Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 ARALIK 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Yanmazlanknot
yapiacakımş.
Bartomtyaımyor U,
Elektronik posta: denttsomecumhuriyetcom.tr Tef: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Erbakan, 'çürûk'
raporu almış...
"Sivasetteki çürümenin
belaesi olmalı!"
TrafikBanka emeklisi
Suzan
Günüşen'e,
Etiler'de
Akmerkez'in önündeki
yaya geçidinden
geçerken bir otomobil
çarpıyor. Günüşen,
kazayı küçük yaralaria
atlatıyor. Ama
soımadan da
edemiyor "Buraya bir
trafik lambası konması
için çevre sakinleri
olarak her yere
başvurduk. Neden bir
sinyalizasyon
yapılmaz? llla benim
ya da bir başka
yayanın ölmesi mi
gerekiyor?"
vrupa Insan Hakları Mahkemesi'nde bir tür-
banlının Türkiye aleyhine açtığı davada Tür-
kiye'yi savunan avukatların "türban gericiliği
teşvik ediyor" yolundaki savunması Başba-
kan Tayyip Erdoğan ın isteği ve Dışişleri Bakanı Ab-
dullah Gül'ün talimatı üzerine geri çekiliyor.
Bunların ikisinin de kansı türbanlı. Hele Gül'ün karı-
sı Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile davalı; kamusal alan-
da türban takamadığı için bizden para istiyor.
Hükümetin türban davasındaki savunmayı geri çek-
tirerek attığı bu son "çalım"la, Türkiye'yi kendini savu-
namayan ülke durumuna düşürüp "dostane çözüm"
yoluna gitmeyi ve Avrupa Insan Hakları Mahkeme-
si'nden türban lehine bir karar çıkartarak "Avrupa"ya
Türkiye'deki mevzuatta türbanı "serbest" bırakmasö-
zü vermeyi planlıyorlar.
Böylece Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in en
güzel şekilde açıkladığı "Türkiye Cumhuriyeti'nin baş-
langıçta ortaya koyduğu bütün temel ilkelerin laiklik,
Kim istemez!
cumhuriyet ve milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin"
yerini "Müslüman biryapı"yadevretmesindeönemli bir
adım atmış olacaklar.
Bu adımları sıklaştırmak gerek. Toplumu alıştırmak
gerek. Toplum dediğin ne ki... Medyayı kullanarak is-
tediğin yere çekersin.
örneğin televizyonda "dünyanın en çok seyredilen
ve kazandıran" yarışması olduğu söylenen "Kim 500
Milyar Ister" var ya, oraya da bir el atılabilir.
Zaten geçen gün, yarışmacı adaylan arasında üç
türbanlı vardı. Başbakan, programın yapımcılarından
rica ederse bu sayı arttırılabilir. Dolayısıyla, her prog-
ramda en az üç-beş türbanlının yarışmacı koltuğuna
oturması sağlanabilir. Sonrası kolay... Kadayıfın altı kı-
zarmaya başladığı zaman bir türbanlının 500 milyar li-
ralık büyük ödülü kazanması için gereği yerine getiri-
lebilir.
Üstelik bu para kimsenin cebinden de çıkmayabilir;
Avrupa Insan Hakları Mahkemesi'nden türban savun-
masını geri çektirebilen devletimiz güçlüdür!
500 milyar lira ne ki. Bunun teşviki var, kredisi var,
borç ertelemesi var, örtülü ödeneği var.
Kaldı ki bu parayı mütedeyyin bir işadamı bile çıka-
rıp cebinden verebilir.
Bir türbanlının 500 milyar liralık ödülü kazanmasının
getireceği "manevi" değerleri düşünün bir kere. Büyük
ödülü ilk kez kazanan türbanlıyı Türkiye'nin gündemi-
ne oturttuğunuzda altından kim bilir neler çıkabilir:
Okula başlamadan önce mahalledeki Kuran kursuna
gitmiş. Imam hatibi iftiharla bitirmiş. Fakat okulunu bi-
tirebilmek için birçok zulme göğüs germiş. Üniversite-
yi aynı şekilde zulüm altında bitirmiş.
Avrupa Insan Hakları Mahkemesi'nde açtığı davayı
kazanmak üzereymiş!
Neşe
Ankara'dan
Hamza Saykan,
Neyzen Tevfik'ten
bir fıkra anlatıyon
"Neyzen Tevfik'e
'Üstat, çalarken mi
neşelenirsiniz, yoksa
neşelenince mi
çalarsınız' diye
sormuşlar. Osmanlı'da
o sıralar Maliye Nazın
hakkında yolsuzluk
söylentileri ayyuka
çıkmış. Neyzen'in
yanıtı, 'Ben Maliye
Nazın mıyım ki,
çalarken neşeleneyim'
olmuş."
SESSÎZ SEDASIZ (!)
Yüksek Yerilim Hatb
erdincutku ' yahoo.com
Saddam SUÇ VE CEZA'yı okuyormuş... O şimdi
cezasını da çekiyor ama Bush sadece suçla meşgul!
905 tPilyon lira iç borç ödenirken
Hazine bu hafta içinde 905 trityon
lira iç borç ödeyecek. Hazine öde-
meyi, 547 gün vadeli tahvil satışı ile
yani yeniden borçlanarak yapacak.
Serdar Ant, 905 trilyon liranın "muğ-
lak" bir ifade olduğunu belirterek şöy-
le diyor:
"905 trilyon lira, 2004 yılı bütçesin-
den Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'na
aynlan paraya hemen hemen eşittir.
905 trilyon lira Içişleri, Dışişleri, Kül-
türveTurizm, Bayındırlıkvelskân,U-
laştırma, Sanayi ve Ticaret, Enerji ve
Tabii Kaynaklar, Çevre ve Orman ba-
kanlıklarının 2004 yılı bütçesindeki
paylarından daha büyüktür.
905 trilyon lira, Cumhurbaşkanlığı,
TBMM Başkanlığı, Anayasa Mahke-
mesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay,
Devlet Planlama Teşkilatı, Dış Tica-
ret Müsteşariığı, Gümaik Müsteşar-
lığı, Devlet Istatistik Enstitüsü, Sahil
Güvenlik Komutanlığı gibi devlet ku-
rumlarının 2004 yılı bütçesinden ala-
cakları paranın toplamından daha
fazladır.
Kısacası, devlet bu borç sorununu
ve tefeciye çalışma durumunu halle-
demediği sürece diğer bütün alanlar-
da söz ve karar sahibi olamayacak ve
iki yakası bir araya gelmeyecektir. 'Içi-
mizdeki Danimarka'ya bir haftada ak-
tarılan kaynak, Türkiye Cumhuriye-
ti'nin geldiği noktayı gösteriyor.
Kendini sol olarak tanımla-
yanların kısır çekişmeleri bir,
yana bırakıp bu tablodan
ders alması gerekmez mi!"
Geleceğın Eğitiııı Aıüayışı
İ.GLRŞENKAFKAS
Düşüncenin eylemle şekillen-
mesi olan eğitim, geleceğin ide-
al insanını yetiştirmeyi hedefler.
Eğitilmiş birey bilgiyi nasıl, nere-
den edinebileceğini araştırarak
öğrenmeyi öğrenmek yöntem ve
ışlevini edinir. Olası problemleri
standart yöntem ve kavramlarla
çözmek yerine, öneri getirici, çö-
züm bulucu arayışlarla çağa
uyum sağlayıcı olmalıdır.
21. yüzyılda eğitim tekdüzelik-
ten uzak, çok seçenekli, uygula-
ma, araştırma ve üretken biçim-
de sonuç veımeye yönelik olma-
lıdır. Bireyin meslek seçiminde
ana unsur; yetenek, ilgi ve çok
yonlü çözümleme olmalıdır. Bili-
şim çağının kazanımlan gereği
bireylerin her konuda engin bir
bilgiyi edindikleri görülmektedir.
Bilimkurgular, tarihi, arkeolo-
jik, coğrafi, bilımsel ve özellikle
genetik alanlardaki belgeseller u-
fuk açıcı düşünce zenginlikleri-
dir. Bugünün okullan bu zengin-
liklerin ve ilerieyişin çok gerisin-
dedir. Okullar, bireyin eğitimi için
"kitlesel başan ve oluşumu" he-
deflerken, tekndojinin zengin ka-
zanımlanndan yararlanmalıdırlar.
Okullarda klasik, sıkıcı, yenilikten
uzak sistemler yerine çağdaş,
yenilikçi, ilgi çekici, kullanılabilir
eğitim uygulamalarına öncelik
verilmelidir.
Gerçek şu ki; okullar "dönü-
şüm evresinden" geçirilmelidir.
Bu dönüşümde; yer, zaman ve
bırey kavramlanna bağımlılık gi-
derek azalmaktadır. 21. yy'ın eği-
timi öğretmenin tahta başında
sunduğu klasik bilgi aktanm sü-
recinin çok ötesindedir. Bilgi ça-
ğında, eğitimde yaş, yer, zaman
süreci sınıriı değildir. Bu gelişme-
ler, bireyde ve toplumda bilgi
edinme, uygulama, beceri geliş-
tirme ve değerlendirme kazanım-
lan okul dışından da sağlanmak-
tadır.
Eğitim, "her zaman, heryer-
de, herkes için" yaşam boyu var-
dr. Yani eski yaşam standardı öl-
çjtlerine göre "yediden yetmişe
eğitim" vazgeçilmez bir unsur-
dur. Danton, eğitimin, "ekmek
ve sudan sonra halkın en zorun-
lugıdası" olduğunu vurgular. Yaş
farkı olmaksızın eğitimde sevgi,
öğrenmede de bilgi ve başan
esastır. Bireyin öğrenme ve ba-
şansı kendine güven, sorun çöz-
me, araştırma ve üretme odaklı
olması beklenir.
Ulusumuzdaki bugünün biçi-
msel eğitim sistemı çağın verile-
ri gereği yenilenmelidir. Dinsel ve
siyasal yaptınmlardan uzak, bil-
gi işlevli, birey odaklı organizas-
yonlaria yenilikçi reformlara gi-
dilmelidir. Yani önce insan, önce
öğrenci merkezli öğreti kavram-
lan esas ahnmalıdır.
SONUÇ: Toplumumuzun de-
ğişim ve gelişiminde eğitim ge-
çerli önemli bir unsurdur. Yeni
Türk harflerinin kabulündün son-
ra okuma-yazma için "millet
mektepleri" oluşturulmuş.(1928),
daha sonra köylerin ve köylünün
aydınlanması için de Köy Ensti-
tüleri kurulmuştu. Bugün de
"çağdaş eğitim ve bilgi toplumu-
nu oluşturma" konusunda eşgü-
dümde yönlendirici oluşumlar
gereklidir.
Küreselleşen evrende uluslar
denizde, karada, göklerde ara-
yışlar, buluşlar, yenilikler yönün-
de bilimsel başanlann pencere-
lerinden bakarken, bizler neden
hedef şaşınyor, geriye dönüşü,
yönelişi sadece izliyoruz. Orta-
çağın karanlık döngüsünde insa-
nımıztn ezberci, ümmetçi ve kul-
lukçu olması düşü, seksen yıllık
Cumhuriyet ilerieyişimizin neresi-
ne sığdınlmaya çalışılıyor?.
Gençlerirnizin eğitim alanında
değişim-gelişim ve başansı için
"eğitimde koordinasyon" ve iş-
birtiği yapılacak "çağdaş-yenilik-
çi ve gelişkin uluslar" olmalıdır.
Insani değerierden, kadın hakla-
nndan, medeni verilerden uzak
uluslarladeğil. Bu ulusu kurtaran
kuran, ilke ve devrimleriyle taç-
landıran Atatürk ve tepeler do-
lusu şehitlerin kemikleri sızlatıl-
mamalıdır. Laik ve çağdaş ulu-
sumuz, düşünce bütünlüğünde
bölüşüm uçurumuna sürüklen-
memelidir.
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak <ı turk.net
MARDİN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1989/51
Karar No: 1999/12
Davacı Kemal Ersöz tarafından davalüar aleyhine açılan
Mardin Merkez Şehidiye Mahallesi 295 ada 1 parsel. Sara-
çoğlu Mahallesi 763 ada 1 No'lu parsel. 762 ada 5 parsel-
lerin kadastro tespitınin iptali ve tescil davasının yapılan
açık yargılaması sonunda:
Mahkememizce verilen 18.05.1999 tarih 1989/51 Esas,
1999,12 karan ile davacılann davasının kabulüne, kadastro
tespitınin iptaline ve davacılar adına tapu kütüğüne kayıt
ve tesciline karar verilmiş, bütün araştırmalara rağmen
mahkememız karan bir kısım davacı-davah mirasçıları
olan Sadettin kızı Halime Sadioğlu (Özbay). Tacettin ve
Halime'den olma Fahriye Uğur, Suphiye Uğur, Nezihe Un-
cu mirasçıları: Mübeccel Uncu. Mesude Uncu (Efe). Sel-
ma Uncu, Sultan Müşerref Uncu (Namaz), Mehtap Uncu
(Artukoğlu), Muazzez Uncu (Önder), Nezihe Uğurlu (Sa-
dioğlu) (Yaşar), Mirasçılan: Hasibe Yaşar (Turgut), Çetın
Yaşar, Sevım Yaşar, Makbule Sadioğlu (Görhan) mirasçısı:
Hasine Sadioğlu'ya adresleri tespit edilemediğinden tebliğ
edilememiş. bu sırada davalılardan A. Hamit, A. Mecit, M.
Emin, M. Sait, Dilber, M. Kemal ve Şahabettin Sadioğlu
ile Sadiye Daylan taraından karar temyiz edilmiştir. Adı
geçen kişilere ış bu karar ile temyiz dilekçesinin ilanen
tebliğine karar verilmiştir.
İş bu ilanın ilan tarihinden itibaren 15 gün içerisınde adı
geçenlerce temyiz edilmediği takdirde kendi yönlennden
hükmün kesinleşeceği tebliğ yerine kaim olmak üzere ıla-
nen tebliğ olunur.
Basın: 63484
ÇÎZGÎLİK KÂMtL MASARACI kamilmasaraci'i mynet.com
HARBİ SEMİH POROY semihporoyiıı yahoo.com
\
i...
I
\
<
An
|
HAYAT EPÎK TİYATROSU MLSTAFA BILGÎN
PEK COK
KADINIMIZ
AÎLE PLANLAMA-
SIND/AN HABER-
StZMtŞ !
NE YAPIYORSUN BACITEK GOZ BI SECEKONDUMUZ
OLUR CENABI ALLAH NE KADAR
VERÎRSE O KADAR DA COCUSU-
MUZ OLUR...OKUYANLAR OKUR-
LAR, OKUY/\MAy/\NLAR £>A SU
SATAR,MENDÎL
OiSATAR, BOYA
AÎLE PLANLAMASI
YAPIYOM !
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 25 Arııhk ıcıctc.mumtaz-arikan. com
NOELDE IŞGAL!.
MOEL GÜAJÜ, 8A$rA GENEt-
VE rÛM S#t/aA/M/4 , SIKtf-
TESL/M OL-
DÜZ ÇİZGİ
ÜMİT ZİLELİ
Hınç!..
AKP hangi ülkenin partisi?..
Başımızdaki hükümet, hangi devletin hüküme-
ti?.. Başbakan, hangi ülkenin başbakanı?..
Türkiye'nin Dışişleri Bakanı, Türkiye Cumhuriye-
ti'nehınçlı mı?..
- Ne kadar saçma, ne denli itici sorular, değil mı?..
Maalesef değil!.. Başta Tayyip ve Abdullah Beyler
olmak üzere bu hükümetin, bu partinin yaptıklanna,
yapmak istediklerine, akıl almaz açıklamalanna ve
de sudan ucuz ayak oyunlarına baktığımda ister is-
temez yukandaki sorulan soruyorum!..
Işteson örnek... Kamusal alandatürbanın yasak-
lanmasına karşı Avrupa Insan Haklan Mahkeme-
si'ne dava açan türbanlı kızımız Leyla Şahin'e en
büyük destek, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve
Dışişleri Bakanı amcalanndan geldi!.. Türkiye'yi bu
mahkemede savunan avukatlann, türbanı "gerici-
liğin sembolü" olarak niteleyen görüşleri bu ikilinin
emirleriyle geri çekildi. Peki, Tayyip Bey bunca
önemli işi arasında ta Strasbourg'daki savunmanın
içeriğini nereden öğrenmişti?. Tabii ki türbanlı kızı-
mızın avukatlarından!..
- Skandala bakın!..
Türkiye'nin prestij kaybetmesi, zavallı bir konuma
düşmesi bir yana, savunmanın geri çekilmesiyle da-
vaJı olarak bulunduğu Insan Haklan Mahkemesi'nde
iyice zayrf konuma gerilemiş oldu... Yoksa "gerile-
tilmiş oldu" mu demeliydim?!. Görünen o ki; hükü-
met fTayyip ve Abdullah Beyler olarak da okuyabi-
lirsiniz) Türk tarafının savunmasını zayıflatarak Av-
rupa Insan Hakları Mahkemesi'nden türban lehine
karar çıkartmaya çalışıyor... Şimdi diyeceksiniz ki;
"Sen nerelerde takılmış kalmışsın, Türkiye Cumhu-
riyeti Dışişleri Bakanı'nın eşi halihazırda aynı mah-
kemede türban nedeniyle Türkiye Cumhuriye-
ti'nden davacı değil mi?."
- Çok haklısınızü!
Kuran kurslan cinliğinden, devletin neredeysetüm
kurumlanyla kavgalı olmalanndan, Türkiye Cumhu-
riyeti'ni Avrupa Konseyi'ne şikâyet etmelerinden
vazgeçtim, yalnızca şu son ömeği karşınıza koyun
ve yukandaki vahim sorulan bir kez daha düşünün:
- Bu Başbakan, bu Dışişleri Bakanı Cumhuriyete
hınçlı mı?!,.
Seçimlere ne kaldı?
Yalnızca üç ay kaldı!.. Gördüğüm kadanyla AKP
hanl hanl çalışıyor. Yerel seçimlerin amiral gemisi Is-
tanbul. Tayyip Bey Istanbul'u almak için sınıriar da-
hil herolasılıklaoynuyor. Peki, belediye başkan ada-
yı kim olacak? Gürtuna çoktan gözden çıkarıldı.
Ortalarda dört isim dolaşıyor. Tayyip Bey'in gözde
danışmanı Cüneyd Zapsu, Müstakil (ve de Müslü-
man) Işadamları Derneğı Başkanı Ali Bayramoğlu,
Beyoğlu Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve DSİ
Genel Müdürü Veysel Eroğlu. Sonuçta kimin aday
olacağına Tayyip Bey karar verecek ama, örneğin
Veysel Eroğlu gibi iyi bir bürokratın, Cüneyd Zapsu
gibi parti tabanında dahi tepkilere neden olan bir da-
nışmanla yanştırılması talihsizlik aslında!..
Istanbul'da başkanlığı alabilecek bir diğer parti ise
CHP. PekiCHPneyapıyor?. Bilmem.sizbiliyormu-
sunuz?!..
Kültürün gerçek tanığı
Azer Bortaçina benim bin yıllık arkadaşım. Bu-
nun dışında nesli tükenmeye yüz tutmuş gerçek
muhabirlerden, araştırmacı gazetecilerden biri. Ay-
nca biraz da deli!.. Posta kutumdan son kitabı çık-
tığında buna bir kez daha inandım. Sevgili Azer,
Ege, Akdeniz sahilleri, sosyetenin gözbebeği Bod-
rum, Çeşme dururken kalkmış Güneydoğu Anado-
lu'yu haldır haldır gezmiş ve ortaya inanılmaz bir ge-
zi rehberi çıkmış:
- Kültürün Gerçek Tanığı- Güneydoğu Anado-
lu
Mardin, Hasankeyf, Halfeti, Kilis, Nemrut ve di-
ğerieri en saklı gizli sıriannı bile saklayamamış
Azer'den!.. Kitabı okuyunca gitmiş kadar oluyor-
sunuz zaten, ama kendinizi birden eşyalarınızı
toplarken de bulabiliyorsunuz!..
Sevgili Azer, hem kültürümüze yaptığın muhteşem
katkıdan hem de o güzelim Türkçenden dolayı te-
şekkür ediyorum, kalemine sağlık.
E-posta: umitzileli(â ttnetnettr
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
\l Su buhan-
nın soğuyarak
sıvı hale dö-
nüşmesi. 2/
Balık yakala-
maaracı...Pa-
muğu çekir-
değinden
ayırmaya ya-
rayan aygıt. 3/
Yüzü sünger
taşıyla parla- 9
tılarak hafif
kadifemsi bir görü-
nüş kazandınlmış sı-
ğır derisi... Hatay
ilinde bir ırmak. 4/ 3
Meydan...Zayıf, ku- 4
ru, sıska. 5/ Iri taneli 5
bezelye.6/Birçokef- 6
saneye konu olan ün- 7
lü Frigya kralı... " 8
—- Demir Gök Ba- 9
kır": Yaşar Kemal' in romanı. II Yünlü ya da pa-
muklu bir dokuma... Eski Mısır'da güneş tannsı.
8/" — Harris": ABD'li aktör... Elektrik donanı-
mında bağlantılann yerleştirilmesine yarayan ku-
tu. 9/ Kasımpatı çiçeğine verilen bir başka ad.
YUKARIDAN AŞAGIYA:
1/ Genellikle bir çiftçinin yanıtfâa çalışan işçi. 2/
"Bey" denilen bir dişi anyla kovandan çıkan an
topluluğu... Avrupa'da büyük bir yanmada. 3/Ah-
şap direkler üzerine çakılan çıtalar ya da kamışlar
üzerine sı\a vurularak yapılan duvar ya da tavan.
4/Bayrağın uçkurluk karşısındaki kenan... Isim. 5/
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın bir romanı... Mimar-
lıkta silmelerin ince ve düz bölümlerine verilen ad.
6/Tıpta en gelişmiş görüntüleme tekniğinin kısa ya-
zıhşı... Utanç duyma... Arap abecesüıde bir harf.
II Halk dilinde nisan ayına verilen ad... Satrançta
bir taş. 8/ Halk dilinde termometreye verilen ad. 9/
) Siyah renkli bi* üzüm cinsi. »