Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 2003 PERŞEMBE
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manısa
Aydın
Denızlı
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
13
9
15
14
14
13
13
11
Sinop PB 14 Adana Y 15
Samsun PB 15 Mersin Y 14
Trabzon PB 14 Diyarbakır S
Gıresun PB 14 Şanlıurfa
Ankara Y 7 Mardın
Eskişehir Y 7 Siirt
Konya Y 8 Hakkâri
Sıvas PB 4 Van
Zonguldak Y 14 Antalya Y 15 Kars S -10
Yurdun guneyve ba-
ıı kesımlen çok bulutlu.
Marmara, Ege, Batı Ak-
denız iç Anadolu'nun
guney ve batısı ıle Batı
Karadenız'ın batısı yağ-
murîu Trakya'nın yük-
sek kesımlen karla kan-
şık yağmuriu. dığer yer-
ler parçalı ve az bulutlu
geçecek. Yağışlar gu-
ney Ege kıyılan ıle Akde-
iız kıyılannda yer yer et-
•olı olacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo K 6 Berlin PB 5
Helsinki
Stockholm K
Londra
_4 Budapeşte B -1
_8 Madrid Y 12
PB 1Y 12 Viyana
Amsterdam Y 11 Belgrad B 1
Brüksel Y 10 Sofya K 1
Paris Y 8 Roma PB 10
Bonn Y 9 Atina Y 11
Münih PB 4 Zürih PB 2 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
K
K
K
PB
K
PB
A
-4
11
-11
9
9
4
2
19
PB 14
b U İ U t i U
BuUlu k
Çok bulutlu • • f c Yağmurlu > Karlı Suıukar ı Gök gürültülû
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
Temsilcisi Thomas VVeston'dan sakladığı ve ada-
mın aklını karıştırdığı için dışişlerini kutlamak ge-
rekiyor. O ne ağzı sıkı bir bakanlıktır ki, istedıği bil-
giyi şıp diye istediği kurumdan alabilen Amerikalı-
ları meraktan çatlatıyor. Tanrı nazardan saklasın.
Kırk bir kere maşallah!
Ne var kı, medyamızın haşarı çocukları dışişle-
rindeki kapalı kapıları zorlayarak planın temel öğe-
lerini öğrenmiş ve yayımlanmasını sağlamışlar.
Planın temel maddeleri neden bu denli merak
çekiyor? KKTC'nin kimi haklarını koruyacak bir
plan hazırlamakta olduğundan mı; yoksa, Annan
zemininde AB'nin uygun göreceği ve 1 Mayıs
2004'e kadarçözümü sağlamak mı hükümetin asıl
muradı?
Ya da AB'ye elden geleni yaptım, ver müzakere
tarihini diyebilmek için mi?
Görünen köy kılavuz istemiyorelbette; hükümet
Annan zemininde "almaktan çok vermeye" istekli
bir görüntü veriyor.
Görüşmeleri başlatması için Annan'a mektup-
lar yazan Rum yönetimi ise "vermekten çok alma-
ya" hazırlanıyor.
* * *
Ankara ve Lefkoşa günlerdir yeni bir plandan
söz ederken; görüşmelerin başlamasına iştihalı gö-
rünen Rum lider Papadopulos'tan Annan Planı
şöyle değiştirilebilir ya da değiştirilmez diye tek bir
açıklamagelmedi.
Rumlar, KKTC'yi ve tabii Ankara'yı yeni bir aç-
mazın içine atmayı planlıyorlar. AB yanlarında. ABD
arkalannda. Sorumluluğu yine Türk tarafına yükle-
yerek, kuşkusuz, Ankara ayaklı KKTC'den gelecek
önerileri kendilerine uygun duruma getirinceye ka-
dar reddeden politika izleyecekler. Asgari düzeye
indirgediğimiz istekleri yonta yonta kuşa benzete-
cekler.
Dışişleri'nin hazırladığı plana göre hükümet iki
bölgeli yapının güçlendirilmesini, garantörlüğün
pekiştirilmesini, güneyden gelecek Rum göçmen
sayısının sınırlandırılmasını, sınırların düzeltilmesi-
ni, askerin Türkiye'nin AB üyeliğinden sonra çekil-
mesini isteyecekmiş.
Pek çoğunu Rumların reddedeceği koşullar.
Çözüm açıklandığı gibi, bölüm başlıklarındade-
ğil, ayrıntılarda saklı.
• • •
RTE'nin KKTC'nin kuruluş yıldönümünde Lefko-
şa'daki konuşmasına ne ölçüde bağlı kalacağı he-
nüz bilinmiyor.
Emekli Büyükelçi Gündüz Aktan, sağlıklı rakam-
lar içeren bir yazısını şöyle bitiriyor:
"Ben Kıbrıs Rumu olsaydım, toplam göçmenle-
rin hemen hepsinin geriye dönmesine imkân veren;
Kıbns'ın yüzde 11.5 toprağını, kuzeyin topraklan-
nın yüzde 10'una ve meskûn yerlerin yüzde 20'si-
ne tekabül eden özel mülkün, 14 köy/kasabanın
tümünü ve 45 kilometrekare kilise arazisini iade e-
den; buna karşıhk Türk vakıfve sultan arazisini 'uyu-
tan' Annan Planı'ntn yarattığı bu fırsatı kaçınrmıy-
dım?"
Güncel soru; hükümet çözümsüzlük çözüm de-
ğildir anlayışı ile Annan Planı'nın yarattığı fırsatları
Rumlara verecek mi ya da ne ölçüde verecek?
Vakti saati geldi, görecegiz!
• • •
Metin Münir bir söyleşide "Rauf Denktaş'/n
(veya hükümetlerin) hatta yakını olan bazı gazete-
cilere, politikacılara, diplomatlara ve pmfesörlere
bile Rum malı verdiğini" öne sürdü.
Hasan Pulur, dün köşesinde "bundr "• böyle,
kim Denktaş'ın görüşlerine, siyasetinesahip çıkar-
sa, desteklerse töhmet altındadır, şaibelidir... Da-
ğıtılan ulufeden payını almış, Rum malının üzerine
oturmuştur" diye yazdı.
Bir tarihte Uğur Mumcu'yla -köşesinde yazdı
da- gazetecilerin -örneğin o zamanlar ayyuka çık-
mıştı: Iş takipçiliğinden- edindikleri gayrimenkul-
leri, menkulleri nereden ne zaman sağladıklarını,
kaynağını tarih vererek Gazeteciler Cemiyeti'ne
yazılı bildirmelerini, cemiyetin bu bilgilerin doğru-
luğunu soruşturmasmı istedik. Sonuç alınamadı.
Pulur, "kim ne almış, kim ne yazmışsa, kim ne yap-
mışsa açıklanmalı, hesap vermelidir" diyor. Gaze-
teciler cemiyetlerini, Basın Konseyi'ni göreve ça-
ğırıyor. Soruşturma açılmasını istiyor. Tümüyle ka-
tılıyorum.
Evet; Pulur gibi "önce kendimizden başlayalım":
"Bizim Kıbns'ta bir topluiğnemiz bile yoktur!"
Ölümünün 30. yıldönümü
Ismetlnönü
anılıyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Türkiye
Cumhuriyeti'nin 2.
Cumhurbaşkanı, Mus-
tafa KemalAtatürk'ün
silah arkadaşı ve Lozan
Antlaşması'nın mıman
tsnıet tnönü ölümünün
30. yıldönümünde bu-
gün anılıyor.
tnönü için ilk tören
saat 09.35'te Anıtka-
bir'deki mezan başında
gerçekleştirilecek. Pem-
be Köşk'te saat 14.30'da
mevlüt okutulacak. Bir-
leşmiş Milletler Türk
Derneği tarafından saat
15.00'te "Ölümünün
30. yıldönümünde İs-
met İnönü'yü Anıyo-
ruz" başlıklı panel ger-
çekleştirilecek. Vakıflar
Bankası'mn Atatürk
Bulvan, No: 207, Ka-
vaklıdere adresindeki
binasında gerçekleştiri-
lecek panele konuşmacı
olarak tsmet tnönü'nün
torunu CHP Milletveki-
li Gülsiin Bilgehan.
Prof. Dr. Talat Hal-
man, eski milletvekille-
ri Rahmi Kumaş ve
Mustafa Kemal Yıl-
maz ile CDP Genel
Başkanı Yekta Güngör
Özden konuşmacı ola-
rak katılacak. ADD,
Cumhuriyetçi Gençlik
Platformu ve İnönü
Vakfı'nca düzenlenen
Jnönü'yü anma toplatı-
sı da saat 17.00'de Çağ-
daş Sanatlar Merke-
zi'nde gerçekleştirile-
cek. Toplantıya konuş-
macı olarak Inönü'nün
kızı ve tnönü Vakfi Baş-
kanı Özden Toker.
CDP Genel Başkanı
Yekta Güngör Özden ile
Prof. Dr. Şerafettin Tu-
ran katılacak.
CHP'ye Menemen baskınıB Baştarafı 1. Sayfada
yanı sıra anma töreni programı-
nı da beraberinde götüren polis,
müdahaleyı, Menemen Kayma-
kamı Mustafa Ergün'ün istemi
üzenne yaptığını açıkladı. Bu
olayın ardından parti merkezine
gelen ve kimliklerini göstenp
jandarmadan oldukJannı söyle-
yen resmi görevliler de kitapçık-
tan istediklerini belirttiler. Partı-
liler, jandarmaya. kitaplara poli-
sin el koyduğu bilgisini verdiler.
Olay sırasında parti binasında
olan görevlı Remzı Güneş, yaşa-
nanlan şöyle anlattı: "Saat
09.00 sıralarında sivil bir polis
gelerek, yetkili birisiyle görüş-
mek istediğini söyledi. Yöne-
tim kurulundan kimsenin ol-
madığını bildirdik. Bunun
üzerine telefonla ulaşmamızı
istedi. Başkanın odasına gire-
rek telefon ernğim sırada ar-
kamdan odaya geldi ve sağı so-
lu kanştırmaya başiadı. Daha
sonra ilçe başkanının masasın-
daki çekmeceleri açarak ara-
dı. Buradaki kitapları aldı ve
kaymakamın istemiyle bu işle-
nıi yaptığını bildirdi."
Menemen Kaymakamı Ergün,
bir sivil polis memurunun parti
binasına gittığını doğruladı. Er-
gün, parti binasında zorla arama
yapılmadığını belirterek "Ki-
tapçıklara el koyma diye bir
şey söz konusu değil. Sadece
örnek alınmıştır. Hiçbir şeye el
konulmamıştır" dedi.
CHP tzmir tl Başkanı Alaattin
Yüksel, "Bu, yasayı uygula-
makla görevli güvenlik güçle-
rinin,yasadışı bir davranışıdır.
Bunlar, kendilerini Türkiye
Cumhuriyeti'nin değil,
AKP'nin memuru olarak gö-
rüyor" dedi. Yüksel, tçişleri Ba-
kanlığı'nın vakit yitirmeksizin
gerekli soruşturmayı açmasını
istediklerini söyledi.
1930'da yaşanan şeriatçı
ayaklanmanın anlatıldığı "Ku-
bilay Olayı ve Laiklik" başlık-
lı, on sayfahk broşürde aynca,
AKP Hükümeti'nin bakanlan-
nın bağlı olduklan tarikatlar ve
Müzeden çok etkilendiğini belirten Rahmi Koç, sergilenen bazı fotoğrafların kopyalannı istedi.
Rahmi Koç Cumhuriyet Müzesi'nde
tstanbul Haber Servisi- Koç Holding Yö-
netim Kurulu Onur Başkanı Rahmi Koç, ga-
zetemizi ziyaret ederek Cumhuriyet Müzesi,
arşivi ıle Ittihat ve Terrakki Fırkası'nın mer-
kezi ve gazetemizin eski binası Pembe
Köşk'ü gezdi.
Cumhuriyet'e zıyaretini Koç Holding Yö-
netim Kurulu Başkan Vekili Temel Atay ile
birlikte gerçekleştiren Rahmi Koç, gazetemiz
tmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk, Genel Yayın
Yönetmeni İbrahim Yüdız, Yönetim Kuru-
lu Başkanı Alev Coşkun, Yayın Daruşmanı
Prof. Dr. Emre Kongar, yazarlanmız Hik-
met Çetinkaya,Ali Sirmen, Şükran Soner
ve Leyla Tavşanoğlu ile birlikte öğle yeme-
ği yedi. Özellikle müzeden çok etkilendiğini
belirterek, sergilenen bazı fotoğrafların kop-
yalannı isteyen Koç, Cumhuriyet'in tarihi ha-
vasını içine çekmenin kendisine bambaşka
duygular verdiğini söyledi.
'Tarih ve kültür mlrasını
Korumaya çalışıyoruz'
Koç Grubu'nun tarih ve kültür mirasını ko-
ruma etkinlikleri kapsamında Ankara Kale-
si'ndeki tarihi Çengel Han'ı restore etme ça-
lışmalanna başladığını anlatan Koç, Haliç 'te-
ki Sanayi Müzesi'nin adını da Rahmi Musta-
fa Koç olarak değiştirdiklerini ifade etti. Koç,
çizdiği karikarürlerin de ilk kez Cumhuri-
yet'te yayımlandığını anımsattı.
Başbakan Recep Taj'yip Erdo-
ğanın. Gülbeddin Hikmetyar
\e çeşitli tarikat liderleriyle çe-
kilen fotoğraflan yer alıyordu.
Tarikat liderlerinin \ecmettin
Erbakan dönemınde başbakan-
lık konutuna ağırlandıklan ha-
berlerinin ve Milli Güvenlik Ku-
rulu'nun irticayla ilgili raporla-
nn da yer aldığı kitapçıkta, CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal'ın,
Kubilay olayına yönelik görüşle-
rine de yer veriliyordu. Kıtapçık,
polis toplamadan bir gün önce
anma törenıne katılanlara dağı-
hlmıştı. Toplam bin adet basılan
kitapçıktan 14 adet parti merke-
zinde bırakılmıştı. Bunlara da,
polis tarafından el konuldu.
Baykal'dan sert tepki
'Iktidar
hesap
vermelVANKAR\ (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, tzmir Menemen ilçe ör-
gütüne yapılan baskına sert tepki
gösterdi. AKP iktidan ve tçişleri
Bakanı AbdülkadirAksu'nun bu
baskının hesabını vermesi gerek-
tiğini bildiren Baykal, "İktidar
hukuk dışı baskılar ve zorlama-
larla siyaset yapma noktasına
hızla sürüklenmiştir" dedi.
Baykal, Cumhuriyet'in sorula-
n üzerine iktıdann CHP ilçe bina-
sını, yargı karan olmadan basma-
sı ve birtakım afiş ve broşürlere el
koymasının hiçbir hukuk devle-
tinde kabul edilemeyeceğini söy-
ledi. Demokrasilerde siyasi parti-
lerin hukukun özel himayesi altın-
da olduğuna dikkat çeken Baykal,
"Hiçbir eve izinsiz giremeyen
güvenlik güçlerinin bir siyasi
partiyi izinsiz basması ve ikti-
dann buna göz yumması kabul
edilemez" dedi. Olayın, kayma-
kam karanyla yapıldıgının anla-
şıldığıru belirten Baykal, "Hiçbir
kaymakamın vatandaşın huku-
kunu ihlal etme yetkisi yoktur.
Saldınyı gerçekleştirenleri gö-
revlendirenleri kınıyorum. tkti-
dar, tçişleri Bakanı bu baskının
hesabını vermelidir" diye konuş-
tu. tktidann demokrasi anlayışı-
nın böyle olaylarla ortaya çıktığı-
nı vurgulayan Baykal, "Öyle an-
laşılıvor ki artık iktidar hukuk
dışı baskılar ve zorlamalarla si-
yaset yapma noktasına hızla sü-
rüklenmiştir. İktidar bunun he-
sabını vermelidir" dedi.
Biüııı Kurulirna jet ataıııa
B Baştarafı 1. Sayfada
Erdoğan. Bilim Kurulu'nun boş
bulunan 6 üyeliği için atama
yaptı. Erdoğan tarafindan Bilim
Kurulu'na atanan 6 kişinin isim-
leri şöyle:
TÜSStDE Müdürü Prof. Dr.
Nüket Yetış, Türk Ocaklan Ge-
nel Başkanı Nuri Gürgür, Bil-
kent Üniversitesi Rektör Yar-
dımcısı ve TÜBA üyesi Prof. Dr.
Abdullah Atalar, Marmara
Üniversitesi Mühendislik Fakül-
tesi öğretim üyesi Prof. Dr.
Ömer Ziya Cebeci, Boğaziçi
Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ah-
met Ademoğlu, 19 Mayıs Üni-
versitesi Radyoloji Anabilim
Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hü-
seyin Akan Başbakan Erdoğan,
Prof. Dr. Abdullah Atalar'ı yasa
gereği TÜBA kontenjanından
üyeliğe atamak zorunda kaldı.
Erdoğan tarafından Bilim Ku-
rulu'na atanan TÜSStDE Mü-
dürü Prof. Yetiş, daha önce AKP
hükümeti tarafindan TÜBtTAK
başkanlığı için önerilmişti. An-
cak TÜBİTAK Bilim Kurulu,
Yetiş'i "yetersiz" buhnuş ve
hükümetin önerisini kabul et-
memişti. Bunun üzerine hükü-
met yasa hazırlığına girişmişti.
MHP'li Blllm Kuruluna
Erdoğan tarafindan Bilim Ku-
rulu'na atanan Nuri Gürgür'ün
Ankara Ulus'ta kuyumcu dük-
kânı bulunuyor. Ankara Hukuk
Fakültesi mezunu olan Gürgür,
1975 yıhnda MHP Genel tdare
Kurulu'na girdi. Gürgür, 1976-
1978 yıllan arasında MHP genel
sekreter yardrmcısı olarak görev
yaptı. "Yorumlar ve Yankı-
lar", "MilliyetçUik Üzerine"
isimli iki kitabı bulunan Gürgür.
halen Türk Ocaklan genel baş-
kanlığı ile Ankara Ticaret Oda-
sı meclis başkanlığı görevini yü-
rütüyor.
Atama kararlannın Başbakan-
lüc'tanTÜBİTAK'a ulaşmasının
ardından 6 üyeye TUBtTAK
Başkanlığı tarafından yazı gön-
derildi. Eski bilim kurulu üyele-
ri ile yeni bilim kurulu üyeleri
10 Ocak'ta ilk toplantılannı ya-
pacaklar.
DGM, Beşikçi'nin kitabını serbest bırakmadı
ÎLHANTAŞCI
ANKARA - Ankara 1 No'lu DGM, AB
hedefi doğrultusunda çıkanlan uyum yasa-
lanna uymamakta direniyor. Mahkeme, ya-
zar İsmail Beşikçi'nin AB uyum yasalan
kapsamında kaldınlan TMY'nin 8. madde-
sine dayandınlarak toplatılan "KürtTopIu-
mu Üzerine" adlı kitabını bu kez TCY'nin
312. maddesine sokarak toplatma karanm
kaldırmadı. Mahkeme, toplatma karannın
devamının gerekçesini ise TCY'nin 312.
maddesinde "suç kapsamına girebilece-
ği" olasılığına dayandırdı. Aynı mahkeme,
yazarFikretBaşkaya'nın kitabı hakkında-
ki toplatma karanm, TMY'nin 8. maddesi
yürürlükten kaldınldığından iptal etmişti.
Beşikçi'nin "Kürt Toplumu Üzerine"
adlı kitabı, TMY'nin "bölücülük propa-
gandasını" düzenleyen 8. maddesine mu-
halefet edildiği gerekçesiyle toplatıldı. 8.
maddenin kaldınlması üzerine kitabın ya-
yıncısı Ünsal Öztürk'ün avukatı, 30 Tem-
muz 2OO3'te, Ankara DGM'ye başvurarak
kitap hakkındaki toplatma karannın kaldı-
nlmasını istedi. Savcılık, 8. maddenin kal-
dınlıp, kitabın suç olmaktan çıkmasına kar-
şm, TCY'nin 312. maddesi kapsamında suç
"içerebileceği" gerekçesiyle, toplatma ka-
rannın kaldınlması isteminin reddi yönün-
de görüş bildirdi. Ankara 1 No'lu DGM,
yaptığı incelemerün ardmdan, "müsadere
edilen (el konulan) kitabın içeriğinin T-
CY'nin 312/2 ve TMY'nin 7. maddeleri-
ne göre suç teşkil ettiği anlaşıldığından"
toplatma karanrun kaldınlması istemini oy-
çokluğuyla reddetti. Mahkeme üyesi Sü-
reyya GÖnül ise ret karanna muhalif kaldı.
Hukukçular, toplatma karannın 8. maddeye
göre verildiğini, ancak TCY'nin 312. mad-
desine göre suç içerebileceği olasıhğıylaka-
rann reddedilmesinin hukuka aykın olduğu-
nu söylediler.Kararda yalruzca suç içerebi-
leceği olasılığına dayanarak hüküm kurul-
ması ve gerekçe yaalmaması dikkat çekti.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
sıralar doluyken en öndeki 5-6 boş koltuk tıpkı çü-
rük diş gibi rahatsız edici duruyordu.
öncelikle olayın siyasi yanı üzerinde durmayaca-
ğız. Türk toplumu olarak kurduğumuz devletlerde ik-
tidarların, zaman zaman bilime karşı tutumu nede-
niyle ne büyük zararlara uğradığımızı anlatmaya ça-
lışacağız...
Kahire'de doğup Istanbul'da yetişen astronomi
bilgini Takiyeddin. çalışmalarını belli bir noktaya ge-
tirince 16. yüzyılın son çeyreğinde bir gözlemevi
kurmak istedi. Padişah 3. Murad bu izni hemen ver-
di. Gerekli malzemelerin alınması için yardımcı ol-
du. Aynı dönemde Istanbul'da bir veba salgını beli-
rince bağnazlar, bunu Takiyeddin'in gökyüzünü
araştırmaya kalkmasına bağladılar. Bu araştırma
tannnın gücüne gitmişti ve ıstanbul'u cezalandır-
mıştı. Belki yakında padişahı da cezalandıracaktı. Bu
baskılar üzerine padişah, şeyhülislamdan fetva is-
tedi. O izin verirse gözlemevi çalışmalarını sürdüre-
cek, vermezse yıkılacaktı. Şeyhülislam, gökyüzü-
nün derinliklerini araştırmanın tanrıya şart koşmak
olduğunu söyleyip gözlemevine karşı çıktı. Bir ge-
cede gözlemevi yerle bir edildi.
Adnan Adıvar, bu olayı yorumlarken şöyle diyor:
"Gözlemevinin yıkılmasından sonra Osmanlı'da
150 yıl boyunca araştırma yapılmadı, bu tür şeyler-
den uzak duruldu!"
Ibn-i Sina'nın öldürülüş nedeninden Osmanlı
medreselerinde Piri Reis haritalarının kaldınlış ge-
rekçesine kadar pek çok olaya baktığımızda yobaz-
lığın, bağnazlığın Türk dünyasında bilimin gelişimi-
ne ne büyük darbeler vurduğu anlaşılacaktır.
TÜBlTAK'a yeni atamalar!
AKP iktidarmın bir bilim kurumuna bakışı ne ya-
zık ki bu çizgiyle örtüşüyor...
Genel bir bolümlemeyle insanhk tarihi şu üç ana
devrimi yaşadı:
- Tarım devrimi, sanayi devrimi, bilişim devrimi.
Biz Türkler tarım devriminin içindeydik. Yoğurdun
bulunuşundan eti saklama yöntemlerine kadar pek
çok yeniliği geliştirdik.
Sanayi devrimini ise ıskaladık. Bunun nedenleri
yukanda aktardıklarımızda g-izli.
Bugün bilişim devrimini yaşıyoruz. Her 7 yılda bir
bütün bilgiler ikiye katlanıyor. Ülkemizde ise her 7
yılda bir adeta sorunlanmız ikiye katlanıyor!
Tekrar TÜBİTAK Bilim ve Teşvik ödülü törenine
dönmek gerekirse; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin
geleneklerine göre Cumhurbaşkanı'nın katıldığı bir
toplantıda öncelikli Başbakan olmak üzere mutlaka
bir hükümet temsilcisinin olması gerekir! Bilime say-
gı duymadıkları gibi devlet protokolüne de saygı
duymadılar...
AKP iktidarmın TÜBİTAK yönetimine hükmetme-
ye girişmesi, derin ve geniş bir tarihsel perspektif-
ten bakınca son derece önemli. Deyim yerindeyse
bilgiyi, bilimi değil, sorunları katlamaya yönelik bağ-
naz bir yaklaşım.
TÜBİTAK Yasası ise Anayasa Mahkemesi günde-
minde. Bakalım oradan ne tür bir karar çıkacak!
Hükümet bu kararı beklemeden TÜBlTAK'a 6 ata-
mayı yaptı. Atananların kişilikleri elbette ayrı konu.
Ancak, atanma biçimleri bir bilim kurumunun bağım-
sızhğıyla örtüşmüyor.
Madalyonun bir başka yönüne bakalım, soralım:
Bilim kurumları nerede?
Bugün TÜBlTAK'ın başına gelen, yarın benzer ku-
rumların ve üniversitelerin başına gelecek.
AKP hükümeti, bir yandan "uygar dünyada olan
her şey benim ülkemde de olacak, bütün yasaklar
kalkacak" sloganının arkasına sığınırken bir yandan
da ortaçağ mantığıyla örtüşen işler yapıyor...
Kısacası takıyye yapıyor...
Işte bilim tarihimizin özeti:
500 yılda Takiyeddin'den takıyyeye geldik!
ankcum(a ktv.ttnet.net.tr
İspanyol polisinden operasyon
Nejat Daş
yakalandıHaber Merkezi -
Uyuşturucu kaçakçısı
Nejat Daş. tspanya'nın
Malaga kentinde uyuş-
turucu satarken yaka-
landı. tspanyol polisi-
nin Daş'ı yakalayabil-
mek için yaklaşık 1 yıl-
dır izlediği belirtildi.
Daş'la birlikte eşi Ha-
nife Daş ve çok sayıda
kişinin de gözaltına
ahndığı bildirildi.
Türkiye'de 1992'de
Derja Ayanoğlu'na ait
olan "Kısmetim 1" ve
Şevket Çubuk'a ait
"Lucy S" gemilennde-
ki uyuşturucunun sahibi
olduğu iddiasıyla tutuk-
lanarak Sinop Ceza-
evi'ne gönderilen Daş,
yargılanmak için getiril-
diği tstanbul'da 1994'te
kardeşinin yardımıyla
firar etmişti. Türki-
ye'den kaçtıktan sonra
tspanya'da ortaya çıkan
ve 1997'de İspanya'da
tutuklandıktan 1 hafta
sonra salıverilen Daş,
bir süre sonra ispanyol
polisi tarafından bir kez
daha tutuklanmıştı.
Madrid'de bir süre ceza-
evinde kalan Daş, daha
sonra serbes bıralaldı.
Kısmetim 1 gemisi 10
Aralık 1992'de Türk ve
ABD deniz kuvvetleri-
nin ortaklaşa başlattığı
ve 4 gün süren operas-
yon sonucu Güney Kıb-
ns açıklannda batınl-
mış, gemide 3 ton baz
morfin olduğu iddia
edilmişti. Lucky S ise 7
Ocak 1993'te düzenle-
nen operasyonla ele ge-
çirilmiş, gemide 13-14
ton uyuşturucu yakalan-
mıştı.
3 kişiye 13Ver milyar lira
H ANKARA (AA) - Şans Topu'nda üst kolon numa-
ralan, "15, 18, 21. 32. 33'ait kolon numarası ise '6'
olarak belirlenirken 5 artı 1 bilen 3 kişi 131 milyar 820
milyon 150'şerbin iirakazandı. ] artı 1 bilenler
850'şer bin, 2 artı 1 bilenler 1 milyon 850'şer bin, 3
bilenler 1 milyon 350'şer bin. 3 artı 1 bilenler 6 mil-
yon 300'er bin. 4 bilenler 14 milyon 250'şer bin, 4 artı
1 bilenler 130 milyon 950"şer bin. 5 bilenler ise 2 ıgil-
yar 535 milyon 150'şer bin lira ikramiye kazandılâr.