24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 2003 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denızlı Y Y Y Y Y Y Y Y 13 9 15 14 14 13 13 11 Sinop PB 14 Adana Y 15 Samsun PB 15 Mersin Y 14 Trabzon PB 14 Diyarbakır S Gıresun PB 14 Şanlıurfa Ankara Y 7 Mardın Eskişehir Y 7 Siirt Konya Y 8 Hakkâri Sıvas PB 4 Van Zonguldak Y 14 Antalya Y 15 Kars S -10 Yurdun guneyve ba- ıı kesımlen çok bulutlu. Marmara, Ege, Batı Ak- denız iç Anadolu'nun guney ve batısı ıle Batı Karadenız'ın batısı yağ- murîu Trakya'nın yük- sek kesımlen karla kan- şık yağmuriu. dığer yer- ler parçalı ve az bulutlu geçecek. Yağışlar gu- ney Ege kıyılan ıle Akde- iız kıyılannda yer yer et- •olı olacak. DIŞ MERKEZLER Oslo K 6 Berlin PB 5 Helsinki Stockholm K Londra _4 Budapeşte B -1 _8 Madrid Y 12 PB 1Y 12 Viyana Amsterdam Y 11 Belgrad B 1 Brüksel Y 10 Sofya K 1 Paris Y 8 Roma PB 10 Bonn Y 9 Atina Y 11 Münih PB 4 Zürih PB 2 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire B K K K PB K PB A -4 11 -11 9 9 4 2 19 PB 14 b U İ U t i U BuUlu k Çok bulutlu • • f c Yağmurlu > Karlı Suıukar ı Gök gürültülû G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada Temsilcisi Thomas VVeston'dan sakladığı ve ada- mın aklını karıştırdığı için dışişlerini kutlamak ge- rekiyor. O ne ağzı sıkı bir bakanlıktır ki, istedıği bil- giyi şıp diye istediği kurumdan alabilen Amerikalı- ları meraktan çatlatıyor. Tanrı nazardan saklasın. Kırk bir kere maşallah! Ne var kı, medyamızın haşarı çocukları dışişle- rindeki kapalı kapıları zorlayarak planın temel öğe- lerini öğrenmiş ve yayımlanmasını sağlamışlar. Planın temel maddeleri neden bu denli merak çekiyor? KKTC'nin kimi haklarını koruyacak bir plan hazırlamakta olduğundan mı; yoksa, Annan zemininde AB'nin uygun göreceği ve 1 Mayıs 2004'e kadarçözümü sağlamak mı hükümetin asıl muradı? Ya da AB'ye elden geleni yaptım, ver müzakere tarihini diyebilmek için mi? Görünen köy kılavuz istemiyorelbette; hükümet Annan zemininde "almaktan çok vermeye" istekli bir görüntü veriyor. Görüşmeleri başlatması için Annan'a mektup- lar yazan Rum yönetimi ise "vermekten çok alma- ya" hazırlanıyor. * * * Ankara ve Lefkoşa günlerdir yeni bir plandan söz ederken; görüşmelerin başlamasına iştihalı gö- rünen Rum lider Papadopulos'tan Annan Planı şöyle değiştirilebilir ya da değiştirilmez diye tek bir açıklamagelmedi. Rumlar, KKTC'yi ve tabii Ankara'yı yeni bir aç- mazın içine atmayı planlıyorlar. AB yanlarında. ABD arkalannda. Sorumluluğu yine Türk tarafına yükle- yerek, kuşkusuz, Ankara ayaklı KKTC'den gelecek önerileri kendilerine uygun duruma getirinceye ka- dar reddeden politika izleyecekler. Asgari düzeye indirgediğimiz istekleri yonta yonta kuşa benzete- cekler. Dışişleri'nin hazırladığı plana göre hükümet iki bölgeli yapının güçlendirilmesini, garantörlüğün pekiştirilmesini, güneyden gelecek Rum göçmen sayısının sınırlandırılmasını, sınırların düzeltilmesi- ni, askerin Türkiye'nin AB üyeliğinden sonra çekil- mesini isteyecekmiş. Pek çoğunu Rumların reddedeceği koşullar. Çözüm açıklandığı gibi, bölüm başlıklarındade- ğil, ayrıntılarda saklı. • • • RTE'nin KKTC'nin kuruluş yıldönümünde Lefko- şa'daki konuşmasına ne ölçüde bağlı kalacağı he- nüz bilinmiyor. Emekli Büyükelçi Gündüz Aktan, sağlıklı rakam- lar içeren bir yazısını şöyle bitiriyor: "Ben Kıbrıs Rumu olsaydım, toplam göçmenle- rin hemen hepsinin geriye dönmesine imkân veren; Kıbns'ın yüzde 11.5 toprağını, kuzeyin topraklan- nın yüzde 10'una ve meskûn yerlerin yüzde 20'si- ne tekabül eden özel mülkün, 14 köy/kasabanın tümünü ve 45 kilometrekare kilise arazisini iade e- den; buna karşıhk Türk vakıfve sultan arazisini 'uyu- tan' Annan Planı'ntn yarattığı bu fırsatı kaçınrmıy- dım?" Güncel soru; hükümet çözümsüzlük çözüm de- ğildir anlayışı ile Annan Planı'nın yarattığı fırsatları Rumlara verecek mi ya da ne ölçüde verecek? Vakti saati geldi, görecegiz! • • • Metin Münir bir söyleşide "Rauf Denktaş'/n (veya hükümetlerin) hatta yakını olan bazı gazete- cilere, politikacılara, diplomatlara ve pmfesörlere bile Rum malı verdiğini" öne sürdü. Hasan Pulur, dün köşesinde "bundr "• böyle, kim Denktaş'ın görüşlerine, siyasetinesahip çıkar- sa, desteklerse töhmet altındadır, şaibelidir... Da- ğıtılan ulufeden payını almış, Rum malının üzerine oturmuştur" diye yazdı. Bir tarihte Uğur Mumcu'yla -köşesinde yazdı da- gazetecilerin -örneğin o zamanlar ayyuka çık- mıştı: Iş takipçiliğinden- edindikleri gayrimenkul- leri, menkulleri nereden ne zaman sağladıklarını, kaynağını tarih vererek Gazeteciler Cemiyeti'ne yazılı bildirmelerini, cemiyetin bu bilgilerin doğru- luğunu soruşturmasmı istedik. Sonuç alınamadı. Pulur, "kim ne almış, kim ne yazmışsa, kim ne yap- mışsa açıklanmalı, hesap vermelidir" diyor. Gaze- teciler cemiyetlerini, Basın Konseyi'ni göreve ça- ğırıyor. Soruşturma açılmasını istiyor. Tümüyle ka- tılıyorum. Evet; Pulur gibi "önce kendimizden başlayalım": "Bizim Kıbns'ta bir topluiğnemiz bile yoktur!" Ölümünün 30. yıldönümü Ismetlnönü anılıyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türkiye Cumhuriyeti'nin 2. Cumhurbaşkanı, Mus- tafa KemalAtatürk'ün silah arkadaşı ve Lozan Antlaşması'nın mıman tsnıet tnönü ölümünün 30. yıldönümünde bu- gün anılıyor. tnönü için ilk tören saat 09.35'te Anıtka- bir'deki mezan başında gerçekleştirilecek. Pem- be Köşk'te saat 14.30'da mevlüt okutulacak. Bir- leşmiş Milletler Türk Derneği tarafından saat 15.00'te "Ölümünün 30. yıldönümünde İs- met İnönü'yü Anıyo- ruz" başlıklı panel ger- çekleştirilecek. Vakıflar Bankası'mn Atatürk Bulvan, No: 207, Ka- vaklıdere adresindeki binasında gerçekleştiri- lecek panele konuşmacı olarak tsmet tnönü'nün torunu CHP Milletveki- li Gülsiin Bilgehan. Prof. Dr. Talat Hal- man, eski milletvekille- ri Rahmi Kumaş ve Mustafa Kemal Yıl- maz ile CDP Genel Başkanı Yekta Güngör Özden konuşmacı ola- rak katılacak. ADD, Cumhuriyetçi Gençlik Platformu ve İnönü Vakfı'nca düzenlenen Jnönü'yü anma toplatı- sı da saat 17.00'de Çağ- daş Sanatlar Merke- zi'nde gerçekleştirile- cek. Toplantıya konuş- macı olarak Inönü'nün kızı ve tnönü Vakfi Baş- kanı Özden Toker. CDP Genel Başkanı Yekta Güngör Özden ile Prof. Dr. Şerafettin Tu- ran katılacak. CHP'ye Menemen baskınıB Baştarafı 1. Sayfada yanı sıra anma töreni programı- nı da beraberinde götüren polis, müdahaleyı, Menemen Kayma- kamı Mustafa Ergün'ün istemi üzenne yaptığını açıkladı. Bu olayın ardından parti merkezine gelen ve kimliklerini göstenp jandarmadan oldukJannı söyle- yen resmi görevliler de kitapçık- tan istediklerini belirttiler. Partı- liler, jandarmaya. kitaplara poli- sin el koyduğu bilgisini verdiler. Olay sırasında parti binasında olan görevlı Remzı Güneş, yaşa- nanlan şöyle anlattı: "Saat 09.00 sıralarında sivil bir polis gelerek, yetkili birisiyle görüş- mek istediğini söyledi. Yöne- tim kurulundan kimsenin ol- madığını bildirdik. Bunun üzerine telefonla ulaşmamızı istedi. Başkanın odasına gire- rek telefon ernğim sırada ar- kamdan odaya geldi ve sağı so- lu kanştırmaya başiadı. Daha sonra ilçe başkanının masasın- daki çekmeceleri açarak ara- dı. Buradaki kitapları aldı ve kaymakamın istemiyle bu işle- nıi yaptığını bildirdi." Menemen Kaymakamı Ergün, bir sivil polis memurunun parti binasına gittığını doğruladı. Er- gün, parti binasında zorla arama yapılmadığını belirterek "Ki- tapçıklara el koyma diye bir şey söz konusu değil. Sadece örnek alınmıştır. Hiçbir şeye el konulmamıştır" dedi. CHP tzmir tl Başkanı Alaattin Yüksel, "Bu, yasayı uygula- makla görevli güvenlik güçle- rinin,yasadışı bir davranışıdır. Bunlar, kendilerini Türkiye Cumhuriyeti'nin değil, AKP'nin memuru olarak gö- rüyor" dedi. Yüksel, tçişleri Ba- kanlığı'nın vakit yitirmeksizin gerekli soruşturmayı açmasını istediklerini söyledi. 1930'da yaşanan şeriatçı ayaklanmanın anlatıldığı "Ku- bilay Olayı ve Laiklik" başlık- lı, on sayfahk broşürde aynca, AKP Hükümeti'nin bakanlan- nın bağlı olduklan tarikatlar ve Müzeden çok etkilendiğini belirten Rahmi Koç, sergilenen bazı fotoğrafların kopyalannı istedi. Rahmi Koç Cumhuriyet Müzesi'nde tstanbul Haber Servisi- Koç Holding Yö- netim Kurulu Onur Başkanı Rahmi Koç, ga- zetemizi ziyaret ederek Cumhuriyet Müzesi, arşivi ıle Ittihat ve Terrakki Fırkası'nın mer- kezi ve gazetemizin eski binası Pembe Köşk'ü gezdi. Cumhuriyet'e zıyaretini Koç Holding Yö- netim Kurulu Başkan Vekili Temel Atay ile birlikte gerçekleştiren Rahmi Koç, gazetemiz tmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk, Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yüdız, Yönetim Kuru- lu Başkanı Alev Coşkun, Yayın Daruşmanı Prof. Dr. Emre Kongar, yazarlanmız Hik- met Çetinkaya,Ali Sirmen, Şükran Soner ve Leyla Tavşanoğlu ile birlikte öğle yeme- ği yedi. Özellikle müzeden çok etkilendiğini belirterek, sergilenen bazı fotoğrafların kop- yalannı isteyen Koç, Cumhuriyet'in tarihi ha- vasını içine çekmenin kendisine bambaşka duygular verdiğini söyledi. 'Tarih ve kültür mlrasını Korumaya çalışıyoruz' Koç Grubu'nun tarih ve kültür mirasını ko- ruma etkinlikleri kapsamında Ankara Kale- si'ndeki tarihi Çengel Han'ı restore etme ça- lışmalanna başladığını anlatan Koç, Haliç 'te- ki Sanayi Müzesi'nin adını da Rahmi Musta- fa Koç olarak değiştirdiklerini ifade etti. Koç, çizdiği karikarürlerin de ilk kez Cumhuri- yet'te yayımlandığını anımsattı. Başbakan Recep Taj'yip Erdo- ğanın. Gülbeddin Hikmetyar \e çeşitli tarikat liderleriyle çe- kilen fotoğraflan yer alıyordu. Tarikat liderlerinin \ecmettin Erbakan dönemınde başbakan- lık konutuna ağırlandıklan ha- berlerinin ve Milli Güvenlik Ku- rulu'nun irticayla ilgili raporla- nn da yer aldığı kitapçıkta, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Kubilay olayına yönelik görüşle- rine de yer veriliyordu. Kıtapçık, polis toplamadan bir gün önce anma törenıne katılanlara dağı- hlmıştı. Toplam bin adet basılan kitapçıktan 14 adet parti merke- zinde bırakılmıştı. Bunlara da, polis tarafından el konuldu. Baykal'dan sert tepki 'Iktidar hesap vermelVANKAR\ (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, tzmir Menemen ilçe ör- gütüne yapılan baskına sert tepki gösterdi. AKP iktidan ve tçişleri Bakanı AbdülkadirAksu'nun bu baskının hesabını vermesi gerek- tiğini bildiren Baykal, "İktidar hukuk dışı baskılar ve zorlama- larla siyaset yapma noktasına hızla sürüklenmiştir" dedi. Baykal, Cumhuriyet'in sorula- n üzerine iktıdann CHP ilçe bina- sını, yargı karan olmadan basma- sı ve birtakım afiş ve broşürlere el koymasının hiçbir hukuk devle- tinde kabul edilemeyeceğini söy- ledi. Demokrasilerde siyasi parti- lerin hukukun özel himayesi altın- da olduğuna dikkat çeken Baykal, "Hiçbir eve izinsiz giremeyen güvenlik güçlerinin bir siyasi partiyi izinsiz basması ve ikti- dann buna göz yumması kabul edilemez" dedi. Olayın, kayma- kam karanyla yapıldıgının anla- şıldığıru belirten Baykal, "Hiçbir kaymakamın vatandaşın huku- kunu ihlal etme yetkisi yoktur. Saldınyı gerçekleştirenleri gö- revlendirenleri kınıyorum. tkti- dar, tçişleri Bakanı bu baskının hesabını vermelidir" diye konuş- tu. tktidann demokrasi anlayışı- nın böyle olaylarla ortaya çıktığı- nı vurgulayan Baykal, "Öyle an- laşılıvor ki artık iktidar hukuk dışı baskılar ve zorlamalarla si- yaset yapma noktasına hızla sü- rüklenmiştir. İktidar bunun he- sabını vermelidir" dedi. Biüııı Kurulirna jet ataıııa B Baştarafı 1. Sayfada Erdoğan. Bilim Kurulu'nun boş bulunan 6 üyeliği için atama yaptı. Erdoğan tarafindan Bilim Kurulu'na atanan 6 kişinin isim- leri şöyle: TÜSStDE Müdürü Prof. Dr. Nüket Yetış, Türk Ocaklan Ge- nel Başkanı Nuri Gürgür, Bil- kent Üniversitesi Rektör Yar- dımcısı ve TÜBA üyesi Prof. Dr. Abdullah Atalar, Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakül- tesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Ziya Cebeci, Boğaziçi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ah- met Ademoğlu, 19 Mayıs Üni- versitesi Radyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hü- seyin Akan Başbakan Erdoğan, Prof. Dr. Abdullah Atalar'ı yasa gereği TÜBA kontenjanından üyeliğe atamak zorunda kaldı. Erdoğan tarafından Bilim Ku- rulu'na atanan TÜSStDE Mü- dürü Prof. Yetiş, daha önce AKP hükümeti tarafindan TÜBtTAK başkanlığı için önerilmişti. An- cak TÜBİTAK Bilim Kurulu, Yetiş'i "yetersiz" buhnuş ve hükümetin önerisini kabul et- memişti. Bunun üzerine hükü- met yasa hazırlığına girişmişti. MHP'li Blllm Kuruluna Erdoğan tarafindan Bilim Ku- rulu'na atanan Nuri Gürgür'ün Ankara Ulus'ta kuyumcu dük- kânı bulunuyor. Ankara Hukuk Fakültesi mezunu olan Gürgür, 1975 yıhnda MHP Genel tdare Kurulu'na girdi. Gürgür, 1976- 1978 yıllan arasında MHP genel sekreter yardrmcısı olarak görev yaptı. "Yorumlar ve Yankı- lar", "MilliyetçUik Üzerine" isimli iki kitabı bulunan Gürgür. halen Türk Ocaklan genel baş- kanlığı ile Ankara Ticaret Oda- sı meclis başkanlığı görevini yü- rütüyor. Atama kararlannın Başbakan- lüc'tanTÜBİTAK'a ulaşmasının ardından 6 üyeye TUBtTAK Başkanlığı tarafından yazı gön- derildi. Eski bilim kurulu üyele- ri ile yeni bilim kurulu üyeleri 10 Ocak'ta ilk toplantılannı ya- pacaklar. DGM, Beşikçi'nin kitabını serbest bırakmadı ÎLHANTAŞCI ANKARA - Ankara 1 No'lu DGM, AB hedefi doğrultusunda çıkanlan uyum yasa- lanna uymamakta direniyor. Mahkeme, ya- zar İsmail Beşikçi'nin AB uyum yasalan kapsamında kaldınlan TMY'nin 8. madde- sine dayandınlarak toplatılan "KürtTopIu- mu Üzerine" adlı kitabını bu kez TCY'nin 312. maddesine sokarak toplatma karanm kaldırmadı. Mahkeme, toplatma karannın devamının gerekçesini ise TCY'nin 312. maddesinde "suç kapsamına girebilece- ği" olasılığına dayandırdı. Aynı mahkeme, yazarFikretBaşkaya'nın kitabı hakkında- ki toplatma karanm, TMY'nin 8. maddesi yürürlükten kaldınldığından iptal etmişti. Beşikçi'nin "Kürt Toplumu Üzerine" adlı kitabı, TMY'nin "bölücülük propa- gandasını" düzenleyen 8. maddesine mu- halefet edildiği gerekçesiyle toplatıldı. 8. maddenin kaldınlması üzerine kitabın ya- yıncısı Ünsal Öztürk'ün avukatı, 30 Tem- muz 2OO3'te, Ankara DGM'ye başvurarak kitap hakkındaki toplatma karannın kaldı- nlmasını istedi. Savcılık, 8. maddenin kal- dınlıp, kitabın suç olmaktan çıkmasına kar- şm, TCY'nin 312. maddesi kapsamında suç "içerebileceği" gerekçesiyle, toplatma ka- rannın kaldınlması isteminin reddi yönün- de görüş bildirdi. Ankara 1 No'lu DGM, yaptığı incelemerün ardmdan, "müsadere edilen (el konulan) kitabın içeriğinin T- CY'nin 312/2 ve TMY'nin 7. maddeleri- ne göre suç teşkil ettiği anlaşıldığından" toplatma karanrun kaldınlması istemini oy- çokluğuyla reddetti. Mahkeme üyesi Sü- reyya GÖnül ise ret karanna muhalif kaldı. Hukukçular, toplatma karannın 8. maddeye göre verildiğini, ancak TCY'nin 312. mad- desine göre suç içerebileceği olasıhğıylaka- rann reddedilmesinin hukuka aykın olduğu- nu söylediler.Kararda yalruzca suç içerebi- leceği olasılığına dayanarak hüküm kurul- ması ve gerekçe yaalmaması dikkat çekti. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada sıralar doluyken en öndeki 5-6 boş koltuk tıpkı çü- rük diş gibi rahatsız edici duruyordu. öncelikle olayın siyasi yanı üzerinde durmayaca- ğız. Türk toplumu olarak kurduğumuz devletlerde ik- tidarların, zaman zaman bilime karşı tutumu nede- niyle ne büyük zararlara uğradığımızı anlatmaya ça- lışacağız... Kahire'de doğup Istanbul'da yetişen astronomi bilgini Takiyeddin. çalışmalarını belli bir noktaya ge- tirince 16. yüzyılın son çeyreğinde bir gözlemevi kurmak istedi. Padişah 3. Murad bu izni hemen ver- di. Gerekli malzemelerin alınması için yardımcı ol- du. Aynı dönemde Istanbul'da bir veba salgını beli- rince bağnazlar, bunu Takiyeddin'in gökyüzünü araştırmaya kalkmasına bağladılar. Bu araştırma tannnın gücüne gitmişti ve ıstanbul'u cezalandır- mıştı. Belki yakında padişahı da cezalandıracaktı. Bu baskılar üzerine padişah, şeyhülislamdan fetva is- tedi. O izin verirse gözlemevi çalışmalarını sürdüre- cek, vermezse yıkılacaktı. Şeyhülislam, gökyüzü- nün derinliklerini araştırmanın tanrıya şart koşmak olduğunu söyleyip gözlemevine karşı çıktı. Bir ge- cede gözlemevi yerle bir edildi. Adnan Adıvar, bu olayı yorumlarken şöyle diyor: "Gözlemevinin yıkılmasından sonra Osmanlı'da 150 yıl boyunca araştırma yapılmadı, bu tür şeyler- den uzak duruldu!" Ibn-i Sina'nın öldürülüş nedeninden Osmanlı medreselerinde Piri Reis haritalarının kaldınlış ge- rekçesine kadar pek çok olaya baktığımızda yobaz- lığın, bağnazlığın Türk dünyasında bilimin gelişimi- ne ne büyük darbeler vurduğu anlaşılacaktır. TÜBlTAK'a yeni atamalar! AKP iktidarmın bir bilim kurumuna bakışı ne ya- zık ki bu çizgiyle örtüşüyor... Genel bir bolümlemeyle insanhk tarihi şu üç ana devrimi yaşadı: - Tarım devrimi, sanayi devrimi, bilişim devrimi. Biz Türkler tarım devriminin içindeydik. Yoğurdun bulunuşundan eti saklama yöntemlerine kadar pek çok yeniliği geliştirdik. Sanayi devrimini ise ıskaladık. Bunun nedenleri yukanda aktardıklarımızda g-izli. Bugün bilişim devrimini yaşıyoruz. Her 7 yılda bir bütün bilgiler ikiye katlanıyor. Ülkemizde ise her 7 yılda bir adeta sorunlanmız ikiye katlanıyor! Tekrar TÜBİTAK Bilim ve Teşvik ödülü törenine dönmek gerekirse; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin geleneklerine göre Cumhurbaşkanı'nın katıldığı bir toplantıda öncelikli Başbakan olmak üzere mutlaka bir hükümet temsilcisinin olması gerekir! Bilime say- gı duymadıkları gibi devlet protokolüne de saygı duymadılar... AKP iktidarmın TÜBİTAK yönetimine hükmetme- ye girişmesi, derin ve geniş bir tarihsel perspektif- ten bakınca son derece önemli. Deyim yerindeyse bilgiyi, bilimi değil, sorunları katlamaya yönelik bağ- naz bir yaklaşım. TÜBİTAK Yasası ise Anayasa Mahkemesi günde- minde. Bakalım oradan ne tür bir karar çıkacak! Hükümet bu kararı beklemeden TÜBlTAK'a 6 ata- mayı yaptı. Atananların kişilikleri elbette ayrı konu. Ancak, atanma biçimleri bir bilim kurumunun bağım- sızhğıyla örtüşmüyor. Madalyonun bir başka yönüne bakalım, soralım: Bilim kurumları nerede? Bugün TÜBlTAK'ın başına gelen, yarın benzer ku- rumların ve üniversitelerin başına gelecek. AKP hükümeti, bir yandan "uygar dünyada olan her şey benim ülkemde de olacak, bütün yasaklar kalkacak" sloganının arkasına sığınırken bir yandan da ortaçağ mantığıyla örtüşen işler yapıyor... Kısacası takıyye yapıyor... Işte bilim tarihimizin özeti: 500 yılda Takiyeddin'den takıyyeye geldik! ankcum(a ktv.ttnet.net.tr İspanyol polisinden operasyon Nejat Daş yakalandıHaber Merkezi - Uyuşturucu kaçakçısı Nejat Daş. tspanya'nın Malaga kentinde uyuş- turucu satarken yaka- landı. tspanyol polisi- nin Daş'ı yakalayabil- mek için yaklaşık 1 yıl- dır izlediği belirtildi. Daş'la birlikte eşi Ha- nife Daş ve çok sayıda kişinin de gözaltına ahndığı bildirildi. Türkiye'de 1992'de Derja Ayanoğlu'na ait olan "Kısmetim 1" ve Şevket Çubuk'a ait "Lucy S" gemilennde- ki uyuşturucunun sahibi olduğu iddiasıyla tutuk- lanarak Sinop Ceza- evi'ne gönderilen Daş, yargılanmak için getiril- diği tstanbul'da 1994'te kardeşinin yardımıyla firar etmişti. Türki- ye'den kaçtıktan sonra tspanya'da ortaya çıkan ve 1997'de İspanya'da tutuklandıktan 1 hafta sonra salıverilen Daş, bir süre sonra ispanyol polisi tarafından bir kez daha tutuklanmıştı. Madrid'de bir süre ceza- evinde kalan Daş, daha sonra serbes bıralaldı. Kısmetim 1 gemisi 10 Aralık 1992'de Türk ve ABD deniz kuvvetleri- nin ortaklaşa başlattığı ve 4 gün süren operas- yon sonucu Güney Kıb- ns açıklannda batınl- mış, gemide 3 ton baz morfin olduğu iddia edilmişti. Lucky S ise 7 Ocak 1993'te düzenle- nen operasyonla ele ge- çirilmiş, gemide 13-14 ton uyuşturucu yakalan- mıştı. 3 kişiye 13Ver milyar lira H ANKARA (AA) - Şans Topu'nda üst kolon numa- ralan, "15, 18, 21. 32. 33'ait kolon numarası ise '6' olarak belirlenirken 5 artı 1 bilen 3 kişi 131 milyar 820 milyon 150'şerbin iirakazandı. ] artı 1 bilenler 850'şer bin, 2 artı 1 bilenler 1 milyon 850'şer bin, 3 bilenler 1 milyon 350'şer bin. 3 artı 1 bilenler 6 mil- yon 300'er bin. 4 bilenler 14 milyon 250'şer bin, 4 artı 1 bilenler 130 milyon 950"şer bin. 5 bilenler ise 2 ıgil- yar 535 milyon 150'şer bin lira ikramiye kazandılâr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle