Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 2003 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
B 33 Sinop B 30
B 35 Samsun B 30
Kocaeli B 34 Trabzon B 29
Çanakkale B 36 Giresun
Izmır A 37 Ankara
B 29
A 33
Manisa
Aydın
A 39 Eskışehir A 36
A 34A 39 Konya
Denizli A 39 Sıvas A 31
Zonguldak B 28 Antalya A 35 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
B
B
3/
36
39
40
36
38
32
26
Y 24
Yurdun kuzeydoğu
kesımlen parçalı bulutlu,
Doğu Anadolu'nun ku-
zeydoğusu sağanak ve
gok gurultulu sağanak
yağışlı, dığer yerler az
bulutlu ve açık geçecek
Hava sıcaklığı tum yurt-
ta bıraz daha artacak
ruzgâr kuzey ve doğu
, onlerden hafıf ara sıra
orta yağış alan yerierde
. ağış anında yer yer kuv-
. etlı olarak esecek
DIS MERKEZLER
Oslo Y 16 Beriin Y 20
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
B
Y
Y
Y
Y
16
14
20
20
17
22
16
Münih Y 20 Zünh
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
B
Y
B
B
B
B
30
28
27
37
36
31
36
Y 20 Şam
ER
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
Y
A
Y
Y
B
Y
Y
B
22
27
34
34
30
30
15
35
A 40
Q~Açik Parçalı tmlutlu Buıutlu ^ Çok bulutlu ı Yağmurlu ZİKarlı t Gok gurultuİL
GÜNCEL CUNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Bakan Yardımcılan Wolfowitz, Irak'ta "kesinlikle"
Türk askeri ile çalışmak istediklerini söylüyor.
RTE de Türk askeri "kesinlikle" Irak'a gitsin, diyor.
Aşağıdan gelen sesler değişik. Myers gibi, RTE gi-
bi düşünmüyor. ABD ile birlik olan kim gelirse gel-
sin, ıster Katolik ister Müslüman, direnişe geçen ör-
gütlerin hedefi olacağını söylüyor.
Bu saptama yönetenlerle yönetilenler arasında
derin bir çelişkiyi yansıtmıyor mu?
• • •
Genelkurmay Başkanı Orgeneral ÖzkÖk'ün 30
Ağustos resepsiyonuna; RTE'nin, bakanlann, mil-
letvekillerinin türbanlı eşleriyle katılamayacağı işlen-
di.
Laiklik karşıtı hareketlerin simgeye dönüştürdüğü
türban, asıl anlamından, asıl hedefînden böylece,
bir kez daha soyutlandı.
• • •
Bir süredir sürdürülen, katılmamaya özen göster-
diğimiz bir tartışma, bir siyasal, bir parti rezaleti, ga-
ripsenecek çelişkiyi sergiliyor.
DEHAP, şeytanın bile aklına gelmeyen, ancak Kürt
fanatiklerin düşünebileceği bir yönteme başvuruyor.
Resmen saptandığına göre, seçime girme hakkı el-
de edebilmek için devlete sahte belge sunuyor.
Yargı partiyi ve yöneticilerini mahkûm ediyor. Da-
va Yargıtay'da. 11 Eylül'de karara bağlanması bek-
leniyor.
Yüksek yargı, karan kesin hüküm haline getirirse;
3 Kasım seçimlerinde geçerii oy kabul edilen 31 mil-
yon 528 bin 783 oydan DEHAP'ın aldığı 1 milyon 960
bin 660 oy düşürülecek. Gerçek oyun 29 milyon 568
bin 123 olduğu belirlenecek. Buraya kadar kimse-
den itiraz sesi yükselmiyor.
Ammaaaa; bu sonuca göre seçimlerde 3 milyon
8 bin 942 oy alan DYP'nin barajı geçtiği kabul ve
Yüksek Seçim Kurulu'nca ilan edilecek olması, tar-
tışmalan siyaset ve yargı kulisine taşıdı.
DYP'nin barajı aşması AKP ile CHP'yi çok yakın-
dan ilgilendiriyor.
Zira; DYR Meclis'te 66 milletvekili ile temsil edil-
me olanağını yakalarken, AKP'den 44, CHP'den 22
milletvekilinin mazbatalan iptal edilecek!
Son haftalara kadar kulis faaliyeti ön plandaydı.
AKP ve CHP, Yargıtay'dan onama karan çıkmama-
sı için yargı kulisinde son derece faaldi.
AKP bugün yine kuliste çalışıyor; fakat CHP, kuli-
si bir yana attı. Yargıtay'ı etkilemek için açık kam-
panya yürütüyor.
CHP Başkan Yardımcısı inal Batu'yu Ulusal TV'de
AKP milletvekili Emin Şirin'le bir programda dinle-
dik. Seçilip gelseler memleketin yazgısını etkileye-
cek yasalara oy kullanması olası, seçime girebilmek
için devlete sahte belgeler sunan bir partiyi dolaylı
yoldan (aslında 22 CHP milletvekilini) korumayı içe-
ren, onama karannın Türkiye'de "siyasal kaos yara-
tacağı" savını öne süren savunmasını izledik.
Yargıtay'ı etkilemeye çalışıyor CHP. Batu'dan son-
ra, Grup Başkanvekili Mustafa Özyürek de, üstelik
dinci basında görülen demeçlerinde, "kesin yargı
karan ile seçim sonuçlannın değiştirilmesinin müm-
kün olamayacağım" savundu.
CHP bardağın dolu tarafına bakmıyor. Yargıtay'ın
olumlu karan götüreceklerinden çok getirecekleriy-
le önem taşıyor.
Olay temelinde hukuken sağlam. Siyasal yönüne
gelince; AKP'nin Meclis çoğunluğunun 44 eksilme-
si demek; bu partinin elinden her fırsatta anayasayı
kendi doğrultusunda, üstelik referandum olasılığını
ortadan kaldırarak değiştirme fırsatını almak, de-
mek. Meclis'te zayıf kalan CHP muhalefetinin yanı
sıra, AKP ile kendi diliyle savaşacak DYP gibi kök-
lü bir partinin yer alması demek.
Ana muhalefetin asıl görevi; 22 milletvekili eksik
olmasın diye, rejimi, laik cumhuriyeti korumak ve
kollamaktan vazgeçmek değil.
CHP, kendisiyle çelişiyor.
Laiklik güvencesi• Baştarafı 1. Sayfada
ve örnek bir üyesi haline geldiğine
işaret eden Özkök, Türkiye'nin je-
opolitik konumu, kriz bölgelerine
yakınlığı ve sahip olduğu güçlü si-
lahlı kuvvetleriyle de bölgesinde
daimi bir güç ve istikrar unsuru ol-
duğunu dıle getirdi. Özkök, Soğuk
Savaş sonrasında dünya düzenin-
deki değişün ve gelişmiş ülkelerin
silahlı kuvvetlerinde yaşanan dö-
nüşümün, bölgedeki coğrafi geliş-
melerin; silahlı kuvvetlerin bölge-
sinde oluşan yeni güvenlik ortamı-
nın gerektirdiği gereksinimleri kar-
şılayacak şekilde devamlı ve dina-
mik bir yapı içerisinde bulunması-
ru, kendisini düşünsel ve fiziksel
anlamda sürekli geliştirilmesini zo-
runlu kıldığuu vurguladı. Özkök,
TSK'nin niteliksel özellikleri yük-
sek, alçak yoğunluklu bir çatışma
ortamından yüksek yoğunluklu bir
çatışma ortamına kadar değişen ge-
niş bir spektrumda görev yapabile-
cek şekilde teşkilatlandığını belir-
terek "TSK'yi beka kabiliyeti
yüksek, güvenli ve kesintisiz bir
komuta-kontrol sistemine sahip,
yaratıcılık özellikleri ön plana
çıkmış. teknolojiyle barışık ve
inisiyafif kullanabilen liderlere
sahip, günümüzün karmaşık ınu-
harebe ortamında müşterek bir
harekâtı icra edebilecek seçkin
milli güç unsuru yapmak için yo-
ğun çaba içindeyiz" dedi.
Genelkurmay Başkanı bir yan-
dan dünyada yaşanan son gelişme-
lerin, enerji kaynaklarını kontrol
altında tutma girişimlerinin, şid-
detinı gittikçe arttıran etnik ve
köktendinci akımların ve bunun
sonucunda oluşan uluslararası te-
rör ortamının, diğer taraftan da
Türkiye 'de yeniden hız arttıran ge-
rici ve aynlıkçı cereyanlann T-
SK'ye yeni ve zorlu görevler yük-
lediğini vurguladı. Ozkök, şöyle
devam etti: "Dünyada artan ye-
ni demokratik değer yargıları ve
değişen egemenlik kavramları
bu yeni ve zorlu görevin başarı-
labilmesinde yeni konsept ve
doktrinlerin üretilmesini zorun-
lu kılmaktadır. Bu yeni dünyada
akıl, bileğin gücünü etkisizleşti-
rirken, kendi gücünü yücelt-
mekte, kanın, barut kokusunun
yerini bilgi ve itidal almaktadır.
Bu noktadan bakıldığında; dog-
malardan uzak, akla ve bilime
dayalı olan Atatürkçü düşünce
tarzi, sürekli gelişime açık ve
kendisini yenileyen yapısıyla ge-
lecek nesiller için de yol gösteri-
ci bir ışık ve çağdaş bir ideal ol-
maya devam edecektir."
Özkök, TSK mensuplannuı Ata-
türk ilke ve devrimlerinin yol gös-
tericiliğinde, cumhuriyetin temel
niteliklerine yürekten bağlı, içinde
yaşanılan yüzyılda birey ve ülke
olarak büyük bir yanşın içinde
olunduğunun bilincinde, dünyada
sürekli gelişen ve değişen konsept
ve teknolojileri yakından takip ede-
rek, kendilerini 21. yüzyıhn muha-
np ve aydınlan yapacak gerekli atı-
lımlan yapacağını bildirdi.
Sorun takıyye mantığıANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Jandarma Genel Komutanı
Orgeneral Şener Enıygur, ırtıcai
çevTeleri kastederek "Türkiye'de
oligarşi ile demokrasiyi kanştır-
ma hevesinde olanlar var. De-
mokrasiye karşı sistemli bir sal-
dırı var" dedi. Eruygur, Türki-
ye'de demokratik işleyişin başlıca
önemli sorununun "takıyye man-
tığı" olduğunu belirtti. Kara Kuv-
vetleri Komutanı Orgeneral Aytaç
Yalman, TSK'nin demokrasinın
güvencesi ve temeli olduğunu vur-
guladı. "Kimse TSK üzerinden
siyaset yapmaya kalkışmasın"
diyen Yalman, siyasetin, AB plat-
formlannda ohnası gerektiğinı
söyledi. Genelkurmay Başkanı Or-
general Hilmi Özkök Irak'a asker
gönderme konusunda ABD'li he-
yetlerle aynntılı görüşmelere baş-
layacaklannı kaydetti.
Genelkurmay Başkanı Özkök ve
eşi tarafından Zafer Bayramf nın
81. yıldönümü nedeniyle dün ak-
şam Gazi Orduevi'nde resepsiyon
düzenlendi. Resepsiyona Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Sezer ve
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın yanı sıra CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal, TBMM Baş-
kanvekili Yılmaz Ateş, Yargıtay
Başkanı Eraslan Özkaya. Anaya-
sa Mahkemesi Başkanı Mustafa
Bumin katıldı. Resepsiyonda ga-
zetecilerle sohbet eden Orgeneral
Eruygur.jandarmanın tarikat evle-
rine gerçekleştirdiği operasyonla-
ra ilişkin sorular üzerine "Silahlı
kuvvetlerin siyasete müdahalesi
söz konusu değildir. Türkiye'de
ARINÇ KATILMADI - 30 Ağustos Resepsiyonuna TBMM Başkanı Bülent Arınç katılmadı. Annç'ın
kendi ev sahipliğinde gerçeklesen 23 Nisan Resepsiyonu'na Genelkurmay'dan katılını olmadığı için Ga-
zi Orduevi'ne gelmediği bildirildi. Resepsiyona AKPli bakanlardan yalnızca Vecdi Gönül eşiyle katıldı.
Ürdün Büyükelçiliği Askeri AteşeYardımcısı'nın eşi ise resepsiyona katılan tek türbanlı oldu.
oligarşi ile demokrasiyi kanştır-
ma hevesinde olanlar var. De-
mokrasiye karşı sistemli bir sal-
dın var, TSK yasal görevini yap-
maktadır" dedi. Eruygur, "Siz-
ce Türkiye'de demokratik işle-
yişin sorunu nedir" sorusu üze-
rine şunlan kaydetti:
Söylenenin tersi yapılıyor
"Takıyye mantığıdır. Seçim-
den önce sözler veriyorsunuz,
'şunlan şunlan yapacağım" diyor-
sunuz. tktidara geldiğinizde
bunlann tersini yapıyorsunuz.
Bir de siyasete dini kanştırmak
son derece tehlikeli bir şey ve di-
ne saygısızlık. Her şeyi yapıyor-
sunuz. Her rürlü olumsuzluğun
içine giriyorsunuz, Sonra oy is-
terken de 'Ben de senin gibi Müs-
lümanım' diyorsunuz. tnsanlann
dini duygulannı kullanıyorzsu-
nuz."
Orgeneral Yalman da TSK'nin,
yalnız Türkiye Cumhuriyeti'nin
değıl, demokrasınin de temeli ve
güvencesi olduğunu vurguladı.
"Kimse TSK üzerinden siyaset
yapmasın" uyansında bulunan
Yalman. siyasetin, din, ırk eksenin-
de değil, AB platformlannda ol-
ması gerektiğine işaret etti. Yal-
man, TSK'nin neden yıpratılmak
istendigi sorusuna "Bu çabalarT-
SK içinde savunma refleksini de
güçlendirdi. Bu bizi daha güçlü
hale getirdi. Çünkü güçlü olma-
ya mecburuz" yanıtını verdi. Or-
general Yalman, "TSK içerisinde
farklı sesler mi var" sorusunu da
Hepimiz birlik içerisindeyiz"
diye yanıtladı.
Genelkurmay Başkanı Özkök de
Irak'a asker gönderme konusunda
gelecek hafta Ankara'ya üst düzey
ABDTi askeri heyetin geleceğini
söyledi. ABD'nin Irak'ta Tür-
kiye'ye ayn bir sektör verilmesini
ve bu sektöre Türk komutanın ko-
muta etmesini benimsediğini kay-
deden Özkök, bu komuta altında
başka ülkelerden de askerlerin ola-
cağını kaydetti. Özkök, "Irak'ın
toprak bütünlüğü konusunda ki-
şisel olarak endişelerim var. Bu
kaygıların dikkate alınması için
Türkiye'nin de bazı adımlar at-
ması, uygun yerlerde olması ge-
rekir" diye konuştu.
AL GÖZÜM SEYREYLE /IŞIL ÖZGENTÜRK
On gün önce arkadaşım Sema Zü-
rich'te verdiği bir konserden yeni
dönmüştü. Dehşet içinde bir Zürich
gecesini anlattı. Kaldığı otel odası
klima olmadığı için cehennem gibiy-
miş, uyuyamamış ve sabaha kadar
hiç durmayan cankurtaran sirenleri-
ni dinlemiş. Yaşlı kıta Avnıpa'nın en
temiz, en düzenli, en zengin kenti o
gece bir ortaçağ tablosu kadar kasvet-
liymiş. Sıcak, ölüm ve korku getir-
miş.
Evet, Azrail bu kez sıcak bir pele-
rine bürünerek yaşlı Avnıpa'da çok
can aldı. Sadece Fransa'da yaşlı
ölümleri on bine ulaştı. Pek çok ku-
zey ülkesi de bu acımasız sıcağa ye-
nik düştü. kısaca yaşlı kıtada bu yıl
çok acı vardı.
En acımasız olan da bakımevlerin-
deki yaşlılara kimseler sahip çıkma-
mış. Çoğunun cenazesi belediyeler
taraftndan topluca yapılmış. tşte bu
acımasızlık beni çok etkiledi. Ba-
tı'nın ne kadar çağdaş, ne kadar uy-
gar ve insan haklanna ne kadar say-
gılı olduğunu bir kez daha düşündüm.
Ve kendi düşüncemden ürktüm.
Böyle bir olay örneğin Japonya'da
olsaydı hükümet istifa eder ve sağlık
bakanı kendini öldürürdü. Fransa için
de ben bunu bekledim ama hiçbir şey
olmadı. Bakan sadece sıcağa karşı
önlem almakta geciktiklerini söyle-
mekle yetindi. On bin kişinin ölümü
basit, sıradan bir vaka haline getiril-
di. Oysa on iki yıl önce soğuk bir yıl-
başında ben Paris'teydim. Metrolar
on ikide kapandığı için Paris'in so-
kakta yaşayanlan metroya sığınama-
mış ve içlerinde biri aşın soğuk ne-
deniyle donarak ölmüştü.
Kıyamet koptu, sorumlu bakan is-
Sıcak ve ölüm
tifa etti, özürler dilendi ve metrolar
sabaha kadar açık bırakıldı; o zaman-
lar bu kadar duyarlı olan devlet neden
şimdi bu on bin ölümü önemsemi-
yor. işte benim kafamın almadığı bu.
Zaten yaşlı Avnıpa'nın en önemli
meselesi bu, yaşlı nüfus ne olacak?
Yapılan istatistüder gösteriyor ki, beş
yıl sonra Avrupa nüfüsu sadece yaş-
lılardan oluşacak ve yaşı nispeten
genç olanlar, kişi başına dört yaşlıya
bakacaklar. Bu tüm Avnıpa'da genel
bir hoşnutsuzluk uyandınyor, çalı-
şanlar ömür boyu en az üç kişiye bak-
mak istemiyorlar. Çocuk doğuran da
yok. Yani binlerce, on binlerce bakı-
ma muhtaç kişi ve çocuk sesierinin
ohnadığı bir topluluk.
Fransa, Almanya, Belçika, Dani-
marka, Hollanda, Isveç gözükmekte
olan bu felaketi önlemek için değişik
stratejiler uygulamaya çalışıyorlar.
Kimi doğumlan teşvik ediyor, kimi
Hindistan'ın, Çin'in yetışmiş, kalite-
li işgücüne göz dikmiş dunımda. Bu
arada hani yaşhlar ohnasa iyi olacak
bir noktaya gelmişler. Çünkü devlet
bütçesinin yüzde 15'i yaşlı nüfusu-
nun bakımına gidiyor. Bu gençlerin
eğitümesi ve uyuşturucudan uzak tu-
tulması için gereken paranın azalma-
sı demek. Çalışanlann iki misli çalış-
ması demek. Çocuklann kreş sayısı-
nın düşmesi demek.
Sözün kısası yaşlı nüfus ağır bir
yük. Üstelik bakimevlerindeki yaşh-
lar mutlu değil, yapayalnız. gözleri
kapıda tonmlardan biri gelecek diye
bekliyorlar. Gelip giden de yok. So-
nuç, Avrupa için neredeyse çözüm-
süz.
Sadece Avrupa için mi, yaşlı nüfus,
bakım açısından Türkiye için de kat
sayısı giderek artan bir sorun. Bizde
yaşhlar evlerde ve çoğunluk bütün
yük tek kişide. Batıhlar bizim siste-
mi çok insani bulmuşlar ama bir iki
değişiklik gerektiğinı söylüyorlar.
Kısaca şu, yaşlılann ailenin yanın-
da kahnası insani çözüm ama devle-
tin bu çözüme maddi bir katla yap-
ması gerekiyor. Yani, "yaşhlannı ev-
de bakan ailelere her ay bir miktar
para verilmesi, herkesi rahatlatır"
diyorlar. Ve şimdi Batı'da bu model
hayata geçirilmeye çahşılıyor, çok
ağır ama olsun, bir çözüm gibi görü-
nüyor.
Sözün özü şu dostlar, Batı da öyle
çok rahat değil, bütün dünya ortaya
çıkan yepyeni oluşumlar karşısında
biraz şaşkın. Kim derdi ki insanlar
yüz yıl yaşayacak, ama yaşanıyor iş-
te. Aynca kök hücre bulundu, bu bir
devrim ve insan yaşını üç yüz yıla çı-
karabilir. Hele bu bir olsun, bakın ne
sorunlar bizı bekliyor, hep birlikte
göreceğiz. Biz değil torunlar göre-
cek.
Seyreyle(5 yahoo.com
lsilözgenturk(g superonline.com
Ankara daki törene Cumhurbaşkanı Sezer ve eşi de katıldı. (SERDAR OZSÖY)
Şüpheli pakettenyemek çıktı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 30
Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı
Kuvvetleri Günü, Ankara Atatürk Kültür
Merkezi'nde düzenlenen törenlerle kut-
landı. Geçit töreni yapan askerler. Paraşüt
timi ve Hava Kuvvetleri Akrobasi Timi
"TürkYıldızlan" yurttaşlardan yoğun al-
kış alu^ken, tribünlerde bulunan siyah çan-
ta, panik yarattı.
AKM'deki törenler Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer'in gelişiyle başladı. Se-
zer ve eşi Semra Sezer'i,
tören alanına gelişinde Ge-
nelkurmay Başkanı Orge-
neral Hilmi Özkök ve eşi
Özenç Özkök karşıla-
dı.Törene Sezer'in yanı sı-
ra, TBMM Başkanı Bülent
Arınç, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral
Özkök, Anayasa Mahke-
mesi Başkanı Mustafa Bu-
min, Yargıtay Başkanı
Eraslan Özkaya, Dışışleri
Bakanı Abdulİah Gül, ba-
zı bakanlar. Kuvvet Komu-
tanlan ve Jandarma Genel
Komutanı, bazı siyasi parti
Paraşüt timinin gösterile-
ri büyük beğeni kazandı.
temsilcileri, yabancı misyon şefleri, bazı
rektörler ile subay ve astsubaylar katıldı.
Kara Harp Okulu'nu birincilikle bitiren
Hava Savunma Teğmen Emre Dikici yap-
tığı konuşmada. 30 Ağustos'un yahıızca
Türklerin değil bütün mazlum ııluslann
umudu olduğunu, eşsiz Başkomutan Mus-
tafa Kemal Atatürk'ün yaktığı özgürlük
ateşınin bütün dünyayı aydınlatan bir hür-
riyet meşalesi haline geldiğini söyledi.
Geçit töreni sürerken, yurttaşlann otur-
duğu tribünlerde şüpheli bır
çantanın görülmesi üzerine,
güvenlik güçleri paketin
bulunduğu yerin çevresini
boşalttı. Olay yerine gelen
bomba imha ekıbi, çantanın
üzerine "bomba battani-
yesi" serdi. Çanta törenın
bitimine kadar üstü örtülü
şekilde bekletildi. Tören
bittikten ve yurttaşlar bu
bölümden çıkanldıktan
sonra özel kıyafetli bomba
imha uzmanı, fünye ile pa-
keti patlattı. Paketten. için-
de yemek bulunan bir sefer-
tası ile pantolon kemerleri
çıktı.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
31 Ağustos'ta Türk ordusu Izmir'e doğru akma-
ya başladı.
1 Eylül'de Atatürk o ünlü sözünü söyledi:
"Ordular; ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!"
2 Eylül günü Yunan orduları başkumandanlığına
atanan General Trikupis ve çevresindekiler Çal'da
esirdi.
3 Eylül'de Atatürk de Dumlupınar'dan Uşak'a
geçti.
6 Eylül'de, Bursa'nın işgali üzerine TBMM kürsü-
süne örtülen "kara örtü" kaldırıldı.
7 Eylül'de Yunanistan'da hükümet istifa etti. itilaf
devletleri Ankara'ya başvurarak "mütareke" istedi-
ler.
9 Eylül'de ordu Izmir'deydi...
18 Eylül günü Anadolu topraklannda bir tek işgal-
ci Yunan askeri kalmamıştı.
Bu kesin zaferin ardından, daha Kurtuluş Savaşı
sürerken başlamış öteki savaşa ivme kazandırmak
gerekiyordu:
Kuruluş Savaşı!
1920'lerden bugüne, ülkemize, çevremize ve
dünyaya baktığımızda şunu söyleyebiliriz:
Sadece kurtuluş savaşı verip ülkesini köklü temel-
ler ve çağdaş değerler üzerinde yükseltemeyen ül-
keler kaybettiler...
Çevremizdeki değişim
Mademki, Napolyon'un "Coğrafya, ülkelerin ka-
derini belirier" sözü genel kabul gören bir degerlen-
dirme, coğrafyamızın yüzyılını özetleyelim:
Balkanlar'da 20. yüzyılın başından sonuna her ül-
kenin sınırı en az bir kez degişti. Soğuk savaş dö-
neminde dünyadaki tüm kutupların en az bir tem-
silcisinin bulunduğu Balkanlar'da, 1990'larda pat-
layan etnik savaşlar 21. yüzyılı bekleyen tehlikenin
de habercisi oldu.
Karadeniz komşumuz Rusya'da 70 yıllık bir de-
neme çöktü. Çöküş, bütün Doğu Avrupa'yı Batı'nın
arka bahçesi yapma sürecine itti. Moskova'nın do-
ğusunda batısında yeni başkentler oluştu.
Kafkaslar'daki komşularımız kendi devletlerini
kurdu; Ermenistan, Gürcistan tarih sahnesine çıktı.
Ermenistan'dakı yönetimi ülkede yaşayan Ermeni-
ler değil dıaspora kazandı...
Orta Asya'da, 300 yıl önce bozkır imparatorluk-
larının tarihe karışmasından sonra "bağımsız dev-
let" sözcüğünü unutan kökendaşlarımız, yeniden
kendi adlarını taşıyan devletlerini kurdular. Onlarda
kurtuluş sürecinin ardından kuruluşu yaşıyorlar.
Iran'da rejimler geldi-gitti. Her değişiklik doğal
olarak Türkiye'yi de derinden etkiledi.
Güneyimizde de 20. yüzyılın ilk yarısını sömürge
yönetimleri altında geçıren komşularımız cetvelle
çizilmiş sınırların içinde değişik bir kuruluş savaşı
verdiler. Soğuk savaş çöl iklimini buza çevirdi. Aşi-
ret sistemiyle başında sosyalist sözcüğü olan sis-
temin karmasından değişik yönetim modelleri çık-
tı. Bu modellerden birinin ürünü olan Saddam Hü-
seyin, Nisan 2003'te yerin üstünden altına geçip,
sisteminin çöktüğünü kabul etti.
Irak'ta diktatörlük rejimi devrildi, altından orta-
çağ çıktı. Ikisi de kabul edilemez.
İşte Türkiye, böyle bir coğrafyanın ortasında, tıp-
kı her şiddetli rüzgârı, dallanndakı bazı kınklarla at-
latan koca bir çınar gibi yaşıyor.
Asıriık bir çınar bile köklerine su gitmezse yaşa-
yamaz. Bu yüzden dallarımızın uçlarındaki yeni fı-
lizlenmelerı mutlak sayıp "köke ne gerek var" diye-
meyiz.
Elbette çok daha iyi yerlerde olabilirdik. Ama, 21.
yüzyıla gövdemiz sağlam girdiğimizi de unutma-
malıyız.
Bu sağlam gövde üzerine yapabileceğimiz çok
şey var. Zaman zaman uç dalların rüzgârdan çok
sallanıp başının dönmesı, 'enyukanda bizlervarsak,
demek kigövdeden üstteyiz, önemliyiz' diye saçma-
laması canımızı sıkmamalı...
ankcum@ttnet.net.tr
Diyarbakır'da AKP'liler katılmadı
Coşkuyla kutkdık
Haber Merkezi - 30
Ağustos Zafer Bayra-
mı'nın 81 yıldönümü tüm
yurtta düzenlenen görkem-
li törenlerle kutlandı. Istan-
bul 'daki törene Büyükşehır
Belediye Başkanı Ali Mü-
fıt Gürtuna. "izinli" ol-
duğu için katılmazken. Di-
yarbakır'daki kutlamalara
da AKP'liler gelmedi.
Zafer Bayramı nedeniy-
le dün ilk tören Anıtka-
bir'de düzenlendi. Törene,
Genelkurmay Başkaru Or-
general Hilmi Özkök, Ka-
ra Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Aytaç Yalman.
Denız Kuvvetlen Komuta-
nı Oramiral Özden Örnek,
Hava Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral İbrahim Fırtı-
na, Jandarma Genel Ko-
mutanı Orgeneral Şener
Eruygur. Milli Güvenlik
Kurulu Genel Sekreteri Or-
general Şükrü Saruşık,
Genelkurmay İkınci Baş-
kanı Orgeneral tlker Baş-
buğ, Kara Kuvvetleri Ko-
mutanlığı Kurmay Başkanı
Orgeneral Fethi Remzi
Tuncel ve askeri erkân ile
bazı asken demek temsilci-
leri katıldı. Törenin ardın-
dan Orgeneral Özkök ve
kuvvet komutanlan, Ge-
nelkurmay Başkanlığı Ka-
rargâhı Şeref Salonu'nda
tebrikleri kabul etti.
İStanbUİ: İstanbul'da-
ki Zafer Bayramı kutlama-
lan dün sabah 32 ilçede
Atatürk amtlanna çelenk
konularak başladı. Taksim
Atatürk Anıtı 'nda düzenle-
nen törende 1. Ordu Komu-
tanı Org. Yaşar Büyüka-
nıt, törende Anıt Şeref Def-
teri'ni de yazarak ımzala-
dı. Vatan Caddesi'ndeki tö-
renin açılışında, bir tankın
üzerine çıkarak konuşan
Tören ve 66. Zırhlı Tugay
Komutanı Tuğgeneral Ih-
san Balabanlı. "Güçlü bir
Türkiye'yi kendi çıkarla-
rı için tehlikeli gören, ta-
rihi emelleri için Türkiye
üzerinde oyun oynamak
isteyenlerle, gaflet ve da-
lalet içindekiler, açık ya
da gizli faaliyetlerini sür-
dürseler bile Türk ulusu-
nu Büyük Önder'in işa-
ret ettiği hedefe doğru ka-
rarlılıkla ilerlemekten
ahkoyamayacaktır" dedi.
Yurttakl kutlama-
laf: Yurt genelindeki kut-
lamalar askeri ve mülki er-
kânın Atatürk Anıtı "na çe-
lenk koyarak saygı duru-
şunda bulunmasıyla başla-
dı. Diyarbakır'da tüm par-
tilerin Atatürk Anıtı'na çe-
lenk koyduğu törene
AKP'lilerin katılmaması
dikkat çekti. Kentte olduk-
lan öğrenilen AKP millet-
vekıllen Irfan Rıza\azıcı-
oğlu ve Ali thsan Merda-
noğlu da kutlamalann hiç-
bir bölümüne katılmadı.