06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 2003 PAZAR HABERLER DÜMADABUGUN All StRMEN Fransa'nın İntiyarları Sevgili, Birçocukavcunun içine bile sığacak kadar mi- nik, gri kedi yavnjsu bizim evin önündeki kaldı- rımdaydı. Görüntüsü yürek parçalıyordu. İçine su katıp verilen sütü de içemedi, daha sonra veterinerden alınar» küçük biberonla ağ- zınadamlatılanıda... Apartmandaki üç daire bir araya gelmiş, mi- nik yavruyu yaşatmaya çalışıyorlardı. Yaşayamadı. Zaten anası, hayvansal içgüdüsüyle, onunya- şama şansı olmadığını an lamış ve bırakmıştı. Doğada acıma diye bir kavram yoktu. llk kez tanık'olmuyordum böyle bir olaya. Ana kediler zayrf yavruları bir yana bırakıyor, bütün güçle- riyle pençelerini yaşam savaşına geçirmiş olan eniklerini emziriyorlardı. Narayama Türküsü filminde ve Hiroşima ile Na- gazaki'ye atılan atom bornbası ile ilgili yazılar- da benzerdavranışın insan toplumlanndada, hiç değilse onlann bir bölümünde de geçerli oldu- ğunu gördüm. Japonya'nın belirli kırsal kesimlerinde insan- lar, yaşlılan yerleşim bölgesinin biraz ötesinde- ki tepede ölüme bırakıyoriardı. 1945 Ağustosu'ndaki nükleer saldırıdan son- ra Japon yetkililer, yaşlılan, kadınları ve çocuk- ları bir yana bırakıp, tedavi için bütün güçleriy- le genç erkekler üzerine yoğunlaşmışlardı. • • • Bu yaz Fransa'da sıcaklı k rekorları kırıldı ve bu korkunç sıcaklarda 15 bin yaşlı, su kaybından öldü. Rakam Fransa gibi bir ülke için korkutucu. Daha korkuncu ise, ölenlerin bir kısmı, arayıp soranları olmadığı için, gömülemediler. 2003 yazının korkunç sıcağı, Fransa'daki ai- le ilişkilerindeki dehşetengiz soğukluğu, sosyal devlet fikrinin kalelerinden biri sayılan bu ülke- deki sosyal güvenlik sistemi ile sağlık hizmetle- rinin büyük eksikliği gözler önüne serdi. Fransa yaşlı bir ülke. Nüfusun yüzde 20'si, ya- ni 12 milyon kişi 60 yaşın üstünde. Zaten sıcak yazın olaylı başlamasında da bu yaşlılığın etkisi oldu. Yaz, emeklilik ile ilgili yeni düzenleme yüzünden, grevlerle açıldı. O sırada, yaşlı ölümleriyle ilgili korkunç ger- çek henüz ortaya çıkmış değildi. Ama grevciler gibi herkes de görüyordu ki, vahşi küreselleşme, başka yerlerde olduğu gi- bi Fransa'da da sosyal devlet kavramını kemir- meye başlamıştı. Nitekim, yaşlıların önemli bir bölümü (yüzde 4O'ı) herhangi bir yaşlı yurdunda veya ailesinin yanında değil, tek başına yaşıyor. • • • Fransa'yı ve de dünyayı dehşete düşüren de, zaten bu yalnız yaşayanlann dramı oldu. Sanayileşen, hatta sanayi ötesi topluma ge- çen ülkelerde eski aile ilişkileri tarihe kanştı, sos- yal devlet de bunun yerini alamadı. Olay bura- dan kaynaklanıyor. Sevgili, Bu görüntüye bakarak, gelişmeyi kötülemek, eskiye hayıflanmak anlamsız. Gelişen ilişkiler, eski dayanışmacı aile kavra- mını sildi. Çekirdek ailenin bile geleceğinin ne olacağı, evlilik kurumunun daha ne kadar yaşa- yacağı da belli değil. Bütün onlar, geçmiş üretim ilişkilerinin kurum- larıydılar. Insanlığın barbarlık çağına girdiğini söylemek de anlamsız. Insanlık geçmişe oranla bir altın ça- ğı yaşamaktadır. Teknolojinin sunduğu olanak- lar, geçmişte çoğunluğu aç olan insanlığı, ço- ğunluğu tok, daha özgür hale sokmuştur, bunu yadsıyamayız. Eskinin yoksulluk ortamında dayaşlılann, ya- ni üretemeyenlerin fazla seçkin bir yeri olmadı- ğını da görmezden gelemeyiz. Ama yine de, bu gelişmenin bizi bu kadar ben- cil, bu denli acımasız hale sokmasının nedenle- rini de sorgulamadan geçemeyiz. Insanı hayvandan ayıran bilinci, eğer tekno- loji o bilinci de korkunç bir bencillik içinde boğuyorsa, tehlikeli gelişmelerin eşiğindeyiz demektir. 30 Ağustos Zafer Bayramı İP ve Ülkü Ocakları'ndan Istanbul'da ortak eylem tstanbulHaberServi- si - tşçi Partisi (ÎP) Ön- cü Gençlik ve Ülkü Ocaklan Istanbul Şube- si üyeleri, Beyoğlu'nda 30 Ağustos Zafer Bayra- mı'nın 81. yıldönümü nedeniyle bir araya gele- rek gösteri yaptı. Tûrk bayraklan, kurt başlı ve üç hilallı flamalar ile Al- parslanTürkeş'in fotoğ- raflannı taşıyan,"Ya Ls- tiklal Ya Ölüm" sloganı atan eylemciler bağımsız Türkiye mücadelesi için birlikte hareket edecek- lerini açıkladılar. Ulkü Ocaklan üyeleri eylem sırasında "Başbuğ Tür- keş" "Ya Aüah Bismil- lah Aflahu Ekber" sloga- nı attı. Tepebaşı'ndaki eski TÜYAP binası önünde toplanan_gruplar, "Yaîs- tikfa]YaOtünrve''Türk Askeri Coni'ye Kalkan Otamaz" yazılı pankart- lar taşıyarak AKP hükü- meti karşıtı sloganlar at- tı. Istiklal Marşrnı ve Ülkü Ocaklan Istanbul 0 Başkanı Levent Temiz ile birlikte Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni okuyan göstericiler, hü- kümetin Kuzey Irak'ta- ki Türkmenleri yalnız bı- raktığını öne sürdüler. Türkiye'nin yeni bir Sevr tehdidi altında bulduğunu söyleyen ÎP Öncü Gençlik Istanbul Şube Başkanı Mehmet Perinçek, ABD'nin ana hedefmin Türkiye'yi ele geçirmek olduğunu id- dia etti. Ülkü Ocaklan Istanbul II Başkam Te- miz, konuşmalann ar- dından Mehmet Perin- çek'ın elinı tutarak "bundan sonra da, sağ- sol demeden Türk genç- liğinin vatanın bağun- sızhğı için bir araya ge- teceğnu" söyledı. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, memurlan bugünden itibaren açlık grevine çağırdı Memurzammındauzlaşma yok• Hükümet ve sendikalar, 3 gün içinde Uzlaştırma Kurutu'na başvuracak. Kurul da başvurunun ardından 5 gün içinde karar verecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ile sendikalar, memura ya- pılacak zam oranında uzlaşamadı. Hükümet, memurlara 2003 yılı için bir defaya mahsus olmak üzere 160 milyon lira verilmesinı, 2004 yılında da yüzde 13 zam yapılmasını önerdi. Ancak hükümet, yapılacak bu iyileş- tirmeyi taban maaşlara yansıtmak is- temedı. Sendikalar, bu durumda emek- li, dul ve yetim aylığı alanlann zam- dan yararlanamayacağını, 2004'teki zam oranının da eksi aylıklara göre yapılmış olacağmı vurguladı. Türki- ye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıküz. uzlaşmazlık üzerme kamu çahşanlannı açlık grevine çağırdı. Memura yapılacak zam oranlan- nı belirlemek üzere hükümet ile sen- dikalar arasında 15 Ağustos'tan bu yana yapılan toplu görüşmeler, uz- laşmazlıkla sonuçlandı. Toplu gö- rüşmelerde hükümeti temsil eden Başbakan Yarduncısı Mehmet Ali Şahin ile memurlan temsil eden KESK ve Türkiye Kamu-Sen; me- murlara 2003 yılında yapılacak iyi- leştirme oranında uzlaşamayınca, Memur-Sen, KESK ve Kamu-Senl eleştlrdl. Ne istediklerini bilmiyorlar ÇORUM (Cumhuriyet) - Memur-Sen'in bölge toplantısına katılan sendika genel başkanı Ahmet Aksu, hükümetle toplu görüşmeleri yürüten KESK ve Kamu-Sen'e yüklendi. Aksu, Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyıldız'ın sakal bırakmasına da değinerek "Sayın başkan sakal bırakarak sözünün tutulacağnıı sandı" dedi. Memur-Sen bölge toplantısı Çorum'da gerçekleştirildi. Bölge kentlerindeki temsilcilerin yanı sıra AKP Çorum Milletvekili Murat Yıkhnm'ın da katıldığı toplantıda Memur- Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu, toplu görüşmeleri yürüten Kamu-Sen ve KESK'e ağır suçlamalarda bulundu. Konfederasyonlann çahşanlann hakkını savunamadığmı iddia eden Aksu, Kamu-Sen Başkam Bircan Akyıldız'ın sakal bırakmasına da değindı. Aksu, "Saym başkan sakal bırakarak sözünün rutulacağmı sandı. Bunlar işi bilmiyor. Sakal bırakarak bir yere varamazsınız. Bu beceriksiz sendikalar hükümetle masaya otururken ne istediklerini dahi doğru dürüst antatamadılar" dedi. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendi- kalan Yasası uyannca sorunun 3 gün içinde Uzlaştırma Kurulu'na görürül- mesme karar venldi. Hükümet, uz- laşdan ve uzlaşılamayan konular için bir rapor hazırlayarak bunu önümüz- deki Bakanlar Kurulu'nun günde- mine taşıyacak. Uzlaştırma Kurulu da başvurunun ardmdan 5 gün içın- de memura yapılacak zam oranı ko- nusundakı karannı açıklayacak. Kıran kırana süren görüşmelerde, sendikalar 2003 yıh için memurlara 200 milyon lira seyyanen zammın ol- masını istedi. Edinilen bilgilere göre görüşmelerde Şahin; 100 milyon lira ile başladığı önerisini, sendikalann ısran üzerine 160 milyon liraya çıkar- dı. Sendikalar bu öneriyi kabul eder- ken 160 milyon lıranın taban aylıkla- ra yansıtıhnasını istedi. Şahin ise bunu kabul edemeyecek- lerini, bütçe olanaklannı sonuna ka- dar zorladıklannı kaydettı. Şahin, ak- si halde mali disiplinin bozuİarak eko- nominin zora gireceğini savunurken 2004 yıhndaki enflasyon hedeflennin yüzde 12 olduğunu anımsattı. Me- murlara 2004 yıh için de bu oranın üze- rinde yüzde 13'lük zam önerisı getı- ren Şahnı, bu firsatın kaçınlmaması- nı istedi. Şahin, bunun en son öneri- leri olduğunun altını çizdi. Evren: Hiçbir şey ifade etmez KESK Genel Başkanı Sami Evren ise görüşmenin ardından yapöğı açık- lamada, "Taban ayhğa yansunayan zam, hiçbir şey ifade etmez" dedi. Evren, 2004 yüuıda yüzde 13'lük zam önerisine de karşı çıkarak yüz- de 40 oranında zam talep etti. Evren, "2004 yıhnda yüzde 13 zam yapar- sanız en düşük memur maaşı 480 milyon Bra olur. Bu da açlık suunnın alünda bir rakam olur. İ stetik bu 8 ay sonraki maaş olacak" dedi. KESK Genel Başkanı Sami Evren, hükümetin yeniden değerlendirme yapmasuıı istedi. Aksı halde hükü- meti sonbaharda sıcak günlerin bek- lediği uyansında bulunan Evren, bü- rokratlan da eleştirdi. Evren, "Eüç değişmemişler. Starükoyu koruyan, istikrar adına mevcut programa sa- nlan, CVIF iradesi ortaya koyan.»" dedi. Evren, siyasi iradenin de çalı- şandan yana değil IMF 'den yana ol- duğunu savundu. Türkiye Kamu- Sen Genel Başkanı Bırcan Akyıldız da bugünden itibaren açlık grevine başladıklannı açıkladı. Şahin: Popülist davranmıyoruz Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ise görüşmenin ardından yap- tığı açıklamada, memurlara yapıla- cak iyileştirmeyi yeterli görmedikle- rini, ancak geçmişin birikmiş sorun- lannı birgünde telafi edemeyecekle- rini savundu. Mevcut koşullar içinde en iyi öneriyi yaptıklannı belirten Şa- hin, "PopüBst davranırsak, herkese istediğini verirsek ekonomik denge- ler bazulur. Sadece çahşanlandeğO,on- lann çocuklannı da düşünmek zo- rundayKw görüşünü savundu. Mutabakat sağlanamasa da öneri- lerinin arkasuıda olduklannı vurgu- layan Şahin, "Kendilerine 2003 için maktu (kesintisiz) 160 milyon lira ile 20O4'te yüzde 13 zam yapmaya ama- deyiz. Bu taahhüdümüz" dedi. ANKARA AKP'ye Irak tepkisı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Ankara Savaş Karşıtı Platformu üyeleri, AKP Ankara II Başkanlığı önünde ey- lem yaptı. Ankara Sa- vaş Karşıtı Platform adı altında biraraya gelen ÖDP, Emeğin Partisi, Halkevleri ve bazı sen- dikalann üyeleri, öğle saatlerinde Fevzi Çak- mak Sokak'ta toplana- rak kortej halinde, Gazi Mustafa Kemal Bulva- n'ndaki AKP Ankara II Başkanlığı önüne gelir- ken polis bina çevresin- de güvenlik önlemi al- dı. Eylemciler, slogan atarken Insan Haklan Demeğı Ankara Şube Başkam Ender Büyük- çulha, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Irak'a Türkiye'nin as- ker göndermesine olumlu baktığını söyle- diğini anımsatarak, şöyle konuştu: "ABD B- derüğindeki emperya- nst güçlerin petrol kav - gası için verecek canı- mız, dökecek kanunız yok. 'Komşumuzdakı yangına seyirci kalama- yız' diyenler, esasında gençlerimizi yangına atrvorlar. Bizler, Irak'a gitmeyeceğiz. Gitmek is- tiyorlarsa, kendüeri git- smler." Açıklamamn ar- dından eylemciler, bina önüne bir tabut, asker kuklası ve üzerinde ABD bayrağı bulunan bir şapka bıraktı. TÜCCAR DA 'AF' PEŞtNDE ATO 'dükkâna dönüşy istedi • Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, "Dağdaki teröristi topluma kazandırmak için Eve Dönüş Yasası çıkaran AKP hükümeti, bizim için de Dükkâna Dönüş Yasası çıkarsın" dedi. Tramvayda 6 savaşa hayır' eylemi Taksim-Tünel arasında sefer yapan "nostal^ik" tramvaya binen DemokrarikÖğrenci Bhüği(DOB) üyesi öğrenciler Galatasaray'da kapılan zincuie- yerek savaş karşıü bir gösteriyapti. PoBsin ve yurt- taşlann şaşkm bakışlan alünda tramvayın pence- relerinden dışan sarkan öğrenciler, "Amerikan askeri ohnayacağız'', "Irak'a ghtne kardeş kanı dökme", "Çıkarsa tezkere Tav'yip gitsin askere'' sloganı am. Öğrencilertramva^mcamlanna ise "Ge- leceğimizi karartmayacağız n , "tşgald ohnayaca- ğız'' dövizleri asü. Galatasaray'da 2 panzer deste- ğinde bekletilen Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekipleri, eylemcilerin içerisinde buhmduğu tram- vayı çembere aku, Istiklal Caddesi'ni de vava tra- fığine kapatü. Pofisle yapüklan kısa süreh bir pa- zarbğm ardmdan zincüierin kUitlerini açarak tramvaydan inen 20 öğrenci tartaklanarak gözal- üna almdL CFotograf: ERHAN KEMAL ÖZMEN) Alacağını tahsil edemeyince ruhsatsız tabancasıyla havaya ateş açtı Erdoğan'ınyeğeni işyeribastı ÖZGÜR BURAK ÖZTÜRK ERHAN KEMAL ÖZMEN Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın yeğeni Adnan Erdoğan, Kasımpaşa'da alacak verecek me- selesi yüzünden bir akrabasırun iş- yerini basarak ruhsatsız tabanca- sıyla havaya ateş açtı. Olayın ar- dından Beyoğlu Adliyesi'ne gele- rek ifade veren Adnan Erdoğan serbest bırakıldı. Kasımpaşa Kadı Mehmet Mahal- lesi'nde meydana gelen olayda, Başbakan'm yeğeni Adnan Erdo- ğan, akrabası Mehmet Zeybek'in işyerini basarak silahlı saldında bulundu. Bir milyar lira parasını vermediği gerekçesiyle Zeybek'in "Gözde Market" adlı işyerine gi- den Erdoğan, kısa süren bir tartış- manın ardından 7.65 milimetre ça- pındaki ruhsatsız tabancasıyla 1 el ateş etti. Olayda Zeybek yara almazken, Erdoğan polise verdiği ifadenin ardmdan Beyoğlu Adli- yesi'ne getirildi. Görüntü almma- smı engellemek için basın men- suplanna Erdoğan'ın adliyenin D Blok'unda ifade vereceği söyle- nirken, Erdoğan'uı A Blok'ta ifa- de verdiği öğrenildi. Erdoğan'uı, ifadesinde savcı Faysal Akpolat'a tabancasının yanlışlıkla ateş al- dığını söylediği belirtildi. Ifadesmın ardından serbest bırakılan Erdoğan, adliyeden hemen aynldı. Olayın duyulmasını engellemek için AKP'li bazı isimlerin devreye gir- diği iddia edildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Anka- ra Ticaret Oda- sı (ATO), terö- ristleri topluma kazandırmak için yasa çıka- ran hükümetten esnaf, tüccar ve sanayici için de "dükkâna dö- nüş yasası'' çı- karmasuıı iste- di. ATO, sicil af- finnı çıkanlma- smı ve bu kesi- min ekonomiye kazan- dınknasmı bekledikleri- ni dile getirdi. ATO Başkanı Sinan Aygün, sicili bozulan es- naf, tüccar ve sanayicile- rin affedilmeleri gerek- tiğini kaydetti. 'Ekonomik krizlere şehit verdik^ Yazılı açıklamasmda "Bizkinısemn kanmıdök- medik. Mehmetçiğe süah çekmedik" diyen Aygün şu görüşleri dile getirdi: tt Tam tersine ekonomik krizlerde şehit verdik. Kriz nedeniyle evine ek- mek götüremeyecek du- nırna gelen pekçoküyem intiharetti. Dağdakiterö- risti topluma kazandn*- mak için Eve Dönüş Ya- Sinan Aygün sasıçıkaran hü- kümet, bizim için de Dükkâ- na Dönüş Yasa- sı çıkarsın." Kriz nede- niyle borcunu ödeyemeyen işadamlarının, bankalann ka- ra listesine alın- dığını, daha sonra borçlan- nı ödedikleri halde bu liste- den çıkanlma- dıklannı kayde- den ATO Başkam Sinan Aygün, "Esnaf ve tücca- rm boynuna asılan kara liste yaftasmı kaldınn" dedi." Aygün, halen bankala- ra borcu bulunanlann bu kredileri kapatmalan ko- şuluyla sicil affi kapsamı- na alınmasmm kredi ge- ri dönüşlerini hızlandı- racağuıı belirtirken, Erdoğan'dan mektup Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan, Sanayi ve Ticaret Bakanı AB Coş- kun ile Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e birer mek- tup göndererek konuya ilişkin bilgi verdiğmi ve yasanın bir an önce çı- kanknası talebinde bu- lunduğunu bildirdi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Marmara Üniversrtesi llahiyat Fakül- tesi Dekanı Profesör DoktorZekeriya Beyaz'ın eşcinsellik konusunda söy- ledikleri tam anlamıyla bir şaheser. Za- ten hep öyle olmadı mı? Haftalık isim- li haber deigisinde, Almanya'da son ay- larda ortaya çıkan bir siyasi skandal ele alınıyor. Hamburg eyalet hükümeti için- de yer alan, ırkçı, yabancı düşmanı, hâkimliği döneminde şiddetli cezalar vererek att sınıflan ve yabancılan ezme- ye çalışan Ronald Schill'in neden ol- duğu bir rezalet bir türiü gündemden düşmüyor. Ronald Schill, ortağı oldu- ğu hükümetin Başbakan'ı Ole von Be- ust'un eşcinsel olduğunu, Adalet Ba- kanı ile yattığını açıkladı. Bu açıklama- mn sebebi de Başbakan'ın yolsuzluk- la suçlanan bir müsteşan görevinden alıp emekliye sevk etmesiydi. Almanya'da Hamburg Başbakanrnın eşcinsel olup olmadığı üzerinde fazla durulmadı. Sonunda bir insanın cinsel tercihleri onu ilgilendirirdi. Alman ka- 'Türk'ten Bu Tarz İnsan Çıkmaz' muoyu, 'Senin eşcinsel olduğunu açık- lanm " diyen Schill'e tepki gösterdi. Ta- bii Türkiye gibi erkek bir ülkede, bu olay farklı yorumlanacak, farklı tartışı- lacaktı. Haffalık dergisi, "Ya bizim si- yasetçilerimiz içinden eşcinsel çıkar- sa ne olacak?" sorusunu ortaya attı. Bu soruya en güzel cevabı tahmin ede- bileceğiniz gibi llahiyatçı profesörü- müz Zekeriya Beyaz verdı: "Türfc insa- nının siyasetçisi, sanatçısı ve halk ta- bakası içinden bu tarz insanlar çık- maz. Avrupa'nın nûfusu azalıyor bu olaylaryüzünden, genç nüfus kalma- dı artık. Bizim böyle bir sonınumuz yok." Zekeriya Beyaz gibi bilim adamları- mız oldukça Türkiye'nin sırtı yere gel- mez. Herhalde gelişmiş ülkeler bizim bilım dünyamızdaki bu yüksek düzeyi görüp hasetlerinden çatlıyordur. Boru değil Zekeriya Beyaz bir fakültemizin dekanı. Saptaması da önemli, Avru- pa'da eşcinsellik yaygınlaştığı için nü- fus giderek azalıyor. Adamlar ve kadın- lar birbirieri ile seviştikteri için çocuk ol- muyor. Bu yüzden Avrupa giderek aza- lıyor. Şimdiye kadar Avrupa'daki nüfu- sun azalması konusunda acaba Avru- pa'nın bilim dünyası böyle bir sapta- ma yapabildi mi? Alın size nüfus tar- tışmalanna dünya çapında bir katkı. Zekeriya Beyaz ilahiyatçı. Yani din- sel işlerin bilimini yapıyor. Bu arada bir otel odasında pomofilmseyrettiği öde- nen faturalar nedeniyle ortaya çıkmış- tı da, kötü niyetli medya mensuplan adamcağıza yapmadıklarını bırakma- mışlardı. Halbukı kendısi orada hakiki bir Türk erkeğınin yapması gerekeni yapmış, karşı cinseolan ilgisıni göster- mişti. Eşcinselleri mi seyredecekti ya- ni? Sonuç olarak seyrettiği sevişen ka- dın erkek çiftlerdi. • • • Türk insanı içinden eşcinsel çıkmaz diyor Zekeriya Beyaz. Peki maçlarda "i.ne hakem" diye tempo tutan taraf- tariar hangi milletin hakemlerini kast edi- yortar? Ya da her kızdığını i.nelikle suç- layan Türkler kimden söz ediyoriar? Zekeriya Beyaz bu tür soaılara da açık- lık getirmiş: "Istanbul'un bin\aç sem- tinde beş on tane bu tarz insanlar çı- kabilir." Zekeriye Beyaz, aslında ülkemizde- ki bilimin gelişme düzeyini gösterme- si bakımından da önemli ipuçlan ve- riyor "Batı içinden çürümektedir. Ba- tı, manevi hatta ulusal değeherini kaybetmektedir. Eşcinsellik, traves- tilik, yok efendim erkek ehaeğe evlen- me gibi rezaletler, bu çürümenin dı- şa yansıyan uçlandır." Türk solunun içinden bazı kimsele- rin de Zekeriya Beyaz gibi düşündüğü- nü biliyoruz. Onlar da tıpkı Beyaz gibi eşcinselliğe prim veren "Batı'nın çök- tüğü" gerçeğini büyük bir ufuk zengin- liğiylesaptayıphalkıaydınlatıyofiar. Ze- keriya Beyaz, bir önemli noktaya daha dikkatçekiyor: "(Avrupa'dan) llim, tek- noloji alınmalı, ama kültürel yozlaşma alınmamalı." Işte bir türiü kavranama- yan gerçeklerden birisi de bu. Ben di- yorum ki, Zekeriya Beyaz'ı bir ilim ada- mı olarak ihraç edelim. O da bir tekno- loji ürünü sayılır. Türk ilahiyat ve de mil- liyetçilik sanayiinin seçkin ürünü. Böy- lece Avrupa nüfusunun azalması der- dinden bile kurtulabilir. Biz Türkler de Behçet hastalığından sonra "Zekeriya BeyazAvrupa Nüfus Artırma Bilimi" ile bilim tarihine geçeriz. Türk, övün, çalış, güven. Erkek gi- bi erkek ol. Zekeriya Beyaz sen çok yasa...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle