21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA CUMHURİYET 10 MART 2004 ÇARŞAMBA 8 Istarbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE _Y 12 Sınop PB 10 Adana PB 19 Edine Y 13 Samsun B 10 Mersin PB 18 Kocaelı Y 13 Trabzon Çanakkale Y 8 Giresun izmr Y i~5 Ankara _B 10 Dıyarbakır _B 10 Şanlıurfa S 10 Mardın Mansa Y 13 Eskişehir S 11 Siırt B 13 Aydn _Y_ 14 Konya S 11 Hakkâri Denzli Y 13 Sıvas 7 Van Zonguldak PB 12 Antalya B 19 Kars Yurclun batı kesırr- lenparçalıçokbuluilu, Marmara, Ege ıle Batı Akdenız yağmur ve sa- ğanak yağışlı, dığer yerter az bulutlu ve açık geçecek Yağışlar kıyı Ege de yer yer etkılı olacak. Yurdjn ıç ve doğu kesımlennde sa- bah saatlennde sıs go- rulecek. Hava sıcaklığı tum yurtta artacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsmkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B PB PB PB PB Y PB K -4 -4 4 8 6 5 7 5 Berlin K 5 Moskova PB Budapeşte K 2 Aşkabat PB 10 Madrıd PB 15 Astana K -2 Viyana Belgrad K 1 Taşkent — rr fZ—~—7 Y 6 Bakû PB Sofya Roma PB 7 Bişkek K B 12 Tiflıs PB -3 Atına Y 15 Kahıre B 23 Münıh K 3 Zünh K 3 Şam B 20 A:ık ^Çok bulutlu > Ya^murtu > Suıu kar k Gok gurultüiu G U I V C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Rauf Denktaş kaç gündür, A8 olası anlaşma- yı bırincil sınıf yasa kabul etmez, ikincil hukuk olarak değerlendirirse ilk fırsatta delineceğini, kı- sacası beş paralık değerı olmayacağını söyleyip duruyor. Dışişleri Bakanı Gül de AB Troykasfna saatler boyu süren görüşmelerde bu görüşü yineledi. Hele bir anlaşma olsun, diyor Verheugen ba- sın toplantısında, "Bu iki beyefendi (Denktaş'la Papadopulos) hele bir anlaşsınlar, biz gereken düzenlemeleriyapanz". Uyutma politikası gereği RTE'ye AB ile Türk hukukçulann bir araya gele- rek "çare aramalannı" öneriyor. Rauf Denktaş, hükümetin Troyka'ya söyleye- mediklerini söyleyerek uyutmayı açığa çıkarıyor. AB'ye "Arttk kati cevap isteriz. (Türk tarafı için ör- neğin göçmenlerie ilgili- kurallan anlaşmaya ge- tiren yaşamsal değerdeki istisnalan) sonradan de- ğiştirilmesini önleyecek birincil yasa haline geti- recek misiniz, getirmeyecek misiniz dediğimizde, 'bunlann kalıcı ve devamlı olamayacağını' söyle- meye başladılar" diyor. Küstah Verheugen'in, Denktaş'ayanıtı: Kamu- oyunu yanıltmaya çalışmak! • • • Oysa, işin inceliğini bilenler Kıbrıs'taki anlaşma (yadaAnnan'ındoldurmasından sonra ortayaçı- kacak metin) AB'nin birincil hukuku olursa (AB yasası olarak tanınırsa) bunun delinmesi söz ko- nusu olamaz diyor. Aynı çevrelere göre, ikincil hukuk olarak kalırsa bu durumda anlaşmanın de- Knmesi, Türkiye'nin kazanımlarının herzamanter- sine dönmesi olası. Kısacası, anlaşmanın AB hukukuna girmesi so- run olmaya devam edeceğe benziyor. Ve Ankara... Troyka'dan tırnak ölçeginde gü- vence alamıyor. • • • Troyka ile görüşürken RTE; AB'den "Kıbns'ta net ve kararlı bir tutum izlenmesini" istemış. Bu isteğin yanı sıra, AB'ye Türkiye'nin olmazsa ol- mazları yinelendi mi acaba? Oğrenemedik. Zira bu konu dışında hemen her konuda bılgilenmek isteyen gazetecılerımizin aklına Troyka'ya olmaz- sa olmazlanmızla ilgili soru yöneltmek gelmedi. Troyka'nın yeni isteklerde bulunup bulunmadı- ğını sormalarına gerek kalmadan adamlar yeni dayatmalan boy boy sıraladılar. Sıralama ilginç: DerneklerYasası'ndan başladılar; -bağımsızyar- gı falan dinlemiyorlar- Leyla Zana'nın serbest bı- rakılmasına değin -tabii pek çoğuna bizim takı- mın emriniz başüstüne deyip baş salladığı- bir di- zi yeni dayatmalar... AB'nin aylardır söyleyegeldiği, Troyka toplan- tılarında yinelediği "Kopenhag siyasal ölçütleri karşılanırsa müzakere tarihi verilir" sözünü med- yamız yeni mal bulmuş gibi geveleyip duruyor. Oysa yeni dönemde AB Komisyonu Başkanlı- ğı'nı üstlenecek olan Hollanda Dışişleri Bakanı Ben Bot, bir: (Hemen bütün Avrupa'da egemen olan görüşü özetleyerek) Kıbns'ta çözümün tarih verilmesine neden olamayacağını, iki: Uygula- maların önemini vurgularken "dahayapılacakpek çok şey olduğunu" ve "tarih konusunda bugün- den bir şey söylemenin olanaksızlığını" söylüyor. Açıkçası tarih cepte değil demeye getiriyor. Açıklamaları izledikçe AB'nin bizimkileri evire çevire Kıbrıs'ı bütünüyle Güney Kıbns'a mal et- meye çalıştığı gibi bir duyguya kapılmamak ola- naksız. örneğin Troyka üyeleri açıklamalarında Güney Kıbns Rumlarına çözüm içın her öneriyi reddet- mekten vazgeçmeleri için -soran da olmuyor ya- baskı yapacaklarına ilişkin en ufak bir işaret ver- miyor. Bu konu gibi, Troyka'ya AB'nin Türkiye'nin ol- mazsa olmazlanyla ilgili görüşleri de sorulmuyor. Yeni öğeler içermeyen klasik açıklamalar birbi- ri ardına geliyor ama, sonuçta iki kere iki, elde var sıfır! Washington'dan PKK çarkı PKK ile mücadeleye karşı, önce Topluma Kazandırma Yasası'nın süresinin bitmesini ve kış koşullannı öne süren ABD şimdi de, örgütün tehdit yapısının değişmesi bahanesini kullanıyor SERKAN DEMİRTAŞ ANKARA - ABD, Kuzey I- rak'ta konuşlu yaklaşık 5 bin kişi- lik silahlı gücü bulunan terör örgü- rü PKK ile mücadelede yeni baha- neler gündeme getiriyor. Geçen sene önce "Topluma Kazandır- ma Yasası"nın süresinin sona er- mesıni sonra da zorlu kış koşulla- nnın gende kalması gerektiği ge- rekçelenni öne süren Washington yönetimi şimdi de asker sayısının azalması, PKKnin bölünmekte olduğu dolayısıyla tehdit yapısı- nın değişmesi gibi konulan Anka- ra" nın önüne sunuyor. Örgütün Kuzey Irak'tan çıkanlması konu- sunda takvım sunmaktan vazge- çen Washıngton, "terör örgütle- rinin komşu ülkelere saldırma- sı için zemin olmayacağı yönün- deki kararhlıklann ise sürdüğü- nü" kaydediyor. PKK, Türk'iye ile ABD arasında sorun olmayı sürdürüyor. iki ülke arasında yapılan temaslar sonun- da geçen sonbaharda bir Eylem Planı kabul edilmışti. ABD'li yet- kililer, terör örgütünün Irak'ta et- kin olmasının önlenmesi için ön- lem alacaklannı iletmişlerdi. Bu kapsamda ABD önce Eve Dönüş Yasası'nın yürürlüğünün sona ere- ceği 6 Şubat tanhıne vurgu yapar- ken askeri seçeneğin bahar ayla- nndan önce gündeme gelmeyece- ğini kaydetmişti. ABD, şimdi de Dışişlerl Bakanından, ABD'nin PKK ile mücadele taahhüdüne ilginç yorum: Kimseye yüzde 100 güvenilmez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışışlen Ba- kanı Abdullah Gül, ABDnin PKK KADEK ile I- rak'ta mücadele konusunda verdiğı taahhüde iliş- kin olarak "Kimse kimseye yüzde 100 güvenil- mez. Bu mücadeleyi başkalarına güvenerek bı- rakmayacağız" dedi. NTV'de canlı yayında sorulan yanıtlayan Gül, ABD'nin terör örgütü PKK ile mücadele etme ta- ahhüdüne ilişkin soru üzerine, terör örgütüyle mü- cadeleyi başkalan ne kadar ciddiye alırsa alsın. Tür- kiye'nin kendi sonımluluğunu bıldığını belırtti. 'ABD'nin taşeronu olmayız' ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesı'ne ilişkin so- ru üzerine Gül, Washıngtona "Türkiye'nin böy- le bir projenin taşeronluğunu üstlenmeyeceği, uygulayıcısı olmayacağı" mesajını ilettiklerini an- cak birlikte çalışılabileceğini kaydettı. Gül, fsrail- Filistin sorunu çözülmeden bu projede ileri gidile- ceğıne ihtimal vermediğini de kaydetti. Kıbns müzakerelerl Avrupa'da Gül, Kıbns'ta iki tarafın müzakerelerde anlaşma- ya varamamalan durumunda Türkiye ve Yunanıs- tan'ın da katılımıyla yapılacak dörtlü toplantının, a en üst düzeyde" ve büyük olasılıkla Avrupa'da ya- pılacağını söyledi. Gül, "Belki önce Dışişleri, son- ra da Başbakan düzeyinde olabilir" dedı. Öte yandan ABD Büyükelçisi Eric Edelman ıle tngıltere Büyükelçisi Peter \Vestmacott Büyükel- çi Uğur Ziyal ile görüşmelerde bulundu. Edelman, Kıbns ve Irak konulannı da ele aldıklannı söyledi. yeni gerekçelen Ankara'nın önü- ne sürüyor. Batılı bir dıplomatik kaynak, örgütün Musul"da düzen- lemek istedıği konferansa izin ver- mediklerini belirtırken "Irak'ta çok şey oluyor. Rotasyon kapsa- mında Irak'taki asker sayısı da 130 binden 110 bine indi" diye konuştu. Terör örgütüyle mücade- lenin sadece asken olmadığını, sa- hada birçok adımın atıldığını kay- deden kaynak, güvenlık sıkıntıla- nnın sürdüğünü bildirdi. Aynı kaynak, "Türk hüküme- tiyle çalışmayi sürdürüyoruz. Ancak söz veremiyoruz" dedi. Terör örgürünün bölünme aşama- sında olduğunu, bunun gerçekleş- mesi durumunda "terörist tehdi- din de şekil değiştireceğini" an- latan kaynak, "Yeni takvim yok" değerlendirmesini yaptı. Türk as- keri varlığının K. Irak'ta bulunma- sına ilişkin olarak da Ankara ile Washıngton"un benzer düşüncele- n olduğu, terör örgütü unsurlannın bölgeden temizlenmesinin ardın- dan Türk askerlennın çekılmesi- nin uygun olacağı kaydedilıyor. Batılı kaynaklar, Bush'un "I- rak'ın terör örgütlerinden arın- dırılacağına" ilişkin sözlennin arkasında olduğunu da kaydettiler. Genelkurmay Başkanlığı ve hükü- met ise, henüz bir adım atılmama- sından duyduklan rahatsızlıklan gizlemiyorlar. Genelkurmay Baş- kanlığı'nın basın bılgılendirme toplantısında, ABD'nin örgütle mücadele konusunda öne sürdüğü zamanlama konusunda farklı dü- şünceleri olduğu bildirilmişti. IstanbıılMa sinema şöleniI Baştarafı 1. Sayfada 200'ü aşkın filmle zengin bir seç- ki sunuyor. "Uluslararası Yanşma" bölü- münde bu yıl 14 film, "Altın La- le" ödülü için yanşacak. Amos Gi- tai.Tsai Ming-Liang.Abdelkrim Bahloul. Achero Manas gibi ba- şanh yönetmenlerin yanşacağı bö- lümde ülkemizi Zeki Demirku- buz'un "BekJeme Odası" adlı fil- mi temsil edecek. "Ulusal Yarışma" bölümünde bu yıl 12 film yanşacak: 'Nerede- sin Firuze?' (Ezel Akay), 'înat Hikâyeleri' (Reis Çelik)', BekJe- me Odası" (Zeki Demirkubuz), 'İnsan Nedir ki?'(Reha Erdem), 'Vfeontele Tuuba' (Y ılmaz Erdo- ğan), Metropol Kâbusu' (Ümit Cin Güven), 'Okul' (Yağ- mur&Durul Taylan), 'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak' (Ahmet Uluçay), Bulutlan Bek- 23. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin programı açıklandı. (AA) lerken' (Yeşim Ustaoğlu), "tnşa- at' (Ömer Vargı), 'Küçük Özgür- lük' (Yavuz Yüksel), 'Çamur' (Derviş Zaim). "Ustalara Saygı" bölümünde bu yıl Bahram Bayzai (Iran). Werner Herzog & Klaus Kinski (Almanya), Ömer Kavur ve Ken Russell (tngiltere) başlıca yapıtla- nyla programda. "Bir Kült Figür Bölümü"nün konuğu 4 filmiyle kimilerince "Avrupa'nın zevksizlik" ustası kımılerine göre de "benzersiz bir sinema ozanı" diye nitelenen Marco Ferreri. "l nutulmayan Yönermenler" başlığı altında bu yıl Amerikan ba- ğımsız sinemasınm babası sayılan John Cassavetes'in 8 filmi sunu- lurken; Martin Scorsese Sunar başlığı altında yönetmenin yapım- cılığını yaptığı ve birini de yönet- tiği 7 film ızlenebilecek. Türk sinemasınm uluslararası arenada en tanınan sanatçısı Yıl- maz Güney de "Yılmaz Güney'i Anarken" adlı özel bir bölümde 1971 tanhh "Acı" adlı filmiyle ız- lenebilecek. Festivaldeki diğer önemli başlık- lar özetle "Bir Ustanın Seçtikle- ri: Theo Angelopoulos"; "Özel Gösteri: Lucas Belvaux'nun 'Üç- leme'si"; "Özel Gösteri: Piyano Eşliğinde 'Nosferatu" ; "Özel Gösteri: Borusan Senfoni Or- kestrası Eşliğinde •Damgalı Ka- dın'": "Geceyarısı Sineması'; 'IVfayınlı Bölge'"; "Dünya Festi- vallerinden": "Dünya Sineması- nm Genç Yüdızları"; "Çağımı- zın Aynası Sinema"; "Umuda Yolculuk: Göçmenler'"; "Belge- seller"; "Canlandırma Sinema- sı: Küba'"; "Latin Amerikan Si- neması: Arjantin, Brezilya veDi- ğerleri" olarak sıralanabilir. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN "...'Ecnebi Kültür'ün Maymunu Olmak!. n Oöylemişti.yoksa, geçmiş gün, ben mi onun ağana en çok yakıştınyorum, hangisi olursa olsun, anlamı ve dennlı- ğiyle, 'ecneti' dille eğitim ve öğretimin, tarjriöaf/'açsından, çarpıcı bir 'fesö/f'tir. "...ecnebi dille yapılan eğra'mve öğ- retim, yerftyi yalnız 'küttürsüzJeştir- mez'; kendi kültürünün uzağına dü- şürmesi yetmezmş gibi, üstelik bir de Vabancılaştınr'; yani, ona verilen ec- nebi kültürün 'maymunu' olur!" Olur mu, olmaz mı? Ister misiniz bu- nu da, Reha Kılıçer'in (asıl adı mahfuz) — mektubunu Dkuyarak, görelim? "...geçtiğimiz günlerde, benim de yaşadığım birebir bir örnek, ülkemiz- deki kûltürel yozlaşmanın, ne aşama- da olduğunj göstermesi bakımından çok ibret vericidir. Ünlü filân (adı sak- lı) bir firmanın, Call Center (!) birimine başvuruda bulunmuştum; bu firmayı temsilen, benimle görüşen ve arabu- lucu görevhi yapan, danışmanlık fir- masından TC yurttaşı bayan; Ingiliz- cemin nasıl olduğunu sorduktan son- ra, benimle Ingilizce konuşmaya baş- ladı ve 'olrraz!' dedi..." "...Dikkaünizi çekerim: Ingilizce bil- mediğim için değil, aksanımın Ingiliz ya da Amerikan aksanı olmadtğı için, olmayacağnı söyledi. Yâni söz konu- su yabancıfirma, kendisine öyle ya- bancılaşmrş bir insan anyor ki; onun aksanını tile taşıyacak derecede kendisine benzemesini istiyor; onun gibi düşüntnen, konuşman yetmiyor, gırtlağın ve dilin de, onun gibi döne- cek!.." '...Paşam seni çok özlüyoruz!..' "...işin acı tarafı, benimle bu firma için görüşen bayanın da bunu firma- nın bir hakkı olarak görmesi idi; ayn- ca benimle konuşurken, araya sürek- li ingilizce sözcükler serpiştiriyordu; işin komik tarafı da, Ingilizcesinin ba- na Ingilizce sorduğu soruya, benim verdiğim ve doğruluğundan kesinlik- le emin olduğum, gramer yapısı ve düzgün Ingilizce yanrtı antayamaya- cak düzeyde oluşuydu. Siz söyleşile- rinizde firmalann 'elrt' diye srfatlandı- rılan kişilerin peşinde olduğundan söz etmiştiniz; sanırım ona bir ek yap- mak gerekecek; genetik yapısı, ağız yapısı, dili bile taklit olan kesim di- ye..." "....bu örnekler, dış sermaye çevre- lerinin bize nasıl baktığını göstermek açısından, aslında çok ibretiik! Bu ya- şadıklarımdan sonra, onlann bizi ara- larına hiçbir zaman almayacaklannı, iyice anlamış oldum. Kendi ülkemde böylesine parya muamelesi görebile- ceğim, doğrusu hiç aklıma gelmemiş- ti; hem de, iki dil bilen, işsiz bir par- ya!.." "...hangi kent hatırlamıyorum ama, Gâzi bir kenti ziyarete gelmiş; bakmış ki yabancı dilde yazılmış bir işyeri ta- belası; derhal onun oradan indirilme- sini ve Türkçe yazılmasını emretmiş! Nereden nereye! TRT/2'de, son 10 Kasım söyleşinizde, sözü nasıl brtir- miştiniz?" "...Paşam, seni çok özlüyoruz!.." Mason locasına saldın Olayda yaralananların yakınları hastanelere akın etti. (AA) e-malrtilahari' isnet.net.tr-http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88 • Baştarafı 1. Sayfada Patlamanın ger- çekleştiği lokantada giriş kısmına yakın masalarda oturan 5 kişı çeşitli yerlerin- den yaralandı. Patla- mada, diğer terörist de ağır yaralı olarak Kartal Devlet Hasta- nesi'ne kaldınldı. Saldırgamn kendisi- ni Abdullah Islam olarak tamttığı bildi- rildi. Olayın ardın- dan istanbul Valisi Muammer Güler ve istanbul Emniyet Müdürü Celalet- tin Cerrah olay yerinde incelemelerde bulundu. Kartal Devlet Hastanesi'nde bulunan yaralılann isim- İmarhn ödemeplanı \ değerlendiriliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yar- dımcısı Abdüllatif Şener, Imar Bankasrnın hâ- ; kım ortaklan taraftndan borçlann ödenmesi konu- sunda TMSF'ye bir öneri sunulduğunu açıkladı. Şener, Bilkent Oteli'nde düzenlenen "E-Devlet Uygulamaları Konferansı ve Sergisi" toplantı- sında gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Şener, Imar Bankası'nın borçlanna yönelüc sunulan planın fon tarafından kabul edilebilir olması gerektığını söy- ı ledi. Şener, Imar Bankası dışında fona devTedılen bankalann hâkim ortaklanyla borçlann yapılandı- nlmasına ilişkin görüşmeler yapıldığını ıfade etti. leri şöyle: Ömer Aksu, Kadir Dadaloğlu. Meh- met Lamba, Bedri Se- vim, Bilgehan Bilge. Saldınnın gerçekleşti- rildiği Mason Derne- ği'nde her onbeş günde bir düzenli olarak toplan- tı yapıldığı ve bu toplan- tılara yaklaşık 40 kişinin katıldığı öğrenildi. Saldı- n sırasında da dernekte yaklaşık 40 kişi olduğu bildirildi. Saldın uluslararası ha- ber ajanslan ile televiz- yonlar tarafından acil koduyla ve flaş haber olarak duyu- ruldu. Uluslararası haber ajanslan saldınyı "Türkiye'de bir saldın daha" başhğıyla abonelerine ulaştırdı. Ressam Mehmet Tıınalı kansereyenildi Kültür Senisi - Uzun yıllar yurtdı- şında yaşayan ve özelliİde Amster- dam'ı resmettiği önemli çalışmala- nyla tanınan ressam Mehmet Tuna- h, dün bir süredir tedavi gördüğü kansere yenik düşerek yaşamını yi- tirdi. 1955 istanbul doğumlu olan ve yaşammın büyük bölümünü ge- çirdiği yurtdışında 3 kişisel sergiye imza atıp birçok karma sergiye katılan Tunalı. bu- gün Levent Camii'nde kılınacak ikindi namazının ardından Kilyos Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Vergi affından yararlandı Erdoğan h partisi kurtardı• Baştarafı 1. Sayfada ' gi yükümlülüğünü yakın geçmişte tam yerine getirmeyen Erdoğan'ı devletle ba- nştırdı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Sanayi ve Ticaret Bakam AIi Coş- kun'un ardından Erdoğan'm da 27 Şubat 2003'te Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren vergi affindan yararlandı- ğı anlaşıldı.Cumhuriyet'in ulaştığı bilgi- lere göre, Erdoğan'ın ortağı olduğu Ihsan Gıda Pazarlama ve Ticaret AŞ ile Emni- yet Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ, AKP ikti- dannın çıkardığı vergi affından yararlan- mak için başvuru yapan şirketler arasında yer aldı.Yapılan inceleme sonucunda, her iki şirketin de yakın geçmişte vergi yü- kümlülüğünü eksik yerine getirdiği belir- lendi. AKP iktidannca çıkanlan yasa uya- nnca, şirketler, geçmişte ödemedikleri vergilere yönelik matrah arttınmı yaptığı için aftan yararlanmalan uygun görüldü. Erdoğan'm ortağı olduğu şirketlerin, ver- gi affindan yararlanabilmek için yapükla- n matrah arttınmı ve taksitlendirilen öde- meleri, "haksız rekabet" yaratmamak için ve yasal engeller nedeniyle yayımla- namıyor. Cumhuriyet'in ulaştığı bilgilere göre Erdoğan'ın af kapsamına giren eksik ödemelerinin yüksek meblağ tuttuğu dik- kat çekiyor. Ihsan Gıda ile Emniyet Gıda AŞ. vergi affindan yararlandığı için geç- mişe yönelik yapılabilecek vergi deneti- minin de dışmda kalmış oldu. Yüzde 12 hlssesl bulunuyor Ticaret sicil kayıtlanna göre, Erdoğan'ın yüzde 12 hissesi bulunan Ihsan Gıda AŞ'nin ortaklan arasında, kardeşi Musta- fa Erdoğan'ın yüzde 9, Ergün Bodur'un yüzde 15, Ziya tlgen'in de yüzde 9 hisse- si bulunuyor. Başbakan'ın yüzde 12 his- sesine sahip olduğu Emniyet Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ'nin, Ihsan Gıda'da da Erdo- ğan'ın ortağı olan Ergün Bodur yüzde 15, Reşat Sözen yüzde 18 hisseyle ortaklan arasında yer aldı. Erdoğan'ın başbakan olduktan sonra ortaklanyla birlikte 10 Arahk 2003 'te kurduğu Yenidoğan Gıda Pazarlama ve Ticaret AŞ ise vergi affin- dan yararlanmadı. Yenidoğan Gıda Pazar- lama ve Ticaret AŞ'de, Erdoğan'ın yüzde 12, Mustafa Erdoğan'ın yüzde 9, Atila Özokur'un yüzde 25, Emniyet Gıda'daki ortağı Reşat Sözen'in yüzde 30, Ergün Bodur'un yüzde 15, Ziya Ilgen'in yüzde 9 hissesi bulunuyor. Mustafa Erdoğan. yeni kurulan şirketin yönetim kurulunda yer almadı. Erdoğan'm yüzde 12'sine sahip olduğu yeni şirketi. Ulker içeceklerinin Anadolu yakasındaki dağıtımını yapıyor. Vergi affindan yararlanan Emniyet Gıda AŞ, Ülker'in bisküvi ve çikolota ürünlerini, Ihsan Gıda AŞ ise aynı grubun süt. yağ ve yoğurt ürünlerini dağıtıyor. Erdoğan aftan söz etmemişti 'Devletle ticari tek ilişkim vergi' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ticari faaliyetinin etik dışı olmadığım sa\oınur- ken devletle tek ticari ilişkisini "vergi vermek" olarak açıklamıştı. Erdoğan, bir gazeteciyle yaptığı söyleşide, "Tica- ret yapmasam. bu maaşla (6.5 milyar lira) geçinemem" dedi. "Clker firma- sının distribütörlerinden olmasının doğru olup olmadığına" ilişkin soru üzerine Erdoğan, "Hiçbir ticari faaliye- timi durdurmak gibi bir durum söz konusu değil. Helal para kazanıyor- sam buna kim ne diyebilir? Ben bu işi 17 yıldır yapıyorum" diye konuştu. Yeni şlrketlnl göz ardı etti Ticaretle uğraşmasımn etik dışı olmadı- ğını savıman Erdoğan, "Ben namusum- fa bir iş yapıp helal para kazanıyonım. Benim ticari hayatımda devletle ile hiçbir işim yok yok. Sadece bir konu hariç, vergi. Benim devletle olan tek ilişkim, kazancımın vergisini veriyor olmak. Üstelik, vergi konusuada da en hassas kummlardan birinin distribü- töriiyüz" dedi. Erdoğan, "Yasal olma- yan hiçbir şey yok. Başbakan olduktan sonra yeni bir şey eklenmiş de değil" demesine karşın Başbakan olduktan son- ra kurduğu şirketi göz ardı etti. Erdoğan, Başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra 2003 yılının Aralık ayında Yenidoğan Gı- da Pazarlama ve Ticaret AŞyi kurdu. Şirket yetkilileri, firmanın Erdoğan'dan alınan izinle kurulduğunu açıklamışlardı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle