Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 2003 PERŞEMBE
4 HABERLER
DÜNYADABUGÜN
ALİ StRMEN
Erbakan Havlu Attı
Erdoğan'a Yolu Açö
Bir zamanlar kimileri, Abdullah Öca-
lan'dan birChe Guevara çıkarmaya çalış-
mışlardı.
Amma da ham hayale dalmışlardı.
Son günlerde kimileri Necmettin Erba-
kan'ın kapısını aşındırmaya başladılar.
Kendisine "Aman git Hoca yat" diye yal-
vardılar.
Yatsaymış, çünkü, Mandela olacakmış.
Hoca sahtecilikten 28 aya mahkûm ol-
muştu, bunun infazı da topu topu on aydı.
Türkiye'de siyasete, yazıya soyunmuş in-
san için on ayın lafı mı olur?..
Sağına dön beş ay, soluna dön beş ay, on-
dan sonra kodese "by -by".
Gel gelelim, hocanın yüreği yetmedi, o ra-
por alarak cezasını bir yıl erteletmeyi yeğ-
ledi.
Kim bilir belki bir yıla kadar sahtecilik su-
çu da ortadan kalkardı ya da yargıya güven-
meyenler, sahtecilere af çıkarırlardı.
Erbakan, kendisiyle aynı suça ortak oldu-
ğu iddia edilenlerin siyasi dokunulmazlık
zırhı altına sığınarak iktidarda otururlarken
hapse girseydi, Erdoğan çok güç durum-
da kalacaktı.
Ama Erbakan havlu attı, Erdoğan'ın yerel
seçimler yolunda önünü açtı.
•••
Yanlış anlaşılmasın! Türkiye'de aklı başın-
da hiç kimse takfyyeci Erdoğan'ın önünü, şe-
riatçının ve de takıyyecinin hası ve bir za-
manlarki çömezinin ustası Necmettin Er-
bakan'ın kesmesinin hesabı içinde değildi.
Böyle bir hesap, kimi oyunlarının önünü
kesmez, olsa olsa sahnelenmesini erteler-
di.
Erbakan'dan Cumhuriyeti ve rejimi kurtar-
masını beklemek, onda bir Mandela görmek
kadar yanlış bir hesaptı.
Üstelik göz ardı edilmemesi gereken bir
nokta vardı, iktidar koltuğuna kimin otura-
cağının dışında, söz konusu iki kişi arasın-
da ideolojik bir çelişki yoktu, maksat aslın-
da birdi de tutulacak yol ayrıydı.
Sonradan çıkan boynuz kulağı geçmiş,
öğrenci hocasından öğrendiği antisemitist
edebiyatı, lafta da kalsa emperyalizm kar-
şıtlığını bırakmış, kendi çıkarlarını keferele-
rin siyasi emelleriyle tevhit ederek, önemli
dış destek sağlamıştı.
Hoca Efendi'nin hesap edemediği buydu.
Türkiye'de laik sistemle dış destek olmak-
sızın savaşmanın mümkünü yoktu.
•••
Kimseyi hapisyatmadığı, davası için mih-
netleri göze almadığı için suçlamak doğru
değil.
77 yaşında bir ben-i âdemi, "Neden ha-
pis yatmadın" diye taan eylemek olmaz.
Hele hele, doktor raporunda da belirtildi-
ği üzere, bilmem kaç türlü hastalığı varsa...
Bizde de nedendir bilinmez, siyasi suçlar-
da pek dikkate alınmayan hastalıklar, sah-
tecilikte, hortumculukta, dızdızcılıkta birden
önem kazanıverir.
Raporlardaki hastalıkların ne cLrecede
ciddi ve geçerli olduğu da ayrı bir tartışma
konusudur ya!
Bir zamanlar gözlerini yitirme tehlikesi için-
de olan bir mahkûm, affedildikten sonra ge-
çen otuz yıl içinde maşallah turp gibi...
Evet, Necmettin Erbakan'ı, davası uğru-
na mihneti göze alamadığı için kınamıyoruz.
Oiayın üzerinde durmamızın nedeni, birza-
manlann kâzib siyasi fatihlerinin gerçekte na-
sıl kişiler olduğunun ortaya çıkmasıdır.
Onlarda Mandela arayanlara ise yalnızca
gülmek gerekir.
Zaten sahtecilikten girip de Mandela ola-
rak çıkmak da mümkün değildir ya!
Hoca iyi etti de rapor aldı, bizim de boşu
boşuna, "Yahu fikirleri ve suç ortakları ikti-
dardayken, adamın kendisi neden içerde?"
diye boşu boşuna hayıflanmamıza gerek
kalmadı.
CHP îstanbul İl Örgütü dokunulmazlıklann kaldınlmasına direnen AKP'ye karşı kampanya başlatü
6
Yaıgıdan kaçanlar' afişte• CHP îstanbul II Örgütü,
dokunulmazlıldann
kaldınlmasıyla ilgili olarak
kafnpanya başlattı. îl
Başkanı Şinasi Öktem,
yerel seçimlere
hazırlandıklan bu süreçte
yurttaşlara AKP'nin gerçek
yüzünü her fırsatta
göstereceklerini söyledi.
OKTAYAPAYDIN
Cumhuriyet Halk Partisı (CHP),
AKP tarafindan sürekli olarak çeşit-
li gerekçeler öne sürülerek ertelenen
"dokunulmazhklann kaldınlması"
konusunu kampanyaya dönüştürdü.
CHP Istanbul 11 Başkanı Şinasi Ök-
tem, Îstanbul genelinde, yargılanma-
lan için haklannda fezleke düzenle-
nen birkısım AKP'li milletvekilinin
fotoğraflannın ve dava konusu suç-
lamalann yer aldığı, çeşitli ebatlarda-
ki 2 milyon afişin yurttaşlara da da-
ğıtılacağı açıklandı. Kampanya ile il-
gili gazetemize değerlendirme yapan
CHP'nin hazuiadığı afişlere yurttaşlar büyük ilgi gösterdi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
tl Başkanı Şinasi Öktem, "İstanbıd-
lulara, AKP'nin gerçek yüzünü gös-
tereceğiz. Temiz siyaset için CHP her
platformda sesini bundan sonra da-
hagürçıkartacakür. Yargıdan kaçan-
lan, halka şikâyet edeceğiz" dedi.
Şinasi Öktem, bu kampanyanın
dokunulmazlıklarla ilgili ilk etkınlik-
leri olduğunu anımsatarak şöyle de-
vam etti: "tstanbul'un dört bir yanı-
nı dokunulmazlık zırhına sığınanla-
nn gerçekyüzlerini deşifre ederekpar-
timizin görüşierini yurttaşlara anla-
tacağzz. Kampanyamız kapsanıında
her gün bir ilçede seçim otobüsleri-
mizle meydan meydan kapı kapı do-
laşarak AKP'Klerin gerçek yüzleri-
ni yurttaşlara göstereceğiz."
Soysal'dan Dinçer'e tepki
'Cumhuriyet
karşıü görüşleri
hâlâ geçerli'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakanlık Müsteşan ve "Kamu
Yönetimi Temel Kanunu" tasansını
hazırlayanlann başında gelen Ömer
Dinçer'in geçen yıllarda yazdığı makaleler
ve konferanslarda Cumhuriyet karşıtı
ifadeler kullanmasına yönelik tepkiler
büyüyor. Bağımsız Cumhuriyet Partisi
Genel Başkanı Mümtaz Soysal, Ömer
Dinçer'in konuşmasının her ne kadar 8 yıl
önce yapılmış olsa da "bugünkü iktidara
yön veren damşmanhkla kamıayıp
Başbakanlık Müsteşan mevkiine gebniş
Cumhuriyet karşıü bir insanın
düşüncelerini yansıtöğını" ifade ederek
şunlan söyledi: "Dinçer'in düşüncelerinin
— ^ — ^ — ^ — — bugünlere ilişkin
endişe verici yönü,
bu kişinin şu anda
gündemi işgal
eden Kamu
Yönetimi Reformu
Tasansı'nın
miman, daha
doğrusu o konuda
dıştan istenenlerin
içteki işbirttkçisi
oluşudur. Ömer
Dinçer, kendi görüşleri iktidara gelse de şu
andaki bürokratik mekanizmayı
kullanmak zonında kalacağı, hatta o
mekanizma içindeki memurian dindar
insanlardan seçse de bunun bile yeterti
olmayacağuu söylüyor. Bu çeşit sözterin
açık anlamı da yine o konuşmadald kendi
sözleriyle oelirienmiş ohıyor. Dinçer,
Türkiye Cumhuriyeti'nin başlangıçta
ortaya koyduğu bütün temel ilkelerin,
laiktik, cumhuriy etçüik ve milliyetçiMk
gibi bütün temel ilkelerin yerini daha
çok kaülımcu daha yerinden yönetimci,
daha Müslüman bir yaprya devretmesi
zorunluluğunu savunuyor. Devletin iç ve
dış potitikasını etkileyen bir kişinin bu
düşünceleri taşımasından daha
korkunç bir şey olabilir mi?"
'ümtazSoysal,
devlet politikasını
etkileyen bir kişinin
bu düşünceleri
taşımasından
daha korkunç bir
şey olabilir
mi" diye sordu.
Başbakan Erdoğan ve DışişJeri Bakanı Gül, 2004 yıta bütçe göriişmelerine katüdı. (Fotoğraf: A A)
Erdoğan 'a gö're dokunulmazlığın konmmasını 'toplum' istiyor
'Siyasialan korunmalı'ANKARA (CumhuriyetBüro-
su) - Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan dokunulmazlığın kaldınl-
masına ılişkm istemlerin "siyase-
ti zayıflattığınT savunarak "siya-
si alanın korunması için" bu zırh-
ta ısrarlı olduklannı söyledi.
2004 mali yılı bütçe görüşme-
lerinde TBMM Genel Kurulu'nda
hükümet adına konuşan Er-
doğan, dokunulmazlığın sı-
nırlanmasıyla ilgili istemin
halktan gelmedığini iddia
etti. "Tophımuntakplerini
siyasetin beiüieyici unsuru ^ ^
hâüne getirdık'' diyen Er- ™
l
"
doğan, dokunulmazlığın sınırlan-
masını "siyasetin zayıflablması
için kullanmakisteyenler olduğu-
nu" savundu. Erdoğan, CHP'li-
lerin "Söz vermiştnıw
diye ses-
lenmeleri üzerine şöyle konuştu:
"Bu konunun siyasi alanın korun-
masuıa bağh olarak ele ahnması
gerekir. Kimse topluma rağmen
yetkivi elinde bulunduramaz,
kimse layüsel değildir. Topluma
rağmen hiçbir karan hayata ge-
çirmiy'onjz." Başbakan, CHP'li-
lerin "Niye Arapça konuşuyor-
sun,Türkçe konuş" diye itiraz et-
meleri üzerine "Bflmeyenler biten-
lerden öğrensin" karşılığını ver-
• Dokunulmazlığın kaldınlmasına
ilişkin istemlerin siyaseti zayıflattığmı
ileri süren Erdoğan bu konuda halktan
bir talep gelmediğini savundu.
nemalarla ilgili ödeme planını
açıklarken kendisine seslenen
CHP Ankara milletvekili Bay-
ram Meral'i azarladı. Meral'in
itirazına Erdoğan, "Sayuı Meral,
bu nemalar kesilirken sen de 50
yeri temsil ediyordun unutma. Se-
nin neyi sa>iuıduğunu da iyi bi-
Briz.Önun için bu konuda konuş-
maya hiç hakkın yok
n
diye tepki gösterdi.
AB'yeuyan
di. 1 yıllık icraatla Türkiye'yi gir-
daptan çıkardıklannı sa\unan Er-
doğan, bütçe görüşmesinde eko-
nomiye ilişkin iyimser değerlen-
dirmesini "borçlanmapriminde-
Id itibara" dayandınrken "Kam-
çıyiğidin elinde ohırsaoborcun an-
lainıvar" diye konuştu. Erdoğan,
Erdoğan, AB'ye dö-
nük uyanlarda da bulun-
du. "Türkiye'yi içineal-
makta tereddüt eden bir AB ken-
di ükelerini inkâr etmiş olur" di-
yen Erdoğan, "AB, siyasi ve stra-
tejik bir misyona sahip ohnak is-
tiyorsa Türkiye'den vazgeçmez,
geçmemehdir. .Ama Arank 2004
dünyanın da sonu değildir" görü-
şünü dile getirdi.
Öktem. ikinci aşamada da doku-
nulmazlık zırhına büriinen diğer mil-
letvekillerinin gerçek yüzlerini hal-
ka anlatacaklarını söyledi.
Seyimlerin yaklaşmasıyla birlik-
te jnuhalefetini arttıran CHP,
AKP'nin yargıyı tıkayan milletvekil-
lerini hedef aldı. Geçen günlerde
CHP genel merkezi tarafindan gün-
deme taşınan dokunulmazlıkJarla il-
gili olarak hazırlanan broşürlerin da-
ğıtımına önümüzdeki günlerde baş-
lanacagı bildirildi. Aralannda eski
başbakan, AKP Genel Başkanı ve Dı-
şişleri Bakanı Abdullah Gül, Içişle-
ri Bakanı Abdülkadir Aksu,
TBMM'nin AKP'li Başkanvekili
Nevzat Pakdil, AKP genel başkan
yarduncılan Dengir Mir M. Firat,
AkifGülle, AKP Genel Sekreteri İd-
ris Naim Şahin'in de yer aldığı 17
milletvekilinin fotoğraflan ile hak-
lannda açılan dava konulannın yer
aldığı broşürde. "Dokunulmazfak-
lar kakhnlsm" başlığı kullanıldı.
Broşürün altuıda ise "Vedahasıvar''
deniierek "Temiz siyaset için CHP"
sloganı kullanıldı.
Cıda ürünleri satacak
Erdoğan
yenibir
şirketkurdu
A\K4RA (ANKA) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, gıda
pazarlaması alanında yoğunlaştığı
ticaret sektöründe büyümesını
sürdürüyor. Erdoğan, kardeşi
Mustafa Erdoğan ve yakın
komşulanyla gıda pazarlaması için
Istanbul'da yeni bir şirket daha
kurdu. Edinilen bilgiye göre,
"Yenidoğan Gıda Pazarlama ve
Ticaret AŞ" adı verilen şirketin
sermayesi 100 milyar lira olarak
belirlendi. Şirkette, Başbakan
Erdoğan yüzde 12, kardeşi
Mustafa Erdoğan yüzde 9 oranında
pay aldı. Şirkete, yüzde 30 hisseyle
Reşat Sözen, yuzde 25 hisseyle
Atilla Özokur,
yüzde 15
hisseyle Ergün
Bodur v e yüzde
9 hisseyle de
Zıya Ögen ortak
oldu. Şirketin ilk
yönetim kurulu
Reşat Sözen,
Atilla Özokur,
Ziya Ilgen ve
Ergün Bodur'dan
oluştu. Başbakan Erdoğan ve
kardeşi Mustafa Erdoğan yönetim
kurulunda görev almadı. Şirketin
ortak ve yöneticilerinden Ergün
Bodur, Recep Tayyip Erdoğan'ın
sahibi olduğu Ihsan Gıda'da da
ortak olarak yer alıyordu. Recep
Tayyip Erdoğan'ın da ortak olarak
yer aldığı "Yenidoğan dda
AŞ"nin gıda, temizlik ve ihtiyaç
maddelerinin toptan ve
perakende ticaretini yapmak için
kurulduğu bildirildi. Şirket bu
amaçla, yerli ve yabancı
kuruluşlarla işbirliği yapacak.
Şirket, satışlannda franchising
yöntemini de kullanacak.
Başbakan
Recep Tayyip
Erdoğan,
kardeşi ve
komşulanyla
birlikte gıda
pazarlama
şirketi kurdu.
Ookunulmazlığım kalksın
CHP'UHakh Ulkü
TBMM'yebaşvurdu
• Izmir Milletvekili Hakkı Ülkü, yaklaşan
yerel seçimler öncesi hakkında olumsuz
propagandalara izin vermek istemediğini
söyleyerek "Aklanmak istiyorum" dedi.
IZIVdR(Cumhuriyet lar yöneltildiğini belirt-
Ege Bürosu) - CHP îz-
mir Milletvekili Hakkı
Ülkü, dokunulmazlığı-
nın kaldırılması için
TBMM Baş-
kanlığı'na baş-
vurdu.
CHP'li Ülkü,
baş\
f
uru dilek-
çesinde, millet-
vekilliğine se-
çilmeden önce
Aliağa Beledi-
ye Başkanı ol-
duğunu anımsatarak bu
süreçte görevi gereği
yaptığı işlerle ilgili ken-
disine haksız suçlama-
ti. Ülkü, yaklaşan yerel
seçimler öncesi olum-
suz propagandalara izin
vermek istemediğini
vurguladığı di-
lekçesinde, "Id-
dialarbenive si-
yasi düşüncemi
incirmektedir.
Bunedenleyar-
gı önüne çıkıp
hesap vermek,
dolayısıyla ak-
lanmak istiyo-
rum. Bunun için de do-
kunubnaznğmun kakb-
nbnasuu istiyx>rum" gö-
rüşüne yer verdi.
AKP'nin kamu yönetimi reformunun baş mimarı, meıkeziyetçiliğe 'inançlan özgür yaşamak için' karşıymış
Dinçer'in derdi İslami demokrasiIŞIKKANSU
ANKARA - AKP hükümetince ha-
zırlanan ve laik, demokratik Cumhu-
riyefin temel ilkelerine aykınlıklar
içerdiği gerekçesiyle eleştirilen ''Ka-
mu Yönetimi Temel Kanunu" tasan-
sının miman Başbakanlık Müsteşan
Prof. Dr. ÖmerDinçer'in geçen yıllar-
da "siyasal tslam" çizgisinde makale-
ler yazdığı belirlendi. Dinçer, bir ma-
kalesinde, "Isiam inananm ortaya koy-
duğu hak ölçükrini yerine geü'rmede
halkmiradesiniönpianaçıkaracak ye-
ni bir demokrasi uyguiamasuıa ihti-
yaç olduğunu" dile getirdi.
Dinçer, CHP Grup*Başkanvekılı AH
Topuz'un gündeme getirdiği ve "Cum-
huriyet kavramının artık bizim için
çok fazla bir mana ifade etmediğini"
sa\ıınduğu "21. YüzyılaGirerken Dün-
ya ve TürkiyıeGündcminde İslam" ad-
lı sempozyumdakı konuşmasınuı dı-
şında, Ensar Vakü başkanlığı da ya-
pan AhmetŞişman'ın sahipliğini, An-
kara sorumluluğunu da bugün Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan'ın danış-
manı olan AKP milletvekili OmerÇe-
Bk'in üstlendığı "BilgiwHflanet" der-
gisüıde çok sayıda makale yazdı.
Derginin "Yaz 1993" sayısındaki ya-
zısında Dinçer. tarım toplumunun tek
gerçeği olan tabiatın yerini günümüz
toplumlannda bilgi xc teknolojiye bı-
raktığını aktararak "Ancak bu gerçe-
ğin bağu yaradcıdan kopuktur. Kendi
varancısından bağını kopararak uzak-
laşan insanuı şimdiük bu bagı kurma
girişûninin ohnamasıendişe\ ericidir"
dedi. Aynı derginin "Bahar 1994" sa-
yısında yayımlanan "Demokrasi Ne-
den îstenir?" adlı makalesinde Dinçer.
"toplumun en üstve büyük birimlerin-
den en alt ve küçük birimine kadar
adem-imerkezi birşekikieörgütienme-
si" gerektiğine değinerek "Böyiece,
halkuıkendisiyleilgili kararlan kendi-
sinin ve yerinde verebileceği bir yapn
ya ulaşdmış olur. Merkezi birörgütJen-
meyaptsmasahiptophımlar.sağhklı bir
kaühnugerçekleştiremezkr" görüşie-
rini savundu. Dinçer'in bu makalesin-
BAŞBAKANLIK MÜSTEŞARI DİNÇER'DEN YAZILI AÇIKLAMA
Görüşlerinin doğruluğunu savundu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık
Müsteşan Prof. Dr. Omer Dinçer. "21. yüzyıla
girerken dünya ve Türkiye gündeminde ısbm"
konulu sempozyumundaki görüşlerine sahip çıktı.
Dinçer, Başbakanlık Basın Merkezi aracılığıyla bir
açıklama yaptı. 19-21 Mayıs 1995'te Sıvas'ta
düzenlenen sempozyumdaki görüşlerinin bir bütün
olarak değerlendirilmesini isteyen Dinçer, yaptığı
çalışmanın "takıyye belgesi türünden yakışıksız
ifadelerle bağlamından kopanldığmı" öne sürdü. O
dönemdeki konuşmasında laıklik ıikesinin yerini
"daha Müshunan bir yapıya devretmesi gerektiğini"
savunan Ömer Dinçer, dün yaptığı yazılı açıklamada
da yaklaşık 9 yıl önceki bu görüşlerinin Türkiye'deki
gelişmelerle doğrulandığını, birçok bilim
adamının da benzer sonuçlara ulaştığını öne sürdü.
de yer alan kimi bölümler şöyle:
•Devletin ideolojik birkarakteri,hal-
kı sadece belirli sınırlar içinde söz sa-
hibi kılmakta; çoğu kere din ve vicdan
özgiirlüğü gibi en tabii insan haklany-
la ilgili talepler dahi devletin katı ce-
zalandırma gücü karşısında bastınl-
maktadır.
• Islam inancında halkın katılımcı
yönetim yaklaşımını engelleyecek her-
hangi bir hükmün bulunmadığı ve hat-
ta Kuran-ı Kerim'in 'danışnuz' emri
sebebiyle, insan fitratına daha uygun
olduğu belirtilebilir.
• Ülkemizde mevcut demokratik
uygulamalann muhtevasına bakıldığı
zaman, özürlü olduğu ve ınsanın bu ih-
tiyacına yeteri kadar cevap veremedi-
ği görülmektedir. Dolayısıyla, Islam
inancının ortaya koyduğu hak ölçüle-
rinı yerine getirmede halkın idaresini
ön piana çıkaracak, aktif katılımı sağ-
landjğı yeni bir demokrasi düşüncesine
ve uygulamasına ihtiyaç olduğu söy-
lenmelidir.