18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'11 NİSAN 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER ürgutözal tiremeanddı •Istanbul Haber Servisi - Tırkıye Cumhunyeti'nin 8. ZTurnhurbaşkanı Turgut Öal, ölümünün 11. yılın- da ANAP tarafindan Top- koı'daki Anıt Mezar'da dİEenlenen törenle anıldı. Tcnende, ANAP Genel Baş- kau Nesnn Nas'ın anıta çe- leık bırakmasının ardmdan sa}gı duruşunda bulunuldu. Darıa sonra konuşan eski baLanlardan Cahit Aral, "Tırgut Özal'ın 4 sıyası eğümi bir araya getiren misyonunun öneminin kav- raEamadığını" kaydederek son dönemde ANAP'ın hiz- metlerinin gölgelendiğini sö^ledi. 'Vatan'ismi mahkemelik oldu • Haber Merkezi - Ba- ğımsız Gazetecıler Yayın- cılık AŞ'nin çıkardığı 'Va- tan' gazetesi ile 'Önce Va- tan' gazetesi isım nedeniy- le mahkemelik oldu. Ser- dar Mutlu'nun sahibı ol- duğu 'Vatan' gazetesi, 'Once Vatan' gazetesine isim davası açtı. 'Önce Va- tan' gazetesinden yapılan açıklamada, açılan dava ile 'susturulmak' istendikleri belirtildi. Açıklamada, 'Vatan' isminin öncelik hakkının kronolojık olarak . 'Önce Vatan' gazetesine ait olduğu bildirildi. ATO'dan ABD uyamsı • ANKARA (Cumhuri- yet Bûrosu) - Ankara Tica- ret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, ABD'ye gi- ıdecek üyelerin dikkatli ol- malan için bir genelge ya- yımlayarak "ABD'de kapı- dan dönebilirsiniz" uyansı yaptı. Aygün, yaptığı yazı- lı açıkJamada, bütün ev- raklan tam ve vizesi oltna- sına karşın ABD'ye giden, ancak kapıdan geri gönde- rilenlerin sayısmda son günlerde artış olması ne- deniyle genelge yayımla- dıklannı bildirdi. Kaçak işçi zararı 828 trilyon ira • ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Türki- ye'de çahşünlan 4.5 mil- yon kaçak işçi nedenıyle SSK'nin her ay 828.5 tril- yon lira prim kaybma uğ- radığını açıkladı. Başesgi- oğlu. CHP Bursa Milletve- kili Kemal Demirel'in so- ru önergesine verdiği yazı- h yanıtta, sigortasız işçi çahştırmalann SSK'yi bü- yük miktarda prim kaybı- na uğrattığını belirttı. Kacır ve Yıldız komisyon üyesi • ANKARA (ANKA) - AKP'li iki üyenin istifası nedeniyle boşalan eskı Ba- yındırhk ve Iskân bakanla- rından Yaşar Topçu hak- kında kurulan Sonışturma Komisyonu üyeliklenne, AKP Istanbul Milletvekili Ünal Kacır ve AKP Artvin Milletvekili Orhan Yıldız seçildi. Komisyon, Kacır'ı başkanlık, Yıldız'ı ıse baş- kanvekilliğine getirdi. Küpfismi istemi reddedildi • ANKARA (ANKA) - Mehmet Nesip Gülte- kin'in şirket ismini "Kürt Dili ve Kültürünü Geliş- tirme Enstitüsü" şeklüıde değiştirme talebi Sanayi ve Ticaret Bakanhğı Şir- ketler Daire Başkanhğı ,tarafindan reddedildi. Sa- nayi ve Ticaret Bakanlığı Şirketler Daire Başkanı Adnan Yankın, Türk Ti- caret Yasası'nın "Türk, Türkiye, Cumhuriyet ve Milli kelimeleri bir tica- ret unvanına ancak Icra Vekilleri Heyeti ka- ranyla konabilir" diyerek ] istemi reddetti. CHP'li Elekdağ, sosyal demokrasiyle neoliberal politikalar arasındaki çelişkiye dikkat çekti 'Ekonomipolitikamız yok'Istanbul Haber Servisi- CHP îstanbul Milletvekili ŞükrüEkk- dağ, partisinin yoksul ve dar ge- lirli seçmeni kaybetmesinin iş- sizlik, gelir dağılımındaki eşit- sizlik, eğitim ve sağlık alanın- da biriken sorunlar karşısında "bütüncül bir ekonomi pon'ti- kası ohışturamamasmdan'' kay- naklandığını belırtti. Elekdağ, CHP Meclis Gru- bu'nda yaptığı konuşmada par- tisinin ekonomi politikasını eleş- tırel bir bakış açısıyla değerlen- dirdı. Elekdağ, varoşlardaki kit- lelerin AKP'ye inanmasını ve CHP'nin dar ve orta gelirli seç- meni neden kaybertığini sorgu- ladı. Bütçede kaynaklann ön- celikle borç ödemelerine aynl- dığını bunun kamu kaynaklan- nı yuttuğunu anlatan Elekdağ, "Gelişme halindeki bir ülke fi- ziki yaünmlan ile beşeri yaü- • Ekonomi politikalannda CHP içinde kafa kanşıklığı olduğunu savunan Şükrü Elekdağ, "Hem sosyal demokratım der, hem de halktan ve emekten yana olmayan ve halka zulmeden bir düzeni dayatan neoliberal politikalan överseniz çelişkiye düşersiniz" dedi. nmlan ihmal ederek kalkmabi- lir mi? Bu durumda Türkiye, işsizlik ve yoksulluğun daha da vahim boyudar kazanacağı bir süreçte hızia ilertiyor" dedi. Bugünkü iktidar ve geçmiş hükümetlerin ülkeyi bu kısır- döngüden çıkaramadığını be- lirten Elekdağ, konuşmasında geçen günlerde tstanbul'da bır konferans veren Dünya Banka- sı eski baş ekonomisti Stigütz'in "Türkiye IMF olmadan da ba- şanrdı. Ekonomik göstergeler- dekidüzelme IMF'den kaynak- lanmryor. Bütün ekonomilerde kriz sonrası iyileşme görülür" sözlerine dikkat çekti. CHP'nin bütüncül bir ekono- mi politikası ve Türkiye'yi kal- kındırma stratejini somutbirbi- çimde ortaya koyamadığını sa- vunan Elekdağ, şöyle de\ am et- ti: "Önerilerimizveyaklaşımla- nmız mevcut Ancak bunlaruı gerçekçi nitelik taşırnası ve cid- diye alınması için CHP'nin en başta Türkiye'yi borçlann çev- rilmesine esir olmaktan kurta- ran biryaklaşımı ve buna koşut olarakistihdamyaratmayaodak- lanrruş bir büyüme hamlesini öngören bir strateji oluşturma- s gerekryor." IMF'nin dayattığı "faiz dışı fazia" (FDF) politikasının üre- tim ve büyümeyi baskı altına aldığrnı savunan Elekdağ, "Tür- lrîy«gibilOmiryonişsizibuhınan bir ülkede istihdanıı azaltan bir büyümeyisürdürmekmümkün değiL FDF politikası uygulayan Türkiye hayatta kalabilmekiçin kendi bedenini kemiren bir can- h durumunda" diye konuştu. Politikalan eleştirmenin yeter- li olmadığını belirten Elekdağ sözlerini şöyle sürdürdü: "CHP'nin Türkiye'yi bu neoK- beral politikalara teslimiyetten veyanhş kurgulanmış EVlFprog- ramlannuı pençesinden kurta- ran rasyonelbirstrateji olustur- maa lazım. Halen bövle birstra- Erol Tuncer: CHP kendi tabanından uzaklaştı Istanbul Haber Servisi - Sosyal Demokrasi Vakfi (SO- DEV) tarafindan dün Taksim Hill Oteli'nde gerçekleştirilen "Yerd Seçim Sonuçlanve Sol" konulu toplantıda CHP'nin kendi sosyal demokrat taba- nından uzaklaştığı belirtildi. SODEV Başkanvekıli Ay- tlın Cıngı'nın yönetiminde gerçekleştirilen panele Top- lumsal Ekonomik Siyasal Araşnrmalar Vakfi (TESAV) Başkanı Erol Tuncer, Prof. Dr. Fuat Keyman ve SODEV Başkanı Ercan Karakaş ko- nuşmacı olarak katıldı. Ko- nuşmasında 28 Mart yerel se- çimlerini yorumlayan Tuncer AKP'nin aldıgı yüzde 41.67 cıy oranı karşılığında CHP'nin aldıgı yüzde 18.27 oy oranı- nın çok düşük olduğu belırt- ti. CHP'nin seçmen profiline de değinen Tuncer, CHP' ye oy veren kesimin yüksek ge- lirli, yaşı ilerlemiş ve eğitimi yüksekkişilerden oluştuğunu söyledı. Tuncer, "Böyle bir seçmen profıli CHP'nin ken- di doğal tabanından. sosyal demokrat tabanından kopfu- ğunu gösterir. Sosyal demok- rasi dibe vurmuştur. Buna karşı çıkanlara soranm,yiiz- de 20'nin alüna düşmeyi mi bekliyorsunuz,ozaman mı di- be vıirdu diyeceksiniz" dedi. Prof. Dr. Keyman Türki- ye'nin güçlü bir ülke olabil- mesi için demokratik ve eko- nomik istikrann sağlandığı bir ülke olması gerektiğini söyledi. Keyman, "Sosyal ada- let sorunu yalmzca gelirin ve refahın dağıümı sorunu de- ğiL, aym zamanda kadınlarla ve gençlerle ilgiü ciddi bir ka- ülım sorunu var" dedi. Kara- kaş ise "Türkiye'de ekono- mik yapının nasıl dinamikve etken halegetirOeceğikonusun- da programlann yapüması ge- rek. Demokrasi anlayışında, ekonomikanlayişta, deviet bi- rey anlayışuıda biıieşmemiz gerekryvr.Bunlaryapdırsatek çaü alünda birieşmememiz için hiçbir neden yok" dedi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART Bü BEMIM UZAK GÖZLMĞÜM.,. PÎİMVAP-A OLÜP BÎTENJLERÎ BJNÜKJ- GÖRE [email protected] tejimiz yok. Böyle bir strateji- ninipuçlannıveren çoksmırtbir söyleminıizvarr îlk yapılması gerekenin bu konuda parti içindeki kafa ka- nşıklığına son vermek olduğu- nu savunan Elekdağ "Birtaraf- tan neoliberal politikalarveonun aracıFDF uygulamasuun Türk ekonomisinimahvettiği' Türki- ye'nın Aydınlık Yüzü' gibibel- gelerde yer alıyor. Öte vandan Meclis'teki bütçe görüşmelerin- deCHP adtna >üzde 6^'BkFDF polrtikasuun ö\üldüğüne tanık oluyoruz" dedi. Partı içind eki fikır aynlıklanna saygılı oldu- ğunu söyleyen Elekdağ "Hem 'sosyal demokratım' der,hem de halktan ve emekten yana olma- yan bir düzeni dayatan neolibe- ral poütüdan veonun aracı olan FDFyiöversenizçelişkiyedüşer- siniz" diye konuştu. Deniz Baykal: Türkiye modeli örnekANKARA(CumhuriyetBü- rosu)-CHP lıden Deniz Baytal "Atarürk'ün ortaya koyduğu model, dünyanın içine girdiği yeni sorunlar karşısında en sag- hkfamodelolarakortayaçriayor" diye konuştu. Baykal, dün berabennde Ge- nel Sekreter Önder Sav, Genel Başkan Yardımcısı Eşref Er- dem ve Grup Başkanvekili Ha- hıkKoç ile ADD Genel Başka- nı Eıtuğrul Kazana'yı ziyaret etti. Kazancı, CHP'nin devlet kuran ve devrim yapan parti olarak tarihte özeî ve önemli bir yeri bulunduğunu kaydetti. Atatürk'ün, 20. yüzyıldan 21. yüzyıla kendisini aktarabil- miş, içinde bulunulan çağın en önemli devlet adamı olduğunu anlatan Baykal ise, "Bugün bü- tün dünyaTürkiye modetini ko- nuşuyor. Atatürk'ün ortaya koy- duğu model,dünyanıniçinegir- diğiyeni sorunlar karşısında en sağhkh model olarak ortaya çı- kıyor" diye konuştu. Islamiyetin, demokrasi ile bağdaşır olduğunu Türkiye'nin ortaya koyduğunu belirten Bay- kal, "MedeniyetJer çanşması- nın önknebihnesinin anahtan- nı sağlayan proje Türkiye mo- delidir, Mustafa Kemal'ın ger- çekleşardiği modeldir" dedi. Oğlunun şirketlerinin kazançlan ve ödediği vergiler konusunda bilgi vermedi Unakıtan'vergi mahremiyeti'ne sığmdı ANKARA (ANKA) - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, oğluna ait şirketlerin ka- zançlan ve öde- diği vergilerhak- / kında "vergi mahremiyeti"ni gerekçe göstererek bilgi vermekten ka- çındı. "Oğlunuz son üç yılda şirketleri ve şahsı aduıa ne kadar kazanç gösterdi ve ne kadar vergi ödedi" sorulannı yönelten CHP Dıy arbakır milletvekili Mesut De- ğer, Maliye Bakanı Unakıtan'dan soru- laruun yamtını alamadı. Unakıtan, Ver- gi Usul Kanunu'nun S'ergi mahremi- yeti" bölümünü dayanak göstererek oğ- lu ve şirketleri hakkında açıklama yap- madı. Unakıtan, yanıtında, söz konusu ya- sanın vergi mahremiyetı bölümünde yer alan "Mükellefin ve mükellefle Ugi- li kimselerin şahıslanna, hesap durum- lanna, işlerine, servetJerine veya suian ya da gizu' kalması gereken konulan if- şa edemezler" ifadelerine yer verdi. Ba- kan Unakıtan, yine aym madde kapsa- mında mükelleflerin gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde gösterdikle- ri matrahlann ve ödedikleri vergilerin, mükelleflerin bağh bulunduğu vergi dairelerince ilan edildiğini kaydetti. Mükelleflerin hesap ve işlemlerine ilişkin bilgilerin açıklanmasının ancak "mükellefın kendi iradesi" ile müm- kün olacağını kaydeden Unakıtan, "Bu itibarla, mükeUefîy etin şahsi olduğu il- kesinden harekede önergede belirtilen konulann tarafimdan açıklanması 'ver- gi mahremiyen" hükümleriçerçevesin- ce mümkün değildir" dedi. Antalya toplantısında milletvekillerinin çoğu sahilde görüntü vermekten kaçındı AKP milletvekilleıi 'eğitim' alıyorMUSTAFA ÇAKIR ANTALYA-AKP'nmbuyılikmci- si gerçekleştirilen istişare ve değer- lendirme toplantısının ikinci gününde ekonomiyle ilgili bakanlar, milletvekillerine ekonomide gelinen noktayı anlathlar. Günboyubakanlar- dan tablolarla ekonomi brifın- gi alan milletvekilleri, gaze- tecilere yakalanmamak için sahile inmemeyi tercih ettiler. AKP'nin değerlendirme toplantısının 2. gününde eko- nomi masaya yatınldı. Dev- let Bakanlan Kürşad Tüz- men, AB Babacan, Abdülla- tif Şener ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, milletve- killerine AKP'nin iktidara geldikten sonra ekonomide gelinen aşamayı anlattılar. Milletvekilleri za- man zaman bakanlara soru yöneltti- ler. Şener konuşmasında, bankalara el konulmasının devlete faturasının 46 milyar dolar olduğunu ifade etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan' ın "dikkarü ohnalan" konusunda uyar- Erdoğan MÜSİAD Cenel Kurulu'na katıldı dığı milletvekilleri, gazetecilere olum- suz poz vermemek için sahile inme- meyi tercih ettiler. Zaman zaman gö- rünen birkaç milletvekili, gazetecile- ri fark edince yeniden otele döndü. 'Birilerinin nefesi kesildi' Istanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iktidarlan döneminde tt para yemeye" izin vermeyeceklerini belirterek, "Şu anda Türidye'de birilerinin soiuğu, nefesi kestttyorsa bu da işte o nefes borusuna giden gayri meşruhıklar ortadan kalknğı içindir" diye konuştu. Müstakil Sanayici ve Işadamlan Derneği'nin (MÜSİAD) 13. Genel Kurulu Grand Cevahir Oteli'nde başladı. Kuranıkerim ve tstiklal Marşı'nın okunmasıyla açılan genel kurulda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ekonomisıne ilişkin, mevcut tabloyu sergilerken ınanarak ve son derece hassas, dengeli davranmaya özen gösterdiklerini kaydetti. Erdoğan, iktidarlan döneminde bardağın yansının dolu olduğunu gördüklerini ifade ederek *\% aya bakıp 'bardağın yansı boş' diyen olabüir. Kendüerince haklıduiar ama 3 Kasun seçimlerinden önce bu bardağın dibinde bir damla bile su kahnanuşa" dedi. Dikkatli davrandı Kürşad Tüzmen ise kabi- nenın denize giren tek baka- nı oldu. Geçen yıl verdiği pozlarla tarnşma konusu olan Tüzmen, bu yıl dikkatli dav- ranmaya özen gösterdi. Bu- na karşın Genel Başkan Yar- dımcısı NecatiÇetinkaya, is- kelede spor yaptı, bol bol mekik çekti, amuda kalktı. Gazetecileri gören Çetinka- ya, "spor gösterisini" bir sü- re sürdürdü. * POLflİKA GUTVLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Seleris'in Düşleri... Bahçede bir palmiye, bir nar; bir de çınar ağacı vardı... Geceydi ve üşüyorduk... Denize yakın mağaralarda hani bir susuz- luk var ya insan, bir aşk hisseder ya yüre- ğinde, bir coşkuyla alevlenir ya evren, deniz kabuklarıgibi.alıravucunatutabilirsinyaşa- mı... Urla'da, o yıldızlı gecede Çandariı üzerin- de esen yel, Yorgo Seferis'in anılarıyla bulu- şuyordu... Sonu gelmeyen biryolculuktu bizimkisi, ge- cenin korkulanyla yoğunlaşan kıyılarında... Deniz bir başka denize karışırken, kuş cıvıl- tılan, o ruhlan birolmuş küreklerde, ıskarmoz- larla yüzlerinin görüntüsünü kıran sularday- dık... Sanki nice burunlan, adalan geçer gibiy- dik!... Beyaza durmuş eski evlerin, kızıla çalan ça- tılannda hep birden soluyarak geceyle güne- şi yakalamaya çalışıyor, lyonya'nın uzun ba- caklı, dar kalçalı, bakır yanığı, siyah saçlı kadınlarını yıpranmış gemilerin bordalannda arıyorduk... Mavi ışıklarla yivlenen gökyüzü, yeşil ve mavi posta pullarının baskınına uğramış kara orman düşleriyle öpüşürken, içinde dalgın yalvaçların boğulduğu gizli bir havuz kanşımın- daydı... O anda Benjamin Peret, Seferis'le buluş- tu. Iskelede sarhoş balıkçılann kahkahala- n yükseldi... Nar ağacı küskündü, palmiye ise kibirli... Çınarağacıonyıllıkküskünlüğünübozdu... Yaseminlerin kokusu sardı bedenlerimi- zi... Oysa biz nice acılar görmüştük, nice sevinç- ler!.. Nice aşklar yaşamıştık, tannlan kıskan- dıran... Yüzleri soluk kadınlar bırakmıştık geride, ağ- layan çocuklar!.. Yıldızlarla avunmuştuk, kimseye haber ver- meden! Bir başka ruhun derinliklerine dalmıştık!.. • • • Derin bir gecenin içindeydik!.. Uzaklarda görünmeyen bir ayın aydınlığın- da, gecikmiş sevgilileri beklergibiydik... Düş yorgunuyduk, üstelik uykusuzduk... Ufka değen bir gemide yolcuydukL. Sunaklar yıkılmış, dostlar unutulmuş, gül yapraklan çamur içindeydi... Taştan uykudan gelen sesler yıkık bitik bir yas yağmuru oluyor, sonra demir çelik kan pıhtısına dönüşüyordu... Jacques Preverto saatlerde üstelik yorgun ve sırılsıklamdı... Gecenin orkestrasında birflütü aldatan par- maklanndan maviye çalan lyonya bize göz kırpıyordu... Delice bir gülmeye yıldızlar da katıldı... Uzun bir bekleyiş başladı... O görkemli maskaralık Voltava'nın suyu uze- rinde parlıyor gibiydi... Vrtezslav Nezval'ın karamsarlığı gelip çök- tü gecenin içine... Çıngıraklar gibi sesler veren sevinç yok ol- du!.. Bir çitin arkasına gizlendi tüm dünya!... Orada iki kişi bakıştı... Biri dedi ki: "Biryumakyuvaıianırtoprağın üstünde, bu gece senin için uykusuzluk gecesidir. Gökte bir tek bulut yok çünkü. Yalnız sabah yıldızı açık edecek bana gün ağanrken ağladığını..." Diğeri susuyordu... O devam etti: "Genç kızlık dönemini görürsün düşünde. Ve kargalar havalanır mermer bir şatodan. Düşünde görürsün ilk öpücüğünü. Bir kuyu- ya dalarakbaba. Evlendiğin geceyi görürsün düşünde. Ve can çekişir bir kuğu. Yaşlılığını görürsün." • • • Geceydi ve üşüyorduk!... Bir ses duyduk... Yıldızlar küsmüş ve kaçıp gitmişti... lyonya uykuya dalmıştı... Oyte çok şey geçmişti ki gözümüzün önün- den; sonunda gözlerimiz hiçbir şey görmez ol- du... Burada bitiyordu denizin ve aşkın yapıtlarıL Işıkta üç kırmızı güvercin uçuyordu. Alın ya- zımızı çiziyorlardı ışıkta... Geceyle güneşi birlikteyaşıyorduk!.. Urla'da o gece Yorgo Seferis'le buluştuk... Ve ellerimizi havaya açarak bağırdık: "Güçlü adımlar, sınırsız istek, uyanık sevgi, öğle güneşinde olgunlaşan düşler ve omza vuran genç bir el alın yazısı; bu dağınık, dayanaksız yerlerde, pas ve kül sulara gömülüyor adalar." hikmet.cetinkaya« cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle