18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
O MART 20O4 ÇARŞAMBA CUM-»URİYET SAYFA kultur(â cumhuriyet.com.tr 15 ALLEGRO EVtN ÎLYASOĞLU Seçkinbir besteciyi yitirdikLJJçüncü kuşakc çağdaş b>e-stecılerimiz;den Kemal Sünder'i g; e-çen hafta yrtirdik. Bestecihği k,a=dar müzik iistüne inceleme ya-zılamla ve öğretmenlığiyle seçkinkşmiş, kendi kendini yetiştirmiş, so«ı derece kültürlü bir sanat adanuydh. 1999 da Cumhurıyetin Sesleri başlıklı bir seçkide. çağdaş besteciler üstüne b i r yazım için telefon edip teşekkür etmiş. "Benitomistediğim gibi değerkndirmişsiniz" demişti. Yazımdaonu sö\le tanımhyordum: - t Kemal Siinder, folklorik ya da tnakamsal özelliklerden uzak. çalgılann ses rengine önem veren, cvrensel bir anlatım geliştirmiştir*1 . Çokseshlik ve ülkemizdeki tarihi üstüne yazdığı bir yazıda "Çokseslilik bir yöntem, bir teknoloji. Önemli olan düzeyli, kıvrak bir besteciiikie ve kaliteli bir yaratı mal/emesiyle bu yöntetni iyi kullanabilmek" diyordu. Müzık devTİminde Hindemith ve Bartok'un yöntemlennin uygulanmasını eleştirmişti: "Yeni devletin kuruluşunda başkenti donatan binalar köylii çadırından esinli değildir, ne de giyim kuşamda Anadolu gjysileri ölçüt alınmıştır. Peki neden müzikte ille de bilinen köylii temaları öngörülmüştür? Neden horonsuz, uzun havasız çağdaş Tflrk müziği düşünülemez?" 1933 yılında Istanbul 'da doğmuş, alaturka müziğe meraklı bir aile ortamında yetişmiş, 1 95O'de Heybeliada Deniz Lisesi'ne girnıiş, ancak zatürree olup b>ır yıl eğitimine ara vermiş. tşte o bir yıl içinde bırden güzel sanatlara \e müziğe büyük merak sarmış, daha önceden başlayan klasik müzik sevgisi bu dönemde besteciliğe dönüşmüş. Kendi kendine bir ağız mızıkasıyla notalan öğrenmiş, kendi kendine klavyeyı karton üzerine çizerek Beyer metodundan piyano çahşmaya başlamış. Okula döndükten sonra öğrcncilere plaktan örneklerle açıklamah klasik müzik dinletilen yaprnaya koyulmuş. Doğal ki anlatırken bir yandan da eline geçirdiği her kaynağı okuyup kendisi de öğreniyormuş. Neredeyse yirmi bir yaşına vardığında konservatuvar hocalanndan Hulusi Öktem ile tanışmış; onunla teori ve armoni çahşırken bir yandan da koro müziği oğrenmiş ve giderek polifonik müziğin büyüsüne kapılmış. Neden o da böylesi besteler yapamasın derken orkestra müziğine sanlmış. Eline geçirdiği cep partisyonlanndan çalgılann peslik ve tizlik suurlannı belirlemeye çahşmış. Her şey el yordamıyla, ancak tutku çok büyükmüş. Bahriyell bir besteci Hep Rimski-Korsakov'un ashnda kaptan olduğu ve nasıl da kendi kendine merak sanp müzik öğrendiği ve hıçbir formal eğitim almaksızın beste yapmaya başladığı çaldırtarak halka tanıhr. Kemal Sünder bu arada üsteğmen olmuştur ve Savarona ile Akdeniz limanlannda bir eğitim gezisine katılır. 1961'depiyanist Ova Sünder ile evlenir. Ova Hanım eşinin nice piyano yapıtmı konserlerde çalmış ve kayıt yapmıştır. 1964-66 yıllannda Ankara'da Deniz Kuvvetleri'nde görevliyken kızlan Rüya dünyaya gelir. Arduıdan NATO karargâhında görev alır, Roma ve Malta'da birer yıl kaldıktan sonra neredeyse dünyanm bütun ülkelerini görme firsannı ele geçirir. Tümüyle harp filosuna bağb gemilerde ve çok genç yaşlarında atandığı gemi komutanlıklannda geçen görevlerdir bunlar. Ege, Akdeniz ve Karadeniz kıyılannı kanş kanş gezer. Bütün Kıbns harekâtlannda gemisınin komutanı olarak görev alır. 1975'te Kıdemli Binbaşı • Geçen günlerde yitirdiğimiz besteci Kemal Sünder müziği toplumun ve tarihin bir parçası olarak irdeleyen seçkin bir sanatçıydı. Yapıtlannın bir dinleyişte kavranması, kulakta kalması kaygısım taşımamıştı. Yapıtlannın seslendirilmesi kadar, birçok dergide yayımlanmış yazılannın da derlenip bir kitap halinde basılması gerekir. anlatıldıkça Kemal Sünder'i de çok benzer bir örnek olarak anmamak elde değildir. 1954'te Savarona ile Pakıstan'a gıder. Ve yol boyunca besteleyip tamamladığı Capricciosunun çalınması için döner dönmez konservatuvara bir dılekçe sunar. O sırada çalacak piyanist bulunamadığından seslendirilemez ama Cemal Reşit Rey'ın ilgisini çeker. Böylece birlikte çahşmaya koyulurlar. 1958'dekı Op.l Prelüd'ünü Cemal Bey radyodaki "Piyano Dünyasında Gezintiler" programında kendi piyanosuyla çalarak sunar. Bu genç besteci için büyük bir destektir, hatta hocasının ısran ile bu yapıtı orkestraya uyarlama yürekliliğini bile gösterir. Cemal Bey bu kez de 'Prelüd Marş' başlığını alan bu yapıtı 1960ta, Samson François'nın solıst olduğu bir konserde rütbesindeyken kendi isteğiyle ordudan aynlır. Sonra bir süre de özel şirketler için uzak yol kaptanlığı yapar. Ancak 1980'de geçirdiği kalp krizi ve onu izleyen ameliyat onu iyice yıpratır. Bestecilik bir sığınaktır Denizlerin ortasındaki Kemal Sünder için bestecilik adeta bir sığınaktır. Durmadan okur. Müzik tarihi, bestecilik tarihi, ınsanhk tarihi, Arap müziği, tran müziği, Yunan müziği... Ve durmadan yazar. Hem beste yazar, hem de izlenimlerini kaleme alır. Besteciliğının temehni 'yapı- analiz-sentez-ekonomi- denge' gibi kavTamlarla oluşturur. Benim kaynaklanma göre Sünder'in yapıtlan op.32 ile tamamlanmış. Aralannda üç senfoni, beş konçerto, bir orkestra KÜLTUK - SAN«T (O212) 293 «9 7« SES-1883 ORTA0YUNCULARISTİKLAL CAD. N0:140 TEL: <0 212) 25118 65-66 FAX: (0 212) 244 43 27 www.ortaoyuncular.com FELEK BİR GUN SALAKKEN14 Mart Pıur 15.OO BİRI BIZİ DİKİZLIYOR crnsmrt Şertsoy'art BENIBEN MIDELIRTTpai-İKotuik oyun Cuma. Ctesi 20.00 1 A T E Ş TtYAntosu İ Ş FRİDA N Julide Kural HER ÇARŞAMBA SAAT 20.00 [ MUAMMER KARACA TİYATTOSU' Gışe Tel 0g12 249 42 78 20 MART C.TESİ SAAT 20 30 KAD4KÖY HALK EĞtTİM MERKEZİ Gl;« T»l: 0Z16 330 10 27 Cumhurtyef Mn mnuı Tıl (1811) «415 SS fotogmf 15 Mart 2004'te Gündüz TEMEL FOTOĞRAF SEMİNERLERİ BAŞLIYOR TCrtünciJ Çıkmazi No 4 Galartasaray 0212 249 02 02 www.fotografevi.com Resim Sergisi 10-31 Mart 2004 Muzaffer llhan Erdost ANTİK SANAT GALERİSİ Cumhuriyet Cad Nispet Sok. No:4 Elmadağ ' Taksim ' Istanbul Tel: 0212 224 74 31 Fax: 0212 224 74 17 konçertosu, piyano ve oda müzikleriyİe Yorgun Savaşçı fılminin müziğinin de bulunduğu geniş bir dağarcık. Bunlardan ne yazık ki çok azını tanıyabildik. Ama daha önceki hafta Rengim Gökmenın tzmir'de yönettiği Timpani Konçertosu"ndan ve TRT'deki yayınından haberi olmuştur umanm. Çünkü o da pek çok çağdaş bestecimiz gibi yapıtlannın yeterince ilgi görmediğinden yaknurdı. Kemal Sünder'in yapıtlannnı seslendirilmesi kadar, birçok dergide yayımlanmış yazılannın da derlenip bir kitap halinde basılması gerekir. Müziği toplumun ve tarihin bir parçası olarak irdeleyen seçkin bir sanatçıydı. Yapıtlannın bir dinleyişte kavranması. kulakta kalması kaygısım taşımamıştı. Düşünerek müzik dinleyen, irdeleyen dınleyici çözebilirdi onlan. Ve yaşamının sonuna da kompozisyonlannın en karmaşık kadansını yerleştirdi! evini(2 boun.edu.tr • Kemal Sünder son derece kültürlü bir sanat adamıydL 'MAVÎ MÜZÎK GECELERI' Elektroclash'in çılgm kızları Kültür Servivi - Mavi Jeans'in Babylon'da düzenlediği 'Mavi Müzik Geceleri' dünyanın farklı kentlerinde yaşayan özgün sesli sanatçılan konuk etmeye devam ediyor. Bu kapsamda 'electroclash' akımınm sıra dışı topluluklanndan Chicks on Speed, 20 Mart Cumartesi günü saat 23.00'te Babylon'da konser verecek. Kitlesel tüketimin dayattığı tüm kurallan reddeden topluluk, cesur sözleri, ilginç çalgı kullanunlan ve kabare tarzı sahne şovlanyla Mavi Müzik Geceleri'nde alışılmışın dışında bir rüzgâr estirecek. Punk, post punk ve elektronik müziği bir araya getiren ve feminist söylemden etkilenen topluluk, Münihli, New Yorklu ve Avusturyalı üç kadın müzisyenden oluşuyor. Müzik kariyerlerine 'underground' gece kulüplerinde başlayan topluluk, okul için hazırladıklan bir tasanda elektronik müziğin önemli isimlerinden DJ Hell ve DMX Krew'in ilgisini çekerek Electroclash 20 Mart'ta Babylon'da alışılmışın dışında bir rüzgâr estirecek. profesyonel müzik yaşamına adım attılar. Topluluğun ilk albümü olan 'Chicks on Speed Will Save Us All' îngiltere'nin en saygın müzik dergisi NME tarafından 'yüın performansr seçildi. - (0 216 454 15 55) B U G U N • KADIKÖY HALK EĞİTİM MERKEZİ'nde 20.00'de Gürer Aykal'myöneteceği, Fazıl Say'm solist olarak katılacağı Borusan tstanbul Filarmoni Orkestrası nın konseri. (0 212 292 06 55) • BOĞAZtÇt ÜNtYTRSİTESİ ALBERT LONG HALL BtNASI'nda 19.30'da Zeynep Üçbaşaran (piyano) resitali. (0 212 287 02 32) • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda 19.30'da Aylin Nar'dan 'Klasik Türk Müziği' konseri. (0 212 232 98 30) • BABYLON da 21 30daNaim Dilmener le '60'lardan 90lara Türkçe Pop'. (0 212 292 73 68) M YEREBATAN SARNICI'nda 15.00'te Kaan Sezerler"den 'kemençe resiiali' (0 212 522 12 59) • YAPI KREDt SERMET ÇİFTER SALONU'nda 18.30'da Sevda Şenerin katılacağı 'Tiyatronun Tanığı: Metin' konulu O 212 252 47 00) • İFSAKta 19.30"da Fatih Orbay'dan 'Türkiye'nin Doğal Çiçekleri' konulu saydam gösterisi ve söyleşi. (0 212 292 42 01) • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde 18. 30da 'Uçmak İstiyorum', 't\i Günler', 'Uykudan Önce' ve 'Bıyık' adlı kısa filmlerin gösterimi. (0 212 252 35 00) • ALTUNtZADE KÜLTÜR MERKEZİ'nde 18.00'deProf. Dr. İskender Pala'dan 'Divan Şiiri Saati'. (0 216 341 05 00) • ATATÜRK KİTAPLIĞI'nda 14.00'te Federico Fellini'nin '8 1/2'si. (0 212 249 38 19) GUZELİN ARDINDA BERTAN ONARAN Hiç Biter mi Bu Inkçılık? "Dinsel konular, nesnelerin gerçek nitelikleri bi- linmeden, birtakım benzetmeler, yerini bulmamış uyumsuz yaklaşımlarta ele alınıyor." Arasıra rastlanan özü-sözü bir Batılı düşünür- lerden Ingiliz T.J. Boer, onun için şu saptamayı yapmaktan çekinmeme bilgeiiğini gösterebilmiş: Farabi, ayrı yasalardan çok, bütün evrende ge- çerli tek bir yasanın gerekliliğine inanıyordu. Fa- rabi'nin bu inancı, yüzyıllarca sonra, büyük doğa- bilimci Einstein'ın, 'birfeştirilmiş öğe' kavramına ulaşmaya çalışırken sezdiğinin aynısıdır. Şimdi de 965-1039 yıllan arasındayaşamış Ha- san Ibnü'l- Heyzem'in şu saptamasını okuyalım: "Felsefenin görevi, açık ve kesin bilgi sunmak- tır; bu niteliğinden ötürü, bütün bilimlerin anası- dır; felsefenin temelinde mantığın bulunması bu yüzdendir." Ya 1128-1198 yıllan arasında yaşayan Ibn Rüşd'ün saptamalan? "Inanç ve inanca dayalı bilgi, bilimin süzgecin- den geçmeli; inanç ve akıl kendi alanlarında ba- ğımsız olmalıdır." Hey gidi hey! Laikliğin tanımlan- dığı yıla bakın! Şunları da o düşünüp dile getirmiş: "Değişim, kaçınılması olanaksız, sorunlu birev- rimdir" ; "sürekli devinime dayanan bu evrim, ilk- siz sonsuz bir süreçtir"; "her devinimin nedeni, kendinden önceki başka birdevinimdir"; "devinim olmasa zaman da olmazdı"; "sonsuz olan, deği- şimdir"; "bir başlangıç ve sonun olduğu düşünü- lemez"; "yokluk diye bir şey yoktur"; "nedeniolan her şey, aynı zamanda zorunluluktur". Inanılır gibi mi? Bütün bunlar Lavoisier'den, Einstein'dan kaç yüz, kaç bin yıl önce söyleniyor! Vee, şimdı de gelin, ulular ulusu(?) Hegel'in, 1770-1831 arasında, uygarlıktarihinin ünlü Aydın- lanma Çağı'nda yaşayan amansız ırkçının dedi- ğini okuyalım: "özbilinç ancak Batı'da özgürleşir. Doğulular, insanın insan olduğu için özgür olduğunu bilmez- ler. Bu nedenle, Doğu'ya özgü her şeyin felsefe- den silinip atılması gerekir!" Aman Tannm! Evrendeki her şeyin o uçsuz bu- caksız enerji okyanusundan doğduğunu; Ibn Rüşd ile Einstein'ın ortaklaşa bildiklerini, evren- de hiçbir şeyin özgür olmadığını; her devinimin kendinden önceki bir devinimden, her varlığın başka bir varlıktan doğduğunu; bütün öğelerin sımsıkı birbirine bağlı bulunduğunu; aynca, can- lılar dünyasında, birbirierinden sorumlu oldukla- rını usunun köşesinden bile geçirmemiş bir dü- şünür(?), bir yol gösterici! Ama titreyip kendine gelmesi gerekenler yalnız bu zavaliı ırkçı Batılılar değil; aynı zamanda, on- ların çaldıklan zurnayla binlerce yıldır, seve seve, kıvıra kıvıra oynayan Doğulular, geri bıraktınlan- lar, sömürülenler! Umut var mı dersiniz? Son can çıkmadan umut kesemeyiz! sbonaran' hotmail/yahoo. com Müzikle gelen barış • BOMBAY (AFP) - Hindıstan'ın ünlü 'gazel' yorumcusu Jaghit Singh, bir dönem şarkıcılannın ülkesinde konser vermesine karşı çıktığı Pakistan'da sahneye çıkacak. Singh'nın, son 25 yıldır, ülkesinin diğer şarkıcılan gibi, Pakistan'da konser vermesi yasaktı. "Pakistanlılann ülkelerinde konser vermeme sıcak yaklaşmalan beni mutlu etti. Artık ' Pakıstanlı yorumculann Hindistan'da konser vermesine farklı yaklaşacağım" dedi. George Mttıael müziğe veda edyor • LONDRA (AA) - Ingılız pop şarkıcısı George Michael, müziğe veda etmek istediğini açıkladı. Michael, Star gazetesiyle yaptığı söyleşide, 15 Mart'ta piyasaya çıkacak ; 'Patience' adlı albümünün son albümü olacağını söyledi. "Geleceğimle ilgili bir planım var ve gelecekte yapacağım şeyler, şimdi yaptıklanmdan farklı olacak" diyen Michael, şimdi olduğundan daha mutlu olamayacağını, fakat bir şeylerin sona erdığını kaydetti. Geçmişte çok zor dönemler geçirdiğını belirten Michael'ın, önce Brezilyalı arkadaşı Ansebno Feleppa AIDS, , sonra annesi kanser hastalığma yenilmişti. I İstanbul Haber Servisi - Ressam Hasan Tuna'nın "Çanakkale Şehitlerini Anma Hat Sergisi" 18 Mart Perşembe günü Ortaköy'deki Kabataş Eğitim Vakfı Sabancı Kültür Sitesi'nde açıhyor. Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nden mezun olan Tuna'nın yağlıboya tablolan, 1953-1957 yıllan arasında devlet resim ve heykel sergilerine girmeye hak kazandı. Çeşitli okullarda resim öğretmenliği ve sanat danışmanhğı yapan Tuna, "43 yılhk meslek hayatımda Atatürk ilke ve inkılaplaruıı benimsemiş biri olarak Atatürk" ün fikirlerini ka\Tayıp onlan uygulamayı görev bilen öğrenciler yetiştirmeyı amaç edindim" dedi. Aslıer'in 'yeni çalışmaları' • İstanbul Haber Ser\isi - Mustafa Aslıer'in "Yeni Çalışmalanm" adlı 35. kişisel sergisi. 11 Mart'ta Bostancı'daki The Green Park Otel'de açılıyor. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-tş Bölümü'nden mezun olan Aslıer, yurtdışında 9, yurtiçinde 29 kişisel sergi açtı. Türkiye ve yurtdışında birçok müzede eserlen bulunan ve sanat ögreticilği de yapan Aslıer'in çok sayıda yayımlanmış sanat kitabı bulunuyor. Renkteriı yönetmeni Kieslovvski • Kültür Senisi - Usta yönetmen Krzyztof Kieslo\vski ölümünün sekizinci yılında başyapıt niteliğindekı son üç filmiyle anılıyor. Yönetmenin Fransız bayrağının renklerinden esinlendiği 'Mavi', "Beyaz' ve 'Kırmızı' filmleri ölüm tarihinı kapsayan 11-16 Mart tarihleri arasında Ankara Ankapol Sineması'nda gösterilecek. Gösterimlerin her gün saat 19.30'da gerçekleştirileceği etkinlik filmler Türkçe altyazıh olarak Ingilizce gösterilecek. 13 Mart 1996'da yaşamını yitıren yönetmenin, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik temalan üzerine çektıği bu üç film, Avrupa kültürü konusunda »yapılmış en iyi filmlerden sayılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle