Katalog

-I AĞUSTOS 2003 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZIK HerşeyyürektengeçmeliŞevval Sam, bugüne kadar sadece Leman Sam'ın kızı olduğu için albüm yapmak istemediğini söylüyor. Bu yıl stüdyoya giren Sam, şarkıları söyleyebilmek için bir hikâyesi olması gerektiğine inanıyor HATİCE TUNCER Şevval Sam a kımi zaman bir ti- yatro oyununda. kimi zaman bir şi- ir gecesinde, kımı zaman bir kon- serde, kımı zaman da televızyon di- zılennde rastlıyoruz. Müzıkte ya da oyunculukta karar kılıp devam ettir- mek yenne ıçınden geldiğı gıbı dav- ranıyor. Annesı Leman Samın "Ü- la" albümünde yer alan "Güz Gü- zeh", "DahaGidecekYotumuz Var" şarkılannın besteleriyle genlerin- dekı müzık yeteneğini ortaya ko- yan Şevval Sam, televizyon dızile- rindekı rollenyle tanındı. "Süper Baba", "Aşkm Dağlarda Gezer" di- zılenyle dikkat çeken Şe\~val Sam, Gülbeyaz adlı telev izyon dızisinde- kı rolüyle "istemediğj" kadar iin- lendi. Popüler kültüre karşı KuJedıbı'ndekı röportajımıza baş- larken ilk soruyu, "Beni nasıl de- ğerlendiriyorsunuz, sizce popüler kültür içerisinde mijim" dıye ken- disi sordu. Sam'ın anlatmayaçalış- tığı şey, "Popüler külriir içerisinde yer alsa da onun gerektirdiği kural- lara uymamış" olmasıydı: "Ben popüler kültürün içerisinde ona karşı durnıakla zaten bir tavır sergiliyorum. Tüketme üzerine ku- rulu popüler kültürde her şey çok ça- buk üretiliyor ve sonra çöpe aülıyor. Bir yazann 'Kıtaplanm çok sattı, acaba ben körü bir yazar mıyım?' diye bir sözü var. İnsanın çok reyting yapması, satması, onun o tüketime hemen dahil olup kötü bir şey yap- ması anlaımna gelmiyor. Yapüğınız işi hangi yoldan sattığınızla doğru orantüı bir şey. Bunun kurallan ba- na da dayanldı. Şu programa çıka- caksın, şunlarla ahbaplık edeceksin. Çıkmadun, Benı oralarda pare pa- re ettirmeyin' dedim." Oyunun kuralı... Oyunu kuralına göre oynamak is- temiyordu ama bunun bir bedeli vardı kuşkusuz: "Beni klanlanna almayabilirier. Bu duruşun bedeli de bu. Birev ola- mayan insanlar bir yere ait oldukla- n zaman kendilerini iyi hissediyor- lar.Örneğinfilnıpiyasasında da mü- zik piyasasında da klanlar var. Ken- di içlerinden olan o\ unculannı asla bir yere göndermivoriar. Klan halinde yaşıyorlar ve dışar- dan künseyi beğenmiyoriar. Hep ay- nı yüzleri değişik hikayelerin içinde görürüz. Bunlann hepsi faşizan ta- vuiar. Beni klanlanna almayabilir- ier ama kimse beni zorla klanına da- hil edemez. Bazen bir rolü benim oynamam hoş olabilir. Oynamak is- teyebileceğim bir rol olabibr. Ama on- larklan ya, öyle bir rol oynama şan- sımohnuyor. Bir gün bana ihtryaç ol- duğu zaman belki o klanlar bile kı- nlabilir. Benim, hiç künsenin kendi- ne ait hissetmediği bir yerim olma- h ki her yerde de var olabileyim." Şevval Sam, mavı gözleri, güzel yüzüyle de dikkat çeken bir sanat- çı ama güzelliğı yüzdeki hıkâye ve gözlerdeki ışıkta anyor: "Etrafima baküğımda çok güzel insanlar görüyorum. Güzeüik diye Bombalar altındaki Bağdat'ta 68 gün S1 \ 'inemada v j ve müzikte klanlar var. Bazen bir rolü benim oynamam hoş olabilir. Oynamak isteyebileceğim bir rol olabilir. Ama onlar klan ya, öyle bir rol oynama şansım olmuyor. Bir gün bana ihtiyaç olduğu zaman belki o klanlar bile kırılabilir. E ı / "trafıma • baktığımda çok güzel insanlar göruyorum. Güzellik diye zannedilen başka bir şey. Yüzdeki ifade, gözlerdeki ışık ya da tavırlar. 'Filinta' gibi bir kadın değilim. Bende var olan başka bir şeyler var, demek insanlar beni güzel buluyor. beni nive hatuiasuı insanlar? Unut- sunlar, unurmaya haklan var. Elim- de hiçbir şey yoksa kime neyi saüyo- non? Güvenebfleceğin ürünün olrna- dan saüşa çıkmak hayaliihracat Gi- dip kap» kapı benim kasetimi ahn di- ye dolaşmayacağım." Şevval Sam, Gülbeyaz dizisinde yapabileceği her şeyi yapmış ve ar- tık değişik roller canlandırmak is- tiyor: "Gülbeyaz'ı bitirdik, daha fada uzamasuu istemedik. Tüketebildi- ğımız kadar tüketelim' demedik, Hayaomın dönüm noktası gibi bir şeydi Gülbeyaz. Ama diziler çok uzamamah, bu rolleri insanlar üzerinden aonah. îyiydL arkasın- da durmadığun bir şey değüdi. Ama sokakta yürürkenİd özgür- lüğüm arnk alındı. İnsanlar maga- zinkiilrürüneahşurüdıklarıiçinokül- rüriin içerisinde bize bir mal olarak bakıvoriar. Çekim esnasutda geb'p çekirdek çniatıp bagıra bağna konuşarak sey- rediyorlar. Sesli çekim olması lazım, nasıl olacak? Allahaşkma bir git teyze' diyorsun. 'Öyle mi bir daha senı seyretmeyeceğim' diyor. Mah gibi görüyor, herhangi biri olduğu- nuzu kabul etmek istemiyor. Artık fotoğrafve imza da vermiyorum. In- sanlara,televizyona çıkanlara tapın- malan öğretildi. İmzalı resim verir- sem onlann tapınmalannı kabul et- miş olduğumu hissediyonım." Hamurdan insan.. zannedflen başka birşev. Vüzdekiifa- de, gözlerdeki ışık ya da tavırlar." Fı- lınta" gibi bir kadın değilim. Bende var olan başka bir şeylervar, demek ki insanlar beni güzel buluyor.'' Karadeniz türküleri Şe\-val Sam. CihatAşkın'laUlus- lararası Bursa Festivali'nde "Ana- dolu'nun Sesi" projesınde yer aldı. Gülbeyaz da Karadeniz türküleri söyledi. Ama Sam'ın müzıkle iliş- kisı "müzisyen'' diye tanımlanabi- lecek kadar sıkı olmadı: "Benim genleründe ağırüklı ola- rak müzik\~ar. LiseJeraras muzik \-a- nşmasında birinci olmuştum. Biri- si Leman Sam'ın kızı olduğun için senin birinci olacağını biliyordum' dedigi an müziği bırakmıştım. Eğertek başıma varoJabfleceksem, oyunculuk yapıyor olabilmem be- nimiçinçok dahagüzel bir şeydi. Bi- rinin kızı olduğun için bir yere ka- dar kapı açarlar. Ondan sonraki ka- püan siz açarsmız. Müzikleflgjh'ola- rak bu zamana kadar bir şey yap- madun, çünkü o şarkılan sövieyebfl- mem için bir hikâyem olması gere- kiyordu. Ben yapüğun işi bedeni- min içinden geçirerek yapıyorum ancak. 10 yıldır albüm yapacak' derler. 98'den beri her yıl beni stüd- yoya sokarlar. Ük defa bu >ıl çalış- maya başladık. Kendi yazdıklanmı topariamaya başladım. Geç olur ama sağlam, ar- kasında durabileceğim bir albüm çıkanrsam vine programdan prog- rama koşmayacağım. Kötüyse din- lemesinler, benim kasetimi almasın- lar. İld buçuk sene hiç çahşmadım. Evimi kaparnm. bir arkadaşınun odasında vaşadım. Parasız pulsuz kaldını. Bana "Gündeme gelmen la- zım' dediler. Ben bir şeyyapmazsam Bazı ızleyıcilenn dizideki da\Ta- nışlanna ılışkin "hesap sorma"ya kalkışmalan Şevval Sam'ı sınırlen- dinyor: "insanlar didleri ciddiye aldıkla- n kadar hayab ciddhe alnuyorlar. Di- zide olanlara karşı çıktıklan kadar örneğin işkenceyapanlara tepld gös- termiyorlar. tçindeki hırsı başka bir yerden çıkarmaknr bu." Şevval Sam, sohbet sırasında dı- bınde oturduğumuz Galata Kule- si'ne bakıp o koskoca kulenin ken- disine küçük bir bebek gibi geldi- ğini söyleyince genç yaşında anne olduğunu anımsadık: "İnsan çocuğunu büyütürken ken- dini tanımafirsabda buhıyor. Beden diünin en saf halini görüyor. tnsanı, bencilükleri, karşıdıklamla ham ha- liyle tanıvor. Elinize bir hamur ge- liyor ve onunla insan yaranyorsu- nuz. Sorduğu sorulara her zaman doğru yanıtlar veremiyorsunuz, bi- lemedigıniz şeyler var. Şündkien ken- di kararlannı vermeye başladı." Sanata dair her $ey Sam'a son olarak geleceğe ilişkin planlannı sorduk: -30 yaşına gddim arnk. Bir şey- ler için karar almadım, bu zamana kadar biriktirdiklerimi yorumlama sürecine girdinı. Ben içimden gelen her şeyi yapmak istiyorum. Yapü- ğım her şev kendimi ifade etme bi- çimim. Benim hayatınıda sanata dair her şey var. Resim, müzik, fotoğraf... Kendimi tek bir kanaldan ifade et- miyonım ki Annemin çok hakü bul- duğum bir sözü var. Yüreğinden ge- çirmeden bu işi yapamazsuı." ABD'nm saldınsından bu- süre önce "canh kalkan" olarak Irak"a giden Grup Yorum elemanlarından Cihan Keşkek ve Istanbul Gençlik Dernegi üyelennden Eylül Işcan yaşadıklannı "Bağdat'ta 68 Gün" adlı kitapta anlatıyor. Keşkek ve Işcan Tavır Yayınlan 'ndan çıkan kitaplannda canh kalkan organızasyonundan başlayarak bombalar altındaki Bağdat, savaşın Iraklılara getirdiği acılan dile getiriyor. Usta y danyeni türküler Reeves'ten akustik caz Yapımcı Arif Mardin, Norah Jones'u dünya çapında bir yıldız haline gerirdikten sonra yepyenı bir Dianne Reeves albümüne daha yapımcı olarak ımza attı. Grammy ödülü kazanan albümü "The Calüng: Celebrating Sarah Vaughan"ın ardından caz solıstı Reeves, tamamı akustik kayıtlardan oluşan bir çalışma yaptı Kalan Müzik, halk müziği geleneğimizı yannlara taşımaya devam edıyor. Neşet Ertaş ve albümü "Gurban OMuğum". Halk müzığının yaşayan en büyük ozanı Ertaş'ın, dört yıldan sonra hazırladığı yeni stüdyo albümü "Gurban Olduğum", ustanın yeni yazdığı türkülerinın yanında artık klasik olmuş yorumlan da ıçeriyor. Sazıyla ve sözüyle dokuz parçayı seslendiren sanatçıya vxırmalılarda Hamdi Akatay ve Serdar Erbaşı eşlık ediyor. 61 dakikalık ve dokuz eserlik albümde, beş parça Ertaş'a ait; bunun dışında Saadettin Kaynak'tan alınan "Emine" ve Muharrem Ertaştan alınan "GeBn Gehn" adlı eserler yorumlanırken ikı de anonim eser var; "Alh lumam" ve "He> Sürmeü". "Gurban Olduğum", baştan sona zevkle dınlenen. Ertaş'ın sesi ve sazıyla hâlâ ne kadar güçlü bir ozan olduğunu gösteren ve genç kuşaklara örnek olacak haylı başanlı bir albüm. Barışa Rock haftaya başlıyor Rock şişede durduğu gibi durmaz Sanyer'deki "Banşa Rock" festivaline bir hafta kaldı. Coca Cola firmasının Hezarfen Havaalanı'nda 6-7 Eylül'de düzenlediği Rock'n Coke Festivaii'ne alternatif olarak eerçekleştirilecek 2 günlük festıvale Ingiltereden küreselleşme karşıd Chumbanamba, Lübnanlı Ya Baladna grubu katılacak. Festivalde Moğollar, Buhıtsuz Oziemi, Yaşar Kurt. Kazım Koyuncu, Mor ve Ötesi, Koma Ren^en, Işığın Yansıması'nın da aralannda bulunduğu çok sayıda grup ve sanatçı sahne alacak. Bulutsuzluk Öziemi'nden Nejat Yavaşoğullan "Banşa Rock" festivaline katılış öyküsünü şöyle anlattı: "Bir gazeteci bana büyük çaph bir rock festivaline kanhp kaolmayacağunı sordu. 'Tabii' dedim. Büvük sahnelerde kalabalık seyircilere konser vermek bütün rock gruplaruun hayalini süsler. Hatta bütün dünya gençlerinin düzenin çarklaruıa ayak uyduramamış her yaştan gençin toplandığı VVoodstock' aklından geçer. Çadırlar kurulan böyie festhaüer hayal etrim. Derken bunun Rock'n Coke Festivali olduğunu öğrendim. tçûn cız etti. Halk müziğınden caz müağine, klasik müziğe kadar bütün müzikler iç içe gecmiştir. Aralannda duvar yoktur ama rock muziğinin amacı 60'u ydlardan bu yana dünyayı değiştinnektL Rock'm Coke Festivali açıklanuica Pet Shop Boys gibi gruplanda duyunca endişem daha çok artb. 'Rock müzık budur çocuklar, üç kutu kola içip kapak biriknrin' sözleri kadanılamaz. O sırada bir teiefon gekJL 'Rock şişede durmaz' diye düşünmüşler ve alternatifolarak 'Banşa Rock' festhalini ., . . w . . . düzenleyeceklermiş. He & Yavaşoğullan. 35 gün vardı ve bu işlerüı zorluğıuıu biBrim. ama kabul ettim." Program 6-Eylül 2003 Sanyer, Bahçeköy Yolu Bahar Suyu Piknik Alanı'nda gerçekleştirilecek olan festivalde grup ve sanatçılar cumartesi günü saat 12.00'den itibaren sahne alacak. Cumartesi günü Anima. Bulutsuzluk Özlemi, Chumbawamba, Gökalp Baykal, Grizu, înfected, Kazım Koyuncu, Manga, Mehmet AüX Mşvidobis, Megobrebi (Gürcistan), Objektıf, Ockatams (tngiltere), Oyuncak Araba, Soul Sacrifice, Vega, Yu^k Uçurtma, Yaşar Kurt. 7 Eylül Pazar günü ise Abıasas, Akın Eldes, Baba Zula, Cem Karaca Dorian, Işığın Yansunası. İhtiyaç Molası, Kara Güneş, Koma Rewşen, Keops, Metro, Moğollar, Mor ve Ötesi, Murat Çeük, Shahhadeen, Ya Baladna, Vedat Sakman, Zardanadam 6. Cadde sahne alacak. Biletler Iki gün için fiyatı 10 milyon lıra olarak belirlenen biletler Beyoğlu'nda Ada Kültür, Istiklal Kültür Merkezi, Karga, Köstebek, Mephisto, Metropol, Semerkant müzik markette, Beşiktaş'ta Pena Müzik, Aksaray Ezgi Müzik, Kadıköy Lay Lay Lom, Seyhan Müzik, Bakırköy'de Beyaz Martı kitap ve müzik marketlerde sahlacak. Ulaşım Festival alanına lETT'nin 42 Bahçeköy- Mecidiyeköy (Sahilden), 42B Bahçeköy- Beşiktaş 42M Bahçeköy-Mecidiyeköy, 340B PTT evleri-Taksim numaralı otobüsleriyle ulaşılabilir. Düzenleme komitesi festivalde gönüllü olarak çalışmak isteyenlerin -0212 245 79 68- no'lu telefona başvurabileceklerini duyurdu.