19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 KAS1M 2004 PERŞEMBE HABERLER İHDKraporununülkenin parçalanmasına yol açacak bir tezi savunduğunu belirten CHP'li Elekdağ: PERŞEMBE FederasyonazeminhazırlığıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP tstanbul Milletvekiİi ŞükrüElek- dağ, Başbakanlık Insan Haklan Da- nıştna Kurulu"nun (IHDK) raporunun ülkenin dağılıp parçalanmasına yol açacak bir tezi savunduğunu belirterek, **Türkuhısununüstkimliğinireddeden Türkiyetilik kavrammı öne sürmek su- retiyte, Türkhe'nm üniter birdevletten federal deviete dönüşümünezemin ha- zuiamaktadır" dedı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda, Başbakanlık'ın bütçesi görü- şülürken CHP'li miletvekilleri Başba- kanlık iHDK'nin Azınlık Raporu'na sert tepki gösterdiler. tstanbul Millet- vekili Elekdağ, raporda yer alan öne- • TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Başbakanlık'ın bütçesi görüşülürken CHP'li miletvekilleri Başbakanlık ÎHDK'nin Azınlık Raporu'na sert tepki gösterdiler. Şükrü Elekdağ, raporun "Türk ulusunun üst kimliğini reddeden Türkiyelilik kavramını öne sürmek suretiyle, Türkiye'nin üniter bir devletten federal deviete dönüşümüne zemin hazırladığını" belirtti. rilerin Türkiye'nin ulus-devlet siste- minin çökmesine yol açacak ve Tür- kiye'nin üniter devletten federal bir devlete dönüşümüne zemin hazırlaya- cak nitelikte adımlar olduğunu vurgu- ladı. Elekdağ, "LozanAntiaşması'nda öngörülenierdışındayeniazınlıldarya- ratmagirişimleri, demokrasikisvesial- ünda Türkiye'nin altını oymaplanıdır. Türkiye'ninAB'yekarşı yükümlülüğü, tüm bireykrini demokrasinin nimede- rinden eşit şekilde yararlandıklan bir hukuk devleti içinde yaşatmakür. Her bire>T kendi kültürel değerlerine sahip çıkabihndi,onu koruyup getiştirebttme- Bdir. Ama bu bir belirli bürünün kolek- tif niteUkteki hakkı değil her bireyin vatandaşhktan doğan hakkıdır" dedı. 'Cesaret verlllyor' Çağdaş dünyada ulus ka\Tamınm "kan bağı, kafatası ölçüleri, etnik kö- ken, dUve diniarkhhklannı aşanvatan- daşük esesına dayandınldığını'' vurgu- layan Elekdağ, şu görüşleri dile getir- di: "Birey1eribflWry1ekaynaşürante- mel bağ, aynı ulusun eşit ferderi olma ve aynıvatanıpayiaşma biüncidir. Türk ulus-devletidebuiikeler üzerine kurul- muştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin tek bir kurucu asli unsunı vanhr, o da et- nik veya dinsel hiçbir kıstasa dayan- maksıan tüm vatandaşlan kapsayan Türk milletidir. Rapor bu niteu'ğiyie Türkive'nin iki uluslu olarak veniden 'Avukatlar mesaj taşıyor' iddiası Ocalan 'a ayrıcalık tarüşmasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Kara Kuv\etleri Komutanı Yaşar Büyükamt'ın îmralı Cezaevi'ndeki uygulamayla ilgili eleştirilerini yanıtlarken AbduOah Ocalan'a "hiçbir ayrıcalık yapmadıklannT söyledi. Çiçek, kurallann Ocalan içın de aynen uygulandığını kaydetti. Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, Ocalan'ın açıklamalanna avukatlann aracılık etmemesi gerektiğine ışaret ederek "Avukat, müvekkilinden taiinıat almaz. Avukatin aldığı siyasi mesajlan dışanya taşıması meslek eüğryle bağdaşmaz" dedi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda Orgeneral Büyükanıt, Ocalan'm Îmralı'dan örgütü yönettiği eleştirisini dile getirerek dünyada cezae\ inden yönetilen tek terör örgütünün Türkiye'de olduğunu vurgulamış ve "Avukadarla ilgili suç duyurusunda bulunuyoruz. Yanıt alamryoruz" demıştı. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Üker Başbuğ da "Gerçekten bir terör örgütü üderinin örgütü bu şekilde yönlendûrnesinin ikinci bir örneğini buhnak zor" değerlendirmesini yapmıştı. Adalet Bakanı Çiçek, gazetecilerin, askeri yetkililerin eleştirilerine ılişkin sorulannı yanıtladı. Çiçek, "Türkiye'de cezaevi yönetiminin nasü otacağı, kurallann nasıl olduğu, tutuklu ve hükümlülerüı müdafüeriyle, yakınlanvla nasd görüşme yapacağı beOidir. Yasa, tüzük ve yönetmelik olarak beüidir. Bugüne kadar bu kişi ile ilgili olarak hiçbir ayncalık yapılmamışor. Kural ne ise aynen uygulanmaktadır" diye konuştu. Avukatlar veya zıyaretine gelenler görüşme haklannı kötüye kullanıyorlarsa, bununla ilgili de yaptınmlar olduğunu anlatan Çiçek, "O hakkuı kötüye kullanıldığına ilişkin bize bilgi gelmesi halinde de bunun soruşturmasını ilgili savcıhklar yapmaktadır. Bununla ilgili soruştunnalan mahkemeler yapryor. Kötüye kuDanma varsa mahkemeler tespit eder" dedi. 'Suçlamalar vargının konusu' Hükümlü avukatlanna dönük "yardnn-yatakhk, kuryeBk" gibi suçlamalann savcılar tarafindan soruşturulduğunu vurgulayan Cemil Çiçek, "Şu ana kadar bu manada açılmış pek çok dava da ilgili mahkemelerde sürüyor. Mahkeme sonuçlannı hep beraber göreceğiz. Bu hakkı kötüye kuDanan müdafı ise onunla ilgili baronun disiphn işkmi yapması lazun. O da ilgili baronun, barolar biıüğinin görevidir. Benim yapacağun bir şey yok. Hükümetin, benim yapacağun hiçbir şey yok. Yapacak olan yargı mensuplandır, onlar da gereğini yapryor" diye konuştu. Avukatlık etlğlyle bağdaşmaz Ankara Barosu Başkanı Çoşar, avukatlann müvekkillerinin açıklamalarına aracılık etmemesi gerektiğine işaret ederek "Öyle bir görevieri yok. Sadece müvekkillerinin haklannı korur ama avukaun müvekkilinden aldığı bilgflerin kamuoyuna taşryKihğını yapması doğru değü" dedi. "Avukat, müvekkilinden talimat almaz" diyen Coşar, avukatin müvekkılının her ıstediğini yapmayacağını ve yapmaması gerektiğini vurguladı. Çoşar, "Avukatlann, terör örgütü hderinin mesajlannı dışama iletmeleri hoş değfl. Meslek etiğiyle bağdaşmaz. Siyasi görüşünü paylaşabitir, benimseyebüir ama mesajlan dışanya taşunasuun avukathk duruşuyJa flgisi yoktur" diye konuştu. • Ocalan'ın PKK'yi tmrah'dan yönettiği eleştirilerine yanıt veren Bakan Çiçek, 'Bugüne kadar bu kişi ile ilgili olarak I hiçbir ayncalık '• yapılmamışnr' dedi. Fener Rum Patrikhanesi'ni ziyaret eden Claudia Roth ve beraberindeki heyet, Patrik Bartholomeos ile yaklaşık bir saat görüştü. (Fotoğraf.AA) Ye§iller'denpatrildıaneye ziyaret tstanbul Haber Senisi - Al- manya Federal Meclisi Ittifak 90/Yeşiüer Partisi Eşbaşkam Claudia Roth, "Türldye'ye re- formlann ne kadaruun hayata geçirüip geçirihnediğini incete- meye geldiklerini" belirterek "Nerelerde tşık görünüyor, ne- relerde karanhk noktalar var, onlan tespit etmeye getöik" de- dı. Roth, azınlık ko- nusu gibi bazı ko- nularda hâlâ birta- kım sorunlar ya- şandığını öne sür- dü. Ankara 'daki te- maslannı tamam- layarak Istanbul'a gelen Roth ve be- raberindekileri. Atatürk Havalimanı'nda, Al- manya'nın Istanbul Başkonso- losu Reiner Möckelmann ve ötekı yetkililer karşıladı. Roth ve beraberindeki heyet, ilk ola- rak Kumkapı'daki Ermeni Pat- rikhanesi'ni ziyaret etti. Patrik- haneye özel otobüsle gelen Roth başkanlığuıdaki heyet, burada basın sözcüsü Luiz Bakar ile basına kapalı olarak yaklaşık 1 saat görüştü. Heyet daha sonra da patrikhanenin karşısuıdaki Meryem Ana Kilisesi'ni ziya- ret etti. Bu arada Claudia Roth, patrikhaneye girişinde kapıda bekleyen gazetecilere Türkçe "günaydın" dedi. Daha sonra Fener Rum Pat- • tstanbul'daki temaslannın ardından basuı toplantısı düzenleyen Roth, "Azınlık konusu gibi bazı konularda hâlâ birtakım sorunlar yaşanıyor. Biz bu işi ciddiye alıyoruz ve sadece sizin neler yapabileceğinizi sormaya değil, Yeşiller Grubu olarak Türkiye'ye nasıl destek verebiliriz, bunlan ortaya çıkarmaya geldik" dedi. rikhanesi'ni ziyaret eden Roth ve beraberindeki heyet, Patrik Bartholomeos ile yaklaşık 1 sa- at görüştü. Görüşmenin ardın- dan Almanya' nın Istanbul Baş- konsolosluğu'na giden Roth, burada basuı mensuplarına zi- yaretlerine ilişkin bilgi verdi. Roth, önceki gün Ankara'da hü- kümet temsilcileri ile bir araya geldiklerini kaydederek konuş- masını şöyle sürdürdü: "Bc reformlann ne kadarmm hayatageçiribp ne kadaruun ge- çiıihnedigmiincekmeye gekük. Biznerelerdeışıkgörünüyor,ne- relerde karanhk noktalar var, onlan tespit etmeye geklik. Şu- nu söyleyebUirim; ışık gördük ki buradayız. Azuı- hk konusu gibi ba- zı konularda hâlâ birtakım sorunlar yaşanıyor. Biz bu işi ciddiye alıyoruz ve sadece sizin neler yapabileceğinizi sormaya değil, Al- manya'da Federal MecaVtekiYeşilkr Grubu olarak Türkiye'ye de- mokratUdeşme sürecinde nasıl destek verebiBriz, bunlan orta- ya çıkarmaya gekük." Roth, "bu amaçla bugün Di- yarbalar'a dagiderek,Kürtko- nusuyla ilgili temaslarda buhı- nup bilgi alacaklannı" da söz- lerine ekledı. yapdandınlmasuutalepedeniçmihrak- lara ve bunlan destekleyen dış çevrele- re cesaret verici nitettktedir." ÇHP Grup Başkanveküi HahıkKoç da kimsenin Türkiye Çumhuriyeti yurttaşlığı üzerine bir rütbe arama- ması gerektiğini belirterek, "Üst rüt- be Türkiye Çumhuriyeti yurttaşhğı riitbeskhr. Kimseyırap arbğunız Sevr Antiaşması'nı mağdur gösterme ara- yışınagirmesin. Bizimiçingeçertiolan Lozan Antlaşması'dır. AB'ye de biz böyle gireceğiz. Türkiye Çumhuriye- tiyurttaşhğı kimliğini andiremeyenler sindireceklenfir. Türkiye Çumhuriye- ti yurttaşhğı üst rütbedir ve tarnşıl- maz bir konudur" dedi. CHP'li öymen: 'TSK'nin tavrı doğru' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Üker Başbuğ'un azınlık tartışmasıyla ilgili görüşünden memnuniyet duyduklannı belırtti. Oymen, "Türkiye, cumhuriy etten 80 yıl sonra arük kinılik arayışındaki bir ülkeymiş gibi gösterilmemeli 7 ' dedi. CHP'li Öymen, partı olarak azınlıklar konusundaki görüşlennın çok açık olduğunu, özelliklerine saygı duyduklan etnik gruplann bir altkimlik olarak düşünühnesi gerektiğini söyledi. Devletin, etnik anlayışa göre yönlendirilmesi düşüncesinden vazgeçilmesini isteyen Oymen, şöyle konuştu: "Kültürel haklan verilmeli ama etnik gruplara dayanuarak poutika yapmak yanhşur. AB'nin etkisiyle bu şekilde hareket edihyorsa. .\B'de bize telkin ettikleri gibi bir anlayiş yok. Fransa hiçbir azınlık kabul etmiyor. Kendi topraklannda a/jnlıkian kendüeri tayin edecekler, fakat Türkiye'de kinıin azuüık olduğunu yine onlar befirteyecek. Bu otmaz; çifte standart uygulanmanıah. Yabancılann hoşuna gitsin diye kendinûze Türk değü, TürkiyeB diyeceğiz-. Bu son derece yanhş bir yaklaşım." Yabancılann baskısıyla Türkiye'nin ulus tammından yazgeçemeyeceğini kaydeden Öymen, şu görüşleri dile getirdi: "Bize vatandaşhk bağı ile bağh olan herkes Türk sayıhr. Hiçbir aynm yapıhnaz. Müyonlarca insan var, anası Türk, babası Kürt Bunu Türk nıü sayacaksunz, Kürt mü? Mihonlarca aile kaynaşnuş, bunlan ayiracak mryız? Türkiye arük cumhuriy etten 80 yıl sonra kimtik arayışuıda bir ülkeymiş gibi gösterilmemelL Bazı yabancı radikal gruplar başka türlü istiyor diye kendi kimügimizi, devletin omurgasını mı feda edeceğiz? Kendi kimüğinıizi niye taruşmaya açahm?" Kamu-Sen yöneticisi Yokuş'un, İHDK toplantısındaki saldırgan tutumuna tepki sürüyor 6 Saldırı düşünceye yapddı'ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ankara Barosu Bakanı Ahsen Coşar, kamuoyunda büyük tartış- ma yaratan Azınlık Raporu'nda yer alan kimi ifadelere katdmadık- lannı, ancak İnsan Haklan Danış- ma Kurulu (ÎHDK) Başkanı tbra- him Kaboğtu'nun düzenlediği ba- sın toplantısında eylemli salduıya uğramasını kınadıklannı açıkladı. Coşar dün yapnğı yazılı açıkla- mada, A\Tupa Insan Haklan Mah- kemesi karanna da referans olan Amerikan Yüksek Mahkemesi ka- ranna işaret etti. Amerikan Yük- sek Mahkemesi karanna göre ifa- de özgürlüğünün işlevlerinden bi- rinin "tarüşmayave huzursuzluğa yol açması, hatta insanlan kızdır- ması" olduğunu aktaran Coşar, mahkemenin yorumunu şöyle ak- tardı: "Suursrz ohnamakta böük- te ifadeözgürlüğü: sadece kamusal rahatsEhgm, k^gınhğın ve huzur- suztuğunötesindeciddivesomutbir zararmvarokhığunun açıkvemev- cut tehükesi gösterilmedikçe, san- süredikroezvecezalandınlamaz." Coşar, ifade etme ve yayma hak- kının A\Tupa İnsan Haklan Sözleş- mesi'nin 10. maddesi ileuluslara- rası düzeyde, anayasamn 15. ve 26. maddelen ile ulusal düzeyde ko- ruma altına alındığına dikkat çek- ti. Bu nedenle hiç kimsenin Öteki- ni susturma hakkına sahip olmadı- ğını vurgulayan Coşar, İHDK Baş- kanı Ibrahim Kaboğlu'nun Azın- lık Raporu'nu açıkladığı sırada ey- lemli saldınya uğramasını, "ifade ve düşünce özgüıiüğüne yönelik çokağırbir saldm" olarak nıtelen- dirdi. ifade ve düşünce özgürlü- ğüne saygısı olmayan bu saldu"- ganlann nasıl İHDK üyesi olduğu- KRETSCHMER'DEN ANKARAYA AZINLIK UYARISI Haber Merkezi - Avrupa Birhği (AB) Komisyonu Türkiye Temsilcisi Hansjörg Kretschmer, Türkiye'nin azınlık haklan konusunda AB standartlanna uyum göstermesi gerekteğini belirterek "Ankara bu koouda çekmce koyamaz" dedi. Özel bir televizyon kanalına demeç veren Kretschmer, Başbakanlık Insan Haklan Danışma Kurulu'nun hazırladığı raporun Türkiye'de azınlık kavramının diğer ülkelerden farklı olduğunu gösterdiğini söyledi. Türkiye'nin AB'ye göre bir uyarlama yapması gerektiğini vurgulayan AB Komisyonu Temsilcisi'nin, Ankara'nın bu konuda çekince koyamayacağını belirtmesi dikkat çekti. Dıni azınlıklara karşı izlenecek tutumun AB için önemli olduğunu belirten Kretschmer, Türkiye'de dini azınhklann birkaç yüz azınlıktan biri olarak görülmesinin risk oluşturduğunu da ileri sürdü. nu soran Coşar, anılan kişilerin kunıla nasıl seçildiğinin kamuoyu- na açıklanmasını istedi. Pir Sultan Abdal Kültür Derne-" ği Genel Başkanı Kazım Genç de Kaboğlu'na yönelik salduıyı kı- nadı. Genç, Kaboğlu'nun eünde- ki metni zor kullanarak alan Tür- kiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Yokuş'a işaret ederek, şu tepkiyi gösterdı: "Basına yansryan bilgi- lerden öğrendiğimiz üzere, 12 Ey- tül 1980 öncesinin silahh saldırgan- laruunve Susurlukçetesininöncü- lerinin dava arkadaşlan ile ortak- lıklan bulunan şahsın gösterdiği bu davranış, saldın öztemkrinin artüğuu ve saldın istemleri ile do- lu olduklannı göstermiştir. Örgü- tümüz, tHDK'nin Azuüık ve Kül- türel Haklar Raporu'na da sahip cıkmaktadır." Inşaat Mühendisleri Odası da dün yaptığı yazılı açıklamada, ra- porun açıklanmasının ardından ya- şananlann, kurul üyelerine yöne- lik linç girişimine dönüştüğu eleş- tirisi yapıldı. ORHAN BUBSALI Kaç Köle Var? Bir süre önce, özürlü insanların Adana'da yemek parasına çalıştınldığı haberi ile çalkalanmıştık ya, arkasından açılan davada bu insanlann ağalann- dan memnun olduklarını, kendilerine iş, aş ve ya- tacakyerverdiğini ve "davacı olmadıklannı"söy- lemeleri üzerinde duran olmadı... Aslında, bu söylemleri, onlann köle gibi çalıştı- nlmalarından daha önemli değil mi? Daha önemli tabii ki... Onlann "özürlü"olmalanna bakmayın siz.. özür- lü olmayan; yoksulluk içinde; işsiz güçsüz; evinin, çocuklannın gereksinimlerini karşılayabilmekten çok uzak; doğru dürüst beslenemeyen milyonlar- ca yurttaşımız, soruyorum, bu "özürlü" insanlar- dan farklı mı düşünüyor? Türkiye yurttaşlarının çok önemli bir kısmı, kö- lelik ilişkilerini kabul etmeye hazırdır. Yani, hayatlan boyu, kendilerinin ve çocuklan- nın insanca yaşamalarını, beslenmelerini garanti altına alacak, banndıracak ve cebine de ekstradan üç beş kuruş koyacak, ama buna karşıhk da ömür boyu hizmet edecekleri bir düzene evet demeye hazır milyonlar yaşıyor ülkemizde... Gülüyor musunuz? O halde bir yiğit kamuoyu araştırmacısı çıksın, yoksulluk düzeyindeki insan- lar ve aileleri arasında bir araştırma yapsın! Aslında bu tür bir araştırma, müthiş bir toplum- sal, sıyasal ve sosyal sonuçlan ve belki de gele- ceğimiz dudak uçuklatıcı değerlendirmeleri de gün ışığına çıkartabilir.. • • • Kölelik deyip geçmeyin. Ciddi bir Amerikan bilim dergisinde yayımlanan araştırmada, ABD'de kölelik zamanında, bir kölenin çiftlık beyine bugünün ra- kamlanyla yılda 30 bin dolara patladığı belirtiliyordu. Yani aslında köle sahibi olmak müthiş pahalı bir işti! Kapitalist sistemin, burjuvazinın ve sanayileşme- nin bu kadar pahalı ve sürekli bir emeğe gereksini- mi yoktu. Ucuz, kısa dönemli ve ıstedığı ölçüde kul- lanacağı emeğe gereksınim, burjuva hukukunu do- ğurdu ve eski "kölelik düzeni" ortadan kalktı. Çiftlik ağasının veya beyinin garantilerinin yerini de "sosyal hak hukuk" a\d\. Emeklilik, hayat, ihtiyarlık si- gortası.. yurttaşlar üzerinde sosyal şemsiye falan.. Neoliberalizm gerçi şimdi bunlan da fazla görüyor ya! Şüphesiz bugünkü insan onuru konusundaki değer yargılarımız açısından meseleye bakarsak, köleliğin savunulacak bir yani yok. Nasıl "köle hizmeti" vermeye hazır milyonlar varsa, aynı şekilde, köle olmaktansa aç kalmaya hazır yüz binler var.. Ama fıili durum, sistemin, özgür gibi görünen, ama olmayan, gizli köle yurttaşlar üretmesini en- gelleyemediğini göstermektedir. Kâğıt üzerinde "özgür"müş gibi duran, müyon- larca insan.. • • • Insan üç kuruşa bir yere ömür boyu "kapılan- ma"ya can atıyor. "Mafya hizmetinde" çalışmaya hazır on binler henüzboştageziyor.. "Suçörgüt- leri" henüz hepsini "absorbe edebilecek" büyük- lükte değil! Binlerce tetikçi bulabilirsiniz ve yara- tabilirsiniz bu ülkede.. Cemaatçılık, tarikatçıhk nasıl ve neden bu kadar dalbudak salıyor durmadan, dersiniz? Üst düzeyde yönetici, zengin, iyi eğitimli insan- lann çeşitli dernek ve cemiyetleri de bir başka tür tarikatçıhk, çıkar örgütlülüğü değil mi? Farklan dü- zenle banşık, sistemin ta içinde olmalan (yoksa ta kendileri mi?!) özgür bireyler topluluğu mu Cumhuriyetimiz? Hadi canım. Ülke ve Cumhuriyet, daha çok özgür cemiyet, tarikat, cemaatlerin toplamı.. Yurttaş ve birey, özgürlüklerinin bir kısmını ve- ya önemli bir kısmını çoktaan satmış durumda. Bu ülkenin bir kısmı zaten kölelik ilişikleri için- de... Yansına yakını da köle olmaya hazır yurttaş- lardan oluşuyor. farkında değiliz. Üç beş "özürlü" insanı "kölelik ilişkileri" içinde sanıp peşine düşüyoruz.. Oysa koca bir orman var gözümüzün önünde.. Azınlık Raporu: Insan Haklan Danışma Kurulu'nda rapor komedisin- de perde indi sanınm! Bir "oylama" oyununa dayanan tek perdelik bir oyun seyrettik! Başoyuncular, ön plandaseyrettiklerimiz.. Onlar "en doğru", "enileri", "en demokratik" bulduklan düşüncelerini, her ne pahasına olursa olsun "resmitoe/gfe"leştirmepeşin- de koştu. Bir oylama yapılmış, ama metin üzerinde sonra onlarcadeğişikliklere gidilmiş... Merakettiğim, bu değişikliklerden sonra metin yeniden oylamaya sunulmuş mu? Madem "oylama" bu kadar önemli? Basın topîantısında yasanan şiddeti lanetleyelim.. Ama "oylama" komedısine ne diyelim? [email protected] AKP'den AB ekibi • Haber Merkezi - Başbakan Recep Tayyip Er- doğan'uı isteği ile AKP içinde, Avrupa Birli- ği'ni yakından takip edecek özel bir birim kuru- luyor. Birkaç dil bilen, farklı alanlarda eğitim al- mış 20'ye yakın gençten oluşan birim, AB ile ilişkiler sürecinde müktesebat. haber ve yorum- lar dahil her konuda Başbakan'a bilgi sunacak. Komisyona katılmak için başNiıruda bulunan 80 genç için karan komisyon ve başbakan verecek. DEHAP'ta yeni harekete destek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Özgür Parti Ge- nel Bakanı Ahmet Turan Demir, eski DEHAP Genel Başkanı Mehmet Abbasoğlu. kapatılan HADEP'in eski genel başkanı Murat Bozlak ve kapatılan HEP'in eski genel başkanlan Feridun Yazar ve Ahmet Türk, eski DEP miUetvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak'ın başlattığı, "Demokratik Toplum Hare- keti"ne destek verdi. Düzenlenen basuı toplantı- suıda konuşan Türk, "Sayın Ocalan" diye söz et- tiği Abdullah Öcalan'ın düşüncelerini devletin merak ettiğini ve alıp yorumladığtnı savundu. İmtjyazlı ortaklığa' ret • PARİS (AA) - Fransa Meclisi Dış ilişkiler Ko- misyonu'nda yapılan toplantıda, Türkiye'nin AB üyeliği konusu yeniden gündeme geldi. AB'nin KKTC'ye yapacağı mali yardımlara Fransa'nın yapacağı katkıyla ilgili bölümün oylanması sıra- sında Türkiye'ye tam üyelik yerine "imtiyazlı or- taklık" verilmesini talep eden bir önerge sunuldu. Komisyonda yapılan oylamada önerge reddedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle