Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28OCAK2003SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
• •
G U N C E L CÜNEVT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
rin katılacağı' birkoaiisyonla vurma hakkımızı sak-
lı tutuyonız."
Povvell bu konuşmayı ekonomi olsun olmasın,
dış politika olsun olmasın hemen her açıklaması
başlı başına bilgilerden yoksun, ulusal gerçekle-
re aykırı, AKP Genel Başkanı RTE ve sorumlu
Başbakan Gül ile görüştükten sonra yaptı.
Sözünü ettiği "gönüllü ülkeler" arasında Türki-
ye var mı, acaba?
Bilmek olanaksız. Zira, bizim iki aylık devletlû-
lann Povvell'la yaptıkları görüşmenin içeriğini, bı-
rakalım ayrıntılan bir yana, ana noktalanyla bilen
olmadığı gibi öğrenme olanağı bulacaklar da yok.
CHP bile üzerine gitmiyor; Davos'ta bir saat-
ten fazla süren ûçlü görüşmede; -ayrıntılı haber-
lere göre- sadece medyadan izledikleri kıytırık
bilgilerle Türk dış siyasetine yön veren yorumlar,
değerlendirmeler yapan, örneğin geçmişi nedir,
ne değildir pek bilinmeyen Cüneyt Zapsu ben-
zeri kimi danışmanlaria AKP'li tercümanlar yer al-
mış.
Onemli görüşmeleri sakh tutarak devletten ki-
mi bilgileri kaçırmaya özenen Özal'ın uyguladığı
yöntemi bunlar sürdürüyor. Davos yeni birörnek.
Uzun süreli politikalarda daha sonra gereksinilen
bilgileri içeren, devlet arşivine girmesi zorunlu tu-
tanağı yazmakla görevli kişi veya kişileri öteden
beri dışlıyorlar.
Cumhurbaşkanı Demirel'e Köşk'e çıktıktan
sonra özal'ın, örneğin başkan "baba" Bush'la
yaptığı "Görüşmelerin tutanaklan arşivde varmı"
diye sordum. "Yok" demişti.
RTE'ye göre hava hoş. 0 zaten ABD'de ne ala-
cağını bilmeden vereceği kadar verdi. Örneğin
AB'ye destek karşılığı Kıbrıs gibi...
• • •
Devletin devlet olmaktan çıkmasında RTE'nin
himmeti büyük. Üstelik partiyi devlet sanan bir ka-
fa geleceğin başbakanı; bu türden görüşmelerin
parti arşivinde bulunmasını yeterii sayıyor.
Birbirine ters düşen hareketlerfe söylemler, Tür-
kiye'nin ABD'nin kuyruğuna ne ölçüde takıldığı-
nı sorguluyor.
Başbakan Gül, (RTE'nin susmasına karşın) AB-
D'ye "hiçbir taahhütte bulunmadıklannı" yineli-
yor ama; Dışişleri Bakanı Povvell, Davos görüş-
mesinden sonraki açıklamasında bizimkilerin ak-
sine "Amerika'ya hizmet edecek üslerie limanlar
dahil her konuyu görüştüklerini" açıkladı.
Tutturmuşlar bir türkü, son kararı TBMM vere-
cek diyorlar. Irak'taki silah denetçilerinin raporu
çıksın, BM Konseyi karar alacak mı, almayacak
mı bir görelim, eee.. ondan sonra? Kamuoyunu
uyutma çabasıyla; neredeyse ondan sonra on bir
gelir diyecekler!
Yumurta kapıya geliyor, rapor açıklandı; Ame-
rika, benimle olun olmayın vız gelir diyor. vura-
cak. Bir olasılıkla rapor Irak'ı suçlamadı. Güçlü bir
olasılıkla ABD, savaşı başlatmaya girişti, giriş-
meküzere. Dahaönceki 1441'den sonra BM'den
yeni bir karar çıkmasını dayatan devlet politika-
mıza karşın hükümet acaba ne yapacak? "Karar
yoksa, savaşa katılım da yok" demek cesaretini
gösterecek mi, yoksa çaresizlikten, ABD'ye ba-
ğımlı politika yürütmekten TBMM'ye gereksin-
meyen olanaklarla Başkan Bush'a dört koldan
yeterince yardıma mı koşacak?
Davos'ta da yazıya dökülmeyen sözlü kimi an-
laşmalar, uzlaşmalar söz konusu!
• • •
Başkan Bush, savaşa katılım koşullarını sapta-
mayı "askerlere bırakan" Başbakan Gül'e teşek-
kür mektubu gönderdi.
Giderek güçlenen bir olasılık var ki mide bulan-
dırıyor: O da AKP hükümetinin ve Müslüman kur-
nazı RTE'nin, ABD ile yaşamsal görüşmeleri as-
kerlere bırakmalarından kaynaklanıyor.
Yarın öbür gün savaşa katılımın sorumlulan sor-
gulandığında; Gül ve RTE iktidan AKP, "ABD'ye
yardıma yataklık etmeye askerler karar verdi, biz
de uyguladık" der mi, der.
Konuşmalar, davranışlar giderek güçlenen bu
izlenimi veriyor da!
Paris'te Fikret
Mualla prestij sergisi
• Baştarafi 1. Sayfada
Max Füllenbaum,
Oya Delaney gibi ısim-
lerin yazılannın da yer
alacağı bir kitap da ha-
zırlaruyor.
Üstünel çifti, Fran-
sa'da "çügın kod" ola-
rak tanınan Fikret Mu-
alla'nın bu unvanı taşı-
masının nedenini, fi-
nans piyasalannda ya-
şanan krizde birçok res-
samın yapıtlannın fiya-
tı düşerken, onun eser-
lerinin değerini yitirme-
mesinden kaynaklandı-
ğını belirtiyor.
Farklı dönemlerde
Paris'te yaşamış olan
Fikret Mualla, 1903 'te
tstanbul'da doğdu.
1967'de Fransa'da ya-
şamını yiriren ressamın
kemikleri 1974'teTür-
kiye'ye getirilmişti.
Sezer iki mahkûmu affetti
• ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, sürekli hastalıkJan nedeniyle
2 mahkûmu affetti. Sezer, hükümlüler Ali
Konuk ve Ömer Koz'un kalan cezalannı,
Adli Tıp Kurumu'nca saptanan sürekli
hastalıklan nedeniyle kaldırdı.
KESK'ten zorunlu tasarruf eylemi
• fstanbul Haber Servisi - KESK, zorunlu
tasarruf ve nemalann bir an önce ödenmesi için
bir dizi eylem başlattı. KESK Genel
Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre,
kamu çalışanlan yann işyerlerinin önünde 1
saatlik oturma eylemi yapacak. 30 Ocak
Perşembe günü de KESK Şubeler Platformlan
tarafindan tüm illerde nemalann ödenmesi için
bakanlıklara faks çekilecek.
Kur yaparak soygun gjptşinii: 1 ölü
I tstanbul Haber Servisi - Güngören'de
bulunan, tekstil işyerlerinin olduğu Deveci
Işhanı'na gelen Fatma Yıldız (20) ve Betül Taş'ın
(22) işhanını soymak için bekçi Yaşar Bilge'yi
(31) 'kur yaparak" etkilemeye çalıştıkJan ilerr
sürüldü. Bilge'yi bir odaya götürüp soyunmaya
başladığı ve bir sandalyeye bağlamak istediği öne
sürülen Fatma Yıldız, durumu fark eden Yaşar
Bilge tarafindan bıçakla yaralandı. Istanbul Tıp
Fakültesi Hastanesi'ne kaldınhnak istenen
Yıldız, yolda yaşamını yitirdi.
Karanlığa dönmeyeceğiz• Baştarafi 1. Sayfada
yan hiçbir çözümün ka-
bul edilemeyeceğini be-
lirtenYalman, ilgili taraf-
ların çözüm çabalanna
bu gerçekler doğrultu-
sunda yakJaşmalarmı is-
tedi. Aİcsi takdirde Doğu
Akdeniz'in sürekli bir
kriz ortamına sürüklene-
ceği uyansında bulunan
Yalman, Türk Silahlı
Kuv-vetleri'nin her türlü
krizi karşılayacak güçte
ve kararlılıkta olduğunu,
ancak sürekli bir krizin
AB dahil hiçbir tarafa
fayda sağlamayacağını
söyledi.
Yalman: Huzuru
bozdurmayız
Yalman, "Türk Silah-
lı Kuvvetleri'nin, bugü-
ne kadar olduğu gibi,
bundan sonra adada ve
Doğu Akdenizıde banş
ve huzuru bozucu her-
hangi bir yaklaşıma
müsaade etmeyeceği-
nin, Türkiye'nin mük-
tesep haklannın koru-
nacağının, adada ahdi
ve tarihi mükellefiyet-
lerinin gereklerini yeri-
ne getirmeye devam
edeceğinin bilinmesini
istiyoruz. Sonuç olarak,
Kıbns Türk halkı geç-
mişin karanlık günleri-
ne asla geri dönmeye-
cektir" dedi.
Dışişleri Bakanı Yaşar
Yakış da dün Denktaş'ı
ziyareti sırasında, AKP
lideri Recep Tayyip Er-
doğan'ın Kıbns'la ilgili
ılman'm uyarıları GeneHcurmayın devreye glrmesi olarak yorumland»
Hükümette Kıbns karmaşası
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosn) -AKP iktidannın Kıbns ko-
nusundaki çelişkili tutumu, BM
Planı ile ilgili görüşme sürecinde
karmaşaya neden oluyor. Kara
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
AytaçYalmanın uyanlan ise hü-
kümetteki karmaşaya karşı Genel-
kurmay'ın devreye girmesi olarak
yorumlanıyor. TBMM Başkanı
Bülent Arınç, Kıbns sorununun
banşçı, egemenlik haklannı gö-
zeten, siyasal eşitlikten yana olan
ve Türkiye'nin etkin garantörlü-
ğünü üzerüıde taşıyan bir anlaşma
süreciyle noktalanması gerektiği-
ni söyledi.
Davos toplantılannda "Siyaset-
te boşluk bırakırsanız bunu ba-
zı kurumlar doldurur" diyen
AKP Genel Başkanı Recep Tay-
yip Erdoğan'ın Kıbns'la ilgili
görüşme süreci devam ederken
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'ı suçlaması, hükümette-
ki kannaşanın derinleşmesine ne-
den oldu.
Denktaş ile iktidar arasındaki
gerilimi yatıştırmak amacıyla
adaya giden Dışişleri Bakanı Ya-
şar Yakış "Kıbns Udeıiiği tara-
findan izlenmekte olan tutu-
mun sonuna kadar arkasmda-
yız" sözleriyle Tayyip Erdoğan'a
ters düştü.
Dışişleri Bakanı, daha önce de
Erdoğan'ın sözlerinin çarpıtıldı-
ğım, Denktaş'ın görevini başany-
la yaptığını söylemişti.
Bu koşullarda görüşmecinin pa-
zarlık gücü kahnayacağını vurgu-
layan KKTC Cumhurbaşkanı'nın
"karmaşa var.. görüşmeci ola-
rak bunu kabul edemem,Türld-
ye hfikümeti milli davadan vaz-
geçtiyse bunu açıkça söylesin"
uyansı üzerine ise Başbakan Ab-
dullah Gül devreye girdi. "Milli
davadan vazgeçen yok" diyen
Gül, "Görüşmeler sürüyor. Bu
rür açıklamalan bu sırada yap-
mak da doğru değil" açıklama-
sıyla Denktaş'ı da uyardı.
Çelişkili açıklamalann merke-
zindeki isim olan Erdoğan ise
Denktaş'ın çüaşı ve hükümetin gi-
rişimleri konusunda sessiz kalma-
yı yeğledi. TBMM Başkanı Bü-
lent Arınç da, BM Planı'na tepki
gösteren tavırlanyla AKP Genel
Başkanı'nın bu konudaki yaklaşı-
mına ters düşmüştü. Annç, dün
gazetecilerin konuyla ilgili sorula-
n üzerine, Kıbns sorununun "mil-
li bir mesele" olduğunu ve yıllar-
dan beri izlendiğine dikkat çekti.
KKTC göçmenlerinden adada kalacaklann sayısında artış olacak
Karpaz Türklere bırakıhyor
LEFKOŞA (Cumhuriyet) - Bir-
leşmiş Milletler Genel Sekreteri Ko-
fi Annan tarafindan sunulan Kıbns
planının revize edihniş ikinci versi-
yonuna ilişkin aynntılar Rum ve Yu-
nan basınında yer aldı.
Rum basınma sızan bilgilere gö-
re Türk tarafınm itirazlan üzerine
Karpaz bölgesı Türk tarafına bırakı-
lacak. Garanti anlaşmalan uyannca
Türkiye'nin tek yanlı müdahale hak-
kı korunacak. Rumlann kuzeye dö-
nüşüyle ilgili takvimde de değişik-
lik yapılacak. Türkiye'den gelerek
adaya yerleşenlerden, anlaşma son-
rasında adada kalacaklann sayısın-
da da artış öngörülüyor. Rum ve Yu-
nan basınının iddialanna göre ikin-
ci revizyon kapsamında Annan pla-
nında şu değişiklikler öngörülüyor:
Rum tarafına bırakılacak toprak-
lann 3 yıl süreyle Türklerin yöneti-
minde kalması ile ilgili takvim kı-
salacak. Karpaz, Türk tarafının iti-
razlan üzerine kuzeyde kalacak, bu-
nun yerine BeşparmakJar ve Trodos
dağlan arasında kalan Mesarya böl-
gesinden bazı köyler Rumlara veri-
Iecek.
Londra ve Zürih garanti anlaşma-
lan çerçevesinde Türkiye'nin mer-
kezi ve parça devletlere tek yanlı
müdahale hakkı korunacak. Adada
kalacak Türk ve Yunan askerlerinin
sayısındaki anlaşmazlığa, bir denge
sağlanarak çözüm bulunacak. Bir
çözüme vanlması halinde Rum Mil-
li Muhafız Ordusu feshedilecek ve
elindeki bütün silah sistemleri Gi-
rit'e gönderilecek. Avrupa Birliği,
Kıbns'tan askeri kolaylık talep
ederse bu konuda Türkiye'nin olu-
ru aranacak. Türkiye'den gelerek
adaya yerleşenlerden anlaşma son-
rasında kalacaklann sayısı arttınla-
cak. Rumlann kuzeye dönüşü için
öngörülen takvim çerçevesinde 15
yıl sonrası için de tavan sayı belir-
lenecek. Planın revize edilmiş hali-
nin 16 Şubat'ta yapılacak Rum ke-
simindeki başkanlüc seçimlerinin 2.
turundan önce taraflara sunulması
bekleniyor.
'Penktaş'ın günleri sayılı'
Öte yandan Kıbns Rum Yönetimi
Dışişleri Bakanı Yannakis Kasuli-
des, EOKA terörist örgütü lideri
Grivas'ın amlması amacıyla Lima-
sol'da düzenlenen törende yaptığı
konuşmada, KKTC Cumhurbaşka-
nı Rauf Denktaş'ın "Kıbrıslı
Türklerin liderliğinde kalacağı
günierin sayıh olduğunu" ıddıa et-
ti. Kasulıdes, "Denktaş'ın bundan
böyle Recep Tayyip Erdoğan ve
bizzat Kıbnslı Türklerle uğraşa-
cağını" öne sürdü.
Gül:BizAB 'den,ABbizdençokşey kazanır
BaşbakanAbdullah Gül,Türkiye'nin,AB üyeliğin-
den çok şeyler kazanacağını, ancakAB'nin ile Tür-
kiye'nin üyeliğinden kazanacak çok şeyi olduğunu
söyledi. Gül, Avrupa Konseyi Parlamenterler Mec-
lisi (AKPM) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma-
da, Avrupa Konseyi'nin. demokrasi ve insan hakla-
rı okulu olduğunu belirtti. Konuşmasında Türki-
ye'nin yaptığı reformları anlatan Gül, "Türk de-
mokrasisini kusursuz hale gerireceğiz. Türkiye'yi
tamamen demokratik bir biçimde çalışan ülke ha-
line getireceğiz" diye konuştu. Başbakan Gül,
AKPM Genel Kurulu'ndaki konuşmasının ardın-
dan soruları yanıtladı. Türkiye'nin AB üyeliği ile il-
gili bir soru üzerine Gül, "Biz bu üyelikten çok şey
kazanacağız, ama AB de bizim üyeliğimizden çok
şey kazanacak. Türkiye, AB için bir değer" dedi.
Başbakan, Türkiye 'nin zararlarının karşılanacağını söyledi
Amerika ile Irak konusunda anlaştık
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Abdullah Gül,
olası bir Irak operasyonunda Tür-
kiye'nin her türlü zarannın karşı-
lanacağı "esnek bir metot" üze-
rüıde ABD ile anlaştıklannı açık-
ladı. Türkiye'nin zarannm ne ka-
dar olacağının bilinemeyeceğini
kaydeden Gül, "Gayet esnek ola-
cak. Zararımız neyse ona göre
hareket edeceğiz" dedi.
Başbakan Gül, CNN Türk'te,
gündeme ilişkin sorulan yanıtla-
dı. Türkiye ile ABD'nin olası bir
operasyonda Türkiye'nin zaranna
ilişkin görüşmeler yaptığının
anımsahlması üzerine "Zararı-
mız neyse buna göre hareket
edeceğiz.Türkiye olarak. 'Bu ka-
dar para al bu kadar iş yap' gibi de-
ğil... Her şeyden önce Türki-
ye'nin şerefi önemlidir" dedi.
Hiçbir şeyin askıda kalmayaca-
ğını, her şeyin yazılı belgeye dö-
nüştürüleceğini belirten Gül,
"'Yükübizçekelim, zararyammı-
za kalsın', birinci savaşta böyle
olmuştur. Türkiye zararı çek-
miştir. Başka ülkelerin zararla-
rı karşüanırken Türkiye'nin za-
rarı karşılanmamıştır" diye ko-
nuştu.
Vanlan sonucun "yeteri kadar
güvence verdiğini" vurgulayan
Gül, ABD'nin Türkiye'ye yapaca-
ğı yardmun Kongre'den geçmesi-
ne gerek kalmayacağını belirtti.
ABD Başkanı George Bush'un
kendisine gönderdiği mektupta
Türkiye-IMF ilişkilerine değindi-
ğinin anımsatıhTiası üzerine Baş-
bakan, " IMF ile olan görüşme-
lerle Irak'ın bir ilgisi yoktur, bu
paketin ilgisi yoktur. Türki-
ye'nin IMF ilişkileri ekonomik
program üzerinedir" dedi.
BM denetçilerinin Irak konu-
sunda hazırladıklan raporun ka-
ramsar çıktığının belirtilmesi üze-
rine Gül, iki haftanın çok önemli
olduğunu belirtti.
olarak ortaya koyduğu
görüşlerin tam aksini sa-
vundu ve KKTC Cum-
hurbaşkanı Rauf Denk-
taş'ın müzakerelerdeki
tavnnın Türk hükümeti
tarafindan desteklendiği-
ni söyledi.
Kuzey Kıbns Geçitka-
le Havaalanı'ada Başba-
kan Deviş Eroğlu tara-
findan karşılanan Kara
Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Aytaç Yalman,
Rumlara ve ilgili tüm ta-
raflara ilk mesajı bura-
dan verdi. ilgili tarafla-
nn, bazı takvimler ileri
sürerek Doğu Akde-
niz'de ve Kıbns'ta gü-
venliği tehlikeye düşüre-
cek suni çözüm planlan-
nın kabul edilmesi şek-
lindeki yaklaşımlardan
uzak durmalan gerekti-
ğini vurgulayan Orgene-
ral Yalman, halen de\am
eden görüşmelerde, Kıb-
ns Türk halkının güven-
liğini, egemenliğini ve
eşitliğini güvence altına
alacak, Türkiye'nin Do-
ğu Akdeniz'deki stratejik
çıkarlan ile ada üzerin-
deki Türk-Yunan denge-
sini gözetecek kapsamlı
bir çözümün amaçlandı-
ğını söyledi.
Denktaş'a destek
Orgeneral Yalman,
Kıbns'a geldikten sonra
doğruca Cumhurbaşkan-
lığı Sarayı'na giderek,
Denktaş'a ordunun des-
teğini şu sözlerle iletti:
"Bugüne kadar Kıb-
ns Türk halkının mü-
cadelesinde hiçbir za-
man etkinliği azalma-
yan liderliğiniz ve tari-
he iz bırakacak diplo-
matik çabalarınız ne-
deniyle Türk Silahlı
Kuvvetleri adına hay-
ranlık duygularımızı
belirtmek isterim."
KKTC'de bulunan Dı-
şişleri Bakanı Yaşar Ya-
kış'tan önce Kara Kuv-
vetleri Komutanı Orge-
neral Aytaç Yalman'la
görüşen Rauf Denktaş,
ordunun tam desteği kar-
şısında son derece mutlu
olduğunu söyledi.
Kıbrıs 65 milyon
Türk'ün davası
Denktaş, Kıbns dava-
sının 200 bin Kıbnslı
Türk'ün değil, aynı za-
manda 65 milyonun da-
vası olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Yaşar
Yakış ise KKTC Cum-
hurbaşkanı Rauf Denk-
taş"! ziyareti sırasında
AKP lideri Recep Tayyip
Erdoğan'ın Denktaş'a
yönelik sözlerini değer-
lendirmesini isteyen bir
gazeteciye "Biz söyle-
mek istediklerimizi ba-
sın önünde mesajlarla
değil, karşılıklı olarak
birbirimize söylüyoruz.
Birbirimize bu kadar
yakın olduğumuz için
basın önünde mesaja
gerek görmüyoruz" ya-
nıtım verdi.
Yakıs: KKTC'nln
arkasındayız
KKTC Cumhurbaşka-
nı Rauf Denktaş'ın Kıb-
ns'taki müzakereleri çok
başanlı bir şekilde yü-
rüttüğünü ve Anka-
ra'nm, müzakerelerdeki
tutumu kararlılıkla des-
teklediğini belirten Ya-
kış, sadece Meclis'teki
çoğunluk olarak kendi-
lerinin değil, meclis içi
ve dışındaki muhalefet-
le, kamuoyunun KK-
TC'nin arkasında oldu-
ğunu ifade etti.
Kıbns sorununun çö-
zümüyle ilgili doğrudan
görüşmeler sürecinin da-
yanışma içinde ve birlik-
te yürütüldüğünü, Anka-
ra ile KKTC'nin tutum-
lan arasında fark ohna-
dığını savunan Dışişleri
BakanıYakış, "Bu şekil-
de soru sorulması abe-
stir. Türkiye ile KKTC
arasındaki Uişkiler, iliş-
ki denemeyecek kadar
iç içe girmiştir" dedi.
• •
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
me yeridir" diyen AKP'nin Arap dünyası ile ABD
arasında dizlerinin bağının çözüldüğünü görüyo-
ruz.
2-AKP hükümetinin kararsız tutumu doğal ola-
rak gelişmeleri izleyen yabancı gazetecilerin de
dikkatini çekiyor. TIME dergisinin şu yorumu il-
ginçti:
"Doğu ile Batı, Karadeniz'le Akdeniz, IslamlaHı-
ristiyanlıkortasındaki Türkiye, ABD'nin Irak'taki ni-
yetiyüzünden sıkıntıda..."
AKP'liler iç kamuoyunda Davos defilesinden Si-
irt seçimine kadar değişik konuların öne geçme-
sini sağlayıp bu çelişkiyi ikinci plana düşürebilir-
ler ama, görüldüğü gibi yabancıların da gözünden
kaçmıyor.
3- Zaman daraldıkça ABD'nin Türkiye'ye karşı
tutumunda da gerginlik dikkati çekiyor. "Türkiye
stratejik ortağımız", "Bölgede her şeyi birlikte ya-
pacağız" sözlerinin yerini şunlar alıyor:
-Türkiye'nin desteği geç gelirse, bu, destekan-
lamına gelmez.
"Bizimle hareket edecek ülkeler var. Kimse ol-
mazsa, tek başımıza da bu işi yapanz..."
Türkiye, ne olursa olsun, "önce kendi güvenli-
ğim" demeli ve bunun gereği olan politikalar, bağ-
lantılar üretmeli.
Silah denetçileri yanlış yerde!
4- Yeri geldikçe bu savaşın nedeninin altını çi-
ziyoruz:
Petrol...
Herkes gibi Irak da bunun farkında. Doğruluğu
kesin ama, ayrıntılan araştırılması gereken bir bil-
giyi aktaralım:
Irak; Fransa, Çin ve Rusya'ya petrol sahası ver-
di!
Bu üç ülkenin ortak özelliği şu:
BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri...
5 daimi üyenin öteki ikisi de ingiltere ve ABD...
Saddam yönetiminin diktatörsel taraflarını hepi-
miz biliyoruz. Ancak bu yönetimin kendisini ayak-
ta tutmak için dünya dengelerini de kullandığını
görüyoruz.
Darısı komşularına!
5- ABD'nin petrole dayalı sorunları gündeme
gelmişken, bir noktanın daha altını çizelim... Ve-
nezüella kaynıyor. Bu ülke bize coğrafyasal ola-
rak uzak olduğu için orada olup bitenlerle yakın-
dan ilgilenmiyoruz. Chavez yönetimi gidip geli-
yor. Muhalefet grevlerle bastırıyor...
ABD her şeyle yakından ilgileniyor. Neden?
Çünkü yıllık petrol gereksiniminin yüzde 14'ünü
bu ülkeden sağlıyor!
6- Avrupa'nın takınacağı tutum aynca önem ka-
zanmaya başladı. Dünya sorunları karşısında çö-
züm üretme yeteneğinden yoksun Avrupa'nın ta-
vır almakta da kararlı davranamadığını biliyoruz.
Son olarak Almanya ve Fransa'nın, Irak konu-
sunda aynı şekilde düşündüklerini açıklayıp ABD-
Ingiltere hattına karşı çıkmalarının yankıları de-
vam ediyor. Ancak bu iki ülkeyle birlikte hareket
edebilecek öteki Avrupa ülkelerinin adı ortada
yok. özellikle Batı sahnesinde yeni rol almaya
başlayanlar daha zorda. Macaristan, Çek, Ro-
manya, Polonya gibi ülkeler AB ayağıyla Alman-
ya-Fransa'ya, NATO ayağıyla ABD-lngıltere'ye ya-
kın... ABD'nin, Irak'ta kullanacağı kimi muhalifle-
ri Macaristan'da eğitmekte olduğunu da anımsa-
talım...
7- Son olarak silah denetçilerine iki çift sözü-
müz var. Irak'ın kimyasal silahlara da sahip olabi-
leceği söyleniyor. Bunlar 1991 öncesi de vardı. I-
rak'ı kimin silahlandırdığı sorusu o dönemde de
ortaya atıldı. Altından, ABD, Fransa, Italya, Al-
manya gibi ülkelere ait şirketler çıktı.
Silah denetçileri Irak'ta kimyasal, biyolojik silah-
ların olup olmadığını gerçekten ortaya çıkarmak
istiyorlarsa, yukarıda adını saydığımız ülkelerin il-
gili şirketlerinin satış defterlerine baksalar, daha
kısa sürede sonuç alınmaz mı?
Ne dersiniz?
ankcum@ttnet.net.tr
ATATURKÇULER
NE YAPMALI ?GÖKÇE FIRAT
Atatürkçüler Ne Yapmalı?
ÖZGÜR BİLLUR-ERKİN YURDAKUL
Kemalizme İhanet Süreci
NUR ARSLAN-İNAN KAHRAMANOĞLU
27 Mayıs ve 28 Şubat Neleri Başardı,
Neleri Başaramadı?
GÜNEŞ AYAS-CANBERK BİRGÜL
MHP ve DSP: Sahte Milliyetçiliğin İflası
KAYA ATABERK
Şeriatçı Hareket Neden Yükseliyor ve '
Nasıl Engellenebilir?
Attila İlhan, Prof. Dr. Erol Manisalı,
Yekta GiingÖr Özden, Öner Yağcı,
Bedri Baykam, Sunay Akın,
Halil İbrahim Şahin, Osman Özbek,
Prof. Dr. Sebati Özdemir, Yıldız Sertel,
Ataol Behramoğlu, Celal Ülgen,
Prof. Dr. Türkel Minibaş, Cemal Şener,
Prof. Dr. Sina Akşin, Turtıan Feyizoğlu,
Prof. Dr. Şener Üşemezsoy ...
ve
Yurdumuzun 100 seçkin aydını
Türkiye'nin geieceğini tartışıyor
Tetttüts:(0212)292 73 0O
•-posta: ılen2000@hotmaıl com
www.ileri2000.org
Tam 350 sayfa
Sadece 5.000.000 71
13-14. sayı bayilerde