20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 2004 PERŞEMBE HABERLER DUIVYAPABUGUN ALİ StRMEN Kopku İmparatorluğu George W. Bush son seçimleri kimilerinin ön- gördüğ ünden de daha kolay kazandı. Oysa ABD'nin içine saplandığı Irak batağı yü- zünden, Başkan'ınseçimi kaybedeceğini düşü- nen yabancı gözlemciler az değildi. I rak'ta ABD'nin tam anlamıyla batağa saplan- mış olduğu, Dışişieri Bakanı Colin Povvell'ın açıklamalarıyla da ortaya çıkmış bulunuyor. Kısacası ABD, Bush'unpolitikasıyla, Başkan'ın ya da ekibindeki yeni muhafazakârların iddia et- tikferi gibi, ne Irak'a demokrasi götürebilmiş, ne de dünyada terörün belini kıracak bir darbe in- dirmeyi başarabilmiş durumdadır. Tam tersine, El Kaide'ye herhangi bir darbe in- dirilemediği gibi, Afganistan'da ne Usame bin Ladin yakalanmıştır ne de terör örgütünün her- hangi bir yüksek yöneticisi. Irak ise gittikçe bü- tün Ortadoğu'yu kaplayabilecekolan biristikrar- sızlık bölgesi haline gelmiş bulunmaktadır. Bu durumda Bush 'un seçim zaferinin nereden kaynaklandığı sorusu geliyor kaçınılmaz olarak akia. Her şeyden önce, Bush ve ekibi, Irak savaşı öncesinde ve sırasında, halkı çok iyi yönlendi- ren bir propaganda mekanizması yürütmüşler- dir. Saddam'ın biyolojik ve kimyasal silahları bu- lunmadığı, Irak diktatörünün bölgeyi kendi kitle imha silahlarıyla tehdit edecek düzeyde olma- dığı, bütün dünya tarafından biliniyor ve bu ger- çek açıklanıyordu, ama Bush kendi ülkesinin ka- muoyunu bu konuda, tabii ki medyanın da yar- dımıyla ikna etmeyi başarmıştı. • • • Savaş sırasında ise 'embeded' denen, işgal ordusuna eklemlenmiş muhabirler aracılığıyla çatışmaların gerçek yüzü halktan gizlenmiştir. ABD medyası büyük ölçüde, enformasyondan çok dezenformasyon yaymıştır. Ancak bu olgu ile ilk kez karşılaşılmadığını da belirtmek zorundayız. Vietnam Savaşı sırasında dadurum farklı değildi. UzunyıllarABD'demed- ya Vietnam Savaşı'na karşı tavır almadı. Hatta ciddiyetiyle ünlü NewYorktimesdahi, Bertrand Russell gibi bir şahsiyetin savaş aleyhtarı yazı- larına okurların köşesi sutünunda bile yer ver- medi. Ama ne zaman gelen cesetler arttı, savaş ran- tabl olmaktan çıktı ve halkın savaş karşısındaki tavrı değişti, işte o zaman Amerikan medyası da rota degiştirmeyi zonınlu gördü. Kısacası tıpkı geçmişte olduğu gibi, bugün de Amerikan medyasınn savaş karşısındaki tırtu- munu, müşterinin tepkisi belirlemektedir. O zaman halkın Bush'u ve savaşını destekle- mesindeki nedenleri araştırmak daha doğru ola- caktır. Konunun bu yönürıegeçmeden önce, biraz da karşı aday Kerry ü^erinde durmak gerek. Hemen söylemeliyı ki, Noam Chomsky'nin de belirttiği gibi Busr le Kerry arasında pek bü- yük bir fark yoktur. Ssteme eleştirel açıdan ba- kan Chomsky'nin t>ı.görüşünü halk da benim- semiştir. * • • Her şeye karşın, bjnca başarısız Bush karşı- sında, Kerry'nin bir eıveni şer olarak bile görül- memiş olmasını yalnzca onun kişiliğiyle açıkla- maya olanak yok. Ayrıca Bush'un, oralama düzeyi pek yüksek olmayan Amerikan lalkına "daha kendilerin- den" bir görüntü verniş olmasını da en belirle- yici etken olarak kaıbJ etmek pek mümkün gö- rünmüyor. Denebilir ki Bush' ı_nen büyük başarısı, 11 Ey- lül olayını iyi kullanauak, Amerikan halkında her zaman var olmuş ol.ai "elindekini yitirmek" kor- kusunu kışkırtmış olnasıdır. Gerçekten de Bus"! 11 Eylül olayıyla Ameri- kalıların bütün yaşama'inı tehdit edebilecek olan bir tehlike ile karşı •arşıya oldukları izlenimini yaratmayı becermiş; velrakSavaşı'nınAmerikan halkının güvenliği i ç r zorunlu olduğuna kamu- oyunu inandırmayı t^şarabilmiştir. Amerikan seçmeni.tüyük terör hayaletine kar- şı Bush'un Kerry'd&r :ok daha iyi bir mücade- le yürütebileceğine randığı için Bush'u yeğle- miş görünüyor. Gündeliğini yitirmK, elindekini kaybetmek korkusu her yana egrfnen olunca, uyarıların da önemi kalmıyor. Korku dağları bek.ltKen, akıl da sindiği köşe- sinden silkinip çıkar-mor. ABD bir korku imif^atorluğudur ve Bush'un zaferi korkuyu destıeeyerek elde edilmiştir. [email protected] Tasarı bugür» genel kurulda TCYaffi igingerisayım ANKARA (Cumla* rivetBürosu) -Yeni T i i ı Ceza Yasası yürürlüjŞ ginneden önce cezas düşürülen hükümlül-e rin serbest bırakılmas nı düzenleyen uygulaniD tasansına hız verildi_ Türk Ceza Yasası'nnı Yürürlük ve Uygulartı Şekli Hakkında Ya-s Tasansı dün Adalet K_«c- misyonu'nda görüşüi dû. Bazı kentlerde sa_-^ cılann verdiği tahli^' kararlannda uygulanra. birliği sağlamak a m i i cıyla tasanya alt korruL <• yonda eklenen madd «: İCT üst komisyonda k_s bul edildi. Buna göre^. Nisan 2005 tarihinden önce kesinleşmiş hü- kümlerle ilgili olarak, Türk Ceza Yasasf nın lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabilece- ği hallerde duruşma ya- pılmaksızın karar veri- lecek. Lehe olan hükümlerin uygulanması için Yargı- tay tarafından bozulan dosyalar hakkında da bu hüküm uygulanacak. Lehe olan hüküm, ön- ceki ve sonraki yasala- nn ilgili hükümleri ola- ya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçlann karşı- laştırması yoluyla be- lirlenecek. Kazanın üzerinden 8 yıl geçti ancak devlet, mafya, siyaset üçgenindeki kirli ilişkiler bitmek bilmedi SusurlukhâlâkaranhktaECEVİT KHJÇ Devlet, mafya ve siyaset üçgenin- deki ilişkilerin açığa çıktığı Susurluk kazasının üzerinden tam 8 yıl geçti. Ancak, son zamanlarda mafya lider- leri Alaattin Çalact Sedat Peker ve HahıkKıra'nın yakalanmalanyla or- taya çıkan bilgiler, kirli ilişkilerin devam ettiğini göstenyor. Susurluk'ta 3 Kasım 1996'da mey- dana gelen trafik kazasında katliam hükümlüsü Abdullah Çatü, sevgili- si Gonea Us ve polis müdürü Hüse- >in Kocadağ öldü. Aynı araçta bula- nan DYP Şanlıurfa Milletvekili Se- dat Bucak ise ağır yaralandı. Kaza- dan sonra ortaya çıkan ilişkilerle il- gili açılan da\ada emekli Yarbay Kor- kut Eken ve Özel Harekât Daire Baş- Diyanet'in kadro ısrarı • Susurluk davasında sanıklara yalnızca çete suçundan ceza verildi. Ancak devletin ra- porlannda bile çetenin çok sayıda cinayet işlediği yazıldı. Bu cinayetler ise hâlâ aydınlatıl- madı. Son dönemde Alaattin Çakıcı, Sedat Peker ve Haluk Kırcı'nın yakalanmalanyla ortaya çıkan bilgiler, kirli ilişkilerin devam ettiğini göstenyor. kanvekili îbrahim Şahin 6'şar, ço- ğunluğunu özel timcilerin oluştur- duğu 12 sanık ise 4'er yıl hapis ce- zasına çarptınldı. Yargılama sürecin- de DYP Genel Başkanı MehmetAğar ve Sedat Bucak hakkında da dava açıldı. Dokunulmazlık zırhı nedeniy- le aynı süreçte yargılanamadılar. Bu- cakın son seçimlerde yeniden mil- letvekilı seçilememesi üzerine çete su- çundan hâkim karşısına çıktı. Istan- bul 2. Ağır Ceza Mahkemesi 'nde yargılanan Bucak. Cumhuriyet Sav- cısı OrhanAlkaya'nın övgü dolu mü- taalasıyla beraat etti. Ancak, beraat karannı bozan Yargıtay, Bucak'ın çe- te yöneticisi olduğunu belirtti. Yar- gılamarun yeniden başlamasıyla Bu- cak, Çatlf nın bazı generallerle çekil- miş fotoğraflannın da aralannda bu- lunduğu belgeleri mahkemeye sun- du. Ancak, Bucak'ın "devtetsrn'' de- diği bu belgelerin yeni olmadığı or- taya çıktı. Elazığ'dan yeniden mil- lervekili seçilen Mehmet Ağar ise hâlâ yargılanamazken çetenin tetik- çisi olarak bilenen "YeşiP kod adh Mahmut Yıkhnm ise ortadan kaybol- du. Yeşil'in yaşayıp yaşamadığı bel- li değıl. Susurluk davasında sanıklara yal- nızca çete suçundan ceza verildi. An- cak, devletin raporlannda bile çete- nin çok sayıda cinayet işlediği yazıl- dı. Bu cinayetler ise hâlâ aydınlatıl- madı. Susurluk çetesinin önemli ey- lemlennden biri "Kumarhaneler Kra- lı" olarak bılinen Ömer Lütfî To- pal'ın28 Temmuz 1996'da Sanyer'de öldürülmesiydi. Topal'ı öldüren silah- ta Abdullah Çath'nın parmak izi bu- lundu. Toplanan deliler ışığuıda Be- yoğlu Cumhuriyet Bassavcılığı, To- paluı ortaklan Sami Hoştan \e Ali Bir'in de aralannda bulundu- Aydın: 24 bin din adamınaihtiyaç var ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Devlet Ba- kanı Mehmet Aydın, Di- yanet tşleri Başkanhğı'nın 24 bin yeni kadroya gerek- sini olduğunu belirterek birçok camide vekil imamlan görevlendirmek durumunda kaldıklannı söyledi. TBMiM Plan ve Bütçe Komısyonu'nda, dün Baş- bakanhk ile bağlı kuru- luşları Dıyanet Işleri Baş- kanlığı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, SHÇEK ve Vakıflar Ge- nel Müdürlüğü'nün bütçe- leri görüşüldü. Devlet Ba- kanı ve Başbakan Yardım- cısı Mehmet AJi Şahin, vakıfian tek çatı altmda toplayan yasa tasansı tas- lağmın hazu-lanarak ku- rumlann görüşüne sunul- duğunu kaydetti. Devlet Bakanı Aydm, Diyanet tşleri Başkanlı- ğı'na kadro verilmeme- sinden yakınarak yanında oturan Başbakan Yardım- cısı Şahin'e sitem etti. Din hizmetlerinde ihmal, boş- luk ve mazeret kabul edi- lemeyeceğini kaydeden Aydm. boş kalan veya ula- şılamayan hizmet nokta- lannnı ehil ve mesleğin- de yeterli olmayanlar ta- rafindan doldurulmaya ça- lışılacağını söyledi. Diya- net Işleri Başkanlığı'nın toplam kadro sayısının 88 bin 563, dolu olan kadro sayısının ise 71 bin 308 ol- duğunu kaydeden Aydm, ülke genelindeki cami sa- yısınm 76 bin 445 oldu- ğuna dikkat çekti. Halen 13 bin 656 imam-harip ve 976 müezzin-kayyım kad- rosunun boş bulunduğu- nu anlatan Aydm, toplam 24 bin 214 din görevlisi- ne ihtiyaç olduğunu be- lirtti. Son iki yılda yahıız- ca 600 kadro verildiğini belirten Aydın, "24 bin yenidin görevosini ihtiya- cımız var. Sayın Şahin'e serzenişte buiunmak isti- yorum, ama bu durumu takdirierine sunuyonım" dedi. Uzunkaya şikeyi dinebağladı AKP'liMusaUzunka- ya, spordaki şike ve şaibe ıddıalanyla ilgili olarak "Sporun da ahlaki yapısı- m dejenere ertik. Bunun kaynâğL temel ahlak de- ğerierinin erozyona uğra- masıdır. Din faktörünün dddi eksikliğidir'' dedi. Uzunkaya, öğrenci affi- run çıkarüması gerektiği- ni belirtirken "Bu çocuk- lannuzı değil demokrasi- mizin affedümesi olacak- nr" diye konuştu. Devlet Bakanı MehmetAli Şahin ise spordaki iddialarla il- gili olarak TBMM'de bir araştırma komisyonu ku- rulmasının çok yararh ola- cağını belirtti. CHP'liMustafaÖzyü- rek, Başbakan Yarduncı- sı Şahin'e Alaattin Çakı- cı, Haluk Kırcı ve Abdul- lah Çathnın MİT tarafin- dan lcııllaMilıpkiıllanılma- dığını sordu. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇlN mncoancuK ğu sanıklar hakkında idam istemiy- le dava açtı. SanıkJann cinayeti işle- diklerini açıkça ortaya çıkaran tele- fon kayıtlannm delil kabul edilme- mesi üzerine beraat karan verildi. Kürt işadamlannın ölümü "Şeytan Üçgeni" denilen Izmit- Adapazan- Bolu bölgelerinde 1993- 1994 yıllannda, aralannda Behçet Cantürk ve Adnan Yıkurun' ın da bu- lunduğu çok sayıda Kürt işadamı öl- dürüldü. Aynı çete tarafından işlen- diği belirtilen cinayetlerle ilgili her hangi bir işlem yapümadı. Sonradan Çatlı ve adamlannın, uyuşturucu ti- caretini kontrollerine almak için Kürt işadamlannı öldürdükleri belirlendi. Öldürülen Kürt işadamlannm bu- lunduğu lısteyi hazırladığı iddia edi- len MÎT elemanı Tank Ümit3Mart 1995'tees- rarengiz bır şekilde orta- dan kayboldu. O dönem- de MÎT Kontrterör Biri- mi'nin başına bulunan MehmetEymûr, Ümit'in Abdullah Çatlı'nın ekibi tarafından kaçınldığını ve öldürüldüğünü söyledi. Eymür, "Umit'in kaçın- lıp Sami Hoştan'ın SUiv- ri'tkki villasmda Çatlı ta- ranndan sorgulandığını belirlev'üıce hemen Meh- met Ağar'ı aradım. Ağar'a 'Bıraksınlar bir daha alanlanna girmeye- cek' dedhu Ağarda Ben- den habersiz iş \ apmazlar, bir bakayım' vanıdnı ver- di" dedi. Susurluk derinleşiyor Susurluk kazasuım ar- dından gündemde olan çok sayıda isim son dö- nemlerde yeniden kamu- oyunun gündeminde. Mafya lideri Alaattin Ça- kıcı'nın yıırtdışma kaçı- şında MtT'in aktif rol oy- naması, kirli ilişkilerin hâlâ devam ettiğini gös- teriyor. Hatalı rapor nedeniyle dava dosyasının içi boşalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı Çakan: Siyasi linci belgeleyeceğim ZekiÇakan. ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Yüce Divan'da yargılanmalanna baş- lanan eski enerji bakanlan Cumhur Ersümer ile Zeld Çakan hakkında- ki soruşturma raporlanndaki usul ha- tası nedeniyle dava dosyasının içi bo- şalma tehlikesiyle karşı karşıya kal- dı. Soruşturma önergesinde yeralma- masına karşın TBMM Soruşturma Komisyonu raporuna eklenen 22 suç- lamanın Yargıtay Cumhuriyet Başsav- cılığı'nın istemi doğrultusunda dik- kate alınmaması durumunda, Ersü- mer ve Çakan yalnızca 7 suçlamay- la ilgili olarak yargılanabilecek. Eski enerji bakanlan Cumhur Er- sümer ile Zeki Çakan'ın Yüce Di- van'daki dosyası, Meclis'in *usul" ha- tasma takıldı. Soruşturma önerge- sinde yer alan 7 suçlama dışında TBMM Soruşturma Komisyonu Ra- poru'na 22 suç daha eklendi. Yargı- tay Cumhuriyet Bassavcılığı ise so- ruşturma önergesi dışındaki 22 suç- lama nedeniyle eski enerji bakanla- rının yargılanamayacağı görüşünü dile gerirdi. Yüce Divan sıfatıyla eski bakan- lan yargılayan Anayasa Mahkemesi heyetinin, Yargıtay Bassavcılığı'nın görüşüne katdması durumunda, Cum- hur Ersümer ile Zeki Çakan'a öner- ge dışındaki 22 suçla ilgili soru so- rulamayacak. Ancak yeni bir soruş- turma önergesinde bu suçlamalar ko- nu edilebilecek. Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kam Zeki Çakan, hakkındaki suçla- malan "siyaalinç'' olarak nitelendi- rirken "Savunmam sırasında bu siya- siünci belgderi>icortaya koyacağun" dedi. CHP, boş bulunan 8 üyelik için 10 aydır seçim yapılmamasının ardında AKP'nin 'gizli planı' olduğunu savunuyor Kadrolaşma sırası Sayıştay'da• Bir dönem 'Kamusal alan falan tanrmam' sözleriyle tepki toplayan Sayıştay Başkanı Damar, 'Kamusal alan konusundaki hassasiyetinizi neden Sayıştay üyeliği seçiminde de göstermiyorsunuz' sorulanna yanıt veremedi. ANKARA (CumhuriyetBü- rosu)- TBMM Başkanı Bülent Armç ve Sayıştay Başkanı Meh- met Damar, Sayıştay Genel Ku- rulu'nda boş bulunan 8 üyelik seçimini, TBMM Plan ve Büt- çe Komisyonu'nun yaklaşık 10 aydır yapmamasına "somutge- rekçe" gösteremedi. Daha ön- ce "gündemimizyoğun" baha- nesine sığman TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun AKP'h Başkanı Sait Açba da CHP'li- lerin gündeme getirdiği seçim- ler konusunda "suskun" kaldı. TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nda önceki gün ele alınan Sayıştay'ın 2005 yıh büt- çe tasansının görüşmelerinde, CHP'hler, bir türlü tamamlana- mayan üyehk seçimini günde- me getirdiler. Sayıştay'ın bildir- diğı üye adaylannı yanya indir- mekle görevü olan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu bu konu- da 10 aydır adım atmazken, bu arada 3 üyenin daha emekliye aynldığı ortaya çıktı. CHP'li üyeler, 2 üyenin de yakında yaş haddinden emekh olacağını be- lirterek Sayıştay Genel Kuru- lu ve dairelerinin "çabşamaz hak" geleceğine işaret ettıler. Geçen yılki 29 Ekim resep- siyonu'na "eşsE"davet edılın- ce "Kamusal alan falan taıu- nıam" diye tepki gösteren Da- mar'aCHP'liler, "Sizingörevi- niz, kamusal alan tanınıı yap- makmıyoksa Sayışta> "uı çahş- masuu sağlamak mı? Kamusal alan konusunda gösterdiğiniz hassasiyeti, neden Sayıştay üye- Üği seçimlerinde de göstenni- yorsunuz" sorularuu yöneltti- ler. Damar, üyelik seçimiyle il- gili sorulara, "Kanunungerek- leri doğrumısunda biz seçimi yapük ve Meclis'e gönderdik. Bundanbaşka benim yapabile- eegim bh" şev yok" \ anıtını ver- mekle yetindi. Damar, "karnu- salalan"la ilgili soruyu ise "ko- misyonda vanıttamak isteme- diğmi'' belirtti. CHP'lilerin, "Seçimmyapdmasmı sağlamak için MecHs Başkanı, Komisyon Başkanıflegörüştünüz mü? Se- çimi sağlamak için özel çaba harcadmız mı" sorulan karşı- smda da Damar' uı yanıtı ve tu- tumu değişmedi. CHP'liler, AKP hükümetinin istemi doğ- rultusunda üyelik seçiminin ta- mamlanamadığını belirtirken Sayıştay'da tt AKP kadrolaşma- smın önünü açacak" yasal dü- zenleme yapılmasmın planlan- dığını bildirdiler. CHP GRUP BAŞKANVEKİLİANADOL 'İzmir cezalandınlıyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal AnadoL partisinin 3 Kasım seçimlerinden başanyla çıktığı izmir'in "siyasi tercihinden dolayı iktidar tarafindan cezalandmkhğmı" söyledi. Anadol, TBMM'de CHP İzmir milletvekilleri ile düzenlediği basın toplanhsında, ilin "acilen çözülmesi gereken sorunlannı" dile getirdi. Anadol, 3 ayn projenin acil olarak tamamlanması gerektiğini beürterek tersi durumda bunun yalnız Izmir'de değil, ulusal düzeyde felekate yol açacağım kaydetti. Öncelikle "tzmir Çevreyolu Kuzey Dah"nm tamamlanmasmı isteyen Anadol, "tzmir, İstanbul gibi deprem tehdidi attmda. Yaşanabilecek bir doğal afet sonrası trafik akışuun kesümesi, Ode büyük sıkınnlara neden olur" dedi. Yolun bu yıl 160, toplam 200 trilyon lira ödenek aynhnası durumunda bitirilebileceğini anlatan Anadol, bütçe görüşmeleri su-asmda önerge vererek ödenek aynlmasmı sağlamaya çahşacaklannı söyledi. SAR1GÜL, BAYKAL'A RAĞMEN YURDU DOLAŞIYOR Mitinglerden vazgeçmiyor Mustafa SangüL ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkanlığı'na adayhğmı açıklayan Şişli Belediye Başkam Mustafa SangüL 20 Kasım'da Mersin'de "Büyük Çukurova Mitingi" düzenleyecek. Sangül, aralık aymda da Şanlıurfa'da miting yapacak. CHP Genel Başkanı Deniz Ba\ kaJ ile Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül arasındaki çekişme sürüyor. Bir yandan CHP yönetimi Sangül hakkındaki yolsuzluk iddialannı rapor haline getirtirken diğer yandan Sangül, yaz ortalannda başladığı mitinglerini sürdürüyor. Son olarak 10 Ekim'de Çorlu'da miting düzenleyen Sangül. 20 Kasım'da Mersin'de "Büyük Çukurova Mitingi''ni gerçekleştirecek. Miting için CHP'li milletvekillerine ayn ayn davetiye gönderilmediği, ancak "Atatürkçü ve ülkesinin geleceğini düşünen" herkesin mitinge davetli olduğu öğrenildi. Alınan bilgiye göre Şişli Belediye Başkanı Sangül, aralık aymda Şanlıurfa'da miting yapacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle