarlık bir kaynağın offshore üze- rinden aktarıldığı görülü- yor. Bu delil olur mu olmaz mı kayıtlardan teyit edemi- yoruz" diye konuştular. Yapı Kredi Yayıncılık'ta yeni dönem NENA ÇALtDİS Yapı Kredi Yayıncüık'ın pazartesi günü yapılan olağanüstü genel kurul toplantı- sında, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncüık AŞ murahhas üyesi Enis Batur'un göre- vine son verildi. 'Fikir aynhğı' gerek- çesiyle işine son verilen Batur'un ardın- dan Genel Yayın Yönetmeni Ayfer Tunç ve editör Cem Akaş da görevlerinden is- tifaettiler. 15 yıldırYKY'ninbaşında bulunan Batur, 7 Mart'ta yayınevinin 2000'inci kitabını basmıştı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) denetimindeki YKY'nin yöne- tim toplantısında, başkanlığa Ali thsan Karacan getirildi. Karacan'la birlikte görev alacak olan ekip şu isimlerden oluşuyor: Fikri Şadi Gücüm, Prof. Yu- nus Metin Sözen, Mehmet Duru ve Münir Subarlas. Ayfer Tunç, kurum içinde dolaşan, "Istifa edenlerin tazmi- natlan ödenmeyecek" sözlerine şöyle açıklık getirdi: "Ben istifa ettiğim için, herhangi bir tazminat beklemiyonım. Bu zaten çok normal.Yapı Kredi Kül- tür ve Sanat Yayıncüık olarak bugüne dek bizimle birlikte çalışan bazı arka- daşlarla tatsız aynhklanmız obnasına rağmen ve tazminatları ödenmemesi gerektiği halde, hepsinin tazminatları ödendi. Cem'in ve beninı alacağımız yok. Ortada dolaşan söylenti, tazmi- natlar ödenmeyecek yönünde. Enis Batur'un bu para hakkıdır." GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada resi (ANC) oylann yüzde 62.6'sını almış ve Mandela 27 yıllık cezaevi yaşamından sonra devlet başkanlığı koltuğuna oturmuştu. 14 Nisan seçimlerinden de yine ANC zaferte çıktı ve önceki iki seçimden daha yüksek oy oranına ula- şıp yüzde 70'le anayasayı da değiştirebilecek çoğun- luğa ulaştı. GAC, sıradan bir ülke değil... Bu topraklarda yaşa- nan pek çok olay tüm dünyayı ortak kedere, ortak se- vince boğdu. 1996 benim için Afrika yılı idi. 1996 yaz sonunda Johannesburg'a inene dek okuduklanmın üstüne, burada görüp dinlediklerim "Insanoğlu bilim- de, teknolojide bu kadar ilehedi de, acaba insanlık ne kadar ilertedi" sorusunu sürekli çengelli tuttu. Mandela'nın yaşamöyküsünü okuyup dinledikten sonra bendeki ilk çağnşım şu oldu: Siyah aydınlık! Cezaevi yıllarının son günlerini geçirdiği Cape Town'ın hemen karşısmdaki Robben Adası bugün tu- ristik mekânlardan biri... Nelson Mandela 18 Temmuz 1918'de dünyaya geldiğinde ailesi ona Rolihlahia adını veımiş. Ancak yönetimde beyazlar olduğu için Afrikalı bir siyah, nüfus cüzdanı almak istiyorsa, yer- li adının yanına mutlaka bir beyaz adı da almak zo- rundaydı. llkokula başladığında öğretmeni Mdinga- ne onu yanına çağırdı: "Rolihlahia, yeni adın Nelson. Büyük Ingiliz Kapta- nı Lord Nelson'dan esinlenerek sana bu adı koyuyo- rumr Yaşadığınız topraklarda egemenliği başkasına ver- diniz mi, kendi adınızı bile alamazsınız! Mandela'nın ırk aynmına karşı verdiği zorlu müca- detenin ardından iktidara gelince yaptığı ilk işin "şid- dete karşı durmak" olması onu aynca büyüttü. İlk se- çimden sonra da "Artık ben yokum, yardımcım Tha- bo Mbeki aday olacak" dedi. Isteseydi ömür boyu her seçımi kazanabilirdi. Bu da onu aynca büyüten, her coğrafyaya ders olacak bir davranış! Mandela ve Atatürk GAC topraklannda dünyanın en büyük altın ve el- mas rezervleri var. Zaten büyük zenginliği ve köleliği de bu yüzden. Irk ayrımı resmen sona erene dek gün- demde kalan uygulamalardan bazı örnekler verelim: - Siyahlann çok azının okula gitmesine izin veriliyor- du. özellikle maden işçileri en çok 50 sözcük yazıp okuyacak kadar eğitimden geçiriliyordu. Onlar da ye- rin altında üretim için gerekli olanlardı. - Siyahlar beyazlann yaşadığı yerlere ancak özel bir pasaportla girebiliyorlardı. - Ülkede melezler de vardı. Bir kişinin gerçek be- yaz olup olmadığını saptamak için saçına tarak yer- leştiriliyordu. Saç çok düzse ve tarak hemen düşer- se gerçek beyazdı! - Buna karşılık siyahlar da kendilerince gelenekler yerieştirmişlerdi. Bir siyah ev inşa ediyorsa, sağlam olması için temeline mutlaka bir beyaz gözü koyma- sı gerekirdi. Buna inanılıyordu. Bugün bunlar yok ama, kimi izler de hissedilmiyor değil. Johannesburg merkezinde Von Brandis Cad- desi'nde yürijrken büyük bir mağazadan çıkanlar dik- katimi çekti. Beyazlar elini kolunu sallaya sallaya çı- kıyor, siyahlann çantası, üzeri aranıyordu. Onlann hır- sızlık yapabileceği endişesi devam ediyordu. Siyahian arayan görevli de siyahtı! Dilerim aradan geçen 8 yılda bu uygulama kalkrnıştır. GAC devlet başkanlığına yeniden seçilen Mbeki'nin başlıca hedefi şu: Afrika rönesansı! Güney Afrika gezim sırasında görüştüğüm aydın- lar, siyasetçiler de bu arayışı dillendirmişti. Güney Af- rika Universitesi okutmanlanndan Dirk Kotze ile bu arayışı konuşurken, söz dönüp dolaşıp Atatürk'e gel- di. Kendince doğal bir anlatımla, Mandela'yı Atatürk'le karşılaştırdı, sözü şöyle bağladı: "Atatürk entelektüeldi, Mandela değil..." ankcum « cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet'e 3 ödül tstanbul Haber Seni- si - Konrad Adenauer Vakfı ile Türkiye Gazete- ciler Cemiyeti'nin (TGC) ortaklaşa düzenlediği "Yerel Gazetecilik 2003 Ödülleri" sahiplerini buldu. Gazetemiz tsken- derun muhabiri Akın Bo- dur birincilik, Samandağ muhabirimiz Şahiye Say üçüncülük ödülünü ka- zandı. Batman muhabiri- miz Arif Aslan'a mansi- yon değer görüldü. Pera Palas Oteli'ndeki ödül tö- renine parti çalışmalan nedeniyle katılamayan Devlet Bakanı Beşir Ata- lay'ın mesajı, Başbakan- lık Basın Yayın ve Enfor- masyon Genel Müdürü Abdurrahman Bilgiç ta- rafından okundu. Mesa- jında yerel medyayı güç- lendirecek, toplum adına doğruyu ve gerçeği arar- ken gazeteciyi cesaretlen- direcek çabalan destekle- diklerini belirten Atalay, milli mücadele dönemin- deki önemini vurguladığı yerel medyanın bugün de çağdaş işlevlerinin gide- rek daha çok belirginleş- tiğüıi kaydetti. Atalay, yerel medyanın, yerel değerlerin ulusal dü- zeye ve dünyaya tamtıl- ması ile evrensel standart- lann beldesine taşınma- sında bir köprü olduğunu vurguladı. TGC Başkanı Orhan Erinç de 2002 yılında yü- rürlüğe giren Basın Yasa- sı'nın öngördüğü cezala- nn, her yıl enflasyon ora- nınm üstünde arttığına işaret etti. Yasa ilk çıktı- ğında 10 milyar lira olan para cezasımn bugün 41 milyar 800 milyon liraya ulaştığııu vurgulayan Er- inç, bu yasanın sorumlu- luğunun 57. hükümete ait olduğunu söyledi. Erinç, bu yasanın sadece gazete- cilerin değil, yayın organ- larımn da özgürlüğünü elinden aldığını ifade etti. Yeni Basın Yasası Tasan- sı'na da değinen Erinç, burada karşı çıktıklan ki- mi maddeler bulunduğu- nu, ancak onlann da TB- MM Adalet Komisyo- nu'nda gözden geçirilerek olumlu bir sonuca ulaşıla- cağını umduklannı söyle- di. Konuşmalann ardın- dan ödüller sahiplerine ve- rildi. Birincilik ödülü, gaze- temizin Iskenderun muha- birliğini de yüriiten Isken- derun Ses Gazetesi'nden Akın Bodur"a verildi. Bo- dur, ödülünü Abdurrah- man Bilgiç'ten aldı. tkin- ciük ödülüne Balıkesir Ye- ni Haber gazetesinden Önder Bahkçı, üçüncü- lük ödülüne de Iskenderun Samandağ gazetesinden ve gazetemiz Samandağ muhabirliğini yürüten Şa- hiye Say değer bulundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle