25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 OCAK 2003 PAZAR 10 P A Z A R Y A Z E L A R I dishab@cumhuriyet.com.tr Kahveniz kanlı mı olsun gözyaşlı mı? Bir pazar sabahı uyanıyor, gazetenize bir göz atıyor, duşunuzu alıp "Bu güzel tatfl gününde bir kafeye kahvalüya gideyim" diye düşünüyorsunuz. Kafeler, açık büfe pazar kahvaltısı için farklı fiyatlarda, birbirinden cazip mönülerle müşteri tavlamayı başanyor. Sütlü- sade, ttalyan-Avusturya ya da Fransız tarzı kahvenizi ısmarlayıp açık büfenin, sizi baştan çıkaran kahvaltıhklanna yöneliyorsunuz. Belki de mönüdeki bir kahvaltı çeşidi size daha uygun geliyor ve onu ısmarhyorsunuz. Büyük tabağın içinde salamlar peynirlerle dans ederken kenarlannı kiviler, mangolar, avokadolar ve frenkfesleğeni süslüyor. Paranın satın alamayacağı bir şey yok düşüncesiyle, saldınya geçiyorsunuz tabağa. Ardından bir kahve daha ısmarlıyorsunuz. Garson, belinde beyaz önlüğüyle, kahve makinesine yönelip taze çekihniş kahveyi makineye yerleştiriyor, makineden çıkan gürültüye kulaklan aşina etrafa bakınırken, fıncanınız mis gibi kahveyle doluyor. Almanya'nın kahve yetiştirilebilecek iklime sahip olmadığını tahmin edemeyen yoktur. Tropikal ^~~"~^~" meyveler gibi kakao ve çay da ithal malı. Sanayı ülkesi olmanın getirdiği avantajlar bununla sınırh değil ama, ben yazımı tarunla sınırladım. Türkiye'nin tanm alanında kendine yetebilen 7. ülke olduğu, yakın zamana kadar bir gerçekti. Bu her ne kadar nostaljik bir gurur kaynağı olsa da Ekvador kadar gururlanamayız. Çünkü orada, bizde yetişmeyen meyve ve sebzeler de yetişebiliyor. Bunun kime yaran var diyeceksiniz. Yanıt çok basit: A\Tupalılara. Nasrettin Hoca'nın dediği gibi, "Parayı veren dödüğü çalar". 3. dünya ülkelerinde, düze çıkamayan ekonomi, Avrupa'nın işine geliyor. Yoksa Avrupa'nın işine gelmediği için mi bazı ülkelerin ekonomileri düze çıkamıyor? Düze çıkanlar, bu besin maddelerinin Avrupa'ya son derece uygun fiyatlarla gelirken yerleştirildikleri kasalar. Getirildiği ülke halkı tarafindan tadı neredeyse unutulmuş bu gıdalar, nasıl oluyor da, Avrupa'da daha ucuza satışa sunulabiliyor? Üstelik de ithal malı BERLIN statüsündeyken. Öyle ya benim bahçemden elmamı kopanp yemem başka, bunu kasabanın pazanna gidip satmam başka, bir de üstüne üstlük, bunu aracı fîrmalarla, artı yan masraflarla üstelik denizaşın ülkelere satmam başka. Ama söz konusu elma ağacı, bir zamanlar Avrupa'nın sömürgelerinden birindeyse, dış borçlan nedensel. Kapanacağı yerde kabanyorsa, Avrupa'nın para birimleri, Elma Ağacı Cumhuriyeti'nin para biriminden kat be kat daha üstünse işler değişiyor. Ee ne şimdi Avrupalırun mı suç? Bu güzel iklimi olan ülkeler, bir de doğal güzellikler içinde yaşıyorlar ama sanayi toplumu olmamışlar ki. Olsalarmış. Madem Avrupalılar ileri medeniyet seviyesine ulaşıp sanatta ve bilimde de ilerliyorlar ve sabahtan akşama kadar çalışıyorlar, bu küçücük kıta yetmiyor tabii adamlara. Bilimde ilerlemenin verdiği avantajlara, tatmin olmayan ego ve materyal hırsı ekleniyor. Bu arada dünyadaki diğer bütün ırklardan ve milletlerden daha üstün olduklan inançlan da var. Bu arada artık Kızılderili ve Aborijinler tükeniyormuş,bu da onlann sorunu _ _ ^ _ değil. Yada ~ " ~ ~ ^ Afrikalılar gibi kendi topraklannda köle olsalardı. Dağdan gelip bağdakini kovmanın yanı sıra, soykınm, kültürkıyım, dilkıyım, işkence, tecavüz vb... tşte medeniyet ve demokrasi böyle şeyleri beraberinde getiriyormuş demek ki beyaz adamın perspektifınde. Sonuçta dar gelen kıtalannı aşıp Amerika'yı, Avustralya'yı hatta Alaska'yı, Yeni Zelanda'yı, Afrika'yı ele geçirdiler, ama hâlâ yetmiyor. Petrolü, uranyumu, altını olan başka yerlere de özenle(!) servis yapıhr. Biz onlar kadar akıllı değiliz tabii, olsaydık kalkınırdık. Adamlar hem birçok şeyi başanyorlar hem bizim yerimize düşünüyorlar ve bizim için uyguluyorlar. 3. dünya ülkelen de hâlâ açlık, yolsuzluk, suç, işsizlik gibi sorunlanna rağmen, Avrupalının çok ucuza kapattığı meyve-sebzeleri fazla görüyor. Bu yıl da kahve içme kardeşim, Avrupalı ağabeylerin, sabah çalışmaya başlamadan önce kahvesini yudumlayacak ki, zihni daha çok açılsnı, senin için de düşünsün. RANU BtKTEK UmutTürk'ün ekmeği... Belçika'da 2002 yılı, resmi ölçümlerin başladığı 1833'ten bu yana en yağışlı ve sıcak ikinci yıl olarak kayıtlara geçerek uğurlandı. Hava sıcaklığı 2002 yılında 11.2 dereceyle 9.8 derecelik Belçika ortalamasının çok üstünde seyretti. Ortalamanın 780 mm. olduğu Belçika'da 2002 yılında metrekareye 107 7.8 mm. yağış düştü. En çok yağış alınan yıl olarak ise istatistikler 2002'den 11 mm. daha fazla yağış kaydedilen 2001 'i gösteriyor. Zaten aşın yağışlar nedeniyle nehirlerde su seviyesinin yükselmesi ve Belçika'nın bir bölümünün yeni yıla sular altında girmesi bu durumu fark etmemiz için istatistiklere bile gerek olmadığını gösterdi. Kurtarma ekiplerinin, 2003'ün ilk gününde sular altında kalan bölgelerde, Noel Baba'dan yılbaşı hediyesi bekleyen halka evlerini koruması için kum çuvallan dağıtması, 2003 yüının da yağışlı geçeceğinin ilk betirtileriydi. Aralık ayının 2. yansında 10 günlüğüne gittiğim Türkiye beni beyaz gelinlik giyerek karşılamıştı. Döndüğümde ise Belçika'yı sular altında buldum. Türkiye'de görüştüğüm sanat yönetmeni-karikatürcü arkadaşım Özcan Çahşkan'ın -Biz senden Belçika'yla Ogili konulan yazmanı bekfiyoruz" şeklindeki uyansı doğrultusunda, bu yazımda, çok istememe karşın Türkiye izlenimlerimi yazmayacağım. Ancak dikkatimi çeken bir gözlemimi aktarmak istiyorum. ABD kamuoyu şirketi PEW'in araşnrmasına göre "dünyanm en mutsuz insaıuarTnın yaşadığı Türkiyemizde insanlanmızın aşın umutlu ve iyimser olması beni BRÜKSEL ERDİNÇ UTKU şaşrrttı. Yanı başında savaş tamtamlanmn çahndığı halkımız özellikle gelecekten ve AKP iktidanndan çok şey bekliyor. Belçika'ya döner dönmez bir gazetemizin internet sitesinde rastladığım "2003'ün sizin için iyi bir yıl olacağına inamyor musunuz" sorusunun sorulduğu ve 3096 kişinin yanıtladığı ankette haüormznı yüzde 63'ünün bu soruya evet yanıh vermesi ve birazdan Belçika'yla ilgili olarak aynntılannı vereceğim 70 ülkede yapılan bir araştırmada TürkJerin 2003 yıh için en iyimser düşünen ulus olarak çıkması bu gözlemimi destekler nitelikte. Sadece 2003'ün Belçika'da genel seçim yılı olması nedeniyle, seçim yatınmı olarak alınan hükümet kararlanna Paraşüt Makzya'nın başkenti Kuala Lumpur'da düzenlenen paraşürJe aüama yanşmasına 15 ülkeden yüzlerce sporcu kaülryor. 421 metre yüksekliğindeki tetekomünikasyon kulesi KDden atlayan paraşütçüler akrobatik yetenekierini sergjKyor. Avustraryalı paraşütçü Paul Brauer dün aüayışını gerçekleştirirken çok eğleniyor gibi görünüyordu. (REUTERS) Tımsatüarın cinsiyeti meselesi Efendim, insan ta Amerika'nın en ılgi çekici, en havalı, en zengin ve de lüks yerlerinden birine gider de orayla ilgili bir şey anlatmak istediğinde ilk aklına bu mu gelir diye sorulabilir. Ama bu mesele beni çok şaşırttı. O yüzden önce onu paylaşmak istedim. New York, Washington ya da dizilerden artık sokaklannı bile ezberlediğimiz San Fransisco değil de Miamı'ye gitme firsatı doğdu diye önce ne hissedeceğimi bilmemiş biraz kanşık bir ruh haline büriinmüştüm, ama gittikten sonra öğrendiğim bu mesele, yani Amerika timsahının (alligator) cinsiyet meselesi, beni epey etkilemişti. Yani oraıun sosyopolitik durumu, ekonomik yapısı gibi daha ulvi meseleleri yanında bu hayvanlann bu kadar ilgi çekeceğini hiç kimse tahmin edemezdi tabii... Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı UmutOran'ın, Dünya Hazır Giyim Konfederasyonu Başkanlığı'nı devralması münasebetiyle gittiğimiz Miami'de bize, dünyanın en ^ ~ ~ ~ ^ ^ geniş bataklık bölgelerinden birine Everglades'te bir tur yaptırdılar. Burada timsahlar, kaplumbağalar, renkleri itibanyla çizgi filmlerden firlamış gibi duran kuşlar ve ilginç bitkiler var. Timsah diyoruz, ama orada olmaktan büyük keyif aldığı her halinden belli olan görevliden öğreniyoruz ki bu hayvanlar, Amerika timsahı... Yani bunlar da onlar gibi kocaman ağızlı, sürüngen, görünüşleri aynı. Hatta boyu iki buçuk-üç metreye kadar uzayabileni de var. Ancak bu sürüngenlerin nesli tükenmek üzere ve MIAMI OLCAY BÜYÜKTAŞ I korunmaya alınmışlar. Meselenin en can alıcı noktası da burası. Bu Amerika timsahlanıun cinsiyetleri onlann yumurtadan çıktığı 1 hava sıcaklığına göre netleşiyor. 22 derecenin altında yumurtadan çıkanlar erkek, 24 derecenin üstünde çıkanlar dişi oluyor. Yani yazın yumurtadan çıkanlar dişi, kışın çıkanlar erkek de diyebiliriz. Bu iki sıcaklık arasında yumurtadan çıkanlar ise cinsiyetsiz oluyor. Yani üreyemiyor. Görevli diyor ki "Bu hayvanlann soyu tükeniyor. Başta ozon tabakası olmak üzere bir sürii etkenden dolayı hava koşuuannın değişmesi ve normal olmayan iklim nedeniyle hayvanlann çok büyük bir kısmı cinsiyetsiz oluyor. Bu da üremeyi engeffiyor." Bence bu en önemli olayı geçtikten sonra Miami'de kayda değer diğer unsurlan şöyle sıralayabiliriz. Büyük binalar, geniş yollar... Kente ıner ınmez, "Biz dünyanın efendisiyiz" hissini uyandıran küstah bir hava... Ama Miami Limam, hiç tngilizce konuşulmayan Little Havana gezmeye değer. Bir de artık Küba'ya doğrudan uçuşlara izin verildiğini ve Miami'den Küba'ya gidilebileceğini söylemekte yarar var. Beyaz kumu olan kilometrelerce bir sahili de var Miami'nin. Aralıkta bile 27 derece sıcaklığa ve kocaman dalgalanyla güzel bir sahil. Bu kıyıda şarkıcı Madonna'nın da bir otel ve restoranı olduğunu duymuştuk da gidip yemek yiyeceğimizi aklımızdan bile geçirmemiştik. Ancak, başkanlığı devralmanın şerefıne Türk gruba orada akşam yemeği verilince biz de Madonna'nın lokantasını görme fırsatı bulduk. bakarak bir değerlendirme yapacak olursak, Belçika 2003 'te çok iyi bir yıl geçirecek. 1 Ocak'tan itibaren uygulanmaya başlanan yüksek sosyal ödentikr, düşürülen vergi oranlan, çevreye dostça davTananlara mali teşvikler vb. önlemler Belçikalılann 2003'te biraz daha rahat bir nefes ahnasını sağlayabilir. Ancak küresel krizin yaratacağı sorunlar ve özellikle de işsizliği kontrol etme konusunda Belçika hükümetinin eli kolu bağlı. Dimarso adh kuruluşun 1000 Belçikalı arasında yaptığı kamuoyu araştırması -hükümetin çabalanna rağmen- Belçikalılann 2003 yılından fazla bir şey beklemediğini ortaya çıkardı. 2002 yılında son 5 yılm en fazla iflasının yaşandığı ve 20 bin kişinin bu nedenle işini kaybettiği Belçika'da halkm 2003 yıünda ekonomi konusunda iyimser olmasını beklemek haksızlık olurdu. Belçikalılann yüzde 27'si, 2003'ün 2002'den daha kötü geçeceğini düşünüyor. Buna karşm halkm yüzde 24'ü, 2003'e pembe gözlükle bakıyor. Bu oran bir yıl önceki orandan yüzde 7 daha az. Belçikalılann yüzde 49'u, 2003'ün bera berinde ekonomik problemleri getireceğini düşünüyor. Anketi yanıtlayanlann sadece yüzde 10'u ekonomide iyileşme bekliyor. Ankete katılanlann yüzde 65'i yeni yılda işsizliğin artacağını düşünüyor. Iş güvencesi konusunda da önemli bir düşüş dikkat çekiyor. Çalışanlann sadece yüzde 64'ü işleri konusunda kendilerini güvenli hissediyorlar. Bu oran 2001 yılı için yüzde 81, 2002 için ise yüzde 71 olarak belirlenmişti. Çalışanlann üçte biri işlennı 2003 yılında kaybetme olasılığı bulunduğunu düşünüyor. Bu oran 2002 için yaklaşık dörtte bir, 2001 yılı için ise beşte bir olarak saptanmıştı. tşlerini kaybetme riski olduğunu düşünen Belçikalılann sadece yüzde 4O'ı başka bir iş bulabüeceğine inanıyor. Bu oran 2002'den yüzde 12 daha az. Araştırmaya katılan Belçikalılann yüzde 59'u, 2003'ün uluslararası anlaşmazhklar yılı olacağını düşünüyor. 2003'ün daha banşçıl olacağına inananlann oranı ise sadece yüzde 5. 2002 yılı için yapılan ankette bu oran yüzde 9 olarak tespit edilmişti. Aynı anket 70 ülkede daha gerçekleştirildi. 70 ülke arasında Türkiye, Belçikalılann yorumlanna göre sürpriz bir şekilde 2003 yılından en iyimser beklentileri olan ülke olarak ilk sırayı aldı. Bu ülkeler arasında Japonlann ekonomi konusundaki karamsarlıklan da aynı şekilde Belçikalılan şaşırttı. Anlaşılan 2003 yılı karamsar Belçika'da parçalı bulutlu, Türkiye'de ise "parçah umutlu" geçecek! Sular altında kalan Belçika'da kurtarma ekipleri halka selden korunmalan için kum çuvalı dağıtıyor, AKP'nin piyasaya sürdüğü sahte umutlan suya düşecek olan Türk halkına AKP iktidan krizden korunmalan için ne dağıtacak dersiniz? HABERiNJEKADRESi RUS RESMî KAYNJOTBRIAÇIKLIYOR: CIA,PKK'YE 125 MİLYON DOLAR VERDi! • ORGENERAL HURŞiT TOLON: PKK YE BATI VE fvEDYA DESTEĞi • GÜL, TÜRKiYE-lRAK iüŞKiSiNi KUNDAKUYOR! • iSM İSİM, AKP'NİN İHALE ŞEBEKESL. • 2002DE ABD KÜÇÜLDÜ, ÇiN BÜYÜDÜ... • r4ÂZIM, SERMAYENİN SANALZıNDANINDA! Aydınlık HER PAZAR BAYİLERDE DFNİ7.İ SHVKNLERE İLGİNÇ ÖYKÜLER, TEKNİK KONLILAR. EVÖCZVZVı • •DERGİSİ 225. OCAK 2003 ^ SAYI- 225 DENÎZ FENERINDE TATİL!.. BAGLARIN ŞAHI -rt£U ELEKTRONİK 1ZBARÇO <*/ NAVİGASYON ATLANTtK'TE TURK YELKENCİLER Demırciler Sitesi, 8 Cadde, Nlo 71 Zeytınbumu- ISTANBUl Tel (0212) 664 16 94 510 28 71 Faks (0212| 558 67 85 BEYKOZ1. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas (No: 2002/739 Radife Erten tarafindan Muharrem Eren Akgün aieyhine mahkememize açtığı iştirak nafakasının arttınlması davasında davahnın Beykoz, Merkez Mahallesi, Camii Sokak, No: 5 adresinden duruş- manın bırakıldığı 13.03.2003 günü saat 09.40'da mahkememizde bizzat hazır bulunması, veya ken- disini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde yokluğunda karar verileceği hususu ilanen tebhğ olunur. 26.12.2002 Basın: 74 ÇORUM1. ÎCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL AÇIK AKITIRMAİLAN1 Esas No: 2001 1397 Sablmasına karar \eriien gayrimenkulün cinsi. kıymeti. adedi. cvsaft: Çorum, merkez Yarvturna Mahallesi. Sülüklü mevkıinde. pafta 11 1. ada 1435, parsel 16'da kayıth 3378 m2 miktannda arsa üzerinde iki dükkân, 72 daire, 4 apartmanda bulunan sayfa 1050. D bloktaki 10 740 arsa paylı 18 bağımsız bölüm No'lu 80 m2 miktanndaki daire olup. daire 1 salon. 2 yatak odası. mutfak, antre. hol. \VC \e banyodan ibaret oiup tabanlan 3. sınıf seramik, ıslak zeminler kalebodur kaph, kaloriferlı olup asansörü yok- tur. Kapı ve pencereler ahşap doğrama ve boyalıdır. mutfak dolaplan ve taşı kullanışh değildir. tmar durumu: Aynk nizam 4 katlı konut alanı içerisindedır. Çorum İcra Tetldk Mercii Hakimliği'nin yaptığı tespite göre değeri: 8.000.000.000.-TL'dir. Sabşsaati: 14.40-14.50 Saüş şartlan: 1- Satış. 18.02.2003 günü saat 14.40'tan 14.50'ye kadar Çorum Hıdırlık Caddesı belediye müzayede salonun- da açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arrtırmada tahmin edilen kıymetin >Tİzde 75'ini ve rüçhanh alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve sanş masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa. en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartiyla 28.02.2003 günü aynı sa- atte ve aynı yerde ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememışse ga\Tİmenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kal- mak üzere arttırma ılanında göstenlen müddet sonunda en çok arttırana ıhale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinın malın tahmin edilen la>Tneti- nin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenın alacağına rüçhanı olan alacaldann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştır- ma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektır. 2- Arttırmaya ıştırak edeceklerin, tahmin edilen kı\Tnetın yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin para iledir. alıcı istedi- ğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebılır. Tellaliye resmi. ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikrniş vergiler satış bedelinden ödenir. KD\' yüzde 1 ıhale alıcısına aıttır. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diger ilgılilenn (*) bu gayrimenlcul üzerindeki haklannı hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde daıremize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olma- dıkça paylaşmadan hariç bırakıîacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalerun feshine sebep olan tüm ahcılar ve kefilleri, leklif ettikleri bedel ile son ihale bedelı arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizınden müteselsilen mesul olacak- lardır. thale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden almacak- tır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafi verildiğı takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebi- lır. 6- Satışa iştirak edenlenn şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2001 1397 esas sayıh dosya numarasıyla müdürlüğümüze baş\-urmalan ılan olunur. 18.12.2002 Tapu tescil harcmm yansı dosyamızdan, diger yansı ihale alıcısı tarafindan yatınlacaktır. Işbu ilan tapu kaydındaki tüm mükelleflere tebliğ edilmiş olup teblığ edilmeyen ilgililerine de tebliğine kaün olmak üzere ılan olunur. (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 87475 T1YATRO PEKA BİR ÇÖKÜŞÜN GULDURUSU(TAVSAN TAVŞAN) Her Cuma-Cumartesi: 20.30 Pazar: 18.00 Vazan: Ctline Serreau, Ç«viren: Çetin İ^ekkaya Y&ntten: Ntsrin Kazınkaya Dekof-Kosiüm; 6iir«l Vtntan, Dfamatnrgi: Gökhan Akeura Işık: Yüksel Aymaz, VöMİmen Vfd: Şafak Efuyar-Zeyotı Oıitn- • • • O Çocuk Oyunu ^ > AMAN AMAN Her pazar saat 12.00 Yazan: Vtlker Udrng ve Griı$ ekibi Çeviren veVöneten: Nesrin Kazankaya Delutr-Kostüm: Özkan Sehulze, Ifilc Vüluel Aymaı Sıraselviler caddesi No:70 TAKSİM Gişe-Rezervasyotı: 0 (212) 245 44 60 - 244 52 03 Fax: 0 (212) 252 30 82 e-mail: pcra@peraguzelsanatlar.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle