18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Dünden Bugüne Cumhurryet SPOR Galatasaray ile yolları ayrılan Fatih Terim, Sarı-Kırmızılı ekibe damgasını vurdu mparatorun dramatiksonu • op starlan kıskandıracak bir hikâyesi var Terim'in... Adana'nıntozlu topraklı sokaklannda başlayan futbol serüveni, "Istanbul Dükalığı"nın gözde kutüplerinden Galatasaray'da taçlanmış ancak 14yıl şampiyonluk görememişti. Ama bu, onun 'imparator' lakabını almasını engellemedi. M A H M U T S E R T F atih Terim'in istifası günde- me bomba gibı düştü. Kim ne derse desin Galatasaray tarihine, hattaTürkfutboluna Terim gi- bi damgasını vuran ikinci bir isim yok. Pop starları kıskandıracak bir hikâyesi var Terim'in... Adana'nın tozlu toprak- lı sokaklannda başlayan futbol mace- rası, "Istanbul Dükalığı"nın gözde ku- lüplerinden Galatasaray'da taçlanmış, 14 yıl şampiyonluk görememişti. Ama bu, onun 'imparator' lakabını almasını engellemedi. Teknik adamlık yaşamında ise ulu- sal takımda parlayan yıldızını, Galata- saray'ın UEFA şampıyonluğu ile Avru- paarenasınataşıdı. Dünyafutbolunun devlerinden Italya'da resmen 'Tereci- ye tere sattı' imparator. Sıra takımı Fi- orentina'yı Italya Kupa Finali'ne taşır- ken, takımına oynattığı heyecan verici futbolla orada da kendini kabul ettirdi. Bu başarı Milan Başkanı Berlusconi yi ikna etmiş olmalı ki Terim'i teknik adam olarak Milan'ın başında gördük. Impa- rator yine bir ilke imza atmıştı. Ancak kısa süren Milan macerasından sonra sanki her şey tersine döndü. O sezo- nun sonunda büyük umutlarla geldiği Galatasaray'da yine tarihe geçecek bir imza atacak ama bu, günümüzdeki dramatik sonucu getirecekti. Rüyadan uyanamadı Bir zamanlar Galatasaray'ı zirve- yetaşıyan bu zengin kariyer, ne oldu da aynı hızla takımın düşüşe geçmesine ne- den oldu? Bütün bu sözünü ettiğimiz başa- rılar Fatih Terim'in kişilik yapısının de- ğişmesinde rol oynayan etkenlerden- dir. Farklı bir deyişle Terim, kısa süre- ye sığdırdığı Avrupa çapındaki başarı- lanyla 'lmparator'\uğu eni konu benim- Kulüp yönetimi kendini kurtarmaya çalışmaktan Terim'e destek olmayı unuttu. semiş olmalı ki; bu, onun düşüşünün başlangıcını oluşturdu. Gerçekten de AB'ye girmek için ulus olarak yalvar yakar olunan bir or- tamda, tek başına futbol devterinden bi- rinin başına geçmeyi başarmak kolay bir iş değil. Oradaki rüyadan uyanıp Türkiye gerçeklerine dönmek ve bu dönüşte hiç bir şey olmamış gibi devam etmek 'imparator' daolsanızgüç... Nitekım Te- rim de kendisini bu havadan kurtara- madı. Galatasaray'adöndüğü ilk sezon Lucescu'nun şampiyon takımını boz- ması ve yeni transferlerde bir türlü he- defi tutturamaması şaşkınlıkla karşı- landı. Yine de imparatorun bir bıldiğı vardır diye üzerinde çok durulmadı. Te- rim'in transferlerde başarısız olması- nın ardında kulübün sınırlı para politi- kaları önemli bir neden. Ancak Milan'ı bıraktıktan sonra geçen 5-6 aylık sü- reçte de onun hiç bir hazırlık yapma- masının payı gözardı edilemez. Bu umursamaz yaklaşımın ardında kendi- ni gerçek bir imparator hissetmenin, büyüklenme duygusunun olduğu söy- lenebilir. Sanki imparatorluğuna güveni sarsıldı Geri döndükten sonraki ikinci se- zonda, herkes artık Fatih Terim'in Ga- latasaray'a ağırlığını koyacağını düşü- nüyordu. Ama bu sezon diğerınden de kötü geçti: Türkiye Kupası'ndan, Şam- piyonlar Ligi'nden, UEFA Kupası'ndan ve Türkiye Ljgi şampiyonluğu hedefle- rinden uzaklaşıldı. Artık imparator eni konu tartışılmaya başlandı. Işin ilginç ya- nı Terim de yaptığı teknik yanlışlarla bu tartışmaların sıcak tutulmasına yol aç- tı. Sanki imparatorluğuna güveni sar- sılmıştı, Geldiğinden beri bir türlü takı- mını oluşturamadı. Oyun kurgusunu oturtamadı. 'Operasyon' ve 'değışım' adı altında takımdakı tum dengeleri bozdu. Bu arada kulüp yonetımı ken- dini kurtarmaya çalışmaktan Terim'e destek olmayı unuttu. Sonuç olarak Türk futbolunun im- paratoru dramatik biçımde ıstıfa etmek zorunda kaldı. Bu istifa Fatih Terim'in ve Galatasaray'ın küllerinden doğuşu- na olanak saglayabilir. Ancak geride bıraktığı zararlar ve yıkıntı Galatasaray tarihinde önemli bir yara olarak hatır- lanacak. Rıdvan Dilmen hedefi ulusal takım HİCRAN ÖZDAMAR S irzamanlann "şeytan'la- kaplı efsanevi futbolcu- su Rıdvan Dilmen, Kar- şıyaka teknik direktörü olarak yeni- den zirveye çıkmaya çalışıyor. Dil- men, Türk Ulusal Takımı'nı çalıştırma- yı hedefliyor. Muğlaspor, Boluspor, Sanyer, Fenerbahçe derken 1980'li ve 199O'lı yıllara damgasını vuran Dilmen, Tür- kiye'nin en köklü kulüplerinden Kar- şıyaka'da "yeni Rıdvan"\ara futbol bılgisini aktanyor. Futbolculuğunda hep zirvede yer alan Dilmen, bunu antrenöriüğe de taşımak istiyor. Fenerbahçe'yi ça- iştırdığı dönemi "değerlendirme dı- şı" olarak tanımlayan Dilmen, televiz- yon yorumculuğunun ardından Kar- şıyaka'nın başına geçerek yeşil sa- ftalardan kopamayacağını kanıtladı. Karşıyaka'nın İkinci üg'de yer alma- sının önemli oimadığını belirten Dil- nen, "Karşıyaka'yagelmeden önce NI birişim vardı ve başarılıydım. Biz fjtbolcular, ya antrenörlüğûya dayo- rjmculuğj tercih ediyonız. Ancak ben hayatımın sonuna kadaryorum- zjlukyapmak istemedim. Hedefle- 'olan bir takımda antrenörlüğû ter- 'J\ ett/m r diyor. Her teknik adamın 10 MART 2004 Metin Oktay, kalp krizi geçirince formasından 9.5 ay ayrı kaldı 'Kral'a 288 gün futbol yasağı gönlünde Ulusal Takım Antrenörlüğû yattığını anlatan Dilmen, "Herakşam kafanızı yastığa koyduğunuzzaman birşeyler düşlersiniz. Benim de ha- yalim Ulusal Takım antrenöriüğünde bulunmak" diye konuşuyor kararlılık- la Değişen lig sistemiyle 2. üg'de Sü- per Lıg'i aratmayacak mücadelenin ortaya çıktığını vurgulayan Rıdvan Dilmen, Karşıyaka'da öncelikli amaç- lannın "iyi futbol" olduğunu belirtiyor. Karşıyaka'ya gelmesinde seyircisi- nın önemli etken olduğunu dile geti- ren Dilmen, şöyle konuşuyor: "Karşıyaka çok farklı ve çok büyük bir camia. Takım iyigittiğiza- man seyirciyi stada çekebiliyorsu- nuz. Bu da başanyı getiriyor. Fener- bahçe'nin seyircisiyle ortak yönleri var. Takımımdaki oyunculanm çok çalışıyor. Benpuan cetveline bakan bir hoca değilim. Benim için kaliteli biroyun çıkarmakdaha önemli. Zaten böyle olunca da başankendiliğinden geliyor." Dilmen, öncelikle savaşan bir takım yaratmak istediğini söylüyor. Yeşil sahalardatop koşturmanın ken- disi için "tarifedilemez birduygu"'ol- duğunu vurgulayan Rıdvan Dilmen, hiç kurtulamadığı sakatlıklar nedeniy- le futbolu erken bırakmanın üzün- tüsünü teknik direktörlükle telafi et- meye çalışıyor... ABDÜLKADlR YÜCELMAN f f lusal Futbol Takımımız f f bir gün sonra Inönü ^ ^ Stadı'nda Danimarka ile yapacağı karşılaşma için maç sa- atini bekliyordu. Ulusal takımın de- ğişmez golcüsü Metin Oktay takım arkadaşlan ile birlıkte Taksim'deki Güneş otelinde kamptaydı. Birden fe- nalaştj, takım arkadaşları telaşlanmış- tı. Metin'in yemekten zehirlendiğini sanıyortardı. Ulusal Takım'ın Teknik Direktörü Cihat Arman ambulans- la Metin'i ilk yardıma götürmüştü ama sonuç hiç de iyi değildi. Teşhis: Kalp Krizi Ulusal takım kampında telaş, panik ve üzüntü... Bu olayın kampın dışına çıkmasını hiç kimse istemi- yordu ama garsonlardan birisi dilini tutamayınca Federasyon Başkanı Orhan ŞerefApak'tan önce Milliyet gazetesi haberi öğrenmişti. Ertesi gün bomba haber Milliyet gazetesin- de Necati Karakaya imzası ile ya- yınlanıncaTürkiye bir anda yasa bo- ğulmuştu. Taksim hastanesi anaba- ba günü yaşıyordu, doktorlar Metin Oktay'ı o günün koşullan içinde sıkı bir muayeneden geçirip rapor veri- yorlar, Metin Oktay kesinlikle oyna- yamaz. Birkaç ay tam dinlenmesige- rek" diyoriardı. Teknik DirektörCihat Arman, Danimarka'ya karşı Metin'in yerine takıma Yordan'ı alıyor, Metin Oktay'ın kaptanlık bandını ise Fe- nerbahçeli Şeref Has takıyordu. Fu- bolculann hiç birisinin havası yoktu, futbol mu oynamışlardı yoksa baş- ka birşey mi? Moral bozukluğu için- deki maçı Ulusal Takımımız 1 -1 bi- tirmişti. Futbol Metin Oktay'ın yaşam biçimiydi. "Istirahat benim neyime ben iyiyim" dese de Metin Oktay Türkiye - Habeşistan ve Türkiye - Italya maçlannda kadroya bile alın- mıyordu. Gerek Ulusal Takım'ın ge- rek Galatasaray'ın idmanlannı izle- yerek futboluna bir an önce kavuş- manın özlemini, çekiyordu. Aradan tam 280 gün geçmişti. Ve bir hafta sonra Türkiye Poznan'da Polonya'ya karşı oynayacaktı. Metin Oktay, Ci- hat Arman'ın yerine gelen Teknik Di- rektör Sabri Kiraz'a yalvarıyordu adeta, "Hocam ne olurbenideal." Doktorlar kararsız Ulusal Takım'ın Teknik Direktö- rü Sabri Kiraz hoca "Ben bilmem, doktorlar ne derse o olur" diyince profesörierden kurulu sağlık kurulu olağanüstü toplanıyordu. Gündem tek maddelikti; "Metin Oktay oyna- yabilir mi, oynayamaz mı ?" Beşik- taşlı Prof. Selahattin AkeTin başkan- lığında toplanan sağlık kurulunda Prof. Cihat Abaoğlu, Prof. Ali Tan- nyar, Prof. Ekrem Şerif Eğeli, Prof. N. Hakkı Izmirii, Doktor Nejat Uraz ve Doktor Perehya son raporlan in- celiyorlarve CihatAbaoğlu'nun öne- risi üzerine "fazla yorulmasın" kay- dı ile Metin'in kamplara katılmasına Metin Oktay, Türk futbolunun Taçsız kralı'. izin veriyorlardı. Metin Ulusal Takım arkadaşla- rı ile birlikte Poznan'a uçuyordu. Maçtan bir gün önce Sabri Kiraz, Metin'i yanınaçağınp "Kendinegü- veniyorsan seni bir deneyelim, fut- bolu çok özlemişsindir" diyince dün- yalar Metin'in olmuştu. Az da olsa Me- tin Oktay Polonya'ya karşı yeniden Ulusal formasına kavuşuyordu. Frankfurtta oynanan Almanya maçındaise "Zormaç" diye Alman- ya'ya karşı Metin'i oynatmayan Sab- ri Kiraz onu kısa sürelerle Ankara'da- ki Romanya, Istanbul'daki Polonya maçında oynatıyor ve Metin Oktay kaptanlık bandına 2 yıl 10 ay sonra Ankara'daki Tunus maçında yeni- den kavuşuyordu.. Gol Kralı Metin Oktay 90 dakikalık futboluna kavuş- tuğu Tunus maçında 2 gole de im- za attıktan sonra Portekiz ve Ro- manya'ya karşı oynuyor ve 9 Mayıs 1965'de Bulgaristan'a karşı son kez ulusal formayı giyiyordu. O. Şeref Apak korkusu Bir zamanlar futbolun devada- mıydı... "İkinci Türkiye Ligi'ni kuran benim, futbolu Anadolu 'ya yayan be- nim, gazetelehn Anadolu tirajlannı arttıran da benim" diyen Orhan Şe- ref Apak birkaç kez Futbol Federas- yonu Başkanlığı'na gelip gitmişti. 1965 yılının bahar yorgunluğu futbolumuzu da etkilemişti ve ulusal takımlanmız da pek iyi gününde de- ğillerdi. 12 Mayıs günü Umit Takımı- mız Romanya'ya karşı Istanbulda 5- 1 yenilirken Ulusal Takımımız Anka- ra'da Romanya'dan 3 gol yiyordu. Futbol Federasyonu Başkanı Muh- terem Özyurt yenilgilerin akşamı spordan sorumlu Bakan Şekip Inal tarafından tepeden inme görevden alınırken ertesi gün Ankaradaki top- lantıdayeni Federasyon Başlanlığfna aday aranmaya başlanmıştı. ipi çoktan çekilmişti! Beden Terbiyesi Genel Müdü- rü Nuri Gücüyener, Bakan Şekip Inal'ın kararsızhğını görünce Anka- ra'da kulüp temsilcilerini bir araya toplamış ve onlardan Başkan seç- melerini istemişti. Bu toplantıda Izmir kulüpleri Orhan ŞerefApak'ı isteme- diklerini açık açık söylüyorlardı ancak oylamaya geçilince en başta Izmir kulüplerinin Apak'a oy vermesi şaş- kınlıkyaratırken Orhan ŞerefApak'ın korkusundan oy vermeleri de tebes- sümle karşılanmıştı... Daha sonra Futbol Federasyo- nu Başkanı Muhterem Özyurt için çok daha önceden görevden alınma ka- ran verildiği ortaya çıktı. Ulusal maç- lardaki yenilgilerden 6 gün önce An- kara'da Fenerbahçe kulübü Başka- nı Ismet Uluğ. Galatasaray kulübü Başkanı Suphi Batur, Beşiktaş Ku- lübü Başkanı Hakkı Yeten ve istan- bulspor kulübü Başkanı Ali Sohto- rik'in bulunduğu toplantıya Bakan Şekip Inal, Genel Müdür Nuri Gü- cüyenerde kablmış ve Federasyon Başkanı Muhterem Öztyurt'un bi- leti kesilmişti. -SAY117
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle