22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 KASIM 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA SAGLIK SEFİNE-ITERAKKİ TURHAN SELÇUK DURUST TABİATLT İSTA2ÎBUL EFENDİSÎ ABDÜXCANBAZ* IN HARÎKULADE MACERALAEI KISIM TLEKMİLİ BİRDEN Arkadaş ya da eczacı tavsiyesiyle kurallara aykın kullanım, yan etkileri ölümcül hale getirebiliyor 'Her ilaçzehirolabilir'• Sağlığımızı geri kazanmak için kullandığımızı ilaçlann tamamı yan etkiye sahip. Uzmanlar ilaçlardan olumsuz etkilenmemek için uygun dozda ve hekim kontrolünde alınması gerektiğini belirtiyor. ŞULEKÖKTÜRK Yan etkileri nedeniyle piyadan top- latılan ilaçlar herkesi ürkütse de uz- manlar, bütün ilaçlann aslında yan etkileri olduğunu anımsatarak "Her ilaç zehir olabilir. A vitamini ile de in- samzehirleyebüirsiııiz* diyorlar. Uz- manlar, ilacın uygun dozda hekim kontrolü altında kullanılması ile za- rarlı etkilerinin saf dışı bırakılabile- ceğini belirtiyorlar. Geçen günlerde kalp krizi ve felç riskini arttırdığı gerekçesiyle "VMKS" ve eşdeğeri 6 ilacın piyasadan çekil- mesi, her ilacın yan etkisinin varlı- ğını gündeme getirdi. Beden ve ruh sağlığı Türkîye'de son iidyıl içinde piyasadan çekilen ilaçlar Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanunu'nun 24. maddesi reçetesiz ilaç satılmasını yasakhyor, ancak hekim kontrolü olmadan, arkadaş, komşu ya da çoğunlukla eczacı tav- siyesi ile eczaneden ilaç alımının yaygın olması riski daha da arttın- yor. Istanbul Tıp Fakültesi Farmako- loji ve Klinik Farmakoloji Anabilim - Cefobid, Papatya Hidrofil Pamuk, Premefle, Dottor Ciraceüi Calüfiıghi çeşiüeri (nasır ilacı), Solace (güneş yanığı kremî), Burnshield Hidrojel (yanık kremi), İnertink Sistem Collauge, Enjektör Adaptör Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. YağızÜre- sin, her ilacın zehirli olabileceğini ve bütün ilaçlann kötüye kullanıla- bileceğini kaydederek "En popüler zehirli ilaçlar eski tip antidepresan- lar, eski ağn keskikr ve belki de kalp ilaçlandır. Kolay nlaylahiKr ohnala- n böyle bir riski ortaya çıkanyor. Ta- bü kanser ilaçlan daha etkin, onlann da çok fazla yan etkisi var ama onla- Seti, Oeocin Pediatrik Granül, Pedifen Pediatrik Şurup, Egosal A, Desuric, Duragesic Transdermel Fiaster, Viaxx, Ecırn, Vioref, Reox, Rakstane, Romarid, Rofemax, Voltaren AmpuL ra ulaşmak zor" diye konuştu. tlaçlann yüzde 90'ının uygun doz- da kullanıldığı zaman hayat kurta- ncı, uygunsuz kişide uygunsuz doz- da kullamldığında ise öldürücü ola- bileceğini vurgulayan Prof. Dr. Ya- ğız Üresin, "A vitamini ile de insanı zehirieyebüırsiniz, 4 tane aspirini ay- nı anda alanm nıide kanaması ge- çinne riskiçok yüksek. Anahtar nok- ta ise Türkiye'de hastanın kendiB- ğinden ilaca ulaşabümesi" dedı. Türk Eczacılan Birliği Başkanı Mehmet Domaç ise Türkiye 'de ilaç- lann yüzde 85'inin sosyal güvenlık kurumlanna bağlı hastalarca satın alındığını savunarak "Sosyalgüven- Kkkapsamı dışmda olan yüzde 15ora- nında nüfus ilacı reçetesiz almak zo- mnda kalabitayor. Her ülkede de bu oranda ilacı reçetesiz alan bir grup vardır" dıye konuştu. Bütün ilaçlann reçete ile satılma- sı gerektigine işaret eden Türk Ec- zacılan Birliği Başkanı Mehmet Domaç, özetle şu görüşlere yer ver- di: "Sosyal güvenük kurumlannda yapdan değişikfiklerle, herkesin sos- yal güvence alüna ahnnıası ile in- saıüarm doktora ulaşması kolayla- şacak. Türkiye'de sağhk sistemi he- nüz orurmadığı için bu doğal bir ol- gu ama sistem oturduğunda bunlar düzelecek." Naturel2004 Festivali başhyor tstanbul Haber Servisi - "Naturel 2004 Beden, Zihin ve Ruh Sağhğı Festivali" bugün Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesi'nde başhyor. Festivalde, "Affetme Şampiyonasr, "Köpekkrie Beden Dih>1e Konuşma" gibi etkınliklerin yaru sıra doğal sağlık yöntemleri, ekolojik yaşam, kişisel gelişim, doğal ürünler, şifalı bitkiler ve taşlar, organik gıdalar gibi alanlarda faaliyet gösteren çok sayıda firma ve kurum, ürün ve hizmetlerini tamtacak. Naturel 2004 Beden, Zihin ve Ruh Sağhğı Festivali, yerli ve yabancı uzmanlan Istanbul'da buluşturacak. 7 Kasım'a kadar sürecek festivalde, Isveç'ten Asa Levin "Yüksek Benfik", Israil'den Sanket Agmon "Takyon Enerjisi'', Güneşin Aydemir "Ây Evrelerinin Gündelik Yaşamda Kullanımı". ABDden Dr. FrankCardelle "tüşkilerimizde Muduluğu Yakalamak" konulannda semınerler verecek. Kendini affeden, yunuslarla yüzecek Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesi'nde beşinci kez düzenlenecek festival, ilginç etkinliklere de ev sahipliği yapacak. Antalya Ruhbilim Okûlu ve Bytheo tarafindan, affetmenin birey ve toplum sağhğmı koruyucu ve geliştirici etkisini vurgulamak amacıyla "Affetme Şampiyonası" düzenlenecek. Uzmanlarca yapılacak yüz yüze görüşmeler ve testler sonucunda katılımcılann yaşadıklan affetme deneyimleri arasmdan en etkileyici ve affetme becerisi en gelişmiş ilk üç kişi belirlenecek. Birinciye Antalya Hillside Su Otel'de bir hafta sonu çift kişilik konaklama ve Antalya Dolphinland'de yunuslarla birlikte yüzme ödülü verilecek. "Stardogs Positive Training" fırması da şiddet ve ceza içermeyen yöntemlerle ödüllendirme sistemi ve beden dilini kullanarak köpek ve sahibinin iletişim kunnası ve birtakım haline dönüşmesi tekniklerini aktaran gösteriler gerçekleştirecek. Festival kapsamında Seden GüreL, Burak Eldem, Gulünı Omav, Hasan Çeliktaş, C ihangir Gener, Banş Kömürcüoğlu ve Cüneyt Duru da imza günleri düzenleyecek. Bilinçsizce kullanılan bitkiler şifa yerine sağlık sorunlarma yol açıyor 'Doğal'a tehlikeli yönelim• Sağlık sorunlanna çözüm aramak için şifalı bitkilere yönelen insanlar bu konuda yeterli bilgisi olmayan aktarlann eline düşüyor. Uzmanlar, bazı bitkilerin yanlış kullanılması durumunda ölüme bile yol açacağı uyansı yapıyor. ÎZ\ÜR(CumhuriyetEgeBürosu) - Özellıkle zayıflamak amacıyla ve bilinçsizce kullanılan bitkilerin, ölü- me bile neden olabılecekleri vur- gulandı. Halkın "Doğaya yöneliyo- rum" diye aktarlann eline düştü- ğünü belirten Ege Üniversitesi Ec- zacılık Fakültesi Farmakognozi Ana- bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bijen Kıvçak, "Her bitkiyi, herkes kullanamaz" dedı. Birçok hastalığa çare olduğu öne sürülen şifalı bitkiler ve bunlan sa- tan aktarlar, kent merkezlerinde "mantar" gibi çoğalıyor. Bu bitki- lerin ülserden migrene, mantardan kalp rahatsızlıklanna kadar birçok rahatsızlığa iyi geldiği savunulurken, özellikle yurttaşlann *diyetsz,rejim- sizayda 5 kflo" sloganıyla satılan ve içinde sinameki, papatya, keten to- humu gibi bitkileri banndıran zayıf- lama çaylanna ilgi gösterdiği göz- lenıyor. Birçok hastahğa çare olduğu öne sürülen şjfah bitkiler ve bunlan satan aktarlar "mantar" gibi çoğahyor. Ancak bilim insanlan, tıbbi bir nitelik taşımalanna karşın, bu bit- kilerin ölümcül hastahklara neden olabileceklerine dikkat çekiyor. EÜ Eczacıhk Fakültesi'nden Prof. Dr. Bijen Kıvçak aktarlann bu tür bit- kileri satmasının yasal olmadığını anımsatarak "Halkunızbilinçsiz. Bu yüzden "Doğayayöneleceğim' diye aktaıiara gJdiyorlar" diye konuştu. Aktarlann gelişmemiş ülkelerde ilgi gördüğünü söyleyen Kıvçak, -Aktarlann standardizasyonu söz konusu değfl. Biddleri kafalanna gö- re, 'Bu sana iyi gelir' diyerekveri- yorlar. Oysa ki her bitkiyi herkes kuDanamaz. Bubitkilerin kullanım- lan da farkhdır" şekünde konuştu. Avrupa'da ilaç olarak kullanılan bitkilerin, sağlıklı cam kavanozlar- da saklandığım, eczacılann ve he- kimlerin kontrolünde hastaya veril- diğini anımsatan Kıvçak, bu bitki- lerin fazla kullanıldığında ya da sen- tetik ilaçlarla birlikte alındığında yan etkiler gösterebileceğine dik- kat çekti. Zayıflama çaylannın vü- cutta mineral ve protein kaybına yol açtığını ifade eden Kıvçak, "Zayıf- lama çaylannuı bağırsakyumuşao- CL idrar söktürücü etkisi vardır. Faz- la kullanımda mineral, protein kay- bına yol açar. Örneğin sinamekinin devanılı kullanılması bağırsaklan iflas ettirir. Kalpte ödem oluşumu- na dahi yol açabilir" dedi. Hatalı beslenme ve hareketsizlik, 21. yüzyılın en önemli sağlık sorunu haline getirdi Diyabetin önlenemez yükselişi • Erken ölüm ve sakatlanmaların yanı sıra sonradan olma körlüklerin de en önemli nedenlerinden biri olan diyabetten korunmamn yolu düzenli diyet ve egzersiz. tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - 21. yüzyılın en önemli sağlık sorunla- nnın başında kabul edilen diyabet gide- rek yayıhyor. Halen dünyada 180 mil- yon diyabetli hasta bulunurken, 2025 yüında bu rakamın 300 milyona çıkaca- ğı belirtiliyor. Dokuz Eylül ve Ege üniversitesite- lerinin birlikte düzenlediği "2. Ege Di- yabet Günleri" başladı. Atatürk Kül- tür Merkezi'nde 5 Kasım'a dek süre- cek toplantılarda, hekim, hemşire ve ec- zacılara yönelik eğitim çalışmalannın yanı sıra halk bilgilendirmeleri de ya- pılacak. Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Endokrin ve Metabolizma Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sena Yesü, diyabetin 21. yüz- yılın en önemli sağlık sorunu olarak ka- bul edildiğini söyîedi. Özelikle kalkın- mış ve kalkınmakta olan ülkelerde di- yabetin arttığına işaret eden Yeşil, "Bu ülkelerde beslenme kötuleşti. hareketsiz bir yaşam \ar. Tip 2 drvabet yüzde 58 oranmda düzenli diyet ve haftada 150 dakika egzersizk önlenebüir" dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakül- tesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bi- lim Dalı'ndan Yrd. Doç. FıratBayrak- tar da, diyabetin 4 bin yıldır bilinen bir hastalık olduğunu söyledi. Diyabetin er- ken ölüm ve sakatlanmaların yanı sıra, sonradan olma körlüklerin de en önem- li nedenlerinden biri olduğunu vurgula- yan Bayraktar, "Ingütere sağhğa ayırdı- ğı payın \iizde 9'unu, ABD ise yüzde 14ünü sadece bu hastahğuı sonuçlannm tedavisi için harayor" şekünde konuş- tu. Bugün dünyada 180 milyon diyabet hastası bulunduğunu da kaydeden Bay- raktar, rakamın 2025 yılında 300 milyo- na çıkacağını bildirdi. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHANERİNÇ HâkimDunmunMmeti... Nasrettin Hoca'nın pek de memnun olmadığı eşi Gülsüm Hanım sizlere ömür. Etrafı, hemen Ho- ca'yı başgöz etmeye karar venmiş ve başarmış- lar. Bir süre sonra (galiba 40 gün) yakınlan Hoca'ya durumu soracak olmuşlar. Hoca da yanrtlamış "Gitti Gülsüm, geldi Gülsüm. Azrail ettiğini bul- sun." Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık seçimle- ri nedeniyle dört yılda bir Nasrettin Hoca'yı anım- sarım. Millete konu lazım ya. ABD'nin Başkanlık seçi- mi de gündemin baş köşesinde. Bush mu yeniden kazanacak yoksa Amerika- lılar Kerry'yi mi dünyanın başına geçirecekler? Her seçim, hele tek odak haline gelen ABD'deki Baş- kanlık seçimi doğal olarak ilgi toplar. Bu neden- le gündemi etkilemesi doğaldır. Ama yapılan değerlendirmelere doğrusu aklım yatmaz. "Hangi aday seçilirse dünya ve Türkiye için ne değişir?" sorusuna saatle yanıt aranma- sını anlayamam. "Bu tür programların nedeni, acaba bizde olduğu varsayılan ulusal politikala- rın, her iktidar değişikliğinde değişmekte olu- şundan yola çıkılması mıdır" sorusunu saf saf kendime sormadan de edemem. Belki de Türkiye'nin hâlâ daha "Küçük Ameri- ka" olması isteğinin 50 yıl önce yarattığı özlemi giderememiş olmamızın da payı vardır diye dü- şünürüm. • • • "Küçü>M/nen7ra"olmamızzorgözüküyorarna, yüzölçümü bakımından "Küçük Avrupa" olaca- ğımıza ilişkin umutlar yeşermeye devam ediyor. Siyasal iktidarla yandaşlarına bakarsanız orta- lık güllük gülistan. Ama yüzümüze tutulan ayna- nın sıriarını küçük bir delik açmak için olsun ka- zırsak görülenler hiç de öyle bir durumu yansrt- mıyor. örneğin, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Mü- şavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odalan Birli- gi'nin (TÜRMOB) yayın organı Bilanço'nun Ekim sayısının kapak konulanndan birinde şöyle deni- yor: "12.6 milyon Türk yoksulluk sınınnda yaşı- yor." Yazı Devlet Istatistik Enstitüsü'nün (DİE) Hane Halkı Bütçe Anketi'nden çıkan sonuçlara göre hazırlanmış. Yazının spotunda da şu özet yer al- mış: "DİE'nin Hane Halkı Bütçe Anketi'ne göre nüfusun en yoksul yüzde 20'lik kesimini oluştu- ran 12 milyon 596 bin kişi günde ortalama 2 do- ların (3 milyon) altında bir parayla geçiniyor." Ayrıntılar arasında şu da var: En yoksul yüzde 20'nin özel tüketim harcamalan içindeki payı yüz- de 8.8'e gerilerken, en zengin yüzde 20'lik kesi- min toplam harcamalar içindeki payı ise yüzde 1.6 oranında artış göstermiş. Hemen ardından önemli bir bölüm daha geli- yor. Onun özeti de şöyle çıkarılmış: "Türkiye'de sosyal güvenlik kapsamında ve kayıtlı olarak ça- lışması gerektiği halde, toplam 10.7 milyon kişi kayıt dışı çalıştyor. 7 milyon kişinin kayıt altına alın- ması durumunda; vergi, sigorta primi ve işsizlik sigortası pirimi olarak devlet yıllık 14 katrilyon gelir elde edecek." • • • Uluslararası Para Fonu (UPF - IMF) insanı, do- layısıyla da emeği dışlayan politikalarına cankur- taran simidi gibi sanlmanın olumsuz sonuçları her gün biraz daha artıyor. Istihdamın arttınlacağı yolundaki sözler neredey- se Binbir Gece Masallan'na döndü ama sonuç bir türlü alınamadı. İnsanı küçümseyen geleneksel yaklaşımın de- ğişeceğine ilişkin emareler de ufukta gözükme- digine göre "sıfıra sıfır, elde var sıfır" eşitliği de değışmeyecek demektir. • • • Hukuk yaşamın her alanını değişik kurallarla düzenliyor. Işin içinde mal ve para olunca başka, insan ve emek olunca başka. örneğin Rekabetin Korunması Hakkında Ya- sa'da "Hâkim Durumun Kötüye Kullanılması" de- nilen bir kural ve sonucu olarak da kimi yaptınm- lara bağlanmış yasaklar var. Ama iş, insana ve emeğe gelince Iş Yasası dev- reye giriyor. Ara ki hâkim durumun kötüye kulla- nılmasını engelleyecek ya da cezalandıracak bir madde bulasın. Siyasal iktidann işçiye, memura, çiftçiye, emek- liye reva gördüğü zam oranlan ve ödenen primler- le oluşturulmuş SSK hastanelerine karşı tavn, hâ- kim durumun kötüye kullanılması değil de nedir? Hem de en tepeden ve kötü ömek olarak... oerinc@ cumhuriyet.com.tr. VEFAT Trabzon eşrafindan merhum Remzi Dilli ve Semiha Dilli'nin gelini; Samsun eşrafından merhum îsmail ve Münibe Yurtsever'in kızı; Remzi ve Füsun Dilli'nin annesi; Nazlı'mn babaannesi; Orhan Dilli'nin eşi NECLA DİLLİ 2 Ekim'de vefat etmiştir. Necla Dilli'nin cenazesi Şişli Camii öğle namazını müteakip Kozlu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle