24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 2003 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne B 33 Sinop B 30 B 35 Samsun B 30 Kocaeli B 34 Trabzon B 29 Çanakkale B 36 Giresun Izmır A 37 Ankara B 29 A 33 Manisa Aydın A 39 Eskışehir A 36 A 34A 39 Konya Denizli A 39 Sıvas A 31 Zonguldak B 28 Antalya A 35 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A A B B 3/ 36 39 40 36 38 32 26 Y 24 Yurdun kuzeydoğu kesımlen parçalı bulutlu, Doğu Anadolu'nun ku- zeydoğusu sağanak ve gok gurultulu sağanak yağışlı, dığer yerler az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığı tum yurt- ta bıraz daha artacak ruzgâr kuzey ve doğu , onlerden hafıf ara sıra orta yağış alan yerierde . ağış anında yer yer kuv- . etlı olarak esecek DIS MERKEZLER Oslo Y 16 Beriin Y 20 Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y B Y Y Y Y 16 14 20 20 17 22 16 Münih Y 20 Zünh Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y B Y B B B B 30 28 27 37 36 31 36 Y 20 Şam ER Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre Y A Y Y B Y Y B 22 27 34 34 30 30 15 35 A 40 Q~Açik Parçalı tmlutlu Buıutlu ^ Çok bulutlu ı Yağmurlu ZİKarlı t Gok gurultuİL GÜNCEL CUNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Bakan Yardımcılan Wolfowitz, Irak'ta "kesinlikle" Türk askeri ile çalışmak istediklerini söylüyor. RTE de Türk askeri "kesinlikle" Irak'a gitsin, diyor. Aşağıdan gelen sesler değişik. Myers gibi, RTE gi- bi düşünmüyor. ABD ile birlik olan kim gelirse gel- sin, ıster Katolik ister Müslüman, direnişe geçen ör- gütlerin hedefi olacağını söylüyor. Bu saptama yönetenlerle yönetilenler arasında derin bir çelişkiyi yansıtmıyor mu? • • • Genelkurmay Başkanı Orgeneral ÖzkÖk'ün 30 Ağustos resepsiyonuna; RTE'nin, bakanlann, mil- letvekillerinin türbanlı eşleriyle katılamayacağı işlen- di. Laiklik karşıtı hareketlerin simgeye dönüştürdüğü türban, asıl anlamından, asıl hedefînden böylece, bir kez daha soyutlandı. • • • Bir süredir sürdürülen, katılmamaya özen göster- diğimiz bir tartışma, bir siyasal, bir parti rezaleti, ga- ripsenecek çelişkiyi sergiliyor. DEHAP, şeytanın bile aklına gelmeyen, ancak Kürt fanatiklerin düşünebileceği bir yönteme başvuruyor. Resmen saptandığına göre, seçime girme hakkı el- de edebilmek için devlete sahte belge sunuyor. Yargı partiyi ve yöneticilerini mahkûm ediyor. Da- va Yargıtay'da. 11 Eylül'de karara bağlanması bek- leniyor. Yüksek yargı, karan kesin hüküm haline getirirse; 3 Kasım seçimlerinde geçerii oy kabul edilen 31 mil- yon 528 bin 783 oydan DEHAP'ın aldığı 1 milyon 960 bin 660 oy düşürülecek. Gerçek oyun 29 milyon 568 bin 123 olduğu belirlenecek. Buraya kadar kimse- den itiraz sesi yükselmiyor. Ammaaaa; bu sonuca göre seçimlerde 3 milyon 8 bin 942 oy alan DYP'nin barajı geçtiği kabul ve Yüksek Seçim Kurulu'nca ilan edilecek olması, tar- tışmalan siyaset ve yargı kulisine taşıdı. DYP'nin barajı aşması AKP ile CHP'yi çok yakın- dan ilgilendiriyor. Zira; DYR Meclis'te 66 milletvekili ile temsil edil- me olanağını yakalarken, AKP'den 44, CHP'den 22 milletvekilinin mazbatalan iptal edilecek! Son haftalara kadar kulis faaliyeti ön plandaydı. AKP ve CHP, Yargıtay'dan onama karan çıkmama- sı için yargı kulisinde son derece faaldi. AKP bugün yine kuliste çalışıyor; fakat CHP, kuli- si bir yana attı. Yargıtay'ı etkilemek için açık kam- panya yürütüyor. CHP Başkan Yardımcısı inal Batu'yu Ulusal TV'de AKP milletvekili Emin Şirin'le bir programda dinle- dik. Seçilip gelseler memleketin yazgısını etkileye- cek yasalara oy kullanması olası, seçime girebilmek için devlete sahte belgeler sunan bir partiyi dolaylı yoldan (aslında 22 CHP milletvekilini) korumayı içe- ren, onama karannın Türkiye'de "siyasal kaos yara- tacağı" savını öne süren savunmasını izledik. Yargıtay'ı etkilemeye çalışıyor CHP. Batu'dan son- ra, Grup Başkanvekili Mustafa Özyürek de, üstelik dinci basında görülen demeçlerinde, "kesin yargı karan ile seçim sonuçlannın değiştirilmesinin müm- kün olamayacağım" savundu. CHP bardağın dolu tarafına bakmıyor. Yargıtay'ın olumlu karan götüreceklerinden çok getirecekleriy- le önem taşıyor. Olay temelinde hukuken sağlam. Siyasal yönüne gelince; AKP'nin Meclis çoğunluğunun 44 eksilme- si demek; bu partinin elinden her fırsatta anayasayı kendi doğrultusunda, üstelik referandum olasılığını ortadan kaldırarak değiştirme fırsatını almak, de- mek. Meclis'te zayıf kalan CHP muhalefetinin yanı sıra, AKP ile kendi diliyle savaşacak DYP gibi kök- lü bir partinin yer alması demek. Ana muhalefetin asıl görevi; 22 milletvekili eksik olmasın diye, rejimi, laik cumhuriyeti korumak ve kollamaktan vazgeçmek değil. CHP, kendisiyle çelişiyor. Laiklik güvencesi• Baştarafı 1. Sayfada ve örnek bir üyesi haline geldiğine işaret eden Özkök, Türkiye'nin je- opolitik konumu, kriz bölgelerine yakınlığı ve sahip olduğu güçlü si- lahlı kuvvetleriyle de bölgesinde daimi bir güç ve istikrar unsuru ol- duğunu dıle getirdi. Özkök, Soğuk Savaş sonrasında dünya düzenin- deki değişün ve gelişmiş ülkelerin silahlı kuvvetlerinde yaşanan dö- nüşümün, bölgedeki coğrafi geliş- melerin; silahlı kuvvetlerin bölge- sinde oluşan yeni güvenlik ortamı- nın gerektirdiği gereksinimleri kar- şılayacak şekilde devamlı ve dina- mik bir yapı içerisinde bulunması- ru, kendisini düşünsel ve fiziksel anlamda sürekli geliştirilmesini zo- runlu kıldığuu vurguladı. Özkök, TSK'nin niteliksel özellikleri yük- sek, alçak yoğunluklu bir çatışma ortamından yüksek yoğunluklu bir çatışma ortamına kadar değişen ge- niş bir spektrumda görev yapabile- cek şekilde teşkilatlandığını belir- terek "TSK'yi beka kabiliyeti yüksek, güvenli ve kesintisiz bir komuta-kontrol sistemine sahip, yaratıcılık özellikleri ön plana çıkmış. teknolojiyle barışık ve inisiyafif kullanabilen liderlere sahip, günümüzün karmaşık ınu- harebe ortamında müşterek bir harekâtı icra edebilecek seçkin milli güç unsuru yapmak için yo- ğun çaba içindeyiz" dedi. Genelkurmay Başkanı bir yan- dan dünyada yaşanan son gelişme- lerin, enerji kaynaklarını kontrol altında tutma girişimlerinin, şid- detinı gittikçe arttıran etnik ve köktendinci akımların ve bunun sonucunda oluşan uluslararası te- rör ortamının, diğer taraftan da Türkiye 'de yeniden hız arttıran ge- rici ve aynlıkçı cereyanlann T- SK'ye yeni ve zorlu görevler yük- lediğini vurguladı. Ozkök, şöyle devam etti: "Dünyada artan ye- ni demokratik değer yargıları ve değişen egemenlik kavramları bu yeni ve zorlu görevin başarı- labilmesinde yeni konsept ve doktrinlerin üretilmesini zorun- lu kılmaktadır. Bu yeni dünyada akıl, bileğin gücünü etkisizleşti- rirken, kendi gücünü yücelt- mekte, kanın, barut kokusunun yerini bilgi ve itidal almaktadır. Bu noktadan bakıldığında; dog- malardan uzak, akla ve bilime dayalı olan Atatürkçü düşünce tarzi, sürekli gelişime açık ve kendisini yenileyen yapısıyla ge- lecek nesiller için de yol gösteri- ci bir ışık ve çağdaş bir ideal ol- maya devam edecektir." Özkök, TSK mensuplannuı Ata- türk ilke ve devrimlerinin yol gös- tericiliğinde, cumhuriyetin temel niteliklerine yürekten bağlı, içinde yaşanılan yüzyılda birey ve ülke olarak büyük bir yanşın içinde olunduğunun bilincinde, dünyada sürekli gelişen ve değişen konsept ve teknolojileri yakından takip ede- rek, kendilerini 21. yüzyıhn muha- np ve aydınlan yapacak gerekli atı- lımlan yapacağını bildirdi. Sorun takıyye mantığıANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Enıygur, ırtıcai çevTeleri kastederek "Türkiye'de oligarşi ile demokrasiyi kanştır- ma hevesinde olanlar var. De- mokrasiye karşı sistemli bir sal- dırı var" dedi. Eruygur, Türki- ye'de demokratik işleyişin başlıca önemli sorununun "takıyye man- tığı" olduğunu belirtti. Kara Kuv- vetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, TSK'nin demokrasinın güvencesi ve temeli olduğunu vur- guladı. "Kimse TSK üzerinden siyaset yapmaya kalkışmasın" diyen Yalman, siyasetin, AB plat- formlannda ohnası gerektiğinı söyledi. Genelkurmay Başkanı Or- general Hilmi Özkök Irak'a asker gönderme konusunda ABD'li he- yetlerle aynntılı görüşmelere baş- layacaklannı kaydetti. Genelkurmay Başkanı Özkök ve eşi tarafından Zafer Bayramf nın 81. yıldönümü nedeniyle dün ak- şam Gazi Orduevi'nde resepsiyon düzenlendi. Resepsiyona Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın yanı sıra CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal, TBMM Baş- kanvekili Yılmaz Ateş, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya. Anaya- sa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin katıldı. Resepsiyonda ga- zetecilerle sohbet eden Orgeneral Eruygur.jandarmanın tarikat evle- rine gerçekleştirdiği operasyonla- ra ilişkin sorular üzerine "Silahlı kuvvetlerin siyasete müdahalesi söz konusu değildir. Türkiye'de ARINÇ KATILMADI - 30 Ağustos Resepsiyonuna TBMM Başkanı Bülent Arınç katılmadı. Annç'ın kendi ev sahipliğinde gerçeklesen 23 Nisan Resepsiyonu'na Genelkurmay'dan katılını olmadığı için Ga- zi Orduevi'ne gelmediği bildirildi. Resepsiyona AKPli bakanlardan yalnızca Vecdi Gönül eşiyle katıldı. Ürdün Büyükelçiliği Askeri AteşeYardımcısı'nın eşi ise resepsiyona katılan tek türbanlı oldu. oligarşi ile demokrasiyi kanştır- ma hevesinde olanlar var. De- mokrasiye karşı sistemli bir sal- dın var, TSK yasal görevini yap- maktadır" dedi. Eruygur, "Siz- ce Türkiye'de demokratik işle- yişin sorunu nedir" sorusu üze- rine şunlan kaydetti: Söylenenin tersi yapılıyor "Takıyye mantığıdır. Seçim- den önce sözler veriyorsunuz, 'şunlan şunlan yapacağım" diyor- sunuz. tktidara geldiğinizde bunlann tersini yapıyorsunuz. Bir de siyasete dini kanştırmak son derece tehlikeli bir şey ve di- ne saygısızlık. Her şeyi yapıyor- sunuz. Her rürlü olumsuzluğun içine giriyorsunuz, Sonra oy is- terken de 'Ben de senin gibi Müs- lümanım' diyorsunuz. tnsanlann dini duygulannı kullanıyorzsu- nuz." Orgeneral Yalman da TSK'nin, yalnız Türkiye Cumhuriyeti'nin değıl, demokrasınin de temeli ve güvencesi olduğunu vurguladı. "Kimse TSK üzerinden siyaset yapmasın" uyansında bulunan Yalman. siyasetin, din, ırk eksenin- de değil, AB platformlannda ol- ması gerektiğine işaret etti. Yal- man, TSK'nin neden yıpratılmak istendigi sorusuna "Bu çabalarT- SK içinde savunma refleksini de güçlendirdi. Bu bizi daha güçlü hale getirdi. Çünkü güçlü olma- ya mecburuz" yanıtını verdi. Or- general Yalman, "TSK içerisinde farklı sesler mi var" sorusunu da Hepimiz birlik içerisindeyiz" diye yanıtladı. Genelkurmay Başkanı Özkök de Irak'a asker gönderme konusunda gelecek hafta Ankara'ya üst düzey ABDTi askeri heyetin geleceğini söyledi. ABD'nin Irak'ta Tür- kiye'ye ayn bir sektör verilmesini ve bu sektöre Türk komutanın ko- muta etmesini benimsediğini kay- deden Özkök, bu komuta altında başka ülkelerden de askerlerin ola- cağını kaydetti. Özkök, "Irak'ın toprak bütünlüğü konusunda ki- şisel olarak endişelerim var. Bu kaygıların dikkate alınması için Türkiye'nin de bazı adımlar at- ması, uygun yerlerde olması ge- rekir" diye konuştu. AL GÖZÜM SEYREYLE /IŞIL ÖZGENTÜRK On gün önce arkadaşım Sema Zü- rich'te verdiği bir konserden yeni dönmüştü. Dehşet içinde bir Zürich gecesini anlattı. Kaldığı otel odası klima olmadığı için cehennem gibiy- miş, uyuyamamış ve sabaha kadar hiç durmayan cankurtaran sirenleri- ni dinlemiş. Yaşlı kıta Avnıpa'nın en temiz, en düzenli, en zengin kenti o gece bir ortaçağ tablosu kadar kasvet- liymiş. Sıcak, ölüm ve korku getir- miş. Evet, Azrail bu kez sıcak bir pele- rine bürünerek yaşlı Avnıpa'da çok can aldı. Sadece Fransa'da yaşlı ölümleri on bine ulaştı. Pek çok ku- zey ülkesi de bu acımasız sıcağa ye- nik düştü. kısaca yaşlı kıtada bu yıl çok acı vardı. En acımasız olan da bakımevlerin- deki yaşlılara kimseler sahip çıkma- mış. Çoğunun cenazesi belediyeler taraftndan topluca yapılmış. tşte bu acımasızlık beni çok etkiledi. Ba- tı'nın ne kadar çağdaş, ne kadar uy- gar ve insan haklanna ne kadar say- gılı olduğunu bir kez daha düşündüm. Ve kendi düşüncemden ürktüm. Böyle bir olay örneğin Japonya'da olsaydı hükümet istifa eder ve sağlık bakanı kendini öldürürdü. Fransa için de ben bunu bekledim ama hiçbir şey olmadı. Bakan sadece sıcağa karşı önlem almakta geciktiklerini söyle- mekle yetindi. On bin kişinin ölümü basit, sıradan bir vaka haline getiril- di. Oysa on iki yıl önce soğuk bir yıl- başında ben Paris'teydim. Metrolar on ikide kapandığı için Paris'in so- kakta yaşayanlan metroya sığınama- mış ve içlerinde biri aşın soğuk ne- deniyle donarak ölmüştü. Kıyamet koptu, sorumlu bakan is- Sıcak ve ölüm tifa etti, özürler dilendi ve metrolar sabaha kadar açık bırakıldı; o zaman- lar bu kadar duyarlı olan devlet neden şimdi bu on bin ölümü önemsemi- yor. işte benim kafamın almadığı bu. Zaten yaşlı Avnıpa'nın en önemli meselesi bu, yaşlı nüfus ne olacak? Yapılan istatistüder gösteriyor ki, beş yıl sonra Avrupa nüfüsu sadece yaş- lılardan oluşacak ve yaşı nispeten genç olanlar, kişi başına dört yaşlıya bakacaklar. Bu tüm Avnıpa'da genel bir hoşnutsuzluk uyandınyor, çalı- şanlar ömür boyu en az üç kişiye bak- mak istemiyorlar. Çocuk doğuran da yok. Yani binlerce, on binlerce bakı- ma muhtaç kişi ve çocuk sesierinin ohnadığı bir topluluk. Fransa, Almanya, Belçika, Dani- marka, Hollanda, Isveç gözükmekte olan bu felaketi önlemek için değişik stratejiler uygulamaya çalışıyorlar. Kimi doğumlan teşvik ediyor, kimi Hindistan'ın, Çin'in yetışmiş, kalite- li işgücüne göz dikmiş dunımda. Bu arada hani yaşhlar ohnasa iyi olacak bir noktaya gelmişler. Çünkü devlet bütçesinin yüzde 15'i yaşlı nüfusu- nun bakımına gidiyor. Bu gençlerin eğitümesi ve uyuşturucudan uzak tu- tulması için gereken paranın azalma- sı demek. Çalışanlann iki misli çalış- ması demek. Çocuklann kreş sayısı- nın düşmesi demek. Sözün kısası yaşlı nüfus ağır bir yük. Üstelik bakimevlerindeki yaşh- lar mutlu değil, yapayalnız. gözleri kapıda tonmlardan biri gelecek diye bekliyorlar. Gelip giden de yok. So- nuç, Avrupa için neredeyse çözüm- süz. Sadece Avrupa için mi, yaşlı nüfus, bakım açısından Türkiye için de kat sayısı giderek artan bir sorun. Bizde yaşhlar evlerde ve çoğunluk bütün yük tek kişide. Batıhlar bizim siste- mi çok insani bulmuşlar ama bir iki değişiklik gerektiğinı söylüyorlar. Kısaca şu, yaşlılann ailenin yanın- da kahnası insani çözüm ama devle- tin bu çözüme maddi bir katla yap- ması gerekiyor. Yani, "yaşhlannı ev- de bakan ailelere her ay bir miktar para verilmesi, herkesi rahatlatır" diyorlar. Ve şimdi Batı'da bu model hayata geçirilmeye çahşılıyor, çok ağır ama olsun, bir çözüm gibi görü- nüyor. Sözün özü şu dostlar, Batı da öyle çok rahat değil, bütün dünya ortaya çıkan yepyeni oluşumlar karşısında biraz şaşkın. Kim derdi ki insanlar yüz yıl yaşayacak, ama yaşanıyor iş- te. Aynca kök hücre bulundu, bu bir devrim ve insan yaşını üç yüz yıla çı- karabilir. Hele bu bir olsun, bakın ne sorunlar bizı bekliyor, hep birlikte göreceğiz. Biz değil torunlar göre- cek. Seyreyle(5 yahoo.com lsilözgenturk(g superonline.com Ankara daki törene Cumhurbaşkanı Sezer ve eşi de katıldı. (SERDAR OZSÖY) Şüpheli pakettenyemek çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü, Ankara Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenlerle kut- landı. Geçit töreni yapan askerler. Paraşüt timi ve Hava Kuvvetleri Akrobasi Timi "TürkYıldızlan" yurttaşlardan yoğun al- kış alu^ken, tribünlerde bulunan siyah çan- ta, panik yarattı. AKM'deki törenler Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'in gelişiyle başladı. Se- zer ve eşi Semra Sezer'i, tören alanına gelişinde Ge- nelkurmay Başkanı Orge- neral Hilmi Özkök ve eşi Özenç Özkök karşıla- dı.Törene Sezer'in yanı sı- ra, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Özkök, Anayasa Mahke- mesi Başkanı Mustafa Bu- min, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, Dışışleri Bakanı Abdulİah Gül, ba- zı bakanlar. Kuvvet Komu- tanlan ve Jandarma Genel Komutanı, bazı siyasi parti Paraşüt timinin gösterile- ri büyük beğeni kazandı. temsilcileri, yabancı misyon şefleri, bazı rektörler ile subay ve astsubaylar katıldı. Kara Harp Okulu'nu birincilikle bitiren Hava Savunma Teğmen Emre Dikici yap- tığı konuşmada. 30 Ağustos'un yahıızca Türklerin değil bütün mazlum ııluslann umudu olduğunu, eşsiz Başkomutan Mus- tafa Kemal Atatürk'ün yaktığı özgürlük ateşınin bütün dünyayı aydınlatan bir hür- riyet meşalesi haline geldiğini söyledi. Geçit töreni sürerken, yurttaşlann otur- duğu tribünlerde şüpheli bır çantanın görülmesi üzerine, güvenlik güçleri paketin bulunduğu yerin çevresini boşalttı. Olay yerine gelen bomba imha ekıbi, çantanın üzerine "bomba battani- yesi" serdi. Çanta törenın bitimine kadar üstü örtülü şekilde bekletildi. Tören bittikten ve yurttaşlar bu bölümden çıkanldıktan sonra özel kıyafetli bomba imha uzmanı, fünye ile pa- keti patlattı. Paketten. için- de yemek bulunan bir sefer- tası ile pantolon kemerleri çıktı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada 31 Ağustos'ta Türk ordusu Izmir'e doğru akma- ya başladı. 1 Eylül'de Atatürk o ünlü sözünü söyledi: "Ordular; ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" 2 Eylül günü Yunan orduları başkumandanlığına atanan General Trikupis ve çevresindekiler Çal'da esirdi. 3 Eylül'de Atatürk de Dumlupınar'dan Uşak'a geçti. 6 Eylül'de, Bursa'nın işgali üzerine TBMM kürsü- süne örtülen "kara örtü" kaldırıldı. 7 Eylül'de Yunanistan'da hükümet istifa etti. itilaf devletleri Ankara'ya başvurarak "mütareke" istedi- ler. 9 Eylül'de ordu Izmir'deydi... 18 Eylül günü Anadolu topraklannda bir tek işgal- ci Yunan askeri kalmamıştı. Bu kesin zaferin ardından, daha Kurtuluş Savaşı sürerken başlamış öteki savaşa ivme kazandırmak gerekiyordu: Kuruluş Savaşı! 1920'lerden bugüne, ülkemize, çevremize ve dünyaya baktığımızda şunu söyleyebiliriz: Sadece kurtuluş savaşı verip ülkesini köklü temel- ler ve çağdaş değerler üzerinde yükseltemeyen ül- keler kaybettiler... Çevremizdeki değişim Mademki, Napolyon'un "Coğrafya, ülkelerin ka- derini belirier" sözü genel kabul gören bir degerlen- dirme, coğrafyamızın yüzyılını özetleyelim: Balkanlar'da 20. yüzyılın başından sonuna her ül- kenin sınırı en az bir kez degişti. Soğuk savaş dö- neminde dünyadaki tüm kutupların en az bir tem- silcisinin bulunduğu Balkanlar'da, 1990'larda pat- layan etnik savaşlar 21. yüzyılı bekleyen tehlikenin de habercisi oldu. Karadeniz komşumuz Rusya'da 70 yıllık bir de- neme çöktü. Çöküş, bütün Doğu Avrupa'yı Batı'nın arka bahçesi yapma sürecine itti. Moskova'nın do- ğusunda batısında yeni başkentler oluştu. Kafkaslar'daki komşularımız kendi devletlerini kurdu; Ermenistan, Gürcistan tarih sahnesine çıktı. Ermenistan'dakı yönetimi ülkede yaşayan Ermeni- ler değil dıaspora kazandı... Orta Asya'da, 300 yıl önce bozkır imparatorluk- larının tarihe karışmasından sonra "bağımsız dev- let" sözcüğünü unutan kökendaşlarımız, yeniden kendi adlarını taşıyan devletlerini kurdular. Onlarda kurtuluş sürecinin ardından kuruluşu yaşıyorlar. Iran'da rejimler geldi-gitti. Her değişiklik doğal olarak Türkiye'yi de derinden etkiledi. Güneyimizde de 20. yüzyılın ilk yarısını sömürge yönetimleri altında geçıren komşularımız cetvelle çizilmiş sınırların içinde değişik bir kuruluş savaşı verdiler. Soğuk savaş çöl iklimini buza çevirdi. Aşi- ret sistemiyle başında sosyalist sözcüğü olan sis- temin karmasından değişik yönetim modelleri çık- tı. Bu modellerden birinin ürünü olan Saddam Hü- seyin, Nisan 2003'te yerin üstünden altına geçip, sisteminin çöktüğünü kabul etti. Irak'ta diktatörlük rejimi devrildi, altından orta- çağ çıktı. Ikisi de kabul edilemez. İşte Türkiye, böyle bir coğrafyanın ortasında, tıp- kı her şiddetli rüzgârı, dallanndakı bazı kınklarla at- latan koca bir çınar gibi yaşıyor. Asıriık bir çınar bile köklerine su gitmezse yaşa- yamaz. Bu yüzden dallarımızın uçlarındaki yeni fı- lizlenmelerı mutlak sayıp "köke ne gerek var" diye- meyiz. Elbette çok daha iyi yerlerde olabilirdik. Ama, 21. yüzyıla gövdemiz sağlam girdiğimizi de unutma- malıyız. Bu sağlam gövde üzerine yapabileceğimiz çok şey var. Zaman zaman uç dalların rüzgârdan çok sallanıp başının dönmesı, 'enyukanda bizlervarsak, demek kigövdeden üstteyiz, önemliyiz' diye saçma- laması canımızı sıkmamalı... ankcum@ttnet.net.tr Diyarbakır'da AKP'liler katılmadı Coşkuyla kutkdık Haber Merkezi - 30 Ağustos Zafer Bayra- mı'nın 81 yıldönümü tüm yurtta düzenlenen görkem- li törenlerle kutlandı. Istan- bul 'daki törene Büyükşehır Belediye Başkanı Ali Mü- fıt Gürtuna. "izinli" ol- duğu için katılmazken. Di- yarbakır'daki kutlamalara da AKP'liler gelmedi. Zafer Bayramı nedeniy- le dün ilk tören Anıtka- bir'de düzenlendi. Törene, Genelkurmay Başkaru Or- general Hilmi Özkök, Ka- ra Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman. Denız Kuvvetlen Komuta- nı Oramiral Özden Örnek, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtı- na, Jandarma Genel Ko- mutanı Orgeneral Şener Eruygur. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Or- general Şükrü Saruşık, Genelkurmay İkınci Baş- kanı Orgeneral tlker Baş- buğ, Kara Kuvvetleri Ko- mutanlığı Kurmay Başkanı Orgeneral Fethi Remzi Tuncel ve askeri erkân ile bazı asken demek temsilci- leri katıldı. Törenin ardın- dan Orgeneral Özkök ve kuvvet komutanlan, Ge- nelkurmay Başkanlığı Ka- rargâhı Şeref Salonu'nda tebrikleri kabul etti. İStanbUİ: İstanbul'da- ki Zafer Bayramı kutlama- lan dün sabah 32 ilçede Atatürk amtlanna çelenk konularak başladı. Taksim Atatürk Anıtı 'nda düzenle- nen törende 1. Ordu Komu- tanı Org. Yaşar Büyüka- nıt, törende Anıt Şeref Def- teri'ni de yazarak ımzala- dı. Vatan Caddesi'ndeki tö- renin açılışında, bir tankın üzerine çıkarak konuşan Tören ve 66. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ih- san Balabanlı. "Güçlü bir Türkiye'yi kendi çıkarla- rı için tehlikeli gören, ta- rihi emelleri için Türkiye üzerinde oyun oynamak isteyenlerle, gaflet ve da- lalet içindekiler, açık ya da gizli faaliyetlerini sür- dürseler bile Türk ulusu- nu Büyük Önder'in işa- ret ettiği hedefe doğru ka- rarlılıkla ilerlemekten ahkoyamayacaktır" dedi. Yurttakl kutlama- laf: Yurt genelindeki kut- lamalar askeri ve mülki er- kânın Atatürk Anıtı "na çe- lenk koyarak saygı duru- şunda bulunmasıyla başla- dı. Diyarbakır'da tüm par- tilerin Atatürk Anıtı'na çe- lenk koyduğu törene AKP'lilerin katılmaması dikkat çekti. Kentte olduk- lan öğrenilen AKP millet- vekıllen Irfan Rıza\azıcı- oğlu ve Ali thsan Merda- noğlu da kutlamalann hiç- bir bölümüne katılmadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle