Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 2004 PAZAR
8 HABERLERİN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edirne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manısa
Aydın
Denizli
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
17
18
18
18
23
23
26
24
Sinop PB 14 Adana PB 22
Zonguldak PB 17 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
Y
Y
Y
PB
18
16
15
13
11
16
14
Y 22 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanhurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
PB
B
B
B
PB
PB
22
23
22
21
17
12
14
PB
Butun bolgelenmız
parçalı ve çok bulutlu,
Marmara. Ege. Batı Ak-
denız Iç Anadolu'nun
batısı ıle Batı Karade-
nız'ın ıç kestmlen sağa-
nak yağışlı geçecek
Hava sıcaklığı, yurdun
ıç kesımlennde bıraz
azalırken. dığer yerier-
de artacak. Ruzgâr gu-
ney ve batı yonlerden
hafıf ara sıra orta kuv-
vette esecek
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Y
B
PB
Y
Y
Y
Y
Y
12
9
15
11
15
15
10
8
Münih Y 15 Zürih
Berlın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
PB
20
15
10
15
19
14
17
21
Y 15 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahıre
fci
PB
Y
B
Y
B
Y
B
13
17
7
25
28
21
13
32
A 32
Açık Parçalı bulutlu i Sısl , Bulutlu > Çok bulutlu • Yagmuriu Gok gurültulu
GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK
• Baştarafı 1. Sayfada
hareket etme özgürlüğü sanarak politikalar icat
ettîği de bu açıklamalarla kanıtlanıyor.
Ver kurtulcu medyanın bugün üzerine gitmediğı
bu konu ne yazık ki, devlet yönetimindeki derin aç-
mazlan içerıyor.
Devlet tanıkları teslimiyet politikasının nasıl baş-
lad ığını açıklıyortar. Bir numaralı tanık; Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer
"...23 Ocakgünü MGK toplantısında iki tarafın an-
laşamaması sonucu doğacak boşluklann BM Ge-
nel Sekreteri'nce doldurulup metnin bu durumuy-
Ia iki toplumun onayına sunulması benimsenme-
mişken... 24 Ocak 2004'te Davos'ta Genel Sekre-
ter'le yapılan (Not: Nezaket gösteren Sezer isim
vermedi, biz söyleyelim: RTE'nın)yapf/ç)/ görüşme-
de 'bu hususun Türkiye (RTE)taraf ından kabul edıl-
diğini'..." Harp Akademileri'nde önceki gün verdi-
ği konferansta açıkladı.
MGK kararının RTE tarafından çiğnendiğini lafla
dillendirmedi, üstelik belgeledi de:
Bu gerçek, "...Birieşmiş Milletler Genel Sekre-
teıi'nin görüşmelere davet mektubundan ve bu-
nu doğrvlayan Davos tutanağından öğrenilmiş-
ör..."dedi.
•••
Ikinci devlet tanığı Genelkurmay Başkanı:
Org. Özkök, TSK'nin görüş ve önerilerinin tarih
sırasına göre 15 Şubat'tan başlayarak Başbakan-
lık'a aktarıldığını (13 Nisan 04'teki basın toplantı-
sında) söylerken, bu işbiıiığınden "her konu ve her
sonın üzerinde aynı noktaya geldiğimiz anlamı çı-
karılmaz" dedi ve (asıl sorumluyu, MGK karan ak-
sine Davos'ta Koti Annan'ın bütün koşullannı ka-
bul eden RTE'yi işaret etmekten yoksun) şu anlam-
lı vurgulamayı yaptı:
"New York müzakere sürecinin 23 Ocak MGK
toplantısında çizilen (Cumhurbaşkanı'nın açıkladı-
ğı) 'genel çerçevenin dışına çıkması' da bunlara
dahildir..."
Bu saptamaların ilerleyen süreçte geldiği nokta-
lar Kıbrıs sorununun ver kurtula nasıl kurban edil-
diğini gösteriyor.
Üçüncü tanık: KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş. Davos'tan dönen RTE, Denktaş'tan tes-
limiyetçi tutumunu sakladı. Cumhurbaşkanı ile "ol-
mazsa olmazlan" konuştu ve bunlardan asla ödün
verilmeyeceği güvencesi vererek New York'a yol-
cu ettı ve başarı diye tanımladığı bugünkü süreci
başlattı.
• • •
Başan ha? Al sana; üstelik belgesiz konuşmayan
iki devlet tanığından sözde anlaşmanın temelinı
sarsan kimi sonuçlar:
Cumhurbaşkanı Sezer Planın son biçimindeki
(Rumların Türk tarafında seyahat, mal mülk edın-
me gibi) smırlamaların (derogasyonların) Bırleşik
Kıbns'ın AB'ye üye olmasından sonra da Rumların
kişisel başvuruları sonucu AB temel hukukuna ya
da AİHM kurallanna göre veya AB Adalet Dıva-
nı'nca iptal edilebileceğini söyledi.
Org. özkök, Türk Kurucu Devletini korumayı
amaçlayan derogasyonların AB hukukunun birinci
kaynakları arasına "mutlaka dahil edilmesini" zorun-
lu gördü.
Denktaş, Isviçre'de görüşmeler sürerken dero-
gasyonların AB bırincil hukukuna alınmasında ısrar
etti, aksi halde Rumlann anlaşmayı deleceklerini
söyledi.
Sezer noktayı koydu: "AB Komisyonu tarafından
verilen taahhütlerie, uyum senedinin ve güvence-
lerin yasal geçeriiliğinden söz edilmesi güçtür".
(2 Nisan 04 tarihlı The Daily Telegraph'ın yazdı-
ğına göre) 150 kilometrekare alana, 391 bin nüfu-
sa sahip minnacık Malta adası üye olurken, "...AB,
77 tane derogasyonu kabul etmek zorunda kaldı.
AB Malta'nın üyeliğinde neden bu kadar istekliydi?
Malta'nın stratejik öneminden dolayı".
Veziroğlu ile aynı yargıdayız, işte böyyük Türkı-
ye'nın vardığı sonuç: "RTE esti, fakat güriemedi;
çakiı, fakat yağamadı. Olmazsa olmazdedi, hiçbih
olmadı. Derogasyon olmazsa, bunlar birincil hukuk
haline gelmezse bu iş biter dedi; işi bitirdi, ama tes-
lim olarak...
... Bihnci hukuk teşkil edecek şekilde bir tek de-
rogasyon bile alamadı, bütün söyledikleri bir takıy-
ye olarak havada kaldı..."
6
Annan Planı'na hayır' ıııitiııgi
H Baştarafı 1. Sayfada
parti ve platform temsilcisinin katılımı bek-
leniyor. Komitenin açıkladığı ortak bildi-
ride, emperyalizmin Kıbns için öngördüğü
politikalara karşı çıkıldığı vurgulanarak
"Dava ve karar adamı Rauf Denktaş'ın
hak ve hukuk mücadelesini destekliyo-
ruz. Birieşmiş Milletler Genel Sekreter-
liği'nce halka sorulmadan hazırlanan
anayasayı ve referandumu meşru bulmu-
yoruz" denildi. Planın toprak. mülkiyet,
yerleşim ve asker bulundurma konulannda-
ki yaİdaşımlann "Türk varüğına yönel-
tilmiş bir dizi kasıt" olarak eleştirildiği
bildinde, şu görüşlere yer verildi: "Büyük
Türk ulusunun, cumhuriyetçi ve Kema-
list ilkelerin onurlu yol göstericiliği için-
de Anadolu ve Rumeli Miidafaa-i Hukuk
ruhuyla geleceğe sahip çıkacağı bilincin-
deyiz. Ulusumuzun birlik ve dirlik yanlı-
lan, işbirlikçi anlayişlara, küresel köleli-
ğe ve federatifçiliğe direnç gösterecektir.
Türkiye ve Kıbrıs'taki emperyalist se-
naryoya ve yandaşlarına karşı tüm ulu-
salcıları 18 Nisan Pazar günü saat
11.00'de Ankara Sıhhiye'de yapılacak
açık hava toplantısına çağınyoruz."
CHP lıden Deniz Baykal, berabennde
CHP Genel Sekreten Önder Sav, Genel
Başkan Yardımcısı Eşref Erdem ve Grup
Başkanvekili Haluk Koç ile dün ADD Ge-
nel Başkanı Ertuğrul Kazancf yı zıyaret et-
ti. Kazancı. mitinglerini anımsatırken CH-
P'nin bu konuda yurtsever, Kıbns gerçek-
lerine uygun bir polıtika izlediğini kaydet-
ti. CHP liden Baykal da Kıbns mitingine
CHP'lilerin doğal olarak katılacağını belir-
tirken "Toplumda Kıbrıs konusunda bir
sahiplenme, duyarhlık görmek bizi çok
memnun eder" dedi.
DYP Başkanlık Divanı, KKTC Cumhur-
başkanı Denktaş'ı dinlemek için Meclis'e
gelmeyen Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ı eleştirirken Cumhurbaşkanı Denk-
taş'a desteğini yineledi. Başkanlık Diva-
nı'ndan yapılan açıklamada, "Yapay ne-
denlerleYüce Meclis'e gelerek Denktaş'ı
dinlemek nezaketini dahi göstermeyen-
ler, bugün bir tatil beldemizdeki 5 yıldız-
lı otel konforuna kendini kaptırmış vazi-
yette, Meclis kürsüsünden millete sesle-
nenleri arzuhaki, kendini de yönetici ola-
rak ilan edip küçümseyebilme cesaretini
bulmaktadır" denildi.
6
Gelecek için ıımııt var'
Istanbul Haber Servisi -
Cumhuriyet döneminin en
önemh eğitim kurumlanndan
Köy Enstitülerinin 64. kuruluş
yılı kutlandı. Etkinliklerde Türk
eğitim sisteminin temel taşla-
nndan olan Köy Enstitüleri mo-
del ahnarak eğitimdeki sorunla-
nn çözülmesi gerektiği belirtil-
dı. ÇYDD Genel Başkanı Prof.
Dr. Türkan Saylan tarafından
yayımlanan bildinde, Köy Ens-
titülerinin yok edilmesinin
Cumhuriyet döneminin acıyla
anılacak en önemli kıyımı ol-
duğu vurgulandı.
Köy Enstitülerinin kuruluşu-
nun 64. yıh kutlama etkinlikle-
ri kapsamında tstanbul Üniver-
sitesi (1Ü) Fen Fakültesi'nde bir
toplantı yapıldı.
Köylünün yolu kesildi
9 sivil toplum kuruluşunun iş-
birliğinde gerçekleştirilen top-
lantmın açılış konuşmasını ya-
pan 1C Rektör Yardımcısı Prof.
Dr. Taylan Akkayan, Köy Ens-
titülerinin. köylüleri çağdaş ya-
şam standartlanna götürmek
için uygulanan bir model oldu-
ğunu bildirdi. Akkayan, "Ama
köylünün yolu köyde kesildi.
Şimdi kentli yaşam var. An-
cak kentlinin de kentte yolu
kesiliyor. Sahne farklı, ama
sonuç aynı. Bu nedenle çok
dikkatli olarak Köy Enstitüle-
ri deneyiminden ders çıkar-
malıyız" dedi.
Köy Enstitülerinin, Türki-
ye'nin özgün üretimi olduğunu
vurgulayan Akkayan, geçmiş-
ten şimdiye açılan bu yolda mü-
cadele edilerek güçlü toplumun
yaratılması gerektiğini dile ge-
tirdi.
Etkinliği düzenleyen sivil
Törende Köy Enstitüleri mezunları yeniden bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı.
toplum kuruluşlan adına bir ko-
nuşma yapan tÜ Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi öjjretim üyesi
Prof. Dr. Recep Özgültekin de
"Köy Enstitülerini tırpanla-
yan zihniyet, günümüzde de
faaliyetlerine devam ediyor.
Eğitimi bu hale getiren popü-
list siyasi görüşler ya yaptık-
larının farkında değiller ya da
hainler" diye konuştu.
Belgesel gösterimi
Özgültekin, Türk eğitim sis-
teminin iyileştirilmesi için Köy
Enstitülerinin model ahnması
gerektiğine işaret etti.
Toplantıda aynca Köy Ensti-
tülerini Araştırma ve E|itimi
Geliştirme Derneği ile ÎU Ha-
san Ali Yücel Eğitim Fakültesi
çatısı altında ilk kez bir araya
gelen üniversite öğrencileri ta-
rafından hazırlanan "Köy Ens-
titüleri Işığında Yeni Bir Eği-
tim Modeli" adlı çalıştayın so-
nuç bildirgesi sunuldu. "Tema
ve Varyasyonlar" adlı dinleti-
nin sunulduğu etkinlikte, Ah-
met Soner'in Köy Enstitüleri-
ni anlattığı "Geriye Kalanlar"
adlı belgesel de ilk kez gösteril-
di. Etkinlik, katılımcıların hep
birlikte "Ziraat Marşı"nı oku-
malan ile sona erdi. Çağdaş Ya-
şamı Destekleme Derneği
(ÇYDD) de "Köy Enstitüleri-
nin Kuruluş Yasası"nın kabu-
lünün 64. yıh nedeniyle bildiri
yayımladı.
ÇYDD Genel Başkanı Prof.
Dr. Türkan Saylan tarafından
yayımlanan bildinde, Köy Ens-
titülerinin yok edilmesinin
Cumhuriyet döneminin acıyla
anılacak en önemli kıyımı ol-
dugu vurgulandı.
Kırsal kalkınma projesi
Bildiride şu ifadelere yer ve-
rildi: "Köy Enstitüleri, Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin en
önemli ve dünyaca bilinen,
ödüllendirilen ve değerlendi-
rilen bir kırsal kalkınma ve
çağdaşlaşma projesidir. Gü-
nümüzde geriye dönüp bakı-
yor, 'Köy Enstitülerimiz yaşa-
tılsaydı, ülkemizde hâlâ 7 mil-
yon okumaz yazmaz olamazdı,
hâlâ bir milyon kızımız okula
gönderilemez olamazdı' diyo-
ruz. Türkiye'nin bu yarası
hep kanayacaktır. Köy Ensti-
tüleri ruhu ise asla yok olma-
yacaktır."
"Bu kadannı düşümııedik'
Özel Deniz Anaokulu, llköğretim Okulu ve
Anadolu Lisesi'nden Duyuru
2004-2005 Öğretim Yılı Kabul Şartları
19.04.2004 tarihinden itibaren Anaokulumuza, llköğretim
Okulumuza ve Anadolu üsemize ön kayıtlanmız başlamıştır.
1-Ana sınıfı ve birinci sınıfa kesin kayıt, ön kayıt başvuru
sırasına göre ve mülakatla yapılacaktır.
2- Ara sınıflara başvuran tüm öğrenciler bilgi ve seviye belirleme
sınavı sonucuna göre alınacaktır.
3- Sınavda başarılı olup, ön kayıt yaptıran öğrencilerin kesin
kaydı 01.06.2004 tarihinden itibaren yapılacaktır.
4- Ön kayıt için 2 adet fotoğraf ve nüfus cüzdanı fotokopisi
gereklidir.
llköğretim
Anasınıfı
1. Sınıf
2. Sınıf
3. Sınıf
4. Sınıf
5. Sınıf
6. Sınıf
7. Sınıf
8. Sınıf
Kontenjan
40
50
8
3
7
4
7
4
1
Anadolu Lisesî
Hazıriık
9. Sınıf
10. Sınıf
11. Sınıf
Kontenjan
25
5
1
1
Tel : (0232) 236 74 33 (3 hat)
Fax : (0232) 236 74 37
Web : www.denizkoleji.k12.tr
MURAT K1ŞLALI
ANKARA - Imar Banka-
sı'na el konmasından sonra
bankada denetim yapan ban-
ka murakıplan, müşterilere
yapılan açığa bono satışlan-
nın niçin önceden tespit edi-
lemediğini "Açığa satış ya-
pacakları, buna cüret ede-
bilecekleri kinısenin aklına
gelmemiştir" diye açıkladı-
lar.
Hafta ıcinde bankacılıkla
ilgili Meclis araştırma komıs-
yonuna bilgi veren Bankacı-
lık Denetleme ve Düzenleme
Kurumu'ndan (BDDK) iki
bankalar yeminlı murakıbı,
İmar'da açığa bono satışı ya-
pıldığını anlamanın, banka
içinden yapılan incelemeler-
de bile zor olduğunu ileri sü-
rerek "Sadece kurumun
yetld belgesi olmadan satış
yaptığı tespit edilebUirr>
de-
di.
Bankalar yeminli murakıp-
lan, BDDK'nin durumu na-
sıl olup da anlayamadığına
yönelik soruya da şu yanıtı
verdi: "Bankalar güven
müesseseleri olduğu için ve
zaten halktan karşılıksız
para toplamak gibi yetkile-
ri olduğu için, İmar'ın Ha-
zine bonosu satışına aracı-
hk etme yetkisinin olmaya-
cağı kimsenin aklına gelme-
miştir. Böyle bir şeye cüret
edebilecekleri düşünüleme-
miştir."
tmar Bankası'nda çok kü-
çük bir parasal hareketin ta-
kibinin bile birkaç haftayı
bulduğunu belirten murakıp-
lar, paranm çok farklı banka-
lan dolaştığını, hemen gruba
gitmediğini söyleyerek şu
bilgileri verdi: "İmar-
bank'tan para çıkıyor. Va-
kıfbank, Garanti, Koç-
bank'ı dolaşıyor ve geri ge-
liyor. Sonra Telsim veya
ÇEAŞ'a gidiyor. Bankanın
fişleri ile sistem kayıtları
birbirini rutmuyor. Bazı ka-
yıtlar silinmiş. bazıları de-
ğiştirilmiş. Sistem üzerinde
gidince olay tıkanıyor. Bu
da inceleme sürecini yavaş-
latıyor."
Komisyona bilgi veren mu-
rakıplar, Imar Bankası'nda
hayah hesap cüzdanlanna
"şu ana kadar rastlanma-
dığını" belirttiler. Belli tarih-
ler itibanyla oluşan fazladan
mevduatlann bir hesaba akta-
nldığını ifade eden murakıp-
lar, nakit ihtiyacının da bu he-
saptan kullanıldığını söyledi.
Kredi kullanılması dışında
"gruba ne kadar kaynak
aktarıldığını şu ana kadar
global olarak tespit edeme-
diklerini" de belirten mura-
kıplar "Bir örnek belge var.
Burada 2 milyar dolarlık
bir kaynağın offshore üze-
rinden aktarıldığı görülü-
yor. Bu delil olur mu olmaz
mı kayıtlardan teyit edemi-
yoruz" diye konuştular.
Yapı Kredi
Yayıncılık'ta
yeni dönem
NENA ÇALtDİS
Yapı Kredi Yayıncüık'ın pazartesi günü
yapılan olağanüstü genel kurul toplantı-
sında, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncüık
AŞ murahhas üyesi Enis Batur'un göre-
vine son verildi. 'Fikir aynhğı' gerek-
çesiyle işine son verilen Batur'un ardın-
dan Genel Yayın Yönetmeni Ayfer Tunç
ve editör Cem Akaş da görevlerinden is-
tifaettiler. 15 yıldırYKY'ninbaşında
bulunan Batur, 7 Mart'ta yayınevinin
2000'inci kitabını basmıştı. Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu
(BDDK) denetimindeki YKY'nin yöne-
tim toplantısında, başkanlığa Ali thsan
Karacan getirildi. Karacan'la birlikte
görev alacak olan ekip şu isimlerden
oluşuyor: Fikri Şadi Gücüm, Prof. Yu-
nus Metin Sözen, Mehmet Duru ve
Münir Subarlas. Ayfer Tunç, kurum
içinde dolaşan, "Istifa edenlerin tazmi-
natlan ödenmeyecek" sözlerine şöyle
açıklık getirdi: "Ben istifa ettiğim için,
herhangi bir tazminat beklemiyonım.
Bu zaten çok normal.Yapı Kredi Kül-
tür ve Sanat Yayıncüık olarak bugüne
dek bizimle birlikte çalışan bazı arka-
daşlarla tatsız aynhklanmız obnasına
rağmen ve tazminatları ödenmemesi
gerektiği halde, hepsinin tazminatları
ödendi. Cem'in ve beninı alacağımız
yok. Ortada dolaşan söylenti, tazmi-
natlar ödenmeyecek yönünde. Enis
Batur'un bu para hakkıdır."
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
resi (ANC) oylann yüzde 62.6'sını almış ve Mandela
27 yıllık cezaevi yaşamından sonra devlet başkanlığı
koltuğuna oturmuştu.
14 Nisan seçimlerinden de yine ANC zaferte çıktı
ve önceki iki seçimden daha yüksek oy oranına ula-
şıp yüzde 70'le anayasayı da değiştirebilecek çoğun-
luğa ulaştı.
GAC, sıradan bir ülke değil... Bu topraklarda yaşa-
nan pek çok olay tüm dünyayı ortak kedere, ortak se-
vince boğdu. 1996 benim için Afrika yılı idi. 1996 yaz
sonunda Johannesburg'a inene dek okuduklanmın
üstüne, burada görüp dinlediklerim "Insanoğlu bilim-
de, teknolojide bu kadar ilehedi de, acaba insanlık ne
kadar ilertedi" sorusunu sürekli çengelli tuttu.
Mandela'nın yaşamöyküsünü okuyup dinledikten
sonra bendeki ilk çağnşım şu oldu:
Siyah aydınlık!
Cezaevi yıllarının son günlerini geçirdiği Cape
Town'ın hemen karşısmdaki Robben Adası bugün tu-
ristik mekânlardan biri... Nelson Mandela 18 Temmuz
1918'de dünyaya geldiğinde ailesi ona Rolihlahia
adını veımiş. Ancak yönetimde beyazlar olduğu için
Afrikalı bir siyah, nüfus cüzdanı almak istiyorsa, yer-
li adının yanına mutlaka bir beyaz adı da almak zo-
rundaydı. llkokula başladığında öğretmeni Mdinga-
ne onu yanına çağırdı:
"Rolihlahia, yeni adın Nelson. Büyük Ingiliz Kapta-
nı Lord Nelson'dan esinlenerek sana bu adı koyuyo-
rumr
Yaşadığınız topraklarda egemenliği başkasına ver-
diniz mi, kendi adınızı bile alamazsınız!
Mandela'nın ırk aynmına karşı verdiği zorlu müca-
detenin ardından iktidara gelince yaptığı ilk işin "şid-
dete karşı durmak" olması onu aynca büyüttü. İlk se-
çimden sonra da "Artık ben yokum, yardımcım Tha-
bo Mbeki aday olacak" dedi. Isteseydi ömür boyu her
seçımi kazanabilirdi. Bu da onu aynca büyüten, her
coğrafyaya ders olacak bir davranış!
Mandela ve Atatürk
GAC topraklannda dünyanın en büyük altın ve el-
mas rezervleri var. Zaten büyük zenginliği ve köleliği
de bu yüzden. Irk ayrımı resmen sona erene dek gün-
demde kalan uygulamalardan bazı örnekler verelim:
- Siyahlann çok azının okula gitmesine izin veriliyor-
du. özellikle maden işçileri en çok 50 sözcük yazıp
okuyacak kadar eğitimden geçiriliyordu. Onlar da ye-
rin altında üretim için gerekli olanlardı.
- Siyahlar beyazlann yaşadığı yerlere ancak özel bir
pasaportla girebiliyorlardı.
- Ülkede melezler de vardı. Bir kişinin gerçek be-
yaz olup olmadığını saptamak için saçına tarak yer-
leştiriliyordu. Saç çok düzse ve tarak hemen düşer-
se gerçek beyazdı!
- Buna karşılık siyahlar da kendilerince gelenekler
yerieştirmişlerdi. Bir siyah ev inşa ediyorsa, sağlam
olması için temeline mutlaka bir beyaz gözü koyma-
sı gerekirdi. Buna inanılıyordu.
Bugün bunlar yok ama, kimi izler de hissedilmiyor
değil. Johannesburg merkezinde Von Brandis Cad-
desi'nde yürijrken büyük bir mağazadan çıkanlar dik-
katimi çekti. Beyazlar elini kolunu sallaya sallaya çı-
kıyor, siyahlann çantası, üzeri aranıyordu. Onlann hır-
sızlık yapabileceği endişesi devam ediyordu.
Siyahian arayan görevli de siyahtı! Dilerim aradan
geçen 8 yılda bu uygulama kalkrnıştır.
GAC devlet başkanlığına yeniden seçilen Mbeki'nin
başlıca hedefi şu:
Afrika rönesansı!
Güney Afrika gezim sırasında görüştüğüm aydın-
lar, siyasetçiler de bu arayışı dillendirmişti. Güney Af-
rika Universitesi okutmanlanndan Dirk Kotze ile bu
arayışı konuşurken, söz dönüp dolaşıp Atatürk'e gel-
di. Kendince doğal bir anlatımla, Mandela'yı Atatürk'le
karşılaştırdı, sözü şöyle bağladı:
"Atatürk entelektüeldi, Mandela değil..."
ankcum « cumhuriyet.com.tr
Cumhuriyet'e 3 ödül
tstanbul Haber Seni-
si - Konrad Adenauer
Vakfı ile Türkiye Gazete-
ciler Cemiyeti'nin (TGC)
ortaklaşa düzenlediği
"Yerel Gazetecilik 2003
Ödülleri" sahiplerini
buldu. Gazetemiz tsken-
derun muhabiri Akın Bo-
dur birincilik, Samandağ
muhabirimiz Şahiye Say
üçüncülük ödülünü ka-
zandı. Batman muhabiri-
miz Arif Aslan'a mansi-
yon değer görüldü. Pera
Palas Oteli'ndeki ödül tö-
renine parti çalışmalan
nedeniyle katılamayan
Devlet Bakanı Beşir Ata-
lay'ın mesajı, Başbakan-
lık Basın Yayın ve Enfor-
masyon Genel Müdürü
Abdurrahman Bilgiç ta-
rafından okundu. Mesa-
jında yerel medyayı güç-
lendirecek, toplum adına
doğruyu ve gerçeği arar-
ken gazeteciyi cesaretlen-
direcek çabalan destekle-
diklerini belirten Atalay,
milli mücadele dönemin-
deki önemini vurguladığı
yerel medyanın bugün de
çağdaş işlevlerinin gide-
rek daha çok belirginleş-
tiğüıi kaydetti.
Atalay, yerel medyanın,
yerel değerlerin ulusal dü-
zeye ve dünyaya tamtıl-
ması ile evrensel standart-
lann beldesine taşınma-
sında bir köprü olduğunu
vurguladı.
TGC Başkanı Orhan
Erinç de 2002 yılında yü-
rürlüğe giren Basın Yasa-
sı'nın öngördüğü cezala-
nn, her yıl enflasyon ora-
nınm üstünde arttığına
işaret etti. Yasa ilk çıktı-
ğında 10 milyar lira olan
para cezasımn bugün 41
milyar 800 milyon liraya
ulaştığııu vurgulayan Er-
inç, bu yasanın sorumlu-
luğunun 57. hükümete ait
olduğunu söyledi. Erinç,
bu yasanın sadece gazete-
cilerin değil, yayın organ-
larımn da özgürlüğünü
elinden aldığını ifade etti.
Yeni Basın Yasası Tasan-
sı'na da değinen Erinç,
burada karşı çıktıklan ki-
mi maddeler bulunduğu-
nu, ancak onlann da TB-
MM Adalet Komisyo-
nu'nda gözden geçirilerek
olumlu bir sonuca ulaşıla-
cağını umduklannı söyle-
di. Konuşmalann ardın-
dan ödüller sahiplerine ve-
rildi.
Birincilik ödülü, gaze-
temizin Iskenderun muha-
birliğini de yüriiten Isken-
derun Ses Gazetesi'nden
Akın Bodur"a verildi. Bo-
dur, ödülünü Abdurrah-
man Bilgiç'ten aldı. tkin-
ciük ödülüne Balıkesir Ye-
ni Haber gazetesinden
Önder Bahkçı, üçüncü-
lük ödülüne de Iskenderun
Samandağ gazetesinden
ve gazetemiz Samandağ
muhabirliğini yürüten Şa-
hiye Say değer bulundu.