Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 OCAK 2003 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kuttur(« cumhuriyet.com.tr 15
KULE CANBAZI SUNAYAKIN
ŞiirdeAmerikalılan geçtikA merika'nın Chicago kentin-
/% de, 1912 yılından beri ya-
A-9 yımlanmakta olan "Po-
A. -A. etry" adlı şiirdergisine,bir
şiirseverin 100 milyon dolar bağışla-
dığı haberinin gazetede yer alması
üzerine "Ama Sunay Bey bu hak-
sızlık" diyen birçok okurum aradı
beni. "Haksızlık", Amerikah bir
"şakacı ozanın" yaptığı şu öneri-
deydi: "Pasifik Okyanusu ortasın-
daki Marshall Adası Cumhuriye-
ti'ni satın alsak çok hoş olur. Bu
adanın 'gayri safi iç üretim değeri"
90 milyon dolar olduğu için adaya
kolayca sahip olur ve dünyanın ilk
'Şiir Cumhuriyeti'ni ilan ederiz."
Dünyanın ilk "Şiir Cumhuriye-
ti" 1992 yılının 9 Mayıs günü îstan-
bul 'da ilan edildi!.. Amerikah şairler-
ie ortak yanımız, Şiir Cumhuriyeti 'ni
bir adacıkta, Kız Kulesi'nde ilan et-
memiz. Ama, tek benzerlik budur;
çûnkü, biz "Atak" adlı balıkçı mo-
toruyla Salacak'tan yola çıktığımız-
da, adayı satın almak için para taşı-
mıyorduk yanımızda. Raflan şiir ki-
taplanyla dolu, küçük bir kitaplık gö-
türüyorduk Kız Kulesi'ne. Yani, Şi-
ir Cumhunyeti paranın değil, şiirin
gücüyle ilan edilmiştir.
'Amerika şiir istlhbaratr
Amerikalı şairlerin akıllanna an-
cak, servete konduklannda böyle bir
fikir gelebilirdi zaten. Dünyanın her
yerine paranın hükmettiğine inanan-
lann tapınağı olan Ikız Kulelerin yı-
kılması bile uyandırmamış onlan.
Yine de bu düşünce, satın aldıklan
Bikini Adası'nı bombalayıp doğayı
yok etmelennden daha iyidir... Ve iti-
raf etmeliyim ki, yaratıcıhklan, düş-
leri bizdeki sözümona kimi "şa-
ir!"lerden daha ileride. Dünyamn
"ilk" Şiir Cumhunyeti olan Kız Ku-
lesi 'nde şiir akşamlan düzenlerken,
düşlerimizi, emeğimizi karalamaya
çahşanlar "Amerika Şiir tstihbara-
tı"na mı çahşıyorlardı yoksa?
26 Arahk 2002 tarihli Cumhuriyet
gazetesinde yer alan, Engin Aş-
kın'ın konuyla ilgili haberinde şöy-
le deniliyor: "Kuzey Amerika'da
kendilerini özgün bir evrenin bi-
reyleri olarak gören ve sanatsal
çevrelerini 'birulus' diye değerlen-
diren ozanlar 'Şiir Ulusu'nun Chi-
cago'daki utkusunu kıvançla kut-
luyorlar."
Biz ise, "sanatsal çevre"nin dışı-
na çıkıp, kitapseverlerle kutladık Şi-
ir Cumhuriyeti'ninkuruluşunu; pos-
tacı Mario Himenez'in Pablo Neru-
da'ya dediği "Şiir, yazanın değil,
ihtiyacı olanındır" sözüne inanmış-
tık çünkü. Şiir Cumhuriyeti'ne gel-
mek için, yanınızda bir şiir kitabı ge-
tirmek yetiyordu. Dileyen herkes şi-
ir okuyabiliyordu Kız Kulesi'nde.
Şairler ve şiirseverler Üsküdar'dan
kalkan motorlarla birlikte yolculuk
ediyorlardı. Bir şiir akşammda, mo-
toru kaçıran şair tdris Atmacanın
kiraladığı kayıkla kuleye doğru kü-
rek çekişi hâlâ gözümün önündedir.
Her etkinlik öncesinde, dalgalann
adacığa bıraktığı pislikleri toplardık.
Sahi, kaç kez süpürdük Kız Kule-
si'ni!?. Şiirseverleri ellerimizdeki
üzüm sepetleriyle karşılardık. Kış
aylannda da, kulenin içinde toplanır,
rüzgânn titrettiği yüzlerce mumun
ışığında okurduk şiirlerimizi. Yalnız-
ca Istanbul mu, dünyanın hiçbir ye-
rinde şiire böylesine yakışan buluş-
malar yaşanmamıştır. Ama, yüzümü-
zün gühnediği şiir toplantılan da yok
değildi!.. Sıvas'ta yakılanlann ve
Uğur Mumcu'nun anısına kulede
bir araya gelip, onlan şiirlerle anma-
mız gibi.
Bir annedir Kız Kulesi.'
"Poetry" dergisine servet bağışla-
yan Ruty Lilly, 80 yaşında bir "bü-
yükanne" imiş. Bizim Şiir Cumhu-
riyeti'nin de "büyükanneleri" var-
dı. Onlann paralan yoktu belki ama,
şiir akşamlannda acıkanlan düşüne-
rek yaptıklan poğaçalan, börekleri
kuleye taşıyacak denli zengin yürek-
leri vardı. Istanbul, sen evlerindeki
fmnlannda, dünyanın ilk Şiir Cum-
huriyeti'ni doyurmak için hamur iş-
lerinin pişirildiği bir kentsin!.. Ve bu
güzelliğin, şair Turgay Fişekçi'nin
dizeleriyle ölümsüzleşmiştir:
Bir annedir Kız Kulesi
Elinde fınndan yeni çıkmtş
Yanmtş şeker ve un kokan
Bir kekle yanımıza gelir
akşamüstleri
İçine şiirinizi koyun
Şiirseverler, yaşlı kadmlann yan-
lannda getirdikleri börekJeri, çörek-
leri martılarla paylaşırlarken ortaya
şiir gibi değil, şiirin ta kendisi bir
görüntü çıkıyordu. Şair dostum Er-
dal Alova'nın danlmayacağını uma-
rak, bana el yazısıyla armağan etti-
ği ve yayımlanmamış ikı dizesini de
ben, sizlerle paylaşmak istiyorum:
Kız Kulesi;
meçhul martı anıtı!
Kız Kulesi Şiir Cumhuriyeti'nde
yaşanılan iki "büyükanne" öyküsü
vardır: Ilki, şiir akşamı katılanlan ta-
şıyan bir motorun adacığa yaklaş-
masıyla başlar... Kuleye burun kıs-
mından yanaşan motordaki yolcula-
nn inmesi için yardımcı olurken,
yaşlı bir kadmın yerinden kalkmadı-
ğını gördüm. Herkes inmişti ama o,
ıki eliyle kucağındaki çantasını sım-
sıkı tutmuş bir şekilde oturuyordu.
"Teyzeciğim gelin, inmenize yar-
dım edeyim" dediğımde gülümse-
di: "Sağ ol evladım, ben Eminö-
nü'nde ineceğim!.."
"Büyükanne"ye burasının Kız
Kulesi olduğunu, motorla beraber
Üsküdar'a geri dönebileceğini söy-
leyince, "Nee, Kız Kulesi mi?" di-
yerek bakışlannı kulede gezdirdi ve
elini uzatırken şunlan söyledi: "Ço-
cukluğunıdan beri hep buraya gel-
mek isterdim, hiç innıez miyim..."
Yaşlı kadının sakladığı ;llr
Ücinci öykünün başlangıcı ise bir
"büyükanne"nin yanıma yaklaşa-
rak, "Affedersiniz, acaba ben de
bir şiir okuyabilir miyim?" deme-
sidir. Sırası gelen büyükanne mikro-
fonu eline aldığmda, dört yıl önce
kaybettiği kocasını anarak başlar ko-
nuşmasına. Kocası hiçbir şeyini ek-
sik etmemiş, gezdirmiş tozdurmuş,
hatta bir seferinde Avrupa'ya bile
götürmüş. Büyükanne, birbirlerini
çok sevdiklerini söyledikten sonra
elinde tuttuğu kâğıdı açtığında, din-
leyiciler gibi ben de, kocası için yaz-
dığı bir şiir okuyacağını sanmıştım...
Ama, büyükannenin "Aslında beni
kocamdan önce isteyen biri var-
dı" sözleri şaşırtır herkesi: "Olma-
dı, babam o çocuğa vermem seni
dedi. îyi de yaptı, Allah razı olsun
babamdan... Kocam bir dediğimi
iki etmedi, çok gezdirdi beni; se-
verdi gezmesini rahnıetli. Beni ilk
isteyen çocuk bir şiir yazmışn ba-
na. Elim varmadı yırtıp atmaya,
kıyamadım, sakladım o şiiri. Ge-
lirken yanımda getirdim.. Okuya-
cağımdan enıin değildim, ama si-
zi dinlerken okumaya karar ver-
dim!.."
O yaşlı kadının sözlerini ve îstan-
bul'un bir çekmecesinde yıllardır
saklanan bir şiirin Kız Kulesi'nde
gün ışığına çıkarılıp okunmasını bir
ödül olarak kabul ediyorum... Ve,
Cemal Süreya'mn "Kızkulesi'nin
düş getiren pay senetleri/kısa gün-
de kapış kapış gitti" dizelerindeki
düş senetlerinden kendini mahrum
bırakanlara çok şaşıyorum!..
Evet, dünyanın ilk Şiir Cumhuri-
yeti'ni Amerikalılar değil, biz kur-
duk. Belki de, ilk kez bu konuda geç-
tik Amerikalılan!
Kız Kulesi'nde ilan edildi Şiir
Cumhuriyeti; sırtı Amerika'ya dö-
nük, kapısı Anadolu'ya açılan Kız
Kulesi'nde...
Bugün ise işgal altında!
Hasan Zengin'l yltlrdik
Sanat dostuna
son veda
Kültür Ser\isi - Şanat dünyası bir dostunu daha
kaybetti. Istanbul'da 12 tiyatro ve sinemanın kurucu-
su, saftat ve iş dünyasımn saygın isimlerinden işada-
mı Hasan Zengin, 3 Ocak 2003 Cuma günü öğle sa-
atlerinde tedavi görmekte olduğu Haseki Hastane-
si'nde 79 yaşında kalp yetmezliğinden yaşama veda
etti.
Şimdi Semaver Kumpanya adıyla hizmet veren Çev-
re Tiyatrosu'nun önünde Işıl Kasapoğlu ve Şemaver
Kumpanya oyunculannca adına bir anma töreni dü-
zenlenen Hasan Zengin'in cenazesi Kocamustafapa-
şa'daki Şümbül Efendi Camii'nde kılman ikindi na-
mazının ardından
Kozlu Aile Mezarlı-
ğı'nda defhedildi.
Memleketi Art-
vin'den 1948 yılında
geldiği Kocamusta-
fapaşa'da müteahhit-
likyaparakbaşladığı
iş yaşamına sadece
konut değil, kültür-
sanat mekânlan da
inşa ederek ve işlete-
rek devam eden Ha-
san Zengin bir dö-
nem 'Tiyatrolar
Krah' olarak nite-
lenmiş, Altan Erbu-
lak, Nejat Uygur,
Metin/Nevra Serez-
li, Hulusi Kentmen,
Adile Naşit, Ayşen
Gruda,HalitAkça-
tepe, Hadi Çaman,
Sadri Alışık, Çolpan İlhan, Levent Kırca, Haldun
Dormen, Ercan Yazgan, Suna Keskin, Yıldız Ken-
ter, Şükran Güngör, Müşfik Kenter gibi saygı ve
dostluklanna sahip olduğu sayısız usta sanatçıyla yıl-
larca çalışmış, onlarca projeye fıkir babalığının yanı
sıra bizzat imza atmıştı.
Zengin, kurduğu tiyatro ve sinemalarla (Çevre Ti-
yatrosu; Türk Yazarlar Tiyatrosu; Aksaray Köşebaşı
Tiyatrosu; Tiyatro Zengin; Çoruh Sineması; Özkan
Sineması; Özlem Sineması; Sinema Zengin KMP; Si-
nema Zengin Taşlıtarla; Sinema Zengin-Zeyrinburnu;
Sinema 7-Zeytinburnu) toplumun her kesiminden in-
sanı tiyatro ve sinemanın büyülü dünyasıyla kesinti-
siz buluşrurmuş, bir sanat ve sanatçı dostuydu.
Serdar Tekebaşoğlu'nun heykel sergisi Bir Kültür Sanat Merkezi'nde
Porselen bedene büründüKültür Servisi - Bir Kültür Sanat
Merkezi'nin 'Bir Galeri' bölümünün bu
ayki konuğu heykeltıraş
Serdar Tekebaşoğlu.
Çalışmalannda
şekillendirme ve
renklendirme
özelliklerinden
dolayı
malzeme
olarak
porseleni
tercih eden
sanatçının
heykel sergisi
18 Ocak'a dek sürecek.
Sergilediği porselen gövdeler
ile insan bedeninin kullanım alanmın
sınırlannı genişleten sanatçı, heykel
sanatı açısından yenilikçi çalışmalar
ortaya koyuyor yeni sergisinde.
Tekebaşoğlu, bir kabuk gibi iskeleti
kuşatan derinin ya da tam tersi
deriyi taşıyan iskeletin bir gövdeyi
oluşturan ana parçalannı kusursuz
bir anatomi ile bir araya getiriyor.
Yaşanılana ve yaşanmışlığa ait
yapılardan oluşan formlannda değişimi
yakalayan Tekebaşoğlu,
bu duyguyu renkli veya renksiz
katmanlar, boşluklar, içe ve dışa
salınımlarla ortaya koyuyor.
Porselenin getirdiği teknik zorluklan,
farklı malzeme desteğiyle gidermeye
çalışan ve bu nedenle de sürekli
olarak bir yenilenme sürecini
yaşayan sanatçının bu son sergisi,
çalışmalannda ulaştığı son
noktayı da belirliyor.
(Serdar Tekebaşoğlu 'nun sergisi
18 Ocak 'a kadar Bir Kültür Sanat
Merkezi 'nde. 0 212 291 28 71)
Kültür Bakanı Hüseyin Çelik'in de katıldığı toplantıda uzlaşmaya vanldı
Ulusal Sinema Kunımu kurulacak
Kalbine yenik düştü.
Kültür Servisi - 3257 sayılı
Sinema, Video ve Müzik Eserle-
ri Kanunu'nda yapılması zorun-
lu görülen değişiklikler ile sine-
ma alanında gerçekleştirilebile-
cek kurumsal düzenlemelere iliş-
kin görüş ahşverişinde bulunmak
üzere, 24 Arahk 2002'de, Istan-
bul Atatürk Kültür Merkezi'nde
Kültür Bakanı Doç. Dr. Hüseyin
Çelik başkanlığında sektör tem-
silcilerinin katılımıyla bir toplan-
tı düzenlendi.
Toplantıya Sinema Oyuncula-
n Deraeği (SODER),-Sinema
Emekçileri Sendikası (Sine-
Sen), Kısa Fümciler Derneği,
Fihn Yapımcılan Derneği (Fl-
YAP), Türkiye Sinema ve Au-
diovisuel Vakfı (TÜRSAK), Si-
nema Eseri Sahipleri Meslek Bir-
liği (SESAM), Oyuncular Mes-
lek Birliği (Oyuncu- Bir), Belge-
• Daha önce bakanlık tarafından hazırlanan
"Türkiye Ulusal Sinema Kurumu'nun Kurulması
HakJcmdaki Kanun Tasansı Taslağı" yeniden
düzenlenerek tüm kamuoyunun tartışmasına açılmak
üzere 26 Aralık 2002 itibanyla Kültür Bakanlığı'nın
web sitesinde iletime sunuldu.
sel Sinema Eseri Sahipleri Mes-
lek Birliğj (BSB), Türk Sinema
Vakfı (TÜRSAV), Film Yönet-
menleri Derneği (Film-Yön),
Çağdaş Sinema Oyunculan Der-
neği (ÇASOD), Istanbul Fotoğ-
raf \ e Sinema Amatörleri Derne-
ği (IFSAK), Istanbul Kültür ve
Sanat Vakfı (İKSV), Sinema Ya-
zarlan Derneği (SlYAD). Film
Ithalatçılan Derneği gibi sinema
alanında faaliyet gösteren mes-
lek birlikleri, dernekler ve vakıf-
lann temsilcilerinin yanı sıra Mi-
mar Sinan Üniversitesi, Bilgi
Üniversitesi, Eskişehir Anadolu
Üniversitesi gibi üniversitelerin
sinema alanında faaliyet göste-
ren bölümlerinden öğretim üye-
leri de katıldı.
Toplantıda Bakan Çelik, Türk
sinemasının bir sektör olarak
canlandınlması ve yabancı eser-
ler karşısında rekabet gücünün
artınlmasıyla dünya pazannda
pay sahibi olmasının amaçlandı-
ğının altmı çizerken birlik, der-
nek. vakıf gibi sivil toplum ör-
gütlerinin temsilcileri ile öğretim
üyeleri de sinema alanında ger-
çekleştiribnesi zorunluluk arz e-
den kurumsal yapılanmaya iliş-
kin görüş ve önerilerini sundular.
Türkiye'de bir ulusal sinema
kurumunun kuruhnası hususun-
da uzlaşma sağlanan toplantı so-
nunda daha önce bakanlıkça ha-
zırlanan "Türkiye Ulusal Sine-
ma Kurumu'nun Kurulması
Hakkındaki Kanun Tasarısı
Taslağı" yeniden düzenlenerek
tüm kamuoyunun tartışmasına
açılmak üzere 26 Arahk 2002 iti-
banyla Kültür Bakanhğı 'nın web
sitesinde iletime sunuldu.
Taslağa ilişkin görüş ve öneri-
ler bir ay süreyle 'www.kul-
tur.gov.tr' üzerinden bakanlığın
web sitesine iletilebilecek ve bu
süre sonunda gelen görüşler doğ-
rultusunda son hali verilecek
olan taslak, kanun tasansı haline
getirilerek hükümete sunulacak.
Hasankeyf'in sessiz çığlığı
• Kültür Ser\isi - Celal Başlangıç'm
projelendirdiği ve Kemal Uzun'un
yönettiği 'Hasankeyf'in Sessiz Çığlığı'
belgeseli 15 Ocak'ta Kadıköy Liman
Kahvesi'nde gösterilecek. Insanlığa,
yitirmek üzere olduğu eşsiz bir kültürel
mirasın dününü, bugününü anlatan
belgesel, saat 20.30'da yönetmen Kemal
Uzun'un sunumunun ardmdan başlayacak.
Birçok festivalde de gösterilen belgesel,
yapımı sürmekte olan Ilısu Barajı'nuı
yakında devreye girmesiyle ortadan
kalkacak bir kentin tarihini özetliyor.
(Adres : Kadife Sok. No:37 /Kadıköv Tel :
216 349 9818)
1
Jazz Günleri' başlıyor
• Kültür Servisi - Akbank Külrür Sanat
Merkezi ilk defa düzenlediği 'Jazz
Günleri'nde ocak ayı boyunca caz
ustalannı ağırlayacak. 7 Ocak'ta
başlayacak olan 'Jazz Günleri' kapsamında
gerçekleştirilecek 6 konserde, Tuna Ötenel
Trio, Kent Mete Trio Function, Modem
Jazz Trio, Önder Focan - Focan Quartet,
Fragile Funk, Neşet & Nüket Ruacan gibi
önemli caz sanatçılan olacak.
Jazz Günleri'nin programı şöyle: 7 Ocak
Tuna Ötenel Trio, 8 Ocak Kent Mete Trio
Function, 14 Ocak Modern Jazz Trio, 15
Ocak Focan Quartet, 22 Ocak Fragile
Funk, 29 Ocak Neşet & Nüket Ruacan.
Konserlerin başlama saati 20.00.
(Konser biletleri Akbank Külrür Sanat
Merkezi veya Biletıx gişelerinden satın
ahnabilir. Tel: 0 212 252 35 03)
'Böyle Devam Edemeyiz1
• Kültür Servisi - Tem Yapım'ın Böyle
Devam Edemeyiz' adlı gölge - kukla oyunu,
bugün saat 16.00'da Oyun Atölyesi'nde
sahnelenecek. Tek perdelik olan oyunu,
Ayşe Selen, Şehsuvar Aktaş ve Bilge
Gültürk hazırladı. Masal ve rüya
tekerlemelerinden yola çıkılarak
oluşturulmuş bir tekerleme olan 'Böyle
Devam Edemeyiz'de Ayşe Selen ve
Şehsuvar Aktaş rol alıyor. (0 216 345 39 39)
Boratav Arşivi'nden 5. kitap
• Kültür Servisi
- Kültür Bakanhğı
ve Tarih Vakfı 'nın
desteğiyle Pertev
Naili Boratav
Arşivi'nin
beşınci kitabı
olarak 'Halk
Hikâyeleri ve
Halk
Hikâyeciliği'
yayımlandı. Bu
kıtapta Boratav,
yalnızca iki
yüzü aşkın halk öyküsünü incelemekle
kalmıyor, aynı zamanda bu öyküleri konu,
biçim ve tarzlanna göre sınıflandunyor.
Boratav Arşivi, Türkiye'nin birçok
yöresinde derlenmiş masal, halk hikâyesi,
türkü, halk tiyatrosu, etnobotanik, halk
tıbbı ve astronomisi, şarkı, tekerleme, şiir,
fıkra ve atasözü gibi, halkbiliminin hemen
her alanına ait malzeme ile çeşitli
incelemeleri kapsayan yaklaşık 80 bin
sayfalık belgeyi, görsel ve işitsel
malzemeyi içeren arşivi araştırmacılara
açabilmek amacıyla başlatıldı. Arşivin
derlenmiş halkbilimi malzemesinden
oluşan, Nanterre Üniversitesi'nden gelen
bölümü BBM'de kullanıma açıldı.
En iyi film Sam Mendes'in
• LONDRA (BBC) - 'Las Vegas Film
Eleştirmenleri Derneği'ödülleri
sahiplerini buldu. 'En iyi Film' ödülü,
Sam Mendes'in yönetmenliğini yaptığı
'Road to Perdition' adlı filme verildi.
George Clooney'nin ilk yönetmenlik
denemesi olan 'Confessions of a
Dangerous Mind', 'En iyi Görüntü'
ödülünü kazanırken bir başka oyuncu
kökenli yönetmen Denzel Washington da
'En tyi Yönetmen Ödülü'nü, Sam
Mendes ve Spike Jonze ile paylaştı.
Kuruluş, 'Yüzüklerin Efendisi' serisinin
ikincisi 'Ikiz Kuleler'i dört dalda
ödüllendirdi. Nicole Kidman, Virginia
Woolf'u canlandırdığı 'The Hours'daki
rolüyle 'En iyi Kadın Oyuncu' ödülünün
sahibi oldu. 'En iyi Erkek Oyuncu'
ödülünü ise 'Gangs of New York'taki
oyunuyla Daniel Day-Lewis aldı.
BLGLN
• ATAKÖY KEV SALONU'nda
20.00'de 'Ladies First Symphony
Orchestra' konseri. Şef: Gürer Aykal.
(0 212 323 41 40)
• RİTÜEL KİTAP-KAFE'de 20.00'de
Vedat Sakman'ın müzik dinletısi.
(0 212 243 13 91)
ÜZAKDOfiüriUMFESTJVİUjTMDeBUGÖn
• İZMİR SANAT BÜYÜK
SALONU'nda, saat 16.00'da Tsaji
Hajiki'nin Samurai X', 18. 30da Koji
VVakamatsu'nun 'Melek Hapı' filmi
izlenebilir. (0 232 483 63 34)